Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 18 EYLUL 2005 PAZAR
14 KULTUR kultur@cumhuriyet.com.tr
' 17. Yüzyıl Avrupası'nda Türk îmajı' sergisi 9 Ekim'e dek Sabancı Müzesi'nde
DoğudünyasınırışürseUigLKAXAÖZ5EZGÎN
Avrupa'nın Osmanlı kültürüyle,
önce siyasal ve dipolamatik ilişki-
lerle başlattığı, daha sonra kültürel
planda etki çemberine alarak tarih-
sel bir işlev noktasına getirdiği ya-
kınlaşma, iki taraf için de renkli
sayfalar oluştnrmuştur. Bu sayfa-
lann açılması epeyce bir zaman al-
mış ve özellikle de sanata yansıyan
yönleri, müzelerin ve koleksiyon-
lann arşivlerinden koparak karşı-
mıza geldikçe. olgunun ne kadar
etraflı ve yoğun boyutlar taşıdığı, her
defasında yeniden dikkat çekmiştir.
Seyahatnamelere ve edebiyat üriin-
lerine yansıyanlarla mukayese edil-
diğinde, resimsel belgelerin ayn-
calığı, kuşkusuz öne çıkar. Çünkü
resim, bizzat yaşananın ve tanık
olunanın, nesnellik payı ne olursa
olsun, bire bir dışa vurumudur.
Avrupa'nın gözüyle Osmanlı
Avrupa'nın Osmanlf yı tanımaya
çahşması, Osmanlı'nın Avrupa'yla
doğrudan temasa geçmesinden çok
daha öncelikJidır. Bunun böyle ol-
masında, yani Avrupa'nın bu konu-
da elini çabuk tutmasında, oryan-
tal politikanın gerektirdiği ince he-
saplannbüyükkatkısı var. Güçlü dö-
neminde çevreye korku salan impa-
ratorluk, özellikle de 17. yüzyıldan
sonra giderek büyüyen siyasal ve
ekonomik sorunlarla boğuşurken.
Avrupa' nın merakh bakışlannı tat-
min yolunda attığı adunlar daha da
hızlanıyordu. Böylece o zamana ka-
dar kapalı bir kutu olan bu uzak
kültür, her yeni adımla biraz daha
açılır, diplomatikbağlann da artma-
sıyla, dillerde dolaşan düş ülkesi
gerçek olmaya başlar.
Bu sürecin, yer yer birbiriyle ör-
tüşen, yer yer de tarihçilere yeni
kaynak oluşturacak somut belge-
ler, yani sanat yapıtlan aracıhğıyla
izlenmesi, "gezgin göz"ün yarattı-
ğı büyünün etkisini derinleştirecek-
tir. îşte böyle bir olanağı, yerli ve
yabancı görsel kaynaklann, gene
yerli ve yabancı bilim kurullan ta-
ranndan ülkemize taşınması sağla-
mıştır. Ulusal sınırlann çizilmedi-
ği, hanedan ve soylu akrabalık bağ-
lannın egemen olduğu bir dönem-
de, nasıl görüyordu Avrupa, Os-
manlı insanını? Bu bakışın altında,
Nicolas de Nkolay: OsmanlTda kazasker ve akıncı tipleri.
5e' ergi, ilk bakışta salt resimlerden oluşuyor görünse de, aynı yüzyıla ait Herberstein
terekesinden kalma metal kaplı bir seyahat sandığı ve Hollanda yaşamına ait küçük
seyahat kutusu, bu resimlerin yapılmasına yol açan seyahat etme tutkusunun, uzak bir
geçmişten günümüze kalan etnoğrafik belgeleri olma özelliği taşıyor. Öte yandan,
dönemin belgeci ressamlan, adlannı gizliyorlar ama gravürleri model alarak yaptıklan
resimlerde, bütünüyle bağlı kalmıyorlar gravürlere; özellikle portrenin gerisinde kalan
planlan kendi beğenilerine ve portrenin gereklerine bağlı kalarak düzenliyorlar.
hangi egemenlik dürtüsü yatmak-
taydı? Osmanlı saray yaşamının,
Doğu Islâm kültürüne özgü sahne-
leri karşısında, Avrupa'nın soylu
aydını ve sanatçısı neler düşünü-
yordu?
Kadın portrelerl
Bu sorulann yanıtlan. toplumbi-
limcileri olduğu kadar. belki onlar-
dan çok, sanat tarihçilerini ilgilen-
direcektir. Çoğunluğu. başta Fran-
sız ressam Georgedeb ChapeDe'in
1643'te îstanbul'a geldiğinde gra-
vürlere aktardığı tipler ve kıyafet
resimleri olmaküzere, 17. yüzyıl-
da, sonradan müzeye dönüştürülen
Herberstein kontlannın yaşadık-
lan şatolarda toplanan Türk konu-
lu resimler. seçkin aileler tarafın-
dan sipariş edilen portreler, gene
aynı dönemde Priorato'nun ımpa-
rator I. Leopold için hazırladığı
gravürlü tarüı kitabı -bu kitaplar-
dan birkaçının asıllan da yer alı-
yor sergide- için tasarlanan kora-
pozisyonlar, korku. merak ve hay-
ranlık duygulannın yönlendirdiği
bir kültür ortamının tanıklandır.
Bunların tümü, "oryantofir (Do-
ğusever) türde resimlerdir. Avru-
pa'da "Turquerie" (Türk tarzı),
modasınınyaygınlaşmasına ortam
hazırlayan bu resimlerin anonim ol-
malan, kimi resimlerin içinde açık-
layıcı notlara yer verilmiş olması,
sanatsal kaygılann ötesuıde anla-
ma ve tanıma-tanıtma güdüsünün
ağırhkh payını düşündürecektir
doğal olarak.
Acem. Tatar ve Rum asıllı kadın
portrelerinden, ellerinde politik gü-
cü simgeleyen âsalanyla Kazak,
Tatar, Rus ve Leh generaller, Erdel
ve Eflak prenslerinin portrelenne
kadar geniş bir yelpazeyi doldu-
ran bu resimler arasında, sıradan
portre olmanın ötesine uzanan il-
ginç bir-iki örnekle de karşılaşabı-
liyorsunuz. Ama öyle de olsa, bel-
geleme çabası, bu resimleri birleş-
tiren temel unsurdur.
17. yüzyıhn başlan, Karlofça
Antlaşması'yla güç ve toprakkay-
bı belgelenen Osmanlı'nın inişe
geçtiği bir dönemdir. Bir ara Eflak
ve Transilvanya'yı yeniden ele ge-
çirse de, bu iniş, Viyana bozgu-
nuyla yeni bir dönemece girecek-
tır. Ama aynı dönem, Otuz Yıl Sa-
vaşlan ve dinsel çatışmalann ya-
şandığı Avrupa için de parlak bir
dönem değıldi. Dolayısıyla bu ta-
nışma ve tanıma kültürünün arka-
srnda, resimlerin görkemli havası-
na karşın, sıyah bir fon yer almak-
tadır. Çubuktan tütün içmek, bağ-
daş kurup oturmak gibi, Doğu ya-
şamıyla ügili âdet ve gelenekler, Av-
rupa kapısından ıçeri srzarken, yay-
gın bir mutluluk söz konusu değil-
dı gene de. Ama saraylı kadınport-
relerinde, kıyafetlerden davranış-
lara, bir seçkınlik ve incelik tutku-
su var ki, bu, A\Tupalının da içine
işlemiş olan duyguyla örtüşmekte-
dirbir yerde.
Tltlz bir çalışma ürünü
Sergi, ilk bakışta salt resimlerden
oluşuyor görünse de, aynı yüzyıla
ait Herberstein terekesinden kalma
metal kaplı bir seyahat sandığı ve
Hollanda yaşamına ait küçük seya-
hat kutusu, bu resimlerin yapılma-
sına yol açan seyahat etme tutku-
sunun, uzakbir geçmişten günümü-
ze kalan etnoğrafik belgeleri olma
özelliği taşıyor. Öte yandan, döne-
min belgeci ressamlan, adlannı
gizliyorlar ama gravürleri model
alarak yaptıklan resimlerde, bü-
tünüyle bağlı kalmıyorlar gravür-
lere; özellikle portrenin gerisinde
kalan planlan kendı beğenilerine
ve portrenin gereklerine bağlı ka-
larak düzenliyorlar. Dikkat çeken
bir aynntı olarak kaydetmekte ya-
rar var, diye düşünüyorum.
Sergi, sunumundan düzenine
kadar, titiz ve başanlı bir çalış-
manın ürünü. Ama en azından,
ben izlediğimde ışıklandırma ye-
tersizdi. Aynca sergiyle ilgili kap-
samlı kıtap dışmda, ortalama zi-
yaretçinin yararlanacağı küçük
kataloğa ya da kartlara da yer ay-
nlmahydı. Serginin zamanlama-
sı, yaz aylanndan sezon içine kay-
dınlsaydı. izlenme şansı daha faz-
la olabilirdi.
KULIUK • SANAT (0312) 293 •• 7*
İSTANBUL ŞEHİR TİYATR0LAR1 EKİM'DE PERDELERİNİ AÇIYOR
Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi
0212 240 77 20
KEkira
5-6-7-8-9 Ekim
1Z-t3-14-15-16Eki«
î9-20-fl-Z223-2«-27
28-29-30 Vm
22-23-29-30 »an
Oyun Adı
Danton'un ölümü
Kantocu (M.O)
BMta
Brementtızıtacıisn(Ç.O)
Fatih Reşat Nuri Sahnesi
0212 526 53 80
arıh I Oyun Adı
t-2-5-6-7-8-9 Brim Ferhad ite ŞkiB (Bir A$ Masak)
!2-t3-M-15-J6 Bsîtn
»•20-25-22-23 EMm
26-27-28-29-30 Ekim
22-23-29-30 Ekim
Savaş ve Kadın
YaprakDBHM
Kim Kimi Kimie
S«JiBeP8lyaço(Ç.O)
Üsküdar Müsahipzade Celal Sahnesi
0216 553 03 97
Tarih ı Oyun Adı
Dosys
KinMtKonak
5,5TU
1M3-M-15-%EMm
»-»•21-22-23-»-»
28-29-30 EÜB
22-23-29-30 &ün
: (.5YÎI
: 5.5 TU
Küçük Masreddin(Ç.O)
Ç.O ÇOO*OfMMI
1.0 UuzıkalOy»
bşcfcMflMitzıkrtdikıtile
Etan ZM5 İHİeUen e Erfi|-de ubşa
Kadıköy Haldun Taner Sahnesi
0216 349 04 63
Tarih \ Oyun Adı
t-2-3-4-!H-7-MH*n
10-11-12 Bnm
B-14-B-KEtt»
17-18-19 EMm
20-21-22-23 EHn
24-25-26 Ekim
2T-28-29-30a*ı>
SaraşveKaâm
fiBtKMHnle
Savaş ve Ka*n
YaprakDdkOmfl
22-23-29-30 Eksn
Yagmur Sıkıntısı
KetoŞan(Ç.O)
Umraniye Sahnesi
0216 634 26 70
19-20-21-22-23 O t e
26-2T-28-29-30B(HR
22-23-29-30 0üm
Oyun Adı
IV.Morat
12-13-14-15-16 Ötaı I Ferttadi(«Ş«rin<«f/^fcMas*)
Kantocu QLQ)
UyLayL«n(Ç.O)
Gaziosmanpaşa Sahnesi
0212 578 60 67
1-2-7-8-9 öim
14-15-16 Ekim
21-22-23-28-29-30 Ekiffl
2223 Ekim
Oyun Adı
YaprafcDöKümû
Hadi Öldûrsene Canıkom
Dosya
Kurşun Askertn Utana (Ç.O)
• Kadrtöy Haktun Tsner Salmesi 7 gön pefde «jıyof.
Gış» Açılı; bp«M; SaoUen: Nzvtısı. S4h 1100 - U M (bMdy Cqa bw*5 ZO'30) •(jrHnta.hqMiti(.Cına. 11:00 - 20:30 <tao»unwşa SIŞKI bpm; 19:30) -Cntiirtesı 10 M - 20:30
(taznsiM|H^ dşesı Uw«v)««) -har. ifcM - 1tW Or" « * « t PHA.PTtSt 20 30 «ıki? Haldun Taner Satatsı) -SAU 2M0 (KaMftr HalHur taner Satesı)
-ÇAIŞAMBA.13HO-203O •ftî5US[ »30 'CUWL2I)3O -CUMAIiTtSt 15 M - 20 30 -P«Wt1500 mt: ( t m n Cnrttsı m ( s t e M p m SjtaesT* sarc (1MI) ü b ı ^ H t U r .
Ç N * n * »>Hat Cumrtesı H 00 -taar 100
» U »: (0 212) 24? ?6 36 • Nidirtüfc (0 2K) 2« U M • UU» Jrdrtâriîjl (0212)242653
• B«nveH)lkl)Hi^iler(0212)2nNTt-235321 • lofh Klet içıı Triefon: (0212) 2» 10 7! Fjfe (0 212) 225 92 76
Gere'Sanat Yonetmem Mazlum KİPER
İSUNSUl IVYÜKSBIllt IBBİYB) 2
T h s s t e r « f I s t a « b a I
IDB gov tr/senırtıyaboteıı
i
StaceyKent,
buakşamsaat
20.00'de
Akbank Sanat
MerkezPnde
bir konser
verecek
ÜnlücazcıAkbank'ınkonuğu
KültürServisi- Akbank Sanat Mer-
kezı, 2005 - 2006 sanat sezonunubu-
gün saat 20.00'de ünlü cazvokalisti Sta-
cey Kent'in vereceği konserle açıyor.
tlk albümü 1996 yılında 'Close your
Eyes' adıylayayımlandı. Albümü çok
büyük övgüler alanKent, Britanya"nın
en popüler sanatçısı haline geldi. Av-
rupa'da kapalı gişe konserler veren
Stacey Kent, EOa Fitzgerald ve Bülie
Holiday gibi büyük sanatçılann ses
stiline sahip bir sanatçı. Gerek caz
standartlanna getirdiği özel yaklaşı-
mı, gerekse kendibesteleriyle birçok
ödül kazananKent, 'En1yi Yorumcu'
kategorisinde 2001'de British Jazz
Award, 2002'de BBC Jazz Award'ın
sahibioldu. (0 216 556 98 00)
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI'NDAN AÇIKLAMA
'Özür dilemeyegerekyok'
ANKARA (Cumhuri>*t Bürosu) -
Tıyatro Opera Bale Çalışanlan Vak-
fı Başkanı TamerLevent'in. "Bakan
AtiDaKoç 1 Ekim'e kadar tiyatro sa-
natçılanndanözürditemeli" sözlen-
ne tepki gösteren Kültür ve Turizm
Bakanlığı, "Özür dilenecek herhan-
gibir husus yok" açıklamasını yaptı.
Bakanlık, "birkaç\
>
akıf\'edernekyö-
netkisinin çağdaşlaşma çabşmalan-
nı aksatama\acağını" bildirdi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan
dün yapılan yazılı açıklamada, TO-
BAV Başkanı Levent, Devlet Tıyat-
rolan Sanatçılan Derneğı (DETİS)
Başkanı Mehmet Ege, Ses-Bir Baş-
kanı Mehmet Atay ve Devlet Tiyat-
rosu'ndan emekli sanatçılann önce-
ki gün düzenledikleri basın toplantı-
sında haksız suçtemalar yapıldığı sa-
vunuldu. Basın toplantısında, Le-
vent'in, "Başkalanndan özür ditedi-
ğiniz gibibizden deözürdflejin" söz-
leriyle Rus tunstlerin ve Denizli es-
nafının işaret edilmesüıin şaşkınlık-
la karşılandığının belırtildiği açıkla-
mada şöyle denildi:
" Biündiği gibisaymBakan,Rus tu-
ristkr konusunda yanhş anlaşdmala-
rayolaçmamak amacıylatarziyever-
nüştir.Bazj çevrelerin umduğugibiül-
kemizi ziyaret edenRusturisderin sa-
yısında da bir düşüş vaşanmanuştir.
Denizüdeki hahahk sektöriinüOgiİen-
diren beyanatisehiçbir şekildeekme-
ğini onuruyla kazanan esnan degil
tam aksine Türkturizmine ve kültü-
rüne zarar veren şahıslan eleştirmek
için verilmiştir. Bu konuda herhangj
bir özür dileme ounanuşürr
Gloria / Yön: John
Cassavetes / Oyn:
Gena Rovvlands,
Buck Henry, Julie
Carmen /1980, renk-
li, 116 dakika I Co-
lumbia-Sony Pictu-
res.
Bağımsız Amenkan
sinemasınm
öncülennden
John Cassa-
vetes'in ya-
zıp yönetti-
ği gerilim,
eski şov kı-
zı-mafya
metresı
Gloria'nın
komşusu-
nun oğlu
altı yaşındakı Philın
ölüsünü isteyen marya-
ya karşı tek başına sa-
vaşımını anlatan sürük-
leyici. aynksı bir yapım.
Yeraltı dünyasına mu-
hasebecilik yapan, po-
lise bilgı vererek birkaç
mafya patronunu kode-
se sokan
Jack, aile-
siyle bır-
üktekatle-
dilince
Gloria iç-
güdüsel
olarak kü-
çük Phıl'ı
sahiplenir.
Birzaman-
lar mafyay-
la ıçli dışlı
yaşamış genç kadın
böylece bu dünyayı kar-
şısına almıştır. Bırbir-
lerinden başka kimse-
leri olmayan Glona ıle
Phil arasında gıtgide
güçlü bır bağ kurulur.
Gözüpek kadın yaşamı
pahasuıa küçük çocuğu
savunarak bu düzenı
yenmek istemektedır.
Gerçek mekânlarda,
belgesele yakın anla-
nmlaçekılenyüksek ge-
rüimli bu aksiyon-dram.
J. Cassavetes'in özgün
biçemi, kusursuz oyun-
cu yönetimiyle ayn bir
derinlik kazanıyor. Ve-
nedik Film Festivah'nde
en ıyi film-Altın Aslan
ödülünü kazanan çalış-
madaGena Rovvlands' in
yorumu aynca olağa-
nüstü.
Terminator2:Judg-
ment Day (Terminatör
2: Mahşer Günü) I Yön:
James Cameron / Oyn:
Arnold Schwarzenne-
ger, Linda Hamilton,
RobertPatrick/7997,
renkli, 132 Dakika /Stu-
dio Canal-Palermo.
JamesCameron'la W ıl-
liam Wisher'ın
özgün senaryo-
sundan çekilen,
insan yaşamının
-* ve birev olmanın
değerinı \^ırgula-
yan çalışma ilginç
bir bilimkurgu-ak-
siyon. Üç milyar
ınsanın nükleer
yangında ölmesi-
nin ardından insan-
larla makıneler arasında
kıyasıya bir sa\aş başlar.
Makineler, insan dırenişi-
nin lideri John Connor'ı
yok etmesi için gelişmiş
robot T-1000'i, direniş ise
liderlerirunkorunması için
T-800'ü yollar. Robotlar-
dan önce hangisi
John'a ulaşacakrır?
tkıdisklıOzelVer-
siyon'da ön tanıtım,
fragmanlar, set gö-
rüntüleri, fılmın ya-
pımı-.\merikan
kültüründeki yeri,
ana tema, tehlike-
li sahnelenn çeki-
mi, J. Cameron'ın
vizyonu, görsel-
teknik araştırma,
karakterlerin tanımı, ay-
nntılı tasarımlar, Edvvard
Furiong'un eğitimı, ön ça-
lışma, uzun versıyondaki
sahnelere yaratıcı kadro-
nun yorumlanyla bir ba-
kış, alternatif son, özel
efektler, mekanık animas-
yonlar, maketler. yaratıcı
ekiple söyleşıler, ilk ve
ıkinci fılmı karşılaştırma,
T-1000'in çizımleri-yara-
tımı, makine tasanmlan,
oyuncu seçimı. ön çizim-
ler, rol için eğitim, protez
makyaj evresi. silahlann
çeşitliliğı, kukla-minya-
tür efektler. yansıtma tek-
niği. kurgu aşaması var.
En iyi ses. ses efekti, gör-
sel efekt, makyaj, kurgu
Akademi ödüllerini kaza-
nan yapım. insan doğa-
sındaki kendinı ve öteki
canhlan yok etme eğili-
mine de dikkat çekiyor.
Yopgancıoğlu'ndan yeni sergi
• Kültür Servisi - H. Çığdem Yorgancıoğlu'nun
"Callısto" adlı sergisi 8 Ekim'e dek Nışantaşı
Starmar'da görülebılır. ABD'nın Flonda eyaletınde
yaptığı kişısel resim sergısinın ardından Cape
Canaveral Kennedy Uzay Istasyonu'nu gezen ve bir
gün ayda resim yapmayı dileyen sanatçı. bir kere daha
sulann içindeki gökyüzüne çevırdı vüzünü. Yunan
mitolojisindeki Callisto adlı su perisınin, gök>üzüne
'Büyük Ayı" olarak çıkışının ve Venüs geçişınin
hikâyesini Fransız Sokağı'nda gerçekleştirdiğı
'Callista' adlı sergisınde anlattı. Şımdı ise Jüpiter'in
Galileo taranndan 1610 yüında bulunan en büyük 4
aymdan. yani uydulanndan bıri ve Güneş sistemındeki
üçüncü büvük uydu olan yüzeyi buzlarla kaplı
•Callisto'yu aldı bu kez sergısîne. (0 212 225 10 29)
KULTÜN • SANAT
2005 EN İYİ YABANCI FİLM OSCAR'ADAYI
•• I V •
mmm MUZIGI
bir KAY POLLAK filmi
1FİLM
N'^antaşı MOV1EH_EX
Bayryroaşa COŞKUM SABAH
Kadıköv HOU.VWOOO PARADtSO 216 M8 20 99
Artuntzade CAPrTOL SPECTnUM 14 216 651 33 30
ANKAfUBAI
gWB Baıco.» AGOB»
Ş y
OAZİAKTtP PRSST1GE
222 231 2C 63 -
45-UOO 163C