Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
31 MART 2006 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER ABD, emekli büyükelçilerin sözde soykırıma ilişkin yapacakları konferansları iptal etti 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Türk görüşüne sansür BAHADIR SELİM DİLEK İç Savaş Kışkırtıcılığı... Turuncu bir şafakta uyanmak, masalımsı düşler kurmak, kapılarından hanımeli kokularının yayıldığı geniş avluda oturup bir demli çay içmek. Mardin ve Diyarbakır’da olabilir.. o benim çocukluk yıllarımın geçtiği Kula’da da... Belki Sandıklı kasabasında bir kuşluk vakti, ilkyaz güneşinin ıslak kaldırım taşlarına vurduğu sabahlar... AlsancakAfyon treni sabaha karşı Sandıklı İstasyonu’nda durmalı... Şarkılarla kopup gelen bir rüzgâr darmadağın etmeli beni... Umutlarım yeşermeli Diyarbakır’dan Lice’ye giderken... Dağlar beyaza bürünmeli... Bir coşku ırmağı yaşamın derinliklerine çekmeli... Geçmişle gelecek kilitlenmiş anılarımda yalnızlığı değil tümleşmeyi çoğaltmalı... Yüreğimde sınırsız bir sevinç olmalı... Edip Cansever’in kahverengi akşam saatlerinde, suskun ve gözleri buğulu bir kadın konuşmalı... Yaşadığıma dair şiirler okumalı, türküler söylemeli... Zor mudur bunları yapmak söyleyin? Bir yılda Diyarbakır’da ne değişti de 1518 yaşlarındaki çocuklar, gençler sokaklara döküldü, işyerlerini yakıp yıktı? Neden, niçin göremedi Ankara bunları? Niçin önlemini alamadı? ??? Yüreğime bir bıçak saplandı sanki!.. Umutlarım kırıldı. Yoksa 1960’lı yılların başlarına mı dönüyordu Türkiye yeniden? Bir boşluk mu bırakıldı Güneydoğu’da? Ne oldu? Diyarbakır’dan sonra Batman’da da olaylar başladı... Kışkırtıcılar amaçlarına ulaşıyor... PKK, Kürt kökenli gençlerimizi kullanıyor... Biraz sağduyu!.. Güvenlik güçleri ise daha duyarlı olmalı. PKK’nin ekmeğine yağ sürmemeli. PKK, kan dökülsün istiyor. Aman dikkat!.. Güzel şeyler yazmak istiyorum, düşler kurmak masalımsı... Demokrasi, insan hakları... Özgürlük, kültürel haklar... Gözü kör olsun şu etnik milliyetçiliğin!.. Her şeyi altüst etti!.. Şırnak’ta, Hakkâri’de, Şemdinli’de, Van’da, Bitlis’te, Batman’da... Karadeniz’den Ege’ye; Akdeniz’den Doğu’ya kadar bu topraklar bizim!.. İnsanıyla bizim, gölleri, ovaları, denizleri, ırmakları ve dağlarıyla bizim!.. O çocuklar bizim!.. Aşklar, türküler, şiirler bizim!.. Diyarbakır’da ‘‘intifada’’ya çanak tutanlar, Ankara’dan Diyarbakır’ı göremeyenler, bu suç sizin!.. ??? Safranbolu’nun sokaklarını, çarşısını, evlerini de severim... Diyarbakır’ın, Mardin’in, Elazığ’ın, Kars’ın, Iğdır’ın ovalarını, dağlarını da... İnsanını da severim, yemeklerini de havasını da... Bu memleket hepimizin!.. Nâzım’ı da severim, Ahmed Arif’i de Hasan Hüseyin’i de... Üç gündür izliyorum televizyon ekranından Diyarbakır’da yaşananları... Yakılıyor, yıkılıyor Diyarbakır... Şiddetle nereye varılır, nereye? Eğer Diyarbakır yaşanılmaz bir kent olursa bundan en büyük zararı Güneydoğu görür... DTP Siirt İl Başkanı Murat Avcı... Ne yapmak istiyor, amacı ne? İç savaş kışkırtıcılığı değil mi Murat Avcı’nın yaptığı? Roj TV, Güneydoğu’da yurttaşlarımızı ‘‘başkaldırı’’ya çağırırken DTP neden susuyor, konuşmuyor? ??? Bu olup bitenleri aklı başındaki ‘‘Kürt aydınları’’nın ‘‘Kürt siyasetçileri’’nin onaylamadığını biliyorum... Yaşanmış acılar, deneyimler var... Etnik siyasetle bir yere varılmayacağını Ahmet Türk de biliyor... Bakın, çözüm yolları tıkanıyor... Demokratik çözüm ortadan kalkarsa Türkiye bir çıkmaz sokağa doğru hızla sürüklenir... Gelin düşlerimizi gerçekleştirelim... Gelin sevgi, barış, kardeşlik ateşini yakalım!.. Gelin rüzgâra anlatalım öpüşlerimizi, türkülerimizi sevda üzerine yakalım!.. Yarı uykunun güneşlerinde avunalım!.. Sevgiyi baştan başa yeniden örelim yüreklerimizde ve bakışlarımızda... İş işten geçmeden!.. Sezer’den ek zamma onay ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, kamu çalışanlarına ek ödeme öngören yasayı onayladı. 3.5 YTL ’den 5 YTL ’ye çıkarılan ek ders ücretlerine yapılacak zam 1 Nisan 2006 tarihinden itibaren geçerli olacak. İhtiyaç olması durumunda sözleşmeli öğretmen çalıştırılabilecek. Yasaya göre memurlar toplam 80, polis ve imamlar 100 YTL ’lik özel hizmet tazminatıyla birlikte 180 YTL ek ödeme alacak. Makam tazminatı almayan emekli polisler ile emekli MİT mensuplarının maaşlarında 100 YTL ’lik artış yapılacak. Mimar ve mühendislerin ücretleri 230 YTL, açık alanda görev yapan mimar ve mühendislerin ücretleri ise 250 YTL arttırılacak. ANKARA ABD’nin demokrasi ve düşünce özgürlüğündeki çifte standardı bir kez daha ortaya çıktı. ABD’deki Ermeni lobisi, yönetim üzerindeki gücünü kullanarak, ASAM Başkanı Emekli Büyükelçi Gündüz Aktan ve İnsanlığa Karşı İşlenen Suçlar Araştırma Enstitüsü Başkanı Emekli Büyükelçi Ömer Lütem’in, sözde Ermeni soykırımına ilişkin Türkiye’nin görüşünü ortaya koyan konuşma yapacağı konferansları engelledi. Bu engellemelerin 24 Nisan sözde soykırımı anma gününün hemen öncesinde yapılması ise dikkat çekti. Cumhuriyet’e ulaşan bilgile ? ASAM Başkanı Emekli Büyükelçi Gündüz Aktan ve İnsanlığa Karşı İşlenen Suçlar Araştırma Enstitüsü Başkanı Emekli Büyükelçi Ömer Lütem’in, sözde Ermeni soykırımına ilişkin Türkiye’nin görüşünü ortaya koyan konuşma yapacağı konferanslar, Ermeni lobisi tarafından engellendi. re göre, Aktan ve Lütem, sözde Ermeni soykırımı konusunda Türkiye’nin görüşlerini aktarmak için bir dizi konferansa katılmak üzere 18 Mart’ta ABD’ye gitti. Her iki emekli büyükelçinin programında Güney Kaliforniya ve Chicago üniversitelerinde de birer konferans planlandı. Ancak, 26 Mart’ta Güney Kaliforniya Üniversitesi’nin Kamu Diplomasisi Bölümü’nde yapılması öngörülen, ‘‘Türk Ermeni İlişkileri: Türk Perspektifi’’ başlıklı konferans, Ermeni lobisinin yoğun baskısı sonucu üniversite yönetimi tarafından son anda iptal edildi. Üniversite yönetimi gerekçe olarak da konferans konusunun kamu diplomasisiyle ilgisi olmadığını bildirdi. Ermeni lobisinin engelleme çabaları, bir konferansla da sınırlı kalmadı. Yine iki büyükelçinin 28 Mart’ta Chicago Üniversitesi’nde verecekleri ve Türkiye’nin sözde Ermeni soykırımı konusundaki görüşlerini kapsayan konferans, Ermeni lobisinin yoğun baskısı sonucu üniversite yönetimi tarafından engellendi. Gerekçe olarak ise konferansın ‘‘politik bir konuyu işleyecek olması’’ gösterildi. Aktan ve Lütem’in katılacakları Washington Georgetown ve New York Colombia üniversitelerindeki konferansın yapılması da engellenmek istendi. Ancak bu üniversitelerde açık bir oturum düzenlenmesine karşın, Ermeni öğrenciler bu toplantılara katılmadı. Amerikan Ermeni Ulusal Komitesi’nden (ANCA) yapılan açıklamayla, Aktan ve Lütem’in konuşmalarını engelleyen üniversite yönetimleri ‘‘alkışlanırken’’ iki emekli büyükelçinin ‘‘Ermeni soykırımı inkârcıları’’ olarak bilindiği savunuldu. Türkiye izin vermişti Geçen yıl, Boğaziçi Üniversitesi’nde sözde Ermeni soykırımı iddialarını savunan Türk ve yabancı konuşmacıların davet edildiği konferans ertelenmiş, bunun üzerine başta ABD’deki Ermeni lobisi olmak üzere değişik akademik kurum ve kuruluşların yoğun tepkisiyle karşılaşılmıştı. Söz konusu konferans daha sonra Bilgi Üniversitesi’nde gerçekleştirlmiş, sözde Ermeni soykırımı iddialarını destekleyen konuşmalar da rahatlıkla dile getirilmişti. Bunu takip eden süreçte çeşitli üniversitelerde de benzer konferanslar düzenlenmişti. Abdi İpekçi suikastı sanığı, çete ve haraç suçundan cezaevinde ABD’Lİ FRIED Özbey Belçika’da tutuklandı ? Mehmet Ali Ağca Roma’daki duruşmasında, İpekçi’yi Özbey’in öldürdüğünü söylemişti. Bir dönemin kilit ismi Yalçın Özbey’in adı Papa suikastınada karışmıştı. ELÇİN POYRAZLAR ‘Sınır açılmalı’ WASHINGTON (AA) ABD’nin Avrupa ve Avrasya işlerinden sorumlu Bakan Yardımcısı Dan Fried, ‘‘Ermeni soykırımına ilişkin tarihi değerlendirmenin, siyaset esasına göre değil, sivil liderler ve akademisyenler tarafından yapılması gerektiğini’’ söyledi. Geçen günlerde Türkiye’nin yanı sıra Ermenistan ve diğer Kafkasya ülkelerini ziyaret eden Fried, ABD’deki Ermeni toplumunun oluşturduğu en büyük grup olan Amerika Ermeni Meclisi’nde konuşma yaptı. Fried, geçen yüzyılın başındaki Ermeni olaylarına değinirken ‘‘1.5 milyondan fazla insan yaşamını yitirdi. Ancak biz, tarihin inkârı değil, anlaşılması üzerine bir uzlaşma ve barış sağlanmasını istiyoruz. İnanıyoruz ki 1915’teki trajedi ve ölümler, çok büyük insani öneme sahip ve bunun tarihi değerlendirmesi, siyaset esasına göre değil, sivil liderler ve akademisyenlerce yapılmalı’’ dedi. Fried, Washington’ın, TürkiyeErmenistan sınırının açılmasına yönelik arzusunu da dile getirdi. Bu konunun Ankara temaslarında ele alındığını anlatan Fried, ‘‘Sınırın en kısa sürede açılması isteğimizi Türk hükümetine ilettim’’ dedi. Dan Fried, Türkiye’de tarihle yüzleşme yönünde bir süreç başladığını belirterek, yazar Orhan Pamuk’un sözlerine dikkat çekti ve başka kişilerin de görüşlerini dile getirdiklerini söyledi. Fried, ABD’nin bu süreci desteklediğini kaydetti. Anadol’dan TBB sorusu ? ANKARA (Cumhuriyet) CHP Grup Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Kemal Anadol, ücretsiz avukat sağlanması için Türkiye Barolar Birliği’ne (TBB) aktarılan kaynağın neden arttırılmadığını sordu. Anadol, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın cevaplandırması istemiyle TBMM Başkanlığı’na sunduğu soru önergesinde, müdafi atamalarının 3 kat arttığını; ayrılan kaynağın yetersizliği nedeniyle geçen yıl görev yapan avukatlara ancak bu yıl ödemede bulunulduğunu belirterek TBB’ye aktarılan kaynağın mart ayı başı itibarıyla tükendiğini söyledi. Konuşmalar bekleniyor ? TRABZON (Cumhuriyet) Trabzon’da Santa Maria Kilisesi Papazı Andrea Santoro’nun geçen şubat ayında ayin sırasında öldürülmesiyle ilgili soruşturma kapsamında, tutuklu bulunan lise öğrencisi 16 yaşındaki O.A.’nın internet ortamında yaptığı konuşmalarla ilgili kayıtların Microsoft’un ABD’deki merkezinden istendiği belirtildi. O.A.’nın internet görüşmelerinden önemli bilgilere ulaşılabileceği öne sürüldü. Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bu amaçla, Microsoft’un merkezine yazı gönderdiği öğrenildi. Dış Haberler Servisi Abdi İpekçi cinayetine ve Papa İkinci Jean Paul’e yönelik suikast girişimine adı karışan Yalçın Özbey’in Belçika’da tutuklandığı bildirildi. Belçika’nın Flaman gazetelerinden De Morgen’ın Özbey’in tutuklanmasına yönelik olarak birinci sayfadan verdiği haberi dün Brüksel Savcılığı doğruladı. Gazetenin haberine göre, iki hafta önce tutuklanan Özbey, Brüksel’deki Forest hapishanesinde tutuluyor. Savcılık Özbey’e yönelik olarak Romanyalı 3 aileden oluşan bir hırsızlık çetesiyle işbirliği yapmak, bu çetenin TIR kamyonlarından ve çeşitli yerlerden çaldığı malların satışını yapmak ve haraç toplamak gibi suçlamalar bulunduğunu bildirdi. 4 Mart’ta, ‘‘Belçika’da işlediği suçlar’’ kapsamında mahkemeye çıkarıldığını ve 1 ay tutuklu kalmasının kararlaştırıldığını açıklayan savcılık sözcüleri, Özbey’in 4 Nisan’da tekrar yargı önüne çıkacağını kaydetti. Savcılık ayrıca Özbey’e yönelik uzun süredir ‘‘kapsamlı bir davanın’’ söz konusu olduğunu, dosyanın Türkiye ile bağlantısı bulunmadığını da ifade etti. Yakalandığı 1997 yılından bu yana Belçika’da yaşayan Özbey’in Türkiye’ye iade talebi Belçika hükümeti tarafından 1999 yılında reddedilmişti. Mehmet Ali Ağca Roma’daki duruşmasında İpekçi’yi Özbey’in öldürdüğü yönünde açıklama yapmıştı. İpekçi davasından 20 yıla kadar ağır hapis cezası istemiyle tutuksuz yargılanan ve daha sonra Almanya’ya kaçan Özbey Türkiye’de hiç yargılanmadı. Almanya da İpekçi davası çerçevesinde iadesi istenen Özbey’i Türkiye’ye iade etmeyi reddetmişti. Belçika adli makamları Özbey’in Türkiye’ye iadesi konusunda herhangi bir açıklamada bulunmadılar. Abdi İpekçi cinayeti sanığı Yalçın Özbey, Türkiye’den Almanya’ya kaçmıştı. Belçika, 1997’de dosya zamanında ulaşmadığı için iade etmemişti Türkiye iadesini isteyecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yalçın Özbey 1997 yılında Türkiye’de ‘‘idam’’ cezasının olması nedeniyle iade edilmemişti. Türkiye’nin Özbey’e ilişkin iade istemi bulunuyor. Belçika’da işlediği suçlar nedeniyle tutuklanan Özbey’in iadesi için istemin yenilenmesi gerekecek. Büyükelçilik kanalıyla Belçika Adalet Bakanlığı’ndan Özbey hakkında bilgi isteyen Türkiye’nin önümüzdeki günlerde iade talebinde bulunacağı öğrenildi. Türkiye’de hâkim önüne hiç çıkarılamayan ülkücü Yalçın Özbey’in adı Susurluk kazasında ölen Abdullah Çatlı ve Mehmet Ali Ağca’nın adıyla birlikte anıldı. Yalçın Özbey 1993 yılında Almanya’da uyuşturucu kaçakçılığından yakalandı ve 1997 yılında serbest kaldı. Özbey aynı yıl Belçika’da kırmızı bültenle aranması nedeniyle yakalandı. Ancak 24 saat içerisinde iade dosyasının Belçika’ya ‘‘iletilememesi’’ nedeniyle serbest kaldı.Yalçın Özbey iade amaçlı yakalanmış olsaydı Belçika durumu Türkiye’ye iletecekti. Türkiye de iade istemini 24 saat içinde yenileyecekti. Yalçın Özbey’in 4 Mart’ta Belçika’da işlediği suçlar nedeniyle yakalanmasından dolayı 24 saat içinde iade dosyası iletilmesi koşulu aranmıyor. Bu nedenle Türkiye’nin Özbey’in iade dosyasını 24 saat koşulu aranmaksızın yenilemesi gerekecek. ‘SİYASİLER DİN VE İNANÇLA OYNAMASIN’ UMUT KİTABEVİ’NE GİREMEDİLER Şeriatçı ayaklanmanın Araştırma komisyonu 97. yılında uyarı!.. incelemesini tamamladı İstanbul Haber Servisi Mustafa Kemal Derneği (MKD), ‘‘31 Mart Vakası’’ olarak geçen gerici isyanın, irtica ile emperyalizmin işbirliğini gösteren çok önemli bir örnek olduğuna dikkat çekerek Türkiye’de yaşanan tablonun, ulusal bilinçten ve çağdaş bilimden nasibini almamış kadroların eseri olduğunu belirtti. MKD Genel Başkanı Kamran Baran, dinin siyasete alet edilmesinin neden olduğu ürkütücü sonuçların hâlâ yaşandığını belirterek ‘‘Ülke yönetimine talip olan politikacıların din ve inançlar ile oynamaktan kesinlikle kaçınmaları gerekir’’ dedi. Türk Milli Eğitimi’ni, Atatürkçü doğrultudan saptıranların, bir yandan muhafazakâr ve mukaddesatçı görünürken diğer yandan eğitimi yabancı danışmanlar eliyle ulusal ve bilimsel çizgiden uzaklaştıranların aynı kadrolar olduğunun altını çizen Baran, ‘‘Bağımsız ve özgür yaşamanın bedelinin, daimi uyanıklık olduğunu bilmeliyiz. Tarih boyunca denenen inanç dayatmaları, hem toplumu cahilleştirmiş, hem de ülke ve ulus bütünlüğünü bozmuştur’’ diye konuştu. 13 Nisan 1909 tarihinde Taksim Taşkışla’daki Avcı Taburları’nın ‘‘Şeriat isteriz’’ diye ayaklanmasıyla başlayan isyan, 1516 Nisan’da Selanik’ten hareketle İstanbul’a gelen Hareket Ordusu tarafından bastırıldı. Tarihe ‘‘Vakai Hayriye’’ olarak da geçen isyan, kendisine ‘‘yazar’’, ‘‘gazeteci’’, ‘‘bilim adamı’’ diyen 2. Cumhuriyetçi bazı isimlerin, ayrıntılarını yeni keşfettikleri sivil bir ayaklanma değil, arkasında dönemin en büyük emperyalist gücü İngiltere’nin, Meşrutiyet yönetiminden memnun olmayan Sultan II. Abdülhamit’in, şeriatçıların ve ordu içindeki gerici, padişah yanlısı unsurların birlikte tertipledikleri bir eylemdi. ŞEMDİNLİ / V AN (Cumhuriyet) TBMM Araştırma Komisyonu üyeleri Hakkâri’nin Şemdinli ilçesinde patlamanın meydana geldiği Umut Kitabevi’nin kapalı olması nedeniyle dışarıdan inceleme yaptı. Kitabevinin sahibi, komisyon üyeleri buradan ayrıldıktan sonra işyerini açtı. TBMM Şemdinli Araştırma Komisyonu üyeleri, ilçede 9 Kasım’da patlamanın meydana geldiği Özipek Pasajı’ndaki kitabevinde inceleme yapmak istediler. Kitabevinin kapalı olması nedeniyle dışarıdan inceleme yapan komisyon üyeleri, buradan ayrıldı. Komisyon üyelerinin ardından gelen kitabevinin sahibi Seferi Yılmaz, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Kendisine heyetin öğlen saatlerinde geleceği bilgisi verildiğini anlatan Seferi Yılmaz, bir gazetecinin ‘‘Terör örgütüyle telefon görüşmeleriniz olduğu yönünde bilgiler var’’ şeklindeki sözleri üzerine, ‘‘Ali Kaya duruşmada kendi durumunu izah ediyor. Biz de kendi durumumuzu izah ediyoruz. Her şey ortaya çıkacaktır’’ dedi. Komisyon üyeleri daha sonra Öğretmenevi’nde, ev ve işyerlerine bomba bırakılan ve aralarında görgü tanıklarının bulunduğu 12 kişiyle görüştü. Görüşmenin ardından gazetecilere açıklama yapmayan komisyon üyeleri Van’a döndü. Van’da Ferit Melen Havaalanı’nda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Komisyon Başkanı AKP Kastamonu Milletvekili Musa Sıvacıoğlu şunları söyledi: ‘‘Van, Hakkâri, Yüksekova ve Şemdinli’deki çalışmalarımızı tamamladık. Geriye kalan süre içinde Ankara’ya dönerek rapor hazırlayacağız. Raporun hazırlanmasıyla, Şemdinli’deki olayları araştırmak için oluşturulan komisyon çalışmalarını tamamlamış olacak.’’ hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 YARGITAY BAŞSAVCILIĞI Gazalcı’dan Çelik’e soru ? ANKARA (AA) CHP Denizli Milletvekili Mustafa Gazalcı, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in cevaplandırması istemiyle TBMM Başkanlığı’na sunduğu soru önergesinde, Van Milli Eğitim Müdürlüğü’nün yazılı onayı ile Van’da bulunan 4 ilköğretim okulu ve 17 lisede, il müftülüğü ile ‘‘kız çocuklarını dini konularda bilgilendirmek üzere’’ bir program uygulanıp uygulanmadığının açıklanmasını istedi. Hakkâri valisi için işleme gerek görülmedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Şemdinli’de meydana gelen olaylarla ilgili olarak eski Hakkâri Valisi Erdoğan Gürbüz, Hakkâri İl Jandarma Alay Komutanı Albay Erhan Kubat ve eski Şemdinli Kaymakamı Mustafa Cihat Feslihan hakkında yapılan suç ihbarının işleme konulmamasına karar verdi. Hakkâri Cumhuriyet Başsavcılığı, Hakkâri’nin Şemdinli ilçesinde 9 Kasım’da meydana gelen olayların ardından 16 kişinin eski Hakkâri Valisi Erdoğan Gürbüz, Hakkâri İl Jandarma Alay Komutanı Albay Erhan Kubat ve eski Şemdinli Kaymakamı Mustafa Cihat Feslihan hakkındaki suç duyurusunu bir fezlekeyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi. Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun’a göre inceleme yapan başsavcılık, Gürbüz, Kubat ve Feslihan hakkındaki ihbarın işleme konulmamasına karar verdi. CUMHURİYET 05 K