26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
18 ŞUBAT 2006 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kararlar 6 Mart’a kaldı ? UŞAK (Cumhuriyet) Uşak Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Atatürk Spor Salonu’nda yargılanan ve kamuoyunda Karagümrük Çetesi olarak bilinen Nuri ve Vedat Ergin kardeşler ile 13’ü tutuklu 180 sanık hakkındaki son kararlar 6 Mart 2006 Pazartesi günü açıklanacak. Ergin kardeşlere yönelik gasp suçlamasıyla 15 Şubat’ta yapılan duruşmada, kararın dün açıklanacağı belirtilmişti. 7 Cerrah’ın öldüğünü açıklamasının ardından Sözcü Çalışkan ‘yaşıyor’ dedi Emniyet’in Y eşil çelişkisi ? Emniyet Genel Müdürlüğü Sözcüsü Çalışkan’ın ‘Yeşil’ kod adlı Mahmut Yıldırım’ın mahkeme kararıyla arandığını açıklamasından sonra İstanbul Valisi Güler de “Yaşadığına veya öldüğüne dair bilgi yok” dedi. ANKARA / İSTANBUL (Cumhuriyet Bürosu) Emniyet Genel Müdürlüğü Sözcüsü İsmail Çalışkan, ‘Yeşil’’ kod adlı Mahmut Yıldırım’ın öldüğüne ilişkin açıklama yapan İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’ı yalanladı. Çalışkan, Ankara’da ‘‘Yeşil bize göre yaşıyor’’ derken Vali Muammer Güler de İstanbul’da , ‘‘Yaşadığına veya öldüğüne ilişkin bir bilgi yok’’ açıklamasını yaptı. İsmail Çalışkan, haftalık basın topEmniyet Genel Sözcüsü İsmail Çalışkan’ın (solda) açıklamalarının ardından İstanbul Emniyet Müdürü Cerrah (üstte solda) ve Vali Muammer Güler de açıklama yaptı. GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Argoyu da Yozlaştırıyoruz Her şeyi gerçek niteliği ya da anlamı yerine, canımızın çektiği gibi kullanma alışkanlığımızın ceremesini çekme sırası argoya geldi. Başbakanın Mersin gezisinde bir çiftçiye kızgınlıkla söyleyiverdiği ‘‘lan’’ sözcüğü de nedense bu kapsamda değerlendiriliyor. Oysa ‘‘argo’’ tanımı eski sözlüklerde, bugün yüklenmek istenilen anlamdan daha değişik biçimde yer alıyor. Hâlâ daha başvuru kaynaklarının vazgeçilmezlerinden sayılan Meydan Larousse’un ilk baskısında ‘‘argo’’ maddesi şöyle başlıyor: ‘‘(Fransızca Argot’tan) Aynı meslek veya topluluğa (atölye, okul, kışla vb.) mensup olan şahısların benimsedikleri özel terimlerin bütünü.’’ Ardından da ünlü yazarların cümlelerinden alınmış örnekler sıralanmış. Mesela Ahmet Hamdi Tanpınar şöyle demiş: ‘‘Karagöz’ün son zamanlarda argoya merak salışı hiç hoşuma gitmiyordu.’’ Argo deyiminin Türkçeye yakın zamanda girdiği (1969’a göre yakın zaman tabii) de belirtildikten sonra, sonlara doğru şu paragraf yer alıyor: ‘‘Eski devirlerden beri argo, özellikle İstanbul’da çok kullanılmıştır. Külhanbeylerin (ki bu sözcük de argodur. O.E) bol olduğu Kasımpaşa, Kumkapı, Tophane, Galata, Çeşmemeydanı vb. semtlerde argo büyük ölçüde yayılmıştır. Tulumbacıların devam ettiği kahveler de birer argo beşiği idi.’’ Bugün ‘‘argo’’ sözcüğü yerine Frenkçe söylenişiyle ‘‘jargon’’ sözcüğünün kullanıldığı alanlar da var. Ama bu durum, özel uzmanlık dallarındaki kişiler için geçerli. Uzmanlık alanlarının bilim kapsamında olması da gerekmiyor. Hırsızların, hilekâr kumarbazların, dilencilerin yakalanmamak için özel bir dil oluşturmuş olmaları da bu kapsamda sayılıyor. Kapalıçarşı’nın girişinde bulunan açık döviz pazarındaki alışveriş sırasında kulağa çalınan yabancı paralar için uydurulmuş sözcükler de cabası... ??? Bugüne kadar hakaret anlamı dışında kullanılmış bir tek‘‘lan ya da ulan’’ sözcüğü anımsıyorum. 1958 yılının 1 Mayısı.. Ayazağa’daki süvari yedek subay bölüğündeyiz. 1 Mayıs komünist bayramı sayıldığı için askere (köyde henüz o durumdayız) dışarı çıkmak yasak. Canımız sıkıldığı için garnizon içinde geziye çıkıp Ayazağa köyüne yaklaştık. Biraz ötesi Kâğıthane. Etrafı seyrederken Kütahyalı arkadaşımız İhsan’ın sorusuyla kendimize geliverdik ‘‘Len oğlum, kaaşıki tepenin aanecindeki (eteğindeki) tauukları gören vaa mı?’’ Kulakları çınlasın. Gerisi lafı güzaf! ??? Erdoğan’ın fırçaladığı çiftçinin, özür dileyen açıklaması ilginçti. Dinlerken aklıma Yassıada duruşmaları sırasında tanık olduğum olay geldi. ‘‘Üniversite Olayları’’ diye adlandırılan davada Ankara Sıkıyönetim Komutanı da dahil olmak üzere Ankara ve İstanbul’un ünlü valileri, polis yöneticileri ve polis memurları yargılanıyor. Genç bir polis memurunun ağzından ‘‘İhtilali bizim sırtımızdan mı meşrulaştırmak istiyorsunuz’’ cümlesi çıkıverdi. Ortalık buz gibi oluverdi, ama duruşma öğle arasına kadar sürdü. Öğleden sonraki duruşma başladığında o polisin söz istediği görüldü. Mikrofona geldiğinde şöyle dedi: ‘‘Sabahleyin benim ihtilali bizim sırtımızdan mı meşrulaştırmak istiyorsunuz dediğim konusunda söylentiler yayılmış. Ben öyle bir şey söylemedim.’’ Geçmiş zaman olduğu için genç polisin halini ve sesinin tonunu açıkça anımsamıyorum. Sadece benzerliğe dikkat çekmek için yazmak ihtiyacını duydum. İşçi göçük altında kaldı ? İstanbul Haber Servisi Gaziosmanpaşa’da Bekir Onar adlı işçi, kayan toprağın altında kalarak hayatını kaybetti. Sultançiftliği’nde yol kenarında yapılan boru döşeme çalışmaları sırasında toprak kayması oldu. Bu sırada çukurda çalışan Bekir Onar, toprak altında kaldı. Olayda hayatını kaybeden Onar’ın cesedi, diğer işçiler ve bölgeye gönderilen itfaiye ekiplerinin çalışmaları sonucu toprak altından çıkarıldı. lantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Çalışkan, İstanbul’da bir operasyon sırasında ‘‘Yeşil’’ kod adlı Mahmut Yıldırım’ın ‘‘kıl payı’’ elden kaçırıldığına ilişkin bir soruya, ‘‘Bu haberler tamamen asılsızdır’’ dedi. İstanbul Emniyet Müdürü Cerrah’ın, Yeşil’in öldüğüne ilişkin açıklamaları nın anımsatılması üzerine Çalışkan, ‘‘Bizim kayıtlarımızda, devletin arşivlerinde şahsın öldüğüne dair bir bilgi ve belge yoktur’’ dedi. Bir gazetecinin, ‘‘Bu Yeşil yaşıyor anlamına mı geliyor’’ şeklindeki sorusuna Çalışkan, ‘‘Evet. Yeşil bize göre yaşıyor, size göre nasıl?’’ dedi. Çalışkan, ‘‘Söz konusu kişi hak kındaki mahkeme kararlarına istinaden gerekli arama çalışmalarımız sürüyor’’ dedi. İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’ın Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ın öldüğü yönündeki açıklamasının aksine İstanbul Valisi Muammer Güler, ‘‘Yaşadığına veya öldüğüne ilişkin bir bilgi yok’’ dedi. Mahmut Yıldırım’ın oğlu Murat Yıldırım ve 14 adamının yakalandığı operasyonla ilgili Cerrah ile birlikte basın toplantısı düzenleyen İstanbul Valisi Güler, operasyonda Yeşil’in son anda kaçtığı iddialarının doğru olmadığını söyledi. ‘‘Bu operasyonda Mahmut Yıldırım’la ilgili bilgi yok. Operasyon tamamen oğluyla ilgili. 15 dakika önce kaçtığı haberleri doğru değil, orada olsaydı oğlu gibi Mahmut Yıldırım’ı da yakalardık’’ diyen Cerrah, Mahmut Yıldırım’ın yaşayıp yaşamadığına ilişkin bir bilgi bulunmadığını söyledi. Murat Yıldırım ve 7 adamı tutuklandı urat Yıldırım’ın liderliğini yaptığı M çetenin Antalya, Çanakkale ve İstanbul’da birtakım gasp ve yaralama eylemlerini gerçekleştirdiği tespit edildi. Murat Yıldırım’ın yakalandığı sırada üzerinde sahte nüfus cüzdanı ve pasaport çıktı. Operasyonda gözaltına alınan 15 kişinin evlerine yapılan baskında 1 Kalaşnikof, 2 ruhsatsız tabanca, 193 fişek, 8 gram esrar, 374 adet senet, 3 şarjör, sahte 1 nüfus cüzdanı, sahte 1 polis muhabiri tanıtma kartı, 9 plastik kelepçe ele geçirildi. Emniyetteki sorguları tamamlanan Murat Yıldırım ve 14 adamı, Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne getirildiler. Savcılıktaki sorgularının ardından nöbetçi İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sevk edilen şüphelilerinden Murat Yıldırım ile birlilkte 7 kişi tutuklandı. Avukatları, sanıkların can güvenliklerinin olmadığını belirterek Bayrampaşa Cezaevi’ne gönderilmemelerini talep ettiler. Sanıklar bu nedenle Kartal Cezaevi’ne gönderildi. (Fotoğraf: HİLAL KÖSE) ‘Başbakan özür dilesin’ ? İstanbul Haber Servisi Doğru Yol Partisi (DYP) İstanbul İl Başkanı Faik İçmeli, partisinin il örgütünde yaptığı açıklamada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın üslubunu eleştirerek ‘‘Başbakan, Türk milletine karşı kullandığı üslubu derhal düzeltmeli ve bütün analardan özür dilemeli’’ dedi. İçmeli, DYP’nin seçime yönelik çalışmalarını hızlandırdığını belirterek Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın kentin kemikleşen trafik sorununu çözecek hiçbir planı ve programı olmadığını savundu ve trafiğin çözümünün tamamen toplu taşıma ile olabileceğini söyledi. ‘Yeşil’in adını yaşatan gerçekler, onu kullananları ürkütüyor, giz perdesi büyüyor Korkunun kanlı bilmecesi MEHMET FARAÇ Türkiye, İstanbul polisinin yaptığı bir çete operasyonunun ardından, adı eyEVLETE DÜŞEN İŞ lemlerinin, korkusu kendisinin önüne Yeşil yaşıyor mu çok net bilinmiyor, angeçen bir suç makinesinin gizemini tarcak 15 Temmuz 1998’de yakalanan ‘‘Zatışıyor. ‘‘Yeşil’’ kod adlı Mahmut Yıldıza’’ lakaplı Ferhat Dopdoğru ile Kadırım, ‘‘öldü mü, yaşıyor mu’’ sorusu Anköy’de bir evde adamlarıyla birlikte ele kara ve İstanbul’daki yetkililerin çelişki geçirilen oğlu Murat Yıldırım gibi çok açıklamaları nedeniyle daha karmaşık sayıda insan, tehdit, şantaj, adam kaçırbir bilmeceye dönüşüyor. Yeşil’in kendima gibi çete faaliyetlerini ‘‘Yeşil’in adasi olmasa da, adı, kendi gerçeklerinden mı’’ tanımlamasıyla yürütüyor. cesaret alarak yaşıyor, onu karanlık eyYeşil, 7. Kolordu Askeri Mahkemelemlerde kullananları ise ürkütüyor. si’ne gönderilen JİTEM Davası’nda ge“Ahmet Demir”, ‘‘Terminatör’’ ve ‘‘Saçen ocak ayından itibaren PKK itirafçıkallı’’ diye de anılan, Bingöl’ün Solhan sı Abdülkadir Aygan, Muhsin Gül, Fetilçesi Dicnik köyünde 1951’de doğan hi Çetin, Kemal Emlük, Saniye Emlük, Yeşil, bölgede ‘‘ZaYüksel Uğur ve Abdülza’’ kökenli birçok kerim Kırca ile birlikte yurttaş gibi uzun süHarbi Arman, Lokman re MHP içinde faaliZuğurli, Zana Zuğurli, yet gösteriyor. 1973’te Servet Aslan, Şahabettin Bingöl’ün Genç İlçe Latifeci, Ahmet Ceylan, Jandarma KomutanMehmet Sıddık Etyemez lığı tarafından kullave Abdülkadir Çelik’i nılmaya başlanan Yeöldürdükleri suçlamaşil aynı dönemlerde sıyla yargılanıyor. MİT Tatvan Bölge Ancak Yeşil, devlet Müdürlüğü’nün emiçin çalıştığı 1973’ten, rine alınıyor. ortadan kaybolduğu Yeşil, 1975’te as1996’ya kadar geçen süA. Cem Ersever Abdullah Çatlı Mehmet Eymür rede gizemli bir adam kerlik dönüşü Milli M. Yıldırım Görüş hareketi içine olarak anılıyor. Yeşil 23 sızdırılıyor. Bunun ? Susurluk Raporu’nda kendisine 12 sayfalık özel bir yer ayrılan yıl boyunca ortada pek karşılığında 1977’de görünmüyor ancak o hep Yeşil’in adı jandarma istihbaratçısı Ahmet Cem Ersever’in Elazığ’daki Etibank karanlık eylemler için öldürülmesi, Abdullah Çatlı, Sami Hoştan, Sedat Peker, Sedat Ferrokrom tesisleri Bucak, diğer Susurluk sanıkları ile MİT’çi Mehmet Eymür ve çok yaşatılan biri oluyor. Bu ne 20938 sicil numakadar kirli olayın içinde sayıda askeri ve sivil istihbaratçı ve devlet adamıyla anılıyor. rasıyla puantör olabazen bir fenomen diye rak yerleştiriliyor. de tanımlanan Yeşil, Burada üç yıldan fazla çalışan Yeşil, ğü konusunda ciddi veriler bulunuyor. kontra faaliyetlerinin yönlendirdiği, paterör olaylarının zirveye çıktığı o dönemSusurluk Raporu’nda kendisine 12 say ra, silah ve uyuşturucu kaçakçılığının, şande devletle olan ilişkisini daha da güç falık özel bir yer ayrılan Yeşil’in adı Ab taj, şiddet ve cinayetlerin şekillendirdilendiriyor. dullah Çatlı, Sami Hoştan, Sedat Peker, ği korku imparatorluğunun uşaklarından Sedat Bucak, diğer Susurluk sanıkları ile biri olarak adıyla yaşıyor!.. Yeşil derin devARANLIK EYLEMLERİN ADAMI MİT’çi Mehmet Eymür ve çok sayıda as letin kimsesizler mezarlığında yatmıyorYeşil’in bu karmaşık ilişkilerinin ar keri ve sivil istihbaratçı, siyasetçi ve dev sa ortadaki muamma devletin saygınlıdından Türkiye’yi sarsan, çetemafya let adamıyla da anılıyor. ğını da zedeliyor. Onu kullanmayanlar, siyaset, devletJİTEMMİT ilişkilerinin Ankara’da bir kez gözaltına alınan kullananlarla ilişkileri halen devam etmiboyutlandırdığı karanlık olaylar zinciri ve polis, MİT, JİTEM arasında kavga yorsa, karanlığın üstünü örten o ‘‘Yeşil’’ başlıyor. Mesut Yılmaz’ın yumruklanma ya yola açan Yeşil’in, Ferrokrom işçi perdeyi kaldırmaları ve onun altındaki sı, İHD Genel Başkanı Akın Birdal’ın vu liğinden derin devletin karanlık ilişki kanlı bilmeceyi bir an önce çözmeleri rulması, Abdullah Öcalan’a 1996’da iki lerinde kullanılan bir kilit adam haline gerekiyor. suikast hazırlığı, Afyon Cezaevi’nde öldürülen Sabancı suikastı sanıklarından DHKPC’li Mustafa Duyar’ın Şam’dan Türkiye’ye getirilmesi, HEP Milletvekili Mehmet Sincar, Kürt yazar Musa Anter, jandarma istihbaratçısı Ahmet Cem Ersever, kumarhane işletmecisi Ömer Lütfü Topal, istihbaratçı Tarık Ümit ve çok sayıda Kürt işadamının öldürülmesi olayının ardında hep onun adı geçiyor... Güneydoğu’da PKK’ye karşı yürütülen mücadelede, özel operasyonlar, suikastlar ve karşı gerilla faaliyetleri, bölgedeki muhalif aşiret reisleri, işadamları, gazeteciler ve PKK sempatizanları ile finansörlerinin susturulması eylemlerinin de Solhanlı Yeşil’in denetiminde yürütüldügelmesinin sebeplerini onu kullananlar çok iyi biliyor. oerinc?cumhuriyet.com.tr KALP KRİZİ İDDİASI D İktisat Kongresi ? İZMİR (Cumhuriyet Bürosu) 83 yıl önce İzmir’de toplanan 1. İktisat Kongresi’nin, yepyeni bir devletin temellerinin atılmasında öncülük ettiği vurgulandı. Kongrenin yıldönümü, İzmir Sevenler Platformu’nun Konak’taki İzmir İktisat Kongresi Anıtı önünde yapılan etkilikle kutlandı. İzmir Sevenler Platformu Başkanı Sancar Maruflu, Gazi Mustafa Kemal’in bu kongreyi düzenlemesiyle, Kuvayı Milliye inancını bir kez daha pekiştirdiğini vurguladı. Suikast Öcalan’ı vurdu DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Kani Yılmaz’ın öldürülmesinin ardından kalp krizi geçiren Osman Öcalan’ın ikinci bir kriz geçirdiği öne sürüldü. Durumu ağırlaşan Öcalan’ın evinde kimseyle görüşmediği iddia edildi. PKK’den ayrılarak Irak’ta PKK’ye muhalif Partiya Welatparezen Demokratik / Demokratik Yurtsever Parti’yi (PWD) kuran Abdullah Öcalan’ın kardeşi Osman Öcalan, Kani Yılmaz’ın Sabri Tori adlı teröristle Süleymaniye’de bombalı saldırı sonucu öldürülmesinden sonra bir kalp krizi geçirmişti. Erbil kentindeki Rızgari adlı hastanede tedavi gören Öcalan daha sonra Koysancak’taki evinde dinlenmeye çekilmişti. Öcalan’ın sağlık durumuna ilişkin yeni iddialar ortaya atıldı. Buna göre Osman Öcalan, evinde olduğu sırada bir kez daha kalp krizi geçirdi. Durumu ağırlaşan Öcalan, hemen evinde tedaviye alındı. Öcalan’ın durumunun ağır olduğu belirtilirken, kimseyle görüştürülmediği öne sürüldü. Ancak Öcalan’ın yakınları bu iddiaları reddederken, sağlık durumunun gayet iyi olduğunu savundu. Osman Öcalan’ın siyasi durumuyla ilgili de çeşitli iddialar gündeme geldi. Ahi Evran Trabzon’a taşınacak Bakan Koç’un şaşırtan kararı AYŞE SAYIN ANKARA Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana Kırşehir merkezli gerçekleştirilen ‘‘Ahi Evran’ı Anma ve Ahilik Haftası’’ etkinlikleri bu yıl ilk kez ‘‘pilot il’’ seçilen Trabzon’a taşınıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın her yıl ‘‘ahiliğin başkenti’’ olarak da nitelendirilen Kırşehir’de devlet törenleriyle başlatılan ‘‘Ahilik Kültürü Haftası’’nı ilk kez Trabzon’dan başlatma kararı, Kırşehirlileri ayağa kaldırdı. CHP Kırşehir Milletvekili Hüseyin Bayındır, ‘‘Kültür Bakanı, Sakalı Şerif’i ayağına getirtti ama Ahi Evran Veli’yi ayağına getirmesine izin vermeyiz’’ dedi. Bakanlık bünyesindeki ‘‘Ahilik Kültürü Haftası Merkez Yürütme Kurulu’’ 30 Aralık 2005’te yaptığı toplantıda bir ‘‘ilke’’ imza atarak, Ahilik Kültürü Haftası kutlamalarının 915 Ekim 2006’da ‘‘pilot il’’ olarak seçilen Trabzon’da başlatılmasını kararlaştırdı. Kültür Bakanlığı’nın Ahilik Kültürü Haftası Yönetmeliği’ne göre, hafta kutlamaları isteyen iller tarafından da yerel düzeyde gerçekleştiriliyor. Bu yılki uygulamanın farkılığını ise Ahilik Kültürü Haftası’nın ilk kez Kırşehir’de başlatılmaması oluşturuyor. Kültür Bakanlığı’nın kararından önceki gün haberdar olan CHP Kırşehir Milletvekili Hüseyin Bayındır ise uygulamaya sert tepki gösterirken Bakan Koç’u eleştirdi. Ahiliğin kurucusu Ahi Evran’ın Kırşehir’le özdeşleştiğine dikkat çeken Bayındır, 85 yıldır Ahilik Haftası’nın Kırşehir merkezli kutlandığını belirtti. Bayındır, ‘‘Koç bu kez uyandı ama yanlış yere uyandı, Kırşehir’in simgesi Ahi Evran’ı tuttu Trabzon’a taşıdı’’ dedi. Kırşehir Esnaf ve Sanatkâr Odaları Birliği Başkanı Bahamettin Öztürk, Kırşehir’in ‘‘ahiliğin manevi başkenti’’ olduğuna dikkat çekerek ahilik felsefesinin dünyaya Kırşehir’den yayıldığına dikkat çekti. Çalışlar’ın söyleşisi ? Haber Merkezi Gazetemiz yazarı Oral Çalışlar, bugün saat 16.00’da Beyoğlu İstiklal Caddesi’ndeki Mephisto Kitabevinde. Rıdvan Akar’la birlikte medyanın son 25 yılını değerlendirecek olan Oral Çalışlar, söyleşinin sonunda piyasaya yeni çıkan ‘‘12 Eylül ve Andıçlanan Gazetecilik’’ kitabını ve diğer kitaplarını imzalayacak. K CUMHURİYET 07 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear