Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
2 5 TEMMUZ 2005 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
17
Geri alırn• ••
Amerika, yerli özel şirketi Uno-
cal'ın Çin şirketine; Fransa, yerli
özel şirketi Danone'nin Pepsico'ya
satılmasını engelliyor. Ya bizim "iş-
bilir tüccar" geçinenler ne yapıyor?
KamuyaaitTürkTelekom'u, Sey-
dişehir Alüminyum'u, Tüpraş'ı, Er-
demir'i adeta "pislik" gibi görüp el-
den çıkarmaya kalkışıyoriar...
CHP Genel Sekreter Yardımcı-
sı Oğuz Oyan'ın dediği gibi, Tür-
kiye'nin sadece kamusal şirket
değil özel şirketler açısından bile
bir ülke stratejisi beliriemesi gere-
kiyor...
Bankacılık gibi, iletişim gibi ül-
kenin ekonomisini ve iletişimini,
doğrudan yabancı denetimine so-
kacak -hoş şimdi de o denetimin
altındayız- uygulamalardan özen-
le uzak durmak gerekiyor...
OğuzOyan, "Şimdiki hedefiniz
bu stratejik kurumları sattırma-
mak. Ya satılırsa ne olacak? Ikti-
dara gelirseniz geri mi alırsınız?"
yolundaki sorumuzu şöyle yanıt-
lıyor:
"Süreci tersine çevirecek adım-
lar atmak gerekir o zaman.
Gerekirse yenilerini kuranz. ör-
neğin, bankacılık sektöründe Zi-
raat ve Halk Bankası gibi ihtisas
bankalan işlevlerinden uzaklaştı-
nlırsa, çiftçiye, esnafa ucuz kredi
olanağı sağlayan bankalan yeni-
den kurmak için derhal gereğini
yerine getiririz."
öylegözüküyorki, işbilir tüccar
geçinenler Türk Telekom'u da,
Tüpraş'ı da, Erdemir'idesatmak-
ta çok zorianacaklar. Eğer satar-
larsa, gün gelir devran döner. Halk,
kendine ait olanı geri alır.
Atatürk'ün sözüyte: Geldikleri gi-
bi giderler...
ISIK KANSL
Ornek Dava DilekçesiKİGEM'in, "görevî ve yetkisi o/ma-
yan Devlet Bakanı ve Merkez Banka-
sı Başkanı tarafından imzalanan IMF
niyet mektupları ve stand-by anlaş-
malarının iptali" için açtığı davaya mü-
dahil olmak isteyen çok sayıda kurum
ve yurttaşın nereye ve nasıl başvura-
caklannı bilemedikleri duyumunu aldık.
Yurttaşlık görevini yapmak isteyen-
ler için bir dilekçe örneği verelim:
"3. Idare Mahkemesi Sayın Başkan-
lığı'na,
Dosya Esas No: 2005/1430
DAVAYA KAT1LMAK İSTEYEN: (Baş-
vuracak kişinin ismi)
DAVACI: KİGEM (Kamu Işletmeci-
liği Geliştirme Merkezi Vakfı), Ankara
DAVALI: TC (Hazineden Sorumlu)
Devlet Bakanlığı, Ankara
DAVA: Uluslararası Para Fonu'na
(IMF) Türkiye adına verilen 26.04.2005
tarihli niyet mektubu ve IMF lcra Di-
rektörieri Kurulu tarafından 11.05.2005
tarihinde onaylanan stand-by düzen-
lemesinin yok hükmünde olduğuna
karar verilmesi ve anayasaya aykınlı-
ğın giderilmesi istemidir.
AÇIKLAMALAR: Yukarıda dosya
esas numarası verilen dava dosyasın-
da; "yok hükmünde" olmasına karar
verilmesi istenilen düzenlemelerden,
tüm yurttaşları ilgilendiren ekonomik,
siyasal ve toplumsal bir programdan,
tarafımın da etkileneceği ve etkilendi-
ğimiz açıktır. IMF ile yapılan her söz-
leşme devlet ve dolaysız bir biçimde
tarafımızın, yurttaşın da bütçesine ek
mali yüklergetirmekte, bu husus men-
faat ihlalinden öte hak kaybımıza da yol
açmaktadır. Bu cümlelerden olarak;
2577 sayılı Idari Yargılama Usul Yasa-
sı 31. maddesinin, Hukuk Usulü Mu-
hakemeleri Yasası 53. maddesine yap-
tığı gönderme nedeniyle açılan dava-
ya müdahale etmek zorunlu hale gel-
miştir.
İSTEM: Yukanda açıklanan ve ken-
diliğinden göz önüne alınacak neden-
lerden dolayı, Ankara 3. Idare Mahke-
mesi Başkanlığı önünde açılmış olan
2005/1430 E. sayılı dava dosyasına
"müdahil" sıfatıyla katılmam için karar
verilmesini saygılanmla arz ve talep
ederim.
Tarih, isim ve imza, adres bilgisi..."
Bu dava kazanılmalı. Geleceğimiz
için, çocuklanmız için, bağımsızlığımız
için, yurdumuz için bu davayı kazan-
makzorundayız...
Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet
Başkanı Putin ile baş başa görüştü. Kimi
görüşnnelerde ne tutanak tutan vardı, ne
detanıklıkeden...
CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur
Öymen, "Bu tür görüşmeler" diyor, "ah-
baplık görüşmesi değildir... Ne varne yok,
çoluk çocuk nasıl gibi laflar konuşulmaz
buralarda." Ya ne yapılır?
Onur öymen, "Devlettesüreklilikesas-
Ahbaplık
tır" diyor, "Elbette baş başa görüşmeler
yapılır, ama o görüşmeyiyapan Başbakan
ise, gorüşmeden çıkar çıkmaz, özelkale-
mine veya Dışişleri Bakanlığı yetkilisine
ana hatlanyla görüşmeyi anlatır ve bun-
lar devletin resmi tutanaklanna girer. lle-
ride o başbakanın yerine geçecek diğer
başbakan da ogörûşmelende kimin ne söy-
lediğini, ne vaat ettiğini o tutanaklardan
öğrenir..."
Bir de görüşmenin öncesinde yapılma-
sı gerekenler var. Dışişleri'nden ve uzman-
lardan brifing almak örneğin...
Alıyortar mı? Onur öymen bu konuda da
kuşkulu: "Kıbns konusu, Avrupa Biriiği
konusunun geldiği nokta gösteriyor ki,
uzmanlara yeterince danışmıyoriar..."
ÇALIŞANLARIN
SORULARI/SORUNLARI
YILMAZŞİPAL
Sosyal Güvenlik Kurumları
ve Yetim Ayhklam
SORU: Ben SSK emeklisi olarak kendi çahşmalanmdan do-
layı emekli ayhğı almaktayım. TC Emekli Sandığı emeklisi olan
babamın vefaü üzerine, evli olmayan kız çocuğu olarak bana ye-
tim ayhğı bağjannuşü. Yeni bir yasa ile bu aytağımın kesileceği
ve ödenen beBrB bir bölümünün de geri ahnacağı söylentileri do-
laşıyor. Bu aybğuı kesilntesi ben ve benim gibi olanlar için bir y>
kımdır.
(H.Ö.)
YANTT: 506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasası'nın "Eş ve Ço-
cuklara AyhkBağlanmasr başlıklı 68. maddesi, 6.8.2003 gün-
lü Resmi Gazete'de yayımlanan 4958 sayılı yasa ile değiştiril-
miştir.
Yapılan bu değişiklikle, 6.8.2003 gününden önceki uygula-
mada öngörülen:
ı bağlanan ayüklar, Sosyal Sigor-
ı tabi işlerde çalışmaya başladıklan
»eden ay başuıdan itibaren kesifir"
"Sigortahnınkız<
ta'ya, Emekli Sanc
veya evlendikleri tarihi I
hükmü yerine,
"VI - Sigortahnın kız çocuklanna bağlanan ayhklar, Sosyal
Sigorta'ya, Emekli Sandıklanna tabiişlerde çalışmaya, buralar-
dan gebr veya ayhk alnıaya başladıklan veya eviendikkri tarihi
takip eden devre başuıdan itibaren kesitir" hükmü getirilmiş-
tir.
Böylece, 6.8.2003 tarihinden sonra, Sosyal Sigortalar Kuru-
mu'ndan, TC Emekli Sandığı'ndan ve Bağ-Kur'dan kendi ça-
lışmalan dışında, gelir ya da aylık alanların, SSK'den aldıklan
yetim aylıklan kesilmişti.
9.7.2005 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 5386 sayılı ya-
sa ile dunım düzeltilmiş ve 6.8.2003 tarihinden önceki uygu-
lamaya dönülmüştür.
"GEÇİCt MADE 91. - 6.8J003 tarihinden önce hak sahibi
kız çocuklanna bağlanan gelir ve ayhklar; bunlann evienmele-
ri, Sosyal Sigorta'ya, Emekli Sandıklarma tabi çahşmalan veya
kendi çahşmalanndan dolayı buralardan gelir veya ayhk alma-
lan halkri hariç olmak üzere geri ahnmaz (...) gelir veya ayhk-
lan kesilen veya durdurulan kız çocuklarunn gelir ve aynklan,
kesme veya durdurma tarihi itibanyla talep şarü aranmaksızın
yeniden başlaühr."
Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı'nın 11.7.2005 günlü
12-146 Ek sayılı genelgesinde konu açıklanmaktadır.
"(_) 06/08/2003 tarihi itibam la kurumumuzdan gehr/ayhk al-
makta olan kız çocuklan ile ana ve babalardan, kendi çahşma-
lan dışında diğer sosyal güvenlik kuruhışlanndan geür/ay nk
alanlann getir/ay hklan kesilmiş idi. 5386 sayıh kanunla 506 sa-
yıh kanuna eklenen Geçici 91 'inci madde ile sosyal güvenlik ku-
nımlanndan hak sahibiolarakgehr/ayhkahnalan nedeniyle ay-
hklan kesilen kız çocuklan ile ana ve babalann ayhldannm ye-
niden ödenmesine inıkân tamnmışür. (~)
1-Kız Çocuklan
Geçici91'inci maddeuegetirflendüzenlemeyk, 06/08/2003 ta-
rihinden önce hak sahibi olan kız çocuklanna bağlanan gelir ve
ayhklann, bunlann diğer sosyal güvenlik kuruluşlanna tabi ça-
hşmalan ve buralardan kendi çahşmalan nedeniyle gelir ve ay-
hk almalan haünde kesileceği, kendi çahşmalan dışında diğer
sosyal güvenlik kuruluşlanndan gehr veya aylık almalan hatin-
de ise kesflmeyeceği öngörühnüştür. (_)"
Bu uygulamaya göre sosyal güvenlik kurumlanndan kendi
çahşmalan karşıhğı emekli ayhğı alanlara, dul ve yetim ayhğı
da bağlayacak kurumlar:
Emekli Ayhğı Alanlara Dul ve Yetim Ayhğı
Bağlayan Kurumlar
(1) Emekli Aylığı
Emekli Aylığını
Bağla\an kurum
Emeldı Sandığı
SSK
Bağ-Kur
(2) Dul
Eşin
Kurumu
Emekli Sandıgı
SSK
Bağ-Kur
Emekli Sandığı
SSK
Bağ-Kur
Emekli Sandığı
SSK
Bağ-Kur
Aylığı
Oul
Ayhğı
Bağlanır
Bağianır
BaSlanır
Bağianır
Bağianır
Baglanıt
Bağianır
Bağianır
Bağianır
(3) Vetim
Ana-Babanın
Kurumu
EmeUı Sandığı
SSK
Bağ-Kur
Emekli Sandığı
SSK
Bağ-Kur
EmeUı Sandığı
SSK
Bağ-Kur
Avlığı
Vetim
Ayhğı
Bağlanmaz
Bağlanmaz
Bağlanmaz
Bağianır
Bağlanmaz
Bağlanmaz
Bağianır
Bağlanmaz
Bağlanmaz
Urperten tablo
Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcısı Nuri Ok'un
geçen hafta yaptığı
konuşma çok yerinde
saptamalan içeriyordu.
"Çağdaşlığın karşıtı
irticadır" dedi Ok ve
ekledi:
"Kısa bir süre önce
Çankaya sırtlannda
görülen tablo budur ve
çok vahimdir."
Bu sözlerte türbanlı bir
grubun
Cumhurbaşkanlığı
Köşkü'ne yürümelerini
anımsattığı anlaşılan
Ok, devam etti:
"Hepimizi urperten,
endişeye sevk eden bu
noktaya gelinmesinde
belli odakSann
Cumhuriyetin kuruluş
felsefesi ve
devrimlerine, Atatürkçü
düşünceye ve
demokratik sisteme
karşı mevzi kazanma
stratejisi saklanıp olaya
sadece özgüriükler
açısından
yaklaşılmasınm etkisi
olduğu da inkâr
edilemez."
Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcısı'nın
ifadeleriyle "hepimizi
urperten, endişeye
sevk eden" bu gelişme
ile ilgili cumhuriyet
savcılannın herhangi bir
soruşturma ya da dava
açtığına ilişkin bir haber
duydunuz mu hiç?
KİM KİME DUM DUMA BEHİÇAK behicak@yahoo.com.tr
OTOBÜSTEKİLER KEMALLRGENÇ k_urgenc(dyahoo.com
"3J/II dftya ob letir
f
:rw/^3iF=
HAYAT EPİK TtYATROSU MUSTAFA BÎLGIN ^^ hayatepik@mynet.com
TÖRE CÎN^YETİ"
tLKELLtetNİ
PROTESTO EDEN
"6ÜLDÜNYA- ŞARKISI
TRTDE 5AN5ÜRE
T/MQLMIŞ..
SİZE
BU Ş
VERELİM! BOŞVERMI5IM
Ü
.BOŞVER
DÜNYAYA!..
TARÎHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAX 25 Temmuz tctcui.mumtaz-arikan.com
DOLLFUSS ÛLDÜRÜLDÛL
1934-'TEBU6ÜN,AVUSTUBXA 8AfSA/CAfJ/ £N6EL8Ber
OOLLFUSS, HAZİLEZ'İN BİR DARBE GİRİŞİ**/ SlfSASlU-
OA A-Z X4Ç/NDA ÖLPÜRÛL&Ü. IŞSZ'PE BAÇBAKA/'J
OLAN POLLFUSS, Ö2£LÜKLE İ7ALYAU DİKTATÖfZÜ
MUSSOLİNİ'NİN SKONOMİK. VS POÜTİIC DESTE&INI
CAĞLAMIÇTl, XAVAŞ YAVAŞ PİKTATÖeLÜĞE KAYAAA
^ w . _ _ f OLAN Y£Nİ BAÇ8AKAN,£aSYAÜS7Z£-
R£KAGŞl BASKI urSUlAMAYA ICoYÜLMllŞTU. BU
ARAOA, NAZiLe&'e ICARŞI DA TBBS TAVI0 TA-
fCINkAASt, ONU YALMIZU&A İTMİŞTİ, SOMUNDA,
OOLLFUSS, NA2İLEZ '/A/ DÜZ£NL£OİSİ BiK DAÇBE
GİRİŞİMlNOE, BAŞBAKANUK. &İNASINOA TBBAN-
CAYLA ÖLOÜRÛI-OÜ. tiÜKÜMEr BİRÜKLE&İ KISA
SÜ&E İÇİHPB DURUMA BGEM&İ OLACAJCp'. SoUa,
Oellfuss'un btr gfifme nâpdan fjgzi sa/Jınşı gSrülüu°K
KADIKÖY 6. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN MENKUL AÇIK AKTIRMAİLANI
Dosya No- 2005 927 Tal.
Bir borçtan dolayı rehınlı \e aşağıda cıns, mıktar \e kıymetlerı yazılı mallar satışa çıkanlmıştır.
Binncı artırma 11.08 2005 günü saat 12 30-12 40 Kadıköy. Içerenköy Değırmen>olu Cad. Bila No Içerenköy Bostancı Sanayi Otoparkı adresinde
yapılacak \e o gün kıymetlerinin
o
o60'ına ıstekh çıkmadığı takdırde 16 08.2005 günü aynı >er ve saane 2. artırma yapılarak satüacağı, şu kadar kı ar-
tırma bedelınin malın tahmın edılen kıymetının %40'ını bulması \e satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacağının rüçhanı olan alacağının toplamın-
dan fazla olmasının \ e bundan başka paraya çe\ irme ve paylaştırma masraflannı geçmesinın şart olduğu, mahcuzun satış bedelı üzerinden ° o 1 oranın-
da KDV'nın alıcıva aıt olacağı ve satış şartnamesınin icra dosyasında görülebıleceğı, masrafi verildiği takdirde şartnamerun bir örneğının ısteyene
göndenlebileceğı. fazla bılgı isteyenlenn yukanda \azılı dosya numarası ile müdürlüğümüze başvurmalan ılan olunur. 15.07.2005
Muhammen kıymeti: 23 000^00 YTL'
Adedi: 1
Cinsi (Mahiyeti ve önemli nitelikleri): 34 DF 6485 plakalı 2005 model Mitsubishi Carisma 1.9 GMF gûmûş renk, hususı oto. Basın: 35176
SAGNAK
NtLGÜN CERRAHOĞLU
Londra Kriterleri
"Türkler" sergisi için nisan başında Londra'ya gtt-
tiğimde "Avrupa 'nın gerçek ve tek 'çok kültürlü mer-
kezi' işte burası!" demiştim. Heathrovv Havaalanı'nın
göz alabildiğince uzanan pasaport kontrolü gişelerin-
de Hintliler, Pakistanlılar, Araplar, Güney Amerikalılar,
Çinliler, Ruslar... akla gelebilecek her ırk, millet, renk
ve kökenden insan vardı.
"Bir zamanlann New York'unu" andıran bir ıridar
ve kültürler cümbüşü -"meltingpot"- ve diğer Avrup
kentlerinden çok farklı bir soluk, çok özel bir atmos-
fer bulmuştum Londra'da. Krta Avrupasf nı kaap ka-
vuran "ırkçılık dalgası" henüz buraya ulaşmamıştı.
Görünüşüne bakılırsa Ingilizler, "liberty and toleran-
ce" -özgüriük ve hoşgörü- bayrağını henüz inditme-
mişti.
"Canlı bomba kâbusu", bu atmosferi on beş gün-
de yok etti. Jean Charies de Meneze gibi "beyaz
olmayanlar" için Londra artık tehlikeli bir kent. Yanlış
günde, yanlış apartmandan, yanlış giysüerle çıkan 27
yaşındaki Brezilyalı elektrikçi Jean Charles de Mene-
ze, Londra polisi tarafından "StockweH" metrosun-
da, yolculann gözleri önünde güpegündüz vuruldu.
'Kıstırılmış tavşan gibi...'
Görgü tanıklan Meneze'yi, "Fıldır fıldır korku dolu
gözlerie etrafa bakan kıstınlmış bir tavşan gibiydi" di-
ye anlattılar. "Ûzerinde yaz mevsimi için biraz kalın
bir ceket, başında bir beysbol kasketi vardı. Koşa-
rak vagona girdiğinde, polis olduklan ilk bakışta an-
laşılmayan sivil giysili üç adam tarafından kovalanı-
yordu. Sendeleyerek yere düşünce polislerden biri
otomatik silahındaki kurşunlan yerde yatan adamın
'kafasına' boşaltıverdil"
Meneze'nin talihsizliği, civarda, Scotland Yard'ın gö-
zetim altında tuttuğu bir apartmanda yaşamakmış.
"Şüpheli bir evden, şüpheli giysilerie çıkan Asyalı
görûnümlü, koyu renkli bir adam" olduğu için, oto-
matikman "şüp/7e//"bulunmuşve (sivil!) polisin "Dur"
emrine uymayınca vurulmuş.
Ingilizler "canlı bomba zanlısını kafadan vurmak"
tüyosunu meğer Israillilerden almışlar. "Zanlı" ger-
çekten de "canlı bomba" çıkarsa biriikte havaya uç-
mak riskini bertaraf etmek adına... Israil güvenlik güç-
leri "vücudun herhangi başka biryerine -mesela ba-
caklara- ateş etmeyi sakıncalı" buluyormuş...
Kılavuzu karga olanın.. derierya, öyle. "Londra kri-
terierine" dönüşen "Israil kriterierinin" de ne olduğu-
nu bu vesileyle iyice kavramış olduk. Ama aksi şey-
tan! "Asyalı görûnümlü adam" ne "Iraklı", ne Hlistin-
li" ne de "Pakistanir... kamikazelerle uzakyakın ilgi-
si olmayan bir "Brezilyah" çıktı. Faşizmi de, emper-
yalizmi de iyi tanıyan Brezilyalılar küplere bindiler.
Londra'dan hesap soruyorlar "Vatandaşımızın 'zan-
lı olduğunu' kolayına böyle nerden çıkardınız? Bu ne
biçim iş?" diye...
Ve işte 'kral çıplak!'
Londra için çok ciddi bir skandal bu. Hiç şüpheniz
olmasın. Şimdiden orda burda, "Ama efendim, ola-
ğanüstû zamanlarbunlar! Olaganüstü zamanlarda ola-
ğanüstü tedbirier alınır. Güvenlik-özgüriük seçimin-
de hep özgüriük kaybeder. 'Kamikazelerie' kelle kol-
tuk mücadele eüiğimizi unutmayın!" Kabili ezber-
özür ve yorumlar çıkıyor. Ama ezberden konuşanlar
dahi söylediklerine inanmıyoriar. Jean Charles de Me-
neze'nin hayaleti ile eninde sonunda hesaplaşacak-
lannı biliyoriar.
Şehrin göbeğinde klasik bir "vahşi Batı" infazıyla
öldürülen 27 yaşındaki elektrikçinin "canlı bombalar-
la" ilgisi olmadığını açıklayan Ingiliz televizyonlann-
daki ilk yayınlardan itibaren, Londra'daki rahatsızlık
cümle aralanna sıkıştınlan anlamsız sözcükler ya da
doldurulması güç boşluklarda, havada buz sarkaç-
lan gibi asılı kalan ünlemlerde, gazetecilerin cevap-
landınlması güç sorulannda kendisini hissettiriyor.
Nerden bakarsanız bakın, çünkü Ingittere, Israil ola-
maz. Kamikaze bombalanna "Hayat tarzımız değiş-
meyecek!" demeçleriyle meydan okuyan Blair ve
Elizabeth, bu sözleri yalnız "Avnıpah Beyazlara" hi-
taben söylemiş olamaz. Emperyalist bir geçmişten gel-
se de 1215'te "Magna Carta"yı yapan, demokrasi-
nin beşiği bir ülkeden söz ediyoruz.
"Çokkü/tür/üb/rkap/ta//zm"ve''semTaye''denbes-
lenen Londra, işgal edilmiş topraklarda Şaron'un, Al-
lah'ın gariban Filistinlilerine uyguladığı yöntemlerie
yönetilemez.
1
2
3
4
5
6
7
8
9
1 2 3 4
1 1
b 6
1
1•I I I ı
7 8 9
J 1
\ i:
1 2 3 4
B U L M A C A SEDATYAŞAYAN
SOLDANSAĞA:
1/ Kuzey
Kafkasya'da
yaşayan bir
halk. 2/ Gü-
müşbahğuıın
küçüğü... Bir
nota. 3/ Yerli
malı simgele-
yen harfler...
Devinen bir
nesnenin kü-
çük bir zaman
içinde hızında olu-
şan değişmenin bu
zamana oranı. 4/Tel-
libirçalgı... Kadın-
lann omuzlannı ört-
mek için kullandık-
ları geniş atkı. 5/No-
tada durak işareti... 7
"Orhun—":Basket- 8
bolcumuz... Olum- 9
suzluk belirten bir önek. 6/Kale hendeği... Cin-
sellik. 7/Temel, esas... "Kardaş, senin dediklerin
yok / — çekilentoprakbu toprak değil" (F.H. Dağ-
İarca). 8/Duyuru... "Joan—": ÜnlüIspanyolres-
samı. 9/ Gönül okşayıcı söz.
YUKARTOAN AŞAĞIYA:
1/ Melengiç de denilen ve mercimekten az bü-
yük meyvesi olan bir ağaç. 2/Değerli bir taş... Te-
İefon sözü. 3/Eski Mısu-'da güneş tannsı... Algı-
lanan nesnelerin temel niteliği. 4/Ölçüt... Neptün-
yum elementinin simgesi. 5/Geleneksel Türk ev-
lerinde, bir tarafi dışanya açık olan oda. 6/Bir şe-
yin fiyatını artırma... Isimler. 7/Hayat arkadaşı...
Acıklı. 8/ Rütbesiz asker... YJK. Karaosmanoğ-
lu'nun, Cumhuriyet'in ilk yıllannı konu alan ro-
manı. 9/ Enflasyonun her türlü ölçüyü aşmasına
verilen ad.