Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 29 MAYIS 2005 PAZAR
12 PAZAR KONUGU lu(5 cumhurivetcom.tr
(L Ne Türk insanı ne de Türk
bürokrasisi bugün AB 'ye
girmeye hazır. Toplumumuz
AB 'yi ekonomik olarak
görüyor. AmaAvrupa bir
değerler birliğidir. y
Avrupalı politikacıların
Türkiye 'ye eksiklerini
söylemesini, uyanlarda
bulunmasını toplumumuz
gurur meselesiyapmamalu
Olgunlukla karşılanmalu
(LKarşımızda tarihi bir şans
var. Bugün Avrupa 'daki
liderlerin çoğu Türkiye'yi
destekliyor. Merkel ve Sarkozy
başa gelirse Türkiye bir daha^
müzaker
Türkiye kendini anlatmadığı
için hatalu Ermeni meselesini
örtbas etmeyi istiyoruz. Türkiye
üzüntü duyduğunu beyan ederek
birjestyapamaz mı? Tehcir ders
kitaplarındayer alsın. j
Vural Öger'leAB 'nin geleceğini, yükselen milliyetçiliği, Öcalan karannı, Ermeni sorununu kon
TürkiyeAB'yehazırdeğil'
SÖYLEŞİ
LEYLATAVŞANOĞLU
I Öger yıllar önce Alman-
ya'ya giden yüz binlerce
Türk'ten birisi. Oger Tours'un
bü>
r
ük başarı kazanmasıyla
Öger ismı ön plana çıktı. Öger sadece ru-
rizm işı yapmıyor. Var gücüyle Almanya
ve AB ülkelen ıçınde Türkiye"nin lobi fa-
alıyetlerine öncülük ediyor. Bu amaçla
Türk-Alman Vakfı'nı kurduktan sonra
şimdi de bır yıldır Avrupa Parlamentosu
(AP) millervekıli olarakTürkıye'nin doğ-
ru tanıtımı ve AB'ye tam üyelığini sağ-
lamak ıçın Avrupalı vekılleri ıkna turla-
nnda. Yakın dostlanndan ıkısı Almanya
Başbakanı Gerhard ve Içişleri Bakanı
Otto SchilK. Vural Bey geçenlerde Tür-
kiye'deydı. Onunla Antalya'da bir araya
geldik. Avrupalılık ka\Tamını, Türkiye'nm
AB üyeliği olasılıklannı, neler yapılma-
sı gerektığıru ve ülkede gıttıkçe yükselen
milliyetçilik akımını konuştuk. Konuş-
mamızda ele aldığımız bir başka nokta da
Avrupa tnsan Haklan Mahkemesi'nin
(AİHM) AbduDahOcalan'ın yenıden yar-
gılanması karan oldu.
AB DEĞERLER BİRLİĞİDİR
- Siz Alman Sosyal Demokrat Par-
ti'den APmilletvekili seçildiniz, APmil-
letvekili olarak Türkiye 'nin AB üyeliği
olasılıklannı nasıl değerlendiriyorsu-
nuz? Türk insanı AB üyeliğine hazır
mı, Avrupalı olma zihniyetinesahip mi?
ÖGER-Genelde baktığımız zaman ne
Türk insanı ne de Türk bürokrasisi bugün
AB'ye girmeye hazır. AB'ye girmeyi top-
lumumuz ekonomik bır konsept olarak gö-
rüyor. Yani, AB üyehğini, "Bir an önce
AB'ye girsek de ben Avrupa'ya çahşma-
ya gitsem. Geurim artsa. Hayat standar-
dım yükselse" gibi ekonomik faktörler
üzerinden değerlendiriyorlar.
Ama Avrupa bır değerler birliğidir. Sa-
dece bir ekonomik birlik olsaydı AET
olarak kalırdı. Ama şimdi adı artık AB.
Bu yalnız ekonomik değil, siyasi, sosyal,
kültürel bir birlik. Onun ıçin önümüzde-
kı süreçte enönemlı konumuz zihniyet de-
ğişikligi olacak.
Yüzlerce yıldan beri gelen bir zıhniye-
tin bırkaç yıl içinde değişmesı zor olsa da
hem hükümetler, hem yerel yönetimler,
hem medya, hem sıvil toplum kuruluşla-
n belli bir olgunlukla sürecın gerçekleş-
mesine katlada bulunmalılar.
'GURUR MESELESİ YAPIYORUZ
- Anladığım kadanyla Türk insanı
AB 'nin hiçbir şey vermeden kendisine
bir şeyler dayatmak istediği inancında.
Siz buna ne diyorsunuz?
- Avrupa'dan bazı uzmanlar, politika-
cılar geliyor. Türkiye' ye uyanlarda bulu-
nuyorlar. Bız bunu gurur meselesi yapı-
yoruz. Ama şunu bilmeliyiz kı biz bir ai-
lenın ferdi olmak istiyorsak o ailenin ba-
şuıdaki ınsanlar gelip bize belli hatalan-
mızı, eksiklerimizi söyleyeceklerdır.
Biz AB'ye girmek ıçın başvurmuş ol-
masak, müzakereler ıçin belli tarih alma-
mış olsak bızim bu derece içişlerimize ka-
nşmazlar. Kanşmaya da haklan olmaz.
Madem biz o ailenin ferdi olacağız o aı-
lenin kurallarına uymak zorundayız. Biz
o kurallar ve değerlenn dışına çıkma eğı-
liminde olduğumuzu göstenrsek uyanlar
alacağız. Bunu olgunlukla karşılamalı-
yız. Aynı şekilde uyanlar geçmışte bü-
tün üye adayı ülkelere yapüdı. Hatırlar-
sınız, Avusturya'da seçunle işbaşına ge-
len Başbakan Heider'ıdüşürdüler; A\us-
j y
l ^ y e ü a & m
üdahaie ettüer.
Bunuyapmaya haklan var. Bırkurallar bir-
liği olan AB 'de kural dışına çıkamazsınız.
- Bu durumu medya körüklemiyor
mu?
- Medya kısmen körüklüyor. Medyanın
içinde de AB'nin ne olduğunu kavraya-
mayan insanlar var. Sonra her nrsatta,
"Avrupa bizi bölmek, Sevr'i tekraryaşat-
makistiyor" gibı komplo teonlenne pnm
veren bazı köşe yazarlan bulunuyor. Av-
rupa homojen bir birlik de değil. Bugün
Slovakya da, Estonya da, Ingiltere de,
Portekiz de Avrupa. A\Tupa deyınce han-
gı Avrupa'yı kastediyorlar? Israrla Birin-
cı Dünya Savaşı'nda Türkıye'nin karşı-
sında duran birkaç Avnıpa ülkesini görü-
yorlarsa büyük hata yaparlar. Ama artık
böyle bır Avrupa yok karşımızda. Bugün-
kü Avrupa ile Birinci ve tkınci Dünya Sa-
\aşlan öncesi Avrupa arasında büyük
farklar var.
MEPYAYA BÜYÜK CÖREV
- Bu arkaik bir düşünce tarzı mı?
- Hem de nasıl. 19. yüzyıl zıhnıyetıyle
2005 yılının dünyasını değerlendırmek
çok zor. Bir kere medyanın üzerine çok
büyük iş düşüyor. Medya kendı filtresın-
den geçırmeden AB 'de, dün> ada olup bı-
tenleri kamuovuna aktarmalıdır. Bizde
gazete başlıklan habenn içenğınden çok,
gazetecinın kendı fıkırlerini yansıtan baş-
lıklardır. Ömeğın, Türkiye'yle ügılı AB'de
bir karar alınmıştır. Başlık hemen hazır:
"Bu Avrupahlara bak!" Bence bu çok
yanlış. Karşımızda Türkiye hakkındaor-
tün muhalefete rağmen Cumhurbaşkanı
Jacques Chirac Türkıye'ye müzakere ta-
rihı verilmesı gerekuğinı sonuna kadar sa-
vunmuştur. Bu da bizim içın çok büyük
bir şans. Bizim ıçın Fransa en sorunlu
yer. Sağda ve solda, hatta basında Türki-
ye aleyhtarlığı çok yaygın. Avusturya da
klasık sağ fıkırleriyle Türkıye'ye karşı. An-
cak bunlann dışındaki ülkeler, özellikle
Iskandinav ülkelen Türkiye'nin üyeliği-
ne olumlu bakıyor.
- Ya tngiltere?
- Ingıltere'nın tarihinden kaynaklanan
her zaman emperyal refleksleri vardır.
tngiltere ülkelen, haritaya bakarak stra-
tej ik değerlendirir. Bu bakış açısıyla Tür-
kiye'nin stratejik önemini kavnyor. tngil-
tere'nın hem sağı hem de solu için Tür-
kiye önemlı bır ülke. Aynca Ingılizler de-
rinleşmiş bır Avrupa istemiyor. Yani ken-
di egemenlıklennın tamamıyla Brüksel'e
teslim edildıği bir Avrupa'dan yana değil.
- Yani tngiltere sizce Avrupa Fede-
rasyonu 'na karşı mı?
- Karşı. Dolayısıyla da federe olmamış
bır Avrupa ıçınde Türkıye'yi ideal ortak
olarak görüyor. Israrla vurguluyorum ve
AB aleyhinde yazan köşe yazarlanmn
dıkkatım çekmek ıstıyorum. Lütfen, "Şu
Avrupa,bu Avrupa" diye tek Avrupa var-
mış gıbi kamuoyunu yanlış yönlendirme-
sinler. 2005 yılının dünyasını başka tür-
finın ne olduğunu lütfen bir daha düşün-
sünJer. Hedefımiz Batı'dır.
- AB 'nin dayatmacı olduğu söylemi
sizce tepkilere neden olmuyor mu?
- Bakın, geçenlerde Alman Die Welt am
Sonntag gazetesınde bir Ispanyol millet-
vekilının yazısı yayımlandı. Yazıda şöy-
lediyor: "Bizün Avrupa'yla olan müza-
kere sürecimizde her gün bir bardak la-
ğun suyu içmiş gibi oluyorduk."
ECEMENLİCİ DEVRETMEK ZOR'
Görüyorsunuz ki bu süreç tspanyollar
için de kolay olmamış. Öbür ülkeler için
de zordu. Kendi egemenliğinı Brüksel'e
verebılmek, ulus devletten vazgeçip dev-
letler üstü bır yapıyı kabul etmek elbette
kolay değil. Ben Almanya'da yaşayan bir
Alman vatandaşıyım. Almanya bugün
egemen olarak bir para polıtıkası yapa-
mıyor. tki Alman şirketi Brüksel'in ona-
yı ohnadan birleşemiyor. Faiz politikası-
nı tek başına oluşturamıyor.
Almanya'da son \ıllardakı kanunlann
yüzde 70'i Brüksel'de yapılır; Alman Par-
lamentosu'nda otomatik olarak onaylanır.
Şimdi, Türkiye buna hazu* mı? Hayır.
- Türk hükümeti hazır mı?
- Hazır değil. Çünkü AB'ye girmek, de-
min de dediğim gıbı zıhmyet değışıkliğı-
ni gerektiriyor.
Dünyaya 1930'ların politikasıyla bakılamayacağını belirten Vural Öger, '
Türkiye'nin mutlaka bir blok içerisinde yer alması gerektiğini söyledi.
takbir fıkre sahip olup ortak hareket eden
bir Avrupa yok. Karşımızda Türkiye'ye
çeşıtli bakış açılarına sahip ülkeler, sıya-
sı partıler ve halklar var.
- 5ı": AP üyesi olarak durumu en iyi
bilenlerden biri değil misiniz?
- Tabıi. Olanlan yakından izleyebili-
yorum. Bir şey dikkatimı çekıyor. Biliyor-
sunuz, bız Avrupa' ya yoğun göçte genel-
de kırsal alan insannnızı yolladık. Onla-
nn büyük bır kısmı AB'\e uyum sağla-
yamadılar. Gittikleri yerlerde gettolar ha-
İinde yaşadılar. Avrupa'nm bazı ülkele-
nnde bunlan görenler belli görüş sahibı
oldular. Türkiye'den en yoğun göçün ol-
duğu yerlerde yapılan ve "TürkiyeA\TU-
pah mıdır" sorusunu temel alan anketle-
re katılanlann üçte biri olumlu yarut ve-
rirken üçte ikisinin yanıtı olumsuz oluyor.
Ama Ispanya, Italya, Portekiz'de "evtt"
ce\abı yüzde 60Tara çıkıyor. Dolayısıy-
la da önyargılan Ahnanlar ve Fransızlar
kadar değil.
CENELLEME YAPMAK YANLI$'
- YaniAB 'nin nabıım tutarken genel-
lestirmeyapılmamasıgerektiğini mi kas-
tediyorsunuz?
- Evet. Bakın, Almanya Başbakanı
Schröder. Türkıye'nin AB'ye girmesini
yüzde yüz ısteyen bir kişi. Bu isteğınde
samimi ve Türkiye dostu. Bu da Türkiye
için çok büyük bır şanstır. Fransa'da bü-
lü değerlendırmemiz lazım. Doğu'da Çin
ve Hındıstan bloku oluşuyor. Bu ıki ül-
kede dünya nüfusunun yansma yakını
yaşıyor. Öbür yanda ABD var. Bu taraf-
ta AB oluşuyor. Türkiye bu bloklann dı-
şnıda kalamaz. Bugün hâlâ Türkıye'nin
1930'lardakı tarafsız dış polıtıkasının ha-
yalıni kuranlar bence dünyayı bihneyen
kişilerdır. O polıtıka o zaman ıçin doğruy-
du.. ama bugüne uyarlayamazsınız. Biz
bu zıhnıyetle 2005 yılım götüremeyız.
YONUMUZU ATATURK BELIRLEDI'
- Kimileri deyeni bir Osmanlı Impa-
ratorluğu hayalini kuruyor...
- Arap ülkeleri bizi istemiyor b . Nasıl
olacak o iş° Ben sıklıkla Arap ülkelerine
gidiyorum. Oralarda kimileri yan şaka
yan ciddı, "Biz 500 vıl sonra sizibaşımız-
gigüç Türkrye'vibaşımıza getirebüîr?'' dı-
yorlar. Kimilerine göre de Osmanlı Arap
kültürünü vıktı. Obür tarafta tarih bo-
yunca Türkiye kompleksi içinde olmuş bir
Iran var. Bunlan açıkça konuşmamız la-
zım. Evet, bu ülkelerle dostça ilışkıler
içinde olalım. Ama Türkiye artık hiçbu-
zaman o dünyanın bir parçası oJamaz.
Bız 1923 'te Cumhuriyet kurulduktan son-
ra yönümüzü tespit ettik. Kurucumuz Ata-
türk de hedefımızı koydu. A\Tupa mu-
halifi olup da her zaman Atatürk referan-
sıyla konuşan insanlar Atatürk'ün hede-
- AB 'nin kendi ciddi hassasiyetleri
olduğu kadar Türkiye 'nin de belli has-
sasiyetleri var. Bunlann en önemlilerin-
den birisi de sözde Ermeni soykırımı
meselesL Türkiye'nin bu hassasiyetibi-
linmesine rağmen AB üyesi ülkelerin bü-
tün parlamentolannda Ermeni soykın-
mı kararlan çıkanlıyor. O zaman nasıl
bir samimiyetbu?
- Ermeni soykıranı konusunda Türki-
ye geçmışte büyük hatalar yaptı. Çünkü
Ermeni dıasporası Avrupa kamuoyunu
70-80 yıldır öylesine bir bilgi bombardı-
manına tutmuş ki bugün en Türkiye yan-
daşı ınsanlarda bıle bu konuda bir önyar-
gı oluşmuş. Almanya'da Der Spiegel ve
Die Zeit gibi, olaylan önyargısız değer-
lendiren çok ciddi dergıler var. Bunlar ne
hükümetin polıtıkası doğrultusunda ya-
yın yaparlar ne de milliyetçilik telkin
ederler.
1915'te bir tehcir olayı ohnuş. Ama
Osmanlı'nin "miDet-i sadıka" dediği bir
topluma neden bu tehcir uygulanmış?
Olaylan tarihi çerçevesi içinde yerlı ye-
rine oturtmak lazun. Orada bir mukate-
le, yani karşılıklı olarak bırbırini katlet-
me olayı var. Yalnız, benım lısede oku-
dugum tarih dersinde 1915 olaylanndan
hiç söz edilmezdi. Biz de bunu örtbas
ediyoruz. Bu da gerçeğin öbür yüzü. Gö-
nül arzu ederdi kı 1915 tehcuı, nedenle-
riyle bırlikte Türkiye'de tarih kitaplann-
da yer alsın. Bundan üzüntü duyduğu-
muzu da beyan edelim.
- Türkiye 'yi bu sözde soykınm nede-
niyle kınayanlar birtakım tarihigerçek-
lerin farkında değiller mi?
- Bakın, yaşadığım bır olayı anlatayım.
Ben AP'de Ermenı sorunuyla ilgili bir
tartışma açtım. Özellikle Hıristiyan De-
mokratlar'a, "Türkiye aleyhinde ne oisa
hemen üzerine athyorsunuz" dedim. Top-
lantıda sesıni fazlaca yükselten bınsı var-
dı. Birden ona sordum: "O olay Birinci
Dünya Savaşı'nda mı, yoksa tkinci Dün-
ya Savaşı'nda mı oldu? BiMyor musunuz?"
Inanır mısınız, düşündü, sonra, "tkinci
Dünya Savaşı'nda" dıyecevapverdi. Onun
üzerine, *Siznevikonuşuyorsunuz?Buyap-
bğınız ayıp değil mi?" dedim.
Ben şımdı ıdeal davraruştan söz ediyo-
rum. Dünya kamuoyuna karşı Türkiye'nin
de bu olaylardanzarar gördüğü, ama üzün-
tü duydugu mesajım verecek birtakım
jestler yapılamaz mı? Çünkü, "IBçbirşe>'
olmadı" demekle de bır yere varamıyo-
ruz. Bu da bır gerçek.
ALMANLARIN DA PAYI VAR'
- O dönemde Osmanlı 'nin Genelkur-
may Başkanı Alman değil miydi?
- Tabıı. Onlann da bilgisı olmadan bu
tehcir yapılamazdı. Bu-kaç hafta önce bir
pazartesi akşamı, Berlın'de Başbakan-
P O R T R E
VURAL ÖGER
1961 'de Almanya 'ya gittl
Yükseköğrenimini Berlin
Teknik Üniversitesi'nde
tamamladı. Almanya 'ya
yerleşerek ticaret hayatına
atıldı. Öger Tours turizm
şirketini geliştirerek
Almanya 'nin enfazla ciro
yapan turizm kuruluşlarından
birisi haline gelmesini sağladu
Türk-Alman ilişkilerine
katkıda bulunmak için bir sivil
toplum kuruluşu olan Türk-
Alman Vakfı 'nı kurdu. Bir süre
Alman Göç Komisyonu üyeliği
yaptı. Son Avrupa
Parlamentosu (AP)
seçimlerinde de Alman Sosyal
DemokratParti'den (SPD)
milletvekili seçildL
lık'ta Sayın Başbakan Schröder'ın dave-
tındeydım. Schröder, sosyal demokrat 22
Avrupa mılletvekılinı yemeğe davet etmış-
ti. Aramızda bu-kaç Türkiye karşıtı mil-
letveküi var. O akşam bunlardan bınsı, "Sa-
yuı Başbakan. bu Ermeni soykınmı hak-
kında parti olarak neden tek ses haUnde
bir açıklama yapmıyoruz?" dedığinde
Schröder şu cevabı verdı: "Bakın. srnkı-
nm sözünü agzına almaması gereken bir
miDet varsa o da biz Almanlanz. Bu ko-
nularda lütfen dikkatli olun. Fazla anga-
je oünavın. Bu olavi tarihi çerçevesi için-
de görün. Şunu da unutmayın ki o olayda
bizim Almanlann da epeyce pay ı vardır.''
O akşam Verheugen, Schröder'in yanın-
da oturuyordu. Bana göre \erheugen Tür-
kiye'nin iyi bırdostudur. Schröder'inka-
fasma Türkiye'yle böylesıne olumlu imaj
sokan kişı de Verheugen'in kendisidir. Ö
yemekte Verheugen. "'Bizbütün üye ada-
yı ülkelere Türkiye'ye yapağunız gibi mu-
amek etseydik onlann hiçbirisi AB üyesi
olmazdı" dedı.
Bakın, Türkiye aleyhtan Fransa'nin es-
ki Başbakanı Michel Rocard, AP içinde
Türbye'nin benden daha fazla avukatlı-
ğmı yapar. O da Fransız... Türkiye'nin
üyeliğini de en fazla destekleyen AP mü-
letvekillerinden binsidir. Ama bız Fran-
sa bize karşı çıkıyor diye Fransız malını
boykot etmeye kalkışıyoruz. Bu Avrupa-
hlüc değil.
Avrupalı olmak için zihniyet değişikliği şartj - Avrupalılık nasıl olmalı?
\ ÖGER - Olaylan objektif değerlen-
dirmek. agırbaşlı, sakin olmak. bilginin
• kaynaklanna ulaşmak ve yorum getir-
meden bilgi sahibi olmaktır. Bizde ise
bilgi ohnadan hemen yorum getiriliyor.
j Ne yazık kı basınımızın bir kısmı da
j böyle. Bir daha yineliyorum. Avrupalı
I olabilmek için zihniyetimizi değiştır-
memiz gerekiyor. Onun için de belli bir
zamana ihtiyacımız var. AB Komısyo-
! nu Raporu'nun maddelennden birisi
Türk toplumuyla Avrupa toplumunun
kaynaşmasında sivil örgütlerin hareke-
te geçinlmesıyle ilgili. Raporda "üç sü-
tun"dan birisi de bu. Birbirlerine can
düşmam olan Almanlar ve Fransızlar
arasında savaştan sonra dostluk oluşur-
ken KonradAdenauer'le CharlesDeGa-
uDe el sıkıştılar. Y'üz bınlerce Alman
öğrenci Fransa'ya. yüz binlerce Fransız
öğrenci de Ahnanya'ya gönderildi. Bu
çocuklar aüelerin yamnda kaldı. O gü-
nün çocuklan bugünün mületvekilleri.
bakanlar. Bence bu programlann AB ve
Türkiye arasında dauygulanması lazım.
- Bir de sıklıkla AB 'nin gizliden giz-
liye Türkiye 'yi bölmek istediği gibifı-
kirier ortaya atıhyor. Siz bunlan nasıl
değerlendiriyorsunuz?
- Bir kere Avrupa Anayasası'nda bü-
tün üye ülkelerin sınırlannın korunma-
sı maddesi var. Bana göre bunlar komp-
lo teorileri. Bu da beni üzüyor.
-AB'nin Türkiye'nin doğu sınırla-
nndaki topraklan da içine katan ba-
ğımsız bir Kürdistan planını destekle-
diği de söyleniyor...
- Kürtlerin kültürel haklannı tanımak
başka, Türkiye'yi bölmek istemek baş-
ka şeyler. Türkiye'yi bölmek isteyen
hiçbir Avrupalrya rastlamadım. Şimdiben
bir soru sormak istiyorum. Bugüne ka-
dar uyguladığımız politikalarla Kürt so-
rununu çözebildik mi?
MİLLİYETÇİLİK HIZLA ARTİYOR
- Son zamanlarda Türkiye 'de milli-
yetçi akımın hızla yükseldiği söyleni-
yor. AB 'de ve ABD 'de kimi yayın or-
ganlannda da bunun bir tehlike oluş-
turabileceği konusunda dikkat çeken
yazılar yayımlanıyor. Siz bu konuda
ne düşünüyorsunuz?
- Son aylarda Türkiye'de milliyetçilik
akımının hızla tırmandığını ben de gö-
rüyorum. Açıkçası. bunu üzüntüyle kar-
şılıyorum. Lütfen vatanseverlikle mıllı-
yetçiliğin aynı olduğunu sanmayalım.
Geçmişte milliyetçilik bütün savaş-
lann nedeni olmuştur. Türk'ün Türk'ten
başka dostu yoktur. bütün dünya Türk-
lere karşıdır. biçimindeki komplo teori-
leriyle bir yere varamayız. Duygulanmı-
zı frenleyip 2005 dünyasını daha iyi de-
ğerlendirmemiz lazım. Bazı köşe ya-
zarlanna da önemlı görevler düşüyor.
Dünyadaki olup bitenleri çok iyi kavra-
madan ucuz mılhyetçilik yapmasınlar.
Halkın aleyhıne olan bir tutum ıçinde-
ler. Kamuoyunu yanlış yönlendıriyorlar.
- Bir de AİHM'nin Öcalan 'm yeni-
den yargılanması karan var. Bu, Tür-
kiye 'de çok sert tepkilere neden oluyor.
Buna ne diyorsunuz?
- Bu millıyetçi refleksleri harekete ge-
çiren bir unsur olabilir. Gönül bunun
böyle olmamasını arzu eder. Medya,
"Şu Avrupa neredeyse bu cani Öcalan'ı
serbestbtraknracak" biçiminde yayın ya-
pıyor. Böyle bir şey yok. AİHM kara-
nnda, mahkemede askeri yargıç bulun-
duğu için usulde hata yapıldığına dik-
kat çekiliyor. Ama kararla ilgili olarak
aleyhte bir görüş yok. Avrupa karşıtla-
nnın bunu malzeme olarak kullanmama-
lan lazım. Son olarak şunu söylemek is-
tiyorum: Karşımıza tarihi bir şans çık-
tı. Schröder'in, Chirac'ın Türkiye'nin
üyeliğine yaklaşımı olumlu. îngiltere,
Türkiye'nin arkasında. Öbür Avrupa ül-
kelerinin çoğu da bizi destekhyor. Bu du-
rum bir daha karşımıza çıkmaz. 2006
seçimlerinde Almanya'da Angela Mer-
keL Fransa"da Sarkozybaşa gelirse Tür-
kiye'nin bir daha müzakere tanhi alma-
sı hayal olur. Bunun bilincine vararak 3
Ekim'e kadar kendimıze hâkım olalım,
olgun da\Tanalım.