23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 29 MAYIS 2005 PAZAR HABERLER Türkiye'de 'Mavi Bayrak' bulunan plaj ve marinalann çoğu Akdeniz ve Ege bölgelerinde Denizkeyfî bir başka... Ege plajları tnaviye boyandı İZMİR (Cumhuriyet Ege Biirosu) - Türkiye Çevre Eğitim Vakü, Türkiye'deki 174 plaj ve 12 marinanın, "Mavi Bayrak Ödülü" almaya hak kazandığıru açıkladı. "Yeni uygulama ile kanalizasyonu olsa da antması olmayan beldelere mavi bayrak verilmedi. Türkiye ÇevTe Eğitim Vakfı'nın koordinasyonunda toplanan uluslararası jüri, 24 ülkenin önerdiği aday plajlar ve marinalar içinden mavi bayrak kriterlerine uygun olanlan saptadı. Mavi Bayrak'uv deniz suyu temiz, çevre yönetimine duyarlı, öngörülen donanıma sahip ve çevreyi bilinçlendirme konusunda aktif plajlara verildiği bildirildi. Bayraklann bir çeşit "turizm referansı" oldugunu belirten yetkililer geçen yıl 151 plajınMavi Bayrak aldığını anımsattılar. Bayraklar Ege'de Türkiye genehnde 174 plaj Mavi Bayrak sahibi olurken, Ege'de kriterleri yerine getiren 78 plaj Mavi Bayraklı oldu. Ege'de 39 Mavi Bayraklı plaj ile Muğla ilk sırada yer alırken, 26 Mavi Bayrak ile Izrnir ikinci sırada yer aldı. Izmir'i, Aydın, Balıkesir ve Çanakkale izledi. Ege Bölgesi'nde Mavi Bayraklı marinalarda da Muğla önde geldi. Türkiye genelinde hak edilen 12 Mavi Bayrak'tan 7'sine Ege Bölgesi sahip olurken, bunlardan 4'ü MuğlaT da yer aldı. İsîanbuVda 69 nokta İstanbul Haber Servisi- İS-tstanbul Haber Ser\isi- İS- Kl'nin yaptığı çalışmalar so- nucunda istanbul'da bu yıl de- nıze girilebilecek yerler belir- lendi. ISKl'nin raporlanna göre bu yaz Istanbul'un 69 noktasından denize girilebile- cek. Uluslararası standartlara göre 100 mililitre suda 2 bin- den fazla koliform bakteri ve binden fazla streptokok olma- ması gerekiyor. ISKl'nin ma- yıs ayı verilerine göre ise uluslararası standartlara uy- gun. Suadiye Plajı, Fenerbah- çe Plajı. Dalyan ve Marina, Kalamış Marina, Kandilli, Poyraz Plajı, Büyükçekmece Plajı, Florya Güneş Plajı ve sahilleri, Yeşilköy Balıkçı Ba- nnağı, Bostancı Yeni Mendi- rek, Tuzla Deniz Harp Okulu, Kartal IDO, Pendik Dere, Maltepe Altın Yatak, Surdi- bi'nden Rumeli Hisan'na uza- nan sahil ve adalann aralann- da bulunduğu 69 noktadan de- nize girilebilecek. ISKl Genel Müdürü Dursun AB Çodur, Istanbul'un 234 ki- lometre olan sahil şeridinin 138 kilometresinde denize girilebileceğini belirterek Kurbağalıdere'nin ıslah çalış- malarının bu yıl sonuna kadar, Çinçin ve Çırpıcı derelerinin ıslah çahşmalannın da 2.5 yıla kadar tamamlanacağını bildirdi. Antalya farklı Mersin farklı ANTALYA / MERSÎN (Cumhuriyet) - Türkiye genelindeki 174 Mavi Bayrak'ın yansı Antalya'da bulunuyor. Kentın 670 kilometrelik sahilinın tamamı temiz ve denize girilebilir özellik taşırken, hemen yarundaki Mersin'de durum farklı. Kentte Mavi Bayraklı hiçbir plaj bulunmazken, merkezde denize girilmesi sakıncalı bulunuyor. Türkiye genelinde Mavi Bayrakların 87'si Antalya sahillerindekı tesıslere verildi. Antalya Mavi Bayrak Koordinatörü Lokman Atasoy, "Antalya. uzun yıllardır Türkiye genelindeki mavi bayraklann önemli bir bölümünü alıyor. Türkiye genelinde Mavi Bayrak alan marinalann 3'ü de yine Antalya'da bulunuyor" dedi. Antalya'nın 670 kilometrelik sahilinin tamamının temiz ve denize girilebilir özellikler taşıdığını belirterek "Mavi Bayrak almak kadar onu korumak da önemlL Ancak Antalya'nın tamamında deniz temizliği dikkat çekici" diye konuşru. Ancak Antalya'nın hemen yanındaki Mersin'de ise tam tersi bir durum yaşanıyor. Mersin'de Mavi Bayrak alan plaj ya da manna bulunmuyor. Ancak Sağlık Müdürlüğü yetkilileri, Erdemli Çamlığı (kamp alanı), Kumkuyu, Akkum, Kızkalesi, Susanoğlu, Kapızlı, Akyar, Akkum, Yaprakkoy, Aydıncık, Anamiryum ve Boğsak koylanndaki plajlarda denize girilebileceğini belirtiyorlar. Mersin sahillerinde denize girilmemesi önerilen koy ve plajlar ise yoğunlukla kent merkezinde bulunuyor. Yetkıliler Babil Halk Plajı, Taşkıran Plajı ile Mezıtlı- Erdemli arasında ve Kazanlı kıyılanndaki kirliliğe dikkat çekiyorlar. Karadeniz kıyılan yüzmeye kapalıYiırt Haberleri Servisi - Uç tarafi de- nizlerle çevnli olan Türkiye'nin Ege ve Akdeniz kıyılannın Mavi Bayraklı birçok tesise sahip olmasına karşın Karadeniz kıyısı boyunca uluslarara- sı kriterleri yerine getiren bir tek tesis bile bulunmuyor. Kent merkezlerinde denize girmekse olanaksız. Ege ve Akdeniz sahillen dışında sadece Ela- zığ Sivrice'de Keban Baraj Gölü kı- yısındaki Emniyet Plajı Mavi Bay- rak'a sahip. Güney sahıllennde yaz sezonu açılırken kuzey kıyılarında halen yağışlı hava etkisim sürdürü- yor. Ancak birçok kent geleceğini tu- rizmde görüyor. Buna karşın yeterli yaürımın yapılmaması sorunlara yol açıyor. Artvin'in Hopa ilçesindekı Kopmuş Halk Plajı'nın yeniden can- landınlması içın çalışmalar sürüyor. Çe\re Müdürlüğü yetkilileri plajda denize girilmesinde sakınca olmadı- ğını behrtınce Hopa Belediyesi de bölgeye sosyal tesisler kurmaya baş- ladı. Ote yandan Arhavi ve Fındıklı arasında bulunan Kıyıcık Plajı ise Karadeniz Sahil Yolu nedenıyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Trab- zon'da yurttaşlar ancak kent merkezi- ne 10 kılometre uzaklıkta denizin ta- dını çıkarabilıyorlar. Ordu merkezde de Plaj mevkii, Huzurevi önü ve Rıh- tım mevkiiyle Belde Otel arasında koli basili oranının çok yüksek olma- sı sebebiyle sağlık açısından denize girmenin sakıncalı olduğu açıklandı. Samsun'da da sanayi tesislerinin yo- ğunlaştığı Kutlukent ile Çarşamba arasında denizde yoğun kirlilik gö- rülmesi üzerine yurttaşlann Ata- kum'dan Sinop'a kadar olan kesimde denize girmesi önerildi. Kastamo- nu'nun 135 kilometrelik sahilindeki tüm plaj ve koylarırun daha bakır kalması nedeniyle denize girilebili- yor. Sakarya'daysa Karasu ve Koca- ali ilçelerinin kıyı şeritlerindeki plaj- larda alınan su örneklerinde koli basıline rastlanmadı. Kocaeli'deyse Karadenız kıyılanndaki Kefken, Cebeci, Kovanağazı, Kumcağız, Ker- pe, Seyrek ve Bağırganlı'da denize girilmesinde hiçbir sakınca görül- mezken Marmara kıyılan için aym şeyler söylenemiyor. ŞERİF YENEN'DEN ELEŞTtRt w Imaııı kılıklı kişilerle turizm yapılamaz' MAHMUTLICALI ANKARA- Türkiye Rehberler Birliği (TUREB) Yü- rütme Kunılu Başkanı Şerif Yenen, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nda turizm eğitimi almış üst düzey bürok- rat bulunmadığına işaret ederek "Tûrk turizminin ayakta durması şaşırücı bir mucize" dedi. Hükümetin Çanakkale'de rehberler yenne "alan kılavuzlannT görevlendirmeye hazu"landığını belirten Yenen, "Bu kisilerin arasında imamlar bile var. İmam kdıkh kişi- ferfe tnriznryapılamazg dıye-kormstu. "Türk tuiizmi— Allah'a emanet" diyen Yenen, Kültür ve Turizm Ba- karu Atüla Koç'un "turizmi bilmedigüu" savundu. Ye- nen, "Bakan, müsteşar, müsteşar yardımcüan, genel müdürterin hiçbiri turizmi bUmiyor, beceremiyor" de- di. Yenen, Türkiye'de 7-8 bin işsiz rehber olduğunu, bakanlığm yeni kurslar açmasma anlam veremedikle- rini söyledi. Türkiye'de 9 bin 250 profesyonel rehbe- rin bulunduğunu, rehberlerin çoğunun 2-3 yabancı dil bildiğini dile getiren Yenen, bu kisilerin üniversite mezunu olduklannı bildirdi. 'Çevre dedektifleri' temizlik yaptı '8 bin Issiz rehber var' Buna karşın bu rehberlerden 7-8 bininin işsiz olduğu- nu kaydeden Yenen, TBMM'de görüşülen "alan küa- vuzlanna" ilışkin düzenleme konusunda şunlan söyle- di: "Türkiye'de 1618 Sayın Seyabat Acenteleri Yasaa var. Bu yasaya göre her önüne gelen tur düzenlevemi- yor. Tur düzenlemek için mutiaka Seyahat Acenteleri Birliği'ne bağh olmakgerekir. Zaten, siz turlan bu seya- hat acenteleri kanabyia düzenlivorsanız. O seyahat acentelerinin kendi bümelerinde bir sürii rehberi var- dır. Burada şöyle bir şey var. Bundan bir süre önce Ça- nakkale'de rehberlik kurslan açıkh. Bu kurslara kaühp da kurslan kazanamayan, Çanakkale'de yaşayan bir sürii insan var. Dil smavını geçemediler. Bunlann ara- sında imamdar bile vann. Dil suıavını geçemeyince bu insanlar turist rehbernği belgesini alamadılar." "Imam kıbldı kjşilerle" turizm yapılamayacağım vur- gulayan Yenen, TUREB'in standartlan yükseltmeye çalıştığını, buna karşın TBMM'de görüşülen yasa önerisiyle mevcut standartlann düşeceğini dile getirdi. Deniztemiz/TURMEPA Derneği Antalya Şubesi'nin organizasvonuyla, "çevre dedektifT olarak adlandınlan bir grup ilköğretim okulu öğrencisi, Konyaaltı sahilinde temizlik yapü. Dernekçe, Antalya'daki 6 ilköğretim okulundan seçilen 60 öğrenci, 10 öğretmenle buükte, Konyaalü sahilinde kıyı bandmdaki çöpleri topladılar. Oğrenciler, sahilde güneşlenen mırttaşlan, kıyılan ve denizleri temiz rutmalan konusunda uyardılar. Deniztemiz/rURIVIEPA Derneği Antaha Bölgesi Eğitim Koordinatörü Erol Oztürk, amaçlanmn, öğrencileri küçük yaşlardan itibaren çe\ re temizliği konusunda binnçlendirmek olduğunu söyledi (Fotoğraf: AA) Cezalarda rekortmen îstanbul oldu ANKARA(AA)-Çevre Yasası'na muhalefet nedeniyle 2004 yılında 6 trilyon 305 milyar 331 milyon lira ceza kesildi. Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, CHP Izmir Milletvekili Canan Antman'ın çe\Te cezalanna ilişkin soru önergesini yanıtladı. Buna göre, 2004 yılında 968 milyar lira ile İstanbul en fazla ceza kesilen il olurken, Istanbul'u 621 milyar lirayla Kocaeli, 615 milyarla Ankara izledi. Öte yandan Ardahan, Aksaray, Amasya, Artvın, Batman, Bayburt, Bingöl, Bitlis, Erzincan, Giresun, Gümüşhane. Hakkâri, Karabük, Kars, Kastamonu, Niğde ve Van'da 2004 yılı içinde hiçbir işletmeye çevre cezası kesilmedi. YALIKAVAK Foklar için seferberlik başlatddı ÖZCANÖZGÜR MUĞLA-Nesılleritü- kenmekte olan akdeniz- foklanmn korunması ve envanterinin çıkanl- ması için Yalıkavak Be- lediyesi ve sivil toplum örgütleri işbirliğinde seferberlik başlatıldı. Bodrum'un Yalıkavak ve Gümüşlük sahilleri karşısındakı ada kıyı- ^ında-yaşam alanlan^ve- mağaralan bulunan foklar için turizm şir- ketleri tarafından bir yandan turistlerden yar- dım toplarurken bir yandan da dalgıçlar foklann mağaralanna dalış yaparak temizlik yaptı. yuvalara balık ve yem bu^ktı. Yalıkavak ve Gümüşlük beldesi sahillerinden 1-2 mil uzaklıktaki Kiremit, Büyük Kiremit, Çatala- da, Küdür Kayalıklan ve Topaada'daki mağa- ralarda yaşamlannı sür- düren ve sayılan olduk- ça azalan akdenizfokla- n için başlatılan kam- panyaya katılım büyük oldu. Yalıkavak Beledi- ye Başkanı Mustafa Sa- ruhan ile birlikte tekne- lerle foklann yaşadığı mağaralan ziyaret eden dalgıçlar mağaralara yakm yerlerde temizlik kontrolü yaparken fok- lann yaşam alanlanna bol miktarda balık ve yem bıraktı. PAZAR ORHAN BURSALI Avpupa Sopası ile! Bir yıldır College de France'ta misafir öğretim üye- si olarak bulunan Celal Şengör'le konuşuyorum; ta- bii güncel konu, Ermenı Diasporası'nın soykırım tez- lerinedestekverenlerin, Boğaziçi Üniversitesi'ndeki özel- yarı kapalı toplantılannın yasaklanması... Şengör, soy- kınm tezine, gerçekleri yansrtmadığı için karşı, ancak üniversite çatısı altında tartışma özgürlüğünün konjn- masını da şart görüyor ve bildığimiz olayı anımsatıyor. Geçen yıl, College de France profesörlerinden Ber- nard Levviss, Ermenilerin soykırım iddiasının gerçek olmadığını açıkladığında, Ermeniler ve destekçileri Fransızlar ayağa kalkmış ve College de France'ı bas- kı altına almışlardı. Profesörün oradan atılmasını iste- yenler bile vardı. Sonuçta savcılık Levviss hakkında "Soykırım olma- mıştır demek yasaktır" ıddiasıyla dava açarken üni- versite Levviss'e sahip çıkmış ve "Burası üniversite, üniversite çatısı altında hergörüş dile getirilir, söyie- nirve tartışılır" diyerek protestoculan savuşturmuştu.. ••• Bu öyküdeki çelişkıleri görüyorsunuz: Bir "özgürlük" ülkesinde "Soykınm olmadı demekyasaktır" siyasi ka- ran... Isviçre de aynı sav ile TTK Başkanı'na tutukla- ma emri çıkartmıştı! Bu "yasağın" amaçladığı tarihsel çağnşımı görmek gerek: Almanlann "soykınm yapan" Hitîer'in "Kav- gam" kitabını yasaklamasına bir gönderme yapılmak- tadır! Demek ki "derin siyaset", gerektiğinde dünyanın her yanında bok çukurundan uzatıyor başını. Fransa ve Isviçre kervanına, Türkiye-AB ortaklık görüşmele- ri yaklaştıkça ve gelıştikçe belki de yenilen katılacak.. (Nitekim, Alman Hıristiyan Demokrat Parti lideri Mer- kel, Türkiye'yi yokuşa sürmenin en ucuz ve en kestir- me yolunu (nıhayet) keşfetti: Soykınmı tanı, Ermenis- tan'a kapılan aç, sonra gel! Tabii, yokuşu dikleştirmek için Kıbns koşulunu da eklemeyi unutmuyor! Ne ya- ratıcı beyin!) ••• College de France'ın Levviss'i sahiplenmesi, üni- versitenın üniversite olmasının başlıca kıstasıdır. Yok- sa College de France'ın kıçına tekmeyi vururtari Bu ku- rumlar, esas olarak, politikacının sık sık düştüğü çu- kurlann dışında kalmak için vardır. Yani, mana ve ehem- mıyetleri, birparça, sanki sonsuzzaman diliminde, kıs- men uzaylı gibı davranabilme özgürlüklerinde -sanal olarak da olsa- saklıdır! Ya Türkiye? Şimdı derınden yaşadığımız aydın/po- litikacı-toplum çatışmasının tanhsel kaynaklannda ise, bizim üniversite ve düşünce dünyamızda neredeyse hiçbir zaman bir evrensel üniversite normunun olma- yışı yatıyor. Bugünkü "çatışma "nın gerçek görüntüsünde, ben, "Ermeniler ve soykırım" tartışmasını görmüyorum! Er- menı-soykınm konusu, düşünsel dünyamızın, sahip ola- madığı özgürlük pınanna olan özleminin suretidir! Bu- güne kadar "yediği dayaklara" tepkıdir Üniversitelerimizin evrensel niteiiği hiç ıstenmedi. Hertüriü politika, faşistinden tutun, askerine ve ılımlı- sına kadar, bu kurumlan tehlikeli gördü, sürekli gütmek istedi ve evrensel normlannı yerleştirmemesi için bü- yük çaba gösterdi... Ayrıca, ne yazık ki bilim insanlan da kendi çabalanyla ünıversitelenni bir bilim ve tekno- loji üretım merkezi yapmadı ve üniversiteleri toplum- sal bir güce dönüştüremedi. Gelınen nokta: Uçtaki aydınlann bir kısmı, "siyasal elrt"ten (ne elit ne elit!) umutlannı tamamen kesmiş ve "ülkenin adam olabilmesi" umudunu dışa, AB'ye bağ- lamıştır. "AB sopası"yla "ü//cey/adamermeye"soyun- muşlardır! • • • Fakat elinize böyle bir sopa aldınız mı, ölçüyü kaçı- nrsınız. Ülkenizi de mılletinızi de dövmeye başlarsınız! Tıpkı, şimdı, "özgürce davranma düşü"nün sureti olan Ermeni konusunda olduğu gibi... "Soykınm" gibı, bence ancak uluslararası bir mah- kemece verilmesi gereken, mılletin reddetmek için çır- pındığı ve dünyadan da destek aldığı çok ağır bir suç- iamayı, adeta mahkeme heyeti ve yargıç rolü üstlene- rek kabul ettirmeye çalışmalan gibi. Ermeni sorunu, ne yazık ki, artık toplantıyı düzenle- yenlerce de, tamamen siyasal bir soruna dönüştü- rülmüş durumdadır. Arkalannda gıderek artan bir AB desteği de vardır üstelik! Olay giderek Avrupa-Tür- kiye çatışmasına körükleniyor. Bilimsellik, şüphesiz kı artık gölgede kaldı; sağdu- yu, ılımlılık, gerçekleri arama içgüdüsü, üzüm yeme is- teği kayıptın "bağcı dövmek" ön plana geldi. Ve kö- yün egemenlen de tarihsel refleksleriyle zaten ellerin- den hiç bırakmadıklan kendi sopalannı sallamaya baş- ladı. Üniversitelerimiz nasıl evrensel karaktere ulaşama- mış ve henüz özgür düşünce üretim merkezleri ola- mamışsa, aydınımız da "düşünür", "âlim" ve evren- sel çapta "bilim insanı" olamamanın paradoksunu ya- şıyor. Siyasiler mi? Onlann ne yazık ki yaşayacaklan bir paradoks- lan bile yok! Yani, toplam milletçe ve ülkece ne kadarsak o kadanz! Ne bir milim eksik, ne fazla! obıırsarı^cornhunyet.corrrtr 34 yıl önce NURHAK'ta katledilen ALPASLAN ÖZDOĞAN KADİRMANGA SİNAN CEMGİL'İ özlemle anıyoruz. YOLDAŞLARI 31 Mayıs Salı Saat 11.00 Karacaahmet Mezarlığı Zeynepkamil Girışı ONUUH UNUTMADIK VE UNUTTURMAYACAĞC 68 Hareketi'nin öncülerinden SİNAN ÇEMGİL, ALPASLAN ÖZDOĞAN ve KADİR MANGA 34 yıl önce NURHAK'ta katledildller. Anılannı yaşatmak ve mücadelelerini günümüze taşıyabılmek amacıyla, 31 Mayıs Salı günü Sinan Cemgıl'ın mezan başında buluşuyoruz. 68'LİLER DAYANIŞMA DERNEĞİ İstanbul Karacaahmet Mezarlığı Zeynepkamil Girışı Saat: 11.00
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear