25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 25 TEMMUZ 2005 PAZARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER ARADABİR DAVER DARENDE Em. EHP I'omat DHI DeğiLaikCumhuriyet Hden GMiyor Şimdi aramızda olmayan değerli bilge Vedat Günyol bir denemesinde şöyle yazmıştı: "Ulusun irfanını köıietmek, yobazlar kadar zor- balann da biricik amacıdır. Bu yüzden değil mi ki, tarih boyunca zorbayla yobazı, ulusu sömürme ve 'irfanını körfetme' yolunda el ele vermiş görüyo- ruz". Vedat Günyol bu denemesinde yobazlann ve zorbalann Türk ulusuna yüzyıllardır yaptığı, fırsat buldukça hâlâ da yapmak istediği kötüiüğü anlat- mak istemiştir. Günürnüzde yobazlar boş durmuyorlar, zorba- larla birlikte basın ve sermayeyi de arkalarına ala- rak amaçlarına doğru hızla ilerliyorlar. 74 yıl önce Kubilay'ı şehit eden Derviş Mehmet'lerin ülke- mizin önemli birkesimini ele geçirdikleri biliniyor. Devrim güçleri Derviş Mehmet'e gerekli dersi ver- diler. Ancak günümüzde hesaplaşma sona erme- di. "Ulusunirfanını körieten"yobazlarlazorbalar, karşıdevrimi gerçekleştirmek için çaba harcıyor- lar. Devletin televizyonu TRT bu yıl ilk kez devrim şehidi Kubilay'ın anma törenini, tarihi olayı anlat- madan haberşeklinde geçiştirerek görevini yap- tıl Dini siyasete alet edenler "çağdaşlaşma görûn- tüsü" altında AB'ye girmek için her türlü ödünü vermekte, iç ve dış güçlerden destek almaktadır- lar. Amaçları AB'nin istekleri doğrultusunda Ata- türkçü düşünceyi tümüyle ortadan kaldırmaktır. Onlar için Atatürkçü düşünce, yani Kemalizm en büyük tehlikedir. Türkiye bugün Islam cumhuriyeti hasreti çeken, iç ve dış güçlerce desteklenen çok tehlikeli bir du- rumla karşı karşıyadır. Başkent Ankara'nın göbe- ğinde çocuklara kaçak dinci kurs düzenleyenler, genç beyinleri ele geçirmek için birbirleriyle yanş halindedirler. Bu örneklerin yüzlercesi gazetelerde yer almakta, eğitim karanlığa doğru itilmektedir. Amerikan ve Batı emperyalizminin kimi düşünür- leri Türkiye'ye "llımlı lslam"\ önermekte, Saidi Nur- si'nin öğrencileri olan Nurculann "bilim, modern bilgi ve ciddi eğitimin" Islamda olduğu görüşünü savunmaktadırlar. Onlara göre "Türk aydınlannın Nakşibendiler konusundaki kaygılan" anlamsızdır. Kemalizmin ve ulus-devlet kavramının modası geç- miş bir düşünce olduğunu savunan düşünürlerin bu görüşleri ne yazık ki içimizdeki "Mütareke kalıntılan" tarafından da paylaşılmaktadır. Batılı "ulusal kimliği- ne"sımsıkı sanlırken bizdeki "Mütareke kalıntılan'nın medyayı ve sermayeyi arkalanna alarak propagan- dalannı yoğunlaştırdıklan ibretle izlenmektedir. Yobazlar, zorbalar ve çıkarcılann elinde hızla uçu- ruma sürüklenen ülkemizde gerçek yurtseverlere bü- yük görevler düşüyor. Vedat Günyol'un dediği gibi "Ül- kemiz, içindeki kötülükleri, açgözlülükleri, utanç ve- rici çıkarian, sömürme eğilimlen"ri\ yendikten sonra düzlüğe çıkacaktır. Tersi durumdadin değil laik Cum- huriyet elden gidecektir. Lozan ve Amerika... Lozan Antlaşması'nı ve kapitülasyonlann kaldınlmasını onaylamayan, Mustafa Kemal öncülüğünde yapılan "tam bağımsız" Türkiye Cumhuriyeti'ni kabullenemeyen ABD, sonunda Türkiye 'yi içeriden fethetti. Vedİİ BtLGET Emekli Amiml ** ncelikle şunu belirteyim ki Ameri- ğ^^k ka bağımsızlığını savaşarak değil, Ingiliz kraliçesine verdiği "rüşvet karşılığında almıştır. Mustafa Kemal" m, her yönden işgal altın- da olan üLkemizde "bütün kaleleri zapt edil- miş, biitün tersanelerine girflmiş, bütün ordu- lan dağıülmış" koşullarda gösterdiği hedef, "Ulusun bağtmsızhğını yine ulusun azinı ve karan kurtaracaknr" kadar açık ve somut ol- muştur. Mustafa Kemal ulusalcıdır. teslimiyet ve mandacıhğı yadsır. Antiemperyalist rurumu- nu açıkça belirler, düzenli ordusunu kurar. Ba- ğımsızlığını bayrak edinen Anadolu halkı ile bütün cephelerde Kurtuluş Savaşı verir, utku- ya (zafere) ulaşır. Yurdumuzun bağımsızlığı- nı rüşvet karşılığında alanlar gıbi değil, yur- dumuzu savunanlar olarak Batı emperyalist- lerine karşı savaştık ve tam bağımsızlığımızı kazandık. Bağımsızlık bir bilinç işidir, rüşvet işi de- ğildir. Ve en önemlisi bağımsızlık belleğı, ba- ğımsızlık tarihinin belleğidir. 9 Eylül 1922 'de Yunan ordusunu Izmir'de denize döken TBMM ordulan, Bursa ve tzmit üzerinden Istanbul'a doğru yurüyüşlerine devam ederken Ingiliz, Fransız ve Italyanlar, Mareşal Gazi Mustafa Kemal'e Mudanya'da bir ateşkes görüşmesi önerirler. 11 Ekim 1922'deMudanya Ateşkes Anlaşması imzalanır. Lozan'da bir banş antlaşması için karar alı- nır. Amerikalı politıkacıya göre uygar ulusla- ra onursuzluic getiren antlaşma "Lozan Ant- laşması"'dır Lozan'da Türkiye'nin konferans masasında oturtulması Amerika'nın yüce ül- külerinden uzaklaştınlmasıdır. Kemalist Tür- kiye'nin suçu, Batı emperyalistlerine rüşvet ve- rerek değil, ulusal kurtuluş savaşını başanyla vererek tam bağımsızlığını almasıdır.Batılı emperyalistlerle eşanlamda olan Se\T, sürek- li zorlamalanna karşm antiemperyalist Türki- ye tarafindan Lozan'da yırtılıp aalmıştır. Ka- pitülasyonlar, tüm ayncalıklar ve ayncabk ka- pitülasyonlan kaldırılmıştır. Amerika, Türkiye'nin ulusal kurtuluş sava- şına ve utkusuna kesin bir karşıtlık sergiledi. Çünkü -özellikle Birinci Dünya Savaşı'ndan hemen sonra- uygulanan Amerikan stratejisi, bir yandan yoksul uluslann geniş kesünlerini toplumsal mülklerden kopartırken öte yan- dan yaşam alanlannı emperyalist ilişkilere bağlı duruma getiriyordu. Mustafa Kemal'in önderliğindeki Türkiye Cumhuriyeti, yalnız- ca ulusal kurtuluş savaşını başarmakla kal- mamış, "tam bagmısEhk" ilkesi çerçevesin- de bu "tabikilınma'* stratejisini delmişti. Ezi- len öbür halk ve uluslara "kötü bir örnek" oluşturmuştu. Washington bu durumu hiçbir zaman içine sindiremedi. Mustafa Kemal'i ve Türkiye Cumhuriyeti"ni baltalamak için elin- den geleni yaptı. Amerika bir başka yandan da HHer'in Versay'a karşı çuaşının ve îtarya'nın Habeşistan'a girişinin büyük bir savaşın ük işa- retleri olduğunu ve bölgedekı etkinliğin bu savaş sonunda belirleneceğinin de aynmın- daydı. Yine de ulusal kurtuluş savaşı ve tam bağımsızlık temeline dayanan Türkiye dene- yinın bölgesel ülkeler tarafindan izlenen top- lumsal ve ekonomik bir model olmasına şid- detle karşı çıkmayı sürdürdü. Amerika, Tür- kiye Cumhuriyeti'nden asıl rövanşını tkinci Dünya Savaşı sonrasında aldı. Önce Dışişle- n Bakanı Rusk. "Dünya çok küçülmüştür. Toprakfle,su ile, atmosfer ile, bunlan kapsa- yan uzayile, yani dünyanın tümüyle UgUenme- Hyiz* dedi. Ardından Thornburg, Türkiye, Avrupa'nın stratejik doğu kalesi ve Ortado- ğu'nun kuzey kalesi olmaktan daha önemli olarak Amerikan çıkarianmn büyük önem kazandığı bir yerde bulunmaktadır " görüşü- nü raporladı. Ve açık açık ekledi ki "Türkiye, Arapdünyasıtarafindan yakından izlenensos- yal ve ekonomik bir alandır. Bizün etki alanı- rruzdaki ülkeler bunu örnek alacak oluriarsa dünyaya egemen olma istencimiz boşa çıka- cakur". Bu noktadan sonra ABD, "örnek Türki- ye"nin konumunu değiştirmeyi hedefledi. Ve bu işe doğrudan Türkiye Cumhuriyeti Devle- ti'ni aracı kıldı. Saturday Re\iew dergisi, bu girişimi "Bir MüslümanmMekke'yeyönehne- si gibi, bir insanın Washington'a bakmasmı sağbyacakidealibulnıak'' olarak tanımladı. Ilk adnn 1943 Şubat'ında ahldı. Yapılan bir an- laşmaya göre "Türkiye CumhuriyetiHüküme- ti sağLaryabflmekle vazifeli bulunduğu ve mü- saade edebileceği maddeleri, hizmetieri, ko- layhklan veya bilgileri ABD'ye temin edecek- tir" denildi. Ardından Truman Doktrini ola- rak bilinen ve Amerika'nın Ortadoğu ve bu- radaki Türkiye politikasının ana çizgilerini saptayan belge ortaya konuldu. Ve bununla 75- 80 sayılı "TüridyeveYunanistan'a yardnnya- saa" yürürlüğe girdi ve yasarun girişine "öz- gürlük ve bağımsız varnğunızın sürdürübne- sine yardun edümesi için" ABD'ye başvoırdu- ğumuz tümcesi yerleştirildi. Bu sözcükler, ABD'nin kurtuluş savaşı vererek "tam ba- ğunaz" cumhuriyetini kuran, kendi olanakla- nyla onu 25 yılda -ve büyük savaş koşullann- da- yücelten Türkiye'den aldıgı bir rövanştı. Mustafa Kemal'in kurduğu Cumhuriyet, "var- bğmısürdünnek" için Amerika 'dan yardım di- leniyordu! Kısacası, "Türkiye HükümetL bu yardımın amacı. kavnağı, mahheti. genişöği miktarı ve tşle>işi hakkında tam ve devamlı yayın yapacaknr" denilerek Ankara, Ameri- ka propagandasma aracı yapıldı. Tüm bunla- ra karşı çıkan yurtseverlere de "Amerika'dan kopup Sovyeder'in kucağma düşmemizi iste- yen komünist" damgası vuruldu. Sonuç Lozan Antlaşması'nı ve kapitülasyonlann kaldırdmasmı onaylamayan, Mustafa Kemal öncülüğünde yapılan "tam bağımsız'' Türki- ye Cumhuriyeti'ni kabullenemeyen ABD, so- nunda Türkiye'yi içeriden fethetti. Bugüne değin uzanan süreçte ilişkilerde neler yaşan- dığuıı hep biliyoruz. Dahası, bu süreç içinde Türkiye-Avrupa ilişkilerini ve yakınlaşması- nı da hep baltalamayı sürdürdü. Türkiye'yi, salt kendi etkinlik alanının bir iç kalesi olarak gör- dü. Lozan'ın ve Türkiye Cumhuriyeti 'nin ku- ruluşunun 82. yıldönümünde ben bunlan dü- şünüyorum. Lozan'ın ve Türkiye Cumhuriye- ti'nin kuruluşunu kabullenmeyen ve "Türk- ler cahiL fanatik ve nefret dolu insanlannr" dı- yerek "Türklerin Avrupa'da ve uygar uhıslar çevresindeyeriyoktur'' kanısıru öne çıkarmış Amerika'yı, onun bendelerini, oyunlannı, oyuncaklannı düşman ve hain sayıyorum. Ulusun Birliği, Geleceğin Dirliği... Özdemir ŞARMAJV Emekli Öğretmen ADD Üyesi KAKTAL 2. AİLE MAHKEMESt'NDEN EşasNo: 2004'1091 Davacı tbrahinı Üney vekilı tarafından davalı Antje (Bendel) Üney aleyhıne açılan boşanma davasının ah- nan ara karan gereğınce, Mahkememızce davalı Antje (Bendel) Üney'e adresi belırlenemediğinden tebligat yapılamamış olmakla du- ruşma gününün gazete ile ilanen tebliğine karar verilmiş olup, Davalı Antje (Bendel) Üney'in duruşma günü olan 18.10.2005 günü saat 10.30'da mahkememizde hazır bulunması veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi, duruşmaya gelmedığı ya da kendisini bir vekille de tem- sil ettirmediği takdırde yargılamaya yokluğunda devam edıleceği ve karar verileceği hususu davetiye yerine ge- çerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 20.07.2005 Ba- sın: 35388 ncelikle, çağcıl düşünce ürünü ve ulusal içerikli birizlencehazırlanmah! Sonra bunlan özümseyen, Ata- törkilke ve devrimlerini benim- seyen öğretmenler yetiştirilme- li! Ülkenin geleceği ancak böy- le güvence altına almır. Mesle- ğin kutsallığı bunlarla korunup yüceltilir. Uluslann özgürlüğü bunlarla sağlanıp pekiştirilir... Eğitim ve öğretimin, insan ya- şamında ve uluslann bağımsız- lıgındaki önemi asla tartışıla- maz. Bu ancak, çağcıl donanım- larla yetiştirihniş nitelikli öğ- retmenler sayesinde olur. Öğretmen; sevgi ve saygının aşılayıcısıdır. Yüceliklenn ve seçkmliklerin temsilcisidir. Bil- gi birikimli yol göstericidir. Her tür koşulda; giyiminden konuş- masuıa, oturuşundan yüriiyüşü- ne vanncaya dek, her davranışı kendisine yakıştu-masını bilen- dir. Örnek alınandır. Özveri ve hoşgörü temsilcisidir. Sabırkü- püdür. Her koşulda bu inanç ve özelliklerini yitirmeyendir. "Ye- ni nesil öğreönenlerin eseri"yse, yukanda tanımı yapılan öğret- menler de, devlet adamlığı özel- liklerini taşıyan yöneticilerin eseridir. Bugün ülkemizde pek çok ko- nuda, davranış çirkinlikleri ve aşınmalar vasamyor. Seygi ve saygı yoksunluğundan söz edi- liyor. Değer duygulannın ve in- sanı yücelten kutsallıklann de- jenere obnasmdan şikâyet edi- liyor. Devlet ve millet malını sahiplenmeme, uluslara özgü kültürel ve halkı yüceltici gele- nek ve görenekleri benimseme- me.. gibi yakınmalar seslendi- riliyor. Işte bütün bu olumsuzlukla- nn temelüıde, eğitimsizlik yat- maktadu'. Bu olumsuz ortam; birinci derecede, çağdışı veri- lerle yanb olarak yetiştirÛen öğ- rermenlerin eseridir. îkinci de- recede ise çiıidn ve bencil siya- setçilerin eseridir. Niteliksizli- ğin ürünüdür. Bunlardan kurtulmanm yolu; nitelikli öğretmen yetiştirme is- tasyonundan geçer. Ülkenin bu- gün buna büyük gereksinmesi var. Eğitimin milliliği, ulusun birliği ve geleceğin dirliği, an- cak böyle sağlanır. Ama ne yazık ki, bunu gerçek- leştirecek zihniyetüı temsilcile- ri, yönetimlerden çok uzakta. Işüı en acı ve üzücü yanı da iş- te burası. Bu gerçeği; 'sol'un çok iyi kavrayıp ona göre yön ve yöntem belirlemesi gerekir. Bu bir yüzyıllık ve tarihsel so- rumluluktur. The Povver of Dreams Şimdi Jazz zamanı! ** Mr c«mo« y» « moütfdBtft»a Yenî Honda Jazz, eşsiz avantaj'ianyfa şimdi çok daha çekici! Park kolaylığı sağlayan kompakt form, şaşırtıcı iç mekan genişliği, direksiyondan kumandalı otomatik vites ve 1.4 It'lik tutumlu motoruyla Yeni Honda Jazz, size özel avantajlarla Honda bayilerinde sizi bekliyor. Honda otomo&llennın moael tekriK özell« ve renkıerınde değışıklık yapma hakkır saklı tuta- 01 01 2000 taphınden ıtbaren satılan tüm Honda modellerı 3 yıl/100 000 I m garamısıne sahjptır Teslım tan^ı^^dek tavsıye edtfen perakende satış fıvatı geçedıdır Araç üzenrdek^t^^ ^erg ler «e vergı mevzuatında oluşan tı^m de§tşık]«k er araç teslımabnaa muşterı taraiıncan karş lanacaktır HONDA TÜRKİYE A.Ş. CUMHURİYET'TEN OKURLARA İBRAHtM YILDIZ Teröp Her Yerde... Uluslararası terör 21. yüzyıla damgasını vurdu. Amerika, Avrupa, Asya ve Ortadoğu'ya dek uza- nan yeryüzünde güvensizlik hâkim olmaya başla- dı. New York, Istanbul, Madrid, Londra ve Şarm el Şeyh, terörün çirkin yüzüyle bir kez daha karşı kar- şıya kaldı. Dünya liderleri teröre karşı ortak bir çözüm ara- yışında... Bu çözümü bulmak ve yaşamımızı tehdit eden terör belasını kınamak dışında ne yapılmalı? Bir devletin başka bir devletin topraklanndaki şiddetinin acısını çok uzak noktadayaşayan insan- lann intikam duygusuyla tanışmalan ne anlama ge- liyor? Ne yazık ki terör, uluslararası boyutuyla artık yüz- yılın sorunu olmuştur. Her ülke kendi terörü ve teröristi ile baş etmeyi planlarken El Kaide denilen ve artık her yerde bü- yüyen insanlığın baş belası, ortak sorun olmuştur. Gelir dengelerinin bozulduğu, yoksulluğun ve aç- lığın girdabındaki insanların, umudu başka yeder- de aradığı bir süreçte gelecek nasıl şekillenecek? • • • Dünyanın heryanında El Kaide'nin yarattığı kor- ku büyümektedir. Bu terör örgütünün arkasında hangi sosyal, siyasal ve dini güçler bulunmakta- dır? Usame bin Ladin neyi amaçlamaktadır? Şeriatı dünyaya egemen kılmak için bombalar pat- latan El Kaide'nin yapılanması nasıl oluşmuştur? Artık, yaşamımızın ayrılmaz parçası haline gelen bu örgütü, arkadaşımız Mehmet Faraç mercek al- tına aldı. Faraç'ın cumartesi günü yayımlamaya başladığımız yazı dizisi, yukanda saydığımız neden- lerden dolayı da aynca önem taşıyor. • • • Londra'nın ilk intihar bombacısı olduklan öne sürülen 3 gencin doğup büyüdüğü yer Leeds. Hem polisin, hem medyanın hem de ırkçılann ku- şatması altında bir yerleşim bölgesi. Tekstil kenti Leeds, en çok yabancı banndıran ve ırkçılann da en güçlü olduğu bölge olarak dikkat çekiyor. Arkadaşımız M. Kemal Erdemol Leeds'egitti ve izlenimlerini aktardı. Bugün başladığımız yazı dizi- si, Ingiltere'nin bilinmeyenlerine de ışık tutacak. • • • Lozan Antlaşması'nın 82. yılında okurlanmıza verdiğimiz ek, bu antlaşmanın baş miman Ismet Inönü'nün yazısıyla da anlam kazandı. İyi bir kay- nak olacağına inandığımız Lozan ekimiz, Cumhu- riyet'in okurlanna verdiği bir hizmet dışında, bir gö- revdi. • • • Geçen haftaya baktığımızda, Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral llker Başbuğ'un terör konusun- da basına yaptığı açıklamaları en geniş şekliyle Cumhuriyet sayfalarına aldı. Başbuğ'un açıklama- lannı hükümet sözcüleri şaşkınlıkla karşıladı. Mo- golistan'aa buiunan Başbakan Recep Tayyip Er- doğan, terörfe ilgili yeni bir birim kurulabileceğini söylerken yardımcısı Mehmet Ali Şahin buna ge- rek olmadığını savundu. Çelişkili açıklamalar, ga- zetemizde aynntılarıyla işlendi. • • • Yargrtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, ken- disine verilen Dürüstlük ve Yolsuzlukla Mücadele ödülü'nü alırken yaptığı konuşmada siyasileri eleş- tirdi. "Siyasal Islam isteyen köktendincilerin et- ki alanlannı genişlettiğini" vurgulayan Ok, yar- gının siyasi etki altında kalmasına neden olacak ya- sal düzenlemelere dikkat çekti. Cumhuriyet, Ok'un değeriendirmelerini manşetten okurlanna duyurdu. İyi haftalar... BUYpKÇEKMECE 1. İCRA DAİRESİ'NDEN T4ŞEVMAZLARIN AÇIK ARTIRMA İLANI Dosya No: 2005 772 Satılmasına karar venlen taşınmazlann cinsı. nitelı- ği, kıymeti, adedı. önemli özellıkleri Tapu kayıtlan: Büv-ukçekmece, Yakuplu Köyü, 672 ada, 2 parsel sayılı, 357.33 m2 miktarlı taşınmazda 10'50 arsa paylı 4. kat 5 No'lu bağımsız bölüm mes- ken dairedır. Vaziyetleri: Yakuplu Kö\ü Merkez Mahallesf nde Fatih Sultan Mehmet Caddesı'ne bağlantılı 28 Sokak üzennde 1 kapı no'lu apartmanda 3 oda, 1 salon, mut- fak, banyo, WC, 2 balkon, antre ve holden ibaret 120 m2 civarında kaba ınşaatı bitmış natamam dairedir. lmar durumu: Imar planma göre 4 katlı konut ala- ıunda kaldığı bildinlmıştir. Değen: Daireye 11 000,00 YTL deger takdir edil- miştir. Saûş şartlan: 1- Satış 2.9.2005 günü saat 10.30'dan 10.45'e kadar Büyükçekmece 1. lcra Dairesi'nde açık artınna suretıyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıvmetın %60'uu ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan toplamını ve satış gıderlenni geçmek şaru • ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü bakı kalmak şartıyla 12.09.2005 günü aynı yer ve saatlerde ikinci artırma- ya çıkanlacaktır. Bu artırmada da malın tahmin edilen kıymetınin o /c40'ını bulması ve rüçhanlı alacaklılann alaca|ını ve satış giderlerinı geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur 2- Artırmaya ıştırak edeceklerin, tahmin edilen de- gerrn %20'si oranında pey akçesi veya bu miktar ka- dar banka temınat mektubunu %'ermeleri lazımdır. Sa- tış peşin para iledir. alıcı ıstedığınde 10 günü geçme- mek üzere süre verilebılır. Tapu alım harcı ve masraf- lan. damga vergısı. Katma Değer Vergisi alıcıya aittir. Birikmiş vergıler. tellalıye ve satım harcı satış bede- linden ödenir. 3- Ipotek sahibı alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzeruıdekı haklannı özellikle faiz ve gi- derlere daır olan iddıalannı dayanağı belgeler ile on beş gün içinde daıremıze bildırmelen lazımdır. Aksi takdkde haklan tapu sıcıli ile sabit olmadıkça paylaş- madan hariç bırakılacaktır. 4- Satış bedelı hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse lcra ve Iflas Kanunu'nun 133. maddesi gereğınce ihale feshedılu. tki ihale arasındaki farktan ve %10 faizden alıcı ve kefıllen mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilennden tahsil edilecektir. 5- Şartame ılan tanhınden ıtıbaren herkesın göre- bilmesı için dairede açık olup gıderi verildiği takdirde isteyen alıcıya bır örnegı göndenlebilir. 6- Satışa ıştırak edenlenn şartnameyı görmüş ve münderecatını kabul etmış sayılacaklan, başkaca bilgı almak isteyenlerin 2005 ^72 sayılı dosya numarasıyla müdürlütümüze başvurmalan ılan olunur. 28.06.2005 (*) llgıliler tabınne ırtıfak hakkı sahipleri de dahil- dir. Basuı: 35298
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear