Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
27IİSAN 20O5 ÇARŞAMBA CUMHURİYET
Tefc 0.212.512 05 05 Faks: 0.212,512 44 97Bexfrorekpostademzsomecumhuriyetcoffi.tr
SAYFA
17
laber
Ör»en
Yerel mectya ıle ulusal
nedya arasında ne
arkvardır'? Bır
çedekı te-mel atma
orenınde kursuden
)alavra atma yanşına
-ınlırse, b u yerel
nedya ıçın haberdır
vynı toren de
atandaşın bın terbıye
urallannı aşmadan
ursudekıne soru
orduğu ıçın gozaltına
iJınırsa, b u olay da
ılusal mecfya ıçın
ıaberdır"
- Inciıiik'e gizli
onay verilmiş...
"ABD'den bile gizli mi!"
Polıs duşene
\ [ vurmayacakmış
P; Demef*. kı, duşu-
rup birakacak1
LAİK ve demokratık Turkıye Cumhurıyetı'nın
yıkılıp yerıne ılımlı ya da radıkal dın temelınde bır
devlet kurulduğunu duşunun Her şeyı sıl baştan
yenıden kurgulayacaklardır Bu arada tanhı de
yenıden yazacaklardır Örneğın, 1919-1923 yılları
arasını sılıp atamayacaklan ıçın şoyle dıyeceklerdır
"Istıklal Harbı'nde Anadolu ımanla şahlandı Mıllet
top yekûn ayağa kalktı Allah, dın, vatan, hıiafet ve
hurnyet ıçın cepheye koştu Buyuk Meclısı kurdu
Zafer kazanıldıktan sonra asıl nıyetlennı ortaya
koyan ıdarecıler, Islamıyetı kalplerden sılmeye
yonelık ınkılaplara başladılar Kurana doğrudan
tecavuz edemeyen dın duşmanları, evvela Kuran
dılı olan Arapçayı hedef aldılar Ezanı, kametı,
namazı Turkçe olarak yerleştırmeye, boylece dının
aslını bozmaya çalıştılar" Bu satırlar bır varsayım
değıl Öncekı gun bızım gazetede haber olarak
yayımlandı Zonguldak'ta Mıllı Eğıtım Bakanlığı'na
Zonkbağlı bır eğıtım kurumunda oğrencılere dağıtılan
çızgı romanda yazıyor Yazmakla kalmıyor,
oğrencılerden "çızgı roman"ı okuyup ozetını
çıkarmalan da ıstenıyor Devekuşu gıbı başımızı
kuma sokmayalım, ozet çıkaracak oğrencılere de
katkımız olsun Istıklal Harbı'nden sonra Islamıyetı
kalplerden sılmeye çalışan dın duşmanı ve Arapçayı
hedef alarak dının aslını bozmaya çalışan ıdarecı
Mustafa Kemal Atatürk'tur Hıç kuşkunuz
olmasın Zonguldak Valısı Yavuz Erkmen, "çızgı
roman"la ılgılı soruşturma başlatacak ve gereken
demecı verecektır'
Ister yabancı kolej olsun ıster surucu kursu, ozel
ya da resmı butun eğıtım kurumları Mıllı Eğıtım
Bakanlığı'na bağlıdır ve okullara gırecek her turlu
"kıtap" Bakanlığın ılgısı ve bılgısı ıçındedır Tabıı kı
Ankara'da koltuğunda oturan Bakan Bey'ın değıl
Illerde Mıllı Eğıtım Mudurluklerı vardır, bunlar
valılere bağlıdır
Eğrtım kurumlarında olup brtenden valıler
sorumludur Bır okulda oğrencılere ucretsız defter
daöıtmaya kalksanız, valıden ızın almanız gerekır!
Öyle değıl mı Zonguldak'ın Sayın Valısı9
Bugun yaşananlaraslında yannın provasından
başka bır şey değıl Bekledıklerı gıbı olursa yarın,
laık cumhunyetı yıllar boyu nasıl dıdıkledıklennı çok
daha rahat yazacaklar Demokrasıyı nasıl
kullandıklannı ışte o zaman ıtıraf edecekler
Gunumuzun şaşkın demokratlannın kafasına o
zaman dank edecek ama Iran'dakı gıbı ış ışten
geçmış olacak
Şımdılık Zonguldak'ta "zonk" edıyor Öyle değıl
mı Zonguldak'ın Sayın Valısı''
Diyanetopis
Işk Işguden "Dıyanet
Işen Başkaınlığı, 18
^art'ta Anarfartalar
kıhramanı fdıralay
Mıstafa Kesmal'ı, 23
Nsan'da ılkc ^ _
teclıs Başkanı Sm
Mıstafa Kernal _n
Paşa'yı unutuyor
Yjnan kılısesı ıse Hacı
Aiastı ıle Tnkopıs'ı hıç
unutmuyor!"
Çare
Savaş Unlıı
TUBİTAK, Mahye
Bakanlığı'na
oevredılsın, bılımsel
çalışma yapanlara
ozel tuketim vergısı
uygulansın
1
"
SESSlZSEDASIZf!) Sosyalistlikten bozma yeni faşistlen
FAŞİZMİN en buyuk sılahının
propaganda sıstemını lyı ışletmek
olduğunu soyluyor Haşim Can
Sozer ve şoyle dıyor
"Gunumuzde, tumu de aynı
gunlerde aynı konulara değınen
global faşıst bır grupla karşı
karşıyayız
Resmı tanh, resmı ıdeolojı
karalaması attında, kendı
kemıkleşmış ve tartışmaya kapalı
goruşlennı bıze çağdaşlık olarak
kabul ettırmeye çalışan bu grup ıçın
tek sakınca, somurulen Doğu'nun
somuren Batı'ya tabı olmadan kendı
başına adam olabıleceğı ınancıdır.
Bunlann tek başansı sosyalızmı
bıle emek, ekmek ve paylaşıma
değınmeden açıklayabılmelendır
Tekkelen yıkıldığı ıçın cumhunyetı
yıkmak ısteyenlenn, feodal yapı
ıçınde ona buna peşkeş
çekılenlenn ezberien onlar ıçın
mukaddestır Kendı tutunune,
pancanna bıle sahıp çıkmayan Turk
ulusunu mıllıyetçılıkle suçlayan bu
grup Avrupa, Batı, Yunanıstan ya da
Ermenıstan'a yapılan en ufak bır
eleştın karşısında adeta bu ulkelenn,
bolgelenn faşistlen gıbı
hırçınlaşmaktadır Kureselleşmeden,
banştan soz eden bu grup
somurulen halklannın
bırieşmesınden korkmaktadır.
Sabahlan Batı dıye uyanan,
akşamlan Avrupa dıyerek gozlennı
kapayan bu grubun ne kadar
çağdaş olduğunu anlamak ıçın
Batı'dakı efendılennın dunyayı nasıl
yonettığıne bakmak yeterlıdır"
ÇED KÖŞESİ
OKTAY EKİNCİ
'Ormancı'ların konuklan
Tarihi Kentler Bırliğı" nın
(TKB) 2005 yılı bahar buluşma-
sı hafta sonu Vluğla'da ve Mı-
las'ta gerçekleşıyor Bugun
kentın yaklaşık I '3'unu kapsa-
yan4bınhaneh "SrTalanTrıda-
kı geleneksel mMmansını gelece-
ğe taşıyan Vluğla ve antık
"Mylasa" ıle çağı vaşamava ça-
lışan Mılas ^ vıldır bekledıkJen
"ev sahipliği''niin hevecanı ıçın-
deler
Çunku her ıkı kent de
TKB 'nın hem e n kıdemlı hem de
tanhsel kımlıkl e n guçlu ılk ûye-
len arasındalar. Uvgarhk değer-
lennın korunrrLasında da Turkı-
ye'dekı oncu gırişımlenn vapıldı-
ğı beledıve geleneklenne sahıp-
ler
Muğla eskı -dokusunu "kent-
sel" olçekte -te*"ketmeyip;yaşa-
tarak" koruma karannı 1970 le-
nn sonlannda almıştı \ e bugnne
dek odunsuz uyguladı
Mflas da kentuı 3000 yıllık arke-
olojık mırası ıle Osmanlı dan mıras
tanhsel dokusumı "üstüste" koru-
mak ıçın ılk kez "karma SİT" ka-
ıarlanyla ödul-
lendınlmıştı
Her ıkı kent
de aslında bu
ozellıklenyle.
TKB-nın 200O
nhndakı kuru-
tuşundan bu
vana her yıl en
JZ 3 kez farklı
lentlerde yınelenen \e tum ulke-
ien uye beledı>elenn başkanla-
i ıle bulıkte v aJılennın, mımar-
ann, kulturel mırasa gonul ver-
nış kuşı ve kunumlann katıldık-
an "Turkiye Buluşmalan*'nı
oktan ağırlamalan gerekırdı
Ancak bu coşkulu e\ sahıphğı
çın öy lesıne çekışmelı bır "sıra
u p m a " yanşı var kı her koşul-
la "ağır" ve ""ernin'" davranan
junsy Ege ınsamnın bu huyu an-
aşılan beledıvecılıkte de geçerlı
)lduğundan A_nadolu kentlen-
ıın "Karya" île tanışması da
•yaveşysveş* ve ancak şımdı ger-
,ekleşebılıvor
TKB u\ elen -ve dostlan bu oz-
enen buluşma ıçın 29 Nısan
:005 Cuma gunu once Muğla
Seledıye Başkanı Dr Osman
jfiriin'un komığu olacaklar ve
unzının kulturel değerlerle ılış-
tisnu tartışacaklar Cumartesı
nımu de Mılas Beledıve Başkanı
~evâ Topuztarafindan ağırlanır-
^erıantıkçağdan gunumuze kent-
el değerlerle tanışma olanağı
'ulacaklar
TTCB'nınbu buluşmasıru daha
la anlamlı kılacak "onur konu-
ju*ıseavnıgunlerde Marmans ı
ayaret edeceğı oğrenılen Cum-
nııbaşkanı \hmet\ecdetSezer.
rumjhurbaşkarvımız, TKB vı sa-
iece kurumsal olarak değıl, kul-
urel değerlere olan bağlılığı ıle
bırlıkte du> gusal olarak da su-
reklıdesteklnor
Naüliğin armağanı
Bu e\ sahıplığıne beledıyeler
kendı kentlenndekı tanhsel do-
hıyu konıma çalışmalanyla ha-
zırlanırken Muğla Valılığı de or-
nek bır kultur hızmetını TKB
uvelenne tanıtmak ıçın sabırsız-
laniNorolmalı
Lnlu "Ormancı" turkusune
konu olan dramın \ aşandığı Ya-
tağan ın eskı adı "Gevenes'* olan
Çaybuku Ko\aı'ndekı "Belen
Kahvea" valılıkçe venıden can-
landınlarak 06 Nısan 2005 gunu
hızmete açıldı
1946 \ ılında bu kahvede arka-
daşı muhtar Tevfik Cezajir'ı ka-
za kurşunuv la olduren Mustafa
Şahbudak ıse geçen mart avında
83 vaşında Izmırcie yaşama ve-
da ettığınden, -ne yazık kı- açılı-
şı goremedı
Turkudekı devışle "Ba\ Muv
tafa" adalete kendısı teslım
olup4 yıl yattığı hapısten çıktık-
tan sonra 1950 lerde Muğla"\a
\erleşmış Annesının de akraba-
sı olan ve turku-
ler) akarak \ aşa-
yan Tahır Usta
adındakı değır-
mencının "Beten
Kahvesı"nı bes-
teledığını du-
>-uncazı>aretet-
mış. gozyaşlan
ıçınde bırlıkte soylemışler
"Çıktun Beten kahvesıne bakbm
KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK behicak a turk.net
ÇİZGİLİK KÂMIL M\S\R\Cl kamilmasaraci i mynet.com
HARBt SEVIH PORO\ semihporoyCa yahoo.com
Bay Mustafa çağırdı. dam <nna-
mavu.
Ormancı da geür gelmez, \ıkar
Söz dinlemez Ormancı, çekmiş
kafayı
Aınan Ormana canım Ormancı.
Köyümuze bırakün \oktan bir
acıl"
îşte bu anılarla efsaneleşen
Belen Kahvesı'nı Muğlalı Mı-
mar Saım SaynTın projesıyle ve
"alayü genç mimar" olarak esh
ustalann ızmde yuru\en Musta-
fa Boce nın yapı sanatçılığıvla
yenıdenkazandık
Oyle gorunuvor kı TKB'nın
Muğla buluşmasında da en çok
sovlenen turku "ormana" ola-
cak Valı Huseyin Aksoy da tur-
kunun de\r
amını anlamlı bır kul-
tur hızmetının gururu ıçınde soy-
leyecek,
"Ge^^nes'in sulan hoşturicmeye,
Üstunde koprüsu \^r, geUp geç-
meye.
Tevük'imi vıırdular, hiç mi hiç ye-
re,
Yazık eftin Ormancı, koyun iki
gencine.
Aman Ormana,canımOrmancı,
Koyumuze bıraktın \oktan bir
ao."
oekincifö cumhuriyet.com.tr
TARİHTE BUGÜN VLMTAZUUKA\ 27 Nisan wtctc.mwntaz-ardum.com
FEHMİ BGE'NIN MÜZİK SERÜVENİ..
FEHMI EGE DOĞMUÇW19OZ 'OE SUGUN, CJMLU 7XA/GO
<O YAŞIM£>AYK£N BASAS/
CVM/V TfymKOSU'NA /ÜEM4MO OLABA*: VeglLSN F£f/AAf
T OLfJYA SAVAp Y/LLA&/A/0A DA SESSrZ Pti-M OYA/ATAN SIAJBMA-
U4RDA FON MUZ/St ÇALM/fTJ KUIZnJLUÇ SAl/AÇfA/-
PAN SONRA SAfC/IYAA/ OPe&er *K>MSf OAJU OA i ^ ^ ^ \ 'i'/f,
C0İT/
TC
BAKIRKÖY 1. AİLE MAHKEMESt HÂKİMLİĞt'NDEN
EsasNo 2003 1573
Da\ acı Lokman Tatar
Davalı Arzu Tatar, Hacı Mahmut \e Sanıye kızı, 01 04 1975 doğumlu
Da\a Boşanma
Davacı tarafından davalı aleyhıne açılan boşanma davasının yapılan açık duruşması uyarınca,
Davalı \rzu Tatar belırtılen adreslenne dava dılekçesının teblıg edılemedığı, adres araştırmasında da adı geçenın adresı bulunamadı-
ğından 7201 sayılı kanunun 28-29 maddelen hükmune bınaen dava dılekçesının ılanen teblığıne karar venlmıştır
Davalının 22 06 2005 gunu saat 11 10 da mahkememızde hazır olması, bellı edılen gun ve saatte gelmesı veya kendısını bır vekılle
temsıl ettırmesı, gelmedığı veya mazeret bıldınnedıgı delıl de ıbraz etmedığı takdırde HUMK nun 213-377 maddelen uvannca vargı-
lamanın vokluğunda yapılacağı ve hukum kurulacagı dava dılekçesının teblığı venne geçerlı olmak uzere ılanen duyurulur
Işbu ılan vayınlandığı tanhten ıtıbaren 15 gun sonra teblıS vapılmı^ savılacaktır
" Basın 18894
PANO
DENtZ KAVUKÇUOĞLU
Dertleşme 1
Bahar nıhayet yuzunu gosterdı, doğa bu yıl bıraz
uzunca suren kış uykusundan uyandı, yeşıllendı, ha-
valar yavaş yavaş ısınıyor Geçen hafta genç yazar
dostum, sevgılı Tuna Kiremitçi'nın son romanı "Yol-
da Üç Kışı"y\ okumuştum, şımdı bır başka dostumun,
Mano Levi'nın "Lunapark Kapandı" romanına baş-
ladım Tuna'nın kıtabının tersıne Mano'nunkı oldukça
kalın tam 646 sayfa Bır haftada brtırebılınm sanıyo-
rum Sonra sevgılı Selim lleri dostumun "Kar Yağı-
yorHayatıma" adını verdığı anı kıtabını ondan sonra
da Rainer Maria Rilke'nın "Genç Bır Şaıre Mektup-
lan"n\ okuyacağım Bu arada buyuk bır merakla Gab-
riel Garcia Marquez'ın mayıs başında Can Yayınla-
n'ndan çıkacak olan "Benım Hûzûnlü Orospulanm"
adlı romanını beklıyorum
Okur, okuduğu her romanda, oykude, şıırde yaza-
nndan da bır şeyler buluyor, doğal kı kendınden de
Olanak buldukça bu koşede okuduğum, beğendığtm
kıtaplardan soz etmek ıstıyorum "Beğendığım" dıyo-
rum, çunku benımkı yalnızca bır paylaşma, yoksa ede-
bıyat eleştırmenlığı gıbı, ustesınden gelemeyeceğımı
başından bıldığım guç bır ışe gınşmek nıyetım yok In-
san haddını bılmelı Yukanda "olanak buldukça" de-
dım, okurlanm, haklı olarak bana, "Olanak bulup bul-
mamak sonuçta yazann elınde değıl mı?" dıye sora-
bılırler Bu olası soruyu hemen yanıtlayayım Ne yazık
kı her zaman değıl' Bunda hıç kuşkusuz gundemı çok
sık değışen bır ulkede yaşıyor olmamızın bır payı var
Gundem sureklı değıştıkçe, her gundem konusu da
en az bır oncekı kadar onemlı oldukça, ne değın ıste-
senız de bır çıft laf etmeden yapamıyorsunuz
Bır de sıkça yaşadığımız oldukça tuhaf bır durgm
var Hangi konu tartışılırsa tartışılsın, tartışanlar arasın-
da bır turlu "tevramb/rt/ö'"sağlanamıyor Insanlar her
sozcuğe, her kavrama farklı anlamlar yukledıkçe, uze-
nnde en kolay anlaşılır sanılan konularda bıle anlaşa-
mıyorlar Her kafadan başka bır ses çıktıkça ınsan laf
yetıştırmekten yorgun duşuyor, gundem konusu da
hıçbır çozume bağlanamadan yennı başka bır konu-
ya bırakıp rafa kalkıyor Bu tur sonu gelmez, bır çozu-
me varamayacağı başından bellı tartışmalar ne yalan
soyleyeyım ıçımı karartıyor
• • •
Şu sıralar "m'ıllıyetçılık" konusunu tartışıyoruz Bu
sozcukten de herkes başka bır şey anlıyor, kendı an-
ladığına da "kesın doğruluk" yukleyerek karşısında-
kını suçluyor Bır yabancı ızleyecek olsa kasıklannı tu-
ta tuta guldurecek olan bu sağırlar dıyaloğunda mıllı-
yetçılık sozcuğunun "ulusçuluk" mu, yoksa "ulusal-
cılık" mı anlamına geldığını bıle bır çozume bağlaya-
mıyoruz Oysa hem Latın hem de Arıglosakson dılle-
n konuşan uluslar ıçın boyle bır "sorun" yok O ulke-
lerde ınsanlar daha ılkokul sıralannda mıllet/ulus soz-
cuğunun Latınce "natıo" sozcuğunden geldığını, bu
sozcuğun uzennde yaşanan topraktan bağımsız ola-
rak bırtoplumun "etnıkkımlığını" ıfade ettığını, "nas-
yonalızm" sozcuğunun "ulusçuluk", "nasyonal" soz-
cuğunun de "mıllı/ulusal" karşılığı olarak kullanıldığı-
nı, kullanılması gerektığını oğrenıyorlar Benzerkolay-
lık yıne Latınce'den gelen yurt/vatan karşılığı kullanı-
lan"pafna"sozcuğu ıçınde geçerlı O ulkelenn ınsan-
lan bu sozcukten tureyen "patrıot" sozcuğunun yurt-
sever/vatansever, "patnotızm" sozcuğunun de yurt-
severlık/vatanseverlık anlamına geldığını bıldıklen gı-
bı "patnot" ve "patnotızm" sozcuklennın sevılen yur-
dun/vatanın uzennde yaşayan ınsanlann etnık kımlık-
lennden bağımsız olarak kullanıldığını da bılıyoriar Do-
layısıyla "mıllıyetçılıklulusçuluk" bır etnık kımlıkten
kaynaklanırken "yurtseverlık/vatanseverlık" yurt/vatan
edınılen, bellenen, benımsenen toprağa dayanıyor O
toprağı yurt edınen, belleyen, benımseyen ınsanlar
hangı mıllıyetten/etnık kımlıkten olurlarsa olsunlar,
yurtlannı/vatanlannı aynı olçude sevıp koruyorlar, sa-
vunuyorlar Bu nedenledır kı Franstz, Italyan ve çeşıt-
lı mıllıyetlerden Yugoslav yurtseverter II Dunya Sava-
şı sırasında dağlara çıkıp ışgalcı Nazı ordulanna kar-
şı dırendıklen gıbı, ışgalcılenn ışbırlıkçısı Fransız Ital-
yan, Sırp, Hırvat mıllıyetçılenne karşı da savaştılar Bı-
zım Mıllı/Ulusal Kurtuluş Savaşımız da farklı etnık kım-
lıklerden ınsanlanmızın aynı bayrak altında toplanıp
emperyalızme karşı bırlıkte yazdıklan bır yurtsever-
lık/vatanseverlık destanı değıl mıdır^ O halde baharı
guzel kıtaplarta karşılayıp zengınleşmek varken neyı
nelen tartışıyoruz hâlâ boyle uzun uzun''
(e-posta: dkavukcuoglu > superonline.com)
(Faks:0212-23468 73)
BULMACA SEDÂT YAŞAYA1\
SOLDA.N SAĞ\:
1/ Yenıçen
Ocağı'nın ku-
rulmasından
once Osmanlı
ordusunda atlı
asker 2/ Un- 4
suzle bıten bır
sozcuğun un-
luyle başlayan
sozcuğe bağla-
narak okunma- 8
sı Uzennde
fılm çevnlen
studyo duzluğu 3/
Uzennden geçtığı ın-
sanlara mutluluk ve
zengınlık getırdığıne
ınanılan mıtolojık
kuş Satrançtabırtaş
4/ Yemek Karagoz
oyununda kullanılan
kamış duduk 5/ Tır-
nak, boynuz, kıl gıbı 8
ustden unuıu olan ya- 9
pılan oluşturan prote-
ınlı madde 6/ Bır anlatmın vurguladığı temel duşun-
ce Parola 7/ Bır renk Kuzey Amenka'nın en bu-
yuk akarsulanndan bın S/ Asıl yemekten say ılmayan
kuruyemış gıbı şeyler Nıkel elementının sungesı 9/
Araba koşumunda atlann boyunlanna geçınlen çem-
ber Yetennce aydınlık olmayan
YUKARIDAiN AŞAĞIYA:
1/ Eskıden forvette oynayan futbolculara venlen ad
2/ Eskı Turklerde toplumsal boluşumu duzenleyen
sıstem ya da hukuk Gemıde demır zmcınn geçtığı
delık 3/ "Hadı ver ellennı / Ufkumdan esen — yel-
lenne" (B Necatıgıl) lyılık, lutuf 4/Korunmak ıçın
bınne bu-akılan eşya Eskı dılde yuz, çehre 5/ Bır
nota Odunç 6/ Bır etkınhğın geçıcı olarak durdu-
rulduğu sure îyı, guzel II Guzelın ve guzel sanat-
lann doğasını mceleyen felsefe dalı 8/ Kuzu sesı
Genış kollu sabahlık 9/ "Bır — sesı duymaya gore-
yım tkı gozum ıkı çeşme" (Orhan Velı) Ekolojı-
de, bır canlının varlığını surdurebıldığı yaşama or-
tamının en Jo.çuk bınmı