26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 18 ŞUBAT 2006 CUMARTESİ 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI Y Y Y Y Y Y Y Y Y 10 14 11 12 16 11 12 9 9 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y Y B B K K K K Y 6 6 5 5 3 5 4 3 11 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B B B B B K K K 11 11 3 7 6 3 6 2 6 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Bütün bölgelerimiz parçalı çok bulutlu, Marmara, Ege, Batı Akdeniz, İç Anadolu, Batı Karadeniz, Orta Karadeniz’in iç kesimleri ve Samsun çevreleri ve Doğu Anadolu’nun doğusu yağışlı geçecek. Yağışlar Güney Ege ve Batı Akdeniz’de yağmur ve sağanak, İç Anadolu, Batı ve Orta Karadeniz, İç Ege Doğu Anadolu’da karla karışık yağmur ve kar şeklinde olacak. Yurdun iç batı kesimlerinde hava sıcaklığı artacak. DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih K K K Y Y Y Y K Y 4 7 4 9 8 7 6 5 7 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih K Y Y Y Y Y PB PB Y 5 8 13 8 12 11 16 18 6 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı K 11 K 13 PB 3 Y 15 K 2 PB 15 K 12 Y 16 PB 12 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Çok bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada Dışişleri Bakanı Gül, Meşal’ın gelişini ‘‘Ricalar oldu, değerlendirdik’’ diye açıkladı. Hangi devlet ricacı oldu acaba? ABD mi, İsrail mi? Ürdün mü, Mısır mı? Yoksa Meşal’ı davet eden Rusya mı? Bu hükümetin devleti nasıl yönettiğine son örnek: Dışişleri olası ziyareti yalanlıyor, ama Meşal Ankara’da. Güler misiniz, ağlar mısınız? Başbakan engin görüşlerini ve ‘‘Lan kendine gel’’ diye başlaması olası nasihatlerini Meşal’a söyleyeceği sırada ABD höt dedi. İsrail, ziyaretin ‘‘ilişkilerde derin izler bırakacağını’’ ağır bir dille açıkladı. Görüşme iptal edildi! Dışişleri çağırmadı, Başbakanlık önermedi; peki ama Meşal’ı heyetiyle Ankara’ya kim çağırdı? ??? AKP kendine özgü demokrasi kuralları uyguluyor. Dışişleri Meşal’ı davet etmiyorsa... AKP ne güne duruyor? Hükümeti sallamaz, dış politika inceliklerini bir yana atar. Din kardeşi, üstelik radikal İslamcı bir partiyi, geçmişiyle, bugünüyle terörist örgüt damgası yiyen Hamas’ı çağırır Ankara’ya. Başbakanlık’ta ve genel merkezde iki hükümet! İki başlı yönetim! Ziyaret gerçekleşmeden önce, Hamas liderine surat asan, oldu da bitti maşallahtan sonra, ‘‘Üzerimize düşen görevleri yerine getireceğimizden’’ söz eden Abdullah Gül, Meşal’ın AKP Genel Merkezi’nde konuştuğu toplantıda hazır! Oyunun adı tavşana kaç, tazıya tut mu? Tavşan kim tazı nerede? İşte Hamas, işte Dışişleri, işte Başbakanlık, işte AKP Genel Merkezi... İçinden dilediğinizi tavşan diye tanımlayın, dilediğinizi tazı diye... ??? RTE’den ‘‘Randevu yok’’ diyor yazılı medyanın amiral gemisi. Sert tepkilere karşın Meşal’a randevu ha? Bu ancak dış politikada bağımsız, gerektiği yerde sesini yükseltebilenlere özgü bir hareket. Bizimki gariban köylüye lan diye bağırır. Edirne’den çıktı mı, kuzu. Amiral’imiz hangi aklıevvel yapmış bu işi, diyor. Yapanlar ortada. Hükümet başının iç politikada yürüttüğü, dış politikada da uygulamaya giriştiği ‘‘Ben yaptım oldu’’ politikası ile Hamas skandalının patlamasına ön ayak olduğunu yazmaya eli varmıyor. Hamas’a İsrail’i tanıması, terör ile ilişkisini kesmesi öneriliyor. Halid Meşal Ankara’da ne diyor bu önerilere, nasıl yanıtlıyor? Bir habere göre üstelik geçmişine ve geleceğe uygun şöyle bir açıklama yapmış: ‘‘İşgal sürerse direniş de sürer!’’ Bu arada İsrail, ‘‘Biz Öcalan’la görüşsek ne hissedersiniz?’’ diye soruyor bizimkine. Başbakan beyefendi ‘‘Mademki halkın seçtiği bir iktidardır, öyleyse (terörist de olsa) hoş görüle’’ diyerek Hamas’a seçim sonrası destek vermedi mi? Verdi! Ama böylece terörist başı Öcalan’ın, Öcalan’ı bir an önce İmralı’dan çıkararak Kürt siyasal hareketinin başına geçmesini isteyenlerin ekmeğine yağ bal sürdüğünün de farkında değil. Sabah yazarı Yılmaz Özdil, ziyaretteki esrarın çözülememesindeki nedeni bu iktidarın anlayacağı dilde; ‘‘Çünkü.. kimsenin maçası yetmiyor.. ‘ben çağırdım’ demeye’’ diye açıklıyor. Bakalım minareye kılıf hazırlamaya çalışan hükümetin maçası yetecek mi Meşal’ı kimin çağırdığını, söylenenlere nasıl yanıt verdiğini açıklamaya?.. ‘Zerkavi beni kurtarır’ ECEVİT KILIÇ GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY El Kaide’nin, Türkiye’nin de içinde bulunduğu bölgenin ‘‘eylem organizatörü’’ olan ve Kandıra Cezaevi’nde tutuklu bulanan Luai Sakka, İncirlik Üssü nedeniyle Adana’nın her zaman örgüt için önemli bir hedef olduğunu söyledi. El Kaide’nin buraya Katyuşa roketleriyle saldırabileceğini belirten Sakka, El Kaide’nin bir sonraki hedefinin ise bir Balkan ülkesi olduğunu iddia etti. Sakka, ‘‘İstediğim an cezaevinde kaçarım. Bir haber yollamam yeterli. Zerkavi beni kurtarır. Mahkeme sürecinin bitmesini bekleyeceğim’’ dedi. Akdeniz’de İsrailli yolcuları taşıyan gemilere saldırı hazırlığı yaparken 10 Ağustos 2005 yılında yakalanan Sakka, poliste ifade vermeyi reddetti. ‘‘Susma hakkımı kullanıyorum. İfade vermeyeceğim ve imzalamayacağım’’ diyen Sakka, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Zekeriye Öz’ün de katıldığı sorgusunda, 3 Terörle Mücadele Şubesi görevlisinin sorularını yanıtladı. Mülakat şeklinde yapılan sorguda Sakka’nın verdiği bilgiler kayıtlara geçirildi ve daha sonra da dava dosyasına konuldu. 1990’lı yıların başından itibaren Türkiye’ye gelip gitmeye başladığını söyleyen Sakka, ilk zamanlarda gazetemiz yazarları Uğur Mumcu ve Ahmat Taner Kışlalı’nın öldürülmesiyle ilgili UMUT davasında hüküm giyen Selam grubu üyeleriyle birlikte hareket ettiğini belirtti. Bu kişilerle 1994 yılında birlikte Bosna’ya savaşmaya gitme kararı aldıklarını belirten Sakka, ancak daha sonra bu kişilerin İran yanlısı olmaları ve hedeflerinin de İran aleyhtarı olan gazeteciler olduğunu anlayınca gitmekten vazgeçtiğini anlattı. 11 Eylül saldırılarını gerçekleştirenlerden 2 kişiyi kendisinin Usame bin Ladin’e gönderdiğini savunan Sakka, ‘‘Bu kişiler de Türkiye üzerinden Afganistan’a geçti’’ dedi. 2003’te İstanbul’daki bombalı saldırıları düzenleyen 3 Türk’ü de Ladin’e gönderdiğini belir ten Sakka, uzun süre El Kaide’nin ‘‘Felluce emirliği’’ni yaptığını kaydetti. Bu görevi sırasında kentte 150’yi aşkın infaz gerçekleştirdiklerini anlatan Sakka, tüm bu infazlarda Ebu Musaf El Zerkavi’ye danıştığını ifade etti. Türk şoförlerinin öldürülmesi Türk şoförlerden Murat Yüce’yi, ABD üssünde askeri araçların temizliğini yaptığını itiraf etmesi üzerine öldürdüklerini savunan Sakka, şöyle devam etti: ‘‘Irak’ta doğrudan Amerikalılarla çalışan herkesi öldürüyorduk. Yakalanan kişiler hakkındaki bilgileri Zerkavi’ye ben yazıyordum. Zerkavi ise Ebu Enes Şamil’e danışıp kararı veriyordu. Murat Yüce, başka bir cemaat tarafından bize teslim edildi. Yüce’yi Felluce’de boş bir evde 4 gün boyunca yüzü duvara bakar bir vaziyette sorguladık. Habip Aktaş ve diğer Türkler de sorguya katıldı.Yüce ile ilgili bilgileri derleyip Zerka vi’ye gönderdim. O da ‘öldürün’ dedi.Yüce’yi öldürme görevini İbrahim El Mısri’ye verdim. İnfaz esnasında basın yayın organlarına verilen görüntülerde arkada ayakta duran kişilerin hepsi Türk’tü. Yüce’nin öldürülmeden önce okuduğu metni de Türkler hazırladı.’’ Yine Irak’ta öldürülen Türk şoför Durmuş Kumdereli hakkında Amerikalılara mal getirmesi nedeniyle çok önceden istihbarat topladıklarını söyleyen Sakka, Kumdereli’nin öldürüldüğü sırada kendisinin de orada bulunduğunu ve basına dağıttıkları görüntülerde yer alan silahın ise yine kendisine ait olduğunu belirtti. Türkiye’de 2 yıldan fazla cezaevinde kalmayacağını iddia eden Sakka, şöyle konuştu: ‘‘İstediğim zaman cezaevinden çıkarım. Zerkavi’ye haber göndermem yeterlidir. Daha önce Zerkavi’yi 2 kez İran’da cezaevinden kaçırdım. O da benim için yapacaktır. Mahkeme sürecinin bitmesini bekliyorum.’’ Yüzlerce insan toprak altında TACLOBAN/MANİLA (AA) Filipinler’in doğusunda toprak kayması meydana geldiği, en az 200 kişinin öldüğü bildirildi. Kızılhaç yetkilisi Richard Gordon, bir köyü yerle bir eden toprak kaymasının ardından yaklaşık bin 500 kişinin de kayıp olduğunu duyurdu. Kızılhaç, toprak kaymasında yüzlerce ev ile bir ilkokulun yerle bir olduğunu belirterek uluslararası yardım çağrısında bulundu. Kızılhaç, toprak kaymasında yaklaşık bin 500 kişinin kaybolduğunu tahmin ederken, Eğitim Bakanlığı yetkilileri, yerle bir olan okulda muhtemelen 200 öğrenci, 6 öğretmen ve okul müdürünün bulunduğunu söylediler. Başkent Manila’nın 670 kilometre güneybatısına düşen Leyte adasında yaklaşık 2 bin 500 nüfuslu bir köyün hemen hemen tamamının haritadan silindiği bildirildi. Toprak kaymasından etkilenen iki köyden yaklaşık 300 kişi belediyeye ait bir binaya yerleştirildi. Felaket bölgesine giden bir görevli bölgede yaralı görmediklerini, felaketzedelerin çoğunun öldüğü ya da çamur altında olduğunun tahmin edildiğini söyledi. Yetkililer, havanın kararması nedeniyle kurtarma çalışmalarının durduğunu açıkladı. Bu durum, AKP’nin ve lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi çizgisinde ciddi bir değişiklik olmadığını bir kez daha ortaya koydu. AKP’liler Hamas heyetiyle yapılan resmigayri resmi görüşmeleri şöyle özetlediler: ‘‘Tarihi bir sorumluluk yerine getirildi.’’ Türkiye’nin, Filistin halkına elbet saygısısevgisi var ama, Hamas’a yönelik tarihi bir sorumluluğu olduğunu bilmiyoruz. Anlaşılan AKP’nin var! Erdoğan, İstanbul Belediye Başkanlığı döneminde de Mısır Müslüman Kardeşler örgütünün temsilcilerini ağırlamış, olay ortaya çıkınca da yargılanmıştı. Erdoğan, RP’nin İstanbul İl Başkanlığı’nı yaptığı dönemde, Hikmetyar’la çektirdiği dizüstü fotoğraf sık sık gündeme geliyor. Bu tarihi çizgi ışığında Hamas liderlerinden Meşal’in Ankara ziyaretinin perde gerisine yönelik olarak bizim öngörümüz şöyle: Erdoğan, Hamas örgütüyle 90’lı yıllardan beri dosttu. Zaman zaman gizliaçık ortamlarda onlarla görüştü. Karşılıklı ufuk alışverişinde bulundular. Erdoğan, Başbakan olunca Hamas katlarından tebrikler aldı. Diyalog devam etti. Arafat’ın ölümünün ardından hızla yükselen Hamas, 26 Ocak’ta yapılan seçimleri kazanınca yine temas oldu. Ardından malum gezi gündeme geldi! Sonuçta Erdoğan, Meşal’e bir meşale verdi ve ilk resmi ziyarette bulunma önceliği tanıdı! ??? Hamas, Filistin’de seçimlere katıldı. Uluslararası kamuoyu bu seçimleri tanıdı. Gözlemciler, yer yer yaşanan olumsuzluklara karşın seçimlerin demokratik bir ortamda geçtiğini kabul etti. Sandıktan da Hamas çıktı! Bütün dünya bu süreci izledi. Hamas’ın atacağı adımları beklemeye koyuldu. İlk işaret Moskova’dan geldi. Putin, şubat ayı sonunda Hamas heyetini kabul edecekti. Dün Moskova’dan şu açıklama yapıldı: ‘‘Biz, Hamas’tan herhangi bir istemde bulunmayacağız. Onlar, dünyanın kendilerinden ne istediğini biliyor.’’ Biz ise Hamas’a öğütler verdik, ‘‘Sakın şunları yapma, hemen şunları yap’’ diye uyarılarda bulunduk! Görüşmeler sonrasında yapılan açıklamalar, Türkiye’nin söylediklerinin Hamas’ın bir kulağından girdiğini, öteki kulağından mermi hızıyla çıktığını gösteriyor. Bu durumda biz, arabayı atın önüne koymadık mı? ??? Erdoğan’ın önceki gün saat 17.00’de Meşal’le görüşeceği açıklandığı halde bunun yoğun baskılar sonucu gerçekleşmemiş olması da ilkesizlikler demetinin bir parçası. Davet ettinse görüş... Görüşmeye cesaretin yoksa, davet etme! Bizim öngörümüz o ki, Erdoğan Meşal’i telefonla aradı, ‘‘Lan Meşo, gelemiyorum. Bu tepkilerden sonra ben, gelsem gelsem kendime gelebilirim. Hoş gör... İleride bunu telafi ederiz’’ dedi! Ziyarete, İsrail çok ağır tepki koydu. Bu ülke ile aynı kaba siyaset yapan ABD ise ‘‘Asıl olan ziyaret değil, ziyarette ne dendiğidir’’ türünden bir yaklaşım gösterdi. Yoksa ABD, Hamas’ın mayınlarını Türkiye’ye mi temizletiyor? Yoksa biz, ABD’nin mayın eşeği miyiz? ankcum?cumhuriyet.com.tr Mihri Belli 90 yaşında İstanbul Haber Servisi Sosyalist hareketin liderlerinden Mihri Belli’nin 90. yaş günü, yıl boyunca bir dizi etkinlikle kutlanacak. ‘‘Mihri Belli: Bağımsızlık, Demokrasi, Barış ve Sosyalizm yolunda 90 Yıl’’ (MB90) adıyla tüm yıla yayılacak ve İstanbul, Ankara, İzmir ve Diyarbakır başta olmak üzere çeşitli illerde bir dizi etkinlik gerçekleştirilecek. Mihri Belli, 1 Mart Çarşamba günü Yeni Melek Gösteri Merkezi’nde dostları ve sevenleriyle bir araya gelecek. Mihri Belli için düzenlenecek etkinlikler öncesinde bir araya gelen Akın Birdal, Eşber Yağmurdereli, Gülten Kaya ile çeşitli parti temsilcileri ve demokratik toplum örgütleri üyeleri dün Taksim Andon Kafe’de bir basın toplantısı düzenledi. Akın Birdal, geçen yıl yazar Vedat Türkali ile başlayan ‘‘Yaşarken Birlikte Olma ve Dayanışma’’ bağlamında bir yaş günü kutlamasını bu yıl Türkiye solunun duayeni Mihri Belli için gerçekleştirdiklerini ifade etti. Birdal, Mihri Belli’nin bir yüzyıla yakın kesintisiz, gerçekçi, ezilenlerden ve emekçilerden yana, yurtsever ve enternasyonalist bir tanıklığın günümüze taşınmasında rolünün büyük olduğunu söyledi. Birdal, ‘‘Tercihini her şeye karşın ezilen emekçi halktan yana belirlemiş aydınlarımızın sayısı o kadar az ki, onlar yaşarken, onlarla birlikte olmak, onları selamlamanın onurunu paylaşmakla kalmayacak, bu yolda aydınlarımızın da çoğalmasına olanak sağlayacak’’ dedi. Eşber Yağmurdereli ise Mihri Belli’nin kendileri için bir ‘‘idol’’ olduğunu belirterek ‘‘Günümüz dünyası küreselleşme olguları insanı pazar bir müşteri olarak kabul ediyor, sahip olduğumuz değeri yok sayıyor. Mihri Belli ise bize insanlık için mücadeleyi öğretti’’ diye konuştu. ‘Karar düzeltme yoluna gideceğiz’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Avukat Muzaffer Kaplan, Danıştay’ın, Gölbaşı’ndaki ‘‘Bayrak Garnizonu’’ içindeki anaokuluna müdür olarak atanan öğretmen Aytaç Kılınç hakkındaki kararına karşı ‘‘karar düzeltme’’ yoluna gideceklerini bildirdi. Kaplan, kararı veren Danıştay üyelerinin Vakit gazetesi tarafından resimleri yayımlanarak hedef gösterilmesini de eleştirdi. Kılınç’ın avukatı Kaplan, yaptığı yazılı açıklamada Kılınç’ın atanması ile sonrasındaki hukuki süreci anlattı. Kaplan, Danıştay’ın kararı üzerine basın ve medya kuruluşlarında yayımlanan haberlere ilişkin ‘‘yargılamanın sürmesi ve müvekkilesinin memur sıfatı taşıması’’ nedeniyle açıklamada bulunmadıklarını, ancak ‘‘haber ve yorumlarda kişilik haklarına tecavüz teşkil eden yanlış ifadelere yer verilmesi ve olayın yanlış aksettirilmesi üzerine’’ açıklama yapma gereği doğduğunu ifade etti. Bağımsız yargı organları tarafından verilen kararların ‘‘yanlış bile olsa’’ yine yargı organları tarafından hukuki süreçler işletilerek düzeltilebileceğini belirten Kaplan, ‘‘Bu sebeple gazetelerde kararı veren Danıştay Dairesi başkan ve üyelerinin resimlerinin yayımlanarak kamuoyuna teşhir edilmesini doğru bulmadığımızı belirtmek isteriz. Bu haberin yapılmasında ve kararın gazetede yayımlanmasında herhangi bir bilgimiz ve dahlimiz bulunmamaktadır’’ dedi. Müvekkilesinin Bayrak Garnizonu içindeki anaokulunu tercih etmesinin ‘‘tamamen zorunluluktan kaynaklandığını’’ belirten Kaplan, ‘‘Bazı kesimlerce art niyet aranmasını ve müvekkilesinin provokatörlükle itham edilmesini anlayamadıklarını’’ kaydetti. Kaplan, ‘‘Bu ithamların gerçek dışı ve art niyetli olduğunu belirtmek isteriz’’ dedi. Kaplan, müvekkilesinin daha önce görev yaptığı diğer okullarda başı açık olarak görev yaptığını, halen de aynı şekilde görev yapmaya devam ettiğini belirtti. Danıştay’ın verdiği kararın gerekçesinden alıntı yapan Kaplan, müvekkilesinin okul içinde veya okul bahçesinde başörtüsü ile dolaşmadığını, nizamiyeye de başı açık olarak geldiğini bildirdi. Kaplan, okulun nizamiyeden çok içeride olduğunu, herhangi bir öğrenci veya velisi tarafından görülmesinin söz konusu olmadığını öne sürdü. Kaplan, ‘‘Müvekkilemi başörtülü olarak hiç görmeyen öğrencilerin ondan olumsuz etkileneceği sonucuna varılmıştır. Çeşitli varsayımlara dayalı olarak bir çeşit tehlike sorumluluğu ihdas edilmesinin hukuki bir dayanağının bulunmadığı kanaatindeyiz’’ dedi. Kaplan, kararla ‘‘kamu çalışanlarının bireysel özgürlük alanlarının aşırı derecede kısıtlandığını, evlerin kapısı dışındaki her yerin kamusal alan haline getirildiğini’’ de savundu. Kaplan, Danıştay 2. Dairesi’nin kararına karşı ‘‘karar düzeltme’’ yoluna gideceklerini bildirdi. ABD Türkiye’ye son teknolojiyi öneriyor WASHINGTON (AA) ABD, Enerji Bakanı Hilmi Güler’in Washington ziyaretinde Türkiye’nin nükleer enerjiden de faydalanmayı planladığını duyurmasının ardından, ‘‘Global Nükleer Enerji Ortaklığı’’ (GNEO) projesi çerçevesinde, Türkiye ile en son jenerasyon nükleer enerji konusunda işbirliği yapmayı önerdi. Amerikan Dışişleri Bakanlığı’na bağlı yabancı basın merkezinde düzenlenen bir toplantıda, ABD Enerji Bakanlığı Müsteşarı Clay Sell ve ABD Dışişleri Bakanlığı’nın silah kontrolü ve güvenlikten sorumlu Müsteşarı Robert Joseph, ABD’nin GNEO programı hakkında bilgi verdi. Yeni girişimle nükleer enerji ihtiyacı olan ülkelere, Amerikan teknolojisiyle santral kurulacak ve böylece nükleer enerjinin silah yapma amacıyla kullanılması ve yayılması da kontrol altına alınmış olacak. ABD Enerji Bakanlığı Müsteşarı Sell, nükleer enerji alanında Türkiye ile işbirliğine ilişkin bir soru üzerine, ‘‘Türkiye, bu konuda bizim işbirliği yapmayı uygun gördüğümüz ülkelere klasik bir örnek’’ dedi. ABD’nin Türkiye’ye eskimiş nükleer teknoloji satmak istediği yönündeki haberlere işaret edilmesi üzerine Sell şunları söyledi: ‘‘Eski teknoloji değil, en gelişmiş teknolojiyle nükleer enerji alanında işbirliği yapmak istiyoruz. Sanırım Türk liderler de bunu memnuniyetle karşılayacaklardır. Bu konuda Türkiye ile çalışmayı umuyoruz. Türkiye’nin en son teknolojiyle çalışmasını istiyoruz. Elektrik ihtiyacının karşılanması için, jenerasyon 3.5 olarak bilinen teknolojisinden bahsediyoruz.’’ Sell, GNEO programı kapsamında, ABD’nin yakıt ihtiyacını, nükleer teknoloji isteyen ülkeler için karşılamayı öngördüğünü de kaydetti. EYÜP 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Esas No: 2005/17 Karar No: 2005/215 Davacı Abdülkerim Dalkıç vekili tarafından davalı Nüfus Müdürlüğü aleyhine mahkememize açılan soyisim tashihi davasında, Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın kabulü ile İstanbul ili, Bayrampaşa ilçesi, Murat Paşa Mahallesi, Cilt No: 12, Hane No: 690, BSN: 1’de nüfusa kayıtlı İbrahim ve Rahim’den olma Siirt 01.01.1963 doğumlu davacının Dalkıç olan soyisminin Dalgıç olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. İlan olunur. 13.04.2005 Basın: 25674 ERZURUM 3. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ’NDEN Esas No: 2004/567 Davacı Erzurum Telekom Bay. Bir AŞ adına Necati Ceylan vekili Av. Hüseyin Çetinkaya tarafından davalı Erol Sönmez aleyhine mahkememize açılan sebepsiz zenginleşme sebebiyle iade davasının yapılan açık yargılaması sırasında verilen ara kararı gereğince, Davalı Erol Sönmez’in yapılan zabıta araştırmasına rağmen adresi tespit edilememiş olduğundan dava dilekçesi ve mahkememiz duruşma günü kendisine tebliğ edilememiş olup ilanen tebligat yapılmasına karar verilmiştir. İşbu ilanının tebliğinden itibaren davalı Erol Sönmez’in dosyanın duruşma günü olan 28.06.2005 günü saat 09.00’da mahkememizde hazır bulunması veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi, aksi takdirde dava dilekçesi ve duruşma gününün kendisine tebliğ edilmiş sayılacağı gıyabında duruşma yapılıp karar verileceği ilanen tebliğ olunur. 25.05.2005 Basın: 25448 ŞİŞLİ 1. SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ’NDEN Dosya No: 2004/1341 Şişli 2. Aile Mahkemesi tarafından mahkememize ihbar olunan vasi tayini davasında, Giresun Dereli Yüce Köyü, CN: 39, HN: 3’te nüfusa kayıtlı bulunan Mehmet ile Rahime’den olma 29.10.1990 d.lu küçük Kadir Kemal Gönülaçar’a MK’nin 404. maddesi gereğince kısıtlanmasına, kendisine Şişli, Esentepe Mahallesi, CN: 6, HN: 537’de nüfusa kayıtlı Mustafa ve Rahime’den olma 01.12.1949 d.lu anneannesi Fatma Kufacı’nın vasi tayin edilmesine, itirazı olanların 10 gün içinde mahkemeye müracaat etmeleri, müracaat etmedikleri takdirde karar içeriğini aynen kabul etmiş sayılacaklarına 03.05.2005 gün, 2004/1341 esas, 2005/762 karar sayılı ilamı ile karar verilmiş olup keyfiyet ilan olunur. 03.05.2005 Basın: 25760 Kalbinizi Koruyun TÜRK KALP V AKFI 19 Mayıs Cad. No: 8 Şişli/İstanbul Tel: (212) 212 07 07 (pbx) (10 hat) Faks: (212) 212 68 35 CUMHURİYET 08 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear