26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
28 ARALIK 2006 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER MGK bugün toplanıyor ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Güvenlik Kurulu (MGK), bugün Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in başkanlığında Çankaya Köşkü’nde toplanacak. MGK’nin yılın son toplantısı saat 13.30’da başlayacak. Toplantıda, iç ve dış gelişmeler değerlendirilecek. 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA CHP lideri Baykal, ‘Başbakan’ın cumhurbaşkanı seçilmesinin dekoru olmayız’ dedi: Erdoğan adaysa biz yokuz ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı seçiminde ilk tur oylamaya 367 milletvekili katılmazsa diğer turlara geçilemeyeceğine ilişkin değerlendirmesiyle ilgili olarak “Kanadoğlu ciddi bir hukukçudur, bir komisyon kurup bu görüşleri değerlendireceğiz” dedi. Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı seçilme senaryosunun “dekoru” olmayacaklarını belirterek böyle bir durumda TBMM’deki oylamaya katılmayacaklarını vurguladı. Rüzgâr Gülleri... Pek merak etmiyordum ne yazacaklarını, AKP hükümetinin ve Recep Tayyip Erdoğan’ın ipine sıkı sıkı yapışıp “Aslanım yürü, bu yollar sana helal” diyenlerin... Çünkü ne yazacaklarını biliyordum... Yine Deniz Baykal’a saldırıp, CHP liderinin Meclis’te gerginlik yarattığını yazacaklar, “Baykal Meclis’te tansiyonu artırdı” gibi dokundurmalarla AKP hükümetini destekleyeceklerdi... Aynen öyle yaptılar!.. Beklediğim gibi!.. AKP hükümetine koşulsuz destek veren düşünce, Kuzey Kıbrıs’ta “Yes be annem” diyenlerle Lefkoşa’da, Girne’de de aynı düşüncenin temsilcileriyle “AB’ye giriyoruz” diye nutuk atıyorlardı... İlginçtir, bizim eski dönek solcular o yıllar Nakşi Şeyhi Nazım Kıbrısi’nin müritleriyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden Rum kesimine geçip, meyhanelerde bu “mutlu günü kutlamaya” hazırlanırken “tersköşe” olmuşlardı... Sandıklar açılmış, Rum kesimi kararını vermişti: “Hayır!” Onlar Rum dostlarıyla birlikte bu kez “hayır” için kadeh kaldırırlarken de mutluydular... Ben onları çok yakından tanıyordum... Kimileri 12 Eylül 1980 sabahına dek solcuydular, Kenan Evren Paşa darbeyi yapınca, birden “darbeci” kesilmişlerdi... İşçiler, üniversite gençliği, bilim insanları, Kemalist solcular, sosyalistler işkenceden geçerlerken, onlar Evren Paşa’yla birlikte Antalya Orduevi’nde kadeh tokuşturuyorlardı... İyi tanırım onları!.. Her biri rüzgâr gülüdür... ??? Deniz Baykal’ın Meclis’te yaptığı konuşma, aklı başında herkesi etkiledi. Baykal’ı seven ve sevmeyen sosyal demokratların ortak düşüncesi şuydu: “Deniz Bey, toplumun sesi oldu, çok güzel konuştu...” Baykal’a kızanlar, öfkelenenler, Recep Tayyip Erdoğan’a ve AKP’ye koşulsuz destek veren, “rüzgâr gülleri”ydi... Yakından bildiğim için söyleyeyim, bu kişiler bir dönem Deniz Baykal’ı da koşulsuz destekleyenlerdi... CHP, Mustafa Kemal’in kurduğu bir partiydi ve Cumhuriyetimizle yaşıttı... CHP , artık eski kimliğine dönmüştü. CHP salt “laiklik ve irtica” gibi kavramlarla politika yapmıyor, tarımdan sanayiye dek yaşamın her alanında politika üretiyordu... Baykal gördüğüm kadarıyla geçmişten ders almış, “A” takımından kazık yediğini anlamıştı... Kemal Derviş, her şeyi bölüp parçalamış, IMF ve Dünya Bankası’nın Türkiye için çizdiği “ekonomisiyaset” haritasını yaşama geçirmiş, görevini bitirip ABD’ye dönmüştü... Zaten öteden beri konuşulan, yanıtı açık olan soru artık sorulmuyordu: “Kemal Derviş, DSP’yi böldü parçaladı, Türkiye’yi erken seçime götürmedi mi?” “Götürdü?” “Derviş, ABD’nin buyruğunu dinlemeyip İsmail Cem’in YTP’sine girseydi 2 Kasım 2002 seçimlerinde AKP tek başına iktidar olur muydu?” “Olamazdı...” Olay bu denli basit... Bizim “rüzgâr gülleri” şimdi Baykal’a kızıyorlar... Ne diyor Baykal: “Başörtüsü sadece saçları örten bir örtüdür, eşlerin ayıplarını örtmez...” ??? Baykal’ı eleştiren “rüzgâr gülleri”, sabah akşam Kocaeli’ndeki “Yuvacık Barajı”yla yatıp kalkıyorlar, Sefa Sirmen’i suçluyorlar... Baykal ne diyor: “Kaldıralım Sirmen’in dokunulmazlığını...” Kaldırmıyorlar!.. Baykal ne diyor: “Villa yapmak için orman arazisini işgal eden ve mahkum olan bir insan Cumhurbaşkanı olmamalıdır. Hikmetyar’ın önünde diz çöken biri Cumhurbaşkanı olmamalıdır...” Bizim “rüzgâr gülleri” kızıyorlar Baykal’a... Bunları söyledikleri için!.. Halk ise bu sözlerini alkışlıyor CHP liderinin!.. Elbet alkışlamalarının bir nedeni var!.. Din üzerinden siyaset yapan, tarikatçı kadrolarla Türkiye’yi “din eksenli” bir yaşam biçimine götürmek isteyen bir hükümet var... Bir tarikat şeyhi Türkiye’de “medya imparatoru” olma yolunda... Özel okullarıyla, hastaneleriyle, fabrikalarıyla, dağıtım şirketleriyle de giderek güçlenen tarikat şeyhi kim? Fethullah Gülen!.. TOKİ’den imar izni olmayan alanları açtırıp oralara gökdelenler kurduran kim? Nakşiler!.. Halkın televizyonu TRT’de örgütlenenler kim? Fethullahçılar ve Nakşiler!.. Bizim “rüzgâr gülleri” ise bu olup bitenleri bir türlü görmek istemiyorlar... Neden? Thibaux’a onay ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Fransa Meclisi’nin sözde Ermeni soykırımı ile ilgili aldığı kararın ardından Türk yurttaşlığına alınmak üzere başvuran Fransız tarihçi Jean Michel Thibaux’un talebi, İçişleri Bakanlığı’nca onaylandı. İçişleri Bakanlığı yetkilileri, Bakanlar Kurulu’nun onayının ardından Thibaux’un Türk yurttaşı olacağını ve Atakan Türk ad ve soyadını kullanacağını kaydettiler. ? Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığına aday olması durumunda oylamaya katılmayacaklarını açıklayan CHP lideri Baykal, “AKP grubuna başkan seçer gibi Türkiye’ye cumhurbaşkanı seçerler. Bu ağır bir tablo olur. Başbakan’ın cumhurbaşkanlığı adaylığının dayanakları çürümeye başlamıştır. Bu adaylığın haklılığını savunmaları zorlaşmıştır” diye konuştu. Kanadoğlu’nun görüşleri CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısında değerlendirildi ve Genel Sekreter Önder Sav başkanlığında bir komisyon oluşturuldu. CHP lideri Baykal, “Bir hukuk, anayasa komisyonu kurup incelettireceğiz. Sabih Kanadoğlu, ciddi bir hukukçu, önemli hukukçular da görüşünü destekliyor. Bizim, amatörce, kendi aklımıza yattı diye tavır almamız doğru değil. Ciddi, bilimsel bir değerlendirmeye ihtiyaç var” dedi. CHP lideri Baykal, dün NTV’nin de sorularını yanıtladı. Bütçe görüşmeleri sırasında “eşlere saygısızlık ettiği izleniminin verilmek istendiğini” kaydeden Baykal, “Kimse, başörtüsünün arkasına saklanmasın, kendi hesabını kendi versin. Başbakan kendisinin cumhurbaşkanlığına yönelik itirazları türban sorunu olarak değerlendirmek istedi, ‘CHP zihniyeti’, dedi. Bunun bir cevabı hak ettiği açıktı. Eşi kim olursa olsun, Başbakan bekâr olsaydı da, bu konumuyla cumhurbaşkanı olmaması gerektiğine inanıyoruz” dedi. Baykal, “sözünü geri almadığını, AKP’li ler tutanakları görünce, balonun söndüğünü” söyledi. Baykal, “Asıl meseleyi gözden saklamak istiyorlar. 36 madde saydım, şu nedenlerle olmaz, diye. Başbakan hiçbirisine cevap veremedi” açıklamasını yaptı. Erdoğan’ın Gazi Mustafa Kemal’in 1 Mayıs 1920 tarihli bir konuşmasını dayanak gösterdiğine dikkat çeken Baykal, “Sen daha cumhuriyet dönüşümünü yaşamamışsın. O büyük cumhuriyet dönüşümünü kavramamışsın, hâlâ 1920’desin. 1920 modeli bir siyaset felsefesiyle Türkiye’nin önüne çıkamazsın” görüşünü dile getirdi. K ANADOĞLU’NUN UYARISI Türkiye Gençlik Birliği üyeleri Atatürk’ün Ankara’ya gelişinin 87. yıldönümü nedeniyle Kara Harp Okulu’ndan Anıtkabir’e gerçekleşen Atatürk Garnizon Koşusu’na destek verdi. Bir gencin elinde taşıdığı Atatürk posterinin önündeki cama, karşı binadaki bayrak ve Atatürk resmi böyle yansıdı. (Fotoğraf:AA) Tohumculuk Yasası’na dava ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP grup başkanvekilleri Ali Topuz ve Kemal Anadol’un da aralarında bulunduğu 116 milletvekili, Tohumculuk Yasası’nın Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın tohumluk üretimi, ithali ve ihracıyla standarda uygunluğunu denetleme yetkisini devretmesine imkân tanıyan hükmünün iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle Anayasa Mahkemesi’nde dava açtı. AKP’lilere göre yorum ‘zorlama’ ? AKP’nin tek başına cumhurbaşkanını seçemeyeceği görüşü, partililerin hoşuna gitmedi. AKP Grup Başkanvekili Çelik gelişmeleri ‘Millet iradesine karşı yeni formüller geliştirme çabası’ olarak değerlendirirken Anayasa Komisyonu Başkanı Kuzu, “Zorlama bir yorum” dedi. EMİNE KAPLAN Yargıtay hâkimi intihar etti ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yargıtay Birinci Başkanlık Tetkik Hâkimi İnci Biçkin, Eryaman’daki evinde, dün sabah saatlerinde tabanca ile vurulmuş halde ölü olarak bulundu. Silahın üzerinde yapılan incelemeler sonucu olayın intihar olduğu anlaşılırken Biçkin’in intihar etmeden önce bir yakınını arayarak kendini öldüreceğini söylediği öğrenildi. 1971 doğumlu olan Biçkin’in ilköğretimde okuyan bir çocuğu bulunuyor. TTB’den YÖK’e kınama ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türk Tabipleri Birliği (TTB), Ankara Tabip Odası ve Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyeleri, Prof. Dr. Tümer Çorapçıoğlu’nu yeniden dekanlığa atamaması nedeniyle YÖK’ü kınadılar. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Morfoloji Binası’nda düzenlenen basın açıklamasına, Prof. Dr. Çorapçıoğlu, tıp fakültesi öğretim üyeleri ve öğrencileri de katıldı. ANKARA Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’nun ortaya koyduğu ve pek çok anayasa hukukçusu tarafından desteklenen “Cumhurbaşkanlığı seçiminde ilk tur oylamada 367 milletvekili olmazsa diğer turlara geçilemeyeceği” görüşü, AKP’yi rahatsız etti. AKP Grup Başkanvekili Faruk Çelik, bu görüşe katılmadığını belirterek, geçmiş dönemlerdeki uygulamalara bakılması gerektiğini söyledi. Cumhurbaşkanlığı seçiminde ilk turda 367 milletvekili olmazsa TBMM’nin toplanamayacağı gibi bir durumun söz konusu olmadığını savunan Çelik, “3. tura gelindiğinde salt çoğunluk yetiyor. 276 oy çıkmışsa seçim gerçekleşmiş olur. Sondan denetim vardır, önden denetim olmaz” dedi. Böyle bir değerlendirmeyi “demokrasiyi hazmedememe” olarak nitelendiren Çelik, bunların millet iradesine karşı yeni formüller geliştirme çabaları olduğunu söyledi. Çelik, “Milletin iradesi ortada, bununla mücadele böyle olmaz, yanlış yapılıyor. Bundan sonra çok şeyler çıkacak. Sonunda AKP’nin ağırlığının cumhurbaşkanını seçeceği kesinleşince farklı tartışmalar başlayacak. Cumhurbaşkanı seçiminden sonra da Cumhurbaşkanlığı’nın yetkileri tartışılacak” diye konuştu. AKP’li Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, Kanadoğlu’nun görüşünün zorlama bir yorum olduğunu savunarak, dünyanın hiçbir yerinde böyle bir yorum yapılamayacağını söyledi. Kuzu, “Bu tür yaklaşımlarla hukuk patlatılır, çatlatılır” dedi. Anayasada TBMM’nin üye tamsayısının en az üçte biriyle toplanacağı, karar yeter sayısının üye tam sayısının dörtte birinin bir fazlasından az olamayacağı hükmünün yer aldığını kaydeden Kuzu, “Temel prensip, Meclis’in 184 milletvekiliyle toplanacağı, 138 milletvekiliyle de karar alacağıdır” dedi. Anayasada cumhurbaşkanının nasıl seçileceğinin belli olduğunu, bunun dışında zorlama yorumlar yapılamayacağını kaydeden Kuzu, “Dünyanın hiçbir yerinde hukuku bu kadar zorlayıcı yorumlar yapılmıyor. Bunlar hep, ‘Nasıl yapalım da Tayyip Bey’in önünü keselim’ anlayışıdır” görüşünü ifade etti. Anayasanın 4. turda 276 oyla cumhurbaşkanını seçme hakkı verdiğini belirten Kuzu, “Anayasa bu yetkiyi vermiş ise, eğer bu görüşe göre ilk turda 367 milletvekilinin katılımı olmazsa 3. turdaki 276 hakkımı nasıl kullanacağım? Böyle bir şey olabilir mi? Turgut Özal’ın seçiminde bunlar düşünülmedi, böyle bir tartışma olmadı” dedi. AKP Bursa Milletvekili Ertuğrul Yalçınbayır, Kanadoğlu’nun görüşüne katılmadığını, toplantı ve karar yeter sayısı konusunda öteden beri yerleşen kurallar olduğunu söyledi. Başkentte 87. yıl coşkusu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Ankara’nın yüce Atatürk’ün önderliğinde yürütülen bağımsızlık savaşımında konumu ve üstlendiği işlevle yaşamsal rol oynadığını belirtti. Sezer, “Ankara, laik, demokratik Cumhuriyetin ve çağdaş değerlerin simgesi olarak bu onuru sonsuza kadar taşıyacaktır” dedi. Sezer, Atatürk’ün Ankara’ya gelişinin 87. yıldönümü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Ankara’nın, Kurtuluş Savaşı’nın yönetim merkezi olarak seçilmesinin, Atatürk’ün öngörülü, sistemli ve stratejik yaklaşımlarının bir sonucu olduğunu kaydeden Sezer, bu kararın, yalnız savaşın kazanılmasının değil, ulus egemenliğine dayanan yeni bir devletin kurulmasının da habercisi olduğunu ifade etti. Sezer, “Çevre yerleşim yerlerinden Ankara’ya akın eden yurttaşlarımız ve Ankaralılar, ulusal bağımsızlık hareketini yürütecek kahramanlarını bağrına basmak ve onlara desteklerini göstermek için kentte eşsiz sevgi ve coşku ortamı yaratmıştır” dedi. Sezer, şöyle devam etti: “Türk ulusunun özgürlük ve bağımsızlık konusundaki kararlılığını ve Kuvayı Milliye’nin gücünü tüm dünyaya duyuran Ankara, savaşın başarıyla sonuçlanmasının ardından, ülkenin geleceğinde üstlendiği tarihsel görevi, Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti olarak sürdürmüştür. Ankara, laik, demokratik Cumhuriyetin ve çağdaş değerlerin simgesi olarak bu onuru sonsuza kadar taşıyacaktır.” Yıldönümü dolayısıyla geleneksel “Atatürk Garnizon Koşusu” da yapıldı. Koşuya, Kara Harp Okulu Komutanlığı’ndan Harbiyeliler, Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alay Komutanlığı’ndan erbaş ve erler ile Ankara’daki diğer komutanlıkları temsilen flamacılar katıldı. Kara Harp Okulu Komutanlığı Karargâh Binası önünden Akay Köprülü Kavşağı’na kadar uygun adımda yürüyen birlikler, buradan koşuya başladı. Büyük boy Atatürk posteri ve Türk bayrağı taşıyan Harbiyeliler, “Ne mutlu Türk’üm diyene”, “Şehitler ölmez, vatan bölünmez”, “Vatan sana canım feda”, “Türk övün, çalış güven”, “Vatan, şeref, vazife, sevgi” şeklinde tempo tutarak, teçhizatlı şekilde koştular. Anıtkabir’e kadar koşan Harbiyelileri, güzergâh boyunca yol kenarına toplanan ve binaların balkonlarına çıkan başkentliler alkışlarken bazı yurttaşların ağladığı görüldü. D YP GENEL BAŞKANI AĞAR: A NAVATAN LİDERİ CHP’Yİ HEDEF ALDI ‘Cumhurbaşkanı güven veren bir kişi olmalı’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, Cumhurbaşkanlığı’nın “güven ve itimat” makamı olduğunu belirterek “Cumhurbaşkanının, toplumun büyük bir çoğunluğuna her şeyiyle güven veren kişi olması lazım” dedi. Ağar, parti genel merkezinde İran’ın Ankara Büyükelçisi Gholamreza Bagheri Moghaddam’ı kabulünün ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Mehmet Ağar, “Eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili değerlendirmesi oldu. Görüşlerine katılıyor musunuz” sorusu üzerine, “Şu an peşin bir şey söylemeyelim. Biz de bugünkü gazetelere yansıması itibarıyla ilgili arkadaşlarımızdan rica ettik, konuyla ilgili mütalaa alınacak yerlerden rica ettik, bununla ilgili birkaç gün içerisinde bir görüş ortaya çıkar” diye konuştu. Ağar, “Sayın Baykal genel kurulda cumhurbaşkanının niteliklerini de saydı. Baykal’ın saydığı bu niteliklere katılıyor musunuz” sorusu üzerine, “Cumhurbaşkanının, toplumun büyük bir çoğunluğuna her şeyiyle güven veren kişi olması lazım” dedi. Mumcu’ya göre Erdoğan’ın önünde yasal engel yok ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, Cumhurbaşkanlığı seçimleri konusunda CHP’ye yönelik eleştirilerini sürdürdü. Erkan Mumcu, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Mumcu bir gazetecinin, “Sinei millet tartışmalarında önce ‘uzlaşma sağlanamazsa CHP gitse de giderim, gitmese de giderim’ dediniz, daha sonra da sinei milletin çözüm olmadığını söylediniz. Bu konudaki net görüşünüz nedir” sorusu üzerine şunları kaydetti: “CHP ve Baykal, Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığına karşı çıkarmış gibi yaparken aslında onun cumhurbaşkanlığı için elinden gelen her şeyi yapmaktadır. Demokratik koşullarda yarışmış, anayasal koşulları taşıyan bir siyasetçiye ‘Cumhurbaşkanı olamazsın’ demek, ‘Senin için tek çıkış yolu cumhurbaşkanı olmak’ demektir. Baykal da bunu bilecek kadar tecrübeli bir siyasetçidir. Ama CHP’nin önemsediği şey; Cumhurbaşkanlığı’na kimin oturacağı meselesi değil, Türkiye’de bir kamplaşma ikliminin doğup doğmayacağıdır.” hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 CUMHURİYET 05 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear