24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12 KASIM 2006 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER AKP 2. Olağan Kongresi’nde parti tüzüğünde değişiklikler yapılması tartışmalara neden oldu 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Demokrasi kavgası EMİNE KAPLAN Gözyaşı, Güvercin ve Karanfil... ANKARA Kar yağışı bekleniyordu dün sabah Ankara’da. Sabah karanlık bir gökyüzü. Pencereden dışarıya baktım, caddeler hareketli. Kar öğle saatlerine dek yağmadı. Belki öğleden sonra başlar, bilemiyorum... Otelden çıkıp Tunalı Hilmi Caddesi’nde yürüdüm bir süre... Aşağıya indim, Meclis’in önüne geldim. Çok sayıda polis vardı çevrede... Ankara hüzün yüklüydü. Ankara soğuktu... 10 Kasım törenlerinde Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in yaptığı önemli konuşma tartışılıyordu. Ne demişti Sezer: ‘‘Yüce önder Atatürk’e göre laiklik adam olmak demektir...’’ Demokrasinin, çağdaşlaşmanın, uygarlığın, aydınlanmanın anahtarı değil miydi laiklik! Laiklik olmadan demokrasi bir yaşam biçimi olabilir miydi?.. Bülent Ecevit’in cenaze törenine katılmak için Ankara’ya geldim... Birkaç yıldır sık sık gitmiyordum Ankara’ya... Laik düzenin altının oyulduğu Türkiye’de, başkent Ankara artık eskisi gibi değildi... Sömürgeci güçler, Cumhurbaşkanı Sezer’in değindiği gibi silahla yapamadıklarını ekonomik yolla gerçekleştirmeye çalışıyorlardı... Dün bu konuyu derinliğine yazdım... Türkiye Mustafa Kemal Atatürk’ü ölümünden 68 yıl sonra hâlâ bir kurtarıcı gibi arıyorsa bunun bir anlamı vardı... Kocatepe Camisi yakınlarında bir kafede kahvemi yudumlarken Türkiye’nin dününü ve bugününü düşünüyordum... Genç, yaşlı, kadın, erkek, çocuk.. bir insan ırmağı Ecevit’i son yolculuğuna uğurlamaya hazırlanırken ‘‘Türkiye laiktir laik kalacak’’ sloganı atıyorlardı... ??? Ecevit’in cenazesi GATA’dan DSP Genel Merkezi’ne, oradan da TBMM’ye getirildi... DSP Genel Başkanı Zeki Sezer bir konuşma yaptı. TBMM’de Kenan Evren, Süleyman Demirel, Mehmet Ağar ve Tansu Çiller yan yanaydı. Evren’le Demirel uzun süre sohbet etti. Demek ki birbirlerini çok özlemişlerdi(!). 12 Eylül 1980 darbesinin baş aktörü Kenan Evren ne düşünüyordu bu hüzünlü Ankara sabahında? Aydınlanma devriminin içini boşaltan, içi boş bir Atatürkçülükle Türk Dil Kurumu’nu, Türk Tarih Kurumu’nu kapatan, tarikatçı dernekleri, tarikat şeyhlerini koruyup kollayan Kenan Paşa gördüğüm kadarıyla her şeyi unutmuştu... Ankara hüzünlü.. ben de hüzünlüydüm... Cahit Külebi’nin ‘‘Türk Mavisi’’ şiirini anımsadım... ‘‘Tozlu dumanlı sokaklarında Ankara’nın / Her sabah kendimi yitiriyorum / Sokaklar tutukluyor beni / Bir sonsuz boşluğa iniyorum.’’ Bağımsızlık... Halkın egemenliği... Yurtseverlik... Çağdaşlık... Uygarlık... Bilimsellik... Hepsi ama hepsi yavaş yavaş ortadan kaldırılıyor Türkiye’de... AB’nin İlerleme Raporu’nda, ‘‘Bir ay içinde limanları açın, Güney Kıbrıs’ı tanıyın’’ diye buyruk veriliyor... Başbakan Erdoğan, Dışişleri Bakanı Gül ise ‘‘Millete efendilik yoktur, millete hizmet vardır’’ diyerek Atatürk’ün bıraktığı tüm değerleri savunduklarını gözümüzün içine baka baka söylüyorlar... Ulus bilinci yok ediliyor Türkiye’de... Yurtseverlik, laiklik, tam bağımsızlık gibi kavramlarla dalga geçiliyor... Sonra ne oluyor? Cumhuriyetin tüm değerlerinin savunulduğu öne sürülüyor... Kim kimi kandırıyor, söyler misiniz?.. ??? Türkiye başkent Ankara’da 1970’li yılların ‘‘Karaoğlan’’ını son yolculuğunda yalnız bırakmadı... Kocatepe Camisi’nde on binler, ‘‘Türkiye laiktir laik kalacak; Çankaya laiktir laik kalacak’’ derken acaba Başbakan Erdoğan ve hükümet üyeleri ne düşünüyordu? ABD ve AB güdümünde bir siyasal iktidar... Türkiye nereye gidiyor diye sormuştum dün? Gittiği yer tarikatların desteğinde ılımlı İslam mı? Yeni sömürgeciliğe teslim bir başka İslamcı model mi? Dinci bir devlet mi, yoksa laik, demokratik ve özgürlükçü bir devlet mi? Ecevit’i güvercinlerle, karanfillerle, gözyaşlarıyla uğurladık... Bir ara Deniz Baykal’ı gördüm. Tek başına genel başkanı Ecevit’in tabutunun arkasında düşüncelere dalmıştı... İki gün önce Rahşan Ecevit’le baş başa görüşmüştü... Siyasi kulislerde CHPDSP işbirliğinin gerçekleşeceği söylentileri yaygınlaşmıştı... Bir ara gözüm Zonguldak’tan gelen maden işçilerine takıldı. Ecevit’i çok seven maden işçileri ağlıyorlardı... Hüzünlü bir Ankara sabahında uyanmıştım. Saatime baktım, öğleyi aşmıştı... Kızılay’dan Cumhuriyet bürosuna doğru yürümeye başlamıştım. Kar hâlâ yağmamıştı, yağmur çiseliyordu... Gözyaşı, karanfil ve güvercin... Başımı gökyüzüne çevirdim, Kızılay’da güvercinler uçuşuyordu... Taksim’de İsrail’i protesto eylemi ? İstanbul Haber Servisi Çeşitli demokratik kitle örgütleri ve siyasi partiler, Taksim Meydanı’nda gösteri yaparak Filistin’e yönelik sürdürdüğü baskılar, katliamlar nedeniyle İsrail’i protesto etti. İsrail bayrağını yakan eylemciler, İsrail’in Filistin halkına uyguladığı katliamları durdurmasını istediler. Basın açıklamasının ardından İsrail bayrağını ateşe veren grup, Filistin’de katledilen çocukların fotoğraflarını yere koyarak, karanfiller bıraktılar. (Fotoğraf: VEDAT ARIK) ANKARA AKP’nin 2. olağan kongresinde parti tüzüğünde parti içi muhalefetin sesini kısmayı ve genel başkan adayı olmayı zorlaştıran değişiklikler yapılması tartışmalara neden oldu. Tüzükte grup kararlarına uymayan milletvekillerine geçici ihraç cezası verilmesi öngörülürken genel başkan adayı olunabilmesi için delegenin beşte birinin yazılı önerisinin olması koşulu getirildi. AKP Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay, bu değişikliklerin demokrasiyle bağdaşmadığını vurgulayarak ‘‘Böyle bir düzenlemeye genel başkanın ihtiyacı mı var? Her üye aday olabilmeli. Bir parti eğer yarış olursa başarılı olur’’ dedi. AKP’nin dün ASKİ Spor Salonu’nda gerçekleştirilen 2. olağan kongresinde parti tüzüğün ? Tüzükte yapılan değişiklikle grup kararlarına uymayan milletvekillerine rız. Binalar oy almaz, insanlarla ilişki oy alır’’ diye konuştu. geçici ihraç cezası verilmesi ve genel başkan adayı olunabilmesi için Yarbay’a yanıt veren AKP delegenin beşte birinin yazılı önerisinin olması koşulu getirildi. Genel Başkan Yardımcısı Gede önemli değişiklikler yapıldı. Genel başkan adayı olmak zorlaştırılırken delegenin yüzde 20’sinin yazılı önerisiyle genel başkan adayı olunabilmesi hükmü getirildi. Basınyayın yoluyla parti aleyhinde incitici beyanlarda bulunmak uyarı cezası kapsamına alınırken grup kararlarına uymayan milletvekillerine geçici ihraç cezası verilmesi öngörüldü. Tek kişilik muhalefet Parti yöneticilerine ve mensuplarına şiddet uygulamak ise kesin ihraç cezası kapsamına alındı. Tüzükte yapılan bir başka değişiklikle kurucular kurulu üyeleri doğal delege ol maktan çıkarıldı. Kongrede parti programında değişiklik yapılması amacıyla MKYK’ye yetki verildi. AKP Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay, kongrede yapılan değişikliklere tek muhalefet eden isim oldu. Önce AKP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Gedikli’nin sunduğu faaliyet raporunu eleştiren Yarbay, ‘‘Bu nasıl bir faaliyet raporu? Bu rapor bir partinin faaliyet raporundan çok, bir derneğin raporu gibi. Biz iktidar partisiyiz. İktidar partilerinin kongreleri bir güne sığdırılmaz, bir günde kongre yapılmaz, yapılsa yapılsa devlet kongresi yapılır’’ dedi.Parti yönetimine eleştiriler getiren Yarbay, kongrelerin tar tışma ve eleştiri zemini olduğunu, bunun yapıldığı sürece partilerin başarı kazanabileceğini söyledi. Yarbay, ‘‘Sizler genel merkeze geldiğiniz zaman sorunlarınız çözülüyor mu? MYK’den memnun musunuz? Ben bardağın dolu değil boş tarafıyla ilgileniyorum. Boş tarafı nasıl doldurulabilir, onun için konuşuyorum... Biz konuşan bir parti olmak zorundayız. Çokseslilik, tartışma ortamı bir partiye zenginlik katar” dedi. Partinin devasa bir genel merkez yaptırmasını eleştiren, daha önce bu yönde genel merkeze taşınan partilerin baraj altında kaldığına dikkat çeken Yarbay, ‘‘Eğer görkeme merak sararsak o zaman halktan kopa dikli ise ‘‘Biz diğer partilere benzemiyoruz. Yeni genel merkezimizde de hizmetlerimize devam edeceğiz’’ dedi. ‘Antidemokratik’ EN AZ OY ZAPSU’YA Yayın yasağına ÇGD’den tepki ? ANKARA (ANKA) ÇGD Genel Başkanı Ahmet Abakay, ‘‘Eski Başbakanlardan Bülent Ecevit’in cenaze töreni için sadece devlet yayın organı olan TRT’ye izin verilmesi, özel televizyonlara yasak getirilmesi görüntü sansürüdür’’ diyerek tepki gösterdi. Abakay, şunları söyledi: ‘‘10 binlerce yurttaşın katıldığı, şehri boydan boya kat eden bir cenaze töreninde sadece devlet güdümündeki TV görüntülerinin verilmesinin zorunlu kılınması haber alma hakkına ciddi bir kısıtlamadır. Resmi gazeteresmi yayın anlayışıdır. Bu törende doğru ya da yanlış yoğun protestolar vardır ve bu saklanmaya çalışılmıştır. Bu tutum tek parti, tek televizyon anlayışıdır. Bunu protesto ediyoruz.’’ MKYK’de sınırlı değişim ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, Merkez Karar ve Yönetim Kurulu’nda (MKYK) sınırlı bir değişikliğe gitti. MKYK’de 14 kişi liste dışı kalırken, fındık tartışmaları nedeniyle eleştirilerin hedefinde yer alan Cüneyd Zapsu yerini korudu. Kadın üye sayısında beklenen artış olmazken, 25 yaşında 2 kişi kurula girdi. AKP’nin 2. olağan kongresinde MKYK yeniden belirlendi. Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker ile Devlet Bakanı Nimet Çubukçu ile TBMM’de komisyon başkanlığı yürüten MKYK üyeleri liste dışı kaldı. Üyeler arasında en yüksek oyu 1201 oy ile Ankara Milletvekili M. Sait Yazıcıoğlu alırken Zapsu’nun 1038 oy ile en düşük oyu alması dikkat çekti. Ankara Milletvekili Ersönmez Yarbay ise liste dışından aday oldu, ancak 43 oy alarak seçilemedi. MKYK’de 14 isim değişirken, kadın üye sayısı 10’dan 12’ye çıktı. Liste dışı kalan üyeler şöyle:‘‘Mustafa Ilıcalı, Ayşe Öztürk, Belma Sekman Satır, Nimet Çubukçu, Mehdi Eker, Tayyar Altıkulaç, Cevdet Erdöl, Mehmet Müezzinoğlu, Nilgün Kılıç, Nurettin Akman, Nurettin Canikli, Kemal Ramazanoğlu, Yaşar Yakış ve Zülfikar İzol.’’ MKYK’ye giren yeni isimler şöyle:‘‘Edibe Sözen, Necdet Budak, Zelkif Kazdal, Egemen Bağış, Fatma Şahin, Hasan Angı, Çiğdem Özkul, Lale Ersoy, Orhan Yeğin, Necla Hattapoğlu, Sait Yazıcıoğlu, Haluk İpek, Güldal Akşit, Sema Özdemir.’’ Başbakan Tayyip Erdoğan, tek aday olarak girdiği AKP kongresinde yeniden genel başkanlığa seçildi. 1458 delegenin 1332’sinin oylamaya katıldığı seçimde Erdoğan, 1330 delegenin oyunu aldı. Erdoğan’ı ilk kutlayanlardan biri de Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener oldu. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer de yayımladığı mesajda Erdoğan’ı tebrik etti. Öte yandan Erdoğan’ın yaklaşık 2 saatlik konuşması sırasında tribünlerin boşalması dikkat çekti. Türkiye’nin yasakları kırdığını belirten Erdoğan, Türk Ceza Yasası’nın 301. maddenin AB üyesi ülkelerle konuşularak düzenlendiğini anlattı. Erdoğan, ‘‘Onlar ne diyor, onlar Polonya milleti, İtalyan milleti diyor. Biz de Türklük diyoruz, farkımız bu’’ dedi. (Fotoğraf: AA) Erdoğan yeniden başkan Tüzük değişikliğini eleştirmek üzere tekrar söz alan Yarbay, değişiklik taslağının son dakikada milletvekillerine sunulmasını eleştirdi. AKP’nin 5 yılda beş kez tüzük değişikliği yaptığına dikkat çeken Yarbay, tüzüklerin bir partinin anayasası olduğunu vurguladı. Yarbay, ‘‘Bir partide ne kadar farklı düşünce varsa o parti o kadar başarılı olur.’’ dedi. Genel başkan adaylığını zorlaştıran hükmün antidemokratik olduğunu vurgulayan Yarbay, ‘‘Bizim genel başkanımızın böyle bir zırha ihtiyacı var mı? Demokratik bir partide yarış olmalıdır. Gün gelir, genel başkanlar da başarısız olabilir. Bu nedenle adaylık yarışının önü açık olmalıdır’’ diye konuştu. Yarbay’ın eleştirilerine yanıt veren AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Fırat ise tüzük değişikliklerini savundu. Partiye mensup üyelerin tüzük ve programlara uymakla yükümlü olduğunu vurguladı. Fırat, ‘‘AKP’nin listelerinde yer alarak buralara geldik. Onun prensiplerini kabul ederek geldik. Bu prensiplere uymuyorsanız, bu organizasyon içinde de yer almazsınız’’ dedi. Bazı kişilerin basında yer almak için aday olabildiğini ya da provokasyon amacıyla adaylar çıkabildiğini belirten Fırat, ‘‘Bunu da önlememiz, disiplin altına almamız gerekiyor. AKP genel başkan adayı olmak son derece ciddi bir eylemdir. 280 delegenin evet oyunu almayan bir kişinin genel başkan adaylığı söz konusu olmamalıdır.’’ diye konuştu. Fırat, her gün televizyonlara çıkıp partiyi ve genel başkanı eleştirmenin demokrasiyle ilgisinin olamayacağını da savundu. AKP’NİN 2. OLAĞAN KONGRESİNDEN NOTLAR Kongre Ecevit’in gölgesinde kaldı EMİNE KAPLAN Astsubay yaralandı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Şırnak’ta icra edilen bir operasyon sırasında mayına basan bir astsubay yaralandı. Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesinde yer alan açıklamada, Şırnak’ın dağlık arazi kesiminde 9 Kasım’da yapılan operasyon sırasında, mayına basan bir astsubayın yaralandığı bildirildi. Şırnak Askeri Hastanesi’nde tedavi altına alınan astsubayın hayati tehlikesinin bulunmadığı kaydedildi. ANKARA AKP’nin 2. olağan kongresi, eski Başbakan Bülent Ecevit’in cenaze töreni nedeniyle sönük geçti. Kongredeki sadelik dikkat çekerken folklor gösterileri iptal edildi. AKP’nin ASKİ Spor Salonu’nda gerçekleştirilen 2. olağan kongresinden bazı notlar şöyle: Kongre için 1.5 milyon YTL harcama yapılırken salonuna giremeyen partililer için 5 bin kişilik bir çadır kuruldu. 1500 güvenlik görevlisinin emniyeti sağladığı kongre için partililer, delegeler ve basın mensupları dört ayrı güvenlik noktasından geçmek zorunda kaldı. Salona asılan Atatürk ve Erdoğan’ın posterinin son derece küçük olması dikkat çekti. Partililer yankesicilere karşı uyarıldı. ‘‘Son 4 yılda dolan ceplerinizi boşaltmalarına izin vermeyin’’ anonsları yapıldı. Haremselamlık uygulamasının yapılmadığı salonda kadınlar arasında türbanlıların ağırlık kazanması dikkat çekti. Bazı bölümlerde ise kadınların ağırlıklı olarak oturduğu, aralarda az da olsa erkeğin yer aldığı gözlendi. Kongre divan başkanlığına seçilen Köksal Toptan, ‘‘Ezan ve bayrak sevdalıları, hoş geldiniz’’ diyerek partililere seslenirken ‘‘Dosta düşmana şu çılgın Türkler dedirttik’’ diye konuştu. İngiltere Başbakanı Tony Blair ve Al manya Başbakanı Angela Merkel mesaj gönderirken, Bülent Arınç da TBMM Başkanı sıfatıyla kongreye katılmayıp mesaj göndermekle yetindi. Avrupa Parlamentosu Liberal Grup Başkanı Graham Watson, kongrede yaptığı konuşmada bazı mesajlar verdi. Erdoğan’a övgüler yağdıran Watson, Türkiye’de Atatürk’ten sonra en fazla reform yapan liderin Erdoğan olduğunu ileri sürdü. Kongrenin yapıldığı salona ulaşan caddelerdeki direklere asılan Türk bayraklarında değişiklik yapıldı. AKP, kırmızı olması gereken Türk bayraklarının çevresine ‘‘beyaz’’ bir şerit çekti. Bu durum bazı yurtşların tepkisine neden oldu. Polis tartıştığı kişiyi öldürdü ? İstanbul Haber Servisi Beşiktaş’taki bir otelde çıkan silahlı kavgada Çağatay L. adlı kişi, Ü.S. adlı polis tarafından öldürüldü. İşadamı Caner Kaya ve Beykoz İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde görevli polis memuru Ü. S., önceki gün akşam Yıldızposta Caddesi’nde bulunan bir otelin barında bir araya geldi. Bir süre sonra çıkan kavgada, Çağatay L., Caner Kaya’yı ayağından kurşunlayarak olay yerinden uzaklaşmak istedi. Bu sırada silahını çeken polis Ü.S., Çağatay L ’ye ateş açarak öldürdü. Polis Ü.S. gözaltına alındı. Yaşam böyle bir şey. Hepimizin kaderini etkileyen insanları ortak bir duygu içinde uğurlarız. Ecevit’i de öyle oldu. 70 milyonluk bir ülke onunla vedalaştı. Artık Ecevit de tarihin bir parçası. Onu tanıyanlar, onunla tanışıp belli anıları paylaşanlar anlatmaya devam edecekler. Bir gün onlar da kalmayacak. Yazılanlar kalacak. Ölümün insanın aklını başına getirmesi gerekir diye düşünürüm. Acımasızlığıyla bilinen kişilerin yakınlarının ölümleriyle yüz yüze geldiklerinde yüreklerinin yumuşayacağını umarım. Öyle olmasını dilerim. Pek beklediğim gibi olmadığını söyleyebilirim. Bülent Ecevit, birçoğumuzun ortak hafızasında önemli bir yere sahipti. Ona kızdığımız da, onu alkışladığımız da oldu. Onun bizi üzdüğünü düşündüğümüz gibi, mutlaka bizler de onu üzdük. ??? TV8’de dün Haluk Şahin’le birlikte, Seyfettin Gürsel ve Yılmaz Esmer, Ecevit’in ce Elveda Bülent Ecevit nazesini izlerken onu değerlendirmeye çalıştık. Haluk Şahin, Bülent Ecevit’in 1990 yılında kendisine imzalayıp verdiği kitabı da programa getirmişti. Bülent Ecevit, uzun siyasi deneyimlerinin ışığında bu kitapta ilginç saptamalarda bulunuyordu. Şahin’in bir bölümünü okuduğu bu değerlendirme kitapçığında darbeler üzerine de önemli yorumlar yer alıyordu. 27 Mayıs’ı da içine katarak 12 Mart ve 12 Eylül darbelerini değerlendiriyor ve bu darbelere ilkesel olarak karşı çıkılması gerektiğini ifade ediyordu. İlerici aydınların bir kesiminin, bu darbeler arasında tercih yapmasını doğru bulmadığını vurguluyordu. ??? Laiklik ve dinle ilgili saptamaları da dikkate değer farklılıklar taşıyordu. Orada da Ecevit’in dikkat çektiği ilginç noktalardan birisi askeri darbe dönemlerinde din istismarına destek verecek yönde kararların alınmasıydı. Ecevit’in uzun siyasi yaşamı inişlerle ve çıkışlarla geçmişti. Başka türlü olması mümkün müydü? Ecevit’in değişik koşullarda değişik tutumlar aldığı da söylendi. Doğruydu. Ancak insaf edelim, Ecevit’in siyasi yaşamı içinde üç askeri darbe olmuştu, bir de postmodern adı verilen 28 Şubat’ı eklersek dört darbe diyebiliriz. Meclisler kapatıldı, hükümetler istifaya zorlandı, siyasiler idam edildi. Bu 50 yıla yakın süre, siyasi mücadelelerin yanında, partilerin, siyasetçilerin yok olduğu gelişmelere sahne oldu. Bu koşullarda siyaset yapan bir insanın, bütün bu kırılmalara rağmen ayakta kalması, siyaseti sürdürebilmesi başlı başına önemli bir olaydır. Bülent Ecevit’le 1982 yılında askeri cezaevindeyken, değişik cezaevlerinde yaşadıklarını dinlerdim. Buralardaki inanılmaz kötü koşullara tanık olduğunda şunları söylemişti: “Keşke Başbakan olmadan buraları görseymişim.” ??? Kaderin garip cilvesi onu yeniden başbakan yaptı. Tutuklanan, partisi kapatılan, siyasi hakları elinden alınan Bülent Ecevit, partisi CHP’yi de bir kenara bırakarak, siyasete sıfırdan başladı. Onun o dönemdeki gayretlerini umutsuzluk ve hayranlık içinde izliyordum. Tek başına yeniden bir yeni partiyi nasıl ayağa kaldırabilecekti? İlerleyen yaşında bunu başardı. İnatçılığı, halkı etkilemekteki olağanüstü becerisi, çalışkanlığıyla önemli bir başarı kazandı. Yeniden Başbakan oldu. ??? Bülent Ecevit’le beyin kanaması geçirmesinden iki ay kadar önce uzun bir görüşme yap mıştık. Hikmet Çetinkaya ile birlikte bir yazı dizisi için yaptığımız bu ziyaretin son görüşme olacağını nasıl bilebilirdik ki? Ciddi sağlık sorunları yaşıyordu. Artık bilgisayarın başına oturup yazmasının koşulları bile kalmamıştı. Ancak Türkiye’nin siyasi yapısına ilişkin bir kitap hazırladığını söylemişti. O kitap sanırım tamamlanamadı. O yaşama bağlı, geleceği düşünen birisi olarak, çabalarını sürdürüyordu. ??? Bülent Ecevit, ülkemizin siyasi yaşamında bir köşe taşıydı. Biz çocukken vardı, orta yaşlı insanlar haline geldik, bütün bu dönem boyunca hayatımızı en çok etkileyen birçok önemli kararda imzası ve katkısı bulunuyordu. O artık yok.. Bülent Ecevit’siz bir siyasi döneme başlıyoruz. Aradan zaman geçecek, bugünlerin de tarih olduğu dönemler yaşanacak. Zaman her şeyi ezip geçecek. En büyük gerçek bu… İşte artık Ecevit de yok… hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 Dil sınavı bugün ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yabancı dil tazminatı almak isteyen kamu personeli ile yabancı dil bilgisi seviyesini tespit ettirmek isteyenlere yönelik Kamu Personeli Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavı (KPDS) bugün yapılacak. Sınav, Ankara, İstanbul, Adana, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Erzurum, Eskişehir, İzmir, Konya, Malatya, Samsun, Sivas, Trabzon ve Van ile Lefkoşa’da gerçekleştirilecek. Sınav, Almanca, Arapça, Bulgarca, Çince, Danca, Farsça, Fransızca, Hollandaca (Dutch dili), İngilizce, İrlandaca, İspanyolca, İtalyanca, Lehçe, Macarca, Portekizce, Rumence, Rusça, Sırpça ve Yunanca dillerinde yapılacak. CUMHURİYET 05 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear