23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1 2 .AĞUSTOS 2005 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER ABDÜLCANBAZ TURHAN SELÇUK TGC Başkanı Erinç: Gazeteciler, kötü yasadan, iyi uygulayıcıları sayesinde korunuyor 4 AB ilkeleriçiğnendi' tstanbul Haber Servisi - Türkiye Gazeteciler Cemıyetı (TGC) Başkanı Orhan Erinç, yasanın siyasi iktidann yorumuyla uygulanması halinde, çok sayıda gazetecinin tutuklanmış olabüeceğini belirterek "Gazeteciler, kötü yasadan iyi uygulayıcıları sayesinde korunuyor" dedi. Erinç, yeni yasadaki yaklaşık 26 maddeden, hem ceza açısından hem de hükümlerinin çok geniş yoruma açık olmasından şikâyetçi olduklannı anlattı. TBMM Adalet Komisyonu'ndaki görüşmelere katılarak birçok kez görüş sunmalanna karşın yasanın çok az bir değişüdikle yürürlüğe girdigıni dile getiren Erinç, "Yargı ve biMm çevrelerinin de desteğmi ahnampa karşın yasa geriye dönüşler de içeren maddelerle kabul edüdT dedi. 'Müstebcenlik' kavTamının doğrudan çocuklarla ilgili hale getirilmesinin çok sayıda kuşkuya yol açtığını ifade eden Erinç, "Zaten ülkemizde Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kanunu var. Bu konudaki siyasaJtercihleride ele ahrsak, getirikn hapis cezası ile de olumhı bir geKşmeden çok, geriye gidiş söz konusu" dedi. 'İFTİRAOZCURLUCÜ' Siyasi iktidann gazetecileri "iftira özgürtüğü istemekle" suçladığını anımsatan Erinç, "Bu maddeye göre, bir kamu göre\ Bsinin açıklamalannı yazan gazetecinin, o açıkiamalar gerçeldeşmezse iftira atmakla suçlanması gundeme geldi. Açıklamalan yapan devlet görevülerine bir yaptının yok, ama gazeteci, yazar, çizer iftira atnuş durumuna düşecek. Biz buna karşı çıkbk" dedi. Her ülkenin yasalannın olduğunu, buna karşın hapiste gazetecisinin olmadığını söyleyen . . . . . Erinç, "AİHM, S ıyası iktidann ' Siyasiler bu işi gazetecileri "iftira gönüllü yapmaya özgürlüğü istemekle" talip oldular. suçladığını anımsatan Dolayısıyla gazete- TGC Başkanı Orhan cûeTİn ff f*™_ . ,7JL . , uzenndedir, hem Erinç, Bu maddeye dikkatli olmah hem göre, bir kamu de hoşgörülü görevlisülin ohnalılar' diyor. açıklamalannı yazan Türkiye'de ne gazetecinin, 0 dikkatedfliyornede ° , , , hosgoruhı açıkiamalar oh^rlar" diye gerçekleşmezse iftira konuştu. atmakla suçlanması Siyasal iktidann gundeme geldi. yasa yaparken hem Açıklamalan yapan AİHS'nin ifade devlet görevlilerine bir özgürlüğüne ılışkın Irakh radyo, televiiyon vegazete temsücüerinden oluşan heyet TGCyiziyaretetti Basın demokrasinin temeütstanbul Haber Servisi - Türkiye Ga- zeteciler Cemiyeti 'ni (TGC) ziyaret eden Irakh gazetecılerden oluşan heyet, ABD'nin müdahalesinin "işgal" olarak tanımlamadıklannı ve ABD'nin, Irak'tan çekileceğine inandıklannı belirterek, "ABD'üler, Irak'a işgal için gelmediler ve ghmek zorundalar. ABD ordusu dün- yanın pek çok ülkesinde bulunuyor. Bu ülkekrde nıi işgal altında" dedıler. Iraklı radyo, televızyon ve gazete tem- silcilerinden oluşan 21 kişılik heyet, dün Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'ni (TGC) ziyaret ettı. Dışişleri Bakanlığı ve Ba- srn Yayın Enformasyon Genel Müdür- lüğü'nün ortak çalışması kapsamında. mesleki çalışmalarda bulunmak üzere Is- tanbul'da bulunan heyet, Türkiye Ga- zeteciler Cemiyeti Lokali'nde, TGC Başkanı Orhan Erinç'le bir araya gel- di. Konuk gazetecilere, TGC'nin yapı- sı ve faaliyetleri hakkrnda bilgi veren Erinç, bir mesleki dayanışma örgütü olan TGC'nin hangi yayın organından ya da hangi siyasi görüşe yakınlık duy- duğuna bakılmaksızın, profesyonel ga- zetecilik yapan herkesi üyeliğe kabul ettiğini vurguladı. Iraklı gazeteci heyetinin başkanı Azad A. Muhammed Ali de, Erinç e Irak'ta- ki basınnı durumu hakkrnda bilgi ver- di. Organizasyon için teşekkür eden Ali, Irak'ın basın alanında demokratıkleş- me hareketine yeni başladığım anlattı. Basının, demokrasinin yerleşmesi için temel dayanaklardan biri olduğunu anım- satan Muhammed Ali, "Bizim bu alan- Irakh gazetecüer TGC'yi örnek alacaklannı söylediler. (TARKAN TEMUR) da deneyim vetecrübeye çok ihtiyacımız var. Türkiye'de özgür basının tarihi çok eskilere dayanıyor. TGC, bizinı ülkemiz- de de benzer bir yapı oluşturulması için bir tecrübe niteBğinde" diye konuştu. Bugüne değın 112 gazetecinin göre\i ba- şında yaşamını yitirdiğini belirten Ali, Irak'ta. zor şartlar altrnda çalışan Türk gazetecilerin, yaşadıklan sorunlara kar- şı mesleki dayamşma içerisinde çözüm üretebileceklerini söyledi. TGC Yönetim Kurulu üyesi gazete- ci Mustafa Mudu da, Iraklı gazetecile- re, "Saddam dönemiyle, bugün karşılaş- onldıgmda mesleki açıdan fark olup ol- madığT sorusunu yöneltti. Muhammed Ali de bu soruya, "Sad- dam Hüseyin döneminde hiçbir şekilde özgüriük yoktu; ne basın anlamuıda,ne sosyal yaşamda... Saddam demek terör demek, Saddam demeközgürlülderin kı- sıtlanmasu toplu kathamlar. bazı kasa- balann, köylerin tümüyle yok edilmesi demekti" yanıtrnı verdi. yaptınm yok, ama gazeteci, yazar, çizer iftira atmış durumuna düşecek" dedi. maddelerini hem de AlHM'nin içtihatlannı çiğnediğini ifade eden Erinç, "tktidar, Avrupa Konseyi'nin ifade özgüıiüğünün genişktilmesini öğütkyen, iftira ve hakaret suçlanna hapis cezası verilmemesini teyit eden belgelerine imza atnuş ohnasma karşın bunlan voksavdır ' dedi. ANAYASA DEĞİŞİKLJĞI GİRİŞİMİNE TEPKİ Baykal: Türkiye gerginliğe itilir BASI>IN ODULLERI Erinç, şöyle devam etti: "Yargmın, siyasal iktidann tersine AİHM içtihatiarmı, AİHS'yi dikkate alarak yommlama yaldaşımı bizi kötü bir yasadan koruyor. Yargı, yeni yasayı siyasal iktidann vaklaşımı ile ele alrmş olsaydı, bugün çok sayıda gazeteci, yargdamvor ya da tutuklanmış olabifinnT" Basın ödüllerinin her yıl, Türkiye'de uzun yülardır yakınılan ifade özgürlüğünü sınırlayan yasalann kaldınlmasında etkin mücadele edenlere verildiğini anımsatan Erinç, "Bu ödüfler, özel bir yönetmeükle verilryor. Bu yönetmeük, sürekti bir savaşunı öngörüyor. Bu mücadele bu yıl da yapıldı. Ancak TCY'nin bu haüyle yürüriüğe girmesi, etkin, yaygm ve sürekli bir mücadelenin yapıldığı konusunda kuşkular yaratü" diye konuştu. Seçici kurulun, TCY'nin yürürlükte olduğu gerçeği ile ödül vermeme karan aldığını söyleyen Erinç, gazetecilere, kendi sorunian ile biraz daha yakından ilgilenmeleri gerektiği konusunda mesaj verilmek istendiğini de ifade etti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-CHP Genel Başka- nı Deniz Baykal, AKP'nin anayasa değişikliği girişimi- ni, "gündemi örtme taktiği" olarak değerlendirdiğini be- lirterek bunda ısrarlı olması- nın ülkeyi yeni bir gerginlik ve kutuplaşmaya iteceğini söyledi. Liman-lş Genel Başkanı Raif Kı- hç'ı makamında kabul eden Baykal, kabulde gazeteci- lerin hükümetin anayasa değişikli- ği girişimine iliş- kin sorulan yanıt- ladı. Hükümetin parlamentoda ana- yasa değişikliği ya- pacak çoğunluğa ulaşabile- ceğini kaydeden Baykal, "Ama sizin unutmamanızge- reken bir şey var. Siz Türki- ye'yiyenibiranayasava kavuş- turma iddiasını aldığınız o yüzde 34 o\1a, değiştirmeye kalkarsanız ve toplumun çe- DenizBavkaL şidi kesanlerini karşmıza ahr- sanız, ülke>i gerginliğe ve ku- tuplaşmaya sürüklerseniz, >anaşjı aparsuıız''dedi. Bay- kal şunlan söyledi: " Şimdi Türldye bir anayasal gergin- liğin içine sürüklenecek önü- müzdekigünkrde. Parlamen- toda, ülkede bu ka\ ga yaşanacak. Üstelik Kıbns gi- derken, Türkiye AB konusunda tu- zağa ginnişken bu kav ga yaşanacak. Terör almışbaşuu giderken yaşana- cak. Bunun akıDa mantıkla bağda- şan yanı yok.. Bunutarüşmalan kapatmak için ge- tiriyorlarsa küçük bir siyasi takdirdir. Ben öyledir diyedd- dive almakistenûyonun, şim- dr>e kadaronuniçin değerleo- dirme yapmadun. Ama eğer ciddry«debuistikametegirdik- lerini görürsek Türkiye üze- rine düşen tavn takınacakır.'' 'ULUSAL ÇIKAR' TARTIŞMASI 'Ulke dayatmalara açık hale gelir' ANK\RA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP hükümetinin anayasada değişiklik yapa- rak "uluslararası hukukun meşru saydığı haDer"in yanı sıra "ulusal çıkaıiarm zorun- hı kıldığı haDerr) de de yurtdı- şına asker gönderibnesinin yolunu açmak is- temesi, siyaset ve hukuk çevTelerin- de tartışma yarat- tı. CHPTi Onur Öymen,budüzen- lemeyle Türki- ye'nin dayatmala- ra açık hale gelece- ğini belirtirken AKP'li Ertuğrul Yalçmbayu*, banşı korumanın güçle- şeceğine dikkat çekti. Anayasanın 92. mad- desiyle ilgili öngörülen de- ğişiklik, siyaset ve hukuk çev- relerinde geniş yankı buldu. Bu konudaki görüşler şöyle: CHP Genel Başkan Yar- dımcısı Onur Öymen: Ana- yasanın banşı koruyan kural- E. Yalçmbayn-. lannı değiştirmek, Türkiye'yi savaşa sokmayı, ülkede ya- bancı asker bulundurma ve yurtdışına asker göndermeyi kolaylaştınr. Türkiye, ulusal çıkar dendiğı zaman dış bas- İa ve dayatmaya açık hale ge- lir. 92. madde, Türkiye'nin sigortasıdır. Esld Başbakan Yardımcısı, AKP BursaMiDetveküı Ertuğrul Yalçm- bayır: Bu ifade tüm komşulan ra- hatsız eder. Her- kes anayasasına benzer bir hüküm koyarsa ne olacak? Ucu açık düzenle- meler yaparsanız keyfi sonuçlan da olur. O zaman banşı koramak güçleşir. Prof. Dr. Hüseyin Pazara: Böyle bir düzenleme, ulus- lararası hukukun meşru say- dığı hallerin aranmayacağı anlamına gelir. Bunun dacid- di riskleri vardır. J l. DUZYAZI ORHAN BtRGİT Erdoğan'ın Son Kozu Ne? Erdoğan ve bir grup "aydın" önceki gün, An- kara'da Başbakanlık makamında Güneydoğu üs- tüne diyalog kurmak amacıyla bir araya geldikle- ri saatlerde, haber ajansları Diyarbakır'da DE- HAP'lılardan oluşan bir başka grubun AKP ll Bi- nası önünde oturma eyiemi yaptıklannı bildiri- yordu. Eylemin amacı, Başbakan'ın bugünkü Diyarba- kırgezisini protestoydu. Protestoculann asıl açık- lamalan ise dün, bölgedeki 57 DEHAP'lı beledi- ye başkanının düzenleylci ortak basın toplantısın- daki açıklama olacaktı. 57 belediye başkanı, belirtilen saatte Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Bayde- mir'in okuduğu ortak metin ile görüşlerini açıkla- dı. Dün okunan ve Erdoğan'ı yere goğe koymayan ortak metnin, önceki gün hazırlanmış olan tasla- ğın tam tersi görüşleri içerdiğini tahmin etmek ke- hanet olmayacaktır. 57 DEHAP'lı belediye, Erdoğan'ın önceki gün- kü açıklamasını "pozitif" olarak değerlendirmiş, o arada bugünkü Diyarbakır konuşmasının "içe- riği için beklenti içinde olduklannı" vurgulamış- lardır. DEHAP'lı başkanlar, "toplumsal banş ve eko- nomik, sosyal kalkınmanın sağlanması için, kültürel, siyasal, ekonomik ve hukuki boyutla- n olan kapsamlı bir sivil projenin hayata geçi- rilmesi" gerektiğine inanıyoriar. Açıklama, o "kapsamlı sivil projenin" içeriğin- de neler olması gerektiğine değinmiyor. Ancak, öncelikle toplumsal barış ve ekonomik kalkınma- nın oluşturulması için siyasal, kültürel ve hukuki bo- yutların gerektiğini öne çıkanyor. Önerilerde birleşme var mı? Erdoğan'ın önceki günkü buluşmada yazılı me- tinden okuduğu açış konuşmasını yaparken çö- zümün "demokratik cumhuriyet prensipleri içinde" olacağını söylemesi ile bölgedeki 57 DE- HAP'lı belediye başkanının önerileri birleşiyor mu? Başbakan, cumhuriyetimizin önüne demokratik kimlik oturtmak isterken neyi amaçlamıştır? Anla- ması benim için olası değil. İP Genel Başkanı Pe- rinçek ile Bagımsız Istanbul Milletvekili Emin Şi- rin, dün "demokratik cumhuriyet" yakıştırması- nın Öcalan'a aıt olduğunu anımsattılar. Şayet öy- leyse Erdoğan'ın önüne o metni sunan danışman- lan tamıri güç bir hata yaptırmışlardır. Başbakan o sözleri, belediye başkanlan da, si- yasal ve hukuki boyutlardan neleri amaçladıklan- nı açıklayarak kafalann karışmasını önlemelidirier. DEHAP Genel Merkezi ile yeniden aynı görüş et- rafındabirieşmişgörünenZana, Dicle, Doğanve Sadak, Başbakan'ı, Kürt sorununa bakışın ez be- rini bozduğu için kutladılar. Benzer bir memnuni- yet açıklaması Irak KürtYurtsever Cephesi nden geldi. Demek kı "federal çözüm" peşindeki Iraklı Kürtler de Türkiye Başbakan'ın önceki günkü söz- leri beklentilere yanrt olarak görülüyor!. Ya sokaktaki Diyarbakırlı? Dün sabah NTV televizyonunda Başbakan'ın konuşmasını değerlendiren Diyarbakırlı sokakta- ki insanlar, böylesine geniş ve tumturaklı beklen- tileri kendi açılarından "iş ve ekmek" olarak öne çıkardılar. Diyarbakır Sanayici ve Işadamlan Der- neği Başkanı Şehmus Akbaş da bölgedeki işsiz- liğin yoğun göçlerle birlikte başka sorunian birlik- te getirdiğini söylüyor. Işsizlik oranının yüzde 55 olduğu, kız çocukların sadece yüzde 38'inin oku- la gidebildiği, sokakta çalışmak zorunda olan 15 bin çocuğun yüzde 43'ünün madde bağımlısı ol- duğu bir kent Diyarbakır! Kentte okuryazar oranı yüzde 69.57. Meslek okullan oranı yüzde 3.30. Ülke genelindeaynı oran yüzde 20.49. Ulke genelinde hekim başına 742 has- ta düşerken Diyarbakır'da bu oran 1189. Sayılan her alanda yazmak ve uçurumun derin- liğini boyutlandırmak mümkün. Sözün özeti, o sa- yılar teröre davet çıkaracak türden. Beklentiler O arada Güneydoğu'da bölgenin öteki kentle- rinde, özellikle kırsal alanlarda bu sayılar daha da kötü. Genelkurmay Başkanlığı'nın bir raporunda Köy-Kent projesinin Güneydoğu'da ivedilikleya- şama geçirilmesınin ıstendiği biliniyor. Başbakan demokratik cumhuriyet tanımını kul- lanırken, neyi amaçladığını sormuştum. Galiba o terminolojinin çözümü ülkenin doğusu ile batsı, ku- zeyi ve güneyi ile devletten aynı ölçüler içinde hiz- met bekleme hakkı olduğunun vurgulanması de- mek. Bir gün önceki buzlar eridiğine göre, bugün Di- yarbakır'da büyük bir kalabalık tarafından coşku- lu bir biçimde karşılanması sürpriz olmayacak. PKK'nin sözcüsü Mezopotamya HaberAjansı, ör- gütün bugünkü yöneticısi Karayılan'ın, Başba- kan'ın sıcak karşılanması talimatı verdiğini bildiri- yor! Bir grup DEHAP'lı, dün Diyarbakır'da politik direktrfleri Ocalan'dan almayı sürdürecekleri slo- ganlan ile yürüdü. Böyle bir ortamda Erdoğan'ın, dört kez niyet et- tiği ve tümünü de çeşitli nedenlerie ertelediği zi- yarette, Kolomb'un yumurtasını nasıl oturtacağı asıl önemli olan. Terör örgütünü hangi dozda eleş- tirip lanetleyecek? Iki taraflı, işleyen bir bıçakla gösteri yapan- lar gibi arenaya çıkacak ve konuşacak. Herhalde sadece Diyarbakır'a ve yine sadece bölgeye de- ğil, Türkiye'ye ve tüm kamuoyuna sesleneceğini unutmadan. Faks: 0 212 677 08 21 obirgit(S e-kolay.net İLAN TC BAFRA ASLİYE 1. HUKUK MAHKEMESt (AİLE MAHKEMESİ SIFATI İLE) Esas No 2003 487 Samsun Alaçam Umutlu kövü cılt no- 52 hane no- 17'de nufusa ka\ıth Cafer kızı Dondû'den olma 20.08 1980 Bafra d lu da\acı Nurşen Toklu ile aynı yer \e hanede nüfiısa ka- >ıtlı Dursun oğlu Emıne"deıi olma 28 09.1977 Orleans Fransa d lu da\alı Saldırav Toklu'nun TMK nun 166 1-2 maddesı gereğınce boşanmalanna karar venlmış olup vapı- lan tüm aramalara rağmen adresı tespıt edılemeyen davalı Saldıray Toklu'nun. boşanma ılanıının gazetede ılan edıldi- ğı tanhten ıtıbaren 22 gün içinde davalı Saldırav Toklu ta- rafından temyız edılmedığı takdirde hükmün kesınleşeceği ılanen teblığ olunur Basın 36302
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear