24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 2 EKİM 2006 PAZARTESİ 4 HABERLER Erdoğan’ın ABD’ye giderken yaptığı, ‘Durup dururken operasyon yapılmaz’ şeklindeki açıklaması ne anlam taşıyor? 2000’Lİ YILLARDA ERDAL ATABEK PKK ile mutabakat kuşkusu CELAL TALABANİ: Kuşatılmış Gençlik... Bu adı taşıyan kitabım 1990 yılında yayımlanmıştı, ‘80 sonrasının gerçekten ‘‘kuşatılmış gençlik’’ olgusunu irdeliyordu. 12 Eylül sonrasında devletin güvenmediği, toplumun güvenmemesinin istendiği gençlik kendini yeniden var etmeye çalışıyordu. Bugünün dünyasında ‘‘Kuşatılmış Gençlik’’ yeni çemberlerin arasına sıkıştırılmış durumda. Kültürden koparılmış eğitim, test sistemiyle yönlendirilen amaçlar doğrultusunda ‘‘düşünmek, düşünerek irdelemek, seçenekleri ölçmek, doğru sonuca varmak’’ işlevlerinden soyutlanmış durumda. Bu durumda en iyi eğitimi yapan öğrenciler bile birçok temel konuda eksik kalmaya zorlanmış oluyor. ‘‘Test kuşatmasında eğitim’’, eğitimciler tarafından da eleştirildiği halde çıkış yolu bulunamıyor. Günümüzün gençliği, ‘‘küreselleşmenin kuşatması altında.’’ Küreselleşme, çokuluslu şirketlerin mantığı ile her kavramı küresel ticaret mantığı ile çarpıtıyor. Örneğin ‘‘özgürlük’’, artık düşüncelerin, duyguların özgürlüğü değil, istediği gibi alışveriş yapmak anlamına geliyor. İstediğini satın alanlar, istediğini kullananlar küreselleşme mantığına göre ‘‘özgür’’ sayılıyor, bunları yapmayanların, yapamayanların kendini ‘‘özgür olmadığını kabul etmesi’’ bekleniyor. Bu konuda küreselleşmenin mimarları başarı sağlamışlardır. Artık günümüz genci, ancak istediklerine sahip olduğu zaman kendini ‘‘özgür’’ saymaktadır. Hak etme bağlamından koparılmış bir elde etme direnci birçok sorunun nedenini oluşturmaktadır. Başka bir kuşatma ‘‘elektronik araçlar’’ tarafından gerçekleştirilmiştir. Bilgisayarlar, internet, cep telefonları, Ipod’lar, her gün daha yenisi, daha güçlüsü, daha donanımlısı çıkan elektronik araçlar, bütün dünya gençliğini kuşatmıştır. Bu kuşatmanın en sıcak yaşandığı ülkelerden birisi de bizim ülkemizdir. Birçok nedenle umutsuz olan gençler, kendilerini sanal dünyada unutarak sorunlarından uzaklaşmaya çalışmaktadır. Sanal dünyanın chat yoluyla ulaşılan arkadaşlıkları, çeşitli web siteleri, elektronik oyunlar bir gencin gelişimine ya hiçbir şey katmadan ya da çok az şey katarak uzun saatlerini almaktadır. En güzel güneşli günlerde bile internet kafelere baktığınız zaman havasız bodrum katlarında ekrana eğilmiş gençleri görebilirsiniz. ??? Sanal dünya aslında kendi gençliğini, kendi psikolojisini yaratmaktadır. Bu konuda çok geç kalınmıştır. Sanal dünya gençliği, gerçek dünyayı tam olarak algılayamamaktadır. Hiçbir şey için beklemeye dayanamamakta, kazanması gereken amaçlar için çok çalışması gerektiğini kabul edememektedir. Çünkü, ekran karşısında her şey hızlıdır, her şey olanaklıdır. Dünya, sanal âlemde parmaklarının ucundadır, gözlerinin önündedir. Ama gerçek (reel) dünyada hiçbir şey bu kadar hızlı değildir, hiçbir şey parmağının ucunda değildir, gözünün önünde değildir. ‘‘Sanal dünya kuşatması’’, bu kuşatmanın psikolojik ve sosyal etkileri henüz tam olarak anlaşılamamıştır. Hele de yeni yetişen çocuklar ve ergenler üzerindeki etkileri hiç anlaşılamamaktadır. Önceki dünya kültürlerinde yetişen kişilerin bu dönüşümü tam olarak anlamaları da güçtür. Gençler, günümüzde ‘‘işsizlik ve umutsuzluk’’ tarafından kuşatılmaktadır. Üniversiteyi bitirse de iş bulmada umudu olmaması, iş bulsa da yeterli geliri olmayacağı düşüncesi, hele de iş güvencesindeki belirsizlik umarsızlıkla sonuçlanmaktadır. Dünyadaki gelişmeler, bilimselteknolojik devrimler hep ‘‘daha iyi bir dünya’’ idealine hizmet etme umudunu taşımıştır. Atom çekirdeğinin parçalanması, bilişim teknolojisinin baş döndürücü hızı, biyoteknolojideki büyük gelişmeler hep umutlu yarınların müjdesi sayılıyordu. Ama, gerçekleştirdiğiniz yeniliklerin, bulduğunuz icatların, yeni keşiflerin neye yaradığını düşünmezseniz sonuçlar hiç de beklediğiniz gibi olmuyor. Yeniden düşünmeye dönmemiz gerekiyor. Ne yapıyoruz? Neden yapıyoruz? Kimler için yapıyoruz? Kimlerle yapıyoruz? Nasıl yapıyoruz? Yapıyoruz da ne oluyor? Felsefesiz bilim de işte gördüğümüz gibi oluyor. Galiba asıl sorunumuz bu. email:erdalatak@gmail.com erdalatakİsuperonline.com www.erdalatak.com PKK bitti, geleceği yok ? Talabani, Atina’da yayımlanan Elefterotipia gazetesindeki demecinde, Türkiye ile Irak arasında güven ortamı oluşmasına bugüne kadar terör örgütü ‘‘PKK’nin engel olduğunu’’ ifade etti. ATİNA (AA) Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani, ‘‘terör örgütü PKK’nin bittiğini ve artık geleceğinin bulunmadığını’’ söyledi. Talabani, Atina’da yayımlanan Elefterotipia gazetesindeki demecinde, TürkiyeIrak ilişkileri ile terör örgütü PKK konusuna da değindi. Türkiye ile Irak arasında güven ortamı oluşmasına bugüne kadar terör örgütü ‘‘PKK’nin engel olduğunu’’ ifade eden Talabani, ‘‘bundan sonra böyle bir sorun olmayacağını’’ belirtti. Talabani, ‘‘Türkiye ile ilişkilerimizi yumuşatma dönemine girdiğimize inanıyorum. Türkiye ile aramızda güven oluşmasına engel olan ‘diken’ PKK idi. Ancak PKK artık bitti. PKK’nin geleceği yok’’ dedi. Irak’taki Kandil Dağı’nda bulunan PKK’nin bölgeyi terk etmesi için ‘‘Türkiye’nin kendilerine af çıkarmasını beklediklerini’’ belirten Talabani, şu görüşleri savundu: ‘‘PKK’nin Kandil Dağı’ndan uzaklaşması Türkiye’ye bağlı. Bu insanların ülkelerine dönüp, Türk siyasi yaşamına uyum sağlayabilmeleri için, Türkiye bunlara af çıkarmalıdır. Türkiye’nin bunu kabul etmesinin zorluğunun farkındayım.’’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği’nin (IKYB) Ankara Temsilcisi Behruz Galali’nin ‘‘Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin PKK ile görüşmesini Türk yetkililer istedi’’ yönündeki sözlerinin ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD’ye giderken PKK’nin ilan ettiği sözde ateşkese karşılık ‘‘Durup dururken operasyon yapılmaz’’ şeklindeki açıklaması, AKP hükümetinin PKK ile gizli bir mutabakata vardığı kuşkusunu da beraberinde getirdi. Son dönemde Ankara WashingtonBağdat ekseninde yaşanan gelişmeler ve yapılan açıklamalar, hükümetin PKK ile mücadele etmek yerine, terör örgütünün bir plan dahilinde siyasallaştırılması çabası içinde olduğuna ilişkin işaretleri güçlendirdi. PKK’nin siyasallaştırılmasına ilişkin kuşku doğuran süreç şöyle gelişti: ABD koordinatör atadı: Washington yönetimi, AKP hükümetinin ABD ile birlikte açık ? Son dönemde yaşanan gelişmeler ve yapılan açıklamalar, AKP hükümetinin terör örgütünün bir plan dahilinde siyasallaştırılması çabası içinde olduğuna ilişkin işaretleri güçlendirdi. ladığı ortak stratejik vizyon belgesine dayanarak PKK konusunda bir koordinatör atadı. Koordinatör Joseph Ralston, PKK ile görüşmesinin söz konusu olmadığını açıklamasına karşın Türkiye’ye yaptığı ilk ziyaretin ardından, Türkiye ile PKK arasında arabulucu olma çabası içinde olduğu bilinen Kürt lider Mesud Barzani ile görüştü. Washington yönetiminden ‘silah bırak’ çağrısı: ABD yönetimi PKK’yi terör örgütü listesine almış olsa da Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü aracılığı ile terör örgütüne silah bırakma çağrısında bulunarak PKK’yi muhatap aldığı mesajını verdi. Bu çağrı, terör örgütü tarafından da memnuniyetle karşılandı. Ankara bu çağrıya tepki gösterdi. Talabani’nin PKK açıklaması: Irak Cumhurbaşkanı Talabani, ABD ziyareti sırasında, Newsweek dergisine verdiği demeçte, yakın zamanda PKK’nin ateşkes yapacağını açıkladı. Bu açıklama, Talabani’nin terör örgütü PKK ile temasta olduğunu ortaya koydu. Talabani, bu açıklamasının yanı sıra Türkiye’nin PKK sorununu ancak genel af çıkararak çözebileceği yönündeki düşüncesini de yineledi. Irak Cumhurbaşkanı bu açıklamasından bir gün sonra, Türkiye’yi ‘‘gerekirse muhalif grupları desteklemekle’’ tehdit etti. Bu açıklamalara ilişkin Türkiye’deki askeri kanat, ‘‘terörle mücadele devam edecek’’ görüşünü ortaya koyarak yanıt verdi. Öcalan’dan PKK’ye ateşkes çağrısı: Talabani’nin ardından, teröristbaşı Abdullah Öcalan da İmralı’da görüştüğü avukatları aracılığı ile PKK’ye ateş kes çağrısında bulundu. Öcalan’ın bu çağrıyı, Erdoğan’ın ABD ziyaretinin hemen öncesinde yapmış olması dikkat çekti. Galali’nin açıklaması: Talabani’nin açıklamalarına Türkiye’den tepkiler sürerken IKYB’nin Ankara Temsilcisi Behruz Galali, Talabani’nin PKK ile görüşmesini Türk yetkililerin istediğini ileri sürerek Talabani’den bunu isteyenlerin şimdi konuşmadığını vurguladı ve ‘‘Bizden bunu isteyenler şimdi ağızlarını açmıyorlar. Böyle devam ederse çıkıp herkesi isim isim açıklayacağım. Biz bu işi kendi başımıza yapmadık’’ dedi. Erdoğan’ın açıklaması: Erdoğan da bütün bu gelişmelerin ardından ABD’ye giderken ‘‘Teröristbaşı, ateşkes karşılığında Türk ordusunun da imha hareketlerinden vazgeçeceğini söyledi. Ne diyorsunuz’’ yönündeki soruya, ‘‘Güvenlik güçleri her zaman operasyona hazırdır. Ama durup dururken operasyon da yapmaz’’ yanıtını verdi. GÖREVİNDEN OLDU İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN İrticayı izledi, ceza aldı ? Baştarafı 1. Sayfada Türk tarafı haklı Irak’ın kuzeyindeki bölgesel yönetimin meclis başkanı Adnan el Müftü de aynı gazeteye verdiği demeçte, ‘‘Türkiye’nin, Irak sınırlarının gerektiği şekilde korunmaması nedeniyle PKK teröristlerinin Türk tarafına geçmesinden şikâyet etmekte haksız olmadığını, ancak kendilerinin bu konuda yapacak fazla bir şeyleri bulunmadığını’’ söyledi. Müftü, ‘‘Bizim gücümüzün sınırsız olmadığını da göz önünde bulundurmalılar’’ dedi. SOSYAL FORUM ‘Sendikalar değişmeli’ İstanbul Haber Servisi Türkiye Sosyal Forumu, dünyaca ünlü muhalif yazar Tarık Ali, KESK Genel Sekreteri Abdurrahman Daşdemir ve Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim görevlisi Yrd. Doç. Dr. Metin Özuğurlu’nun katıldığı toplantıyla dün sona erdi. Darphanei Amire binasında yapılan Neoliberal Politikaların Sendikal Harekete Etkileri ve Alternatif Çözüm Önerileri içerikli toplantı, dinleyicilerden büyük ilgi gördü. Sendikal hareketlerde büyük bir gerileme olduğuna dikkat çeken Ali, sendikaların örgütlenme ve mücadele yöntemlerini değiştirmeleri gerektiğini söyledi. Güney Amerika’daki toplumsal olaylara dikkat çeken Ali, ‘‘Avrupa ve Türkiye’deki sendikal hareketler kötü durumda. Sendikalar, neoliberal saldırılara karşı çıkmıyorlar. Karşı çıkıldığı zaman varılacak noktayı hep beraber Venezüella ve Bolivya gibi Güney Amerika ülkelerinde gördük. Mücadele etme zamanı gelmiştir’’ ifadesini kullandı. Toplantı bittikten sonra basın mensuplarına Diyarbakır gözlemlerini anlatan Ali, Diyarbakır halkının savaşlara karşı olduğunu söyledi. PKK’nin tek taraflı silah bırakmasını desteklediğini söyleyen Ali, ‘‘Önümüzdeki yıl Türkiye için önemli olacak. Eğer silah bırakılırsa siyasal tartışma ortamı doğacaktır’’ dedi. İzmir Bölge Müdürü Ebubekir Akkaymak’ın da İstanbul’a getirileceği öğrenildi. Yaşanan olay RTÜK’ü de karıştırdı. Kurulun, CHP kontenjanından seçilen üyeleri, atamaya muhalefet şerhi koyarken, önümüzdeki günlerde konuyla ilgili girişimlerde bulunacakları belirtiliyor. Öte yandan Karakaşoğlu da hakkındaki işlemi yargıya taşımaya hazırlanıyor. İstanbul’dan yayın yapan irticacı radyoları yakından izleyen Karakaşoğlu’nun yerine getirilen Ebubekir Akkaymak ise, ilginç geçmişiyle dikkat çekiyor. MHP’li eski Sağlık Bakanı Osman Durmuş tarafından göreve getirilen ve AKP’li Sağlık Bakanı Recep Akdağ ile bir süre çalıştıktan sonra ‘‘kızağa çekilen’’ Akkaymak, geçen yıl RTÜK Başkanı Zahit Akman’ın özel isteğiyle kuruma yatay geçiş yapmıştı. Kuruma geçtikten kısa süre sonra RTÜK Eğitim Dairesi Başkanlığı’na atanan Akkaymak, daha sonra İzmir Bölge Müdürü olmuştu. REFAHYOL hükümeti döneminde Devlet Bakanı Lütfü Esengün’ün danışmanlığını yapan Akkaymak, üçlü koalisyon hükümeti döneminde Bakan Durmuş’un basın müşaviri olmuştu. Akkaymak, AKP hükümetinin göreve gelmesinin ardından bir süre Sağlık Bakanı Recep Akdağ ile çalışmış, ancak daha sonra danışman kadrosuna çekilmişti. İstanbul Bölge Müdürlüğü tarafından izlenen Lale Gül FM ve Dolunay FM’in şeriat propagandası dolu programlarına ilişkin en son raporlar Cumhuriyet’te 45 Temmuz’da yayımlanmıştı. namikzafer@yahoo.com AKP’nin Adnan Hoca sevgisi Kamuoyunda Adnan Hoca olarak bilinen Adnan Oktar’ın yazdığı yüksek maliyetli kitaplar AKP’li ilçe ve beldelerde bedavaya dağıtılıyor İstanbul Haber Servisi Kamuoyunda Adnan Hoca olarak bilinen ve Harun Yahya adıyla evrim teorisi karşıtı çalışmalar yürüten Adnan Oktar’ın yazdığı yüksek maliyetli kitaplar AKP’li ilçe ve beldelerde bedava dağıtılıyor. Oktar’ın, basım ve dağıtımı milyon YTL ’yi bulan kitapların kaynağını nereden sağladığı ise bilinmiyor. Ellerindeki birkaç fosil örneğiyle belediyelerin kapısını çalan Adnan Hocacılar, belediyelerin olanaklarıyla çocuklara evrim teorisi karşıtı propagandalarına, artık kapı kapı dolaşarak dağıttıkları kitaplarla devam ediyorlar. Bu yıl hemen hemen tüm AKP’li belde ve ilçelerde ‘‘Yaşayan fosiller’’ adıyla sergiler açan Adnan Oktar, evrim karşıtı çalışmalarına kitap dağıtımını da ekledi. Adnan Oktar tarafından birinci cildi bitirilen kuşe kâğıda basılı, yaklaşık bin sayfayı bulan ‘‘Yaratılış Atlası’’ kitabının 1. cildi İstanbul’un birçok ilçe ve beldesinde bedava dağıtılıyor. Fosil örneklerinin bulunduğu kitabın yanı sıra kitap ile birlikte dağıtılan 1 saatlik, ‘‘Evrimin Fosillere Yenilişi’’ adlı CD ile ‘‘evrim teorisinin’’ gerçeği yansıtmadığı propagandası yapılıyor. Özellikle, AKP’li belediyelerin bulunduğu ilçelerde dağıtımı yapılan kitabın önsözünde ‘‘Dini anlatmak isteyenler, bu kitapların diğer insanlar tarafından da okunmasını teşvik etmelidir’’ denilerek kitabın yaygınlaştırılması amaçlanıyor. Öğrenciler götürülmüştü Oktar’ın evrim teorisini çürüttüğünü ileri sürdüğü sergiler ise geçen yıl ‘‘öğrencilerin okullardan zorla sergiye götürüldüğü’’ iddiaları ile gündeme gelmişti. Birçok ilçedeki sergiye götürülen ‘‘okul kıyafetli ilköğretim öğrencileri’’ fotoğrafları basına yansımıştı. Sergi, Küçükçekmece Belediyesi Halkalı Kültür Merkezi, Beylikdüzü Stars Alışveriş Merkezi, Taksim Metrosu Sergi Salonu, Üsküdar Yöre Alışveriş Merkezi ve Şişli Belediyesi’ne ait Bilim Merkezi gibi birçok yerde açılmıştı. SEÇİM BÜROSUNDAN FARKSIZ İftar çadırında propaganda ? AKP Gençlik Kolları’nca Ankaray Kurtuluş İstasyonu’nun önüne kurulan iftar çadırında AKP’nin propagandası yapılıyor. Çadırın dış cephesi parti amblemleriyle dolu. MAHMUT LICALI İstanbul’da eylem İstanbul Haber Servisi Ezilenlerin Sosyalist Platformu (ESP) gözaltına alınıp tutuklanan gazeteci, sendikacı ve radyocuların serbest bırakılmasını istedi. Gülhane Parkı önünde dün bir araya gelen kalabalık grup ‘‘Baskılar bizi yıldıramaz’’, ‘‘Bize gücünüz yetmez’’ sloganları atıp Ayasofya Müzesi önüne yürümek istedi. Polisin izin vermemesi üzerine ESP’liler basın açıklamasını Gülhane Parkı önünde yaptı. ESP sözcüsü Ersin Sedefoğlu tutuklamaların, toplumsal muhalefeti ve halk hareketini engellemek amacıyla yapıldığını söyledi. 42 kişinin tutuklandığını hatırlatan Sedefoğlu, ‘‘Tutuklu bulunanlar bir an önce serbest bırakılmalı. Demokratik kurumlara yapılan saldırılar da artık son bulmalı’’ ifadesini kullandı. Açıklama bittikten sonra grup Türkiye Sosyal Forumu’na katılmak için Darphanei Amire binasına yürüdü. ESP’liler gazetecilerin tutuklanmasını protesto etti. (BURAK ÇAVUŞOĞLU) ANKARA AKP Gençlik Kolları Ankara İl Başkanlığı’nın bir ‘‘seçim bürosu’’nu andıran iftar çadırında AKP’nin propagandası yapılıyor. İftar çadırının caddeye bakan cephesinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın dört farklı fotoğrafı bulunurken çadırın girişlerinde ise AKP’nin ‘‘Her Şey Türkiye İçin’’ sloganı ile partinin amblemi yer alıyor. AKP Gençlik Kolları Ankara İl Başkanlığı tarafından Ankaray Kurtuluş İstasyonu’nun önüne kurulan iftar çadırında AKP’nin propagandası yapılıyor. Her gün binlerce yurttaşın orucunu açtığı ve on binlerce yurttaşın da yanından gelip geçtiği çadırın dış cepheleri partinin sloganları ve amblemleriyle dolu. Kaldırımın neredeyse tamamını kaplayan çadırın her iki girişinde de AKP’nin sloganı ‘‘Her Şey Türkiye İçin’’ yazısı ile partinin amblemi yer alıyor. İftar çadırının Cemal Gürsel Caddesi’ne bakan cephesinde ise Başbakan Erdoğan’ın büyük boyutta dört farklı fotoğrafı bulunuyor. Söz konusu fotoğraflarda Erdoğan, çocuklar ve yaşlılarla ilgilenirken görülüyor. İftar saatinin yaklaşmasıyla AKP’nin çadırındaki kuyruk 200 metreye kadar uzuyor. CUMHURİYET 04 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear