24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 31 MART 2006 CUMA 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER AÇI MÜMTAZ SOYSAL Montrö Boğazlar Sözleşmesi Tartışmaları ITürkiye, Karadeniz’de güvenlik boşluğu varsa bunu tek başına veya bölge ülkeleriyle işbirliği yaparak giderebilir. Arama kurtarma operasyonları sıklaştırılabilir. Fakat sorun bu değildir ve amaç ABD donanmasının, Ortadoğu’da 6. Filo’nun yürüttüğü işe benzer nitelikte bir görevi yürüterek Rusya Federasyonu’nun Karadeniz, Kafkaslar ve Hazar havzasındaki artan gücünü bloke etmektir. İÜ Su Ürünleri Fakültesi Dekanı on günlerde kamuoyunda Mont yoluyla dünya pazarlarına satabileceği en rö (Montreux) Boğazlar Söz önemli hammaddeyi kontrol etmek ve bu leşmesi’yle ilgili haberler tartı yolla Rusya Federasyonu’na gözdağı verşılmaya başlandı. Cumhuriyetin mek ilk neden... önemli kazanımlarından biri olan sözleşmenin tadil edilmesiyle ilgili Güvenlik boşluğu Amerika Birleşik Devletleri’nin Büyük Yine, Ukrayna’da gerçekleştirilen iktiOrtadoğu Projesi veya NATO kapsamın dar değişikliklerine destek olmak böyleda Karadeniz’de askeri güç bulundurmak ce turuncu devrimi yapan ülkelere yariçin sözleşmeye taraf olan Romanya’ya dımcı olmak Amerika’nın başka bir amasözleşmenin değiştirilmesi veya sona er cı. Zaten bu ülkedeki geniş halk kitleleridirilmesi için telkinde bulunduğu belirtil nin mevcut iktidardan memnuniyetsizlimektedir. Bilindiği gibi 1936 yılında im ği daha şimdiden artıyor. Bu ise yeniden zalanan Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ne Ukrayna’nın Rusya’ya dönmesi veya böKaradeniz ülkeleri dışında Fransa, Yuna lünmesi tehlikesini getirebilir. Gürcistan nistan, İtalya, İngiltere ve eski Yugoslav ise toprak bütünlüğünü koruma derdinde ya’nın halefi olan SırbistanKaradağ ta ve ayrılıkçı azınlıkları destekleyen Rusya’yı raftır. Amerika, Almanya gibi ülkelerse söz durdurmak ve topraklarındaki Rus askerleşmeye taraf değildir. Sözleşme 29 mad lerini göndermek için bu ülke Amerika de, 4 ek ve bir protokolden ibarettir. Söz ile işbirliğine zaten teşne. Yani, Amerikaleşmede Türkiye’nin muharip olduğu sa lılar Karadeniz’e girince bu ülkelerin zavaş zamanı, kendini pek yakın bir savaş yıf rejimlerini de Rusya’ya karşı güventehlikesi tehdidine maruz görmesi hali gi ce altına alacaklarını düşünmektedirler. bi hallerde kendisini koruyan şartlar bu Ama bunları söylemek yerine başka balunduğu gibi Karadeniz ülkelerinin gü haneler arıyorlar. Örneğin güvenlik boşvenliği de bir anlamda garanti altına alın luğu gibi. Amerikalıların güvenlik boşlumıştır. Anlaşma Lozan Barış Antlaşma ğu (Security Vacoom) var dedikleri bu desı’nın ruhunu da yansıtır öyle ki Montrö niz, aslında gayet güvenli bir alan ve KaBoğazlar Sözleşmesi imzalandıktan son radeniz’de güvenlik Türk deniz kuvvetlera Lozan Antlaşması’ndaki Boğazlar ko rine bağlı gemiler tarafından başarıyla misyonu kaldırılarak komisyonun bütün sağlanmaktadır. yetkisi Türk hükümetine devredilmiştir. Bu Kaldı ki Türkiye, Karadeniz’e kıyıdaş nedenle, Montrö Boğazlar Sözleşmesi olan ülkelerin deniz kuvvetleri ile ortakhem Boğazlar’daki Türk egemenliğinin laşa yürüttüğü Black Seafor ve Black Sea pekiştirilmesi hem de özellikle güvenlik Harmony görev paylaşımı ile, sistemin bakımından Türkiye için özel bir önem ifa içinde yer almakta olup, Karadeniz’de dide eder. Bu sözleşme ebedi önderimiz ğer ülkelerle güvenliğin mütekabiliyete Atatürk’ün eşsiz öngörüsüyle dönemin dayalı olarak sağlanması için ortak işbirşartları içinde ilgili taraflara kabul ettiril liği geliştirmektedir. Bu durumda BOB miştir. veya NATO’nun Karadeniz’de yapacağı Amerika Birleşik Devletleri’nin Kara ne var? Türkiye, Romanya ve Bulgaristan deniz’de askeri güç bulundurmasına Mont zaten NATO ülkesi, Ukrayna ve Gürcisrö neden engeldir. Çünkü 1936 yılında tan ise pekâlâ ele geçirilmiş durumda. Ayimzalanan anlaşmaya göre denizaltılar, rıca bu denizde terör, uyuşturucu veya yauçak gemileri ve 15 bin tonun üzerindeki sadışı göç, çatışma gibi kaotik eylemler yok gemiler Türk Boğazları’ndan Karadeniz’e denecek kadar azdır, öyle ki Amerika’ya geçiş yapamazlar. Karadeniz ülkelerinin sınır olan denizlerde bu oranlar daha yükgüvenliğini sağlamak amacıyla bu deni sektir. Yine de Türkiye Karadeniz’de güze girecek olan gemilerin kalış süreleri en venlik boşluğu varsa bunu tek başına vefazla 21 gün ile sınırlanırken toplam to ya bölge ülkeleriyle işbirliği yaparak ginaj ise 30 bin ton ile sınırlıdır. derebilir. Arama kurtarma operasyonları Yani Amerika’nın bu denize sokacağı ge sıklaştırılabilir. Fakat sorun bu değildir ve milerin boyu, tonajı ve nitelikleri Montrö amaç ABD donanmasının, Ortadoğu’da Boğazlar Sözleşmesi için engel. Kendisi 6. Filo’nun yürüttüğü işe benzer nitelikte sözleşmeye taraf olmayınca bu isteğini bir görevi yürüterek Rusya Federasyoanlaşmaya taraf olan Romanya üzerinden nu’nun Karadeniz, Kafkaslar ve Hazar gerçekleştirerek kendi oyun planını uy havzasındaki artan gücünü bloke etmekgulamaya sokuyor. Peki Amerika, Kara tir. deniz’de neden donanma ister? Çünkü bölBu arada, Amerika yakında AB üyesi olagenin enerji kaynaklarını ve taşıma yolla cak olan Romanya ve Bulgaristan’la da bir rını kontrol ederek Rusya’nın Akdeniz şekilde derin ilişkiye geçerek AB’ye karşı kale kazanma peşinde. Romanya’nın Irak savaşındaki sicili zaten savaş esirlerinin bu ülkede bulunduğu iddia edilen gizli hapishaneler nedeniyle iyi değil. Bilindiği gibi, Türkiye özellikle Romanya ve Bulgaristan’ın NATO’ya girişine destek oldu, bu destek ne kadar doğruydu tartışması artık geç, ama hâlâ yapılabilecek şeyler var. Amerika Birleşik Devletleri’nin ırak işgali öncesi Trabzon ve diğer Karadeniz limanlarıyla ilgili talepleri de donanmasını Karadeniz’e çıkarma isteğinin bir belirtisi olarak algılanmıştı. Ama tartışılması gereken nokta şu; Amerika dünyada tek emperyal güç olarak kalabilir mi? Şüphesiz hayır. Bu ülke kendi yanı başındaki liderliğini Chavez ve diğer Latin Amerika ülkelerinin yaptığı ideolojik devrimi durduramadığı gibi bu sistemi anlamak bile istemiyor. Yani, Amerika’nın yanı başındaki ülkelerde rejim değişiklikleri olurken dünyanın öbür ucundaki Karadeniz’de petrolü ve başka doğal kaynakları olmayan, başta Gürcistan gibi fakir ülkelerle neden ilgilensin? Bu ülkelerin hangisi vazgeçilmez veya ne Amerika için stratejik önemi var? Bu nedenle, Amerika ile dost olmak veya güvenmek bir dönem olduğu gibi avantajlı değil. Üstelik bu ülke küresel liderliğini Irak’taki haksız işgal ve başarısızlığı nedeniyle de kaybetti. Yukarıdaki görüşlerin bu ülke liderlerinde ne kadar tartışıldığı bilinmez, ama Amerika’nın istediğini aldıktan sonra ne yapacağını kestirmek az çok zor değil. Bu saptamalardan sonra cevaplanması gereken soru şudur; Türkiye, Boğazlar’da geçişi aksattı mı? Türkiye 1936 yılından beri Boğazlar’daki uluslararası deniz trafiğini hiç aksatmadı. Yılda 50 binin üzerinde geminin geçtiği Boğazlar’da Türkiye, gemi trafik sistemini milyonlarca dolara modernize etti. Bunu kendi ülkesinin vatandaşlarının vergisinden yaptı ve bir boğaz devleti olarak sözleşmeyi şimdiye dek adil bir şekilde uyguladı. Bununla ilgili hiçbir ülkeyle sorunu da olmadı. Bazı büyük petrol şirketlerinin sözcüsü durumundaki kuruluşların Türkiye’yi Uluslararası Denizcilik Örgütü’ne (IMO) kötü hava koşullarında tanker beklemelerini şikâyet etmelerini saymazsak. Geçen gemilerden sağlık, fener ve tahlisiye ödemelerini bile tam olarak alıp almadığı tartışılabilir. Bütün bunlara rağmen Sahil Güvenlik Komutanlığı’nın seçkin personeli ve botları başta tankerlerin geçişleri olmak üzere Orta Asya petrolünün dünya pazarlarına güvenlikli bir şekilde ulaştırılması için kusursuz hizmet verdi ve vermektedir. Böylece Türkiye dünya ekonomisine ve bölgesel kalkınmaya ve dünya barışına şimdiye dek hizmet etmiştir. Sanırım, bu çabalar Rusya başta olmak üzere diğer ülkelerde takdir edilmektedir. Denizcilik Müsteşarlığı’ndaki çok değerli uzmanlar ise geçişlerle ilgili bütün ayrıntıları takip etmekte, kılavuz kaptanlarımız kar, kış demeden görevlerini yapmaktadırlar. (Yazıma devam edeceğim.) PENCERE Strateji Mtrateji... Mümtaz Soysal çarşamba günü çıkan köşe yazısında ‘TürkAmerikan Stratejik Ortaklığı’ndan söz açmış; haklı olarak diyor ki: ‘‘ Böyle bir ilişkiden söz edebilmek için, temel çıkarlarda sürekli ortaklığın bulunması ve bunun her yerde, her durumda geçerli olması, bölgesel çıkarların ötesine geçip yeryüzünün bütününü kapsaması gerekecektir. İngiltere ile ABD arasında olduğu gibi...’’ Amerika ile Türkiye arasında ‘‘stratejik ortaklık’’ lafı İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra DoğuBatı diye ikiye ayrılan dünyada çıkmıştı; biz o dönemde Washington’un gözde müttefikiydik, Sovyetler’e karşı ‘‘ileri karakol’’duk, ‘‘komünizmle mücadele’’ yolunda ABD ile gözü kara dosttuk... O dönem tarihe gömüldü... Peki, bugünkü durum ne?.. Pek parlak değil... Soysal yazısında küçük bir devlet olmasına karşın Yunanistan’ın ABD ile stratejik ortaklığa daha çok yakıştığını dile getiriyor.. Doğrudur. ? ‘Strateji’ çekici bir sözcük!.. Cumhuriyet’in pazartesi günleri yayımlanan Strateji ekinde bu kavrama dayalı beyin jimnastikleri yapılıyor... Ancak kimi zaman da uluslararası ilişkilerde kör kör parmağım gözüne durumlar olabilir... Sözgelimi AKP’nin iktidara gelişinde ABD’nin rolü malum; ‘‘Yeşil Devrim’’ tezgâhlandı; karşılığında Irak’ın işgali için Anadolu’yu Başkan Bush köprü gibi kullanacaktı; Meclis’te bu olanağı tanıyan ‘tezkere’ reddedilince ‘stratejik ortaklık’ ne oldu?.. ? RTE’nin, AG’nin (Abdullah Gül) vesairenin, değil stratejik donanıma sahip olmak, düz politikayı becerebildiklerinden kuşkuluyum, bunların aklı fikri İslamcı devlet modeline takılmış... Sabah’tan Aslı Aydıntaşbaş Amerikan Temsilciler Meclisi’ne gidip ortalığı yoklamış, yetkililer Filistin’de seçim kazanan terörist Hamas’ın Ankara’ya davet edilmesini şöyle vurgulamışlar: ‘‘ İkinci tezkere vakası!..’’ Eklemişler: ‘‘ ABD, İngiltere, Türkiye gibi demokratik ülkeler terör örgütünü davet etmezler...’’ (Sabah, 30 Mart 2006) Peki, ne yaparlar?.. ? Lafın gelişi, sözün akışı Başkan Bush’un akıl hocaları derler ki: Bizim stratejik ortak, verdiği sözleri tutmuyor, hem Irak işgali için gerekli tezkereyi Meclis’ten geçirmedi, hem terörist Hamas’ı bağrına bastı, üstelik İran konusunda direniyor, şunu uyaralım... Ne yapalım?.. PKK’yi devreye sokalım!.. Münasiptir.. Amerika PKK’yi Kuzey Irak’ta sırası gelince kullanmak için korumuyor mu?.. ? Doğru, yanlış ya da varsayım, dış politika denen oynak meslek alanında nalıncı keseri iyi çalışır; ABD artık bizim ‘stratejik ortağımız’, hatta ‘müttefikimiz’ bile değildir: hele Türkiye’ye İslamcı bir rejimin kefenini giydirmek hevesi gerçekten varsa yandı gülüm keten helva... Gökkafes’ten Diyarbakır’a BELKİ daha öncesi de vardır ama, her şey çirkin ve hukuksuz binayla başlamış gibi. İstanbul’daki en güzel manzaranın göbeğine ve bir Mimarlık Fakültesi’nin önüne dikilen. Mülki taksimat zorlanarak, mahkeme kararları çöpe atılarak, herkese ‘‘Devlet yokmuş veya varmış da gücü yokmuş’’ dedirterek. Oysa, ‘‘Adalet mülkün, yani ülkenin, devlet düzeninin temelidir’’ diyen levha bolluğundan geçilmez bu topraklarda. Ama, bu topraklarda ‘‘devlet yokmuş’’ dendiğinde her şey olur. Çünkü, devlet olmayınca akıllarından geçen her şeyi yapmak için pusuda bekleyen şer güçleri çoktur içimizde; dışta da devletin yokluğundan yararlanıp bu topraklara dönük olarak gönüllerindeki hevesi tatmin için fırsat kollayan yabancılar. İçtekiler, Türkiye Cumhuriyeti denen devletin çağdaş ‘‘ulus’’ kavramını getirerek onları mezheplerine, etnik kökenlerine ve okutulmamış analarından duyduklarına aykırı yaşamaya zorladığını sanırlar; dıştakiler de Mezopotamya ve Yunan uygarlıklarının beşiği olan bu toprakların Orta Asya steplerinden gelmiş barbarlarca on yüzyıldan beri işgal altında tutulduğunu okumuşlardır. Kopenhag’lı Viking torunlarının Roj TV’ye kanat gerişleri bundandır. evlet olan yerde, ‘‘terörist’’ denen insanların cenazeleri sessizce kaldırılır; kahramanlık törenleriyle gömülmez. Yalnız o törenlerde değil, olur olmaz her fırsatta, hatta bahar bayramlarında bile açılan isyan bayraklarıyla posterlere göz yumulmaz. Göz yumma, devletin yok oluşuna göz kırpma olur. Ama, göz yummayacak devletin, aynı zamanda hukuksuzluğa, mahkeme kararlarının uygulanmayışına, kamu varlıklarının talan edilişine, kıyıların yağmalanışına, ülke topraklarının peşkeş çekilişine, sosyal devletin masala dönüşmesine ve daha bir yığın rezalete de göz yummayan devlet olması gerekir. Yok, hukuk ihlallerinden terörist törenlerine kadar bütün bu göz yumuşlar oy kaygısıyla yapılıyorsa daha da kötü: Böylesine yollarla iktidarda kalmaya niyet edenler, bu niyet uğruna her şeyi gözden çıkarmaya kararlılar demektir. Her şeyi, yani devleti de, cumhuriyeti de, yurdu da, halkı da. Bir belediye başkanı, seçimle gelişine güvenip kendini bağımsız bölge devletinin başı mı sanıyor ki, sokak isyancılarını öpüp ‘‘Cesaretinizi kutlarım’’ diyebilmektedir? evlet, sahiden devletse, kendi askerinin kanıyla kurulan ve kanadı altında yaşayan bir KKTC’nin başına geçmiş kişinin Ankara’ya aldırış etmeden AB’ye göz kırpmasına, uyduruk bir AB yardımına razı olmasına, Kolordu’yu geri yollama sözü vermesine ve Maraş’ı vaat etmesine de göz yummaz. Eğer bütün bunlar olabiliyorsa, Gökkafes’le başlayan süreç çoktan sonuca varmış da cumhuriyeti kollayanların haberi olmamış mı oluyor? Prof. Dr. Bayram ÖZTÜRK S D D İLAN T.C. KADIKÖY 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ 2005/841 Vas. Tayini Mahkememizce verilen 14.2.2006 tarih 2005/841 E. 2006/82 K. sayılı karar ile Yusuf Ziya kızı 1936 d.’lu Müzeyyen Güler, TMK’nın 405. maddesi gereğince vesayet altına alınarak, kendisine kızı Ayşenur Güler vasi olarak tayin edilmiştir. 14.2.2006 (Basın: 14046) İPSALA İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKULÜN SATIŞ İLANI No: 2002/647 Bir borçtan dolayı hacizli bulunan ve aşağıda adedi, , evsafı, kıymeti ve i özellikleri ile satış arı belirtilen taşınmaz, lüğümüzce açık artırretiyle satılarak, paravrilecektir. ilanı İİK.’nun 127. sine göre tapuda adbulunmayan ilgililere ve gat yapılamayan ilgililebligat yerine kaim olailan olunur. Edirne ili, İpsala ilçesi, BozMahallesi, 113 ada, 7 parsel sayılı taşınmaz ve nde kurulu Önalan Çele Un Fabrikası açık art suretiyle satışa çıkarılmıştır. 1. No’lu Taşınmaz: Tapu Kaydı: Edirne İli, İpsaçesi, 113 ada, 7 parsel, 20 m2 miktarındaki tazın, üzerinde çeltik kası ve müştemilatı bukta olup, taşınmazın nde haciz ve satış şerhi bulunmaktadır. Halihazır Durumu: Bina Maliyetleri: S. No. ve Bina Adı Alanı (m2) Maliyeti 1 Çeltik fabrikası 1739 577.730YTL 2 İdari Bina 210 54.331YTL 3 Depo 80 20.798YTL 4 Depo 464 120.046YTL 5 Garaj, depo 200 31.556YTL 6 Kavuz deposu (2. kat) 48 7.573YTL 7 Hizmet ve kantar binası 188 29.662YTL 8 Sundurma 286 30.073YTL TOPLAM: 874.769YTL Çeltik fabrikası 2 katlı betonarme karkas yapı, duvarlar tuğla sıvalı, pencere doğramaları ahşap, yer döşemesi mozaik, çatı ahşap üzeri kiremitle kaplıdır. İdari bina: İki katlı olup, alt katta müdür odası, personel odası, yamekhane, bay bayan wc ile kalorifer dairesi vardır. Üst katta ardiye ve depo olarak kullanılmaktadır. 80 m2’lik depo betonarme yapı, duvarlar tuğla, iç ve dış cephe sıvalı, çatı yok, üstü beton döşmelidir. 464 m2’lik depo betonarme yapı olup, dış duvarlar örülü, çatı yok. Döşeme betonu mevcuttur. Alt döşeme şap yapılmıştır. Garaj depo yığma yapıdır. Duvar mevcut olup, sıvasızdır. Yer döşemesi betondur. Kavuz deposu iki katlı olup, yer döşemesi beton, dış duvarlar sıvasız, çatı ve üst döşeme yoktur. Hizmet ve kantar binası yığma olup, dış ve iç duvarlar sıvalı, badanalı, yerler karo taş döşeli, pencere ve kapılar ahşap doğrama, 4 oda işçi soyunma odası, banyo, wc ve mutfaktan ibarettir. Sundurma çelik yapı, duvar mevcut değildir. Çatısı delik olup, üzeri galveniz sacla kaplıdır. Elektrik Aksamı ve Makineler: Sıra ve Adet İsim Kapasite Değeri 1 2 Soyucu 4 adet 5,5 KW Dinamolu 16.560YTL 2 2 Badi 2 adet 5,5 KW Dinamolu 18.400YTL 3 2 Parlama taşı 2 adet 11 KW Dinamolu 33.980.YTL 4 1 Havalı parlatıcı 11 KW Dinamolu 8.830YTL 5 1 Yağlama 4 KW Rediktörlü Dinamo 8.625YTL 6 1 Çift katlı Triyol 2 adet 2,2 KW Rediktörlü Dinamolu 4.600YTL 7 1 Fan 11 KW Dinamolu 2.875YTL 8 1 Helezon 4 KW Rediktörlü Dinamo 2.300YTL 9 1 Çift Katlı Triyol 2 adet 2,2 KW Rediktörlü Dinamolu 4.600YTL 10 1 Ahşap Triyol 5.750YTL 11 2 Kabuk Eleği 17.250YTL 12 2 Çöp Eleği 17.250YTL 13 10 Mal Taşıyıcı Dik Elevatör 17.250YTL 14 2 Elektronik Baskül 3.450YTL TOPLAM: 161.720YTL Ayrıca çeltik fabrikasında bulunan aydınlatma kablosu ve armatürlerin toplam değeri 6.500YTL ve motor besleme kablolarının yaklaşık bedeli: 7.250YTL’dir. Ziraai Ürünler: S.No. ve Çeşidi Adedi Değeri 1 Kavak 10 144,25YTL 2 Vişne 1 115,50YTL 3 Söğüt 4 15,60YTL 4 Akasya 3 17,55YTL 5 Dışbudak 2 11,70YTL TOPLAM: 304.60YTL Bilirkişice yapılan değerlendirme sonucu çeltik fabrikasının kurulu bulunduğu 4283,20 m2 miktarlı arsanın değeri 126.782,72 YTL’dir. Yukarıda belirtilen taşınmaz ve müştemilatı ile birlikte fabrikanın toplam değeri: 1.177.326,32YTL’dir. 2 No’lu Taşınmaz Tapu Kaydı: Edirne İli, İpsala ilçesi, Bozkurt Mahallesi, 113 ada, 8 parsel, 6581,33 m2 miktarındaki taşınmazın üzerinde Un fabrikası ve müştemilatı bulunmakta olup, üzerinde satış ve haciz şerhi bulunmaktadır. Hali Hazır Durumu Bina Maliyetleri: S.No ve Bina Adı Alanı (m2) Maliyeti 1 Un Fabrikası (4 katlı) 510 169.432YTL 2 Depo 320 82.790YTL 3 Depo 464 120.046YTL 4 Garaj 1 Depo 100 15.778YTL 5 Garaj 2 Depo 200 31.556YTL 6 Sundurma 360 36.091YTL 7 Saha betonu 195 m3 22.550YTL TOPLAM: 478.243YTL Un fabrikası 4 katlı olup, betonarme karkas, taşıyıcı sistemi betonarme, dış duvarlar yığma tuğla, çatı betonarme, fabrikanın iç ve dış duvarları sıvalıdır. Fabrika içi bölgü duvarları yoktur. Merdiven döşemeler dökme mozaik kaplıdır. Pencereler demir doğramadır. 320 m2’lik depo betonarme, duvarların içi ve dışı sıvalı, çatı altı döşemesi betondur. 464 m2’lik depo betonarme yapı, duvarların içi dışı sıvalı, alt döşeme beton kaplı, depo kapısı demir doğramadır. 100 m2’lik garaj, depo ve 200 m2’lik garaj, depo biriket duvardan olup, çatısı eternit kaplıdır. Sundurma çelik yapı olup, duvar bölgüleri yoktur, çatısı çelik çatı örtüsü eternittir. Elektrik Aksamı ve Makineler: S.No ve Adet İsim Kapasite Değeri 1 5 İrmik kırıcı 5,5 KW Dinamolu 9.200YTL 2 1 Çekiçli kırma makinesi 11 KW Dinamolu 4.600YTL 3 2 Ambar Altı Helezon 2,2 KW Rediktörlü Dinamolu 2.300YTL 4 8 1982 Model 100’lük Rus valsi 16 adet 18 KW Dinamolu 57.500.YTL 5 1 Fan Aspratör 5,5 KW Dinamolu 1.725YTL 6 2 Asma Helezon 4 KW Rediktörlü Dinamolu 2.300 YTL 7 1 Vitamin Katkı makinesi 0,75 KW Dinamolu 1.725 YTL 8 1 Takatuka 2,2 KW Rediktörlü Dinamolu 1.150 YTL 9 1 1994 Model Dik Yıkama 11 KW Dinamolu 5.750 YTL 10 2 Helezon 2,2 KW Dinamolu 2.300YTL 11 1 Kabuk Soyucu 11 KW Dinamolu 2.300YTL 12 2 1996 model 8 pasaj Kaer elek 2 adet 5,5 KW Dinamolu 20.700YTL 13 2 Kepek Fırçası 5,5 KW Dinamolu 3.450YTL 14 1 Hava Kilidi 2,2 KW Rediktörlü Dinamolu 1.150 YTL 15 1 Helezon 2,2 Rediktörlü Dinamolu 1.150YTL 16 1 Triyol 1,5 KW Rediktörlü Dinamolu 2.875YTL 17 1 Kabuk soyucu 11 KW Dinamolu 1.725YTL 18 3 Ambar Üstü Helezon 4 KW Rediktörlü Helezon 4. 600YTL 19 22 Hava Kilidi 4 adet KW Rediktörlü Dinamolu 28.750YTL 20 1 Hava kompresör 5,5 KW Dinamolu 2.300YTL 21 1 Jet Filitre 45 KW Fanlı Dinamolu 8.625YTL 22 3 Fan 5,5 KW Dinamolu 2.875YTL 23 2 Çöp Sasörü 1,5 KW Dinamolu 8.625YTL 24 4 Dik elevatör 4 KW Rediktörlü Dinamolu 5.750 YTL 25 1 Ambar Üstü Helezon 4 KW Rediktörlü Dinamolu 1.725YTL 26 1 Kontrol Panosu 25 KVA Trafo ve Pano 23.000 YTL TOPLAM: 208.150YTL Ayrıca un fabrikasında bulunan aydınlatma kablosu ve armatürlerin toplam bedeli yaklaşık 5.000.YTL. ve motor besleme kablolarının yaklaşık bedeli 10.000.YTL.’dir. Ziraai Ürünler S. No ve Çeşidi Adedi Değeri 1. Kavak 3 43,28.YTL. 2. Vişne 2 231,00YTL. 3. Kayısı 2 360,00YTL. 4. Elma 1 300,00YTL. 5. Ayva 1 270,00YTL. 6. Söğüt 1 3,90YTL. 7. Akasya 11 64,35YTL. 8. Karaçam 2 15,60YTL. 9. Dut 4 28,60YTL. 10. İğde 3 11,70YTL. Toplam 1.328,43YTL. Bilirkişice yapılan değerlendirme sonucu un fabrikasının kurulu bulunduğu 6581,33 m2 miktarlı taşınmazın değeri 194.807,37 YTL. dir. Yukarıda belirtilen 8 parsel sayılı taşınmaz ve müştemilatı ile birlikte fabrikanın toplam değeri 897.528,80 YTL. dir. Artırma zamanı ve yeri: Satış şartları: 1 Satış 22.05. 2006 pazartesi olup. 1. Taşınmaz: 113 ada 7 parsel sayılı taşınmaz saat: 10. 0010.10 2. Taşınmaz: 113 ada 8 parsel sayılı taşınmaz saat: 10. 2010.30 saatleri arasında İpsala Hükümet Konağı Çay Ocağı Salonu’nda açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 01.06.2006 perşembe günü aynı yer ve saatlerde ikinci artırmaya çıkarılacaktır. Bu artırmada da bu miktar elde edilmemişse gayrimenkul en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak üzere artırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok artırana ihale edilecektir. Şu kadar ki artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20’si nisbetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın banka teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi, ihale pulu, tapu harç ve masrafları ile KDV alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4 İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için daire açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2002/647 satış sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. İş bu ilan ilgililere tebliğ mahiyetindedir. (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (İc. İf. K. 126) Yönetmenlik Örnek No: 27 Basın: 13797 TEŞEKKÜR Sevgili kızımız İNAN SU KIYICI’nın ameliyatındaki başarıları ve göstermiş oldukları özveri için SSK Okmeydanı Hastanesi Beyin Cerrahi Servisi’nin çok değerli doktorlarından Sayın Opr.Dr. ŞÜKRÜ CEYHAN’a, 2. Genel Cerrahi Servisi’nin çok değerli doktorlarından Opr.Dr. SELAHATTİN KARACA’ya, Acil Cerrahi’nin genç ve dinamik doktorlarından, Dr. AŞKIN PERÇEM’e, Dr. UMUT GÜNDÜZ’e HÜRREM DEMİRCİ ve ASUMAN MEŞELİ’ye sonsuz teşekkürler. HALE M. LÜTFİ KIYICI KOOPC’DEN GENEL KURULA ÇAĞRI Kooperatifimizin 7. Olağan Genel Kurul Toplantısı 02 Nisan 2006 Pazar günü saat 14.00’te aşağıdaki gündemi görüşmek üzere Cağaloğlu, İstanbul Tabip Odası 4. kattaki Konferans Salonu’nda yapılacaktır. Ortaklarımızın katılmasını önemle rica ederiz. YÖNETİM KURULU GÜNDEM: 1. Açılış ve saygı duruşu, 2. Başkanlık Divanı’nın seçimi ve tutanaklara imza atma yetkisinin verilmesi, 3. Kooperatif Başkanı ve konukların konuşmaları, 4. Yönetim Kurulu ve Denetim Kurulu yazanakları ile 31 Aralık 2005 tarihli bilanço ve gelirgider çizelgesinin okunması, görüşmeye açılması ve ayrı ayrı onaya sunulması, 5. Yönetim ve Denetim Kurullarının aklanması, 6. Belediye’den alınacak arazinin görüşülmesi, niteliğinin ve yerinin belirlenmesi, kira ya da satın alınması konularında üst alış bedelinin tespiti, 7. 2006 yılı iş izlencesi, tahmini bütçe ve ödeme planının görüşülerek karara bağlanması ve ödemelerini yapmayanlara uygulanacak tutum ve yöntemin belirlenmesi, 8. Dilekler ve kapanış. CUMHURİYET 02 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear