Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 12 AĞUSTOS 2005 CUMA
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul
Edirne
Kocaelı
Çanakkale
Izmır
Manisa
Aydın
Denızlı
PB
PB
PB
PB
B
B
B
B
32
33
31
34
37
38
40
37
Sinop PB 29 Adana B 37
Zonguldak PB 27 Antalya
Samsun
Trabzon
Gıresun
Ankara
Eskışehır
Konya
Sıvas
PB
Y
Y
PB
PB
B
PB
29
28
27
32
32
33
30
B 36 Kars
Mersın
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardın
Sıirt
Hakkân
Van
B
B
B
B
B
PB
PB
35
40
39
38
38
32
27
Y 24
Yurdun kuzey ve
doğusu parçalı çok bu-
lutlu, Doğu karadene Oslo
ıle Doğu Anadolu'nun Helsinkl
DIS MERKEZLER
Y 20
doğusu sağanak ve ş t o c k h o | m
gok gunjitulu sağanak • -,
yağışlı, dığer yerler az L o n a r a
bulutiu ve açık geçe- Amsterdam
Y
Y
21
23
Y 22
Y 18
cek Hava sıcaklığı ya- Brüksel Y 21
ğışalanyerterdedeğış- PariS PB 23
meyecek. dığer yerler- Bonn
de bıraz artacak Münıh
PB 21
Y 26 Zürih
Berlın
Budapeşte
Madrıd
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
Y
Y
B
Y
Y
PB
Y
B
21
23
33
23
26
27
28
35
Y 25 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Trflıs
Kahıre
FB
PB
PB
Y
PB
Y
Y
B
24
36
21
31
31
25
26
35
PB 38
TaşKent
Tahran
t AçıK Parçalı bulutlu t Çok bulutlu . Ya<3rr>urlu > Gok gurultulu
GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK
I Baştaraft 1. Sayfada
rasyonu Meclis karanna dayandırarak gerçekleşti-
recek ve ama, ABD'nin bundan sonraki sürece iliş-
kin askeri talepleri ise daha kolaylıkla karşılanacak.
1 Mart tezkeresinin reddinden sonra ABD istek-
lerini karşılayamayan AKP iktidarı, Kuzey Irak ve
PKK sorununu bahane ederek ABD'ye askeri ko-
laylıklar sağlamanın yollarını arıyor.
Bu önen hükümetten veya askerden gelmiyor.
Prof. Burhan Kuzu'nun paketinde yer alıyor. Ne kı
Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'in baş-
kanlığında yapılan -hükümet artı partı içerikli- top-
lantıda yabancı askerlerin Türkiye'de konuşlanma-
sı koşullanna esneklık getırmeyi amaçlayan mad-
de, anayasa değişiklik paketine alınıyor.
1 Mart tezkeresı kabul edilseydi ne olacaktı? Gü-
neydoğu'da birçok ilde yüz binlerce Amerıkan as-
keri konuşlanacak, fakat ABD Irak'tan askerini çek-
se de uluslararası terorızmle savaşım gerekçesıy-
le Güneydoğu illerimizi, kimi hava ve deniz liman-
lanmızı terk etmeyecektı.
Türkiye'nin önemli bir bölümü ABD ışgali altında
kalacaktı.
• • •
Medya bir başka olaya da şapka çıkarmakta ge-
cikmedı. -Aydın, düşünür, Flash TV'ye göre Güney-
doğu Melekleri- Adları her neyse; bir zaman PKK
yandaşı, terör örgütü istihbarat uzmanı, dönek, en-
tel mi dantel mi, Ermenilere beyaz bayrak sallayan,
dış vakıflardan ve AB'den parayla beslenen, Kıb-
rıs'ın satışına taraftar... bir avuç yazar, çizer, roman-
cı, tabip falan filanlarla düzenlediği toplantıyla RTE;
kuşku yok, Diyarbakır gezısine bir zemin hazırladı.
Haber verıliyor ki; RTE'miz, bu her telden çalan
insanlar grubuna Kürt sorununu kabul ettiğini ifa-
de buyurmuş. Malumu ilan eylemiş. Neymış? llk kez
Kürt sorunu diyormuş. Yok efendim. Iki kez; ilkin-
de ret, ikincide kabul!
Nısan ayında Norveç'ı onurlandırdığı sırada Kür-
distan Ulusal Kongresı Temsilcısı Mahmut Çolak,
"Türkiye'de Kürt sorunu vardır" diye bağırınca sı-
nirlenmiş RTE, bu çıkışı, "Kürtsorunu vardırdersek
bu sanal sorunlar olarak ortaya çıkanlrnıştır. Bizim
için böyle birsorun yoktur" dıye yanıtlamamış mıy-
dı?
Dikkat efendim, demek ki; nisandan ağustosa...
Sanal Kürt sorunu diye söz ederek reddettiği Kürt
sorunundan, Diyarbakır öncesi kabul ettiği Kürt so-
runu vurgulamasına kadar... müthiş bir değişim sü-
reci yaşadı RTE.
Beş ayda bu kadar büyük çark edışi, bir ana gö-
rüşten zıddı bir görüşe dönüşü ancak ve ancak Is-
lam cumhuriyetinden laik cumhurıyete dönebilen
RTE gibi bir usta başarabilir. Helal olsun!
• • •
Açıklamalara bakarak bir sonuca varmayı dene-
yelim: Her telden kımlik sahibi heyet üyeleri PKK'nin
silahları bırakmasını istiyorlar. PKK'nin silahları ko-
şulsuz bırakmasını sağlamak için... önce ve önce-
likle... hükümetın "ctemo/craMc"adımlaratmasını is-
tiyorlar. Hükümete koşullar getiriyorlar.
• • •
Gazete manşetlerini süsleyen heyetsel girişimler,
beklenen sonuçlan verecek mi?
Başka hesaplann peşinde olan PKK vurmaya,
öldürmeye devam edecek. Terör devam ettiği sü-
rece Güneydoğu'da yatırım gerçekleşmeyecek, ış-
sızlik, yoksulluk, geri kalmışhk ortadan kalkmaya-
cak!
Başlarında bir prof.; heyet-i nasiha ile, sözcük
oyunları ile terör önlenebilseydi...
El Kaide'ye ağır darbe
Türkiye'yi de kapsayan bölgenin 'eylem organizatörü' olduğu ortaya çıkan Suriye
uyruklu Sakka, tsrail gemilerine yönelik saldın düzenlemeyi planladıklannı itiraf etti
ECEVİT KILIÇ/
HİLAL KÖSE
El Kaide operasyonunda ya-
kalanan Suriye uyruklu Louasi
Sakka'nın. Türkiye'nin de ıçın-
de bulunduğu bölgenin "eylem
organizatörü" olduğu ortaya
çıktı. Sakka, Antalya"daki evde
ele geçirilen 875 kilo bombayla
Türkiye sahilindeki Israil gemi-
lerine saldın düzenlemeyi plan-
ladüdannı itiraf etti. Eylemleri
planlayan Sakka ve kuryesinin
yakalanıp tutuklanmasına karşın
saldınlan gerçekleştirecek olan
2 ayn hücre ise hâlâ çözülmedi.
Operasyonlar, tsrail gizli ser-
visı MOSSAD'ın MtT'e aktar-
dığı bilgiler ışığında yaklaşık 2
hafta önce başlatıldı. Çalışmala-
nnı Antalya ve Hatay'da yoğun-
laştıran polisin operasyonlan
başlatmasına, Antalya Liman
Mahallesi'nde 3 Ağustos'ta ge-
ce geç saatlerde meydana gelen
patlama neden oldu. Patlama-
dan sonra evde yaşayan 4 Iran-
lı ise kaçtı. Araştırmalan derin-
leşriren polis, evin El Kaide mi-
litanlannca kullanıldığını tespit
etti. CIA ve MOSSAD'ın da
destek verdiği operasyonda Su-
riye uyruklu Homed Obysi,
Hatay Cilvegöz Sınır Kapı-
sı'nda yakalandı. 2003 yılında-
ki Istanbul patlamalannda El
Kaide yöneticileri ile örgütün
Türkiye yapılanmasının lideri
Habib Aktaş arasında kuryelik
yapan Obysi, polise Louasi Sak-
ka'nın adını verdi. Polıs, Sak-
ka'yı Diyarbakır'da, Istanbul'a
gelmek için bındiğj uçakta ya-
kaladı. "Ekrem Ozer" sahte
kimliğiyle yakalanan Sakka'nın
Türkiye 'nın de ıçınde bulundu-
ğu bölgenin "eylem organiza-
törü" olduğu ileri sürüldü. Da-
ha önce Irak'ta bulunan ve El
Kaide'nin önemli bir ısmi olan
Sakka, patlama sırasında Antal-
ya'daki evde olduğunu kabul et-
ti. Ifadelerden hareketle polis,
bu kişilerin Antalya'da başka bir
ev daha kiraladıklannı ortaya
çıkardı. Bu eve yapılan operas-
yonda 875 kilo bomba ele geçi-
ııldi. Evde ve Sakka'nın üzerin-
de Israil gemilerine yönelik sal-
dın planlan da bulunduğu belır-
tildi. Bu planlara göre Sak-
ka'nın organize ettiği 2 ayn hüc-
re 875 kilo bombayla Israil ge-
tstanbul'da ruruklanan Sakka Bayrampaşa Cezaevi'ne götürülür-
ken "tsrailliler ölecek. Pişman değffim" diye bağırdı. (HİLAL KÖSE)
milerine saldın düzenleyecekti.
Teröristler saldırıda, çoğun-
lukla SAT komandolan tarafın-
dan kullanılan "zodydak" bot-
lannı kullanacaklardı. Istanbul
saldınlannı gerçekleştiren terö-
ristlere para aktaran kişi olan
Sakka'nın üzerinden 150 bın
dolar para çıktı. Ifadesinde 875
kilo patlayıcıyla deniz ortasında
Israil gemilerine saldın yapa-
caklannı kabul eden Sakka,
"Türklere zarar vermeyecek-
tik" dedi.
Eylemlerin bireysel olduğunu
söyleyen Sakka, Felluce'de 10
tane ABD asken öldürdüğünü
savundu. Eylemleri planlayan
Sakka ve kuryesi Obysi'nin ya-
kalanmasına karşın Antalya'da-
ki evden kaçan 4 tranlı ve saldı-
nlan gerçekleştirecek olan 2 ey-
lem timi ise henüz yakalanama-
dı. Geniş güvenlik önlemleri al-
tında dün sabah Istanbul Adliye-
si'ne sevk edilen Sakka, tutuk-
lanarak Bayrampaşa Çezaevi'ne
konuldu. Sakka cezaevine götü-
rülürken "tsrailliler ölecek.
Pişman değilim" dedi.
Emniyetten
gecikmeli doğrulama
Öte yandan tstanbul'daki 15-
20 Kasım saldınsı ıle bağlantılı
olduklan belirlenen El Kaide
üyelerinın yakalanışını önceki
gün yalanlayan Emniyet Genel
Müdürlüğü'nün dün olayı doğ-
rulaması dikkat çekti.
/ . 7 .. ÎSRAÎLBÜYÜKELÇlSÎ:GEMÎLERÎMARMARlS'EYOLLUYORUZ
Israil, teror
uyansmı kaldırdı 'Rum Kesimi'ne yönlendirme yok
KUDÜS (AA) - Israil, vatandaşlanna,
Antalya'nın Alanya ve Kemer ilçeleri
arasuıdaki bölgeye geçici olarak gidilme-
mesi yönünde yaptığı uyanyı kaldırdı. Is-
rail Terörle Mücadele Merkezi'nden ya-
pılan açıklamada, uyannın, Türk güven-
lik güçlerinin çabalan doğnıltusunda kal-
dınldığı belirtildi. Israil, üç gün önce va-
tandaşlannı, Alanya ve Kemer arasındaki
bölgeye gitmemeleri yönünde uyarmıştı.
LEYLA TAVŞANOĞLU
Ankara'daki tsrail Büyükelçisi Pinhas
Avivi, Türkiye'ye tatile gelecek olan tsrail-
li turistleri taşıyan gemilerin terör nedeniy-
le rotalannın Kıbns Rum Kesimi'ne yön-
lendirildiği haberlerini yalanladı. Avıvi, so-
rumuz üzerine. "Bu haberler kesinlikle
doğru değil. Sadece Alanya-Kemer ara-
sındaki bölgeye gidecek turistleri uyarı-
yoruz ve Marmaris'e gitmelerini sağlıyo-
ruz. Marmaris'ten başka hiçbir yere yön-
lendirilmiyorlar. Biz Israil olarak Türki-
ye turizminin gelişmesine katkı sağlama-
ya çalışıyoruz. tsrail'in Türk turizmini
baltalanıaya çalıştığı yönündeki bütün
haberler asılsızdır"dedi. Alanya-Kemer
arasındaki bölgede ciddi bir terör tehdidi
mi bulunduğu yolundaki sorumuza Avivi şu
yanıtı verdi: "O tür duyumlar var.Tedbir-
li olmalıyız. O nedenle tsrailli turistler
Marmaris'e gitmeye özendirüiyor."
SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN
11
.o 'dev'le, uğnaşıldığı müddetçe!. rr
I Baştarafı Arka Sayfada
kamına, ya da Erkân-ı Harbiye'ye, şif-
reli bir telgraf gelir; mahiyeti de ilginç,
muhtevası da! Gâzi diyor ki, 'Sam-
sun'da lüzumundan fazla Ingiliz as-
keri ve zâbitanı mevcuttur, bu rtibar-
la, bir müddet için Havza'ya geçiyo-
rum.' llk bakışta, 'vatanını seven birpa-
şa'nın, normal tepkisi gibi görülüyor.
Acaba gerçekten öyle midir?
Biraz geriye döneceğiz: Yıllarca önce,
son Teşkilât-ı Mahsusa Reisi Kayma-
kam (Yarbay) Hüsamertin Bey'in (Er-
türk) hatıralarını okuyorum, işte tam bu
Samsun olayında, şaşırdım ve durakla-
dım. Merakhsı bilir, Hüsamertin Bey,
orada, Gâzi'nin, başında Miralay Bu-
dienni Yoldaş'ın bulunduğu, bir Sov-
yet heyetiyle buluşup, temas ettiğini
yazmaktadır. O zaman soru şu: Gâzi
Paşa, böyle bir buluşmayı, daha Istan-
bul'da iken mi hazıriamıştı; yoksa, birte-
sadüfü mü değeriendiriyordu: bilindiği
üzere, o yıllarda, Rusya'dan Karadeniz
kıyı kasaba ve şehirlerine. Bolşevik ki-
şi ve kuruluşları gelip gitmekte idi.
Doğrusunu isterseniz, Teşkilât-ı
Mahsûsa nın bu istihbaratı; beni şaşırt-
tı ama, doğruluğuna aklım yatmadı;
sonralan düşündükçe, cevaplandırılma-
sı gereken öyle sorular, bir de işi nere-
deyse kesinleştiren öyle bir haber orta-
ya çıktı ki, bu buluşmadan şüphe etme-
ye imkân kalmadı...)
Gecen yıl, mutabık
kalındıgı üzere...
(Tesbit/11. "..Önce hangi sorular, ona
birgözatalırn: al Istanbul'da, Teşkilât-
ı Mahsûsa, Sovyetier'le irtibat kurmuş-
tu, faaliyet halindeydi; ısterse böyle bir
buluşmayı örgütleyebilirdi. b/ Teşkilât-
ı Mahsûsa'nın tesbit ettiği bu tür bir bu-
luşmadan, Ingiliz Istihbaratı'nın haber-
siz kalması düşünülemezdi. c/ Hal böy-
le olunca, Bâbıâli durumdan haberdar
edilir, Mustafa Kemal'in geri dönmesi
ya da azlinin sağlanması talep edilebi-
lirdi.. Bir bakıma, bu üç olasılığın üçü de
gerçekJeşmiştir, o kadar gerçekleşmiş-
tir ki, sonunda Gâzi hem görevinden
alınmış, hem de gıyabında idama mah-
kûm edilmiştir.
lyi de, diğer bazı 'tarih uzmanlanmı-
zın', göğüslerini gere gere, Sovyetier'le
Mustafa Kemal arasında böyle bir bu-
luşmanın asla olmadığını iddia etmele-
rine ne demeli? Doğrudur yanlıştır, bile-
mem; bildiğim odur ki, sonralan karşı-
ma çıkan iki tesbit, buluşmanın doğru-
luğunu teyit ediyor.
a/ Mustafa Suphi 'Yoldaş'ın, Rus-
ya'da Türkçe olarak yayımladığı 'Yeni
Dünya' gazetesindeki bir başmakale-
sinde, -mealen söylüyorum- şöyle bir
cümleye rastlanmıştır: '...Geçen yıl
Mustafa Kemal Paşa ile mutâbık ka-
lındığı üzere'.. bu sözler hem Havza
buluşmasını doğrular, hem de, hiç de-
ğilse karşılıklı temas olduğunu, hatta ba-
zı hususlarda mutabık kalındığını! (bkz.
Yeni Dünya koleksiyonlarından seçil-
miş yazılar)
b/ Mustafa kemal'in, TBMM kuru-
lup, onun Reisi seçildikten birkaç gün
sonra, doğrudan doğruya Vladimir llyiç
Lenin'e mektup yazıp, fîkir ortaklığını
belirtmesi, daha da önemlisi, silah ve
para yardımı talebinde bulunması,
ancak daha önceden bazı zeminler-
de uyuşmuş olmaya bağlıdır. Ya da
ben öyle sanıyorum, ama; bu mektu-
bun Türkiye tarafından asla açıklanma-
yışı, Sovyet Arşivleri açılınca meyda-
na çıktığı da, hesaba katılmalı!.
c/ Mustafa Suphi'nin Azerbay-
can'da Ittihatçılar'ın komünist fırkala-
nnı dağıtıp, TKF'nı örgütledikten; Bakû
Kuruttayı'nda Enver Paşa'yı dağıttık-
tan sonra, Mustafa Kemal e yazdığı ,
'Gelebilir miyim?' mektubuna, Gâzi'nin
verdiği cevap, neresinden bakılsa,
olumludur: 'Asker istemem, ama
Mecliste yeriniz hazır' gibi şeyler söy-
lüyor. (bkz. Mete Tunçay)
Ha sahi, siz Mustafa Kemai'in
gençlik günlüklerinde 'Materyalizm
(Sosyalizm) mutlaka araştırılmalı-
dır1
türünden bir not bulunduğunu bi-
lir miydiniz? (bkz. Bütün Eserleri, Kay-
nak Yayınları)
Bakanlar da şikâyetçi
I Baştarafı 1. Sayfada
n söyledi: "Hem şahsen hem hü-
kümet olarak bunun kavgasını
veriyoruz. Bu olayla benim hiç-
bir Ugim yok. O şirkeri tanımıyo-
rum. Haklarında dava açılanla-
n ikisi dışında tanımıyorum. O
kişiden birisi Kemal Albayrak'rır.
Müsteşar muavini olduğu için
üst düzey bürokrat. Kaldı ki, iki
dönenı parlanıento çarısı altında
birlikte görev yaptık. İkincisi Al-
tay Tokat. Bir değerli korgeneral-
dir, emeklidir. Ömrü dağlarda
geçmiştir ve benim hemşehrim-
dir, sık sık gelir. Kendisini ruğge-
neraüiğinden yani 90 yılından bu
tarafa tanırım. Dolayısıvla bu
ilişkinin dışında herhangi bir iliş-
kimiz söz konusu değildir."
Açıklamayı hemen yapmamış
olmasının yazılann tamamını gör-
mek istemesinden ka>Tiaklandığını
kaydeden Çiçek, "Ancak gecik-
miş olmanıız halinde bunun baş-
ka türlü yorumlanacağı düşün-
cesiyle açıklama ihtiyacı doğdu.
Yargınm gerçeği ortaya çıkarma-
sı için bana düşen görev neyse
bunu sonuna kadar yapmaya ha-
zınm" dedi. Çiçek, siyaset adamı
olarak her gün çok sayıda insanla
görüştüğünü belırterek "tnsanlar-
dan görüşürken sabıka kaydını
istemek gibi bir durumunı da söz
konusu olmayacağının büinmiş
olması lazım. Maalesef ülkemiz-
de kötü niyetli pek çok insan var-
dır. Bunlar benim, başka bakan-
ların isimlerini kendilerine güç
vehmettirmek için kullanmış
olabilirler. Nitekim sizin yazılan-
nızdan da böyle bir kuİlanımın
olduğu anlaşılıyor. Bizim bundan
sizin yazılarınız sebebiyle habe-
rimiz oldu. Bu kişiler hakkında
savcılıklarda suç duyurusunda
bulunacağız" diye konuştu. Çi-
çek, sanıklann, kendisi ile makam-
da, Istanbul Havaalanf nda görüş-
tüklerine ilişkin anlatımlannın
doğnı olmadığını söylerken şu de-
ğerlendirmeyi yaptı: "Akşam ba-
kanla yemek yedik, fılan yerde
beraberdik diyebilirler. Düğüne
gidiyoruz. Pek çok insan geliyor,
elinizi sıkıyor bir şeyler anlatı-
yor. Hatta hatıra fotoğrafı çekti-
relim deniyor. Tanıdık iki kişi ile
fotoğraf çekiliyor.. arkada 8 kişi
daha var. fçlerinden biri hayali
ihracatçıdır, o karede yer alıve-
rir. O fotoğrafın içersinde yer al-
dığımızda biz onlarla beraber ol-
muş olmuyoruz. Nüfuz kullan-
malar söz konusu olabilir. Bizim
bunları bilme imkânımız yok."
Cep telefonu numarasının seçmen-
lerde, il ve ilçe başkanlannda oldu-
ğunu belirten Çiçek, "Bu şahıs ve-
ya herhangi biri arayabilir. Kay-
da bakarsanız o numara aramış
gözükür. Terrip söz konusu ola-
caksa bunun 50 yolu var" dedi.
'Yazdan hikâye oynanıyor'
Ulaştırma Bakanı Yıldınm da,
isimlerinin kullanılmasuıın her za-
man mümkün olduğunu belirterek
"Bununla mücadele ediyonız. ts-
mimizi havaalanında kullanıyor
adam. Ben Bakan'ın bilmem ne-
siyim diye limanda, başka yerde
kullanmaya çalışıyor. Haberimiz
olduğunda müdahale ediyoruz.
Vâkıf olmadığımız, bizim adınıı-
za da emeline ulaşan iş yapan da
olabilir.." diye konuştu. Yıldunm,
"Kemal Albayrak benim müste-
şar yardımcımdı. Olay çıkınca
aynı gün müfettiş görevlendir-
dim. Müfettiş raporunda, görev-
den ahnması, mahkeme sonucu
beklendikten sonra memuriyeti-
ne son verilip verilmemesine de-
niyordu. Biz arkadaşı açığa al-
dık. mahkemesi sürüyor. Biz işin
neresinde>iz, işte burasındayız.
Bizim bürokratımızla ilgiü suçla-
ma var" dedi. Kaçakçılıkla suçla-
nanlann kendisiyle konuştuğuna
ilişkin ıddıayı doğrulamayan Yıldı-
nm. " \ e bu adamlan tanırım ne
bunlarla görüşmüşüm. Vapaca-
ğımız, suç duyurusunda bulun-
mak. Dosyanın tamamını Geb-
ze'den isteteceğim. tlgililer hak-
kında suç duyurusunda buluna-
cağım" dedi. Yıldınm, da\a dosya-
sında adı geçenlerden Albayrak dı-
şında kimseyi tanımadığını söyle-
di. Emekli Korgeneral Tokafı eski
Müsteşar Yardımcısı Albayrak'ın
kendisine getirdiğini belirtenYıldı-
nm, "Bizi tanıştırdı. Görsem ta-
nımayabilirim. Hakkımızda bir
hikâye yazıp oynamışlar" dedi.
Içişleri Bakanı Aksu da, davayla
uzaktan yakuıdan ilgisinin olma-
dığuıı söyledi. 1987'denben siya-
si yaşamın içinde olduğunu anım-
satan Aksu. "Her gün tanıdık ta-
nımadık onlarca insan ile görüş-
mem ve konuşmam siyasetin bir
gereğidir. Görüştüğümüz kişiler-
den bazılannın haklı olmayan is-
tekleri olabilir. Önemli olan bu
isteklerin yerine getirilmediği-
dir" diye konuştu. Olaylann ken-
disinin dışında geliştiğini kayde-
den Aksu, şunlan dedi: "Bahse ko-
nu davada yargılanan kişilerin
arasındaki telefon göriişmelerin-
de adımın geçmiş olması, kişile-
rin çıkarları doğnıltusunda ve
kendilerini bulundukları çevreye
karşı güçlü gösterme çabasının
ürünüdür. Nüfuz kullanma niye-
ri açıkça bellidir.Yargılama sonu-
cunda bunlar apaçık ortaya çı-
kacaktır. Bu hususlarda her tür-
lü kanuni haklanmı kullanaca-
ğım tabiidir. Hiçbir kanunsuz iş
ve işlemin içinde olmadım."
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
B Baştarafı 1. Sayfada
Türkiye'de siyaset gerçeklerden çok umut ve
tepki üzerine oturduğu için AKP, her iki duygunun
çakıştığı birortam oluşturdu. 3 Kasım 2002 önce-
sindeki sancılı dönemin koalisyon ortakları, siya-
setin geniş bir yelpazesini umut defterinden sildi-
ler. DSP ile sola yönelim zayıfladı, ANAP'la mer-
kez sağ çöktü, MHP ile merkez sağın sağı yelpa-
zeden koptu ve AKP, 1999'da tüm bu partilere oy
verenlerin desteğini arkasına aldı.
Erdoğan ve ekibi Erbakan'a isyan etti, seçmen
mevcut partilere isyan etti ve sonuçta bu iki isyan-
dan katmerli bir tek başına iktidar çıktı!
• • •
AKP'nin iktidardaki ömrü üç yıla yaklaşıyor. Bu
zaman diliminde AKP'liler partilerine bir kimlik ara-
dılar. Merkez partiyiz dediler. Tam tutmadı, vaz-
geçtiler. Müslüman demokratlığı denediler, o da
olmadı. Baskın olarak muhafazakâr demokrat ta-
nımında biıieştiler.
10-11 Ocak 2004'te Istanbul'da AKP'nin ev sa-
hipliğınde "Uluslararası Muhafazakâriık ve Demok-
rasi Sempozyumu" düzenlendi. Sempozyumdaki
konuşmalar, daha sonra kitap haline de getirildi.
Burada konuşan AKP'lilerin temel hedefi şuraya
oturuyor:
Biztoplumundinduygulannadayanarakiktida-
ra gelir yerleşiriz. Bunun adına da muhafazakâr
demokrasi der, mevcut sistemin bütün olanakla-
rını kullanırız!
Yıllarca merkez sağın kanatları altında gelişip
serpilen bu tür siyaset, şimdi merkez sağı kendi
kanatlarından biri haline getirdi, iktidar sürüyor.
AKP, kendine nasıl bir kimlik biçerse biçsin Mec-
lis'e yansıyan tablo, Milli Görüş'ün ağırlığını orta-
ya koyuyor. Vitrindeki görüntüler, iktidarda kalıcı-
lık arayışının klasik yansımalan.
• • •
AKP'nin iktidar sürecini değeriendirirsek şunla-
rı söyleyebiliriz:
1 - AKP de önceki sağ partiler gibi "dönem zen-
gini" yarattı. Hatta bu konuda daha da ileri gitti,
mevcut sermaye yapısının temelden değişimi için
gerekli adımları, yasa tanımaz bir cesurlukla attı.
2- Ankara sokaklarını bugünlerde "Milyonlann
partisi4yaşında" afışleri süslüyor. AKP'ye gerçek-
ten de milyonlar oy verdi. Ancak AKP kendisini ik-
tidarataşıyanların istemlerineyanıt veremedi. Bu-
gün AKP, kendisinin iktidara gelmesinden yana
olmayanların istemlerini yerine getirip, yerini sağ-
lamlaştırma arayışında. Bu durum, yeni bir sandık
isyanını beraberinde getirebilir!
3- Ankara sokaklarında sözünü ettiğimiz afişler-
de tek kişinin fotoğrafı var: Erdoğan. îçinde elbet-
te değişik güç merkezleri var ama, AKP de Türki-
ye'nin genel siyasi gerçeğinin dışına çıkamadı, li-
der partisi olarak devam ediyor.
4- AKP, toplumun ve devletin reflekslerinin çok
zayıfladığı bir dönemde iktidara geldi. Bunu da iyi
kullanıyor! Bu bağlamda AKP, devletin öteki or-
ganlarını hükümetin bir parçası olarak görmek is-
tiyor. Zaman zaman göremeyince de çılgına dö-
nüyor, yasa değiştirmekten kurum çökertmeye
kadar her yöntemi deniyor.
AKP'yi muhafazakâr kimliğiyle tanımlamak ge-
rekirse, en iyi "muhafaza" ettiği şey "kâr"...
Muhafazakâriık da bu olsa gerek!
ankcumfo cumhuriyet.com.tr
Mustafa
Sarıgül.
Otobüs, ambulans ve çadır gönderlyor
Haobektoş
etkinliJdeıineŞişli
Belediyesi desteği
tstanbul Haber Servisi - Şişli
Belediyesi, Hacı Bektaş Ve-
li'yi Aruna Kültür ve Sanat Et-
kinlikleri'nde kullamlmak üze-
re otobüs, ambulans. doktor ve
çadır desteği verdi. Hacı Bek-
taş Veli'yi Anma Kültür ve Sa-
nat Etkinlikleri'ne Şişli Bele-
diyesi bu yıl da desteğini sür-
dürdü. Hacıbektaş'taki etkinlik
alanına 150 çadır kuran Şişli
Belediyesi, etkinlikler boyunca
hizmet vermek üzere bir ekip de görevlendirdi.
Belediye aynca, Hacıbektaş'a ücretsiz ulaşım
için 25 otobüs tahsis etti. Şişli Belediye Baş-
kanı Mustafa Sarıgül yaptığı açıklamada, Ha-
cıbektaş Belediyesi'nin tek başına bu ihtiyacı
karşılayacak güçte ohnadığınm altını çizerken
temizlık, sağlık ve bannma konusunda etkinli-
ğe katkıda bulunmak amacıyla belediye ekip-
lerinin bir bölümünün Hacıbektaş'ta görev ya-
pacağmı bildirdi. Sangül açıklamasında, "Ha-
cıbektaş kültürü toplumsal banşı, hoşgörü-
yü ve paylaşımı içinde barındırıyor. Bu kül-
türü yaşamak ve yaşatmak konusunda biz
de üzerimize düşeni yapıyoruz" dedi.
Bandırma 'da 5 mifyon
YTVlik tarihi eser
BANDIRMA (AA) - Balıkesir'in Bandırma il-
çesinde kuyumcu dükkânına düzenlenen operas-
yonda, çok sayıda tarihi eser ele geçirildi. Polis
ekipleri 5 aylık çalışma sonucu Aydar Çavıaş Ma-
hallesi Şehit Süleyman Bey Çaddesi'nde bulu-
nan, N.ı'ye (58) ait kuyumcu dükkânına operas-
yon düzenledi. Operasyonda, aralannda çeşitli
dönemlere ait sikke, yüzük ve ok uçlannın da
bulunduğu çok sayıda tarihi eser ele geçirildi.
N.I. ile oğullan E.î. (39) ve S.l. (33) gözaltma
alındı. Ele geçirilen tarihi eserlerin değerinin
yakla^k 5 milyon YTL olduğu açıklandı.
J