23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
6 ŞUBAT 2005 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER "AKP Türkiye'yi yönetemez' • TOKAT(AA)-DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, "Bu iktidar çifteinin, esnafm, ona ümit bağlayan fukara memurun ve işçinin oyu ile yukarıya geldi. Ama hepsini unuttu" dedi. Ağar, Tokat'ta partisinin il kongresinde, "gelecek dünyanın, gelecek yüzyılın dünyasının yeni baştan yıldızının Türkiye olacağını" belirlti. Seçim sürecinin yaklaştığma inandığını vurgulayan Ağar, "Bu hükümetin bu şartlar altında Türkiye'yi uzuıı süre yönetemeyeceği ortadadır" diye konuştu. Sezer: DSP'ye ihtiyaç var • (İstanbul Haber Sen1si)-DSP Genel Başkanı Zekı Sezer, Türkiye'nin zorlu bir yoldan gcçtigini, bu zorlu yolda DSP'ye her zamankinden daha fazla ihliyaç bulunduğunu söyledi. Partisinin Kadıköy ilçe başkaııhğını ziyaret eden Sezer, partililere hitap etti. CHP'yi eleştirerek, bu partinin "kolruk kavgasıyla vakit geçirdiğini" belirten Sezer, "Bu nedenle biz demokratik solcular daha çok çalışmalıyız" dedi. Kurumların kadro sorunu • ANKARA (AA)- Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Muıncu, sanat kurumlarının kadro sorununun bu yıl içinde yürürlüğe gırecek yenı yasa kapsamında değerlendirileceğini bildirdi. CHP Adana Milletvekili Kemal Sağ'ın soru önergesini yanıtlayan Muıııcu, Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası'nın Mersin Devlet Opera ve Balesi Müdürlüğü ile Antalya Devlet Senfoni Orkestrası'nın da Antalya Devlet Opera ve Balesi Müdürlüğü ile birleştirilip gerek opera vc bale, gerekse senfoni orkestrası olarak faaliyetlerini sürdürmesi için gerekli çalışmalann başlatıldığını, ancak bunun ıleri bir tarilıte değerlendirmek üzere ertelendiğini kaydettı. Debre Istanbul'da • İSTANBUL (AA)- Resmi bir ziyaret için Türkiye 'dc bulunan Fransa Ulusal Meclisi Başkanı Jean-Louis Debre, tstanbul'un tarihi ve turistik yerlerini gezdi. Topkapı Sarayı'm ve Ayasofya Müzesi'ni gezen Jean-Louis Debre, daha sonra Kapalıçarşılya geçti. Çarşı gırişınde, Nıınıosmanıye Kapısı'nın üstünde yan yana asılı bulunan Türk ve AB bayrağını gören Debre, bayraklan göstererek gazetecilere poz verdi. Debre dün ülkesine döndü. İktidarı uyarı eylemleri • İstanbul Ilabcr Scrvisi - Emek Platformu'nun 16 Şubat'ta81 ilde düzenlenecek "iktidarı uyan eylemleri"nin altyapısını olııştıırmak ıçın düzenlediği bölge toplantılan, tstanbul'da yapıldı. Kadırga Kültür Merkezi'nde düzenlenen toplantıda konuşan DtSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, "iktidarın çeşitli yasal düzenlemelerle emekçilere meydan okuduğunu" savıındu. Baykal, Türk halkmın ceza tehdidi kalktı diye kavgaya sürüklenmeyeceğini söyledi 'Laikliğin önemi arttı'ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - CHP Lideri Dcniz Bay- kal, kararın, Türkiye'de artık "etnik, mezhepsel, dinsel kimli- ğin siyasete aktanlmayacagı umudunu" yansıttığını belirte- rek "Bunun lıaklı çıkması en hiiyiik temennimizdir" dedi. Baykal, bu karardan sonra laik- liğe sahip çıkmanın öneminin daha da arttığını vurguladı. Cumhuriyetın temel dayana- ğının, siyasetin dinin ve etnik kimlik anlayışının dışında bi- çimlendirilmesi olduğuna dik- kat çeken Baykal, o nedenle Türkiye Cumhııriyetı'nın bir ırk, kafatası, kan, mezhep, dini inanç devleti olmadığını bclirtti. Insan- ların dini inancına, etnik kimli- ğine saygı gösterilmesinin te- • Kararın, Türkiye'de artık "etnik, mezhepsel, dinsel kimliğin siyasete aktanlmayacagı umudunu" yansıttığını savunan Baykal, "Bunun haklı çıkması en büyük temennimizdir" dedi. Baykal, bu karardan sonra laikliğe sahip çıkmanın öneminin daha da arttığını vurguladı. mel koşul olduğunu vurgulayan Baykal, ancak devletin kesin- lıkle bu anlayışın dışında olma- sı gerektiğini ifade etti. Bugün Türkiye'nin çevresinde yaşa- nan olaylann, bu ilkeleri sahip- lenmemenin nelere yol açtıgını bir kez daha ortaya koydugunu belirten Baykal şu görüşleri di- le getirdi: •umudu yansıtıyor' "Önemli olan bu konudaki, temel ilke knnıısıınriaki aıılayı- şınıızılır, duyarhhğunızdır. Ona sahip çıkmairademizdir. Buira- denin, bu anlayışın ccza tchdidi- ne gerek kalnıadan, insaıılaıı- mızın anlayışının birdoğal uzaıı- t ısı olarak sahiplenilmesi en gü- zclidir. Kimse kûnseyi zorlanıa- ıııalıdıı. baskı altuıa almamalı- dır. Türkiye'nin, düşünce özgür- lüğüniin en ileriAlçiideyararlan- dığı ve düşünce özgürlüğü orta- tnııırla dinin, mezhebin, inanç lannvcctnikkimliğinsiyaseteak- tanlnıasının uygunolnıadıgı ko- nusunda tüm toplumun ortak bir anlayışa sahip olduğu bir noktadaolmasıdır. İdeali budur. Yargıtay'ın aldığı karar böyle bir toplum olmanuza duğru bir anlayışı ve Türkiye'nin bu aşa- mayı gerçekleştirdiği knnusun- da bir umudu yansıtnlaktadır." Baykal, Türk halkının, "Ce- za tehdidi kalktı, hadi bakalım biz deetnik, mezhepsel, dini kav- galara sürükleııclim" anlayışı- na girmeyecegine inandığını söyledi. Cültekln: İnkâr var tşçi Partisi Genel Sekreteri BedriGülteldn, Yargıtay'ın gö- revüıin Cumhuriyet'i savunmak olduğuna dikkat çekti. Gülte- kin, şeriatçıların yıllardır Cum- huriyet devriminin kazanımla- rını "resmi ideoloji" olarak ni- telendirip mahkûm etnıeye ça- lıştığına işaret etti. Laik bir dev- lette, hiçkimse, hele yargının en üst organının kamu düzenini sa- vunmak için herhangi bir dinin kutsal kitabının ayetlerini ge- rekçe olarak gösteremeyeceği- ni belirten Gültekin, Yargıtay'ın ise karannda ayetlere gönderme yaparak kendı kendinı ınkâr et- tiğini ileri sürdü. Kararı "va- him" olarak nitelendiren Gülte- kin, karardaki "Laik sistemin artık kendisini savunmasuıa ih- tiyaç yoktur" ifadesinin, "bü- yukbiraymazlıkolmanınötesin- de ılıııılı Islanun katettiği mcsa- feyi gösterdiğuıi" belirtti. MİLLİ GAZETE YAZAR1 'Suçyok' denilenyazxATSIKARA (Cumhu- riyet Bttrosu) - Mıllı Gazete yazan Selahat- tin Aydar'ın 11 Eylül 2001 tarihinde yayım- lanan ve Yargıtay Ce- za Genel Kurulu'nun "suç yok" dediği yazı şöyle: "Dinsizliğin revaçta olduğu yülarda dindar- lara manevi işkenceler yapılıyor,çocukvegenç- lerin Kuran okumala- n engelleniyor. Allah diyenlere hakaret edi- liyoı du. Hatta Kuıan'ı bile Müslümanların elinden ııasıl alınzplan- lan yapıhyordu. O elıli külüı ıııcvcut dcssaslığıııı (aldatıcı) gerçekleştiremedi. O dönemin dindar hal- kından korktu ve pro- jelerini gerçekleştire- mediler. Ama bir şeyler yapülar,okuDarda, üni- versttelerde gençügi din- den uzaklaştracak me- totları devreye soktu- lar ve bir nebze başar- ddar. Aynı zihniyet Türki- ye'de 8 yılük eğitimi, yüzde doksan dokuz Müslüman olan bu mil- lete dayatb ve bunu da başardı. İnıanı hatip okıılla ı ımıı sayısı çeşit- li desiselerle (hile) azal- tüdı. Kuran kurslann- da 12 yaşmdan küçük çocuklann okumasım engellediler. Allah'ın emri olan başörtüsüne, kamusal alanda, hiçbir dayaııa- ğı ohnayan, hiçbir ka- nuna dayanmayan ya- saklamayı getirdiler. 2001 ve 2002 yıheğitim ve öğretimde, gençleri- nıi/in maneviyatla olan alakasım kcsnıck veya uzaklaşbı ınak için ye- ni senaryolan uygula- maya geçirecekler. O saf, temizçocukvegenç- leı iıııi/.in kcııdi usuUe- ı ini, metoUarını devre- ye koyarak paklığını ve şuthgı111 bozacaldar. Ay- rıca islidat ve kabiliyet- lerini ruh ve akla uy- gun ohnayan maleyani işlerle bozacaklar. Bü- liin fesad ve düısizUk komiteleri âlemi İslanı- da müthiş faaliyetler yapıyor ve taraftarlan onlan destekliyor ve hepsi de tslamiyet aley- hinde ittifak ediyorlan.. Yine şunu bihneliler ki, her yokuşun bir ini- şi, her geccnin bir saba- Iıı, her laşın bir bahan vardır. Bu millet kıştan sonra bahan dayaşaya- caktur. Ama bu miîle- tin çocuk ve gençlerini Kuran'dan veya İslaııı- dan uzaklaşürmak için çaba harcayanlar rezil olacaklaı. Hulasa eder- sck İslanıa karşı olaıı- lann kısa bir başan gös- termeleri bizleri yolu- muzdan ahkoyanıaz. Allah'a ulaşmak için daha fazla çalışmaya mecburuz, Çahşmamı- /.ııı ncticesinde, yeryü- zünün mevcut pislik- lerden temizleneceğuü işaret eden eHmizde Al- lah' m kelamıvar. O bi- ze kâfidir. Çünkü ts- tikbal yalnız ve yalııız İslamiyetin olacakves- selam." ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART &İ &ÖZİ OUMÂK AMİ-I...AH!. B'lZİM musakart@yahoo.com AvukatRahmi Kumaş, Ankara 'nın simgesiniyargıya taşıdı: Gökçek dini sömürü yapıyor Melih Gökçek ANKARA (AA) - Avukat Rahmi Kıımaş, Ankara Bü- yükşehir Beledıye Meclı- si'nüı Ankara'nın simgesini belirleyen 14 Ocak 2005 gün- lü kararının iptali istemiyle dava açtı. Eski CHP Trabzon Millet- vekili Avukat Rahmi Kumaş, Gazeteciler Cemiyeti 'nde dü- zenlediği basın toplantısında, Ankara Büyükşehır Beledi- ye Meclısı'nın 14 Ocak 2005 günii yaptığı toplantıda, An- kara'nın simgesini, yenı çı- kan beledıye yasasına göre kabul ettiğini anımsattı. Bunun üzerine, Ankara Idare Mahkemesi'ne bu iş- lemin iptali istemiyle dava açtıgını kaydeden Kumaş, Ankara'nın "Hitit Güneşi yuvarlağı" simgesinin, 3 Temmuz 1995 günü kaldırı- larak yerine "iki minare,Ata- kule,4yıküzveikiyeniay"dan olıışan simgenin konuldu- ğıınu anlattı. Kumaş, bu ka- ran, Ankara 2. ldare Mahke- mesi'nin iptal ettiğini, Danış- tay'ın da bu kararı onayladı- ğını anımsattı. Ankara'nın simgesinin ca- milcrle, minarelerle iliijki- lendirilmesinin kesinlikle la- ik cumhuriyetinin özüne sal- dırı oldugunu savunan Ku- maş, "Buradaaçıkça dini sö- mürü vardır" dedi. Yargıtay'ın karan dinci ve sağ basın tarafmdan olumlu bir gelişme olarak yorumlandı Gazeteler defldyebölündüİstanbul Habcr Scrvisi - Yar- gıtay Ceza Genel Kurulu'nun laiklik konusunda verdiği ka- rar, Türk basınında farklı şe- killerde yansıtıldı. Haben genellıkle bınncı say- fadan kullanan Türk gazetele- ri, kararı "ilgjnç'" olarak nite- lerken Yargıtay üyeleri arası- nda çıkan görüş farklılığına dikkat çektiler. Haberi 1. sayfasından veren Hürriyet gazetesi "tlginç laik- lik karan" başlıgını kullandı. Maberde "Yargıtay Ceza Ku- rulu 'laikliğı savunanlar din- sizdir' demenin suç ohnadığı- na karar verdi; laikügi koru- mak için cezaya gerek görme- di" denildi. MiDiyet gazetesi, "Şeriat (at lışıııası manşetini kullandığı haberin üst başlığın- da "Yargrtay'a göre' laıklık dın- sizliktir' demeksuç değU" ifa- desini kullandı. Bınncı sayfa- dan "Yargıtay'ı bölen karar" başlıgını kullanan Sabah gaze- tesinin haberinde, "Yargıtay • Yargıtay Ccza Gcncl Kurulu'nun laiklik konusunda verdiği karar, Türk basınında farklı şekillerde yansıtıldı. Haberi genellikle birinci sayfadan kullanan Türk gazetclcri, kararın ilginç olması ve Yargıtay'ı ikiye bölmesi noktalarına dikkat çekti. Genel Kurulu'nun 13'e kar- şı 14 oyla; laiklik, düşünce öz- gürlüğü, ka- mu düzeni ve resnıi ideoloji kavramlarını klasik kalıplaı- dan çıkararak çağdaş biçinıde değiştirn10"belirtildi. Radi- kal gazetesi "En özgür dü- şünce" başlıklı haberinde, "Yargıtay'dan AB yolunda 312'ye özgürlükçü yorum: Çe- lişcn düşüncclcri birüktc yaşa- laıı kamudüzeni, düşüncclcri cc- zalarla durdurandan üstün" denildi. Valan gazetesi "Yar- gıtay: Laikliği korumakiçin ar- tık cezayagerek yok" manşetiy- le verdiği haberde, "86 üyesi olan Yargıtay Ceza Genel Ku- »csLZAMAYargıtay, dusünce ödtgürUJğünün önünü actı nılu'nun, 27 üyeyle toplanıp 13'e karşı 14 oyla bu kritik ka- rarı aldi}>ını" vurguladı. Ak- şam gazetesi iç sayfalarında verdiği "Laikliğin korunnıaya ihtiyacıyok" başlıklı haberinde, "Yargıtay'dan cesurkarar" üst- baslığını kullandı. Halka ve Olaylara Tercüman gazetesi "Kamu düzeni halka emanet" manşetini kullandığı haberde, Yargı- tay'ın bu karan- nınçoktartışıla- cağınıvurgulan- dı. "Devrimgi- bi karar" man- şetini kullanan Dündcn Bugünc Tercüman gazetesinde, köşesi- ni bu konuya ayıran Nazlı Ih- cak, u Yargıtay Ceza Genel Ku- rulu, Türkiye'deki statükocu zihniyetin yavaşyavaş değiştiği- ni ortaya koyuyor. Çoğulculuğu ve hürriyetieri savunan çoğun- luk eğilimini alkışlıyoruz" dedi. Dinci basın ise Yargıtay'ın kararını genel olarak olumlu bir gelişme olarak yorumladı. Milli Gazete, eskı yazan Sela- hattın Aydar ile ılgılı haberde "Ceza Genel Kurulu'ndan ge- nişyorum" başlıgını kullandı. Haberde, "YargıtayCeza Genel Kurulu, özlenen ve hedef tutu- lan kamu düzeninin, çelişse ve yek diğeriyle zıtlaşsa dahi, hoş- görü içinde her tlkir ve düşün- cenin birlikte yaşadığı, yasala- nn bireylerce sağhkh ve doğru tarzda bilinip, yorumlanarak davranışlann uyarlandığı be- raberiiğin kendisi oldugunu vur- guladı" denildi. Anadolu'da Vakit gazetesi, haberi birinci sayfasından " Umut veren karar" manşetıy le kullandı. Haberde, kurulun verdiği karar "düşünceyi ifade özgürlüğünc vurulaı ı praııgala- rı kıraıı bir 'manifesto' nitcli- ğinde" olarak yorumlandı Za- man gazetesi, I. sayfadan ele aldığı habennde "Yargıtay, dü- şünceözgürlüğünün önünü aç- tı" başlığı ile "Yargıtay, tarihi bir içtihatla şiddet içermeyen düşünce açıklamalarımn suç oluşturmayacağmı vurguladı" ifadesini kullandı. ÜPOLtlİKA GUNLUGÜ HtKMET ÇETtNKAYA Hüzünlü Kadınlar... Onların öyküsünü çok dinledim... Kimi zaman Mete Atay anlattı uzun uzun, ki- mi zaman başkaları... Onlarla Köln'de nehir kıyısında bir lokantada karşılaştım. Yağmurlu birakşamüstü Dom'un kar- şısında "Richard Kafe"de bir kahve içimi öy- külerini dinledim... Metin Gür'ün yeni kitabı "Sütü Kestirmek"\ (Günizi Yayıncılık) okuyorum... Dışarıda yağmur atıştırıyor... Körfezin mavisi Urla Iskelesi'neyansırken, kar- lı bir kenti düşlüyorum... Münih Garı'nda gördüğüm Nurten'in gözle- rindeki firtınayı anımsıyorum aradan on yıl geç- se de... Birasını yudumlarken uzun uzun düşünüp, bir- den "On beş yaşındaydım, yaşımı büyütüp Al- manya'ya getirdiler" diyor. Sonra bir sigara ya- kıp derin derin içine çekiyor... "Biliyormusun tam otuzyıldırçalışıyorum..." Metin Gür, Almanya'daki Türk kadınlarının bit- mek bilmeyen öyküsünü yazmış... Uzun yolculuğu çokgüzel anlatmış Metin Gür... Özlemleri, sevinçleri, hüzünleri, umutları, umut- suzlukları aşk ve düş parentezleriyle buluştur- muş... Yükselen bir sesin, bir uğultunun içine sürük- lüyor okuru... Sessiz bir çığlığın içinde yürüyen yalnızlığı Edip Cansever'in "Güz ölülerinibekleyen kuş- largibi" gerçeğin dilinden ortaya çıkarmış Me- tin... • • • Gülseren, Neriman, Saadet, Hatice o uzun yolculuğun gurbet kuşları... Hep aynı türkü dudaklarında: "Hayat o kadaracımasız ki, biryaprak gibi sa- vurdu durdu..." Metin'i çok iyi anlıyorum... TİP ve TKP hareketinden tanıyorum... Metin Gür 1968'den beri Almanya'da yaşıyor, özellikle "Dinci örgütlenmeleri" yakından izliyor... Metin'in yeni kitabı "Sütü Kestirmek" bir acı- lar yumağı... 1945 doğumlu Aysel Hanım... Okuma yazmayı dokuz yaşında kendi kendi- ne öğrenmiş. On üç yaşında zorla evlendirilmiş. On sekiz yaşına girdiğinde ise iki çocuk anne- siymiş... 1969'da Almanya'ya gelmiş Aysel Hanım... Elbet kocasından boşanarak!.. Işin ilginç yanı, Aysel Hanım kocasına iki bin lira para veriyor boşanmak için. Hamburg'da tekstil firmasında çalışıyor... öykü uzayıp gidiyor... Başka öyküler de var... Daha doğrusu yaşamın en ağır koşulları... Çocuklanndan uzun yıllar ayrı kalan anneler... Dedim ya hüzünlü bir yolculuk öyküsü tüm an- latılanlar... Bir de Yasemin var... Serpilip gelişemeden, eğitimini tamamlaya- madan işçiliğe başlayan Yasemin, geçici işte çalışıyor bir yıl... Ardından metal firmasına giriyor... Yasemin işyerinde bir gence âşık oluyor... Ama Yasemin'in babası biraz inatçı: "Hayır vermem!" Yasemin diretiyor: "Kaçarım öyleyse!" Babası tabancasını çekiyor: "Vururum seni!" Yasemin: "Vur da göreyiml.." • •* Eşyalarını toplayıp kaçıyor sevdiği gence Ya- semin... On sekizinde ise anne oluyor... Aysel Hanım'ın da, Yasemin'in de, Nurten'in de öyküleri acı ve hüzün dolu... Evden kaçan gurbetçi genç kızlar, kadınlar... Dayak, işkence ve sığınma evleri... Yağmurlu bir akşam, Köln kıyısında lokan- tada Mete Atay'la hep bunları konuşmuştuk... Nehir kıyısında bir lokantada da onlarla kar- şılaşmıştım... Sevgi on beş yaşındaydı o yıllar. Ama yaşı büyütülmüş, Türkiye'den Köln'e getirilmişti... Sevgi çalışıyor, babası parasını elinden alıyor- du... Bir sığınma evinde uzun uzun konuşmuştum Sevgi'yle... Ve Münih Garı'ndaki Nurten... Acaba şimdilerde nerelerdeydi ikisi de? Metin'in "Sütü Kestirmek" kitabını masanın üze- rine koydum... Martılar Urla Iskelesi'nin üzerinden denize sü- zülüyordu... Hava soğuktu, içim üşüdü... hikmet.cetinkayao/cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 www. cumok.org İSTANBUL CUMOK ÇAĞRISI Ülkesini, yüksek istiklalini korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır. fjazi jy[ %mJ 13 Şubat 2005 Pazar Saat: 11.00-14.30 Prof. Dr. AHMET ERCAN Türkçede Özleştirme Çalışmaları ve Türkiye'de Depremin Toplumsal Boyutu SEN GELMEZSEN BtR EKSlĞIZ. Yer: Uludağ Et Lokantası, İstanbul Cad. No:12 Florya. Florya tren istasyonu karşısı Nanıık K. Boya : 0532 281 54 54 - 0216 368 33 56 Ufuk Yalçın : 0542 652 15 00 - 0216 326 49 21 AV ık bttfe kiüıvnltı bedeU: 13.-YTL'«lir. e-po8ta:ifltanbul(«' cuıııok.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear