24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
14 OCAK 2006 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER THK ÜMRANİYE ŞUBESİ 3 Turhan Selçuk SÖZ ÇİZGİNİN ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ ‘Kuran kursu öğrencileri deri topladı’ İstanbul Haber Servisi Kurban derilerini toplamada tek yasal kuruluşun Türk Hava Kurumu (THK) olmasına karşın, Adalet Bakanı Cemil Çiçek’in kurban derileri için ‘‘İsteyen, istediği yere verir’’ açıklamasıyla birlikte, çok sayıda dinci vakıf, dernek, Kuran kursu ve cami, yasaya aykırı davranarak kurban derisi topladı. THK Ümraniye Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Ali Oktay, Ümraniye’de Kuran kursu öğrencilerinin mahalle mahalle dolaşarak kurban derisi topladığını belirterek THK’nin Ümraniye’de destek bulamadığını ve yurttaşların daha çok vakıf, Kuran kursu ve camilere yöneldiğini belirtti. Oktay, ‘‘Birtakım dernek, vakıf ve kurslar, gönüllü cemaat üyeleri ve Kuran kursu öğrencileriyle yaygın bir toplama ağı yaratarak yasadışı kurban derisi topluyor’’ dedi. THK Gaziosmanpaşa Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Hikmet İlgen de kurban derilerinin yüzde 20’sini toplayabildiklerini ifade etti. Güngören Gençosman Camisi’ne bağışlanan 26 büyükbaş, 25 küçükbaş kurban derisine ise önceki gün THK Güngören Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Melek Ergin’in şikâyeti üzerine el konuldu. Dinci Anadolu’da Vakit gazetesi ise haberi ‘‘THK’den deri gaspı’’ başlığıyla duyurdu. Amaç Neydi? Türk düşünce yaşamında, özellikle yakın dönemle ilgili olarak yayımlanan ‘‘Anılar’’ konusunda, çok dikkatli ve duyarlıyımdır. Fakat bazen öyle konularda atlamış oluyorum ki, inanmam kolay değil. Örneğin, geçen pazar günü Can Dündar’ın Milliyet gazetesinde yayımlanan yazısından Fatih Güllapoğlu’nun, Tekin Yayınevi tarafından 1991’de yayımlanan, ‘‘Tanksız ve Topsuz Harekât’’ başlıklı kitabında yer alan bir söyleşiyi okudum. Doğrusu, bu kitabı gözden geçirmiştim. Zaten benim de bir kitabımı yayınlayan Tekin Yayınları, bu türden kitapları göndermeyi bir alışkanlık haline getirmişti. Şimdi de Metin, rahmetli babasının bu alışkanlığını sürdürüyor. (Kemal Bey’e, Allah rahmet eylesin). Fakat kitap kitaplığımda yer alırken içindeki en önemli noktaları atlamışım... ??? Türkiye’de orgeneralliğe kadar yükselen ve son görevi Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği olan bir subay, 6/7 Eylül olaylarını şöyle değerlendiriyor: ‘‘6/7 Eylül de bir Özel Harp işidir. Muhteşem bir örgütlenmeydi. Amacına da ulaştı...’’ Ne biçim bir zihniyettir bu? Olacak şey midir bu söylenenler? Gene Can Dündar’ın yazısından öğrendiğimize göre Aksiyon dergisinin 31 Mart 2001 tarihli sayısında şöyle diyor: ‘‘Savaşta, düşmanın işgal ettiği bölgelerde bazı olaylar yaratılır ve düşman yaratmış gibi gösterilir... Halkı düşmana karşı galeyana getirmektir amaç... Belki, Güneydoğu’da da oluyor bunlar, yanlış olarak...’’ Bunları dile getiren sıradan bir kumandan olmadığı gibi, yaptığı şey de ‘‘tahmin’’ değil. 1964’te Belçika’daki NATO karargâhında ‘‘Nükleer Silahlar Şubesi’’nde beş yıl çalışan Sabri Yirmibeşoğlu; dönüşte Özel Harp Dairesi Kurmay Başkanlığı’na atanıyor ve üç sene sonra da aynı dairenin başına getiriliyor. (Can Dündar’ın aynı yazısından). Daha sonra NATO istihbarat başkanlığına atanan Yirmibeşoğlu, 1978’de tümen kumandanı olarak Sarıkamış’a atanacak ve daha sonra da Kara Kuvvetleri Lojistik Başkanı, Milli Savunma Bakanlığı Müsteşar Yardımcılığı, Ankara Sıkıyönetim Kumandanlığı, Genelkurmay Harekât Dairesi Başkanlığı, Ordu Kumandanlığı ve nihayet Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği görevlerini yürütecektir. (Soner Yalçın’ın ‘‘Bay Pipo’’sunda Doğan Yayınları, 1999 değindiği üzere eğer ‘‘Üruğ’cu’’ olarak adı çıkmasaydı, kim bilir nerelere kadar gelecekti...) ??? Sayın Bülent Ecevit, 1977 milletvekili genel seçimleri öncesinde zaman zaman ‘‘Kontrgerilla’’ diye bir örgütten bahsediyor ve (eğer hafızam beni yanıltmıyorsa) ‘‘değirmenlere saklanan silahlardan’’ söz ediyordu. O günlerde bir fırtına gibi esen ‘‘Halkçı Ecevit’’ sloganıyla biraz ‘‘şaibeli’’ de olsa, kendine iktidar yolunu açan Ecevit, başbakanlığı öncesi ve sırasında kendisine yöneltilen sorulara, ‘‘Türkiye Cumhuriyeti’nin kontrgerilla diye resmi bir örgütü yoktur’’ diyerek topu bir anlamda taca atacak ve bizleri hayretler içinde bırakacaktı. Zaten muhalefetteyken söylediklerini iktidara geldiklerinde anımsamayan politikacıları, o günden sonra da çok gördük. Örneğin, siyasal yasaklarının kalkması için çok çabaladığımız ve ‘‘Hesap soracağım’’ sloganıyla meydanlara çıkan bir siyasetçimiz de ‘‘Devletin zirvesinde kavga olmaz’’ diyerek bizleri hayretler içinde bırakmıştı. ??? İlginç bir rastlantıyla, Sayın Dündar’ın yazısının yayımlandığı gün; eski ve değerli arkadaşım Sarp Kuray’ın da bir başka gazetede çok ilginç bir söyleşisi yayımlandı. 1971 12 Mart Darbesi öncesindeki çok önemli öğrenci liderlerinden biri olan Sayın Kuray, (12 Mart öncesi) ‘‘Sahi ne oldu 9 Mart’ta’’ sorusunu, şöyle yanıtlıyor: ‘‘Askeri teşkilatlanmada tepedeki aktörler aynı idi. Türkiye’yi daha özgür bir noktaya taşıyacaklarını söyleyerek gençliği sürüklediler. Altta ittifaklar oldu. Aydemir (Talât) ve Gürcan (Fethi) nerede kırıldıysa, bizde de aynı yerden kırıldı bu mesele... Gelelim 12 Eylül darbesine; Haydar Saltık diye bir paşa var. Solcularla konuşuyor, sol dergilerine görüşler veriyor. Aynı paşa bir bakıyorsunuz, 12 Eylül’den sonra Milli Güvenlik Kurulu’ndan çıkıyor’’... ??? Bakalım yakın tarihimiz ‘‘kurcalandıkça’’ daha neler çıkacak... Bugünlerde elimde, Sayın Kemal Yamak’ın ‘‘Gölgede Kalan İzler ve Gölgeleşen Bizler’’ başlıklı anıları var. Hızlı hızlı okuyordum. Şimdi başa döndüm. Çok daha dikkatli okuyacağım. CEHALET.. REZALET.. SEFALET.. Cehalet yine öldürdü Diyarbakır’da bir bebeğin yaşamını yitirmesi kuş gribini akıllara getirdi, fakat çocuğun ölümünün ardından yine o bildik öykü çıktı: Aile, beş gündür hasta olan çocuklarına kendi buldukları bir antibiyotiği vermiş Haber Merkezi Diyarbakır’da önceki gün Dicle Üniversitesi (DÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi’ne yatırılan 2.5 yaşındaki Ş.Y. adlı çocuk hayatını kaybetti. Ş.Y’nin ‘‘kuş gribi’’nden öldüğü endişesi korku yaratırken küçük kızın ölümüne ‘‘cehalet’’in neden olduğu ortaya çıktı. DÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Eralp Arıkan, Ş.Y’nin ölüm nedeninin kuş gribiyle hiçbir ilgisinin olmadığını vurgulayarak ‘‘Çocuk 5 günden beri evinde hastaymış. Aile kendi bulduğu bir antibiyotiği çocuğa vermiş. Hastaneye getirildiğinde durumu çok ağır olan Ş.Y. tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı’’ dedi. Başka bir cehalet örneği de Van’da yaşandı. Hasta tavukların itlaf çalışması kapsamında tavuklar diri diri toprağa gömüldü. Batı basını ısrarlı: Virüs değişti Haber Merkezi Washington Post gazetesinin aynı yöndeki iddialarının ardından bu kez de İngiltere’nin saygın gazetelerinden Independent, Türkiye’den gönderilen örneklerden birinde, kuş gribi virüsünde ‘‘kuşlardan çok insana bulaşma’’ yönünde değişiklikler görüldüğünü yazdı. Gazete Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) günlük raporuna dayandırdığı haberinde, virüsün 2003’te HongKong’da bir değişiklik gösterdiğini, ‘‘Türkiye’de görülen virüsün de benzer karakteristik özellikler taşıdığının tahmin edildiğini’’ belirtti.Londra’nın kuzeyinde bulunan Medikal Araştırma Ulusal Enstitüsü’nün (NIMR) Türkiye’de hayatını kaybeden iki çocuktan gelen kuş gribi virüsü örneklerini incelediğini belirten gazete, örneklerden birinde virüsün insanlara daha kolay bulaşabilecek şekilde mutasyon geçirdiğinin görüldüğünü aktardı. Gazete, söz konusu bulguların enstitü yöneticisi Sir John Shekel ve Dünya Sağlık Örgütü’nün ortak bir açıklamasında da duyurulduğunu belirtti. BAKTERİYEL PNOMONİ Dicle Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Eralp Arıkan, kuş gribi şüphesiyle getirilen hasta sayısının 21’e yükseldiğini söyledi. Prof. Dr. Arıkan, şöyle konuştu: “Ş.Y’nin ölüm nedeni bakteriyel pnomoni hastalığıdır. Kuş gribiyle hiçbir ilgisi yoktur. Yapılan incelemede, Yetiştiren’in evlerinde veya çevrelerinde ölen canlı kanatlının olmadığı tespit edildi. Kuş gribi şüphesiyle getirilen hasta sayısı 21’e yükseldi.’’ İl Tarım Müdürü Mustafa Kayhan da karantinaya alınan Suriçi bölgesinde kanatlı hayvan itlafının tamamlandığını söyledi. SAĞLIĞINA KAVUŞTU Van’da kuş gribi kuşkusuyla Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Araştırma Hastanesi’nde gördüğü tedavinin ardından taburcu edilen Sümeyye Mamuk (sağda) arkadaşlarına ve ailesine kavuşmanın sevincini yaşıyor. Baba Abdülkerim Mamuk da kızının sağlığına kavuşmasından mutluluk duyduğunu ifade etti. (Fotoğraf: AA) ISPARTA’DA YENİ VAKA ŞANLIURFA: Test sonuçları pozitif çıkan 4 yaşındaki erkek çocuğun genel sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi. Çocuğun yaşadığı köy de karantinaya alındı. ISPARTA: Numunelerin pozitif çıkması üzerine 7 bin kanatlı kümes hayvanı itlaf edildi. DOĞUBEYAZIT: Ağrı Gençlik ve Spor İl Müdürü Ayhan Yıldırım, 3 çocuğunu kaybeden Koçyiğit ailesine 6 bin YTL yardımda bulundu. Yıldırım, Koçyiğit ailesine yardım yapılması için Ziraat Bankası Doğubayazıt Şubesi’nde Zeki Koçyiğit adına 450 390 48 5001 numaralı hesap açıldığını kaydetti. İZMİR: Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Tabiat Tarihi Uygulama, Araştırma Merkez Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Sıkı, Sibirya, Ukrayna ve Doğu Avrupa’daki sert iklim koşulları yüzünden göçmen kuşlardan kaz, ördek ve kuğuların iki hafta önce göçe başladığını belirterek ‘‘Kuğular Karadeniz’de Ordu ili bölgesinde, ördek ve kazlar da Gediz, Menderes deltalarında yoğunlaşabilir. Ciddi önlemler almamız lazım’’ dedi. AYDIN: Aydın Devlet Hastanesi’ne yatırılan 9 hastadan 4’ünün test sonuçları negatif çıktı. CANLI CANLI GÖMDÜLER Van’da kuş gribi nedeniyle toplanan kanatlı hayvanların itlafı cehaleti gözler önüne serdi. Kentte yapılan son itlaf çalışmalarından birinde uygun yöntemler kullanılacağına, hayvanlar canlı canlı gömüldü. Poşetlere konulduktan sonra çukura atılan çok sayıda tavuğun canlı olduğu görüldü. İtlaf sırasında ekipler, kaçan havyanları yakalamaya çalıştı. Hayvanların yakalanmasıyla, çukur iş makineleri yardımıyla dolduruldu. Van ve ilçelerinde, dün itibarıyla 190 bin 647 kanatlı hayvan itlaf edildi. Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Hüseyin Avni Şahin, 291 kişinin hastanelerine kuş gribi şüphesiyle müracaatta bulunduğunu, bunlardan 24’ü çocuk 33 kişinin tedavi altında tutulduğunu, 33 kişinin de taburcu edildiğini kaydetti. DSÖ İZİN İSTEDİ Dünya Sağlık Örgütü’nün, kuş gribini nüfus üzerinde inceleyecek uzmanlar gönderebilmek için Türkiye’nin iznini istediği açıklandı. DSÖ bulaşıcı hastalıklar uzmanı Gueneal Rodier, yapmak istedikleri incelemenin amacının, H5N1 virüsünün nasıl yayıldığını, değişikliğe uğrayıp uğramadığını ve vücudun hastalıkla nasıl mücadele ettiğini anlamak olduğunu söyledi. ‘‘Virüs konusunda hâlâ soru işaretlerimiz var’’ diyen Rodier, ‘‘Toplayacağımız verilerle, gelişmelerin ne yönde olduğunu anlayabileceğiz’’ dedi. Rodier, Türk Sağlık Bakanlığı’nın bu öneriye açık olduğunu belirtti. Mersin’de kuş gribi riskine karşı yurttaşlardan güvercinlerle temas etmemeleri istendi. KANATLI SEKTÖRÜ Kuş gribi yardımı: Dünya Bankası’ndan 35 milyon dolar, AB’den 4 milyon Avro 592 bin kanatlı itlaf edildi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker, Dünya Bankası ile kuş gribi hakkında yürütülecek bir projede uzlaşma sağladıklarını, 35 milyon dolarlık bu projenin hayata geçirileceğini söyledi. Tarım Bakanı Eker, ABD’nin Ankara büyükelçisi Ross Wilson’un kendisini ziyaretinden sonra yaptığı açıklamada, Wilson ile kuş gribi konusunda değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Eker, şu anda Türkiye’de 12 ilde 19 mihrakta kesin, 19 ilde 32 mihrakta şüpheli olmak üzere toplam 26 ilde kesin ve kesinleşmemiş kuş gribi vakaları bulunduğunu bildirdi. Kuş gribi kesinleşen illerin Iğdır, Erzurum, Şanlıurfa, Ağrı, Bitlis, Yozgat, Ankara, Bursa, İstanbul, Van ve Aydın olduğu öğrenildi. Yurt genelinde itlaf edilen kanatlı hayvan sayısının ise 592 bine ulaştığı bildirildi. Öte yandan AB’nin, Türkiye’ye kuş gribiyle mücadelesine destek olmak için 2007’de katılım öncesi vereceği fonlardan 4 milyon Avro’yu bu yıl kullandırmayı planladığı öğrenildi. Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’nun sağlıktan sorumlu üyesi Markus Kipriyanu, 4 milyon Avro’luk fon için genişlemeden sorumlu üye Olli Rehn’in çalışmalarının sürdüğünü belirtti. Meslek örgütleri bugün toplanıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kuş gribi vakalarının kanatlı sektörünü olumsuz yönde etkilemesi meslek örgütlerini harekete geçirdi. Ekonomik Sorunları Değerlendirme Kurulu (ESDK), Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin çağrısı üzerine ‘‘kuş gribi’’ için tek maddelik özel gündem ile bugün Başbakanlık merkez binada toplanacak. Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar da yaptığı açıklamada üreticilerin, yüzde 70 oranında ve yılda 875 milyon YTL düzeyinde bir zarar görmesinin kaçınılmaz olacağını söyledi. Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar da dün yaptığı yazılı açıklamada açıkta üretimden kapalı üretime geçişi öngören teşvik programının hazırlanması gerektiğini belirterek üreticilerin zararlarının karşılanmasını istedi. AKDAĞ İSTİFA... İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi üyesi bir grup, kuş gribi vakalarının sorumlusunun Sağlık Bakanı Recep Akdağ olduğunu belirterek Galatasaray Postanesi’nden Sağlık Bakanlığı’na istifa etmesi için bir mektup yolladı. CHIRAC’TAN TELEFON Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, dün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı telefonla arayarak kuş gribine karşı Türkiye ile dayanışma içinde olduklarını bildirdi. Chirac, ‘‘Türk hükümetinin kuş gribine karşı hızlı, etkin ve gayet akılcı bir şekilde harekete geçmesini takdirle karşıladım’’ dedi. Bakan Eker, Büyükelçi Wilson ile kuş gribi konusunda değerlendirmelerde bulundu. CUMHURİYET 03 K
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear