29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
23 KASIM 2005 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA DIZI Bergama'da bormadetıimn buhmmasıyla zorgünleryaşayan UsBoncc'ın imdadına Türkyönetieüervepolitikacılaryetişt Çobanîhmhimlsrteli sarsıyor U S Borax, Türkiye'deki madenle- rin ardından Şilı'dekı Ascotan bormadenini satın aldı. Maden, o sıralarda Deutsche Bank tara- findan finanse edilen "Alman Birtiği" kar- teli tarafından işletilıyor, Avrupalı üreti- ciler Türkiye'nin yanında Güney Ameri- ka'dan da ithal ettıklen bor madenini ış- leyerek, ABD pazanna satıyorlardı. Asco- tan bor madenini satın almakla, US Bo- rax rakıplennın en önemli hammadde kay- naklanndan binnı daha ele geçirmiş oldu. Sonra kartelın kapsamı genişletildi. Tür- kiye'deki bor madenlerini kullanan bo- raks ve borik asit fabnkalan da Ascotan karteline katıldı. Böylece US Borax, As- cotan kartel anlaşmasıyla, Türkiye ve Gü- ney Amenka'dakı, bir bakıma dünyadaki tüm bor madenlerini denetimı altına almış oldu. 1925 yılında Kaliforniya'nın Kramer bölgesinde yeni bor madenlerinin bulun- masınuı ardından, US Borax'ın ABD'de- ki başlıca uğraşı bu bölgedeki diğer saha- lan da ele geçirmek oldu. Kramer'deki sa- halar US Borax ıçın öylesine önemhydı ki bölgeye 'boraksa hücum'un önlenme- si için, buluşun gizli tutulması hayati önem taşıyordu.. "Sahalar sanki kolemanit ve uleksit sahasıymış gtbi tescil edildi." Son- dajlar doğru dürüst Ingilızce bılmeyen îtalyanlarla sürdürüldü. Kramer'deki tin- kal yataklannın bulunması, trona üretir- ken yan ürün olarak boraks da üretip fi- yatlan düşüren Searles Gölü'ndeki üreti- cilerin rekabetini etkisiz duruma getirdı. Göl sulannın pabucu dama atıldı. Artık, Eskişehir - Kırka'daki tinkal yataklan bu- lunana kadar (1959), Kramer'deki rezerv- lerden ve US Borax'tan "başka büyük yok"tu. ABD'dekı boraks pıyasasını, US Borax, American Potash, Stauffer, West End, Dr. Sucov ve diğerleri arasındaki iş- bırlığı ve rekabet ortamı belirliyordu. Bu şirketler hakkında, 1944 yılında, tekel kar- şıtı "Snerman YasasT çerçevesinde 7 şir- ket ve 11 kışi hakkında soruşturma açıl- dı: "Ham. rafine boraks ve borik asit pi- vasasında, madencilik, madenlerden bor iirünü elde edilmesi ve işlenmesi sabşı ve dağınmmda, rekabeti engeUeyici ticari uy- gulama ve isbiriiği içinde bulunduklan, yurtiçi ve yurtdışı piyasalan bolüştükleri, beliıiedikleri saüş ve dağıüm yöntemleriy- le, saüş şartiannı, miktannı ve saüş fiyat- lannı beiirlediklerL.? '(5) TURK BORUNU BİR ÇOBAN BULDU US Borax bu ortam içinde 1950'h yıl- lara kadar yaşadı. 1950'li yıllarla birlikte Türkiye'nin çok geniş bor madeni yatak- lanna sahip olduğu anlaşıldı. "Heryerde bor var"dı. Ascotan ile oluşturulan den- ge sarsıhyordu. Eti Maden'in ve Maden Tetkik Arama'nın kuruluşunun üzerinden 12 yıl geçmişti. Ancak 1947 yılında bor madenini bulmak bu kuruluşlara değil, Çamköylü bir çobana, bulunan madenle- ri işletmek de bir kimya doktoruna kalmış- tı...(6) Çamköylü çoban tbrahim'ın ko- lemanitı (bor madenini) bulması, Uzun Mehmet'in kömürü bulmasuıı andınyor- du. tbrahim buldu|u knstal örneklerini Faraşköylü MuharremGirgin'e gösterdi. Girgin de o sırada Aleaddin Yakal Pa- şa'nın yanında askerlik yapan oğlu Sela- mi'ye... Yakal Paşa da Istanbul Unıversı- tesı Kimya Fakültesi'ndeki kardeşi Dr. Hüsamettin Yakal'a... Analiz sonuçlan, gönderilen knstalin kolemanit olduğunu gösterdi. Ardından 1956'daEmet'te, 1959 yıluıda da Kırka'da bor bulundu. US B0RAX'IN TEZCÂHI BOZUYOR Türkiye'de bor madenciliğinin başla- masıyla birlikte, US Borax dünya bor pi- yasasında zorlanmaya başladı. Türk bor- lannın A\nıpapiyasasuıa yakınlığı ve ka- litesi. US Borax'ın oluşturduğu fıyatlan duşürüyor, ABD'deki madenciliği balta- lıyordu. Türkiye'de o kadar çok madenci vardı kı, US Borax bu madencileri denet- leyemiyor, >ıllar önce Ascotan karteliyle oluşturduğu yüksek satış fıyatlanna daya- b dengeler altüst oluyordu. US Borax'ın buna ilk tepkisi fıyatlan daha da düşüre- rek Türkiye'deki madenciliği daha doğar- ken yok etmek şeklinde oldu. O dönem- deki gelişmeleri, Eti Maden eski genel müdürlerinden Tahsin Yalabık'tan dinle- yelım: "Fiyaüar düşmeye başlayınca her memlekette raflneri kurulmaya başladL Çiinkü küçük çaptaki rafınerüer dahi ran- taM ohnaya başladı bu düşük fiyaüar kar- şıgnda. Fakatbizim cevherlerimiz o kadar tanizveçıkarümalano kadar kolayld 21, 22,23 dolara satısta dahi kârh oluyordu. Neticede (US Borax'ın) bu fiyat düşürme p)litikası tersüıe tepen bir süah oldu. On- lann maksadı Türkiye'den cevher çıkart- namaktLÇünküTüıİaye'denherçıkantoıı haliforniya'dan gelecek cevherin yerine kıllanılryordu. Bu defa geldüer. 'Fıyatlan attıralım' teklifınde bulundular.. Tabii biylebiranlaşmaolmadL"(7) Sonra, US Boraxyenne ABD'ninkendisi borculann öıüne önemli bir engel olarak ortaya çık- tı Hem de NATO şapkasıyla. elirlenecek bor politikası, dünyanın diğer yörelerindeki bor ma- denlerinin kapatılmasını, Türkiye dışındaki tüm bor ürünü fabri- kalannın Türkiye'ye taşınmalannı sağlamayı hedeflemelidir. Bor madenleri millileştirilmeli, devlet tarafından işletilmelidir. Eti Ma- den ve Türkiye'deki bor ürünü üreticileri hep birlikte bir "Bor Kurulu" oluşturmalıdır. Bor madenlerinin Türkiye'deki satış fiya- tı, Türkiye dışındaki bor madeni işletmelerinin ekonomik değeri- ni ortadan kaldıracak seviyeye kadar düşürülmelidir. Amacın gerçekleştirilmesi için Türk sanayicisine güvenilmelidir. US Borax'ın karşısına özel sektörün dinamizmi çıkanlmalıdır. Owens Coming (OCF) ve Pilkington şirket yöneticilerini Türk bor madencileri ile gösteren 1965 tarihli fotoğraf. (Soldan sağa) Turgut Seller (Rasthsan), Moncrieff (Pilkington), Stefango (OCF), Rasih Selcanoğlu (Rasihsan), Markland (Pilkington), Joyce (OCF) Türkiye'yeNAIÖ engeli/ / Yoksa Sovyetkr'in uzaydaki uydusu Sputnik,bor\akıöiknıiçaüşnor''du? Böylece bor, ABD'ye göre "stratejik bir maden" oldu. Dünya Ucareti de ABD'nin denetiminde yapılmaya başladı. 1957 yı- luıda Yakal Borasit AŞ'den Yunanistan'a kolemanit götüren gemı, "Yunanistan'da boraks fabrikası yok, o halde bu bor ma- deni olsa olsa Doğu Bloku ülkelerine saü- lacak" şüphesiyle Amenkan donanması- na bağlı gemiler tarafmdan Çanakkale'de durduruldu. Başlangıçta sadece Güney Amerika'daki madencileri içine alan "stra- tejik maden" karan, bu olay öne sürülerek, aynı yıl NATO yoluyla Türkiye'yi ve Av- rupa ülkelerini de ıçine alacak şekilde ge- nişletildi. Yalabık'a göre Sputnık işin ba- hanesiydi. "Çünkü uzaya aülan bu uydu- lann tümü bor mineraü olsa kaç ton tutar? Seneler boyunca, 'stratejıktir' bahanesi>1e 'yasaklayahm'ın alünda daha zryade ikti- sadi bir konu yaüyorn du. Türkıye'de 'tinkal'in bulunması (1959) ve sonrasında gelişen olaylar, US Borax'm Kramer'de yaptıklannı akla getiriyordu. O sırada Kırka bölgesinde, Mortaş grubu (Yırcah), Türk Boraks (US Borax) ve Ma- den Tetkik Arama (MTA) bir söylenü'ye gö- re bor, bir söylentiye göre de kömür anyor- du. Eti Maden'eaitsahalardaaraşûrma ya- pan MTA'da görevli muhendis Sefer Demir- can, tinkali ilk bulan kişi oldu. Bulduğu ye- ni rezervi MTA'ya büdirmek yerine, bır şe- kilde Snn Yırcah ile temas kurdu. O sene- lerDP milletvekili olan Sırn Yırcalı'nın par- ti ilçe, ocak, bucak teşkilatlanndaki tanı- dıklan vasıtasıyla... Ardnıdan Yırcalı Kır- ka'da çok sayıda sahayı kapattı, US Borax'la ortaklık ilişkisini geliştirdi. Bu ortaklık, ünlü meslek dergisi 'Metal Bulktin'de ılan edildi. Işte bundan sonra kıyamet koptu. Ardından Meclıs'te soruşturma açıldı. So- ruşturma sırasında Tabii Senatör Haydar Tunçkanat, o günleri şu sözlerle özetlıyor- du : "Sajin Senatörler, bitiyorsunuz Tür- kiye'de tekelini kurmuş olan şirket (US Bo- rax)Türkiye'de borasit yoktur dij'e faaüye- tini tatil etmişve Türki>'e'dekiyataklan ka- patnuşn. Daha sonra Türkiye'de Türklerin ve Etibank'ın elindeki ocakların işletilerek dışanya saüldıguıı görünce. bu firma Aınc- rika nezdinde teşebbüse geçerek borasit madenini stratejik maddeierlistesine aknr- maya mmaffak olmuş ve Türkhe'nin Av- rupa ve Demirperde gerisine borasit ihra- cmı önkmevi başamuşur. Diğertaraflan ken- dJeflerindeme\< cutGüne\'Anıerika1 dakima- denkrinden cevher çıkanprahatça satma- ya devam etmişlerdn;r '(8) DEVLETLEŞTİRME SONRASI Bu ortam içinde bor madenlerinüı ulu- sal çıkarlanmız yönünde değerlendirihne- sinin çözümü devletleştirmede görüldü. 1968'de başlayan devletleştirme dalgası, 1978'de borla birlikte başka madenlerın de devletleştirilmesiyle sonuçlandı. 1960 sonrasmdaki politik ortamuı be- lirleyici unsurlanndan biri olan 68'lilenn ulusal kaynaklan sahiplenme söylemi bor madenlerinde şekillendi. Ne var kı 12 Mart 1971 darbesiyle "ulusal ka>naklan sahip- lenen kadroiann canına okununca"( 9), bor madenleri, ıçi boşaltümış "devietçJKk" söy- lemıne sanlan "sosvalistmühendisler"ın( 1Ö) yönetimine kaldı. Sonraki dönem, elinde bor tutan bürokrasinın madencıler üzerin- deki şüphelen kamuoyunda daha da kunım- sallaştırdığı yıllar oldu. Özel sektör maden- cilığine karşı borla başlayan tepld, 1978 yı- luıda tüm demir ve kömür madenlerini içi- ne alacak şekilde genışledı. De^•letleşti^neden ikı >ıl sonra 12 Ey- lül 1980 darbesi yaşandı. Ulusal kaynak- lan sahıplenen kadroiann "canına okun- ma" süreci 12 Mart'ı aratacak şiddetle sür- dürüldü. Bu süreçte içi iyice boşaltılan "devietçüik", "Aleaddin'in sihirfi lamba- a" gibı kım ıktıdardavsa onun hizmetine gu-dı. Bu zamanlar borun özelleşhrüme- sıne karşı olan "sağ" kadrolar. "devletleş- tinnenin fazileti"nı kavTadı. Bor, solun ıde- olojık şemsıyesı altuıda, sağ kadrolarca yönetihr oldu. 1970'lı yıllann başlaruıda, borun arduı- daki ekonomik dınamıkler doğru değerlen- dirilemedı. Gehştınlen "devletleştirme" politikası, şark bezu^ganlığı denızınde bo- ğulup gıtti. Devletleştumenuı felsefesi, "karşüaşurmalı üstünlüğe sahip olduğu- muz bir ka>uağı ulusal bilinçle değerlendir- mek" olması gerehrken, "Bor madenleri- miz ucuza saühyor. daha pahahya satmah- vız" gıbı bezırgân bir anlayışa ındugendi. Bu tam da US Borax"ın ıstediği şeydi. ABD'deki bor madenlerınin işletilme- si, Türkiye'nın dünya bor fiyatlannı arttır- ması ile mümkün oldu. A\Tupa ülkelen, ar- tan fıyatlarla birhkte, tekrar US Borax'tan bor almaya başladı. Böylece ABD'deki madenler kapanmaktan kurtuldu. Türkiye tarihsel önemdeki bir fırsatı değerlendire- medi, borunu US Borax'a kaptrrdı. Türk sanayid bordan uzak tutuldu Dünyada borfıyatlan reel olarak aynı kalsa da nominal fıyatlan ariıyor. Türkiye 'de ise nominal fıyatlar artmadığı gibi, reelfıyatlar düşüyor... 2000'lîyülarda reelfıyatlar, devletleştirmesıra- smdaki fıyat düzeyinin bile altında. 1955-2003 yılları arasındaki gerçek ve nominal bor fıyatlan temel alınarak kolemanit fıyatlan incelendiğinde, 1978yılındaki devletleştirmeden hemen sonra gerçekfiyatın 215 dolardan, 375 dolara tırmandı- ğı, ardından devletleştirme sırasındaki fıyat sevi- yesinin de altına düştüğü görülür. US Borax Türk sanayicisine veril- meyen fîyatlardan Eti Maden'den bor madeni almaya devam ettı. 1987 yıluıda Ingiltere ve îspanya'daki fabrikklannı da kapattı. Avrupa'ya ken- di hammaddesiyle, kendi ülkesinde üret- tiği borik asiti ve boraksı satmaya başla- dı. Eti Maden'in borlannı yurtdışında pa- zarlamak için 1982 yıluıda kurulan Eti- mıne. kısa sürede US Borax'uı Türk bor- lan içuıdekı Tru%a Atı'na dönüştü. Eti- mıne'nin ortaklanndan Minerais, US Bo- rax'uı denetunindeydi. Etimıne, Mine- rais şırketuıın bürolanndan yönetilıyor, he- saplan Muıerais tarafuıdan tutuluyordu. Etunine'nın bir başka ortağı, Eti Ma- den'in eski pazarlamaMüdürü TurhanAr- dah'nın ortak olduğu Ultracrest'ti. Görü- nürde çok az ış yapmış olan Ultracrest'uı nereden para bulup da Etünine'ye ortak olduğu merak edıliyordu. Kısaca. Eti Ma- den'in borlannı US Borax ve Ardalı pa- zarlıyordu... Eti Maden'in kendisinin bı- le oıiak olmadığı bir şukete, pazarlama eski müdürü ortaktı!( 11) Bu ilişkileri 1986 yılında Nokta kamuovıuıa duyur- muştu. Bu ilişkiler. Türk borlannuı ya- bancı birkaç şirket için kullanduTİması so- nucunu doğurdu. Türk sana>icisi bor'dan uzak tutuldu, yerlı ışletmeler kapanma- ya zorlandı, kamuo>aınun bu ilişkileri duyması engellendi. Sonunda bor ma- denleri, devletleşürildığı su^daki fıyatla- nn da altuıda ıhraç edılir oldu. Örneğin, Eti Maden'uı bor madenlerin- den tuıkali Solvay'e (Belçika) 140, yur- üçine 240 dolar fıyata satması sonucu, per- borat Türkiye yerine Avrupa'da üretildi. Türkiye, kendi madenınden yapılan per- boratı ithal etmek zorunda kaldı. Türk bor madenlen b\x avnç yabancı şirketin hammadde deposuna dönüştü. KAMUOYUYANLJŞYÖNLENDİRİÜYOR Borda kulağa hoş gelen hayaller Y ıllar içinde Eti Maden'in çevre- suıde oluşmuş bi- lımadamı,bürok- rat, muhendis ve polıtikacı- dan oluşan bir "borsever"ler grubu, verdikleri tt fetva"lar- la, kamuoyunun doğru yön- de bilgilendiriuııesini engel- liyor. dipsız bor tartışmala- nna neden oluyor. Bor sorununu gızlemeyı üstlenen borseverlenn. geüş- tirdiği en gözde söylemler, borla teknolojiyı ıç içe gös- terenler: ABD'de borla ça- lışan araba yapılmamış mıy- dı? Öyleyse daha ne beklı- yorduk! Bır an önce bor ya- kıtı üretmehydik! Bu söy- lemlerde mılyonlarca ton bor, tartılamayan teknolojik bılgi buikimuun yerine ge- çirilıyor. "Bonı ham olarak satma>ahm, uç ürün ürete- lim. bor pili yapahm, borla çahşan araba üreteüm" ha- yallen. bir yandan IMF kıs- kacuıdaki toplumun da ku- lağına hoş geliyor, bır van- dan da polıtıkacılara "Ülke sonınlanyla yakından Ugj- lenim'onız'' ışgüzarlığının kapısuıı araüyor. BOR YAKITI US Borax yelkenlerini şi- şu-ecekrüzgân, 20'nci yüz- yılın sonunda petrol yerine kullanılabılecek, yakıt pili projeleriyle yakaladı. Bö>- İece. kendi müşterilerinden biri olan borhidrür üreticisi Rohm&Haas, dünyanın önemli yakıt pıli üreticilerin- den Baliard Power Systems ve bu pılleri arabalannda kullanacak olan Chrysler'le birlikte Millennium Cell'ı kurdu, borhıdriirle çalışan yakıt pihnı gelıştirip patent aldı. ABD de US Borax'ın Millennium Cell projesini canla başla destekliyor. ABD, geleceğın yakıtı bor olacağı için bor yakıtına ya- tınm yapmıyor. Tersine, ABD kendısinde tükenmez bor kaynağı bulunduğu için, bor yakıtını geleceğin yakı- tı yapmak istiyor. Scientifıc American'a gö- re. "Amerika'datümotomo- bifler gelecek20 >il boyunca boraksla çahşsabüe,rezerv- lerin sadece >üzde 5'i tüke- tilmiş olacak". Kaldı kı ABD'nuı boru bitmez. Gü- nümüzde .\BD'dekı bor, he- men tümüyle cam ve temiz- hk maddesi üretimuıde kul- lanılıyor. Bu tüketim yelpa- zesının değişmeden devam etmesi durumunda bile, ABD'deki rezervler dünya- ya 53 yıl yetiyor. Türki- ye 'den ihraç edilen bor ma- denlennin yüzde 40-50 sinı ABDTi şirketler alıyor. Eti Maden, Türk sanayicisine bor madeni satmıyor. "Ya- kıt piüerinin yz\ ğınlaşma- srvfeTürkrvedeborminenU- lerini değerlendirme olana- ğı bulacak" görüşü yanlış. Yakıt pilleri kullanılmaya başlandığuıda, bor madeni- ne olan talep artışı "devede kulak" kadar olacak. Kim- se Türkiye'ye bağlı kalma- yacak. Hidrojen enerjisini yaşama geçırmeye yetecek kadar bor, hemen her yerde var. Japonya daha şimdiden deniz suyundan bor elde et- mek için kollan sıvadı. BOR REAKTÖRÜ "Hâlâ uyuyacak, u\utu- lacak mmz? Işte bor tuzu madenlerimizin bugünü ve geleceği açısmdan \-azgecile- mezöneminiortava ko>an ge- üşme" diye kamuoyuna san- kı gerçekmiş gibi sunulan 200 gram bordan 100 bin kişılik şehri ayduılatan bor fuzyon reaktörünün henüz uygulaması yok. Bu neden- le resimlen yerine ancak ka- rakalem çızimlen yayımla- nabılıyor. Ama kamuoyuna çok yakın bir hedef olarak gösteriliyor. Oysa 200 gra- mmdan 100 bin kişiyı ay- duılatan reaktör kullanüma- ya başlandığmda, borun hiç önemi kahııayacak. BOR MİLLİLEŞTİRİLMELİ Bor sorunu kişisel değıl, sıyasal ve yönetsel bir yoz- laşmadrr. Bor, Cumhurbaş- kanı AhmetNecdetSezer'in "yönetsei ve ekonomik yol- suzluk" tanımı çerçevesin- de ele alınmalıdır "Topra- mun etikve hukuksalkural- lannı ihlal eden yolsuzluk >anında, dar bir çevTeye bü- \ük çıkariar sağlaıunasma olanak\«ren,kamukaynak- lannı betirtiçevTelerin çıkar- laruıa dönüştüren. kıt kay- naklann kamu yararma eşit- hk ve adalet ilkelerine uy- gun, akılcı kuDanımına en- gelolan tüm sivasalveyönet- seiyozlaşmalan da>x)lsuzhık kapsamında ele alıp değer- lendirmekzonınlu duruma gehniştir™"(12) Bor politikası, "karşdaş- urmah üstünlük"e sahip ol- duğumuz bor madenlerinin ulusal bilinçle değerlendi- rilmesini amaçlamahdu'. Be- hrlenecek borpoliukası, dün- yanın diğer yörelenndeki bor madenlerinin kapatıl- masmı, Türkiye dışındaki tüm bor ürünü fabrikalannın Türkiye'ye taşınmalannı sağlamayı hedeflemelidir. Bor madenleri devlet ta- rafuıdan işletilmelidir. Eti Maden ve Türkiye'deki bor ürünü üreticileri hep birlik- te bir "Bor Kunüu" oluş- turmahdır. Bor madenlerinin Türkiye'deki saüş fıyatı, Tür- kiye dışındaki bor madeni iş- letmelerinin ekonomik değe- rinı ortadan kaldıracak sevi- yeye kadar düşürülmelidir. Amacın gerçekleştirilme- si için Türk sanayicisine gü- venilmelıdir. US Borax'ın karşısuıa özel sektörün di- namizmi çıkanlmahdır. Ha- len, Türk sanayicisinin bor madenini işleyememesüıin önünde yasal değil, Eti Ma- den'uı sudan gerekçelere da- yandudığı bir engel var. Eti Maden'in eski genel müdür- lerinden Ziya Gözlerin ya- sayı yorumuna göre "Bor madenleri Yunanistan'a sa- ülabihr ama Türk sanayici- sine saûlamaz"mış (13) Bor madenleri millileşti- rümelidu'. (5) The Tıncal Truil, A History ofBorax -1984- Travis, s. 218 (6) Werner Bühler, Borasit The Story ofThe Turkish Boron Mi- nes and Theırlmpact on the Bo- ron Industry. Mayıs 1996, Vebi- er. Isviçre (7) Âbdi tpekçi 'nin Etıbank Genel Müdürü Tahsin Yalabık ile vaptığı görüşme: 11 Mayıs 1970, Milliyet (S) 3 Şu- bat 1967 tarihli Senato konnş- masmdan. (9) llhan Selçuk, 12 Şubat 2002 Cumhurivet (10) Bühler s. 164 (11) Bühler, s. 93 vs (12) 2000 vıh TBMM yi açıs konuşması (13) 21 Ocak 2001 Ekonomist (14) Ismail Hakkı Arslan, Eti Holding Eski Genel Müdürü BİTTİ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear