23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
18 ŞUBAT 2005 CUMA I CUMHURİYET SAYFA SOYLEŞI SEFİNE-İ TERAKKİ TURHAN SELÇUK DUEUST TABIATLı İSTANBUL! EFENDISI ABLİTLCANBAZ IN HARİKULÂDE MACERALARI KISIM BİRDEN Roman mağazalarzincirinin sahibi Turgut Toplusoy beldeyi kurtarmak için mücadele ediyor Çekmeköy'egönül verdi LEYLA TAVŞANOĞLU Istanbul'utı merkezine yaklaşık 80 km. uzaklıkta bir yerleşim bırimi. Adı Çek- meköy. Ama neredeyse 60 bin nüfu- suyla nc köyü? Bir zamanlar, belki de îstan- ^ul'un toplam nüfusunun 750 bin kişi oldu- %VL, bir anlamda tarih öncesi, Çekmeköy tam ınlamıyla bir köymüş. Burada birkaç çiftlik, arlalar, bahçeler varmiş. Daha sonra büyük jehre merak köyü kimsesiz kılmış. Derler ya: 'Gitmediğin yer senin değildir." Köyün yerli ıalkı büyük ölçüde burayı boşaltınca, Ana- iolu'dan akın akm göç sırasında birileri ge- ip bııraya göz dikmişler. Tam anlamiyla bir »ecekondu düzeni başlamış. Önceleri bir geccde yerden nıantar gibi bi- ivercn derme çatma kulübeler ortaya çıkmı$. ^rdından bu kulübeler çarpık çurpuk, iki, üç, laha çok katlı, dış yüzeyleri ya sadece sıva kap- ı ya da pembeli yeşilli, mavilı boyah yapıla- a dönüşmüş. Her birinın tepesinde umut fi- izleri okluğıı da unutulmamalı. Bunlar yapı- ırken ağaçlar yerle bir edilmiş, var olan or- nan alanı tümden değilsc bile elden geldığin- e yol edilmiş. însanımızin ycşıle ve ağaca ta- lammül eksikliği burada da kendini göstermiş. am anlamıyla bir yağma düzeni... Aileden Çekmeköylü olan Ihrgut Toplusoy, bir yandan Roman mağazalar zincirinin merkezini beldeye taşımaya hazırlanırken diğer yandan da Çekmeköy'e çekidüzen vermeye çabalıyor. Toplusoy, İstanbul'a yaklaşık 80 kilometre uzaklıktaki Çekmeköy için olabildiğince araziye, bol ağaçlı, bol çiçekli, bol çimenli bahçeleri olan iki, üç katlı birbirinden güzel evler yapacak. Turgut Toplusoy birkaç yü içinde beldeyi insanlann mutlulukla soluklanabileceği bir yer yapmayı hedefliyor. Ama bu köyü kuran ve 100-150 yıllık yer- ıleri olan altı aile varıniş, Onların çoğu bıre- ı gerçi büyük şehre göç crmişlermiş, ama de- e, büyük dede yadigân topraklarını büyük lçüdc korumuşlar; elden çıkarmamışlar. Ki- lisinin annesı, babası burada yaşamaya de- am ediyormuş. Yani cski kuşak... Gün gel- ıiş yeııi kuşak, büyük şehrın soluklan tıka- an, yürekleri durduran yaşamına dayanamaz lmuş. Aslına nasıl dönebileccğinin araştır- ıasına girmiş. Bu yeni kuşaktan birısi de \ırgut Toplusoy. Toplusoy bir işadamı. Kadınlar için bir ha- ırgiyim markası olan Roman'ın büyük pat- snu. Toplusoy'un büyükannesinin dedesi ekmeköylüymüş. Adına Topuzoğlu Meh- letBeyderlermiş. MehmetBeyKalkasya'da 2 yıl savaştıktan sonra buraya gelmiş. Bu- ıda büyük arazileri varmiş. Kuşaktan kuşa- a burada yaşayan ailenin, öbür aileler gibi, an kuşak fcrtlcri İstanbul'a göç edince de, u köy ellcr elinde kalıvermiş. LALEZAR KONAKLARI Bir sabah bizım foto muhabiri arkadaşımız aan Sağanak'la arabaya atladiğımız gibi ekmeköy'e varıyoruz. Turgut Toplusoy, Roman mağazalar zinci- nin yanı sıra şimdi buralara çekidüzen vere- ılmek için köyü elden geçirme çahşmalan ya- lyor. Bunun için de olabildiğince araziye, bol *açlı, bol çiçekli, bol çimenli bahçeleri olan i, bilemediniz üç katlı birbirinden güzel ev- r yaptırmak için kollan sıvamış. til ve konfeksiyonla UgUendim." Peki, ailede modacı olan kimse var mıydı? "Hayır, babam taş ocakları sahihiydi. Ben bu işi kurduktan sonra kardeşlerim de < ğil iın lerini bitirince onları da ortak ettim. Modayla ilgilenirken estetik bakışını da ge- lişti. Bir de annemi köyden uzaklaştırama- nuşnk.AnnemegeHp giderken bu köyün münı- kün olduğunca zarar görmemesi için eşe dos- (a, akrabaya arazilerini elden çıkarnıamala- rını telkin ediyordum.Jandarma komutanla- nyla konuşup köyün iyice çarpık yapılaşma- ya girmeınesi, işgal altına girnıemesi için çok mücadele verdik." MoDA-ÇEVRE BAĞLANTISI Peki, ormanlık alanı bugüne kadar böylesi- ne nasıl koruyabildiler? "Dediğim gibi jandarmanuı da yardunıyla bekçiier tuttuk. Asbnda bu yapl ıklarımı/ı an- latmak adına konuşmuyorum. Bu hadise bir gönül meselesi. tnsanın kendi doğduğu ve ya- şadığı yere sahip çıkması olayı. Bizinı yaplı- ğunız çok özel bir iş değil; asbnda hcrkes bu- nu yapmalı.Dededen kalnıa ara/ilmıni/i mü- teahhitlerc bir-iki katlı v illalar yapmalan ko- şuluyla verdik. Şimdi burası bir belde belcdi- yesi lıalinc geldiğine göre, belediyeylc işbirligi haünde köyün içinde esldden >apılmış olan es- tetik güzcllikten uzak binalann yıkhnlıp ye- nidcn villa şeklinde yaptınlmasını sağlamayı düşünüyoruz." 'ORNEK KÖY OLACAK' Hpeyce de yol almış. Birkaç yıla kalmaz Çek- meköy istanbul'a neredeyse bir taş atımı uzaklıkta, insanlann mutlulukla soluklanabi- lecekleri bir yer olup çıkar. Turgut Toplu- soy'u ılk başlattığı proje olan Lalezar Ko- naklan'nın tek katlı, çevreye son derece uyıım- lu bürosunda buluyoruz. Büronun dış çevre- si çamlarla kaph. lürgut Bey anlatıyor: "Yaklaşık 20-25 yıldır ÇekmeköyUe bilfnl ilgilcniyorum. Ama son yıllarda bu ilginı iyi- ce arttı. Hatta Bağdat Caddesf ndckieviıni de bırakbm. Şimdi burada oturuyorum. Benim gibi aileden buralı olan Mehmet Turcan, Ya- sin Mollaoğlu ve daha birkaç arkadaşla kö- yü kurtarmakiçin büyükmücadeleverdik. Teh- ditler aldık,jandarmadan yardnn istedik. Yok edilme tehlikesiyle karşı karşıya kalan dö- nUmlerce arazi üzcriııdcki kestane ormanını korumayı başardık." Konuşmamıza sırayla başlama ilkesi var ya... Soruyorum... RoMAN'IN ÖYKÜSÜ Peki, Roman olayı nasıl başladı? u Şöylc.. Benim ailemin kadınlan çok şık gi- yinirlcrdi. Ben de onlann bu giyim biçimleri- ni hayranlıkla izlerdim. Cünün birindc kendinı bir kaduı giyim markası yaratmaya karar ver- dim. Eğitbn bitince de bu i;e dörtelle sarddun. Roman isminin öncesinde Çingene ya da Gi- tane'ı düşündüm. Ama Gitane markası tescil- liydi. Onun üzerine Koman'da karar kıldmı. Küçükken de kendi giyimime çok mcrak- lıydım. Kendi giysilerimi hep kendim seçer- d iııı. Moda cğitinıi almamama rağmen teks- Turgut Bey burada yaşayıp ışlerini de bura- dan yürütmeyi cıddı cıddi kafasına koymuş. Anlatıyor: "Roman'ın merkezini de buraya taşıyacağız. Şimdi kaba inşaatı bifti. Bunun da buraya örnek olmasını amaçlıyoruz." Turgut Bey'in bebeğı olan ve Çekmeköy'ün ilk villa projesı Lalezar Konaklari 400-500 metrekarelik 27 evden oluşuyor. 34 bin met- rekare alan üzerine kurulu. Yüzme havuzları var. Evler 250 bin ıle 300 bin dolar arası fi- yatlara satılmış. Turgut Bey ekliyor: "Şimdi hedefuniz bu köyü daha fazla geliş- tirınck, Belediye'nin, Çekmeköy Futbol Ku- lübü'nün yanında oknak. Köyü lstanbuFun örnek köylerinden birisi haline gctirmek" Bakıyorum, önlerinde daha yeni yenı pro- jeler var. Bu projelcri bir an önce hayata ge- çirmek için de harıl harıl çalışryorlar. Çekmeköy'ü dolaşmaya çıkıyoruz. Ger- çekten çok çirkin yapıların yanında tek ya da iki katlı evlerin bulunduğu güzelım siteler dikkatleri çekiyor. Bir de tam merkezde beş-altı katlı apart- manlardan oluşan başka bir yerleşim binmı var ki bunun içinde bir alışveriş merkezı, birkaç sinema bulunuyor. Herşeydüşünülmüş. Unut- madan ekleyeyim; bu sakın yaşamdan sıkılıp da arada bir gece hayatı özleyenler için de seçenekler düşünülmüş. §ık birkaç lokanta konuklarını ağırlamayı bekhyor. BAŞSAGLIGI 194O'lı yıllann yoksul koşullarında gözünü Çifteler'de açtı. İş içinde eğitim ilkcsiyle yaparak, yaşayarak öğrendi, klasiklerle tanıştı, mandolin çaldı, enstitü yöneümine katıldı, sorguladı, arkadaşlanyla üretti ve üretirken öğrendi. Öğretmenliği boyunca dcğişim ve dönüşümün, demokrat ve aydmlık bir Türlciye koşusunun hep içinde yer aldı. Yaşamı boyunca Çiftelcr Köy Enstitüsü'nün Aydınlanmacı llerici ışığını onurla taşıdı. Çalışmalanmızda hep yanımızda olan öğretmenimiz, aracamız Sayırı SULEYMANDEVÇER 1 kaybettik. 18 Şubat Cuma günü (bugün) Bostanlı Beşikçioğlu Camisi'nde kılınacak öğle namazından sonra Örnekköy'de toprağa verilecektir. Ailesine, yakınlarına ve dostlarına başsağlığı diliyoruz. YENİDEN İMECE DERGİSİ - YENİ KUŞAK KÖY ENSTtTÜLÜLER DERNEĞ1 Genel Merkez, Balıkesir, Aydın, Denizli, Fethiye Şubeleri ADANA SULH HÜKUK IVIAHKEMEMELERt SATIŞ MEMURLUĞU'NDAN MENKULÜN AÇIK ARTTIRMAILANI Dosya No: 2005/1 Izalei şüyu kararına istinaden aşağıda cinsi, miktarı ve kıymetı yazılı menkul satılacaktır Dirinci arttırma 25/02/2005 Cuma günü saat 10.00 ila 10.15 arasında Adana ılı Seyhan ılçcsi Sakarya Mahallesi 9. Sokak No: 30 Bırader Yediemin Deposu'nda yapılacak ve muhammen bedelin yüzde 60'mı ve masraflarını geçmek sııretiyle en çok arttırana ıhale edilecektir. Böyle bir alıcı çıkmaüjğı takdirde, lkinci arttırma 02/03/2005 Çarşamba günü aynı yer ve aynı saatte satişa çıkarılacaklır. Bu satışta da tahmın edilen muhammen bedelin yüzde 40'ını ve masrafları geçmek suretiyle en çok arttırana ihale edilecektir Alıcı, Katma Deger Vergisı, damga vergısı, diğer harç ve masraflan ödeyecektir. 2464 Sayılı Kanun'un 68 maddesi gereğince tellalıye harcı satış bedelinden ödenir. Satış peşin para ile yapılacaktır, alıcı isterse kendisine 7 günü geçmemek üzere süre venlir. Bılgı almak isteyenler dosya numarası ile satış memurluğumuza başvurmaları ilan olunur. 10/02/2005 Muhammen bedeU: 4.250.00.-YTL. Adedi: 1 Cinsi: Otomobıl tVIalıiyi'ii ve önenıli nitclikleri: 01 PN 833 plakalı Muratl31 Şahin marka 1994 model, 4 kapılı, Sedan tipi, beyaz renkli, 00824102 şase seri nolıı 073840 motor seri nolu hususı otomobil. Basın: 6077 TEKKEKÖY ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Sayı: 2004/510 2004/795 Mahkemcmızın 2004/510 E-795 K. sayılı karan gereğince Samsun ıli, Terme ilçesi, Bağsaray köyü, C'ılt: 14, llanc: 24, BSN: 91'de nüfusa kayıtlı Refık ve Esnıa'dan olma, 09.05.2004 doğumlu Umut Yüksel'in ön adının Ufuk olarak tashıhen tesciline karar verilmiş olup, iş bu karar ilan olunur. Basın: 6191 DUZYAZI ORHAN BtRGtT Siyasal Coğrafya Değişiyor mu? Yazının başlığını biraz daha açarak söyleyeyim. 3 Kasım seçimleriyle oluşan parlamento iki parti- liydi. O parlamentoda tek başına iktidar olacak ço- ğunluğu sağlayan AKP nin Genel Başkanı, seçim ön- cesinde partisinin yakaladığı rüzgâr ile muhalefet- siz bir Meclis oluşması endişesini taşıdıklarından bile söz etmişti. Genel seçimlerden bu yana 27 ay geçti. Ya şimdi? Şimdi politik coğrafyada ağır da ol- sa bir değişimin habercisi olacak küçük ve öncü sar- sıntılar başladı. Anamuhalefet Partisi'nin üstünden atamadığı ra- hatsızlığı alay konusu yapan Erdoğan'ın Arnavut- luk gezisi için yurtdışına gittiği günü, kendisini AKP'de konuk üye olarak görmenin ezikliginden kurtulmak için fırsat bilen Erkan Mumcu, hem bakanlıktan hem de AKP üyeliğinden ayrıldı. öylece birden fazla ilke de imza atmış oldu. Ba- kanlıkla birlikte partisini de bırakmanın yanı sıra Mumcu, politik geleneğimizin kırmızı çizgisini de bozmuş oldu. Demokrasinin ilk yıllannda özellikle Is- met Inönü, başbakan yurtdışındayken muhalefetin dozunu olabildiğince indirir; zorunlu olmadıkça ko- nuşmazdı. Mumcu, kendi genel başkanı Ankara'day- ken uygulamaya koyabileceği bireylemi, yurtdışına gitmesini bekleyerek sahneledi. Erdoğanı, adeta ar- kadan vurmak istedi. AKP bugün de TBMM'de tek başına iktidar ola- cak çoğunluğu elinde tutuyor. Ama Mumcu'nun ay- rılma gerekçeleri olarak söyledikleri, eski partisinin seçmen tabanındaki radikallerin haftalardır sözcü- lükierini yapan gazetelerde türban konusunda AKP'ye yöneltilen eleştirilerle örtüşmüyor mu? Kültür veTu- rizm Bakanı, üniversite öğrencilerine getirilen affın asıl nedeni olduğu halde nedense titizlikle üstü ka- patılmak istenilen türban sorununun anayasa deği- şikliği ile kesin sonuca ulaşmasını istemiş. Başba- kan referandum olasılığını hatırlatmış. Bu kezAKP'nin asi bakanı o restin de gerekiyorsa görülmesini ma- saya koymuş. Başbakan'ın yanıtı, türbanlı öğrenci- ler için takıyye yapmalan tavsiyesini içeriyor. Bugün de kimi öğrencilerin hatta kamu görevlilerinin de kullandığı yöntem olan peruk takıp çıkartmalarını is- tiyor Erdoğan. öylelikle iki yıl sonra cumhurbaşkan- lığı seçimi için gürültü patırtı olmadan yol alma yön- temini kullanmayı yeğliyor. The Wall Street Journal muhalefeti Mumcu dün bir adım daha atarak türbanın üni- versitelere girmesinin laikliğe aykırı olmadığını söy- leyerek AKP nin daha sağındaki seçmene aradığı me- sajı veriyordu. Bununla da kalmıyor. ABD Savunma Bakanı Rumsfeld'in şikâyetlerini paylaşırcasına 1 Mart tezkeresinin reddi ile kaçırılan fırsatı öne çıkartıyor- du. Isparta'nın haşarı milletvekilinin acilci eylemleri ile The Wall Street Journal'ın Türkiye'yi Avrupa'nın has- ta adamı ilan eden başyazısını bir rastlantı mı saya- cağız? Gazete, AKP'yi kurnaz ve fırsatçı Islamcı parti ola- rak tanımlıyor. Milletvekillerinin ABD'yi Irakta katli- am yapmakla suçladığını söylüyor. Erdoğan'ın Irak seçimlerinin haklılığını sorgulamadığından şikâyet edi- yor. Başbakan'ın favorisi olduğunu söylediği Islam- cı Yeni Şafak'ta ABD aleyhindeki yazıları örnekliyor. The VVall Street Journal'e göre "Eskiden Türkiye, böyle bir hükümeti aklı başında olmaya davet ede- cek derecede güçlü bir muhalefet partisine sahip olurdu. Ancak şu andaki tek muhalefet, yarı ölü du- rumdaki, bir zamanlar Atatürk'ün partisi CHP'dir. Son parti kongresinde lideri, başta gelen rakibini, CIA'nın kendisine karşı düzenlediği birentrikaya ka- tılmakla suçlamıştır..." Ankara'dan gelen haberler, merkez-liberal bir par- ti kuracağı söylenilen Mumcu'nun, CHP içindeki muhalefetin Kemal Derviş kanadınca da ilgi ile iz- lendiğini ortaya koyuyor. Biradım daha atalım. O ka- nadın son kurultayda genel başkan adaylığını yapan Zülfii Livaneli'nin "CHPartıkbitti. Halk CHP'nin üze- rine çarpı koydu. Mutlaka AB vizyonunu temelala- rakyeni bir solparti kurulmalı" söz\er\ bugün kamu- oyuna yansıyınca CHP'nin yetkili organlarının hare- kete geçmesi gerekmeyecek mi? Türkiye muhalefetini arıyor Türkiye muhalefetini aramaya başlamıştır. O mu- halefet, şayet soldaki partiler akıllarını başlarına ala- rak kendilerine çeki düzen vermezlerse, belki de The VVall Stret Journal başyazarının özlemini çekti- ği türden bir oluşum halinde vizyona girecektir. Tarlalardaki üreticinin sorunlarını bilecek, fabrika tezgâhlarındaki işçilere güvenli çalışma koşulları ge- tirecek; esnafın, memurun, emeklinin ve üçkâğıtçı olmayan iş çevrelerinin şikâyetlerini paylaşacak, yol- suzluğa, gelir dağılımındaki adaletsizliğe savaş aça- cak, devlet ciddiyetini yeniden egemen kılacak bir parti arayışına yanıt verip "buradayız" diyecekleri aramak için Diyojen mi olmak gerekiyor? Faks: 0 212 677 08 21 obirgit(Me-kolay.net ÜSKÜDAR 4. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN EsasNo:2004/l93 Davacı Nadir Özdemır vekıli Av. Altan Altınyıırt tarafından davalılar Tanju Özdenıir ve Müzeyyen Öz- demir alcyhlerine açılan vasiyetnamenın ıptalı ve ten- kis davasının yapılan duruşmasında verilen ara karan gereğince, Davalı Müzeyyen özdemir adına yapılan teblıgatların bila tebliğ edildiği ve yapılan bütün araş- tırmalar neticesinde davalının adresi tespıt cdilemedi- ğinden, gazete ilanı ile teblığıne karar verilmiş ol- tnakla, Duruşmanın bırakıldığı 09.03.2005 günü saat 10.20'dc hazır bulunması veya kendisini bir vekılle temsil ettirmesi, duruşmaya gelmedıği takdirde du- ruşmanın HUMK'nun 213-337. maddeleri gereğince yokluğunda devam edileceği dava dilekçesi yerine kaım olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 15.02.2005 Basın: 6612 ÜMRANtYE 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Hsas No: 2004/242 Karar No: 2005/15 Davacı Ercan Güllü tarafından davalı Nüftıs Mü- dürlüğii aleyhine mahkemcmıze açılan ad düzeltme davasının yapılıp bıtirılcn duruşması sonunda, Davanın kabulü ile Kahramanmaraş ili, Afşin ilçe- sı, llaticepınar Köyü nüfusuna, Cilt 63, Hane 14'te kayıtlı olan Kanber ve Elıf'ten olma 03.01.1980 do- ğumlu Ercan Güllü'nün isminin Bahar olarak düzel- tilmesıne ve nüftısa Bahar Güllü olarak işlenilmesı- ne, keyfiyetin ilgililerine ilanen tebliğ olunur. 07.02.2005 Basın: 6542
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear