25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 19 KASIM 2005 CUMARTE HABERLER DÜN1ADABUGÜN ALİ SÎR31EN Eğpi Oturup Doğru Konuşalım Çarşamba giınü Türk Milli Takımı ile karşılaş- mak üzere ülkemize gelen Isviçreli futbolculann Yeşilköy'de karşılanmalannı bilmem içinize sindi- nebildiniz mi? Ben sindiremedim. Konuk futbolcular daha Atatürk Havalimanı'na ndikleri andan rtibaren çevrelerini saran çapulcu takımının, çirkirı gösterileri, sindirmeye yönelik Javranışlarıyla karşı karşıya kaldılar. Bu sahneler çimi bulandırdı. Konuk milli takımın oyunculan- ıın gümrükte Ikı buçuk saat bekletilmeleri, her- nalde ne konukseverlikle ne de bu tür karşılaş- •nalarda ev sahbi tarafın uyması gereken centil- Ttenlik kurallanyia bağdaşmaktaydı. Konuk takım, havaafanından kaldığı otele gi- derken de bir nefret çemberiyle çevriliydi ve çir- kin göstenlerie karşılaştı. öyle anlaşılıyor kı, birinci maçtaki 2 - O'lık so- nuçla tehlıkeye sokulmuş olan Almanya vizesini almak için yetkililer, psikolojik savaş yöntemleri uygulamaya karar vermişlerdi. Zaten verdikleri demeçlerde de bunu gizlemiyoriartiı. 4 - 2 galibi- yetimizle sonuçlanan maçtan sonra meydana gelen olaylar üzerine de k/yamet koptu. Şimdi, daha önceki milli maçlarda meydana gelen olay- lar üzerine uyan ve para cezası almış olan Türki- ye'ye ceza gündemde. • * * Yıllardır, spor alanlanndaki başarısızlıklanmızı hakeme bağlamak gibi bir alışkanlığımız var. Maçlann (elevizyondan verilmediği dönemlerde karşılaşmaJarı İ2leme olanağımız olmadığı için soylenenlere daha kolay inanırdık. Ama şimdi sahada neler olduğunu görüyoruz. Isviçre ile oynadığımız iki maçı da TV'den izle- me olanağ/nı bulduk. Bern'deki karşılaşmada, ta- kımımızın ayakta duramadığını, bir tek doğru dü- riıst akın yapamadığını, pek haklı bir yenilgi aldı- «3nı, takım oyununda bizden kat kat üstün olan «v sahibi tak/mın biraz dahatopbecerisi olması •nalinde çok daha farklı bir galibiyet alabileceğini <gdrüük. Doğrusu kişisel olarak, bu takımı eleyebileceği- trrizi hiç düşünmüyordum. öyle de oldu. Isviçreliler, milli takımımızın tahminlerin üstün- cte iyi bir oyun çıkardığı ikinci maçta da iki gol toulma becerisini gösterdiler. Maçın hemen başında anlamsız bir penattıdan çjelen golün büyük şanssızlık olduğu kesin. Ama liiç kimse penaltı karannın haksız olduğunu söy- le/emez ve dikkatli, sürekli seyirciler, Alpay'ın benzer durumlarda benzer hareketlerle daha başka penaltılara yol açtığını da hatırlariar. Kısacası, aklı başında hiç kimse aldığımız so- nucun, Mbol dışr etkenlere bağlı olduğunu söy- leyerek, yenılgilere mazeret bulamaz. • • • Takımımızı hırslandırmak için futbol sahası dı- şındaki faktörleri devreye sokmaya çalışanlar bi- zim yetkililerimizdi. Kulüp maçlannda olduğu gi- bi, bu kez milli maçta da kötü, insanı futboldan soğutan görüntüler bu yüzden çıktı ortaya. Hiç kimse, hiçbir şekilde bu gerçeği örtemez. Daha önce Türkiye'nin uyan ve para cezası al- dığı da göz önünde bulundurularak, çok soğuk- kanlı ve dikkatli davranmak zorunda olduğumuz halde tam tersi bir yol tutuldu. Yetkililerin, belki de takımı hırslandırmak, ilk maçta alınan sonuçla soğumuş olan seyirciyi kızıştırmak için havayı gergınleştinme taktığini uygulamalan pek akıllıca değildi. Yenilginin ve elenmenin faturasından çekinme- nin de bu tutumda etkisi oldu. Sonuç otarak da Türkiye'ye ceza gelecektir. Türkiye bu cezayı hak etmiştir. Bu gerçeği söylemek milli bir davaya ihanet et- mek değildir. Milli davanın içinde vandalizme yer yoktur. Ve nihayet. söz konusu olan bir futbol karşılaşmasıdır. Burada, daha başanlı olmak için mazeretler ardına sığınmak değil, gerçeği gör- mek gerekmektedir. Nihayet, bu noktaya kadar Türk Milli Takımı, iyi bir futbol i'e gelmiş değildir. Türk basınında bu gerçekleri gören ve cesaretle yazan Melih Aşık gibi kalemlerin, az da olsa, var olmalan sevinile- cek bir husustur. Bizlerin görevi doğru olduğuna inandığımızı yazmaktır. Melih de bunu yapmıştır. Bütün bunlan belirttikten sonra, FIFA Başkanı Isviçreli Blatter'in, daha hakem ve gözlemci ra- poriarını bile görmeden, bir amigo edasıyla verdi- ği demeçte, Türkiye'ye olayın boyutlarını aşan cezalar verileceği tehdidini savurmasının, Şükrü Saracoğlu ve öncesindeki olaylann vahametini de aşan b'r skandal olduğunu da belirtmek zo- runludur. Bundan sonrası. güç bir hukuki mücadele ola- caktır. Cezsyı hak eden Türkiye'nin bundan böyfe yine tehdit ve ipe sapa gelmez çıkışlar yerine akılcı ve soğukkanlı bir tutumu benimsemesi da- ha doğrudur. asirmen(c cumhuriyet.com.tr BAŞSAĞLIĞI Çalışma arkadaşımız, Fakültemiz Farmasötik Toksikoloji Anabilim Dah Başkam Prof. Dr. Ferzan Lermioğlu'nun annesi ZELİHA LERMOĞLU'nun vefatı dolayısıyla sevgili hocamıza ve yakınlanna Daşsağlığı, merhuma Aiah'tan rahmet dileriz. E. Ü. Eczacılık Fakültesi Mensupları Şemdinli ve Yüksekova ilçelerinde dün esnaf işyerlerini açtı, çocuklar okullanna devam etmeye başlad HakkârinormaledöndüMAHMUTORAL SELAHATTEV ŞAHİN DhARR4KIRAE\ŞEHİR-Hak- kâri'nin Şemdinli üçesınde başlayan ve 5 kişinin ölümü, 40'tan fazla kişi- nin yaralanmasına yol açan olaylann arduıdan dün bölgede yaşam norma- le döndü. Hakkâri kentmerkezi, Şemdinli ve Yüksekova ilçelerinde dün esnaf iş- yerierini açtı, çocuklar okullanna de- vam etmeye başladı. Yüksekova'da göstericilerin yollara kurduğu bari- katlann kalıntılan kaldınldı, yangın izleri temizlendi. Hükümet Konağı ile emniyet binalan önündeki yoğun güvenlik önlemleri de sabah itibany- DYP LlDERİ AĞAR: Vatandaş sahipsiz, çaresiz ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP Genel Başkanı MehinetAğar, Ba- kanlar Kurulu nun derhal Hakkâri'de toplanmasını istedı. Hükümetin olaylar karşısında irade ortaya koyamadığıru vıırgulayan Ağar. yurttaşlann, "kendi güvenKgini kendin temin et" noktasına geldiğini söyledi. Ağar, dün parlamentoda düzenledi- ği basın topfantısında, "Türkiye'ıun 90\vıllardaaaterürolavlannıvaşama- ma kararhbg]taşKhğnu,ancakhükümet- te bu iradenin bulunmadığınr \-urgu- ladı. Ağar, şu görüşleri dile getirdi: "Hükümetin aklı fîkri yurtdışı gezi- lerinde, şaibe kokan ihaleterde. 11 gün- lük Avusturya, Yeni Zelanda gezisinin neanlamıvar? Kalkmgkün,Hakkâri'de ueler ohıyor bakıa Hükümet,vatanda- şı, kendi güvenliğini kendin temin et, noktasına getirdi Vatandaş sahipsiz,ça- resiz_ güvenlik güçteri tedirgin ve çe- kingen. Bakanlar Kurulu derhal Hak- kâri'detopiansm.thtiyaanızoJursa Mec- Bs'teki partüeri de çağınn. Hükümet aidmıbaşmatopbmaİL Vlfllrtegüven\er- mefidiı: Hükünıetyönetememektedn;bu- günkü tabiobudur. Türkne'de>aşanan ber olavm sorumnısu bu hükümettir." Şemdinli'deki olaylar sırasında bir güvenlik görevlisinin kendisini arama- sı konusundaki sorulara daAğar, "Hü- kümetöncebuolayın arkasına saklana- rak olayı gözden kaçırmak istedi Beni berkes arar, demek ki güven telkin et- nüşnn" karşıhğıru verdi. Ağar, Başbakan RecepTa|>>ipErdo- ğan'uıtt türbansorununuıılema\> an ha- vale eden sözleri konusunda "Sonra Başbakanhk Sözcüsü yalanladı. ADah busozcü>ekolaytk versin. Türkh'e bir- takun meseleJerini iç dinamikJerhie, iç hukukuyla çözmeüKendinizdışan ha- vale edhorsunuz, sonra da şikâyet edi- yorsunuz. Çözümyeri Mectis'tir" görü- şünü dile getirdi. Ağar, Istanbul'da Is\içre maçı sonra- sında yaşanan olaylarla ilgili olarak FI- FA Başkanı'nınyaphğı açıklamalar ko- nusundaki sorulara da. "Tarafehük için- de konuştu.Ancak bu hükümetin kim- se>ij önetemediğideortaya çıkü. Ha\a- alanındanitibaren şehir içinde\apılan- lann doğru tarafi \ar mı ?Bunlann ted- birinikim alacak? Hükümetneyiv öne- tiyor?" yanıtını verdi. • Hakkâri Valisi Erdoğan Gürbüz, Şemdinli'de 1 Kasım'da meydana gelen patlamada zarar gören 194 işyerinin onanmı için İçişleri BakanJığı'nca 200 milyar lira gönderildiğini, bunun 143 milyannın ödendiğini belirtti. la kaldınldı. Hakkâri Valisi Erdoğan Gürbüz. Şemdinli'de 1 Kasım'da meydana ge- len patlamada zarar gören 194 işye- rinin onanmı için içişleri Bakanlı- ğı'nca 200 milyar lira gönderildiği- ni, bunun 143 milyannın ödendiğini belirtti. Ağırhasar gören ışyerleri sa- hiplerinin zararlannın da mahkeme- nin tespiti doğrultusunda Terörle Mü- cadele Yasası kapsamında karşılana- cağını açıklayan Gürbüz, şunlan söy- ledi: "Olayiar sırasında pohs ve jan- darmanm ateş açmaması içintahmat verdik.Göstericilerindağdması kjin sa- dece su kullandık. 1 polis tabanca>1a varalandL 1 uzmançavnş shil dolaşır- ken kaçınldı ve ağır yaralandı. Bu obviaria 8şfi savalıksoruşturma yap- maktadır.Olen3vatandaşm ölüm ne- deniDeflgffiotopasonucunuhenüzgör- medim. Tahrikçilcrin yakalanması için de gerekli çahşmalâra başladık. Devietimiz tüm kurumlamla ayak- tadu-." Yüksekova'da 4 gün önce meyda- na gelen olaylarda gözalhna alınan 13 kişi detutuksuzyargılanmak üzereser- best bırakıldı. Şemdinli'deki Umut Kitabevi'ne bomba atümasıyla ilgili tutuklanan PKK itirafçısı Vej-sdAteş ile savcı keşif yaptığı sırada kalaba- lığa ateş eden Jandarma Uzman Ça- VTIŞ Tanju Çavuş hakkmda yürütülen hazırlık soniştunnasının sonucunun beklendiği belirtildi. Van'da güvenlik topbnüsı Van Valiliği de önceki akşam srvil toplum örgütleri \e emniyet yetkdli- lerinin katılımıyla güvenlik toplanö- sı gerçekleşnrdi. Vali Vekıli Osman DİSK'in GenişJetilmiş Başkanlar Kurulu 14-15 Kasun tarihlerinde Bohı'da toplanmışû. (Fotoğraf: AA) Genişletilmiş Başkanlar Kurulu sonuç bildirgesi açıklandı DISK: Çeteleşme önlenmelidir tstanbul Haber Senisi - Tür- kiye Devrimci îşçi Şendikalan Konfederasyonu (DİSK) Geniş- letilmiş Başkanlar Kurulu, önü- müzdeki dönemde DÎSK'in mü- cadeleye hazır olduğunu anım- satarak Türkiye'nin Avrupa Bır- liği (AB) ile müzakere sürecine sendikal hareketin de aktif şekil- de kahlması gerektiğini \oırgu- ladı. DlSK'ten yapılan yazıh açık- lamada, konfederasyonun Ge- nişletilmiş Başkanlar Kuru- lu'nun, 14-15 Kasım tarihlerin- de Bolutia toplandığı, toplantı sonunda tüm çalışanlann temel sendikal haklar, sendikal örgüt- lenme, toplu pazarlık ve grev hakkından yararlanması yönün- de çalışmalar yapılmasına ka- rar verildiği,bu doğrultuda da ka- mu çalışanlanyla ortak bir tutum geliştirilmeye çalışılacağı belir- tildi. Sosyal güvenlik alanında- ki değişikliklerin yasalaşması için daha aktif mücadele edile- ceği beürtilen açıklamada, asga- ri ücret tespit toplantılarına DÎSK'in de katılımının sağlan- masıyla asgariücretin insanca ya- şam düzeyine çıkanlmasını he- defleyen bir politikanın takip- çisi olunacağı ifade edildi. AB sürecine kaühm Açıklamada, özelleştirmeler- de kamu yararuıın öne çıkanl- ması yönündeki çalışmalann sürdürüleceği belirtilen açıkla- mada, özetle şu görüşlere yer verildi: "Kürtsorununda,şidde- ti reddeden bir yaklaşımla mil- ti\etçib"ğin kntuplaşöncı etkile- rinden uzak kahnarakdemokra- ük ve banşçı çözünüer,mücade- le perspektifimiz olacakür. Kamu çanşanlanıun sendikal yasasuıdald yasak ve engeOerin kaldmlması içinde KESK ileiş- birfiği içindetüm çabşanlann or- tak sendikal haklan yasası ve birtikte örgütknmesi perspekti- fi gümdemimizde oîacak. Bu amaçla bir yandan TLO ve AB mekanizmalan kuDanjhrken esas olarak bu konudaki mücadele- mizbefirie>id olacakür. Buamaç- la önümüzdeki dönemde etküi bir eylem programı hazuiana- cakür. Şemdinh'debir kezdaha orta- >a çıkan devlet içindcki çeteleş- me, bu sorunun çözümsüz kal- masmı iste\enlerin yoğun çaba içinde olduklarmı göstermekte- dir. Bütün buniara karşı demok- ratik çözüm talebi vükseltilecek- tir. Sağ siyasetin alternatifınin yeniden sağ olması tehükeü ve halkm \ansmm hiçbir shasi par- tinin sorunlan çözemeyeceğine inanması olgusu karşısında, sol- da sağhkfa ve objektif bir tardş- ma süred başlatma amacnla üst- tendiğimiz kolaviaşünarol,des- tek buhnuştur. DİSK'in bu giri- şimi, bir parti kurma çahşması olmaryıp solda bir tarüşma süre- cinin başlatümasıdır. Bu çahş- malar, 10 Arahk'ta tstanbiıl'da yapılacak toplanödan sonra bir çabşma grubu tarafindan sür- dürükcektir." Ahsen, kentte güvenlik problemi ol madığuıı savomarak "Dimizde ciddı bir toplumsaJ sorunumuzun, asa>i< probkmimizin obnamasmda hem gü- \enük kuvvetleriınizin çok ciddi kat- kuan var,amadiğer taraftan Van hal- kuun sağduvuhı yaklaşımlan, pro\ o- kasyoniara kapaiı tavn \e elbette srvil toplum kuruhi|iannın da herzaman bizJerieeleleişbiri@haündeçahşma- snunçok büŞ'ük katkısı var" diye ko- nuştu. Nevşehirde "Bölge VaffleriToplan- öa"na katılan İçişleri Bakanı Abdül- kadir Aksu da "Birük ve berabertiği- mizi bozmadan. sağduyulu, soğuk- kanh olalını ve tahrildere kapıhnaya- haT dedi. TBMM BAŞKANI ARINçT Eleştiriile hakareti kanştırmayın KÖSTENCE(AA>- TBMM Başkanı BülentAnnç, geçen hafta turban konu- sunda yaptığı açıklamalannın ardından kendisine yöneltilen eleştirilere yanıt verdi. "Siyasette ekştiri olur ama ekşti- ri ile hakareti birbirine kanşümıamak iazDn" diyen Annç, terör olaylanru da "Bu olaylar. huzurumuzu kacırmakla birfikte \a>ı gınlaşma>acaktır"< şeklinde de- ğerlendirdi. Romarrya'ya yaptiğj resmi ziyarenn son gününde, Köstence'de kaldığı otelde Türk gazetecilerle sohbet eden Annç, 13 Kasım günü düzenlediği basuı top- lantısında, türbanla ilgili özel birkonuş- ma yapmadığını, konu hakkında huku- ki bir tahlilde bulunduğunu söyledi. Konuşmasında, Avrupa însan Hakla- n Mahkemesi'nin (AİHM) karannın yanlış olabileceğini ifade etmeye çalış- tığını belirten Annç. başta Cumhurbaş- kanı Ahmet Necdet Sezer olmak üzere pek çok kişinin bu konuda yorum yap- tığını bildirdi. Türidye'de siyasetçilerin birbirlerini eleştırdiğini, bunun, onlann en doğal hakkı olduğunu kaydeden Annç, "Sij-a- setçi arkadaşlanma küçük bir tav'sh em olacak; bu makamın savgmlığını,bu ma- kamın Türkne'de temsfl ettiği konuma gölgedüşürecek,beni poJemik yapmaya zorlayacâk, beni cevap vermeve yönlen- direcekoirtarüşnıavı>apmasaİar çokda- ha i\i olur" diye konuştu. Annç, eleştirilerin olması gerektiğini, muhalefetin, demokratik rejimlerin "ol- mazsa ounaz" unsuru olduğunu ifade ederek şöyle devam etti: "Son zamanlarda gjderek artan üshıp bozukluğu yaşamyor. Herkes en ağır eleştiriyi yapabüir, ama hukukta ekştiri ile hakareti birbirinden ayıran unsurlar vardır. Küçük düşürürseniz,aşağılarsa- nız, onun için oimadık tabir kuflanırsa- nız, ki bunu son zamanlarda çokça kul- lananlar var, o zaman sizin yapoğınız ekştiri değil, ağız dolusu hakaret ohır." \ Çalışkan: Yurttaşlar provokasyona \ gelmedi ANKARA (Cumhuri\«tBürosu)- Emniyet Genel Müdürlügü Sözcüsü tsmail Çahşkan, Hakkâri ve Van'da meydana gelen olaylann yatışnğuu ve yaşamın normale döndiiğünü be- lırterek bölgede yaşayan yurttaşlann provokasyona gelmediğini söyledi. Çalışkan, Emniyet Genel Müdürlü- gü "nde düzenlediği haftalık basın toplantısında, son günlerde meyda- na gelen olaylan değerlendirdi. Ça- hşkan, terör örgütü PKK'nin yayın organı Roj TV'nin kapatıhnası için Dışişleri Bakanlığı'nın gerekli çahş- malan yüriittüğünü belirtti. Çalış- kan, Roj TV ile ilgili belgelerin Em- niyet Genel Müdürlügü tarafindan Dışişleri Bakanhğı 'na da gönderildi- ğini bildirdi. Hakkâri ve Van'da meydana gelen olaylann Roj TV tarafindan canlı ve- rildiğine dair bir soru üzerine Çalış- kan, kendilerine böyle bir bilginin ulaşmadığını vurguladı. Hakkâri ve Van'da yaşanan olaylarla ilgili bir so- ruyu yanıtlarken de bölgede yaşa- nanlann devletin en üstdüzeyinde de- ğerlendirildiğini belirten Çalışkan, polis olarak meydana gelen oiayla- nn incelendiğini ve olası durumlar- la ilgili önlemlerin aluıdığını kay- detti. Yurttaşlan sağduyulu olmaya ça- ğıran Çalışkan, vatandaşla devleti karşı karşıya getirmek isteyenlere karşı duyarlı olunmasını istedi. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr Türkiye'nin Isviçre karşısında elenmesi dünyanın sonu değildi. Öyle bir hava yaratıldı ki, Alman- ya'daki Dünya Kupası finallerine "ya gidecektik, ya gidecektik". Fe- nerbahçe Teknik Direkîörü Chris- toph Daum. bu maçla ilgili entere- san bir değerlendirme yapmış ve maç öncesi şunlan söylemişti: "Bu finali Türkler çok istiyorlar, Isviçre için ise bu dünyanın sonu değil, o kadar da sorun olmaz. Bu yüzden Türklenn kazanması iyi olur." Hakem hatalan, Isviçre seyircisi- nin futbolculara yönelik kötü teza- hüratlarının hepsinin doğru olduğu- nu kabul edefim. Ben Yeşilköy'deki karşılama sırasında Isviçreli futbol- culara yapılanlardan bu ulusun bir temsilcisi olarak utandım. llkel afiş- lerden, ilkel küfürlerden utandım. "Ananızı s...." diye yabancı dilde hazırlanmış pankartı Isviçreli fut- bolculann yüzüne sallayan taraftar, Yeşilköy Atatürk Havalimanı'na na- sıl gelmişti? Isviçre Milli Maçmdan Sonrası Milli Takımlar Sorumlusu Şaban Oişli maçtan üç gün önce aynen şunlan söyledi: "Onlar pislik yap- tıysa biz de yapalım. Sahaya odun atın demiyotvm ama onlan yıldıra- cak heryola başvurmalıyız. Tribün- lerde seyirciden ziyade fanatik ta- raftar istiyorum." Bir başka köşe yazan ise çok satan gazetelerin bi- rinde aynen şunlan yazdı: "Pislik öyle yapılmaz böyle yapılır, dersi olmalı. ısviçre takımı Istanbul'a ge- lirken, geldiğine geleceğine piş- man edilmeli. Gümrükten otelin önüne kadar ne gerekiyorsa yap- mak durumundayız." Işte bu çağnlar, maçı çığırından çıkardı. Karşılamadan maç anına kadar, Isviçrelilere saldırgan bir tu- tum sergilendi. Bu hava, seyirciyi, futbolcuyu çıldırttı. Biz bu kadar gerilimi kaldıramıyoruz. Alpay'ın maçın ilk dakikasında topa elle do- kunmasının arkasında da belki bu gergin hava etkili oldu. Sonunda şampiyona vizesi de alınmadı. Gerginlik stratejisi, Isviç- relileri değil bizi vurdu. Hem finali kaybettik hem de şimdi çok ağır bir cezayla yüz yüze geleceğiz. FIFA Başkanı'nın Isviçreli olması, henüz raporları görmeden önyargılı ko- nuşması, ortadaki gerçeği değiştir- mez. • • • Bu gerginlik ve saldırganlık strate- jisini kimler planladıysa yanlış yaptı- lar. Sonuçta bir spor yanşması yapı- lıyor. Bazı takımlar elenecek, bazı takımlar da Almanya'da finallere gi- decekti. Tabii ki biz Milli Futbol Takı- mımızın finallerde oynamasını isti- yorduk. Son maç o bakımdan heye- can vericiydi. Maçı hop oturup hop kalkarak izledik. Keşke bir gol daha atabilseydik. Hayıflandık, üzüldük... Ancak maçın bitiş düdüğünün ardından yapılanları, üzüntüyle, utanarak izledik. Alpay'ın yaptıkla- nnı ve daha birçok yapılanı... Bun- larla bir yere varılamaz. öfkeyle kalkan zararla oturur sözü bir kez daha doğrulandı. • • • Biz ulus olarak, neden bu kadar gerginiz? Futbol fanatikleri dünya- nın her yerinde var. Türkiye'de de bunlan görüyoruz. Sonuç olarak yi- ne de küçük bir topluluk sayılırlar. Bizim Isviçre maçında yaşadığımız ise futbol fanatizminin ötesine geç- ti ve bir "milli mese/e"ye dönüştü. Bunun böyle gelişmesinin toplum- sal ruh halimizle bir bağlantısı var sanıyorum. Başbakan'ın türban açıklamalan- nı tartışırken, Şemdinli'deki olaylan değerlendirirken bir öfke ve gerilim havası bütün toplumu sanyor. Tar- tışmalar, bir tarafın ötekini yok et- mesi üzerine kurulmuş gibi yürütü- lüyor. Gergin, öfkeli, ötekini anla- mak istemeyen bir atmosfer tçinde yaşıyoruz. • • • Isviçre maçına da bu ruh hali içinde hazıriandık. Yanlıştı. Belki de elimizde olmadan böyle bir atmos- ferin içine girdik. Türkiye-lsviçre milli maçını, emimin Şemdinli, Yük- sekova ve Hakkâri'deki yurttaşlan- mız da aynı gerginlik ve öfke içinde izlemişlerdir. Bu ruh hali içimize sinmiş durumda. Biraz durup soğukkanlılıkla dü- şünmeye ihtiyacımız olduğu bir gerçek. Çok geriliyoruz, karşı tarafi geriyoruz. Her seferinde de bun- dan zarar görüyoruz. Isviçre milli maçı, son aylarda ya- şadığımız gerilimin sahaya yansı- masıydı. Gerginliklerimizi bu maçla giderebileceğimizi sandık. Sonuç tersi oldu. Yeni gerginlikler ürertik, yeni sıkıntılar içine yuvarlandık.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear