Catalog

27 NİSAN 2005 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Rektörler, Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın 'türban' konusundaki sözlerinden memnun ÜÜniversiteleregüç verdiFIRATKOZOK ANKARA - Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Buminin türban uya- nsına üniversitelerden tam destek gel- di. Bumin'in açıklamalarmı "var olan dunununtespiti" olarakniteleyen rek- törler, sözlerin kendilerine "güç verdi- ğmi" vurguladılar. Rektörlerin, Bumin'in açıklamala- nna iJişkın değerlendirmeleri şöyle: Ankara Üniversitesi Rektö- rü NUSret AraS: Bumın cıddi bir vurgu yaptı. Diyorki, "TürkiyeCuın- huriyeti anayasasını değiştirseniz bile, arOk AİHM kararlan var. O kararia- ra avkm bir büküm getiremezsiniz." Bence konuşmanın en önemli vurgu- su bu. Siz işinize geldiği zaman AlHM'nin hükümlerini kabul edip işi- nize gelmediği zaman reddedemezsi- niz. Bir de. Islamın şartlan ve imanın şartlan arasında olmayan hususu bızim Ankara Üniversitesi Rektörü Aras: En önemli nokta AİHS •/ ODTÜ Rektörü Akbulut: Türban üniversiteleri yıpratıyor Anadolu Üniversitesi Rektörü Ataç: Bizim yıllardan beri söylediğimiz konu. v' Inönü Üniversitesi Rektörü Hilmioğlu: Türban siyaseti bitmeli kızlanmıza uyulması zorunlu bir ku- ral gibi kabul ettirmeye çalışıyorlar. ODTÜ Rektörü Ural Akbu- lut: Bu konunun sürekli tartışılması üniversiteleri çok rahatsız ediyor. Sa- yın Başkan, bugüne kadar alınmış ka- rarlardan bir sentez çıkardı ve çok net bir şekilde konuyu açıkladı. Bizi çok rahatlatan bir konuşma oldu. Anadolu Üniversitesi Rek- törü Engİn AtaÇ: Bu, bızım Üni- versitelerarası Kurul olsun, Rektörler Komitesi olsun yıllardan beri söyledi- ğimiz bir konu. Anayasa Mahkemesi ve AlHM'nin vermiş olduğu kararla- rın olduğunu ve bu kararlar olduğu sü- rece de bu konuda herhangi bir şey ya- pılamayacağını biz her zaman beyan etmiştik. Ancak Bumin'in açıklama- lan bize güç verdi. Ege üniversitesi Rektörü ÜlkÜ Bayindir: Durum tespit edıl- miştir ve bızlerin yasalar karşısındaki durumu güçlendirilmiştir. Her ülkenin kendi gerçekleri. kendi dinamikleri, alması gereken önlemleri vardır. Bun- lara uygun bir açıklamadır. Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Emin AİICI: Bumin, Ana- yasa Mahkemesi. Daruştay ve AİHM kararlanm dile getirmiştir. Yüksek Mahkeme başkanının olan bir şeyi bil- dirmesinden daha normal bir şey ola- maz. Bu konuda tereddüdümüz yoktu. Ondokuz Mayıs Üniversite- si Rektörü Ferft Bernay: Yük- sek yargının bu konuyu net bir şekil- de ifade etmesi, bütün kamu kurum- lan açısından çok önemli. Çünkü, böy- lece üniversitelerin, kamu kurumlan- nın uygulama hakhhğınjn ne kadar net olduğu bir kez daha ortaya kondu. Biz de kendilerinin açıklamalannı dikkat- le izledik, bize de bundan sonra elbet- teki yol gösterici olacaktır. cazi üniversitesi Rektörü Kadri YamaÇ: Cumhuriyet Türki- yesi'nin üniversiteleri Atatürkçü çiz- giden kesinlikle ödün vermeyerck cum- huriyetin temel ilkeleri doğrultusunda eğitim-ögretim hizmeti veren kurum- lardır. Laikük ve de çağdaşlık eğitim- öğretim anlayışımızın temelini oluştur- maktadır. Bu anlayışta, simgesel olsa dahi ortaya çıkacak en küçük bir ak- samanın bile her zaman karşısında dur- maya kararhyız. Çağdaşlık ve laikük temeline dayalı olarak kamusal hiz- met veren bir kurum olarak üniversi- telerde, ideolojik bir simgesel tavn ifa- de eden türbanın yeri olmamalıdır. İnönü Üniversitesi Rektörü Fatih HllmlOğlU: SayınBumin'in bu söylemlerinden sonra, türbanla il- gili tarrışmalara bir son verilmelidir diye düşünüyorum. Insanlann ktlık kı- yafeti üzerinden siyaset veticaretyap- maya da son verilmesi gerektiğku dü- şünüyorum. Varsa dağarcıklannda baş- kaca bir vizyon, ufuk, onlar üzerinden siyaset yapsınlar. Dlcle üniversitesi Rektörü Fikri CanorUÇ: Sayın Başkan'ın sözlerine katıhyor ve destekliyoruz. Çelik, YÖK Yasası'nı ısıtıyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara "da düzenlenen "Avrupa Birligi Sürecinde Hayat Boyu Eğitim ve Istihdam" konulu sempozyumun açılışında konuşan Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, hükümetin YOK Yasası'nı yeniden gündeme getireceği mesajınj verdı. Çelik mesleki eğitim ile ilgili ciddi bir reforma gereksinim bulunduğunu. bunun için de Yükseköğrerim Yasasrnm değiştirilmesi gerektiğini savundu. Çelik, "Elbette vatandaş da, meslek lisesi öğrencisi de sabretti. Süleyman Nazif' in 'Kara Bir Gün' makalesinin sonunda kullandığı bir atasözü vardır: Sen sabretsen de zaman sabretmez" dedi. ODTÜ'de yemek protestosu • ANKARA (AA)- ODTÜ'lü bir gnıp öğrenci. yemek fiyatlannın düşürühnesi isteğiyle müzikli protesto eylemi yaptı. ODTÜ Rektörlük Büıası arkasında toplanan bir grup öğrenci, "Ucuz, kaliteli, doyurucu yemek istiyoruz" yazılı pankart astı. Müzikli protestoya katılan bir öğrencinin okuduğu basın açıklamasında, ODTÜ'de öğrencilere verilen yemeğin fıyatınm diğer üniversitelere oranla yüksek olduğu belirtilerek "gerçek maliyetıne uygun, doyurucu yemek'* isteği dıle getırildi. Konuyla ilgili toplanan 4 bin imzalı dilekçenin ODTÜ yönetımıne verildiği kaydedilen açıklamada, bu talebin dikkate alınması istendi. W , gençleri engelliyor' • İstanbui Haber Servisi - Demokratik Gençlik Derneği üyesi cğrenciier, Beyazıt Meydanı'nda bir araya gelerek, AKP Hükümeri'nin devlet üıiversitelerinı cldürmeye çalıştığını belirttiler. "Halk için hlim, halk için eğitim Btiyonız" diyen cğrenciier adına ^apılan açıklamada, ; AKP Hükümeti iniversitelerin sorunlannı görmezden jeliyor Yeterli kaynak İktarmayarak devlet tniversitelerini kendi çinde öldürmeye talışan bu mantık, iençlerin üniversite (apısından ıçeri pmnelerinı bile aıgellemeyı anaçlamaktadır" ienildı. CHP lideri Baykal, hükümetin ciddi bir durum değerlendirmesine ihtiyacı olduğunu söyledi: Hııkııka saygı göstersinler • AKP'nin türban konusuna "zamanı geldi, düğmeye basalım, CHP de bize destek versin" anlayışıyla yaklaştığını kaydeden Baykal, "Ben bu konuyu siyasi çekişme zeminine taşımamaya gayret ediyorum. Hükümetin toplumu tekrar gerginliklere itecek yaklaşımlara sürüklenmemesi gerekiyor" dedi. ANKARA (Cumhu- a çekişme zeminine ta- riyetBürosu)-CHPGe- şımamaya gayret edi- nel Başkanı Deniz Bay- yorum. Hükümetin de kal, Anayasa Mahke- bu konuda tahrip edi- mesi Başkanı Mustafa ci, toplumu tekrar ger- Bumin"in "türban" ko- ginliklere itecek yakla- nusundaki uyanlanna, şımlara sürüklenme- başta Başbakan Ta>yip mesj gerekhor. Suçtaya- Erdoğan olmak üzere rak, konuşma yapan- hükümet yetkililennin lan karakyarak bu ger- tepkisel tavır göster- çeğiortadankakhrmak mesirn eleştırdi. miimkün değildir. Hu- CHP lideri Baykal. kuJdtabk>çokaçık,net dünpartisiningruptop- ortadadır. Anayasanu- lantısında gündemde- zm anlayışı ortadadır. ki konulara ılişkin de- Bütün bunlara saygı ğerlendirmelerde bu- göstermek ve gerekli lunurken "türban ger- özeni göstermek gere- gmüğj"ne değirunedi. Jdr." Baykal, grup çıkışında Baykal, "Yani hükü- gazetecilenn Anayasa met yetkililerinin hu- Mahkemesi Başkanı kuk kurumlannı, yer Bumin'in uyanlankar- yer suçlayıcı anlayışla- şısmda hükümetin tu- ra gitmeieri hiç doğru tumuna ilişkin sorula- değü. Bıri yazmış eli- nnı yanıtladı. Başba- ne vermiş' diye yakı- kan Erdoğan'ın daha şıksız değerlendirme- önce de türban konu- ler yapılmış, bunlar sunda toplumsal muta- doğru değfl. Bu, iktida- bakat oluştuğunu be- nn bir süredir doğrul- lırterek kendisinı de tusunukoruyamazha- "girişimdebulunmaya kgeldiğinin,sürüklen- çağırdığını" anımsatan meye başladığı sakm- Baykal. "Biz bunun canaçınmlarayöneldi- \anhş,zarnansız,uygun ğinin ifadesidir. O ne- obna>anbirgirişimol- denJe hükümetin ciddi dugunu biliyorduk. O bir durum değeriendir- nedenle o zaman ben meaneihuyacıvarT 'gö- gerginlikyaratmamak rüşünü dile getirdi. için bu konuda kendi- CHP lideri Deniz sine yanıt vermemiş- Baykal, grup toplantı- tim" dedi. Kendısinin sındayaptığıkonuşma- hâlâ da gerginlik yarat- da da Devlet îstatistik mamak için "azami Enstitüsü'nün açıkla- özenigöstennğmi" kay- dığı (DÎE) işsizlik ora- deden Baykal, şu gö- nının güvenilirliği ko- rüşleri dile getirdi: nusunda kuşkulan ol- "Benbukonuyusiya- duğunu söyledi. Baretgerginliği BaykaTın konuşması öncesinde CHP grubunda Kastanıonu Millervektti MehmetYıktanmfleZon- guldak Millehekili Harun Akın arasında tarnş- ma yaşandL Yıkunm'm, Erdemir işçikrinden aldığı baretk grup salonuna girerek gazeteci- lere açıklamada bulunması ve "Bu şapka>i özeUeştirme iptal edÛinceye kadar kafamdan ÇH karma\acağım n sözlerine bölge millervekUi olan Akın tepki gösterdi Akın'uv "Burada Zonguldak milknekille- ri varken kafasına baret takarak konuyu sulandu*maya künsenin hakkı yok, Burası şov yeri değjj" sözJeri üzerine YıldnTm, "Harun, bu işler yürek işi, şov değiT yanıtuiı verdi Ba> kal'ın salona girmesi üzerine tarüşma sona erdL Baykal, toplanü sonrası Mechs'i gezmek için Sinop'tan gelen bir grup öğrenci ile fotograf çektirdi (Fotoğraf: AA) Kart, büyükşehir belediyesinin 346 trilyon zarara uğratıldığını söyledi Istanbul'u batıranlar hesap versin ANKARA (CumhuriyetBürosu) -CHP Millervekili AtülaKart, Is- tanbul Belediyesi'nin 1994-2001 yılları arasında 346 trilyon 173 milyar TL zarara uğrahldığımn sa- bit olduğunu vurgularken zarara yol açanlar hakkında tazminat davası açılıp açılmadığınj sordu. Kart. tçişleri Bakanı Abdülka- dir Aksu'nun yanıtlaması istemiy- le verdiği soru önergesinde. "Rek- lam panolaruun kîralanması sü- recinde bekdiyenin 146 trihon B- ra zarara uğratıldığını, bu olayda AKP Milletvekfli Idns Naım Şa- hin'in de sanık sıfatıyla yargılan- dığnu,ancakdokunulmaznğı nede- nh le yargılamarun durduruldu- ğunu" bildirdi. iGDAŞ'm 2002 yılı itibanyla 170 trilyon lira zarara uğratıldığı- nı aktaran Kart, şu bilgileri \erdi: "Aynca kötü yönetimden dolayı da 1999-2000 \ıbnda 29 trilyon za- rar söz konusudur. Bu olayda ara- larında Başbakanlık Müsteşan olan Ömer Dinçer'in de bulundu- ğu 159 kişi yargılanmakta olup AKP milletvekilleri Hüseyin Bes- li, Mustafa Açıkalın, Adem Baş- türk ve Nevzat Pakdil haklannda ise dokunubnazhk sebebhie dosya- lan tefrik edilmişrir. İstanbui Be- ledryesi'nin Bdbim AŞ ile düzen- lemiş olduğu ve harita \apnn işini konu alan sözleşmeden dolayı bü- yükşehir belediyesinin uğradığı za- rann tutan 321 milyar Bradır. Bu olaj da AKP Millençkih Akıf Gül- le de yargılanmakta olup dosyası dokunulmazlığı sebebiyle tefrik edibniş durumdadır." ANKARA ÜNİVERSÎTESİREKTÖRÜ ARAS: TÜBİTAKsiyasetten tamamen anndınlmah ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP hükümetinin TÜBÎTAK'ın özerkliğinı yok eden yasa önerisine tepkiler artarak sürüyor. Ankara Üni- versitesi Rektörü Prof. Dr. Nusret Aras, "Başbakan'm bo>Tinduruğu al- ünda bir bilim kurulu olamaz" dedi. Ankara Üniversitesi Rektörü Aras, yaptığı açıklamada, Milli Eğitim Ko- misyonu'ndan geçen önerinin yasa- laşması durumunda TÜBlTAK'ın ta- mamen siyasi bir kuruluş haline ge- leceğini söyledi. Prof. Dr. Nusret Aras. "Bitimnesi- yasete geBr. ne demokrasi>e getir. Bi- limin sonuçlan demokratik değildir, sadece bifimseldir. Onun için,demok- rasi kuraDarryla, siyaset kuraUarnla bilimsel sonuçlar elde edilemez. TL - BİTAK siyasetten tamamen anndml- malıdu-" diye konuştu. AKP iktidan tarafından görevden alınan eski TÜBÎTAK Başkanı Prof. Dr. Namık Kemal Pak, kendisinin göreve iade ediknesiyle ilgüi yargı ka- rarlan olduğunu anımsatarak "Hükü- met yasayı değiştirerek yargı karar- lanm uygulama kapısnu kapatmakis- tiyor olabüir'' dedi. " TÜBlTAK'ta örgütlü Tez-Koop-Iş Sendikası'nın Genel Başkanı Sadık Öztoen de TÜBlTAK'ın mutlaka özerk kahnası gerektiğini söyledi. Dahaön- ce de kurumun yapısmı değiştirecek adımlar atıldığım anımsatan Özben. "Bttimde siyasetin \-eri yokrur. Ama bu hükümet bildiğini okuyor. Yazık edecek, bilime yazık edecek" dedi. AVUKATLARI MAHKEME HEYETM REDDETTÎ Çakıcıyeni TCY'den yararlanmak istiyor İstanbui Haber Servisi - Ülkücü mafya lideri Alaattin Çakıcı'nın bor- sacı Adil Öngen'e yönelik silahlı sal- dmyı azmettirdiği iddiasıyla yargılan- masına devam edildi. tstanbul 3. Ağır Ceza Mahkeme- si'ndeki duruşmaya Tekirdağ F Tipi Ce- zaevi'nde tutuklu bulunan Çakıcı, sağ- lık raporu göndererek katıbnadı. Du- ruşmada söz alan Çakıcrnnı avukat- lanndan Muammer Demirtaş, soruş- turmamn genişletilmesi taleplerinin davamn uzatılması amacını taşımadı- ğmı belirterek "Davanın zamanaşımı süresinin 20 yıl olması. taleplerimizm samimh.etini ortaya koyuyor. Aynca 1 Haziran'da yürürlüğe girecek olan ye- ni TCK, müvekkilim lehinde bazı hü- kümler içeriyor olabilir. Bu nedenle duruşmanın 1 Haziran'dan sonraya ertelenmesini talep ediyoruz" dedi. Duruşmada hazır bulunan Avukat Can Doğancan da Fransız ve Avustur- ya makamlanndan Çakıcı 'nm iade- siyle ilgili belgelerin mahkemeye ulaş- masımn beklenmesi gerektiğini ifade ederek "Bunakarşmbumahkeme,dos- yayı oldubirtiye getirerek sonuçlandır- makistiyor. Bu anlamda taraflı davran- dıgına inamyoruz. Be nedenle beyeti reddedryonız" diye konuştu. Mahkeme Başkanı AB Tamer Tar- gan, sanık avukatlannın heyetin red- dedihnesi taleplerini, usule uygun ol- madığına karar vererek kabul etmedi. Söz konusu talebin incelenmesi için is- tanbui 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine de hükmettı. POLMKA GUNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA Tesettür Defilesi... Defile 300 parça giysiden oluşuyor. Renkler pembe, yeşil, turkuvaz, krem ve keten... Tekbir Giyim, Crown Plaza'da yaz giysilerini sunmuş kadınlar için... Konuk kadınlar defile öncesi aptes alıp, lobide akşam namazını kıldıktan sonra salona girmişler... Defile iki ayrı bölümde olmuş... Yani harem-selamlık olarak izlenmiş... Türkiye'de her şey iç içe... Dinci kesim "yeşil sermaye"rim "llımlı Islam modeli"nın içine mi giriyoryoksaCrovvn Plaza'da gösteri mi yapıyor orası ayrı birtartışma konusu... "Yeşil sermaye" tabela holdingleriyle yükünü turtu, Almanya'dan Hollanda'ya dek pek çok ül- kede saf Müslümanları soyup soğana çevirdi, şim- dilerde ise Crown Plaza'da boy gösteriyor... Herkesin keyfi yerinde!.. Giysiler kaça satılıyor bilmiyorum ama müşteri- lerin parası dipsiz kuyudan çıkıyor olmalı... Sabah sabah dinci gazetelere baktım... Crovvn Plaza'daki tesettür defilesinden söz et- miyor hiçbirisi... Dinci medya, dört koldan Anayasa Mahkeme- si Başkanı Mustafa Bumin'eyükleniyor... Dinciler arasında kıyasıya bir kapışma var... Tarikat şeyhlerini "din baronu" olarak niteleyen Mehmet Şevki Eygi'den "Islamın ılımlısı, çalımlısı olmaz" diyen Hüseyin Üzmez'e kadar uzanan zin- cirin halkalarında bir hesaplaşma dikkati çekıyor... Durum AKP için de aynı... Milli Gönüş çizgisinden gelenler "din baronlan"r\\, özellikle Fethullah Gülen'i kıyasıya eleştirip şöy- le diyorlar: "Maliye Bakanı Kemal Unakttan, Fethullah Gülen okullannın, şirketlerinin mali kaynağını ne- den arttırmıyor?" Dinci medya sadece bir konuda anlaşıyor, or- tak tavır alıyor: "Sıkmabaşa özgürfük..." • • • Elbet hem dinci medya hem laik medya "sıkma- baş" demiyor radikal Islamın simgesi olan bu ör- tüye... "Türban" ve "başörtüsü" diyerek halkın kafası- nı kanştınyorlar... öyle olunca da demokrasi, giyim ve kuşam öz- gürlüğü öne çıkıyor... En aklı başında olanlann bile yorumu şöyle bu yüzden: "Başörtüsü yasak, başörtüsüz giysi serbest.. Tann'nın hükmû yasak, insanlann hükmü geçerli." Türkiye'nin laik, demokratik bir hukuk devleti olduğunu unutan bizim ikinci cumhuriyetçiler ve neoliberaller 20 yıl önce Turgut Özal'la biriikte "Kemalizm ömrünü doldurdu" dedikten sonra "llımlı lslam"a dört elle sanlmışlardı... Turgut özal ölünce Fethullah Gülen'e yanaştılar.. Fethullah Gülen, Turgut özal'ın desteğinde pa- lazlanmaya başlamıştı. önce Zaman gazetesi ele geçirildi, şirketier, vakıflar kuruldu, ardından okul- laraçıldı... Fethullah Hoca, "sıkmabaş"a bir ad buldu: "Türban!" 1992yılına geldik... Gülen, Pendik Camii'nde baklayı ağzından ka- çınp şöyle dedi: "Cihat için gün olur mal-mülk feda edilir; gün olur can alınır, can verilir! Hizbullah, Allah ordu- su, Hazreti Muhammet Mustafa n/n askeheridir. Hizbullah Allah cemaatidir. Tabiri caizse Hizbul- lah, Allah Partisi'dir. Siyasi boğuşmalar, siyasi partiler karşısında Allah partisi gerekbize! Evet bi- ze Allah gerek Allah!" Ortaya koymaya çalıştığım fotoğraflar "dinciör- gütlenme"ri\n nasıl siyasallaştığını, "yeşil serma- ye"nin saf Müslümanlan nasıl dolandırdıklannı an- latabiliyor mu bilmiyorum... • • • Bir tesettür defilesinden yola çıktım, dün ve bu- günü anımsadım. "Sıkmabaş" siyasal Islamın simgesidir!.. ABD siyasa) Islamı disipline etmek, Türkiye'yi mo- del ülke haline getirmek için Graham Fuller'le yo- la çıkmış, Fethullah Gülen'i bağrına basarak yo- luna ilerlemek istemiştir... Fethullah Gülen, "Asnn Getirdiği Tereddütler" kitabında ABD ve Rusya'yı "aman venvez düşman" olarak nitelendirmiyor muydu? Gülen, şimdilerde ABD'ye övgüler düzüyor: "Amen'ka, dünya gemisinin dümenindeki bir milletin adıdır." Fethullah Gülen, Rusya'da okullar açtı, ikinci düşmanla da banştı... "Sıkmabaş" bahane!.. ABD, AB ve dincilere göre Kemalizm miadını doldurdu. Yerine ılımlı Islam modeli. Crovvn Plaza'da tesettür defi- lesi. Alın size çağdaş bir Türki- ye!.. hikmetcetinkaya(a cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 BEYHAN ERALİOĞLU (1942-2004) ÇOK ÖZLÜYORUZ...