26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
8 ŞUBAT 2006 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Haksız mal edinmekten suçlu bulanan eski Deniz Kuvvetleri Komutanı, TSK’den de çıkarılacak 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Erdil’e 2.6 yıl hapis cezası Askeri Yargıtay kararı onarsa İlhami Erdil 1 yıl cezaevinde kalacak. İnanılır Şey Değil... Güney Kıbrıs’ta yayımlanan Alithiya gazetesine göre KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, ‘‘çözüm için gerçek adımların atıldığını görürse, Türk askerinin çekilmesinin hızlandırılması da dahil her şeyi görüşmeye hazır olduğunu’’ söylemiş. Gazetelerimizin haber ağırlığını, karikatür krizi ile ilgili eylemlerin oluşturduğu bir sırada Talat’ın Rum gazetesi ile yaptığı söyleşinin özetini CNNTürk’ün internet sitesinde okudum. Ve hemen ardından da kendi kendime inanılır şey değil yorumunu yaptım. Kuzey Kıbrıs, AB’ye girebilmemiz için çok hovarda bir biçimde kumar masasındaki son varlık gibi rakibin önüne sürülmeye mi karar verildi ki, Türkiye’nin ve Kıbrıs Türklerinin tek güvencesi olan adadaki Türk Barış Gücü’nün üstelik hızlandırılarak çekilmesini görüşmeye hazır olduğunu Talat ilan ediyor diye düşündüm. Talat’a atfedilen açıklamanın CNNTürk bülteninde yer aldığı kadarı ile yetinmemin doğru olmayacağını da düşünerek KKTC’li dostum İsmet Kotak’ı aradım. Meğer aynı gün Kotak da Alithiya’da yayımlanan o söyleşiyi okumuş ve kendi gazetesindeki günlük yorum köşesinde, tıpkı benim gibi düşünerek ülkesinin Cumhurbaşkanı’ndan açıklama istemiş. Önce İsmet Kotak’ın yazısında sözünü ettiği söyleşinin ilgili bölümünü aktaracağım. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral İlhami Erdil, haksız mal edindiği gerekçesiyle 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Haksız edindiği belirlenen 2 evine el konulması kararlaştırılan Erdil, TSK’den de çıkarılacak. Erdil’in avukatı, kararı temyiz edeceklerini söyledi. Askeri Yargıtay’ın mahkemenin kararını onaması durumunda Erdil 1 yıl hapis yatacak. Genelkurmay Askeri Mahkemesi, İlhami Erdil, eşi Füsun, kızı Deniz Halide Erdil ile kızının gizli ortağı olduğu öne sürülen Şirin Melek Hekim ve Erdil’in emir subayı yardımcısı Yalçın Kayatunç’un yargılandığı davada karar verdi. Mahkeme Başkanı Albay Hâkim Turgay Çağlar, Erdil’in kızı ve eşi adına 1999’da Etiler Alkent Sitesi’nde iki dubleks daireyi, irtifak hakları kendi üzerin İlk karar Emekli Oramiral Erdil hakkındaki hapis cezasını oybirliğiyle alan Genelkurmay Askeri Mahkemesi, Erdil’in haksız edindiği belirlenen iki evine de el konulmasına karar verdi. Kararla ilk kez bir kuvvet komutanı yolsuzluk gerekçesiyle hapis cezasına çarptırılmış oldu. de kalmak kaydıyla satın aldığını anımsattı. Erdil’in söz konusu 2 dubleks daireyi, kanuna ve genel ahlaka uygun şekilde aldığını ispat edemediğini belirten Çağlar, bu durumun Mal Bildiriminde Bulunulması Rüşvet ve Yolsuzlukla Mücadele Yasası’na göre haksız mal edinme olarak kabul edildiğini söyledi. Çağlar, Erdil’in, haksız mal edinme suçuna öngörülen cezanın alt sınırı olan 3 yıl hapse mahkum edildiğini açıkladı. Eski TCY’nin 59. maddesine göre Erdil’in cezasının, 6’da 1 oranında indirilerek 2 yıl 6 ay olarak belirlendiğini bildiren Çağlar, Erdil’e ayrıca 50 YTL adli para cezası verildiğini açıkladı. Orgeneral İsmail Koçman, Korgeneral Nurettin Çakır, Kıdemli Hâkim Albay Turgay Çağlar, Yarbay Aykanat Kaçmaz ve Yüzbaşı Erdem Orduoğlu’ndan oluşan heyet, Erdil hakkındaki hapis cezası kararını oybirliğiyle aldı. Çağlar, 2 dubleks dairenin zoralımına ve Erdil’in, ceza süresi kadar kamu haklarından yoksun bırakılmasına karar verildiğini bildirdi. Erdil’in, TSK’den çıkarılmasına da hükmedildi. Heyet, Erdil’in, kızı Deniz Halide Erdil ile gizli ortak olduğu belirtilen Şirin Melek Hekim’in firmasının, İstanbul Tersanesi’ndeki boya ihalelerinde değerlendirilmesi için Tersane Komutanı emekli Tuğamiral Metin Poyrazlar’a telefon etmesini, ‘‘makamın nüfuzunu kötüye kullanma’’ olarak değerlendirdi. Heyet, Erdil’i bu suçtan 5 ay hapse mahkum etti. Hapis cezası, 600 YTL adli para cezasına çevrilerek ertelendi. Erdil ve eşi Füsun Erdil’in, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı konutunun mutfak harcamalarına ilişkin belge bulunmadığından ‘‘görevi kötüye kullanma’’ suçundan beraatlarına hükmedildi. Heyet, Deniz Halide Erdil’in çıkar elde ettiği, Şirin Melek Hekim’in de İlhami Erdil’in suçuna azmettirme yoluyla iştirak ettiği kanaatine vararak Deniz Erdil ve Hekim’i 5’er ay hapse mahkum etti. Hapis cezaları da 600’er YTL adli para cezasına çevrilerek ertelendi. Alithiya sormuş, Talat yanıtlamış Rum gazetesi KKTC Cumhurbaşkanı’na ‘‘Annan Planı’nda öngörülenlerin de ötesinde, Türk askerinin çekilmesinin hızlandırılması ve mülk konusunu görüşmeye hazır mısınız’’ diyor. Talat’ın yanıtı şöyle: ‘‘Eğer Kıbrıslı Rumlar bir anlaşmaya hayır demeye devam ederlerse, sonunda hiçbir şey alamayacaklar. Bu açıktır. Bu noktada şunları vurgulamak isterim: Kıbrıs sorunu sadece müzakerelerle çözülebilir. Başka yolu yoktur... Sayın Papadopulos, uluslararası toplumu, BM ve AB gibi uluslararası kuruluşları birden çok kez aldatmıştır. Bu yüzdendir ki, BM Genel Sekreteri yeni çabasının başarıya ulaşacağına dair garantiler istemektedir. Sayın Papadopulos bu konuda bir kolaylık sağlama sözü vermiyor.’’ ‘‘Eğer ben, çözüm için gerçek adımların atıldığını görürsem, daha önce de dediğim gibi her şeyi müzakere etmeye hazırım. Bu yüzden BM Genel Sekreteri, planın maddelerinde değişiklikler içeren bir öneri hazırlanmasını istedi. Bunu istemesinin sebebi, emniyetli bir şekilde hareket etmek ve Kıbrıs Rum tarafının ‘belirsiz endişe bölgelerinden’ söz edilmesi yerine, tam olarak ne istediklerinden emin olmaktır. Ben Türk askerinin çekilmesinin hızlandırılması da dahil, her şeyi görüşmeye hazırlanacak planın düzgün bir şekilde uygulanması konusunda bazı garantilerin sağlanması gereklidir.’’ OTOYOLDA ÖLÜ BULUNDU Kalaşnikoflu zanlıya üç kurşun ? İzmir’de Kalaşnikof tüfek ve çok sayıda mermi ile yakalanan, evinde de uyuşturucu hap ve 3 kilo esrar bulunan Ferdi Daşçı, delil olacak nitelikte suç unsuru oluşmadığı gerekçesiyle salıverilmişti. Daşçı hakkında daha sonra yakalama kararı çıkarılmıştı. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) İzmir’de Kalaşnikof tüfek ve çok sayıda mermi ile yakalandıktan sonra serbest bırakılan, daha sonra hakkında yakalama kararı çıkarılan Ferdi Daşçı Aydınİzmir otoyolu Selehattin Tüneli girişindeki otoparkta ölü olarak bulundu. Bir araç içinde başına sıkılan 3 kurşunla öldürüldüğü belirlenen Daşçı’nın cesedi otopsi için İzmir’e gönderildi. Aydın ve İzmir polisinin olayla ilgili soruşturması sürüyor. Kasım ayında İzmir’de Kalaşnikof tüfek ve çok sayıda mermi ile yakalanan Ferdi Daşçı’nın evinde de ecstasy hap ile 3 kilo esrar bulunmuştu. Polisteki sorgusundan sonra adliyeye sevk edilen Daşçı, Cumhuriyet Savcısı tarafından delil olacak nitelikte suç unsuru oluşmadığı, uyuşturucu imal ve ticareti yaptığının tespit edilmediği ve delilleri karartma ihtimalinin de bulunmadığı gerekçesiyle tutuksuz yargılanmak üzere salıverilmişti. Olayın tepki çekmesi üzerine üst mahkemeye yapılan itiraz sonucu Ferdi Daşçı hakkında gıyabi tutuklama kararı çıkarılmıştı. Bağcılar 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmayı TürkiyeAB Karma Parlamento Komisyonu Esbaşkanı Lagendijk ve Uluslararası PEN Yazarlar Derneği’nin çok sayıda üyesi de izledi. Duruşma sonrasında polisin oluşturduğu güvenlik kordonunun arkasında toplanan bir grup, yargılanan gazeteciler aleyhine pankart açtı, slogan attı. (Fotoğraf: AA) Eski potları anımsatarak... KKTC Cumhurbaşkanı’na atfedilen bu şaşırtıcı sözler, Alithiya’da pazar günü yayımlanmış. KKTC Cumhurbaşkanlığı’nın o günden bu yana herhangi bir yalanlaması da olmamış. Mehmet Ali Talat, CTP Genel Başkanı iken yaptığı konuşmalarda Kıbrıs sorununu karmaşa haline getirmek için bir hayli pot kırmıştı. Ama bugün Cumhurbaşkanı olarak ülkesinin sınırlarını uluslararası bir Garanti Anlaşması’na dayanarak koruma amacıyla KKTC’de bulunan Türk Barış Gücü’nün çekilmesinin ‘‘hızlandırılmasını’’ görüşmeye hazır olduğunu söylemesinin anlamının ne olduğunu biliyor mu? Türkiye’nin Kıbrıs konusunda en büyük kozudur oradaki askeri varlığı. Sadece o kadar mı? Kuzey Kıbrıs’taki herkesin can ve mal güvenliğini de bunu başta KKTC Cumhurbaşkanı dahil yine aynı güç sağlamıyor mu? İlk duruşmada arbede Ermeni konferansının ertelenmesini eleştiren 5 gazetecinin yargılanması sırasında ‘yabancı izleyici’ tartışması çıktı. Salona alınan çevik kuvvet, müşteki avukatı Aktaş’ı salondan çıkardı İstanbul Haber Servisi Gazeteciler Haluk Şahin, Murat Belge, İsmet Berkan, Hasan Cemal ve Erol Katırcıoğlu’nun Ermeni konferansını erteleyen mahkeme kararını eleştirdikleri yazılarında ‘‘adil yargılamayı baskı altına almaya çalışmak’’ iddiasıyla yargılanmasına başlandı. Duruşmada müşteki avukatlar ile yazarların avukatları arasında yaşanan tartışma üzerine hâkim, çevik kuvvet polislerini salona aldı. Polislerin, avukatlardan Hanefi Aktaş’ı salondan çıkarması sırasında arbede yaşandı. Bağcılar 2. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, yargılanan 5 gazeteciyle davanın müştekisi olan Hukukçular Birliği üyesi avukatlar katıldı. Duruşmayı TürkiyeAB Karma Parlamentosu Komisyonu Esbaşkanı Joost Lagendijk ve Uluslararası PEN Yazarlar Derneği’nin çok sayıda üyesi de izledi. İddianemenin okunmasından hemen sonra gazetecilerin avukatı Turgut Kazan davaya bir katılma talebi olduğunu, bu konuda karar verilmesi gerektiğini belirterek ‘‘Şikâyetçi olarak birileri orada duruyor’’ dedi. Duruşmaya müşteki avukatı olarak katılan Hanifi Aktaş ise salondaki yabancı izleyicileri işaret ederek ‘‘Birileri de orada duruyor’’ deyip tepki gösterdi. Müşteki tarafta bulunan yaklaşık 30 avukat da bu tepkiye katıldı. Bunun üzerine mahkeme hâkimi Muhterem Bulut, ‘‘Duruşma düzenini bozanı dışarı çıkaracağımı söyledim. Benim sözüm hiç mi dinlenmiyor? Beni istemediğim tedbirlere zorlamayın’’ dedi. salondan çıkarmaya çalışan polislerle müşteki avukatlar arasında arbede yaşandı. Bunun üzerine duruşmaya 5 dakika ara verildi. Aradan sonra tekrar başlayan duruşmada savunma yapan yazarlar, suç kasıtlarının bulunmadığını savunarak eleştiri haklarını kullandıklarını söylediler. Mahmeme, duruşmayı 11 Nisan’a erteledi. Polisin adliye önünde oluşturduğu güvenlik kordonunun arkasında toplanan bir grup, ‘‘Atama, vatanıma, bayrağıma sövdürtmem’’, ‘‘Adalete uzanan eller kırılsın’’ ve ‘‘Dün Ali Kemal, bugün Hasan Cemal’’ yazılı pankartlar açtı. Yanıt bekleyen sorular Karşıtlarına, siz hele görüşmeler konusunda bana tam ne istediğinizi söyleyin; ben de Türkiye Cumhuriyeti’nin buradaki askeri gücünün hızlı bir şekilde topraklarımızdan ayrılmasını görüşmelere başlatayım sözünü vereyim demek için Sayın Talat, kendi halkından ne zaman ve nasıl bir istek almış olabilir ki? Dahası, Türkiye, KKTC Cumhurbaşkanı’nın bu kadar hovardaca vaatlerde bulunabileceği konusunda hangi yetkilisini görevlendirmiş olabilir ki? Bildiğimiz kadarı ile Talat ile en son resmi görüşmeyi Başbakan Erdoğan, iki hafta önce Dolmabahçe’deki ofisinde kapalı kapılar arkasında ve baş başa yapmıştı. Talat, o baş başa görüşmeden mi bu tür bir izlenim ile ayrıldı da Rumlara o on maddelik paketin açılmasını sağlamak amacıyla yeni ödünler saçmaya kalkıştı? Sanıyorum sadece Kuzey Lefkoşa’dan değil, Ankara’dan da Alithiya’da da yayımlanan saçmalıklar için ağzı burnu yerinde bir açıklama beklemek hakkımızdır. SİLAHLI SALDIRIYA UĞRADI Ankara’da emniyet amiri öldürüldü ? Çubuk İlçe Emniyet Müdür Yardımcılığı’nı yürüten İbrahim Dündar’a otomobilinin yan camından 7 el ateş edildiği saptandı. Yetkililer, emniyet amiri Dündar’ın arabanın içinde bir süre sohbet ettiği bir kişi tarafından öldürüldüğünün tahmin edildiğini belirtti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Çubuk İlçe Emniyet Müdür Yardımcılığı görevini yürüten emniyet amiri İbrahim Dündar, uğradığı silahlı saldırıda öldü. Emniyet amiri Dündar’ın cesedi, dün sabah saatlerinde Çankaya’daki Turan Güneş Bulvarı’nda park halindeki otomobilinin içinde bulundu. Dündar’a otomobilinin yan camından 7 el ateş edildiği, bunlardan 6’sının isabet ettiği saptandı. Bulunan 11 adet 9 mm. çapındaki boş kovan,Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Polis Laboratuvarı’na gönderildi. Yetkililer, Dündar’ın buluştuğu bir kişi tarafından öldürüldüğünün tahmin edildiğini belirterek söz konusu kişi ile Dündar’ın araç içerisinde sohbet ettiklerine dair bulgular elde ettiklerini kaydettiler. Uzun süre Mali Şube Müdürlüğü’nde görev yapan Dündar, Çocuk Şube Müdürlüğü’nde çalışırken bir süre önce Çubuk İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne atanmıştı. Duruşma 11 Nisan’da Müşteki avukatların konuşmaya devam etmesi üzerine duruşma salonuna çevik kuvvet polislerini çağıran hâkim Bulut, avukatlardan Hanifi Aktaş’ın salondan çıkarılmasını istedi. Aktaş’ı Müsteşarlık: Patlamalar PKK’nin eylemi. Hakkâri Bölge Müdürü: Bilgimiz yoktu MİT’in Şemdinli çelişkisi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MİT Müsteşarlığı, TBMM Şemdinli Araştırma Komisyonu’na gönderdiği raporda, bölgedeki patlamaların PKK’nin eylemi olduğunu belirtirken; komisyona bilgi veren MİT Hakkâri Bölge Müdürü Cengiz Şişman, olaylarla ilgili kendilerine bir bilgi gelmediğini söyledi. Şişman, ‘‘Vallahi billahi bilgimiz yoktu’’ dedi. Komisyon, eski Başbakan Mesut Yılmaz ile Radikal Gazetesi Ankara Temsilcisi Murat Yetkin’i dinleme kararı aldı. Şemdinli Komisyonu, dün MİT Hakkâri Bölge Müdürü Şişman’ı dinledi. MİT Müsteşarlığı, komisyona gönderdiği raporda ‘‘bölgedeki bombalama eylemlerinin PKK’nin işi olduğu’’ tespitine yer verirken; Şişman’ın olaylarla ilgili bilgilerinin olmadığını söylemesi dikkat çekti. Şişman, son 2 yıl içerisinde 500 dolayında olası eylemle ilgili emniyet ve jandarmaya bilgi verdiklerini bildirdi. Şişman, 9 Kasım 2005’te Umut ‘Gaffar Okkan’da çok gizli bilgiler vardı. Öldürtüp Hizbullah’a mal ettiler’ Altındağ’dan şok iddia ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Şemdinli Araştırma Komisyonu’na bilgi veren, Hizbullah ve PKK’ye yardım yataklıkla suçlanan Diyarbakırlı işadamı Mehmet Ali Altındağ, 2001’de suikasta kurban giden Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan’a ilişkin çarpıcı iddialarda bulundu. Diyarbakır Söz gazete ve televizyonunun sahibi Yalçındağ, cinayete ilişKitabevi’nin bombalanmasıyla Türkiye’deki en büyük ikinci bombalama olan 1 Kasım 2005 eylemi de dahil olmak üzere 4 ayda gerçekleşen 18 patlamayla ilgili bilgileri bulunmadığını söyledi. Şişman, 15 Haziran 2005’te dönemin Hakkâri Valisi Erdoğan Gürbüz’ü öldürmek için planlanan suikastı istihbaratla önlediklerini açıkladı. Milletvekillerinin ‘‘Nasıl bilmezsiniz, siz bölgenin en kin şöyle konuştu: ‘‘Kim bu başsavcı; bütün foyaları ortaya çıkıyor. Devleti kullanmışlar, sahte belge tanzim etmişler, ne diyeyim, o kadar büyük suç işlemişler ki bunlar. Hatta öldürülen Gaffar Okkan’ı dahi kullanmaya çalıştı, fakat bir şey beceremedi. Gaffar Okkan’da çok gizli bilgiler vardı. Bu adam bu bilgileri verecek diye onu da öldürttüler ve Hizbullah’a mal ettiler.’’ yanlış olur’’ dedi. Şişman’ın ‘‘Duymadım, bilmiyorum’’ yaklaşımına karşı bir milletvekilinin ‘‘Sizin amiriniz olsam görevden alırdım’’ dediği belirtildi. Şişman, ‘‘Kitabevini sizce astsubaylar mı bombaladı’’ sorularına ‘‘Yaptı da diyemem, yapmadı da’’ yanıtını verdi. Emniyet, jandarma ve MİT’in ayrı istihbarat faaliyeti yaptığını anlatan Şişman, ‘‘Biz kendi yaptığımızdan sorumluyuz’’ dedi. Savaşa karşı küresel filmler Şeyh Bedreddin Film Kolektifi, 1926 Mart 2006 tarihleri arasında işgal altındaki Irak halkına ithafen ‘‘Emperyalizme ve Savaşa Karşı Küresel Kısa Film Festivali’’ düzenleyecek. ‘‘Barışın iki savaş arası bir zaman dilimi olarak algılanmaması’’ amacını taşıyan festivalde, Özgürlük Ödülü ‘‘Irak Halkına’’, İnsan Hakları Ödülü ‘‘TAYAD’’a, İntifada/Küresel Başkaldırı Ödülü ‘‘Paris Göçmen İsyancılarına’’ ithafen, Barış Ödülü ‘‘Rachel Corrie’’, Kardeşlik Ödülü ‘‘Uğur Kaymaz’’, Doğa ve Çevre Ödülü ‘‘Kazım Koyuncu’’ ve Kadın Ödülü ‘‘Güldünya Tören’’ anısına verilecek. İçerik, konu, tür, süre vb. kısıtlamaların olmadığı festival kapsamındaki filmler, Türkiye’de 81 ilde aynı anda ücretsiz gösterilecek. Son başvuru tarihi 24 Şubat olan festivale film gönderim adresi şöyle: ‘‘Şeyh Bedreddin Film Kolektifi Adres Production İstiklal Cad. Ayhan Işık Sok. No: 4 Kat: 4 Beyoğlu/İstanbul.’’ (0 535 670 95 91) Bir gecede üç cinayet Öte yandan başkentte aynı gece 3 cinayet daha işlendi. İsmet Aydın adlı döviz büfesi sahibi silahlı saldırıda, İdris Erdoğdu boğazı kesilerek, Gölbaşı’nda da bir internet kafe sahibi başından vurularak öldürüldü. üst düzey istihbarat yetkilisisiniz’’ yönündeki soruları üzerine Şişman, ‘‘Her yıl 500 dolayında istihbarat bildiririz. İlçede 5 haber elemanımız var. Bu eylemlerle ilgili bilgi gelmedi’’ dedi. ‘Duymadım, bilmiyorum’ Bu eylem için 50 neden olabileceğini belirten Şişman, ‘‘Bir neden söyleyin’’ denmesi üzerine, ‘‘Kesin kanıt yok. Yorum yapmak CUMHURİYET 07 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear