Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
1 2 AĞUSTOS 2005 CUMA CUMHURİYET
ekonomi@cumhuriyet.com.tr
IMB Başkanı Serdengeçti, finansal varlıklardan vergi alınmasına soğuk bakan yabancı sermayeye sert çıktı:
Şantaja boyun'ÎHTÎYATLIDAVRANIN'
Bankalara
riskuyarısı
~\ JeAez Bankası, kur ve faız
/l /l oranı hareketlerinin finansal
A. VA. sıstem üzerindeki etkilennın
asgan düzeyde tutulması için banka-
cılık sektöründen "vadeuyumsuzluğu
ve haühazırda düşük seviyelerde olan
yabancı para açık pozisyonlan konu-
sundaihtiyatiıdavranınâlanııı'' istedi.
Merkez Bankası'nın ılk kez açıkladı-
ğj "Finansal İstikrar RaponTnda şu
değerlendirmelere yer verildi:
• Finnalar, kredibilitelerindeki ar-
üşla birlikte kullandıklan fon mıkta-
nnı arttınyorlar. Bu artış firmalann
kur hareketlerine karşı duyarlılıklan-
nı da arttınyor.
• Knz dönemlerinde ertelenen ha-
nehalkı tüketım harcamalannda hızlı
bir borçlanma eğilimi gözlemlendı.
Tüketıcı kredılennin takibe dönüşüm
oranı azaldı, ancak kredı kartlannda
ise artış eğıliminı sürdürdü.
• Yabancı para kredi kullanıcılan-
nın taşıdıklan kur riskı bankacılık sek-
töriine kredi riskı olarak yansıyabılır.
• Ekonomik istikrarda sağlanan
ilerlemelerle birlikte bankalar daha az
likit kalmayı tercih ettı. ÖzellıkJe ak-
tif-pasif vade uyumsuzluğunun de-
vam etmesi "Kkidite riski'' açısından
göz önünde bulundurulması gereken
bir konu.
• Bankalann kredi portfoylennde-
ki büyümeye karşın bankacılık siste-
minin, Aralık 2003'e göre, kısa vade-
li açık pozisyonlan arttı.
• 2004 yılında bankacılık sektörün-
de gerek aktif kârlılığı, gerekse öz-
kaynak kârlılığı bir önceki yıla göre
bir miktar azaldı. Sektörün net ücret
ve komısyon gelirleri yükselirken fa-
aliyet giderleri ve karşıhk giderleri
reel olarak genledi.
• 'Finansal İstikrar Raporu'nun
ilk sayısını tanıtan Merkez Bankası
Başkanı Serdengeçti, 2006 yılı
başnıdan itibaren getirilecek vergi
konusunda özellikle yabancı finans
çevrelerinde tedirginlik olduğu
yolundaki bir soruyu
değerlendirirken "Dünyada hiçbir
mali otorite, şantaja boyun eğerek
karar vermez diye düşünüyorum.
Bizde de zaten böyle olacağını
sanmıyoruıj*" dedi.
Ani değer kaybı devalüasyon sayılmaz
Finansal istikrar raporunun
bugün açıklanmasının hıçbır
özel anlamı olmadığını
belirten Merkez Bankası
Başkanı Süreyya
Serdengeçti, can açıkla ilgilı
olarak kur rejıminin
farklıhğına dıkkat çekerek
şöyle konuştu: "En büyiik
fark. maliye poKtikasııun sıkı
olması. En biiyük
güvencelerden birisi budur.
Merkez Bankası, para
poiitikasını sıkı bir şekilde
uygulayabiHyor. O kadar ki,
bazen sıkılığından şikâyet
ediliyor." Devalüasyon
tartışmalanna da değinen
Serdengeçti, "Ben
hesapladım, son 4 yılda TL 7
kere ani değer ka> betmiş.
Bunun adı devalüasyon
değiL Bunda bir mahsur
yok" dedı.
Büyüme ile enflasyon
arasında çelişki
bulunmadığını ıfade eden
Serdengeçti, "EnflasyonJa
mücadele büyümeyi
kösteklemez. Tam tersine,
kronik enflasyon
ortamından getiyorsanız
büyümeyi destekJer. Son 3
yıldırki uygulama budur"
diye konuştu. Serdengeçti,
konut kredılenyle ılgılı
olarak ıse Türkıye'de toplam
krediler ıçınde yüzde 4.16
olan konut kredilennın
payının AB'dekı 15 ülkede
yüzde 32 olduğunun altını
çızdi.
ANKARA(Cumhuriy«tBürosu) - Merkez Ban-
kası Başkanı Süreyya Serdengeçti, "Dünyada hiç-
bir mali otorite, şantaja boyun eğerek karar ver-
mez diye düşünüyorum'' dedi.
Serdengeçti, "Finansal tstikrar Raporu"nun
ilk sayısının kamuoyuna tanıtımı amacıyla dü-
zenlediği basın toplantısında menkul sermaye
iratlanna 2006 yılı başından itibaren getirilecek
vergi konusunda özellikle yabancı finans çevre-
lerinde tedirginlik olduğu yolundaki bir soruyu
değerlendirirken, Türkiye'de uygulanan vergile-
rin mümkün olduğu kadar ahenkli, aynı sevıyede
olması ve çarpık bir yapı yaratmamasının politı-
kaların bir parçası olduğunu belirterek şöyle de-
vam ettı: "Dolayısı ile biz bu gayreti en başından
beri yoğun bir şekilde destekledik. Bugün de des-
teklemeye devam edhoruz. Dünyada hiçbir mali
otorite, şantaja boyun eğerek karar vennez diye
diişünü)orum. Bizdede zaten böyle olacağını san-
nuyorum.''
Serdengeçti, kısa vadeli faizler ve hükümetle-
rın bu konuda telkinine ilişkin soruya karşılık da
şu yanıtı verdi: "Hükümeder sadece Türİdye'de
değil, dünyanuı her yerinde, faizlerin genel düze-
yinin mevcut düzeyine göre daha aşağıda bir yer-
de ohnasuu isterlen. Gayet doğakhr, çiinkü seçi-
me gjderier arkasından ve tabii ki bunun olumlu
bir tesiri olacağını beklerler. Ama merkez banka-
lan da işte tam bu nokta yüzünden bağunsızdu-.
Bu, bütün dünya için geçeıüdir. Burada ise bana
doğrudan faizlerle ilgüı en ufak bir telkin geime-
mektedir, onu da alünı çizerek söyleyeyim."
Serdengeçtı, yaptığı sunumda da" şu noktalan
vurguladı:
\/ Sermaye hareketlerinin serbest olduğu eko-
nomilerde merkez bankalan hem dövız kurunu
hem de faiz oranlannı aynı zamanda kontrol ede-
mezler. Merkez Bankasf nın 2001 krizinden son-
ra tanımlanmış önceliği, finansal riskleri önle-
mek ve finansal istikran sağlamaktır.
*/ Bu raporla finansal sistemin tümüne ilişkin
makro bir bakış açısı verilmesi amaçlamyor. Sis-
temdeki kurumlann durumlan, başlıca risk odak-
lan saptamyor, olası bir krizle başa çıkma yeter-
liliğı ölçülüyor.
^ Raponın özellikle Finansal Istikrann Mak-
roekonomik Unsurlan başlıklı bölümü, hem fi-
nans kesiminin hem de diğer ekonomik birimle-
rin dikkatle okumalan ve ekonomik kararlannı
mevcut riskleri gözeterek almalan açısından
önemlidir.
BAKAN KOÇ: AKM YIKILACAK
Kültürve Turizm Bakanı Atilla Koç, tstanbulAtatürkKültür Mer-
kezı 'nın yıkılıp yenıden yapılacağını belırterek "Inşallah engel
olanlar olmaz " dedi. Bu işlemin en kısa sürede yapılacağını ifa-
de eden Koç, Üsküdar'daki Tekel bınasının
bir kültür ve sanat merkezı olarakyeniden
düzenleneceğını de sovledı Türkıve Seya-
hatAcentelen Bırliğı (TURSAB) Başka-
nı Başaran Ulusoy ve liyeleriyle
bir araya gelen Koç, tstanbul 'a
en az 50, 5yıldızlı otelgerektiğı-
nı de belirterek "2010 yılında
30 milyon turıst alan htanbul
düşünüyorum " dedi
ÇALIK, ALBTELECOM'U
EKİMDE DEVRALIYOR
Çalık Grubu nun telekomü-
nikasyon şirketi Çalık Tele-
kom, özelleştirme ile vüzde
76'sını satın aldığı Arnavut-
luk'un mılli telekom şırketı
Albtelecom 'un ekım ayı so-
nuna kadar devrının tamam-
lanmasını beklıyor Çalık Te-
lekom'danyapılan açıklama-
ya göre, Çalık Telekom, Alb-
telecom 'un vüzde 76hissesi-
nın ve üçüncü GSM lisansı-
nın ArnavutlukEkonomı Ba-
kanlığı 'ndan devralınması
ıçın ödenecek olan 120 mıl-
von Avro tutarındakifınans-
manpaketının tamamlanma-
sma yonelık olarak Avru-
pa 'nın önde gelen bankalan
ile detay lı ınceleme toplantı-
larına Arnavutluk'un baş-
kentı Tıran da başladı
THY ASYA PAZARINA UÇACAK
TürkHava Yolları (THY), Boeıng de 8 adet 737-800siparişı
ıçın anlaşma ımzaladı. Boeing den yapılan açıklamaya göre,
lıstefıyatı üzennden 542 milyon dolar değerindeki anlaşma
sonrasında THY'nin kullandığı ve teslim alacağı 737'lerin
sayısı 66'ya yükseldi. Filosunda halen 43 adet 737 bulunan
THY'nin yenı uçaklannın teslimatı 2008 de yapüacak.
V THYGenel Müdürü Temel Kotıl, büyüme stratejisi doğ-
_ rultusunda
Avrupa ve
Orta Asya 'da
yeni pazarlara
açümayı hedefledikleri-
ni belirtti
^AIRFEL
Herkes için son teknoloji
Üstün teknoloji
Sessiz çalışma
Estetik tasarım
Enerji tasarrufu
Yaygın satış ve servis ağı
Klima
teknolojisinden
beklediklerinizin hepsi
ve daha fazlası Airfel'de.
İyı Bir Karar lcı
İnce Düsünün '
BDDK, YapıKredi'nin
devrine izin verdi
ANKARA(AA)-BankacılıkDüzen-
'
e m e v
e Denetleme Kurulu, Yapı Kre-
(jj Bankası hisselerinin Koç Finansal
Rızmetler'e (KFS) devrine izin verdi.
Kurulun dün yapılan toplantısına 6 üye
katıhrken, karann oybirliğiyle alındı-
ğı öğrenildi. Koç Holding ve Italyan Unicredito'nun
eşit payla sahibi bulunduğu KFS ile Çukurova Hol-
ding arasında, Çukurova şirketler grubuna dahil şir-
ketler ile TMSF'nin Yapı ve Kredi Bankası'nda sa-
hip olduğu hisselerin satışına ilişkin olarak, 31 Ocak
2005 tarihli hisse devir sözleşmesi imzalanmıştı.
NOTDEFTERİ
ZEKERİYA TEMİZEL
Küpeselleşme Bitiyor,
Türkiye Bitiriliyor
Gazete haberlenne göre Bakan Unakrtan; "Sümeıtank'ı
bitirdik, yakında tarihten silıniyor" demış.
Bakan Unakıtan'ın ıkı şapkası var. Bınsi Maliye Bakanlı-
ğı, ikincisı ıse özelleştirmeden Sorumlu Bakanlık.
Bakan Unakıtan bu sözü, mutlaka, özelleştirmeden So-
rumlu Bakan srfatıyla söylemiştır. Çünkü Türkıye'nın Malı-
ye Bakanı'nın böyle bir sözü söylemesı ıçın aklını peynirek-
mekle yemesı gerekır. Maliye Bakanlığı'ndaki binkım, Sü-
merbank'ın ülke ekonomisı ıçın nasıl ışlevler gördüğünü,
bugün dünya tekstil pıyasasında Türkiye varsa bunu Sü-
merbank'a borçlu olduğunu, Türk ulusal sanayıınin bırçok
kuruluşununSümerbanksayesındeoluştuğunuBakan'ının
önüne kor.
Kaldı kı, bir malıye bakanının yansız olması, ülkesinın tüm
kuruluşlanna aynı mesafede bulunması, kuruluşlann verim-
lılik ve rekabet güçlerinı korumalan ıçın gereklı hertüriü ön-
lemı alır bir konumda olması gerekır.
Oysa özelleştirmeden sorumlu bakanlar, yaptıklan ise
haklılık ve meşruıyet kazandırma çabası ile olsa gerek, ka-
mu ya da kamu payı olan ışletmelen kötülerler. Üstelık özel-
leştırmenın mantığı ile çelişmesıne karşın bunu yaparlar.
Onlara göre özelleştirme adı altında satılmaya ya da yok
edilmeye çalışılan ışletmeler hantaldır, venmsızdir, pistir,
kısacası kötüdür.
Peki kötülenen ışletme satılır mı?
Elbette satılmaz, ama malını kötüieyenler alıcının bu söz-
lere inanmayacağını, zaten alıcılann gereklı ıncelemelen
yaparak o ışletmenın kârlı ve venmlı ışletmeler olduğunu
öğrendıklennı bilırter. Bakanlann bu sözlen, polıtıkalannı
doğrulattırmak ıstedıklen ancak gerçeklen gızledıkleri, hal-
ka yonelıktır. Çünkü halk, gereken tepkiyi ortaya koyama-
sa da, kamusal kapasitenın özelleştirme adı altında yok
edılmesını ıçıne sındıremez. Uluslararası mali kuruluşlar
dayatmış, bu kuruluşlar satılmak zorunda bırakılmıştır. Bu
durumda, yönetıme, bu ışı haklı kılmak ıçın mali kötülemek-
ten başka çare kalmamıştır.
• • •
Ulusal sanayısıne büyük katkılar sağlayan, Türkiye'nin
bugünkü rekabet gücünün oluşmasında itici güç olan bir
kuruluşunu tanhten silmekle övünen Bakan, dünyadaki de-
ğışımın farkında değil mi?
Bakan'ın bu sozlen söyledıği anda küreselleşmenın ön-
cüsü gelişmış ülkelerde önemlı gelişmeler oluyor.
Italyan Merkez Bankası tanm kesımını kredılendırmek ıçın
kurulmuş bölgesel bir banka olan "BancaAntonveneta"nın
çoğunluk hisselerinin Hollanda Bankası "ABNAMRO" ta-
rafından alınmasına ızın vermıyor. Italyan hükümetı, Fran-
sız enerji grubu "Electncite de France"\n Italyan enerjı şır-
ketı "Ed/son"dakı oy haklanna sınırlama getirerek enerji
sektöründe Fransız sermayesının güç kazanmasının önü-
ne set çekıyor.
Japon Parlamentosu, postahızmetlennın özelleştirilme-
sıni kabul etmiyor.
ABD petrol şırketı UNACOL'un bir Çin şırketıne satılma-
sını ABD Senatosu'ndakı ıtırazlar engellerken, Fransız DA-
NONE'nın Amenkan şirketi PEPSICO tarafından satın alı-
nacağı söylentıleri ile Fransa'da yer yennden oynuyor, sa-
tış durduruluyor.
Fransız Cumhurbaşkanı Chirac ulusal şırketlenn korun-
ması gerektığı konusunda açıklamayapıyor. Oysa aynı DA-
NONE, Türk piyasasına gırerek Türk TIKVEŞLryi satın ala-
bilıyor. Yoğurdun anavatanı Türkiye'de Fransız Danone'nin
piyasa hâkimiyetı kurmaya dönük çabalan ile TlKVEŞU'ye
yönelık düşüncelerinin sır olmaması gerekırken, buna yö-
nelık hiçbir hareket olmuyor. Bugün pıyasada hâlâ Tikveş-
lı markasj taşıyan ürünler varsa bunun nedenı Tıkveşlı adı
pıyasadan sılinse bıle pazanna tamamen hâkım olmanın
olanaksızlığından kaynaklanıyor olsa gerek.
• • •
Ulusal şırketlennı, rekabet gücü kazandırarakyaşatmak
yerine, serbest piyasa bağnazlığı ile yok oluşlannı ve ya-
bancıya satışlannı alkışlayan yönetıcılere sahıp tek ülke biz
kaldık.
Ama ulusal şırketlerini yabancılara sattıklan için ya da ulu-
sal sanayının omurgasını oluşturan kuruluşlan tarihten sil-
dikleri için sevınenlere Türk halkı övgüler düzmeyecek.
Küreselleşmenın geleceğinin sorgulandığı; hükümetlerin,
ulusal şırketlennı sahıplendığı süreçte, ulusal şırketlerini
yok ederek ülkesinı omurgasız bırakanlar, küreselleşme
dalgası da dindiğinde hiç de saygıyla anılmayacak.
Kapıtalist dünya, küreselleşmenin dayattığı neoliberal
politikalar belasından ulusal şirketlerinı korumaya çalışır-
ken, can çekışen küreselleşme de gelışmekte olan ülkele-
rin varlıklannın kanını emerek ömrünü biraz daha uzatma-
ya ve tutunmaya çalışıyor.
Umanz ki Türk halkı, geri dönülmez bir noktaya gelme-
den olaylan durduracak gücünün farkına vanr.
M A L İ Y E Y A Ş A M I N D A N / MUSTAFA PAMUKOĞLU pamuknvâ superonlirw.com
Semih SAYGtNEI
Dûnya Mordo Şamptyo
AIRFEL demirsogutma@mynet.com
DEMİR SOĞUTMA TEL: (0212) 635 63 23
.EMIR
Soğutma San. ve Tic.Ltd.Şti.
Geçenlerde bir firma sahibi bize
"Stok devirhızım 14, ama nakitsıkın-
tısı çekiyorum, Neden?" diye bir so-
ru sordu. Bu soruya anlamlı cevap
yermek için o firmanın mutlaka etkin-
lik süresinin hesaplanması gerektiği-
ni kendisine hatıriattık. Bu nedenle bu-
gün bu konuda kısa bilgi vermek isti-
yoruz. Bir işletmede etkinlik süresi,
malın stoka girdiği tarihten paraya
çevrildiği tarihe kadar geçen süreyı
gösterir. Bu süre, ortalama tahsil sü-
resi ile stok tutma süresinin toplamın-
dan oluşur. Bu sürenin hesaplanma-
sı, işadarnı ve mali analistler için çok
önemlidir. Hesaplama için gerekli
oranlan açıklayalım.
Alacak Devir Hızı: A.D.H., kredili
satışlartoplamının ortalama ticari ala-
caklartoplamına bölünmesi sonucun-
da bulunur. Kredili satışlartam olarak
tespit edilemiyorsa kredili satışlarye-
nne net satış toplamı da alınabilir.
- Alacak devir hızı yüksekse firma
daha düşük bir cari oran veya likidite
oranı ile çalışabilir.
- Müşterilere uygulanan katı tutum-
lar bu oranı yüksettebilir. Ama bu da
firmanın satışlarında ve dolayısıyla
kârianndaki artış hızını yavaşlatabilır.
- Eğer alacaklann tahsılinde güç-
lükler varsa ve takip zayıfsa A.D.H.
düşük çıkar. Bu oranın düşük çıkma-
sı kredili satışlarda müşterilere çok li-
beral davranıldığını veya şüpheli ala-
caklann arttığını da gösterir.
Ortalama tahsil süresi
Bu oran yıllık gün sayısının (360) ala-
cak devır hızına bölünmesi suretiyle
Etkinlik Süresi
bulunur. Aynca bu oran tıcan alacak-
lann 360 günle çarpılması ve bulunan
rakamın yıllık kredili satışlara bölün-
mesi yoluyla da bulunur.
- Bu sürenin artması, stok devir hı-
zı ve satış kân artıyorsa sorun olmaz.
Aksi halde sıkıntı var demektir.
Alacaklann yaş çizelgesi
Geçmış aylarda doğmuş, fakat he-
nüz tahsil edilmemış olan alacaklar,
dönem sonunda mevcut alacaklara
oranlanması yoluyla her ay doğmuş
alacaklann toplam içindeki yüzdesınin
bulunması işlemidir.
ömek:
Arahk Kasım Ekim Eylül Ağustos
0.40 0.30 0.15 0.08 0.07
Kredili satışlarda vade 61 günvebu
yaşlandırma 31 Ekim'deyapılıyorise;
alacaklann yüzde 70'inin vadesi he-
nüz gelmemiş, yüzde 15'ınde bir ay,
yüzde 8'inde ikı ay, yüzde 7'sınde üç
ay veya daha uzun süre tahsilat gecik-
mesi var demektir. Bu hesaplama or-
talama tahsil süresinin oransal dağılı-
mını görmeyi sağlar.
Stok devir hızı: Satışlann maliyet
toplamının ortalama stoka bölünme-
si yoluyla bulunur. Faaliyet dönemle-
rinde stok miktan dalgalanmalar gös-
teriyorsa her ay sonunda stok miktar-
lannın aritmetikortalaması alınması ile
ortalama stok hesaplanabilir. Satışla-
nn maliyeti yenne net satışlar da alı-
nabilir. S. D.H=Net Satışlar/Ortalama
Stoklar formülüyle bulunursa, bulu-
nan oranın '1+Brüt Kâr Marjı'na bö-
lünerek düzeltilmesi gerekır. Yani Re-
el Stok Devir Hızı=Bulunan Stok De-
vir hızı/ 1+Brüt Kâr Marjı formülü kul-
lanılır.
Stok devir hızı yüksekse;
- Firma daha etkilı rekabet olanağı-
na sahıptir.
- Kâr marjı düşürülerek satış hacmi
arttınlabilir.
- Stoklar yetersızdir.
- Tedank güçlükleri nedeniyle satın
alınan malın yerine yenileri konulama-
maktadır.
- Stok kalemlerine girmesi gereken
bazı kalemler diğer hesaplarda gös-
terilmiş olabilir.
- Mal alışlan ve üretim satış olanak-
lanna göre iyı planlanmış demektir.
- Mallann sürüm yeteneği vardır.
- Yıl sonu stoklan ihtiyatlı olmak adı-
na düşük tutulmuş olabilir.
Stok devir hızı yavaşsa;
- Yukanda sayılanlann tersi var de-
mektir.
- Fiyatlann yükseleceği beklentisi
ile spekülatrf amaçlı stoka yatınm ya-
pıImaktadır.
- İhtiyatlı davranılıp emniyet stoku
yüksek tutulmuş olabilir.
Stok tutma süresi
- Bu oran, tüm satışlann peşin ol-
ması halinde stoklann kaç günde pa-
raya çevrilebıldığıni,
- veya satışlann kredili olması duru-
munda stoklann ne kadar sürede ala-
cağa dönüştüğünü gösterir.
Bu oran=Ortalama stok tutanx360
gün/net satışlar, formülüyle hesaplanır.