26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
16 EKİM 2006 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA ENERJİ Petrol Ürünleri İşverenleri Sendikası (PÜİS) Genel Başkanı Muhsin Alkan 9 Aybars Gürpınar: ‘Cezalar kaldırılsın’ NERİMAN ÖZCAN Akaryakıt kaçakçılığını önlemek amacıyla Petrol Piyasası Yasası’nda yapılan değişiklik ile benzin istasyonlarına, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na (EPDK) başvurarak lisans alma zorunluluğu getirildi.Denetimler sonucunda lisans almadan faaliyet gösteren 1839 adet akaryakıt istasyonunun mühürlenerek faaliyeti durduruldu ve para cezaları kesildi. Şimdi, cezalara itiraz eden fakat Danıştay’a başvuruları kabul edilmeyen bayiler için tahsilat süre rı ayrı tarihlerde ulaşması nedeniyle her firma için bu 30 günlük süre farklı tarihlerde son bulacak. İptal için dava açılabilir Öte yandan 30 günlük sürenin dolması, Danıştay’a yürütmeyi durdurma ve kararın iptali için başvuran akaryakıt şirketlerinin cezayı hemen ödeyeceği anlamına da gelmiyor. Süre dolduktan sonra EPDK dosyaları Maliye Bakanlığı’na, Maliye Bakanlığı da Vergi Dairesi’ne gönderecek. Vergi Dairesi ödeme emri çıkaracak ve firmalara gönderecek. kan, akaryakıt bayilerine ve ana dağıtım şirketlerine kesilen idari para cezalarını, sektördeki kurumlar arasındaki iletişimsizlik ve zamanlamanın doğru yapılmaması nedeniyle yaşanan bir “iş kazası” olarak niteledi. EPDK tarafından akaryakıt bayilerine verilen cezaların lisans başvurusu için istenen “Gayri Sıhhi Müessese (GSM) Ruhsatı” alınamamasından kaynaklandığını ifade eden Alkan, “Bayilerimiz uzun bürokratik işlemler gerektiren GSM ruhsatlarını EPDK’nin lisans başvuru için verdiği süre Hatta süreç içinde müracaatlarını yapmış bayilerimizin önemli bir kısmına EPDK, cezalarını saldıktan kısa bir süre sonra lisanslarını vermiştir. Ana dağıtım şirketleri de tıpkı ceza alan bayilerimiz gibi kesinlikle kaçak akaryakıt satmamış, sadece lisans alamayan bayilere mal verdikleri için Cumhuriyet tarihinin en ağır para cezaları ile cezalandırılmışlardır. O nedenle ben kesilen cezaları bir ‘iş kazası’ olarak nitelendiriyorum” dedi. Elektrik üretiminde çarpık bir profil var ürkiye ve dünya kamuoyunda nükleer konusu gündemden düşmüyor. “Ulusal Enerji Forumu” tarafından geçen günlerde altı ülkeden nükleer uzmanların katılımıyla İstanbul Ritz Carlton Oteli’nde, “Yuvarlak Masa Toplantısı” gerçekleştirildi. Toplantıda, Türkiye’de ve dünyada nükleer enerji yatırımları gibi konular ele alındı. Birleşmiş Milletler Uluslararası Atom Ajansı Güvenlik Departmanı Başkanı Aybars Gürpınar, Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada, Türkiye’nin şu andaki elektrik enerjisi üretim potansiyelinin, bir enerji politikası izlenmediği için çarpık bir profil yansıttığına dikkat çekti. T Cezalar en önemli sorun Akaryakıt bayilerine ve ana dağıtım şirketlerine kesilen cezaların sektörün en önemli sorunu olduğunu söyleyen Alkan, “5015 sayılı Petrol Piyasası Yasası ve yasaya istinaden çıkarılan yönetmeliklerde cezalar caydırıcılıktan uzak, yıkıcı ve öldürücü rakamlar olarak belirlenirken sektördeki aktörlere verilen süre çok kısa tutuldu. Bunun üzerine bir de kurumlar arasında yaşanan iletişim sorunu ekleninde sektöre adil olmayan çok büyük cezalar verildi. Ben zaman içinde sağduyunun galip geleceğine, her kesimin bu cezaların adil olmadığına kanaat getireceğine ve cezaların bir kereye mahsus olmak üzere kaldırılacağına inanıyorum” diye konuştu. Alkan, kaçak akaryakıtın Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri olduğunu ifade ederek, 1 Ocak 2007 tarihinde uygulamaya konulacak “Ulusal Marker”in (renklendirici) uygulamasının ve denetiminin gerektiği gibi yapıldığı takdirde kaçak akaryakıtın önleneceğini vurguladı. ? PÜİS Genel Başkanı Muhsin Alkan (PÜİS) Genel Başkanı Muhsin Alkan, akaryakıt bayilerine ve ana dağıtım şirketlerine kesilen idari para cezalarını, sektördeki kurumlar arasındaki iletişimsizlik ve zamanlamanın doğru yapılmaması nedeniyle yaşanan bir “iş kazası” olarak niteledi. içinde alamadılar. Dolayısıyla lisans için gereken evraklar arasında yer alan GSM’yi alamayan bayilerimizin bir kısmı ki bunların çoğu kırsal kesimdeki bayilerimizdir yapılan denetimlerde lisansları olmadıkları için idari para cezası ile cezalandırıldılar. Yani bu bayilerimiz kaçak akaryakıt ve menşei belli olmayan akaryakıt sattıklarından dolayı değil, tamamen EPDK’nin verdiği lisansa sahip olmadıkları için bu cezalara maruz kaldılar. Yenilenebilir enerji kaynakları Türkiye’de yenilenebilir enerji kaynakları ile nükleer enerjinin elektrik üretimindeki payının sıfıra yakın olduğunu ileri süren Gürpınar, “Türkiye’nin elektrik enerjisi üretiminde en önemli yeri tutan hidroelektrik ve doğalgaz, değişik açılardan, dış etkenlere ve risklere çok açık durumdadır. Bu bakımdan, Türkiye’nin de dünyadaki genel yönelime uyarak nükleer enerjiye yönelmesi doğaldır” dedi. Çernobil felaketine de değinen Gürpınar, “Sovyetler Birliği komünist rejiminde tamamen kapalı bir kutuydu. Bize, çalışmalarla ilgili hiçbir bilgi verilmiyordu. Kaza sonrası yaptığımız incelemelerde yüzde 90 eski tip reaktörlerden, yüzde 10 da insan faktöründen kaynaklandığı orta çıktı” di ci başladı. Akaryakıt dağıtım şirketleriyle ilgili cezalarda da bekleme süreci yaşanıyor. Akaryakıt dağıtım şirketlerine, lisanssız bayilere yakıt verdikleri için kesilen cezalar için tanınan 30 günlük süreler bu ay içerisinde son bulacak. Toplam, 1 milyar 666 milyon 835 bin 180 YTL ’yi bulan cezaları, 1 Eylül 2006 tarihinde tebliğ eden EPDK, tebligatların şirketlere ulaşmasından tam 30 gün sonra Maliye Bakanlığı’nı tahsilat için harekete geçirebilecek. Tebligatların firmalara ay Firmalar bu aşamada süresi 7 gün olan ödeme emrinin iptali için bir dava daha açabilir. Bir başka olasılık da Danıştay karar verene kadar cezaların ödenmesinin ertelenmesi. Bu erteleme için firmaların, yerel mahkemelere, Danıştay kararının beklenmesi için başvurması gerekiyor. Cezalar iş kazası Cumhuriyet’e açıklama yapan Petrol Ürünleri İşverenleri Sendikası (PÜİS) Genel Başkanı Muhsin Al ye konuştu. Aybars Gürpınar, Türkiye’de nükleer santralın kurulması için öngörülen Kamu ve Özel Sektör Ortaklığı’nın çekici göründüğünü söyledi. Ancak dünyanın hiçbir yerinde bu modelin uygulanmadığını, dolayısıyla başarı konusunda bir şey söylemenin zor olacağını belirten Gürpınar, “Herhangi bir projede, bilinmeyen sayısı ne kadar fazlaysa risk de o derecede artar. Bu bakımdan yasal düzenlemeler ile bilinmeyenlerin en aza indirilmesi gerekir. Ancak yasal düzenlemeler riski belirli oranda azaltır” dedi. Gürpınar, kamuözel kuruluş ortaklığının sınırları ve özendirici önlemler önceden iyi belirlenmişse, özel sektörün yatırım konusunda yol haritasına sahip olacağını ifade etti. Nükleer güvenliğin, uluslararası antlaşmalar, uluslararası standartlar ve ulusal düzenleyici kuruluşlar tarafından belirlendiğine vurgu yapan Gürpınar, “Nükleer güvenlik, nükleer projeleri diğer enerji projelerden ayıran belli başlı hususlardan biridir. Nükleer güvenliğin bu denli kapsamlı olarak ele alınması bir taraftan olumludur. Çünkü yatırımcının bu şekilde hangi aşamalardan geçmesi gerektiğini baştan belirler. Diğer taraftan ve özellikle az deneyimli yatırımcıların, önceden belirlenmiş olsa da uzun soluklu bu süreçleri taşımaya güçleri yetmeyebilir. Nükleer projeler teknik bilgi ve deneyimin risk azaltmadaki rolün en büyük olduğu projelerdir” dedi. Petrol Ofisi: F1’le marka bilinilirliğimiz iki kat arttı etrol Ofisi (PO) Pazarlama Programları Müdürü Okan Ekinci, son iki yıldır Türkiye’de de gerçekleştirilen ve dünyanın en büyük spor organizasyonlarından biri olan Formula 1’in PO açısından çok faydalı olduğunu belirterek sponsoru oldukları F1 yarışlarının PO’nun marka bilinilirliğini yüzde 17.5’ten yüzde 36.5’e çıkardığını açıkladı. Ekinci, Marketingist 2006 Konferans ve Fuarı’nın “Markalar ve Başarı Öyküleri” forumları kapsamında Petrol Ofisi’nin “başarı hikâyesini” katılımcılarla paylaştı. Ekinci, Temmuz 2000’de özelleştirilen Petrol Ofisi’ne özelleştirilme süreci boyunca hiçbir pazarlama yatırımı yapılmadığına dikkat çekerek, “2001 yılında tüketici gözünde PO’nun algısı rakiplerinin gerisinde, müşteri beklentilerini karşılayamayan, ihtiyar bir şirketti. Bugün ise PO lider teknolojik, rakipler içinde en iyi, yenilikçi ve enerjik bir markaya dönüştü” dedi. Zorlu Enerji’den rüzgâr santralı projesi P Z İĞDAŞ bugün doğalgaz teknolojileri alanında knowhow, tecrübeli personel yetiştirilmesi ve danışmanlık hizmetleri veriyor. Yapılan düzenlemelerin LPG ve CNG kullanımını olumsuz etkilediğini söyleyen İGDAŞ Genel Müdürü Tüfekçi: orlu Enerji, Germania Wind Park GMBH ve Ezse Elektrik üretim, güçlerini birleştirerek Türkiye’de 7 adet rüzgâr santralı projesi üzerine görüşme kararı aldı. Zorlu Enerji Elektrik Üretim AŞ’den İMKB’ye yapılan açıklamada, Zorlu Enerji Elektrik Üretim AŞ, Germania Wind Park GMBH/Win Vest Finanzierung GMBH ve Ezse Elektrik Üretim Limited Şirketinin güçlerini birleştirerek Türkiye’de 7 adet rüzgâr santralı projesi üzerinde görüşme kararı aldıkları belirtilerek, ilgilenilen projelerin Babadağ, Türbe, Samandağ, Hereke, Meydan, Kabaklar ve Bergama bölgelerinde yer aldığı kaydedildi. Açıklamada, ilk aşama olarak Ezse Elektrik Üretim Limited Şirketinin yüzde 100 hissesinin Zorlu Enerji Elektrik Üretim AŞ tarafından satın alınmasına ilişkin görüşmelere başlandığı ifade edildi. En çevreci yakıt doğalgaz İGDAŞ Genel Müdürü Levent Tüfekçi, İGDAŞ’ın uluslararası alanda her geçen gün daha fazla tanındığnıı belirterek, global bir marka olma yönünde hızla ilerlediklerini söyledi. Doğalgazın ekonomik ve çevreci bir enerji kaynağı olduğunu belirten Tüfekçi, “Ortalama büyüklükte bir daire için bir aile, ısınmada kömür, mutfak ve banyoda tüpgaz kullanması durumunda yılda 1574 YTL harcarken, aynı ihtiyaçlarını doğalgazla karşılaması durumunda 856 YTL ödüyor. Bu da yarı yarıya tasarruf anlamına geliyor” dedi. Tüfekçi, alternatif yakıt olarak araçlarda kullanılan LPG ve CNG’nin, yapılan yasal düzenlemer nedeniyle ÖTV oranının arttırılmasının LPG ve CNG kullanımını olumsuz etkilediği eleştirisinde bulundu. Selim Şiper: T üfekçi, İGDAŞ’ın, doğalgaz işletmeciliği alanında Türkiye’de ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi, ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi ve OHSAS 18001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi kalite belgelerine sahip tek kuruluş olduğuna dikkat çekti otomobillere alternatif olarak, araçlara yerleştirilen yüksek basınca dayanıklı tüplere doldurulmuş doğalgazla çalışan sistemin yaygınlaştırılması için, gerekli çalışmalara başlandığını, ancak tüketiminin yüksek ÖTV oranları nedeniyle şimdilik cazip olmadığını” belirtti. Rusya Ukrayna çekişmesine, Avrupa doğalgaz arz güvenliği boyutundan bakmanın daha sağlıklı bir değerlendirme olacağını kaydeden Tüfekçi, bu olayın sadece Türkiye’yi değil aynı zamanda tüm Avrupa’yı yakından ilgilendirdiğini ve etkilediğini ifade etti. “Doğalgaz sıkıntısının temelinde dünya doğalgaz arz ve talep dengeleri, ithalatçı ve ihracatçı ülke politikaları, üretim şartları, iklim şartları, arztalep dengesinde geleceğe yönelik projeksiyon re vizyonları ve doğalgaz anlaşmaları gibi temel faktörler çok etkili olmuştur” diyen Tüfekçi, doğalgazda depolama tesislerine olan ihtiyacın, dağıtım esnasında oluşacak arztalep dengesizliğini ortadan kaldıracağını, mevsimsel dalgalanmaları. ani gaz çekişlerini düzenleyeceğini ve stratejik rezerv oluşturacağını ifade etti. Tüfekçi, Türkiye’nin yakın bir zamana kadar doğalgaz teknolojileri alanında knowhow, tecrübeli personel yetiştirilmesi ve danışmanlık hizmetleri gibi faaliyetler için yüklü miktarlarda yurtdışına döviz harcarken, bugün İGDAŞ’ın aynı faaliyetler için şirketin sahip olduğu birikimin sevindirici olduğunu anlattı. LPG pazarı daralıyor İpragaz Genel Müdürü Selim Şiper, LPG pazarının, doğalgazın yaygınlaşması ve vergilendirmedeki adaletsizlikten dolayı daraldığını söyledi. Şiper, İpragaz’ın, ‘’EnergyTeam’’i oluşturması dolayısıyla düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, İpragaz’ın Türkiye’nin ilk LPG şirketi olmakla kalmadığını, birçok ilke de imza attığını belirterek ‘’İpragaz en iyi bildiğini düşündüğü işi, en iyi şekilde yapmaya çalışır. Bu nedenle tüm çalışmalarımız gaz işine, özellikle ve öncelikle de LPG faaliyetlerine yöneliktir’’ dedi. Türkiye LPG pazarında 55 şirketin faaliyet gösterdiğini, 15 bin bayilik teşkilatıyla birlikte 450 bin kişinin istihdam edildiğini dile getiren Şiper, Türkiye’nin 5.2 milyar dolarlık ve 3.5 milyon tonluk kapasitesiyle Avrupa’nın en büyük pazarı olduğunu öne sürdü. Selim Şiper, ‘’Buna rağmen bu büyük pazar, doğalgazın yaygınlaşması ve vergilendirmedeki adaletsizlikten dolayı daralmaktadır. Vergilendirmedeki adaletsizlik ÖTV açısından meydana gelmektedir. Tüplü LPG’nin ise bu yıl yüzde 8 daralması beklenmektedir’’ diye konuştu. Tüketicilerin istekleri doğrultusunda çeşitli çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Şiper, bu kapsamda oluşturulan EnergyTeam ile kılık kıyafetlerin yenilendiğini, servis araçları ve tankerlerin görüntüsünün değiştiğini, 6 bin İpragaz çalışanına teknik emniyet ve müşteri hizmetleri ve eğitimi verildiğini bildirdi. ‘Global marka olacağız’ Ülkemizdeki ekonomik gelişmelere paralel olarak büyümek ve uluslararası arenada söz sahibi olmak için çalıştıklarını belirten Tüfekçi, global bir marka olma yönünde hızla ilerlediklerinin altını çizdi. Uluslararası ölçekte tanınmak ve iş ortaklıkları kurmak amacıyla yurtdışı temaslarını sıklaştırdıklarını anlatan Tüfekçi, 5 yıllık süreçte doğalgaz sektöründe uluslararası alanda global bir marka olmayı hedeflediklerini vurguladı. CNG’nin önündeki engel Tüfekçi, CNG’nin (sıkıştırılmış doğalgaz) araçlarda kullanımının artırılmasının tüketim miktarlarını olumlu yönde etkileyeceğini, araç sahiplerine ekonomik katkı sağlayacağını ve hava kirliliğinin azalmasına büyük katkıda bulunacağını söyledi. LPG ve CNG kullanan araçlarla ilgili yapılan yasal düzenlemeleri olumsuz olarak nitelendiren Tüfekçi, “benzin, dizel ve LPG ile çalışan CUMHURİYET 09 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear