02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
7 MART 2005 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER N DE 1-2 TRİLYON İSTEME' Sel bölgesinigezen Bakan \hm garip konuşma SÖZÇİZGİNİN Turhan Selçuk SAVAŞ KALKAN TOKAT-Tokat'ın Turhal ilçesinde geçen haf- ta meydana gelen sel felaketinde zarar gören köy- lerde incelemelerde bulunan Bayındırlık ve Iskân Bakanı Zcki Ergezen, DSİ Bölgc Müdürü Halit Uzunkaya'nın ödenek talep etmemesini isteyerek "Sen de öyle 1-2 trilyon para istemeye kalknıa. Se- niıı dcv gibi ıııakincleıiıı var. Makineleri acele dev- reye sok. 3 kuruş kamulaştırma parasıyla birkaç tane duvar, gerisini de bu makineyle genişletmen laztm. Az parayla çok iş yapacağız" dedi. Içışleri Bakanı AbdülkadirAksu ıle Bayındırlık ve tskân Bakanı Zekı Ergezen, Tokat Valisi Ayhan Na- suhbeyoğlu'yla birlikte geçen hafta bir kişinın yaşamını yıtırmesine yol açan sel baskınından zarar gören yurttaşlarla görüştü. Bakan Zeki Ergezen, Turhal Belediye Başka- nı Ali Gözen' i ziyareti sırasında yaptığı açıklama- da, sel bölgesindeki vatandaşları çok kanaatkâr gördüklerını belirterek "Öyle bağıran çağıran, yandım öldünı diyen değil, teşekkür eden, yardı- ma veçahşmalarateşekküredenvatandaşlarİa kar- şılaşnk" dedı. Aksu da "Belediyenin altyapı hiz- mctlcrini bir an önce yapabilmesi için imkân sağ- lanacak. Tabii bu sorunun temelden çözümü için Dazya Deresi üzerinde kurulacak Turhal Barajı, bir de Türhal'ıçevreleyen çay ve derelerinıslahıy- la ilgili çahşmalarla ilgili arkadaşlanmız, hem va- limiz, hem belediyemizraporlar lıazırladı. Bize in- tikal ettirdi" diye konuştu. "BURNU SÜMÜKLÜ, GÖZÜ YAŞ OLAN, CAMİ'YE GELİR DE, ERKÂN BEĞENMEZ.." Türk Sağlık-Sen gıda denetimi konusunda yaptıklan uyarıların dikkate alınmadığmı söyledi Sahterakıdaniki ölümdaha Isim Gilnü ayini' • İSKENDERUN (Cumhuriyet) - Is- kenderıın'daki Karasun Manuk Er- meni Kılisesi'nin 'Isim Günü' ayini dün Türkiye Ermcnıleri Patriği Mes- rob H'nin yönetiminde gerçekleştı. İstanbul'dan yaklaşık 200 kişinin ka- tıldığı ayınde konuşan Iskenderun Ermenı Kıhsesı Vakfı Garbıs Kısa- dur, kiliselerine papaz ataması yapıl- ması için Türkiye Ernıenıleri Patrik- hanesi'ne başvurduklarını söyledi. Patrik Mesrob II, törenin ardından Hatay'ın Samandağ ılçesındeki "Türkiye'nin tek Ermeni köyü" ola- rak bilinen Vakıfh'da Meryem Ana Kılisesf nde düzenlenen ayıne de ka- tıldı. (Fotoğraf: AKIN BODUR) Islimyeli yaşamını yitirdi • ANKARA (AA) - Ressam Nüzhet Is- limyeli, dün sabah Ankara'daki evin- de solunum yetmezliğınden yaşamını yitirdi. tslımyeli'nin cena- zesi, bugün Kocatepe Camif nde ikindi namazını müteakip kılınacak cenaze namazının ardından Karşıya- ka Mezarlığı'nda toprağa verilecek. Evli ve 3 çocuk babası olan 92 ya- şındaki Nüzhet tslimyeli, ikisi Ka- nada'nın Montreal şehrinde olmak üzere 28 kişisel sergı açtı. 'Aklınız nenedeydi?' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Adalet Bakanı Cemil Çiçek, 1 Ni- san'da yürürlüğe girecek yeni Türk Ceza Yasası'nı (TCY) eleştırenlerin geç kaldığını savundu. Çiçek, dün gazetecilerin, yasanın aceleye getiril- diğini ve yürürlük tarihinın 1 yıl er- telenmesini öneren eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kana- doğlu'nun eleştirilerine ilişkın soru- larını yanıtladı. Once "Bu konuda bir şey söylemem" diyen Çiçek, "Daha sonra insana sorarlar aklınız neredeydi?" diye konuştu. Soğuk hava geliyor • Haber Merkezi-Yeni haftayla birlik- te bütün bölgelerımiz yağış alacak, hava sıcaklığı düşecek. Meteoroloji tahmınlerine göre, batı böTgelerimiz- den yurda giriş yapacak olan yağışh hava, salı ve çarşamba günü bazı bölgelerde kar yağışına dönüşecek. tstanbul bugün sağanak yağışh, salı günü karla karışık yağmurlu. Baş- kent Ankara'nın da haftayı yağışh geçirmesi beklenirken, yurdun batı kesimlerde yağmur, doğu kesim- ; lerinde ıse kar etkisıni sürdürecek. ' Hava sıcaklığı salı gününden itibaren l tüm yurtta azalacak. Haber Merkezi - II Sağlık Mü- dürlüğü'nden alınan bılgıye göre Istanbul'da sahte rakıdan zehirle- nen 2 kışi daha yaşamını yitirdi. Avcılar Hospital'da tedavi gören Is- nıail Köseoğlu ve Silivri Özel Mıl- let Hastanesi'nde tedavi gören Mi- kail Akalp'in ölmesiyle sahte ra- kıdan yaşamını yitirenlerin sayı- sı 18'e çıktı. Türk Sağlık-Sen, gıda deneti- mi konusunda aylar önce yaptık- ları uyanlann haklıhğının, sahte rakı faciasıyla ortaya çıktığına dikkat çekti. Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Petek Ataman, Kimya Mühendisleri Odası Baş- kanı Ereli Özbozkurt ve Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Gök- han Günaydm da yaptıkları ortak açıklamada kuralsız piyasanın can aldığını savundular. Konuyla ilgili değerlendirme- lerde bulunan Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, gıdalann denetimmin Sağlık Ba- • Avcılar Hospital'da tedavi gören îsmail Köseoğlu ve Silivri Özel Millet Hastanesi'nde tedavi gören Mikail Akalp'in yaşamını yitirmesıyle sahte rakıdan ölenlerin sayısı 18'e yükseldi. Türk Sağlık-Sen Başkanı Önder Kahveci, gıda denetıminin Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'na devredilmesinin ardından denetimde boşluk yaşandığmı belirtti. kanlığf ndan Tanm ve Köyişleri Bakanlığı'na devredilmesi son- rasında gıda denetimi alanında ortaya çıkan boşluğa defalarca dikkat çektiklerini vurguladı. 'YETKİLİLER! UYARDIK' Ancak bugüne kadar geçen 7 ay- lık sürede ciddi bir tedbir alıtıma- dığını vurgulayan Kahveci, şunla- n söyledi: "Gıda denctiminin hiç- bir all vapısı bulunmayan Tarım ve Köyişleri Bakanhğı'na devrinin bu şekilde sonuçlanacağı konusunda daha önce yetkilileri uyarmıştık. Buna karşın, yanhşa devam edildi ve sonuçta ortaya bugünkü vahim tablo çıktı. Ilükiimoti bir kez daha uyanyoruz ve daha fazla yurttaşın hayatını kaybetmemesiiçin gıda de- netimi konusunda bir an önce ted- bir ahnmasını istiyoruz." Türk Sağlık-Sen, agustos ayı içın- de yaptığı açıklamada; gıda dene- timinde yetkinin Sağlık Bakanlı- ğı'ndan Tarım Bakanlığı'na kaydı- nlmasının ciddi sıkıntılara neden olacağına dikkat çekmişti. Açıkla- mada, devir nedenıyle halkın sağ- lığının tehdıt altında olduğu vurgu- lanırken; Tarım Bakanlığı'nın gıda denetimlenne vakıt kaybetmeden başlaması gerektığı uyansı yapılmış- tı. Bu arada Gıda Mühendisleri Oda- sı Başkanı Petek Ataman, Kımya Mühendisleri Odası Başkanı Ereli Özbozkurt ve Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Gökhan Günaydm da yaptıklan ortak açıklamada kural- sız piyasanın can aldığını savundu- lar. Etil ve metıl alkol piyasasının, Tütün, Tütün Mamullen ve Alkol- lü Içkiler Piyasası Düzenleme Ku- rumu'nca (TAPDK) düzenlenmek- te ve denetlenmekte olduğunu anım- satan başkanlar, 4733 sayılı kanun ve buna bağlı olarak yayımlanan yönetmelıkler gereği, her ikı ürünün ülkeye giriş veya üretiliş anından iti- baren adım adım izlenmesinın ya- sal olarak zorunlu olduğuna dikkat çektiler. Gıda maddelerinin insan sağlığı- na uygunluğunu üretim-pazarlama- toplu tüketim yerlerinde denetleme görevinın ıse Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'na verilmiş olduğunu be- lirten başkanlar, açıkça görüldüğü üzere yasal anlamda bir boşluğun söz konusu olmayıp sistemden ve uygulamadan kaynaklanan bir so- run yumağı olduğunu kaydettıler. Uzmanlar, genç sporculara yüksek bölgeleri iyi bilen çobanlarla iletişimi öneriyor Çobanlar mağaracıların ışıih Kayak merkezleriarasında bir mücevher Kars'ın Sarıkamış ilçesi, sarıçam or- manları içindeki kayak merkezi, dün- yada az sayıda bölgede görülen yapışmaz kristal karı ile yerli ve yabancı turistlerin il- gi odağına dönüşüyor. Geçen günlerde Kars Belediye Başkanı NaifAlibeyoğlu'nun dave- tiyle Kars'ta bulundukları sırada Sarıka- mış'ta iki gece geçirerek kayak ve karın keyfini çıkaran 36 ülkenin büyükelçileri ka- yak merkezinden beğeniyle söz ettiler. Yatak kapasitesi 1200 olan Sarıkamış'ın dünyanın sayılı kayak merkezleri arasına girebilmesi için çeşitli çalışmalar yürütülü- yor. 5 yıl içinde kapasitesinin 10 bin kişiye çıkanlması planlanan kayak merkezi, şu an- da saatte 2 bin 400 kişi kapasiteyle hizmet veriyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çevre ve Or- man Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı ile Kars Sarıkamış Kültür ve Turizm Anonim Şirketi'nin ortak çalışmasıyla Sarıkamış Ka- yak Tesisleri dünyanın sayılı kayak tesisle- ri arasına sokulmaya çalışılırken önümüz- deki günlerde Kar Festivali düzenlenmesi planlanıyor. (Fotoğraf: HATİCE TUNCER) GURSU KUNT ANTALYA - Sportif mağaracılıkla ya da mağara bilimıyle uğraşanlar için, yaptıkla- rı ışin en önemli noktasında çobanlar yer alıyor. Uzmanlann, genç mağaracılara ön- celiklı tavsiyesi ıse "Gittiğinizyerlerdeköy- lülerie, özeUikle de çobanlarla diyalog ku- run" yönünde. Çünkü ulaşımı çok zor olan, yükseklerdeki mağaralarhakkındaki en çok bilgı çobanlarda. Toroslar Doğa Sporlan Kulübü (TODOSK) bünyesindeki Temuçin Aygen Mağara Araş- tırma Grubu (TAMAG) Başkanı Meltem Pancarcı da yeni mağara keşiflerinin ağırlık- lı olarak çobanlar aracılığıyla yapıldığını vurguladı. Pancarcı, "Bize, en çok ihbar çobanlar- dan geliyor. Yeni bir mağara gördüklerinde ilk haber verdikleri yer biz oluyoruz. Ulaşı- mı güç yerlcrde dolaşan çobanlar, aslııula bi- zim gönüllü üyelerimizve bugüne kadar ken- dilerinden çok sayıda mağara ihbarı aldık" dedı. Sportif mağaracıhkJa uğraşanların, ar- keolojı,jeoloji ve biyoloji konusunda da bıl- gı sahibı olması gerektığının altını çızen Pancarcı, "Türkiye'de mağaracılıkla ilgili ve- riler çok az. Biz, gerek keşifler sırasında, ge- rek sportif amaçlı «e/ilerinıizde, mağaralar- da gördüğümüz her yeni bilgiyi, konusuyla ilgili olarak arkeolog, jeolog ya da biyologla- ra bildirip onları da konudan haberdar ede- rek araşûrmalannı sağlıyonız" diye konuş- tu. Sportif mağaracıhğın, asla tek kişiyle olamayacağını belirten TAMAG Halkla lliş- kıler Sorumlusu AshDönmez ise şunlan söy- ledi: "Mağaranın içinde en az 3 kişi olması gerekiyor. Bir de dış ekip. Eğer, mağara için- de herhangi bir sorun yaşanırsa bir kişinin dışanya bilgi vermesi, diğerinin de sorunu ya- şayan kişinin başında durması manüğıyla en az 3 kişi diyoruz. Geziye başlamadan önce, tüm bölgenin meteorolojik durumu hakkın- da bilgi sahibi olmak gerekir." AYDINLANMA EMRE KONGAR Atatürk Heykeline Baltayla Saldınmak 22 Şubat 2005 tarihli gazetelerde gözünüze çarp- mıştır: Bir vatandaşımız, elindeki baltayla, Kadı- köy'deki Atatürk heykeline saldırmış. Hangi toplumsal yapı, hangi eğitim, hangi kültür böyle bir davranış biçimi üretebilir? Hadi diyelim ki bağnaz dincilik, akla ve bilime ay- kırıdır. Hem demokrasiye düşmandır, hem bağımsızlığı önemsemez, hem de cahil softalar üretir. Elinde balta ile bağımsızlığın ve özgürlüğün sim- gesi olan bir heykele saldırmak, dinciliğin hem kara cehaletini hem de gözü kara softalığını temsil eder. Hadi kabul edelim ki bu davranış biçimi, Cumhu- riyet'in kuruluşundan beri Atatürk'e ve demokra- tik-laik Türkiye'ye karşı tarikatlarda sistematik ola- rak sürdürülen, aklı ve bilimi yadsıyan bağnaz dinci- lerin kin ve nefret kampanyasının bir sonucu. Peki ya Orhan Pamuk'un kitaplarının yakılması- na, ya da Ahmet Altan'ın Istanbul Üniversitesi'nde yumurta yağmuruna tutulmasına ne diyorsunuz? Bu yazarlar tarihsel ve toplumsal gerçekleri sap- tırmış olabilirler. Düşünceleri tartışmalı ve hatta yanlış da olabilir. Bunların karşılığı kitap yakmak ve yumurta fırlat- mak mı olmalıdır? • • • önce "düşmanlarımızdan" nefret ediyoruz, on- lara karşı kin ve garez besliyoruz. Sonra sıra "karşıtlarımıza" geliyor: "Din karşıtları", "Müslümanlık karşıtları", "Cum- huriyet karşıtlan", "Demokrasi karşıtları", "Laiklik karşıtları", "Milliyetçilik karşıtları", "Amerikan karşıt- ları", "Bağımsızlık karşıtları", "Türban karşıtları" derken bir de bakıyoruz ki, kendi kendimizden nefret etmeye başlamışız. Hepimiz yavaş yavaş "Atatürk heykeline balta ile saldıran adama" mı dönüşüyoruz? • • • Bu ülkenin insanlarını birbirlerine bağlayan en önemli öğe, din, mezhep, ırk, milliyet, dil, lehçe, hemşerilik, particilik gibi kavramların ötesinde Tür- kiye Cumhuriyeti vatandaşlığıdır. Türkiye Cumhuriyeti'nin yazgısı, aramızdaki kültürel, siyasal ve duygusal farklılıklar ne olursa ol- sun, Türkiye Cumhuriyeti'ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan insanların ortak yazgısıdır. Biz bölündükçe, birbirimizden ve dolayısıyla ken- dimizden nefret ettikçe, bu ortak yazgının belirlediği ortak refah ve mutluluk hedefi gittikçe bizden uzak- laşıyor. Ülkenin karar alma mekanizmalan yurtdışına kayıyor. Kendi yazgısına egemen olamayan, bağımsızlığını yitiren toplumların sonu ise daima hüsran olmuştur. Bu ilke, küreselleşmenin egemen olduğu, bağım- sızlık yerine karşılıklı bağımlılığın öne çıktığı günü- müzde de ne yazık ki hâlâ geçerlidir. Bir an önce aklımızı başımıza toplamamız, toplumdaki kin, nefret ve garez duygularını, sevgi, saygı, hoşgörü ve dayanışma duygulanna dönüştürmemiz gerekmektedir. Tabii kültürel ve siyasal farklılıklarımız olacak. Tabii değişik olaylar ve sorunlar karşısında, birbi- rimizinkinden farklı çözümler önereceğiz. Laiklik ve Demokrasi ilkeleri üzerine kurulu Cumhuriyetimiz, bu farklılıklar içinde gelişme- mizi hedefleyen bir devlet değil mi? Dincilik ve etnik milliyetçilik üzerine kurulu politi- kaların tarih boyunca kanlı çatışmalann ve sonu gel- meyen katliamların nedeni olduğunu, hiçbir sorunu çözemediğini, tam tersine yeni sorunlar ürettiğini bilmiyor muyuz? Bu gafletten ne zaman uyanacağız; Atatürk heykellerine baltayla saldırma kültüründen ne zaman kurtulacağız? ekongar " cumhuriyet.com.tr; www.kongar.org B'TKİ VE TOHUM ÜRETİMİ Mikroorganizmalar kontrol altında ESKİŞEHİR (Cumhuriyet) - Anadolu Üni- versitesı Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü öğre- tim elemanlannca yapılan çalışmayla, bitki ve tohumlara zarar veren mikroorganizmalar kont- rol altına alındı. Böylelikle tohum üretiminde kaybın önüne geçilecek ve kimyasal ilaç kul- lanımı azalacak. Anadolu Üniversitesi Fen Fakültesi Biyolo- ji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Merih Kıvanç ve Dr. ÇiğdemKüçüktarafından "Trichoderma" türleri kullanılarak bıtkilere zararlı mikroorga- nizmalann tarımda etkilerinın azaltılması ama- cıyla bir çalışma gerçekleştirildi. Prof. Dr. Kıvanç, günümüzde bitkisel ürün- lerin yüzde 30'unun hastalık ve zararlı bakte- rıler tarafından yok edildığıni, buna büyük oranda mikroorganizmalann yol açtığını belirt- ti Mikroorganizmalann ortadan kaldınlması ıçın daha çok organik kınıyasallann kullanıl- dığını anlatan Prof. Dr. Kıvanç, "Bu konuda özeUikle Trichoderma türleri biyolojik müca- dele etmeni olarak dikkat çekmektedir. Birçok Trichoderma izolannın seıa vetaria koşullann- da toprak kaynaklı hastahklan kontrol erme- de başarıh olduğu beliriennıiştir" dedi. Bu çalışmanın aynca bitkilerin boy uzun- luklannı arttırdığını, kuru ve yaş madde ağır- lıkları üzerinde de etkili olduğunu ifade eden Kıvanç, özeUikle şekerpancan üzerinde bü- yük başan elde ettiklerini söyledi. Şekerpancarı tohumluğu üretim sahalannda büyük kayıplara neden olan organizmalarla mücadelenin sadece kimyasal ilaçlarla sınırlı olduğunu vurgulayan Kıvanç, "Örneğuı,2004 yıh şekerpancan tohumluk üretim sahalann- da 2 bin 573 dekarlık bir kısınıda yüzde 70 ora- nında kayıp meydana gelmiş, 180 bin kilo lıaın şekerpancan tohumluğu yok olmuştur. Bu ça- lışma sayesinde şekerpancan tohumluğu yetiş- tiricihğinde oluşan kayıp minimum düzeye in- dirildi" diye konuştu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear