22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
S/\YFA CUMHURİYET 27 TEMMUZ 2005 ÇARŞAMBA 8 HABERLERlN DEVAMI TURKIYE Istanbul PB 29 Sinop Edirne B 27 Adana A 35 PB 32 Samsun B 27 Kocaetı PB 31 Trabzon Y 25 Çanakkale PB 31 Giresun Y 27 Izmir B 35~ Ankara B 32 Manısa PB 36 Eskişehir B 32 Aytiın B 40 Konya B 33 Denizli B 39 Sıvas B 30 Zonguldak PB 28 Antalya A 35 Kars Mersin Dıyarbakır Şanlıurfa Mardın Siirt Hakkân Van A A A A A A B 33 41 41 41 41 34 39 Y 28 Yurdun kuzeybatı ke- sımlen ıle kuzeydoğu kesımlen parçaiı bulut- )u, Doğu Karadenız ;le Doğu Anadolu'nun ku- zeydoğusu sağanak ve gok gurultulu sağanak yağışlı, dığer yeher az bulutlu ve açık geçecek Hava sıcaklığı yurdun kuzeydoğu kesımlenn- öe bıraz azalacak, dığer yerlerde onemlı tm değı- şıklık olmayacak. DIS MERKEZLER Oslo Helsınki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn Y Y PB Y Y Y B PB 17 22 22 22 19 26 29 28 Berlın PB 24 Budapeşte PB 30 Madrıd PB 33 Vıyana B 29 Belgrad PB 31 Sofya B 30 Roma PB 30 Atina PB 34 Münih PB 26 Zürih PB 30 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahıre Y A Y B PB Y PB B 2/ 38 24 36 32 32 33 35 PB 39 Açık Parçalı bulutlu i Sıslı - w . Bj'utlu , Çok bulutlu ' Yağmurtu Kart Sulu kar ı Gök gürultulü GrUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada Yoksasözcü Çiçek'in çözümü müjdelemesin- den sonra siz, AKP'nin iktidara gelinceye dek vaat ettiklerini yerine getirmediği için işsizlik so- aınunu da aynı akıbetin beklediğini, hükümetin soruna yeni bir maske takarak halkı aldattığını mı düşünüyorsunuz? Haksızlık ediyorsunuz. Bu iktidarın (daha doğ- rusu bu iktidar önderlerinin) bir an önceyönetim- den uzaklaşmasını canı gönülden isteyen ben gibiler bile sözcünün açıklamalarına ılımlı yakla- şıyor. İşsizlik sorunu çözüm yolunda; zira Bakanlar Kurulu önceki gün -her konuda olduğu gibi- iş- sizliği dört başı mamur inceliyor ve... "istihdam ve işsizlik sorunu için Ekonomik Koordinasyon Kurulu ile bakanlann katılacağı koordinasyon ku- rulu oluşturulmasına karar veriyor". Ülkemizde çözümsüzlüğe mahkûm sorunlar, çözüm aramak ve bulmak gerekçesiyle komis- yona havale edilmiyor mu? Demek ki, (1)- Hükümet icra yetkisini kullana- rak çözümleyemeyeceğine inandığı işsizlik soru- nunu çözüm aramak üzere üstelik komisyondan da öteye bir koordinasyon kuruluna havale etme- ye karar veriyor. (2)- Koordinasyonun kurulu deyip dudak bük- meyin, alaya almayın; işsizliği Ekonomik Koordi- nasyon Kurulu ile -şimdilik adlan gizlenen bakan- lann da katılacağı- daha üst düzeyde bir kurula havale etmiş oluyor. Daha ne yapsın bu hükümet işsizliğe çare bul- mak için? Allah'tan korkun. Elinden gelen bu! • • • Neden hükümetin hakkını hükümetevermiyor- sunuz? Bakın ne diyor sözcü Çiçek. Ey münkir- ler duyun: Mart-nisan ve mayıs aylarında işsizlik oranı yüzde 10'a indi, diyoooo. Orandaki inişi azımsayamazsınız. Nedenini de yine sözcü veriyooo: Ne diyooo? Yılın ilk 3 aylık döneminde bu oran yüzde 10.9'du, öyleyse: "Iş- sizlikte belli ölçüde azalma söz konusudur" diyo! Sözcü, hükümeti fazla övmekten kaçınmak için daha açık söylemiyor. Oysa, işsizlik neden yüz- de 10'a düşüyor? 155 bin kişiye hükümet iş bul- muş da ondan. • • • Bu hükümetin sorunlarda denge kurmaktaki marifetiyle gelmiş geçmiş hükümetlerin hiçbiri yarışamaz. 155 bin kişiye iş bularak işsizlik oranını yüzde 10.9'dan 10'a düşürdüğünü savlarken hükümet; Maliye Bakanı Unakıtan, Nisan 2005'te Dünya Bankası'na gönderdiği "konunun hassas doğa- sı nedeniyle gizli tutulmasını istediği" -ama son- radan kamuoyuna duyurulan- mektupta "2009 yılı ortasına kadar21 kamu işletmesinin satılaca- ğını, 10 bin işçinin işten çıkanlacağını ve böyle- ce 2003-2009 döneminde özelleştirme kapsa- mında 29 bin işçinin işten atılmış olacağını taah- hüt" edıyor. Işçilerin işten çıkarılması planlanmış. İlk sıra- daTekel; 1.502 kişi işten çıkarıldı. Şimdi sırada 1.175 kişiyle Telekom var. Sonra 752 kişiyle TE- DAŞ, ardından 700 kişiyle Şeker fabrikaları. Bu iktidar; çözümleyemediği sorunlan çözüm- leyecek yolları araştırsın numarasına yatıp halkı uyutabilsin diye işsizliği koordinasyon kurulları- na havale ederek... almış başını (inşallahhhh) gi- diyor. SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN 1 ...Yürekten Eleştirse de, 0 Benim Dostum!••• • Baştarafı Arka Sayfada tupanna, sayfalarca yer ayınrdı; işte Şükran'/n ilk önemli şiirteri, o sayfalarda yayımlanmıştır. Ne yalan söylemeli, hiçbir yerde, hiçbir şiirimizi ya- yım ayamadığımız için, hepimiz 'Istanbul'a şiir ya da hikâye göndermek istiyorduk; bunlardan birisi, el- betîe benim; ama sorunum büyük, o zamana kadar, tek bir şiirim yayımlanmış, üstelik Suat Hanım'ın (Derviş) yönetmiş olduğu 'Yeni Edebiyat' dergisin- de. -ki bazı iddialara göre, TKP'nin yayın organıy- dı- .âni aynı imzayla, CHP diktasının, Istanbul der- gisne şiir gönderebilir miyim? Çâre, uydurma bir isirrle göndermekte!.. Sonraları 'Duvar'da yayımla- nar 'Inci Avculan' şiiri, hiç anlaşılmasın diye Nevin Yıldız ('yıldız'a dikkat) adıyla gönderilmiştir: Suat (Derviş) hem beğendiğini, hem yayımladığını, yıllar sor r a açıkladı. Veğer benim gibi, sosyalist eğilimli genç şair ve yazarlardan çoğu, aynı derginin 'genç istidatlar' sayasına yazı ve şiirlerini göndermişler; daha çok da şiirlerini! Sonraları bendeki Istanbul ciltlerini ka- nştnrken rastladığım iki isim vardır ki, beni hem şa- şırtnış, hem sevindirmiştir: Naci Kalpakçıoğlu, Asm Bezircioğlu.' Işin şaşırtıcı. her ikisinin de, şi- irle-ni göndermişolmasıydı. Naci Kalpakçıoğlu, bi- lahıre Fethi Naci adıyla ünlü olacak, aziz kardeşi- mırta kendisiydı; Asım Bezircioğlu elbette, Asım Bezirci'nin ta kendisi! Yanlış hatırlamıyorsam, gön- dediği şiirin başlığı 'sigara' idi, oysa benim gibi o datütüne düşkün değildi ki... Netice ne midir? '40 Karanlığı'nda ülkeyi avcun- datutan Oligarşi'nin (Bürokrasi + Burjuvazi) as- lınca, Necip Fazıl'la Nâzım Hikmet'in temsil ettiği, Gau Dönemi 'Anadolu Edebiyatçılığını' geriye it- rm için; bu dergilerden, yandaş sanatçılar üretme- yi anaç edinmişlerdi; hesap tutmadı, meydana biz çılcık. Son Izmir buluşmamızda, Asım'la (Bezirci- oğu) bunu da konuşmuştuk; o dergide şiirini bul- mış olmam, çok hoşuna gitti, hayli de güldü; Ne- cip Fazıl'la Nâzım Hikmet'i silip, yerine, 'rakı şi- şesnda balık oianları' koymak, tam da o iktidara ui.ıın bir davranıştı: ••...kardeş," dedi, "-...diktanın 'resmîsanatgö- rüşj' diye, onları az mı eleştirmiştik?.." I' de, hani ilk tutuklama 'serencamından' sonra, ya: yazmamaya yemin etmişti; yemini nasıl ve ne- de"bozdu? C bambaşka bir hikâyedir. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü,AB Dönem Başkanlığı ile görüşmelerin bittiğini söyledi Ek protokolde geri sayımANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Dışişleri Bakanlığı Söz- cüsü Namık Tan, AB Ek Proto- kolü'nün Başbakan Recep Tay- yip Erdoğan'ın Londra ziyareti- nin ardından imzalanmasının beklendiğini bildirdi. Tan, Türki- ye'nin protokolü imzalarken bir deklarasyon yayımlayacağını, burada "belirtilmesinde zaru- ret bulunan" unsurlara yer veri- leceğini söyledi. Namık Tan, haftalık olağan ba- sm toplantısında gazetecilerin ek protokol konusundaki sorulannı yanıtladı. Protokolün ne zaman imzalanacağına iJişkin bir soru üzerine Tan, Ingiliz Dönem Baş- kanlığı ile protokolün imzası ko- nusundaki görüşmelerin tamam- landığını söyledi. Ingiliz Dönem Başkanlığı'nın, önceki gün Briik- sel'de yapılan AB Daimi Temsil- cileri (COREPER) olağanüstü toplantısında bu konuyu ele aldı- gını belirtenTan, "Uyum proto- kolünün Sayın Başbakanımızın Londra'ya yapacakları ziyare- tin akabinde sonuçlandırilma- sını bekliyoruz" diye konuştu. •Deklarasyon hukuki gerekiilik' Tan, yapılacak olan deklaras- yonun içeriğinin Dönem Başkan- lığı ile paylaşılıp paylaşılmadığı- nın sorulinası üzerine "Bir dek- larasyon eibette yapacağız" de- di. Tan, Ingiliz Dönem Başkanlı- ğı'nın protokolü imzaladıktan sonra Türkiye'ye göndereceğini, Türkiye'nin de imzaladıktan son- ra bir deklarasyonla birlikte met- ni geri göndereceğini ve sürecin tamamlanacağını bildirdi. Bir deklarasyonunyapılmasını "hu- kuki gerekiilik" olarak değer- lendiren Tan, bu deklarasyonun yapılmasının Türkiye açısmdan yeterli olacağım, AB'nin herhan- gi bir deklarasyon yapıp yapma- ması konusunun ise kendi karan olduğunu söyledi. Tan, deklaras- yonda Türkiye'nin limanlarının ve havaalanlannın Rum kesimi- ne kullandınlmaması konusuna yer verilip verilmeyeceği yolun- daki soruya da "Biz deklaras- yonda uygun gördüğümüz, za- ruri bulduğumuz bususlara yer vereceğiz" yanıtını verdi. Deklarasyonun AB ile müza- kere edilmediğini de ifade eden Tan, protokole son anda liman ve havaalanlannın konulması ile il- gili endişe olup olmadığına iliş- kin bir soru üzerine bununla ilgi- li herhangi bir endişelerinin ol- madığını söyledi. Tan, "Zira biz bir müzakere süreci geçirdik ve bu süreçte görüşlerimizi açık- lıkla ortaya kovduk. Bu görüş- lerimiz çerçevesinde ve hukuki zeminde hareket edeceğiz. Do- layısıyia bu çerçevede bir endi- şemiz yok" dedi. Oymen: Son derece yanlış CHP Genel Başkan Yardımcı- sı Onur Öymen ise konuyla ilgi- li açıklamasında şunlan kaydet- ti: "Şu sırada böyle bir metin imzalanması son derece yanlış- tır. 'Illa ki yayımlayacaksanız, metnin içine mutlaka rezerv ko- yacaksınız' diyorduk. Şimdiye kadar AB'nin buna razı olma- dığı anlaşıüyor. Bu deklarasyon metni üzerinde de pazarüklar sürüyor. Bu metni gördükten sonra bir rutum açıkJayacağu, ama tavnmız bellidir." Alman ParlamenterVolker Rühe, CDU lideri Angela Merkel'in önerisine karşı çıktı: Imtiyazh ortakbk gerçekçi değil AYHAN ŞtMŞEK BERLtN - Almanya'nın eski Savunma Bakanı ve Federal Meclis Dış Ilişkiler Komisyonu Başkanı \blker Rühe, "Merkel'in iktidara gelmesi duru- munda Türkiye konusunda büyük bir politika değişikliği getirmesini bekle- miyorum. iktidar sorumluluğunu al- dığınızda, muhalefetteki gibi konuş- maya devam edemezsiniz" dedi. Al- man Hıristiyan Demokrat Birlik Parti- si'nin (CDU) önemli isimlerinden olan Volker Rühe, partisinin seçim progra- mında yer alan Türkiye ile "imtiyazlı ortaklık" önerisini eleştirdi. Cumhuri- yet'in sorularım yanıtlayan Rühe, imti- yazlı ortaklığın gerçekçi olmaktan uzak olduğunu vurgularken bu önerinin ola- naklı olduğuna da inanmadığını söyledi. "Türkiye zaten şu anda AB ile imti- yazlı bir ortaklığa sahip. 1996 yılın- dan bu yana Giimrük Birliği'nde" di- yen Rühe, Türkiye'nin beldentisinin tam üyelik olduğunu, bu perspektifin korun- ması gerektiğini kaydetti. Rühe, 3 Ekim'de Türkiye ile müzakerelerin baş- laması önünde ciddi bir engel görmedi- ğini belirterek "Bazı hükümetler bu- gün bundan hoşnut olmayabilirler an- cak bu kararı değiştirmek için yeni bir konsensüs sağlamak zorundaJar. bu da mümkün gözükmüyor" dedi. Rühe, Türkiye'nin müzakerelere başla- masınm en önemli yanının, Türkiye'de çağdaşlaşma ve Avrupalılaşma sürecine yapacağı katkı olduğunu vurgularken "Atatürk'ün 80 sene önce başlattığı bu sürecin güçlü bir şekilde devam etme- si için Türkiye'nin AB üyelik perspek- tifi büyük önem taşıyor" şeklinde ko- nuştu. Rühe, bu önemli noktanın Alman- ya'daki bazı sıyasetçiler tararından göz- den kaçınlmasını ise eleştirdi. CDU mil- letvekili, Avrupa kamuoylannda Türki- ye'nin AB üyeliği konusundaki olumsuz görüşlerin nedenlerinden biri olarak, Av- rupa'da yaşayan bazı Türk yurttaşlann yarattığı imajı gösterirken "Özellikle Almanya'da Türkiye, buraya yıllar önce Anadolu'nun kırsal bölgelerin- den gelen ve buradaki yaşama uyum sağlayamayan Türkler üzerinden tanı- nıyor. Ancak bu modern Türkiye'yi yansıtmıyor" dedi. Volker Rühe, AB'nin genişleme süreci önündeki bir diğer engel olarak da, "Batı Avrupa'nın Doğu Avrupa ile dayanışma duygusu- nun zavı/lamasını" gösterdi. Rühe, AB'nin Balkanlar'a yönelik genişleme- sine karşı çıkanlan da eleştirerek "Eğer siz Balkan ülkeleri asla AB'ye giremez derseniz, Avrupa'nın göbeğinde yeni bir iç savaş riski olacaktır" dedi. Erdoğan Londra'ya gitti Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, tngil- tere Başbakanı Tony Blair ile görüşme- sinde, AB müzakere çerçeve belgesi ve onay sürecine ilişkin beklentilerini ilete- ceklerini belirtti. Erdoğan, Londra'ya hareketinden önce Esenboğa Havalima- nı'nda düzenlediği basın toplantısında, ziyarerine ilişkin açıklamaiarda bulun- du. Ingiltere'nin şu anda AB Dönem Başkanı olduğunu anımsatan Erdoğan, Blair ile görüşmesinde, Türkiye-AB iliş- kileri, terorizm, Kıbns gibi konuları gö- rüşeceklerini söyledi. "CHP'nin terör konusunda kapsamü bir zirve yapılması yolundaki önerisini nasıl değerlendirdi- ğinin" sorulması üzerine Erdoğan, "Ba- kanlar Kurulu toplantısında buna yöne- lik zaten bir görüşmemiz oldu. Bir za- manlanıa konusudur. Biz, bu noktada gerek siyasi partileri, gerekse Ugili ku- rum ve kuruluşlan bir araya gefirme>i şüphesiz ki arzu ederiz" dedi. Daha son- ra Londra'ya hareket eden Erdoğan'ı devlet bakanları Abdüllatif Şener, Meh- met Aydın, Kürşat Tüzmen, Sağlık Ba- kanı Recep Akdağ ve Başbakanbk Müs- teşarı Ömer Dinçer,MP salonunun merdiveninden el sallayarak uğurladı. Istanbul Tersanesi Komutanhğı 'nda tören düzenlendi MİLGEM Projesi'nde ilk kaynak yapıldı fstanbul Haber Servisi - Milli Gemi (MİL- GEM) Projesi'nin ilk gemisi olan "TCG Hey- beliada"mn ilk kaynağı, Cumhurbaşkam Ah- met Necdet Sezer tarafindan yapıldı. Pendik'teki Istanbul Tersanesi Komutanlı- ğı'nda düzenlenen törenle, "AYDIN Sınıfı Ma- yın Avlama Gemisi Projesi" kapsamında inşa edilen "TCG AYVALK" ile "KTLIÇ-D Sını- fı Hücumbot Projesi" kapsamında yapılan "TCG İMBAT", Sezer'in eşi Semra Sezer ta- rafindan denize indirildi. "TCG TUFAN", "TCGAMASRA". "TCGALANYA", "TCG ÇAiNAKKALE" ve "TCG MELTEM" adlı hücumbot, denizaltı ve mayın avlama gemileri de Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Öz- den Örnek tarafindan gemi komutanlanna tes- lim edildı. "TCG BORA" adlı hücumbotun ilk kaynağını TBMM Başkanı Bülent Arınç, "TCG AKÇAY"ın ilk kaynağını Başbakan Re- cep Tayyip Erdoğan. "Sahil Güvenlik Botu TCS&-93"ün ilk kaynağını da Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök yaptı. Daha sonra Sezer tarafindan, Kurtarma ve Su- altı Komutanhğı ile Deniz Astsubay Meslek Yüksekokulu Komutanhğı Öğrenci Alayı'na sancaklan verildi. Sezer, "Bu kutsal emanet- leri Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkam olarak sizlere teslim edivorum" dedi. Anayasa Mahkemesi'nin iptal karan yürürlüğe girince yapılan işlemler dıırdıı Artık yabancılara mülk satışı yokANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ana- yasa Mahkemesi'nin yabancılara mülk satı- şım kolaylaştıran yasaya ilişkin verdiği ip- tal karan, dün yürürlüğe girdi. Dün sabah- tan itibaren tapu dairelerinde yabancılara mülk satışı işlemleri de durduruldu. Anayasa Mahkemesi, 14 Mart 2005 tari- hinde \erdiği karar ile çeşitli kanunlarda de- ğişiklik yapan 4916 sayılı kanunun, Tapu Kanunu'nun 35'inci maddesini değiştirerek yabancılara mülk satışını yeniden düzenle- yen 19. maddesini iptal etmişti. Mahkeme, iptal karanyla ortaya çıkacak yasal boşluğun giderilmesi için de iptal karanrun, Resmi Gazete'de yayım tarihinden 3 ay sonra yü- rürlüğe girmesini hükme bağlamıştı. Anayasa Mahkemesi'nin iptal karanrun ardından yeni bir yasal düzenleme için oluş- turulan komisyonun hazn-ladığı yeni tasan da Bakanlar Kurulu'nda imzaya açılmıştı. Ancak yeni düzenleme, Anayasa Mahkeme- si'nin verdiği 3 ayhk süre içinde gerçekleş- tirilemedi ve iptal karan, dün sabahtan iti- baren yürürlüğe girdi. Bu arada Tapu ve Kadastro Genel Müdür- lüğü, yabancılara mülk satışına ilişkin iptal karannın yürürlüğe girmesinin arduıdan böl- gelere birer genelge gönderme karan aldı. Bu genelgede yabancılara mülk satışı konu- sundaki gelişmelere dikkat çekilerek yaban- cılara artık satış yapılamayacağı hatırlatılı- yor. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, teşkilata da "Mülk edinme talebiyle size gelecek yabancılan reddetmeyin. Onların işlemlerini beklemeye alm. Bu konuda hu- kuki bofluğu giderecek şekilde bir yasal düzenleme yapılması gerekiyor. Yeni yasal düzenleme sonrasında gelen talepler de- ğerlendirilecek" talimatı verecek. 'ILÎŞKILERE KATKI YAPMAZ' Perinçek'e gözaltıya tepki ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dı- şişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan, Iş- çi Partisi (IP) Genel Başkanı Doğu Pe- rinçek'in Isviçre'de gözaltma alınması konusunda, "TürkTarih Kurumu Baş- kanı Yusuf Halaçoğlu'ndan sonra böyle bir ikinci olavin ortaya çıkmasının, Is- viçre ile siyasi ilişkilerin gelişmesine katkıda bulunmayacağını" söyledi. Na- mık Tan, haftalık basm toplantısında, Pe- rinçek'in, bir basm toplantısmdaki sözle- rinden ötürü Isviçre'nin Winterthur ken- tinde gözaltma almmasına ilişkin soruyu yanıtladı. Bu olayla ilgili gelişmeleri Tür- kiye'nin Bern Büyükelçiliği ve Zürih Başkonsolosluğu'nun başından itibaren yakından takip ettıklenne dikkat çeken Tan, "Sorgulamada Zürih Başkonsolo- sumuz da bulunmuştur. Savcı, Perin- çek'e sorular sormuş ve Perinçek'in yanıtlan kayda geçirilmiştir. Bu işleme konsolosluk yetkiJimiz de tanıklık et- miştir" dedi. Gerekli girişimlerin sürdü- ğüne işaret eden Tan, "Tutumumuz Is- viçreli savcının ne yapacağına bağlı olacaktır. Kamu davası mı açacak yok- sa takipsizlik karan mı verecektir, bunlara bakılacaktır" diye konuştu. Isviçre'ye nota hazırbğı Bu arada, Türkiye'nin, Perinçek'i gözaltı- na aldığı için Isviçre'ye nota vermeye ha- zırlandığı öğrenildi. Rahatsızlığını Isviç- re'ye ileten Dışişleri Bakanlığı'nm, tP Genel Başkanı Doğu Perinçek'i sorgula- yan savcının vereceği karan beklediği bildirildi. Savcının takipsizlik karan ver- mesi halinde bile Dışişleri Bakanlığı'mn nota vermekte kararlı olduğu kaydedildi. SES: BÎLGI VERÎLMELÎ Ankara'da kokra alarmı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sağ- lık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendi- kası (SES), son haftalarda Ankara'da ar- tış gösteren ishal vakalannın endişe veri- ci boyutlara ulaştığını belirterek "Bu va- kaların belirtileri değerlendirildiğinde kolera olduğuna dair şüpheler art- maktadır" açıklamasını yaptı. tl Sağlık Müdürlüğü ve Sağlık Bakanlığı'nm bu konuda açıklama yapmasının, sağlık hakkının korunması ve geliştirihnesi açı- sından önemli olduğunu vurgulayan SES, kamuoyuna herhangi bir bügilen- dirme yapılmamasının endişeleri arttırdı- ğmı ifade etti. Son iki haftadır özellikle Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sağlık çalışanlan da dahil olmak üzere yaklaşık 70 kişinin ishal- kusma şikâyetleri ile başvıırduğunu dile getiren SES, açıklamasmda şunlan kay- detti: "Uluslararası normlara göre ko- lera, bildirimi zorunlu hastalıklardan- dır. Kirli içme sulanndan ve yiyecek- lerden bulaşan bu hastahk erken teş- his ediJip müdahale edilmezse 2-3 gün içinde ani başlayan ishal ve kusma ile kendini göstermektedir. Kolera vaka- larında; sıvı ve elektrolit kaybı gideril- mez ise ağır metabolik bozukluk son- rası koma gelişir ve ölümle sonuçlanır. Hiçbir şey insan yaşamından ve sağlı- ğından daha önemli değildir." PROTOKOL ÎMZALANACAK Azeri uçakları Türkiye üzerinden KKTCde Ekonomi Servisi - Azerbaycanlı işadamlan iki ülke arasındaki işbirliğüıin geliştirihnesi ve yatınm olanaklannın araştınlması kap- samında ilk kez Azeri uçaklan ile doğrudan Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti'ne uçuyor. Azerbaycan Türkiye tşadamlan Birliği'nin (ATtB) girişimleri ile düzenlenen geziye Azerbaycan'daki en büyük şirket temsilcile- rinin yer aldığı yaklaşık 60 işadamı ile bir- likte Azeri sanatçılar da katıhyor. 28 Tem- muz'da başlayacak ve 31 Temmuz'a kadar sürecek gezi kapsamında ATtB-KKTC Türk Sanayi ve Ticaret Odalan arasında bi- rer işbirliği protokolü de imzalanacak.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear