23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
27 TEMMUZ 2005 ÇARŞAMBA CUMHURİYET EKONOMt ekonomi@ cumhuriyet.com.tr L200. YENI MITSUBISHI 'Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu' raporuna göre üretimden satışlarda birinci değişmedi TUPRAŞ birinciliğeabone• 37 yıldır aralıksız olarak yayımlanan Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu sıralamasında bu yıl ilk 10 içinde iki kamu ve sekiz özel kuruluş yer alıyor. Ekonomi Servisi- Istan- bııl Sanayi Odası'nuı (ISO) "Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu" sıralamasında birinciliğı yine TÜPRAŞ aldı. 37 yıldır aralıksız ola- rak yapılan ve ÎSO tara- frndan düzenlenen basın toplantısıyla açıklanan ra- pora göre TÜPRAŞ, 10 katrilyon 446 trilyon 591 milyar 775 milyon liralık üretimden satış ile birinci oldu. TÜPRAŞ'ı, 4 katrilyon 445 trilyon 190 milyar 178 milyon liralık üretim- den satışla Ford Otomotiv izlerken Toyota Otomotiv 3 katrilyon 348 trilyon 31 milyar 394 milyon lira ile 3. olarak belirlendi. Özel kuruluşlar arasında, üre- timden net satışlan 4 kat- rilyon 445 trilyon 190 milyar 178 milyon lira olarak belirlenen Ford Otomotiv, liderliğini sür- dürdü. 2004'te, ilk 10 arasında yer alan diğer özel firma- lar Ereğli Demir ve Çelik, Arçelik, Vestel, fofaş, Aygaz, Beko Elektronik ve İÇDAŞ olarak sıralan- dı. 500 şirket içinde daha önce ihracat sıralamasın- da 4. olan Toyota Otomo- tiv, 2004'ü 2 milyar 156 milyon 128 bin dolar ile ihracat şampiyonu olarak tamamladı. Elektrik Üretim AŞ,ge- çen yıl 1 katrilyon 429 trilyon 742 milyar 823 milyon lira ile kârlıhkta 4.'lükten l.'lige yükseldi. Rapora göre, tekstil, gi- yim, deri ve ayakkabı sek- töründe, 500 büyük sana- yi kuruluşu toplam ihra- catı içinde, 2002'de yüzde 20.8 olan pay, 2Ö03'te yüzde 17'ye, geçenyılda yüzde 12.9'a geriledi. Is- tihdam açısından büyük yük kaldıran söz konusu sektörlerdeki gerilemeyi dikkat çekici bulan ISO Başkam Tanü Küçük, ge- rekli önlemlerin acilen alınması gerektiğini sa- vundu. Çalışanların sayı- sma bakıldığında özel bü- yük kuruluşlann çalışan sayısında yüzde 6.1 artış gerçekleşti, ancak kamu kuruluşlanndaki yüzde 10.2'lik düşüşün etkisiy- le, toplam çalışanlann sa- yısında yüzde 2.4'lük ar- tış görüldü. Geçen yıl, ekonomıdeki yüzde 9.9'luk büyümeye karşın sadece 12 bin 238 kişilik net istihdam yaratıldı. En yüksek dönem karı EUAŞ'ın Sıra 200J 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1(1 2003 4 1 3 7 9 - 6 8 39 2 Kuaıluş Bettn* Ûretm A.Ş. TUPRAŞ Ere§!ıD.Ç gfS!\ Fort ^f^ OyakR. j [ _ Arçekk T TPA.0 ' * * — IskendecunDÇ PetroJ Oflsı (Milyon YTU 1.429 849 ı 815 ^ \ 551 \ 320 I "^J€ 306 * 301 255 219 İhracatta ipi Toyota göâüsledi 10 Habaş Sın.Tıbbı Gaz. 671,72510 Üretimden satışlarda Ford lider İSO Başkam Küçük, gerekü önlemlerin acilen ahnması gerektiğini söyledi. (AA) Ekonomi Servisi- ISO Danışmanı Erdoğan Özötün. 500 büyük sa- nayi kuruluşu içindeki 149 şirkette değişen oranlarda yabancı sermaye payı bulunduğunu, bu şirket- lerin, 500 şirketin toplam üretimden sa- tışlannuı yüzde 42.5'ini, brüt katma de- ğerin yansını, dönem kânnın yüzde 44.4'ünü, ihracann yüzde 49'unu, istüı- JCnrvni ~\7İYIC> yüzde 27.3'ünü sağjadığını açıkladı. Öte yandan, en çok üc- retli çalıştıran ilk 50 ku- ruluş arasında ilk sırayı Tekel Tütün Mamulleri Tuz ve Alkol Işleüneleri al- dı. 19 bin çalışanı olan Tekel'i, 16 bin 686 çalışanla Türkiye Şeker Fabrika- lan izledi. Türkiye Kömür Işletmeleri, 12 bin 710 çalışanla 3. suada yer aldı. Ekonomi Servisi - C/V) V; Türkiye 'nin 500 bü- J U U U yük sanayi kuruluşu- fojy Sİrketİ nun toplam satışlan. y ABD 500'ün ilk sırasuıdaki Wal-Mart Stores'un satışlannuı ancak yüzde 33.3'ünü, en büyük Türk sanayi ku- ruluşu TÜPRAŞ'ın satışlan ise bu şir- ketin satışlannın yüzde 2.7'sini oluş- turdu. 2004'te 500 büyük sanayi ku- GSMH'nin yüzde 13.5'iniyarat- etmiyor f 150 ,° ^ ' f 1 3 ? • / kuruluşu, 2004 yılı toplam Türkiye sanayi sektörü brüt katma değerinin yüzde 54.2'sini oluş- turdu. İSO 500"e, 12'siilkdefaolmak üzere 60 kadar yeni şirket girdi. 13 şirket listeye girdikleri halde isimle- rinin açıklanmasını istemedi. Sıra 2004 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 20O3 1 8 2 4 3 6 5 7 9 15 Kuruluş Ford Toyota Oyakfl. EregiıDÇ ArçelK Vesteı Tofaş Aygaz Beko Içdaş (NET Mıh/on YTL) | 4.445 3,348 3,279 2,966 2.688 2,404 2,146 1.890 t 1.8Z7 1.616 TUPRAŞ lıderlıgı korudu S.ra 2004 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 2003 1 2 11 4 6 3 5 9 7 10 Kuru.uş ıf TÜPftAŞ j Fofd | | Toyota ' " OYAK -30 EreğÜDÇ j g EUAŞ _ ^ - Vestel ' ! ^ ^ TOFAŞ - J İ g Aygaz l 4E7 Mıljon YTL) 10.44 ^/tt»- 4 445 ^ ^ 3348 Çğ, 3 279 İgtfP's 2966 \?%* 2848 iff^ 2.688 İteS 2146 ^5('- 1 890 Bolu Dağı Tüneli 'nde ışığa 6 metre kaldı înşaatına 12yıl önce başlanan Bolu Dağı Tü- neli 'nde ilk ışığın görünmesine 6 metre kal- dı. Tünelin her iki tüpünde ışık ağustos ayı sonunda görünecek. Günde her tünelde 80 santimetre kazı yapabildiklerini ifade eden Bolu Dağı Tüneli Kontrol Teşkilatı Başka- m Faik Tokgözoğlu, tünellerde her 500 met- rede 2 aracınyanyana rahatlıkla geçebile- ceği acil çıkış noktalarının bulunacağını ifade etti. tnşaat için 2005 yılında aynlan 155 trilyon liralık ödeneğin haziran ayında bittiğini söyleyen Tokgözoğlu, tünelin ta- mamlanması için acilen 100 trilyon liralık ek ödeneğe ihtiyaç bulunduğunu belirtti. BANKACILIK YASASI YKB 'nin satışında 'BPlanı' gündemde ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Koç Holding Yönetim Kurulu Başkam Mus- tafaKoç, Cumhurbaşkanı AhmetNecdet Sezer tarafından üç maddesi veto edilen Bankacılık Yasası konusunda bundan sonra izlenecek tavra ilişkin bilgi almak için dün Devlet Bakanı ve Başbakan Yar- dımcısı Abdüüatif Şener ve BDDK Baş- kam Tevfik Bilgin i ziyaret ederek bir sü- re görüştü. Veto edilen maddeler arasın- da yer alan banka sandıklannın yeni ku- rulacak sosyal güvenlik kurumuna devri ile ilgili hüküm. Yapı Kredi Bankası his- selerinin yüzde 57.42'sinin Koç Finansal Hizmetler'e satışuıı yakından ilgilendiri- yor. Şener, Koç'un ziyaretinden sonra gaze- tecilere yaptığı açıklamada, Bankacılık Yasası'nı görüşmek için Meclis'i olağa- nüstü toplantıya çağırmayı düşünmedik- lerini ve yasanuı Meclis açıldıktan sonra tekrar görüşüleceğini belirterek "Ama herhangi bir nedenle Meclis toplanırsa Bankacılık Yasası da görüşülür" dedi. Diğer bankalan da ilgilendiriyor Şener, ilgili hükmün satışı yapılacak di- ger bankalan da ilgilendirdiğini, BDDK ve TMSF'de istihdam edilecek personel- de aranacak niteliklerin de kanunun de- ğişik maddelerinde yer aldığını belirte- rek "Ben bu noktada herhangi bir anaya- saya aykmhk düşüncesinde olmadığımı belirtmek isterim" dedi. Reuters'ta yer alan bir habere göre Koç Grubu, bu aşamadan sonra satışm zaman kaybedilmeden gerçekleştirilebümesi için aynntılan henüz açıklanmayan bir "B Planı" üzerinde duruyor. Bilecik'teki yeni yatınmla şirketin cam üretimi kapasitesi 2.3 milyon tona ulaştı Şişecam'dan her ay bir açılış • Temeli atılan Bilecik Cam Harnrnaddeleri Üretim Tesisleri'nin bir bölümünün 2005 yılı sonunda, diğer bölümünün de 2006 yılı içinde faaliyete başlaması planlanıyor. MURATGÜLDEREN BtLECİK - Şişecam Toplulu- ğu, fabrikalannın endüstriyel hammadde ihtiyaçlannı karşıla- mak için Bilecik II. Organize Sa- nayi Bölgesi'nde Cam Hammad- de Üretim Tesisi'nin temelini at- tı. Toplamda 15 milyon dolara mal olacak tesisin temel atma tö- reninde konuşan Şişecam Genel Müdürü A. Doğan Ankan, 1935 'ten bu yana hammadde üre- ticisi olduklannı hatırlatarak cam üretimlerinin 2 milyon 300 bin tona yükseldiğini, bölgesel lider- lik vizyonlan doğrultusunda Rus- ya Federasyonu, Gürcıstan, Bul- garistan ve Mısır'da yatınm yap- Temel atma törenine Bilecik Vatisi Ayhan Çevik, Türkiye tş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, Şişecam Genel Müdürü A. Doğan Ankan ve Kinıyasallar Grubu Başkam Ateş Kut kaüldı. tıklanm söyiedi. Yurtiçi ve yurt- dışı yatınmlarmı aralıksız sürdür- düklerini kaydeden Ankan, "Her ay bir açıhş yapıyoruz. Bu vıl için de 482 milyon dolarhkyatuim he- defı koyduk Yann (bugün) Bulga- ristan'daki cam e\ eşyası, 1 Ağus- tos'ta Rusya'da şişe firmı ve önü- müzdeki günlerde de Yenişehir'de düzcam ve kaplama tesislerimi- zinaçıhşuuyapacagız" dedi. Dün- yada 125 ülkeye ihracat yaptıkla- rını belirten Ankan, "Bizülkemi- zin taşmı toprağmı eriterek ger- çekleştirdiğimiz 566 milyon dolar- hk ihracaünıızuı net döviz katma değerinin yüksek olmasından gu- rur duvuyoruz" dedi. Tekel'in kuleleri 100 milyon dolara TOBB 'nin ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu (YDK) raporuna göre 2004 fiyatlanyla yaklaşık 282 trilyon lira harcama yapılan Tekel'e ait Ankara'daki tkiz Kuleler için en yüksek teklifi 100 milyon dolar ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) verdi. thaleye, Yenigün tnşaat ve TOBB katıldı. Yazılı turun ardmdan birinci sözlü turda TOBB 98 milyon dolar verirken Yenigün Inşaat ihaleden çekildi. Alıcı firma, Ikiz Kuleler'in bedelini peşin veya yüzde 4O'ı peşin yüzde 7 faizle 3 yılda vadeli ödeyebilecek. TOBB adma ihaleye katılan Başkan Yardımcısı ve Ankara Sanayi Odası Başkam Zafer Çaglayan, binanın TOBB'un genel merkezi olacağmı, kulelerden birinin de muhtemelen teknopark olarak kullanılacağını ifade etti. ÎLGİ TOPLUMUNA DOĞRU/ ÖZLEM YÜZAK oziein.yuzak@cumhiiriyetcoin.tr Fransızlar, ünlü gıda devleri Dano- ne'nin Pepsico'ya satılacağı söy- lentisi yayılınca, ortalığı ayağa kaldır- dılar. Konu meclise kadar geldi. Yo- ğun tartışmalaryaşandı. Hatta Cum- hurbaşkanı Jacques Chirac'a bu konuda baskı bile yapıldı. Sonunda Pepsi bir açıklama yaparak satın al- mak için teklif vermeyeceklerini açıkladı... Amerikan petrol şirketi Unocal, hisselerini satmaya karar verdi. En yüksek teklifi ise Çin petrol şirketi CNOOC verdi. Çinli şirketin girişimi, ABD Kongresi'nde sert tartışmalara yol açtı. Gerekçe ise "ulusal güven- lik açısından tehdit oluşturabilece- ği" idi. Unocal yetkilileri Amerikan yönetimini dinledi ve 1.5 milyar do- lar daha düşük teklif veren ABD'li Chevron'un teklifini onayladı... Coca Cola, Pepsi, Nike, Micro- soft, Danone, Hyundai, Nokia... Hepsi de kendi ülkeleri için artık ikon haline gelmiş firmalar. Hiçbiri de bu ulusal değerlerini elden çıkarmak is- temez. Kiminde Fransa örneğinde olduğu gibi toplumsal baskı ile ya- İkonlar ve Ulusalcılık bancılara satışlar engellenmeye ça- lışılır. Kiminde ise ABD örneğinde ol- duğu gibi, yönetim balyoz gibi yum- ruğunu indirir. "Ulusalcılık, statükoculuk, koru- macılık, devletçilik" ve bunların kar- şıtları olan "küreselleşmecilik, deği- şimcilik, rekabetçilik ve bireycilik". Tüm dünyada yaşanan tartışmalar bunlar. Grevlerle, eylemlerle hatta kimi zaman çalışanları güvenlik güçleriy- le çatışma noktasına kadar getiren huzursuzluklarla süregelen.... Ulusalcılığın temsllclsl klm? Türkiye'de de yaşananlar farklı değil. TÜPRAŞ, ERDEMİR, Türk Telekom, Petkim, Tekel ve THY gi- bi dev kuruluşlann heba olmaması, artık ulusal ikon haline gelen, ekono- miye ciddi katkılarda bulunan de- ğerlerin yalnızca "özelleştirmede ve- rilen sözlerin tutulması", "yabancı sermaye girişinin sağlanması" ve "gelen paranın borç ödemede kul- lanılması" gibi gerekçelerie satılma- sına karşı çıkmak için belli çevreler- ce verilen bir mücadele söz konusu. ötekilerin "ulusalcılıksaplantısı" di- ye tanımladığı bir mücadele. llginç paradoksları bünyesinde banndın- yor. Seydişehir örneğini anımsayalım. Çalışanı, esnafı ve tüm bölge halkıy- la herkesin Seydişehir Alüminyum tesislerinin satılmaması için kenet- lendiğive teklif veren firmalanntem- silcilerinin fabrikayasokulmadığı za- man güvenlik güçleri hatta jandaıma bile devreye girmişti. Hükümet yet- kilileri sendikayı ve işçileri kınayan sert açıklamalar yapmıştı. Buna gö- re, hükümet ve güvenlik güçleri "kü- reselleşmenin, bireyciliğin" temsil- cileri iken, Seydişehir'in satılmama- sı için direnen, verilen tekliflerin te- sısin değerinden çok daha ucuz ol- duğunu savunan ve daha önceki ör- neklerde olduğu gibi fabrikanın ka- pısına kilit vurulacağından korkan bölge halkı ve çalışan ise "ulusalcı- lığı, devletçiliği" temsil ediyordu. Tıpkı Bolivya'da, özelleştirildikten sonra halkın belini büken doğalga- zın yeniden kamulaştırılması iste- miyle geçen aylarda yeniden alevle- nen kitle gösterileıinde polisin halk- laçatışması gibi... Iş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince önceki gün Milliyet gazete- sinde yayımlanan bir demecinde, özelleştirilmesi gündemde olan Zira- at Bankası'nın yerli sermayede kal- masının önemine dikkat çekti. "Kriz- lerde milli bankacılık şart oluyor" di- yen özince, politika geliştirebilmek için ele gelir büyüklükte ulusal ban- kaların olması gerektiğini söyiedi. Yabancı sermaye tartışmasını başla- tan Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından azarlanmış olmasına kar- şın polemikler sürüyor. Çünkü sür- mesi gerekiyor. Ve bu konu Türkiye için olduğu kadar Fransa, ABD ve bütün ülkeler için de önemli... EKONOMİ POLİTtK ERİNÇ YELDAN Çin'de Halkın Parası' DeğerleniPken AB ve ABD Geçen haftaki yazımda AB'nin ekonomik anayasa- sı sayılan Istikrar ve Büyüme Sözleşmesi'nin ana mad- delerinin Ekonomik Komisyon'un Mart 2005'teki top- tantısında yeniden revize edilmiş olduğunu ve Maast- richt kriterteri diye anılan bütçe açığı ve borçlanma he- deflerinin aşındırılmış olduğunu vurgulamış idim. AB ülkelerinde, özellikle Fransa, Almanya ve Yunanis- tan'da, Maastricht sınırları dışına taşan bütçe açıkla- nnın kontrol altına alınmasının son derece güçleştiği gerçeğinden hareketle Ekonomik Komisyon, üye ül- kelerin "maliye harcama" kalemlerini yeniden tanım- lamaktadır. Artık bundan böyle üye ülkelerin "Avrupa Biriiği'ni güçlendirmek ve Avrupa'da rekabeti arttır- mak üzere yaptıklan (sağlık, eğitim, sosyal altyapı gi- bi) harcamalan, bütçe açığında Maastricht kritehen- ninin yüzde 3 üst sınınna ait harcamalar içinde de- ğehendirilmeyecektir. Dolayısıyla Avrupa Para Bihi- ği'nde artık bütçe açığına ilişkin sınıriamalar anlamı- nı yitirmiştir. AB ekonomisi üzerine çalışan iktisatçılar, Istikrar ve Büyüme Sözleşmesi'ndeki temel sorunun, "para po- litikalannın"Avrupa Merkez Bankası'nın doğrudan so- rumluluğu ve merkezi otorıtesi altında uygulanırken "maliyepolitikalannın" tek tek üye ülkelerin kendi ba- ğımsız maliye otoriteleri tarafından sürdürülmesinden kaynaklandığını vurgulamaktadır. Burada diğer önem- li bir yapısal sorun ise finansal sistemin işleyiş biçimin- de yatmaktadır. Teorik olarak temel göstergelerde (yay- gın moda piyasa deyimiyle "fundamentallerde") ya- şanmakta olan herhangi bir bozukluğun finans piya- salannca yüksekfaizleriedisiplineedilmesibeklenme- lidir. Dolayısıyla, normal şartlarda mali bütçesinde açık veren bir ekonomide faiz oranlannın yükselmesi ve döviz kurunun aşınması gerekir. Oysa, AB ekonomile- rinin yakın geçmişi Avrupa finans piyasalarının bu iş- levi yerine getiremediğini göstermektedir. örneğin, 10 yıl vadeli devlet borç senetlerinin 2004'teki yıllık faiz- leri Fransa'da yüzde 3.72; Almanya'da yüzde 3.71, Italya'da yüzde 3.88, Ispanya'da ise yüzde 3.76 idi. Oy- sa, Ispanya'da bütçe açığı yüzde 1.1 iken diğer ülke- lerde yüzde 3'ün çok üzerine çıkmış bulunmaktaydı. Dolayısıyla finansal sistemin, teorik düzeyde kendisin- den beklenen dengeyi ve disiplin işlevlerini gerçek ha- yatın pratiği içinde gösteremediği görülmektedir. Fi- nans dünyasının spekülatif güdülerte ve anlık coşku- larla harekete geçen karar mekanizmaları, reel ekono- mik dengelerde istikrar unsuru sağlamaktan uzaktır. • • • Çin Merkez Bankası'nın geçen hafta sonunda ulu- sal para birimi "Halkın Parası" Renminbi'yi sekiz yıl- dır dolara bağlı olduğu sabit pariteden çıkartarak do- lar karşısında yüzde 2.1 oranında değerlendirmesi (re- valüe etmesi) böyle bir ortamda gerçekleştirildi. Çin yönetimi, Renminbi'yi 6-7 uluslararası paradan oluş- turulacak bir sepete yeniden bağlayarak sürünen bir esnek kur rejimine geçtiğini duyurdu. Böylece Ren- minbi her gün yüzde 0.3'ü aşmayacak çok dar bir aralık içinde "dalgalanmaya" bırakılmakta ve söz ko- nusu sınır da merkez bankasının bir gün önceki orta- lama kur düzeyini referans almaktadır. Çin yetkilileri- nin ifadelerine göre, halkın parası-Renminbi'nin tam olarak serbest dalgalanmaya bırakılması ise en az beş sene daha söz konusu değildir. Buna ek olarak Çin yönetimi, ulusal para ve finans piyasalannı uluslara- rası para spekülasyonunun yıkıcı saldınlanna karşı ko- rumaya devam edeceğini ve sermaye kontrollerini sürdüreceğini açıklamaktadır. öte yandan ABD ekonomisinde tasarruf yatınm dengesindeki bozukluk bütün şiddetiyle süregelmek- tedir. Amerikan ekonomisinde milli gelire oran olarak neredeyse sıfır düzeyinde sürdürülen tasarruf eğilimi ve kamu sektörünün yüksek bütçe açıklarından kay- naklanan dış açıklar, ancak ABD Dolan'nın uluslara- rası para piyasalannda hükümran para birimi olarak talep edilmesi sayesinde fınanse edilebilmektedir. Çin, Japonya, Kore gibi Uzak Asya ülkeleri bir yandan ken- di ulusal para birimlerini dolar karşısında daha fazla revalüe edilmesinin önüne geçmek, diğer yandan da Amerikan ekonomisinden kaynaklanması olası bir fi- nansal şokun yıkıcı etkilerine karşı kendilerini korumak maksadıyla son derece yüksek boyutlarda dolar re- zervi biriktirmeye devam etmektedir. • • • Çin yönetimi, elindeki 600 milyon doları aşkın do- lar rezervine rağmen uluslararası finansal sistemin iş- leyiş biçimlerine güvenmemekte ve ulusal para ve fi- nans piyasasını sermaye hareketlerinin spekülas- yonuna karşı ısrarla koruma altında tutmaktadır. Cünde 20 bin parça üretim yapılacak Çerkeş dünyoyı DENtZPELEK ÇANKIRI - Hey Tekstil, ihracata yönelik dör- düncü konfeksiyon fabrikasını Çankın'nın Çerkeş ilçesinde açtı. Türkiye'de örme konfek- siyon ihracatında 25 milyon adetle birinci sıra- da yer alan şirket, bu fabrikada Reebok, Esprit, Benetton, Zara ve Tommy Hilfiger gibi devlere günde 20 bin parça giyim eşyası üretecek. Yaklaşık 5 milyon dolara mal olan fabrikada Eylül 2005'e kadar baskı ve nakış ünitelerinin de eklenmesiyle toplam yatınm 15 milyon dolan bulacak. Üretim tesi- sinin açüışında konuşan Hey Teks- til Genel Müdürü ve Yönetim Ku- rulu Üyesi Aynur Bektaş, "Ev ka- dınlannuı evlerinde ürettigi nakış,Aynur Bektaş. dantel gibi d emeklerini sanayide değeriendire- rek yörede ek istihdam ve gelir yaratryoruz. Bu konuda püot bölge olarak Van ve Çerkeş'i seç- tik" dedi. Aynı zamanda Türkiye Giyim Sana- yicileri Derneği'nin başkanlığını yapan Bektaş, projenin gelişmesi için esnaf muafiyeti yasası- mn değiştirilmesini talep etti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear