28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
14 OCAK 2006 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Mumcu, parti içindeki rahatsızların siyasi gelecek kaygısıyla hareket edeceği düşüncesinde 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA CHP’den Laila açıklaması ? ANKARA (ANKA) CHP İletişim Koordinatörü Baki Özilhan, ‘‘Baykal Laila’ya gitti’’ şeklindeki haberlerin gerçek dışı ve siyasi spekülasyon amaçlı olduğunu kaydederken Baykal’ın ‘‘yaşam tarzı’’ gereği gerek İstanbul ve Ankara’da gerekse de Antalya’da Laila’ya hiç gitmediğini söyledi. Özilhan, 30 yıllık siyasi ve sosyal yaşamı gözler önünde bulunan Deniz Baykal’ı araştırıp soruşturmadan, tamamen gerçek dışı bilgiye dayanarak Laila’ya götüren ve CHP’nin Laila partisine dönüştürüldüğünü öne süren haberlerin, siyasi amaçlı spekülasyon peşinde olduğunu kaydetti. ‘AKP zor bölünür’ TÜREY KÖSE Heinz Kramer’i Tanır mısınız?.. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın hastaneden çıktı... Sağlık durumu iyi!.. Acaba Yücel Aşkın’ın başına gelenlerin ana nedenini anlayabildi mi toplumumuz? Bugün Güneydoğu’da tarikatların desteğindeki özel okullarda kimi öğretmenler öğrencilere şunu söylüyor: ‘‘Eğer bugün Bediiüzzaman’ın görüşünde eğitim verilseydi ne terör olurdu ne de işsizlik...’’ Öğretmen bununla da kalmayıp ekliyor: ‘‘Laiklik din düşmanlığıdır, kâfirliktir. Kâfirler kışlalarda cami kapatmışlardı yıllar önce. Şimdi de kapatıyorlar. Başları kapalı kadınların subay eşleri ordudan atılıyor.’’ Aynı okulda buna benzer konuşmaların 1996 yılında da yapıldığını biliyorum... Peki bu okul hangi Güneydoğu kentindedir? Van... Nurcular Güneydoğu’da Nakşilerle birlikte örgütleniyorlar... Özellikle Milli Eğitim en örgütlü oldukları devlet kurumu... Tarikat şeyhinin Türkiye’deki okullarında, yurtlarında, ‘‘Işık evleri’’nde olup bitenleri kimse görmüyor... Edirne’den Van’a dek Türkiye’yi kuşatan eğitim kurumlarında okuyan, yurtlarında ve evlerinde kalan çocuklar sabah namazına kaldırılıyor, televizyon seyrettirilmiyor, erkek öğrencilerin kızlarla konuşmaları yasaklanıyor. Türkiye’deki tarikatların ABD’den sonra Almanya’da da ilgi görmeleri neyin habercisidir? ??? Heinz Kramer, Türkiye’de kimi döneklerin ‘‘baş tacı ettiği’’ bir isimdir... Kramer, ‘‘A Changing Turkey’’ adlı kitabında Kemalizm ve onun ulus devlet modelinin iflas ettiğini öne sürer... Der ki: ‘‘Türkiye’nin geleceği, dine kamuda daha fazla yer veren, etnikdinsel azınlıklara bölgesel otonomi tanıyan bir yapılanmaya geçmektir.’’ Şimdi şöyle bir bakın çevrenize... Televizyon ekranlarına, kimi gazetelerin köşe yazarlarına, bilim insanlarına, liberallere, dincilere, tarikat şeyhlerine, şıhlarına, Kürt milliyetçilerine... Baktınız mı? Göreceksiniz onlar da tıpkı Heinz Kramer gibi düşünüyorlar... Aklınıza şu soru gelebilir: ‘‘Kimdir Heinz Kramer?’’ Hemen açıklayayım: ‘‘Alman İstihbarat Servisi’nin (BND) has adamlarından birisi. Ebenhausen Bilim ve Politika Vakfı Türkiye Masası Şefi.’’ İstihbarat uzmanı Erich Scmidtsenbohm, bu vakıf için şöyle diyor: ‘‘Doğrudan BND’ye bağlı. Finansmanını da BND karşılıyor.’’ BND elemanı olan Türkiye uzmanı Heinz Kramer’in Fethullahçılarla, Nakşilerle, Milli Görüşçülerle olan ilişkisini sağır sultan biliyor... 1997 yılında Türkiye’yi karış karış dolaşan, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’ni ‘‘dost kapısı’’ yapan Heinz Kramer, 24 Ekim 1997’de ‘‘Kemalizm Türkiye’de can çekişiyor’’ dedikten bir yıl sonra ne oldu? Berlin Yüksek İdare Mahkemesi, 4 Kasım 1998 tarihli kararıyla Berlin eyaletinde ‘‘Almanca İslami din dersi’’ okutma yetkisini Milli Görüş’e bağlı ‘‘İslam Federasyonu’’na verdi... Fethullah Gülen ise ABD’ye kaçtı... ??? Bugün Van’da yaşananlar bir oyunun ilk perdesidir... Tarikatçı kuşatma üniversitelerde daha önce vardı, bir bölümü Yücel Aşkın gibi yurtsever, demokrat, Kemalist rektörlerce temizlendi. Tarikatçılar ABD’de, Almanya’da Katolik kiliselerle el ele yürüyorlar. Dinler arası diyalog adı altında işbirliği yapıyorlar. Oyun devam ediyor!.. ANKARA Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, ‘‘AKP grubunun üçte ikisinin rahatsız olduğunu, önümüzdeki süreçte seslerin daha da yükseleceğini ancak bunların bir sonuç yaratmayacağını’’ söyledi. Mumcu, ‘‘AKP bölünecek falan, ham hayal bunlar. Erdoğan Köşk’e çıkar. Kimse hayal kurmasın, şöyle olur, böyle olur diye vehmettiği güçlere de bel bağlamasın’’ dedi. Erkan Mumcu, Cumhuriyet’in sorularını yanıtladı. Mumcu’ya sorularımız ve yanıtları şöyle: Son dönemde AKP içinden aykırı sesler yükselmeye başladı. Grup içindeki rahatsızlık ne boyutta? Milletvekillerinin en az üç ? Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, son dönemde Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı ile ilgili başlatılan tartışmaların AKP’ye yaradığı görüşünde. AKP grubunun üçte ikisinin yönetimden rahatsız olduğunu fakat buradan bir bölünme çıkmayacağını öne süren Erkan Mumcu, uluslararası sistemin dayattığı gelişmelerin Erdoğan’a Köşk yolunu açtığını belirtiyor. te ikisinin çok huzursuz olduklarına kaniyim. Bu insanlar kötü insanlar değil. Söylediklerine inanan insanlar ama inandıkları gibi icraat yapmadıklarını görüyorlar. İçerde olmanın avantajıyla bazı bilgilere ulaşmada daha fazla imkân sahibiler. Bu durum onları mutsuz ediyor. Ama bunu da çok yüksek sesle ne yazık ki dile getiremiyorlar. Çünkü siyasete bir kere girenler kolay kolay çıkma kararı veremiyorlar. Siyasette 2006 senaryoları, AKP içindeki aykırı seslerin yükselmesi hesaplarına dayanıyor. Bu sesler önümüzdeki dönemde daha da yükselir mi? Daha da yükselecektir ama bu bir sonuç yaratmaz. Bizdeki Siyasi Partiler Yasası bu şekilde kaldıkça, bir sonraki dönemde yapılacak seçimlerde milletvekili listelerini genel başkan ve etrafındaki 3 kişi tayin ettiği müddetçe oyunun dışına atılmayı göze almak zor bir şey olacaktır. Kendi vicdanlarını öne çıkaranlar bunu yapabilirler ama siyasi mücadele azminde olanlar başka yol aramak zo Mumcu Pakistan’da ? İSLAMABAD (AA) Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, Pakistan’ın başkenti İslamabad’da Kızılay Derneği ile Türk yardım kuruluşlarının çadır kentlerini ziyaret etti. Mumcu, 20 gün önce dünyaya gelen ve çadır kentin sorumlusu Oktay Gürün’ün isminin verildiği Oktay Buhari adlı bebek ile ailesini ziyaret etti. Pakistanlı çocuğu kucağına alarak bir süre seven Mumcu’yu depremzedeler, İngilizce olarak ‘‘Yaşasın TürkiyePakistan dostluğu’’ sloganlarıyla karşıladı. Mumcu, ‘‘Kızılay başta olmak üzere tüm sivil toplum kuruluşları milletimizin yüzünü ağartan bir operasyon yürütüyorlar’’ dedi. ‘Benim çizgim aynı’ ANAP’tan istifa ettiniz, AKP’ye geçtiniz, sonra oradan da istifa ettiniz. Siyasette hep yanlış adresler mi seçiyorsunuz? Hiç öyle bir şey yok. Ben durduğum yerde duruyorum. Burası Anavatan’ın 1983’te kurulduğu felsefedir. Anavatan bu çizgiden uzaklaştı. Yollarımız ayrıldı. AKP, Anavatan’ın 83 çizgisine yaklaşacağını söyleyen bir duruşla halkın karşısına çıkmıştır. O zaten benim durduğum yerdir. Kurumsal çatı olarak ben Anavatan’ı ihya etme çabasındaydım o dönem. Bu mümkün olmadı, başaramadım. Bu zihniyetin Türkiye’yi yönetmesi gerekiyordu. AKP için doğan iktidar fırsatının böyle bir anlayışla Türkiye’yi yönetme fırsatı olarak Türkiye’nin işine yaraması gerekiyordu. Nitekim böyle başlandı. Sonuçta başka bir noktaya gidildi. Ben hâlâ aynı yerdeyim. Çizgisini değiştiren ben değilim. ÇİZMEDEN YUKARI Milli katil serbest bırakıldı!.. Kızılay’da cezaevi eylemi ? ANKARA (AA) Kızılay’da F tipi cezaevlerini protesto etmek amacıyla toplanan bir grup, Adalet Bakanlığı önüne yürümek isteyince polis tarafından gözaltına alındı. ‘‘Haklar ve Özgürlükler Cephesi’’ adlı grup, saat 13.00 sıralarında YKM önünde toplandı. Burada, ‘‘Tecrit AKP ile devam ediyor’’ yazılı pankart açan eylemciler, ‘‘Tecridi kaldırın, ölümleri durdurun’’ şeklinde slogan attılar. Eylemci grup, daha sonra Adalet Bakanlığı’na doğru yürüyüşe geçti. Bu sırada polisler, söz konusu kişileri çember altına aldı. Barikatı aşmaya çalışan 19 kişi gözaltına alındı. ları koymuş. Bunları hiçe sayan, yazılı kurallar arasında olmayan bir kural daha getiriyorsunuz. Vatandaşı yoksullukla ve yolsuzlukla mücadele konusunda inandıran bir siyasi kadronun tam da iflas ettiği ortaya çıkmışken konuyu yeniden din rundalar. Onlar da şöyle avunu iman tartışmalarına çekmek yorlar: Bu yolsuzlukları yapan AKP’nin kaybettiğini ona geri kadro bu seçim vesilesiyle par iade etmek anlamına gelir. tiden uzaklaşacak, yeni bir kad Başbakan Recep Tayyip Erro gelecek... Yaz gelecek, otlar doğan Köşk’e çıkacak mı? yeşerecek, onları biçeceğiz, ku Erdoğan çıkar. Kimse kenrutacağız, ölme eşeğim ölme!. dini aldatmasın. Şöyle olur, böy AKP’li Mehmet Dülger’in le olur diye vehmettiği güçlere Cumhurbaşkanlığı seçimiyle il bel bağlamasın. Bu hükümet gili bir çıkışı oldu. Bunu nasıl uluslararası sistemin ülkeye ve değerlendiriyorsunuz? bölgeye ilişkin politikalarına Bu tartışmaları AKP’ye lo son derece paralel bir tutum serjistik destek sağlayan tartışma giliyor. Bu bakımdan uluslaralar olarak görüyorum. Mağdu rası sistem, bu hükümete döriyet duygusu yaratıyor. Ortada nük bir muhalefet yapmaz, yabir hukuk var, bu hukuk kural pılan muhalefeti de onaylamaz. Kimse hayal kurmasın. Asıl mesele, sistemin nasıl kriz yaratabileceği üzeMUSA KART rinde durmaktır. AKP bölünecek, falan ham hayal bunlar. AKP’den bir kişi cumhurbaşkanı seçilmelidir, diyorsunuz... Hayır, demiyorum. Seçilmesinde hukuk ve demokrasi açısından bir beis yoktur. Ama ben diyorum ki, 12 Eylül’ün kurduğu sistem işlemeyen bir sistem. Barajlar kurdunuz marjinaller altta kalsın diye, marjinaller geldi iktidar oldu. Cumhurbaşkanlığı sistemi kurdunuz, sübap olsun diye, bütün vanaları oraya bağladınız, şalterleri oraya koydunuz. Şimdi marjinallerin de vanaların başına gelebileceği gözüküyor. Aslında ‘‘marjinal’’ dediklerinizin marjinal olmadığı, marjinalleşmeye dönük politikalardan vazgeçmedikçe merkezde sistem içinde toparlanmanın önünün açılmayacağını görmeniz gerekiyor. Yapılması gereken başkanlık sistemine geçmektir. Yürütmeyi en az yüzde 51’le seçeceğimiz bir seçimden sonra, ayrı bir seçimle, barajsız yapacağınız bir seçim parlamentoda temsil alanını genişleteceğinden en önemli mesele olan ulusal bütünlük meselesini çözmek ve buna muhalif unsurları sistem içi kılarak sisteme kazandırmak adına en önemli işi yapmış musakart@yahoo.com olursunuz. GSGM’nin yetkileri belediyelere devredilecek, adı ‘Türk Spor Kurumu’ olarak değiştirilecek Spor da yerele teslim ediliyor FIRAT KOZOK hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 Türkiye’nin ilk kadın muhtarı ? AYDIN (AA) Türk siyasetinde geçmişten günümüze önemli rol oynayan Aydın ili, Türkiye’nin ilk kadın muhtarının yetiştiği il olarak da tarihe geçti. Araştırmacı yazar Ercüment Köybaşı, yaptığı araştırmada, 1935 yılında yapılan ilk genel seçimde 18 kadın milletvekilinin TBMM’ye girdiğini belirtti. Köybaşı, ‘‘1935 yılında TBMM’ye Aydın’dan kadın milletvekili gönderememişiz, ama o dönemde şimdi ilçe olan Karpuzlu köyünden Cumhuriyetin ilk kadın muhtarını çıkarmışız. 32 yaşındaki Gül Esin’in 500 oyla seçilmesi haberi, 11 Aralık 1933’te Halkevi Gazetesi’nde ‘Büyük İnkılabın İl Kadın Muhtarı Vazifen Kutlu ve Mutlu Olsun’ manşetiyle verilmiş’’ dedi. sı spor politikalarını belirleyecek her seviyedeki eğitim kurumları, kamu ANKARA Devletin tüm yetkile kurum ve kuruluşları ile yerel yönerini yerele devretmek isteyen AKP timler ve özel kuruluşların spor ilke ve iktidarı, sporu da yerelleştiriyor. Hü politikalarını saptayacak. Özerk spor kümetin hazırladığı yasa taslağına federasyonlarının kurulmasına karar göre, Gençlik ve Spor Genel Müdür verme yetkisine sahip olacak kurul, lüğü’nün (GSGM) görevleri il özel ida ülke genelinde yapılacak spor tesislerelerine ve belediyelere devredilecek. rini de yönlendirecek. Taslak yasalaşırsa, geGenel bütçeden yapınel müdürlüğün ismi lacak yardımları alan Yasa taslağına göre de Türk Spor Kurumu kurum ayrıca, kira geTürk Spor Kurumu olarak değişecek. lirleri, işletme gelirleri, bünyesinde Devlet Bakanı ve Milli Piyango, Spor ToBaşbakan Yardımcısı oluşturulacak bir kurul, to ve Jokey KulüMehmet Ali Şahin’in devletin ulusal ve bü’nden gelir elde edeöncülük ettiği ve Gençcek. Kurum, sponsoruluslararası spor lik ve Spor Genel Müluklardan da para kapolitikalarını dürlüğü tarafından yüzanacak. belirleyecek her rütülen yeni yasa taslaPahalı antrenör seviyedeki eğitim ğı çalışmaları tamamlanma aşamasına geldi. kurumları, kamu kurum alınabilecek Önümüzdeki haftalar ve kuruluşları ile yerel Taslak yasalaşırsa, da Bakanlar Kurulu’na spor kurumu devletten yönetimler ve özel sunulması beklenen yarı bağımsız özerk bir taslağa göre, kuruluşların spor ilke ve kurum haline gelecek, politikalarını GSGM’nin adı, Türk kurumun yetkileri il Spor Kurumu olacak. özel idarelerine ve besaptayacak. Kuruma bağlı 1’i başlediyelere dağıtılacak. kan, 1’i de başkan yardımcısı olmak Herhangi bir ilde yapılacak spor tesisüzere 9 üyeden oluşan bir Spor Dü lerinden ve etkinliklerden GSGM’nin zenleme Kurulu kurulacak. Kurulda, yürüttüğü işlerden kurum sorumlu olaTürkiye Olimpiyat Komitesi Başka cak. nı, Türkiye Paralimpik Komitesi BaşDüzenlemeyle getirilecek en önemkanı, YÖK, MEB, Bakanlar Kurulu li değişikliklerden biri de, transferler ve Amatör Spor Kulüpleri Konfede konusunda olacak. Bugüne kadar en rasyonu’ndan temsilciler yer alacak. fazla 600 YTL maaş alan hocalara, Kurumun merkezi Ankara’da olacak. özerklikle birlikte milyarlarca lira transKurul, devletin ulusal ve uluslarara fer ücretleri ödenebilecek. ‘TUTSAK DERGİLER’ Mizah, F tipinden kitapla ‘firar’ etti İSTANBUL (ANKA) F tipi cezaevlerinde bulunanların hazırladığı ve bir kısmı yasaklanan çeşitli makalelerin yanı sıra yaşadıklarını karikatürler ile destekleyerek mizahi bir dille anlattıkları ve her sayısı 40, 50, 100 sayfadan oluşan F tipi dergiler, ‘‘Tutsak Dergiler’’ adlı kitapla dışarıdakilerle buluştu. Süt kutusundan yapılmış kapaklar, taze ve kuru soğan kabuğu, tıbbi ilaçlar ve oraletten elde edilen boyalar ve karakalem kullanılarak hazırlanan karikatür, mektup, araştırma, inceleme ve cezaevi koşullarında yeni icatların yer aldığı dergilerin bazıları, Boran Yayınevi tarafından kitaplaştırıldı. Cezaevinde hücreler arası doğrudan iletişim olmaması nedeniyle tutuklu ve hükümlülerin hazırladığı dergiler, havalandırma saatlerinde bir hücreden diğerine atılan kâğıt toplarla hazırlanıyor. Karbon kâğıdının yasak olması nedeniyle de elle çoğaltılan dergilerin basımında sakız veya reçel kullanılıyor. Cezaevinde bulunanlar arasında önemli paylaşım aracı olarak kullanılan dergilerde, siyasi olaylar, gözaltındaki polis sorgusu, ölüm orucunda yaşamını yitirenlere ilişkin anılar, politikacı karikatürleri, cezaevinde yaşananlar, burçlar, ilanlar, mektuplar, şiirler, kitap tanıtımı, Türkiye ekonomisini, cezaevi koşullarını ve yaşamı eleştiren mizahi karikatürlere yer veriliyor. Azarlanma sırası FİSKOBİRLİK’te Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Trabzon 19 Mayıs Spor Salonu’nda il teşkilatı tarafından düzenlenen bayramlaşma programına katıldı. Erdoğan burada yaptığı konuşmada, AB’den Türkiye’nin borçlanmasına kadar çeşitli konulara değindi. Erdoğan, bazılarının, ‘‘Bunlar AB’ye peşkeş çekecek’’ dediğini ifade ederek ‘‘Onu diyenlere şunu söyleyin: Bizim Başbakanımız, bu ülkede bir milimetrekarelik toprağın pazarlığını dahi yapmaya yanaşmaz’’ dedi. Daha sonra fındık konusuna değinen Erdoğan, FİSKOBİRLİK ile ilgili spekülasyonların çok çirkin olduğunu belirtti. Erdoğan, hükümetin bu kuruluşun 94 trilyon liralık borcunu sildiğini ifade ederek FİSKOBİRLİK’in işine bakması, ilgi alanıyla uğraşması gerektiğini söyledi. Trabzon’da 19 Mayıs Spor Salonu’nda partililerle bayramlaşan Başbakan Erdoğan, salondan ayrılırken kendisini izleyen gazeteciler polis tarafından tartaklandı. Çevik Kuvvet’e bağlı polisler bazı gazetecilerin kamera ve fotoğraf makinelerine zarar verdi. (Fotoğraf: AA) CUMHURİYET 05 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear