25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
27IİSAN 20O5 ÇARŞAMBA CUMHURİYET Tefc 0.212.512 05 05 Faks: 0.212,512 44 97Bexfrorekpostademzsomecumhuriyetcoffi.tr SAYFA 17 laber Ör»en Yerel mectya ıle ulusal nedya arasında ne arkvardır'? Bır çedekı te-mel atma orenınde kursuden )alavra atma yanşına -ınlırse, b u yerel nedya ıçın haberdır vynı toren de atandaşın bın terbıye urallannı aşmadan ursudekıne soru orduğu ıçın gozaltına iJınırsa, b u olay da ılusal mecfya ıçın ıaberdır" - Inciıiik'e gizli onay verilmiş... "ABD'den bile gizli mi!" Polıs duşene \ [ vurmayacakmış P; Demef*. kı, duşu- rup birakacak1 LAİK ve demokratık Turkıye Cumhurıyetı'nın yıkılıp yerıne ılımlı ya da radıkal dın temelınde bır devlet kurulduğunu duşunun Her şeyı sıl baştan yenıden kurgulayacaklardır Bu arada tanhı de yenıden yazacaklardır Örneğın, 1919-1923 yılları arasını sılıp atamayacaklan ıçın şoyle dıyeceklerdır "Istıklal Harbı'nde Anadolu ımanla şahlandı Mıllet top yekûn ayağa kalktı Allah, dın, vatan, hıiafet ve hurnyet ıçın cepheye koştu Buyuk Meclısı kurdu Zafer kazanıldıktan sonra asıl nıyetlennı ortaya koyan ıdarecıler, Islamıyetı kalplerden sılmeye yonelık ınkılaplara başladılar Kurana doğrudan tecavuz edemeyen dın duşmanları, evvela Kuran dılı olan Arapçayı hedef aldılar Ezanı, kametı, namazı Turkçe olarak yerleştırmeye, boylece dının aslını bozmaya çalıştılar" Bu satırlar bır varsayım değıl Öncekı gun bızım gazetede haber olarak yayımlandı Zonguldak'ta Mıllı Eğıtım Bakanlığı'na Zonkbağlı bır eğıtım kurumunda oğrencılere dağıtılan çızgı romanda yazıyor Yazmakla kalmıyor, oğrencılerden "çızgı roman"ı okuyup ozetını çıkarmalan da ıstenıyor Devekuşu gıbı başımızı kuma sokmayalım, ozet çıkaracak oğrencılere de katkımız olsun Istıklal Harbı'nden sonra Islamıyetı kalplerden sılmeye çalışan dın duşmanı ve Arapçayı hedef alarak dının aslını bozmaya çalışan ıdarecı Mustafa Kemal Atatürk'tur Hıç kuşkunuz olmasın Zonguldak Valısı Yavuz Erkmen, "çızgı roman"la ılgılı soruşturma başlatacak ve gereken demecı verecektır' Ister yabancı kolej olsun ıster surucu kursu, ozel ya da resmı butun eğıtım kurumları Mıllı Eğıtım Bakanlığı'na bağlıdır ve okullara gırecek her turlu "kıtap" Bakanlığın ılgısı ve bılgısı ıçındedır Tabıı kı Ankara'da koltuğunda oturan Bakan Bey'ın değıl Illerde Mıllı Eğıtım Mudurluklerı vardır, bunlar valılere bağlıdır Eğrtım kurumlarında olup brtenden valıler sorumludur Bır okulda oğrencılere ucretsız defter daöıtmaya kalksanız, valıden ızın almanız gerekır! Öyle değıl mı Zonguldak'ın Sayın Valısı9 Bugun yaşananlaraslında yannın provasından başka bır şey değıl Bekledıklerı gıbı olursa yarın, laık cumhunyetı yıllar boyu nasıl dıdıkledıklennı çok daha rahat yazacaklar Demokrasıyı nasıl kullandıklannı ışte o zaman ıtıraf edecekler Gunumuzun şaşkın demokratlannın kafasına o zaman dank edecek ama Iran'dakı gıbı ış ışten geçmış olacak Şımdılık Zonguldak'ta "zonk" edıyor Öyle değıl mı Zonguldak'ın Sayın Valısı'' Diyanetopis Işk Işguden "Dıyanet Işen Başkaınlığı, 18 ^art'ta Anarfartalar kıhramanı fdıralay Mıstafa Kesmal'ı, 23 Nsan'da ılkc ^ _ teclıs Başkanı Sm Mıstafa Kernal _n Paşa'yı unutuyor Yjnan kılısesı ıse Hacı Aiastı ıle Tnkopıs'ı hıç unutmuyor!" Çare Savaş Unlıı TUBİTAK, Mahye Bakanlığı'na oevredılsın, bılımsel çalışma yapanlara ozel tuketim vergısı uygulansın 1 " SESSlZSEDASIZf!) Sosyalistlikten bozma yeni faşistlen FAŞİZMİN en buyuk sılahının propaganda sıstemını lyı ışletmek olduğunu soyluyor Haşim Can Sozer ve şoyle dıyor "Gunumuzde, tumu de aynı gunlerde aynı konulara değınen global faşıst bır grupla karşı karşıyayız Resmı tanh, resmı ıdeolojı karalaması attında, kendı kemıkleşmış ve tartışmaya kapalı goruşlennı bıze çağdaşlık olarak kabul ettırmeye çalışan bu grup ıçın tek sakınca, somurulen Doğu'nun somuren Batı'ya tabı olmadan kendı başına adam olabıleceğı ınancıdır. Bunlann tek başansı sosyalızmı bıle emek, ekmek ve paylaşıma değınmeden açıklayabılmelendır Tekkelen yıkıldığı ıçın cumhunyetı yıkmak ısteyenlenn, feodal yapı ıçınde ona buna peşkeş çekılenlenn ezberien onlar ıçın mukaddestır Kendı tutunune, pancanna bıle sahıp çıkmayan Turk ulusunu mıllıyetçılıkle suçlayan bu grup Avrupa, Batı, Yunanıstan ya da Ermenıstan'a yapılan en ufak bır eleştın karşısında adeta bu ulkelenn, bolgelenn faşistlen gıbı hırçınlaşmaktadır Kureselleşmeden, banştan soz eden bu grup somurulen halklannın bırieşmesınden korkmaktadır. Sabahlan Batı dıye uyanan, akşamlan Avrupa dıyerek gozlennı kapayan bu grubun ne kadar çağdaş olduğunu anlamak ıçın Batı'dakı efendılennın dunyayı nasıl yonettığıne bakmak yeterlıdır" ÇED KÖŞESİ OKTAY EKİNCİ 'Ormancı'ların konuklan Tarihi Kentler Bırliğı" nın (TKB) 2005 yılı bahar buluşma- sı hafta sonu Vluğla'da ve Mı- las'ta gerçekleşıyor Bugun kentın yaklaşık I '3'unu kapsa- yan4bınhaneh "SrTalanTrıda- kı geleneksel mMmansını gelece- ğe taşıyan Vluğla ve antık "Mylasa" ıle çağı vaşamava ça- lışan Mılas ^ vıldır bekledıkJen "ev sahipliği''niin hevecanı ıçın- deler Çunku her ıkı kent de TKB 'nın hem e n kıdemlı hem de tanhsel kımlıkl e n guçlu ılk ûye- len arasındalar. Uvgarhk değer- lennın korunrrLasında da Turkı- ye'dekı oncu gırişımlenn vapıldı- ğı beledıve geleneklenne sahıp- ler Muğla eskı -dokusunu "kent- sel" olçekte -te*"ketmeyip;yaşa- tarak" koruma karannı 1970 le- nn sonlannda almıştı \ e bugnne dek odunsuz uyguladı Mflas da kentuı 3000 yıllık arke- olojık mırası ıle Osmanlı dan mıras tanhsel dokusumı "üstüste" koru- mak ıçın ılk kez "karma SİT" ka- ıarlanyla ödul- lendınlmıştı Her ıkı kent de aslında bu ozellıklenyle. TKB-nın 200O nhndakı kuru- tuşundan bu vana her yıl en JZ 3 kez farklı lentlerde yınelenen \e tum ulke- ien uye beledı>elenn başkanla- i ıle bulıkte v aJılennın, mımar- ann, kulturel mırasa gonul ver- nış kuşı ve kunumlann katıldık- an "Turkiye Buluşmalan*'nı oktan ağırlamalan gerekırdı Ancak bu coşkulu e\ sahıphğı çın öy lesıne çekışmelı bır "sıra u p m a " yanşı var kı her koşul- la "ağır" ve ""ernin'" davranan junsy Ege ınsamnın bu huyu an- aşılan beledıvecılıkte de geçerlı )lduğundan A_nadolu kentlen- ıın "Karya" île tanışması da •yaveşysveş* ve ancak şımdı ger- ,ekleşebılıvor TKB u\ elen -ve dostlan bu oz- enen buluşma ıçın 29 Nısan :005 Cuma gunu once Muğla Seledıye Başkanı Dr Osman jfiriin'un komığu olacaklar ve unzının kulturel değerlerle ılış- tisnu tartışacaklar Cumartesı nımu de Mılas Beledıve Başkanı ~evâ Topuztarafindan ağırlanır- ^erıantıkçağdan gunumuze kent- el değerlerle tanışma olanağı 'ulacaklar TTCB'nınbu buluşmasıru daha la anlamlı kılacak "onur konu- ju*ıseavnıgunlerde Marmans ı ayaret edeceğı oğrenılen Cum- nııbaşkanı \hmet\ecdetSezer. rumjhurbaşkarvımız, TKB vı sa- iece kurumsal olarak değıl, kul- urel değerlere olan bağlılığı ıle bırlıkte du> gusal olarak da su- reklıdesteklnor Naüliğin armağanı Bu e\ sahıplığıne beledıyeler kendı kentlenndekı tanhsel do- hıyu konıma çalışmalanyla ha- zırlanırken Muğla Valılığı de or- nek bır kultur hızmetını TKB uvelenne tanıtmak ıçın sabırsız- laniNorolmalı Lnlu "Ormancı" turkusune konu olan dramın \ aşandığı Ya- tağan ın eskı adı "Gevenes'* olan Çaybuku Ko\aı'ndekı "Belen Kahvea" valılıkçe venıden can- landınlarak 06 Nısan 2005 gunu hızmete açıldı 1946 \ ılında bu kahvede arka- daşı muhtar Tevfik Cezajir'ı ka- za kurşunuv la olduren Mustafa Şahbudak ıse geçen mart avında 83 vaşında Izmırcie yaşama ve- da ettığınden, -ne yazık kı- açılı- şı goremedı Turkudekı devışle "Ba\ Muv tafa" adalete kendısı teslım olup4 yıl yattığı hapısten çıktık- tan sonra 1950 lerde Muğla"\a \erleşmış Annesının de akraba- sı olan ve turku- ler) akarak \ aşa- yan Tahır Usta adındakı değır- mencının "Beten Kahvesı"nı bes- teledığını du- >-uncazı>aretet- mış. gozyaşlan ıçınde bırlıkte soylemışler "Çıktun Beten kahvesıne bakbm KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK behicak a turk.net ÇİZGİLİK KÂMIL M\S\R\Cl kamilmasaraci i mynet.com HARBt SEVIH PORO\ semihporoyCa yahoo.com Bay Mustafa çağırdı. dam <nna- mavu. Ormancı da geür gelmez, \ıkar Söz dinlemez Ormancı, çekmiş kafayı Aınan Ormana canım Ormancı. Köyümuze bırakün \oktan bir acıl" îşte bu anılarla efsaneleşen Belen Kahvesı'nı Muğlalı Mı- mar Saım SaynTın projesıyle ve "alayü genç mimar" olarak esh ustalann ızmde yuru\en Musta- fa Boce nın yapı sanatçılığıvla yenıdenkazandık Oyle gorunuvor kı TKB'nın Muğla buluşmasında da en çok sovlenen turku "ormana" ola- cak Valı Huseyin Aksoy da tur- kunun de\r amını anlamlı bır kul- tur hızmetının gururu ıçınde soy- leyecek, "Ge^^nes'in sulan hoşturicmeye, Üstunde koprüsu \^r, geUp geç- meye. Tevük'imi vıırdular, hiç mi hiç ye- re, Yazık eftin Ormancı, koyun iki gencine. Aman Ormana,canımOrmancı, Koyumuze bıraktın \oktan bir ao." oekincifö cumhuriyet.com.tr TARİHTE BUGÜN VLMTAZUUKA\ 27 Nisan wtctc.mwntaz-ardum.com FEHMİ BGE'NIN MÜZİK SERÜVENİ.. FEHMI EGE DOĞMUÇW19OZ 'OE SUGUN, CJMLU 7XA/GO <O YAŞIM£>AYK£N BASAS/ CVM/V TfymKOSU'NA /ÜEM4MO OLABA*: VeglLSN F£f/AAf T OLfJYA SAVAp Y/LLA&/A/0A DA SESSrZ Pti-M OYA/ATAN SIAJBMA- U4RDA FON MUZ/St ÇALM/fTJ KUIZnJLUÇ SAl/AÇfA/- PAN SONRA SAfC/IYAA/ OPe&er *K>MSf OAJU OA i ^ ^ ^ \ 'i'/f, C0İT/ TC BAKIRKÖY 1. AİLE MAHKEMESt HÂKİMLİĞt'NDEN EsasNo 2003 1573 Da\ acı Lokman Tatar Davalı Arzu Tatar, Hacı Mahmut \e Sanıye kızı, 01 04 1975 doğumlu Da\a Boşanma Davacı tarafından davalı aleyhıne açılan boşanma davasının yapılan açık duruşması uyarınca, Davalı \rzu Tatar belırtılen adreslenne dava dılekçesının teblıg edılemedığı, adres araştırmasında da adı geçenın adresı bulunamadı- ğından 7201 sayılı kanunun 28-29 maddelen hükmune bınaen dava dılekçesının ılanen teblığıne karar venlmıştır Davalının 22 06 2005 gunu saat 11 10 da mahkememızde hazır olması, bellı edılen gun ve saatte gelmesı veya kendısını bır vekılle temsıl ettırmesı, gelmedığı veya mazeret bıldınnedıgı delıl de ıbraz etmedığı takdırde HUMK nun 213-377 maddelen uvannca vargı- lamanın vokluğunda yapılacağı ve hukum kurulacagı dava dılekçesının teblığı venne geçerlı olmak uzere ılanen duyurulur Işbu ılan vayınlandığı tanhten ıtıbaren 15 gun sonra teblıS vapılmı^ savılacaktır " Basın 18894 PANO DENtZ KAVUKÇUOĞLU Dertleşme 1 Bahar nıhayet yuzunu gosterdı, doğa bu yıl bıraz uzunca suren kış uykusundan uyandı, yeşıllendı, ha- valar yavaş yavaş ısınıyor Geçen hafta genç yazar dostum, sevgılı Tuna Kiremitçi'nın son romanı "Yol- da Üç Kışı"y\ okumuştum, şımdı bır başka dostumun, Mano Levi'nın "Lunapark Kapandı" romanına baş- ladım Tuna'nın kıtabının tersıne Mano'nunkı oldukça kalın tam 646 sayfa Bır haftada brtırebılınm sanıyo- rum Sonra sevgılı Selim lleri dostumun "Kar Yağı- yorHayatıma" adını verdığı anı kıtabını ondan sonra da Rainer Maria Rilke'nın "Genç Bır Şaıre Mektup- lan"n\ okuyacağım Bu arada buyuk bır merakla Gab- riel Garcia Marquez'ın mayıs başında Can Yayınla- n'ndan çıkacak olan "Benım Hûzûnlü Orospulanm" adlı romanını beklıyorum Okur, okuduğu her romanda, oykude, şıırde yaza- nndan da bır şeyler buluyor, doğal kı kendınden de Olanak buldukça bu koşede okuduğum, beğendığtm kıtaplardan soz etmek ıstıyorum "Beğendığım" dıyo- rum, çunku benımkı yalnızca bır paylaşma, yoksa ede- bıyat eleştırmenlığı gıbı, ustesınden gelemeyeceğımı başından bıldığım guç bır ışe gınşmek nıyetım yok In- san haddını bılmelı Yukanda "olanak buldukça" de- dım, okurlanm, haklı olarak bana, "Olanak bulup bul- mamak sonuçta yazann elınde değıl mı?" dıye sora- bılırler Bu olası soruyu hemen yanıtlayayım Ne yazık kı her zaman değıl' Bunda hıç kuşkusuz gundemı çok sık değışen bır ulkede yaşıyor olmamızın bır payı var Gundem sureklı değıştıkçe, her gundem konusu da en az bır oncekı kadar onemlı oldukça, ne değın ıste- senız de bır çıft laf etmeden yapamıyorsunuz Bır de sıkça yaşadığımız oldukça tuhaf bır durgm var Hangi konu tartışılırsa tartışılsın, tartışanlar arasın- da bır turlu "tevramb/rt/ö'"sağlanamıyor Insanlar her sozcuğe, her kavrama farklı anlamlar yukledıkçe, uze- nnde en kolay anlaşılır sanılan konularda bıle anlaşa- mıyorlar Her kafadan başka bır ses çıktıkça ınsan laf yetıştırmekten yorgun duşuyor, gundem konusu da hıçbır çozume bağlanamadan yennı başka bır konu- ya bırakıp rafa kalkıyor Bu tur sonu gelmez, bır çozu- me varamayacağı başından bellı tartışmalar ne yalan soyleyeyım ıçımı karartıyor • • • Şu sıralar "m'ıllıyetçılık" konusunu tartışıyoruz Bu sozcukten de herkes başka bır şey anlıyor, kendı an- ladığına da "kesın doğruluk" yukleyerek karşısında- kını suçluyor Bır yabancı ızleyecek olsa kasıklannı tu- ta tuta guldurecek olan bu sağırlar dıyaloğunda mıllı- yetçılık sozcuğunun "ulusçuluk" mu, yoksa "ulusal- cılık" mı anlamına geldığını bıle bır çozume bağlaya- mıyoruz Oysa hem Latın hem de Arıglosakson dılle- n konuşan uluslar ıçın boyle bır "sorun" yok O ulke- lerde ınsanlar daha ılkokul sıralannda mıllet/ulus soz- cuğunun Latınce "natıo" sozcuğunden geldığını, bu sozcuğun uzennde yaşanan topraktan bağımsız ola- rak bırtoplumun "etnıkkımlığını" ıfade ettığını, "nas- yonalızm" sozcuğunun "ulusçuluk", "nasyonal" soz- cuğunun de "mıllı/ulusal" karşılığı olarak kullanıldığı- nı, kullanılması gerektığını oğrenıyorlar Benzerkolay- lık yıne Latınce'den gelen yurt/vatan karşılığı kullanı- lan"pafna"sozcuğu ıçınde geçerlı O ulkelenn ınsan- lan bu sozcukten tureyen "patrıot" sozcuğunun yurt- sever/vatansever, "patnotızm" sozcuğunun de yurt- severlık/vatanseverlık anlamına geldığını bıldıklen gı- bı "patnot" ve "patnotızm" sozcuklennın sevılen yur- dun/vatanın uzennde yaşayan ınsanlann etnık kımlık- lennden bağımsız olarak kullanıldığını da bılıyoriar Do- layısıyla "mıllıyetçılıklulusçuluk" bır etnık kımlıkten kaynaklanırken "yurtseverlık/vatanseverlık" yurt/vatan edınılen, bellenen, benımsenen toprağa dayanıyor O toprağı yurt edınen, belleyen, benımseyen ınsanlar hangı mıllıyetten/etnık kımlıkten olurlarsa olsunlar, yurtlannı/vatanlannı aynı olçude sevıp koruyorlar, sa- vunuyorlar Bu nedenledır kı Franstz, Italyan ve çeşıt- lı mıllıyetlerden Yugoslav yurtseverter II Dunya Sava- şı sırasında dağlara çıkıp ışgalcı Nazı ordulanna kar- şı dırendıklen gıbı, ışgalcılenn ışbırlıkçısı Fransız Ital- yan, Sırp, Hırvat mıllıyetçılenne karşı da savaştılar Bı- zım Mıllı/Ulusal Kurtuluş Savaşımız da farklı etnık kım- lıklerden ınsanlanmızın aynı bayrak altında toplanıp emperyalızme karşı bırlıkte yazdıklan bır yurtsever- lık/vatanseverlık destanı değıl mıdır^ O halde baharı guzel kıtaplarta karşılayıp zengınleşmek varken neyı nelen tartışıyoruz hâlâ boyle uzun uzun'' (e-posta: dkavukcuoglu > superonline.com) (Faks:0212-23468 73) BULMACA SEDÂT YAŞAYA1\ SOLDA.N SAĞ\: 1/ Yenıçen Ocağı'nın ku- rulmasından once Osmanlı ordusunda atlı asker 2/ Un- 4 suzle bıten bır sozcuğun un- luyle başlayan sozcuğe bağla- narak okunma- 8 sı Uzennde fılm çevnlen studyo duzluğu 3/ Uzennden geçtığı ın- sanlara mutluluk ve zengınlık getırdığıne ınanılan mıtolojık kuş Satrançtabırtaş 4/ Yemek Karagoz oyununda kullanılan kamış duduk 5/ Tır- nak, boynuz, kıl gıbı 8 ustden unuıu olan ya- 9 pılan oluşturan prote- ınlı madde 6/ Bır anlatmın vurguladığı temel duşun- ce Parola 7/ Bır renk Kuzey Amenka'nın en bu- yuk akarsulanndan bın S/ Asıl yemekten say ılmayan kuruyemış gıbı şeyler Nıkel elementının sungesı 9/ Araba koşumunda atlann boyunlanna geçınlen çem- ber Yetennce aydınlık olmayan YUKARIDAiN AŞAĞIYA: 1/ Eskıden forvette oynayan futbolculara venlen ad 2/ Eskı Turklerde toplumsal boluşumu duzenleyen sıstem ya da hukuk Gemıde demır zmcınn geçtığı delık 3/ "Hadı ver ellennı / Ufkumdan esen — yel- lenne" (B Necatıgıl) lyılık, lutuf 4/Korunmak ıçın bınne bu-akılan eşya Eskı dılde yuz, çehre 5/ Bır nota Odunç 6/ Bır etkınhğın geçıcı olarak durdu- rulduğu sure îyı, guzel II Guzelın ve guzel sanat- lann doğasını mceleyen felsefe dalı 8/ Kuzu sesı Genış kollu sabahlık 9/ "Bır — sesı duymaya gore- yım tkı gozum ıkı çeşme" (Orhan Velı) Ekolojı- de, bır canlının varlığını surdurebıldığı yaşama or- tamının en Jo.çuk bınmı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear