Catalog

SAYFA CUMHURİYET 17 KASIM 2005 PERŞEMBE 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul Y 17 Sinop PB 17 Adana Y 23 Edırne Y 18 Samsun PB 17 Kocaelı Y 18 Trabzon PB 16 Çanakkale Y 18 Giresun PB 15 Izmır Y 21 Ankara Y 13 Manısa Y 20 Eskişehir Y 13 Aydın Y 21 Konya PB 13 Denizli Y 17 Sıvas PB 10 Zonguldak Y 16 Antalya Y 23 Kars Mersın Dıyarbakır Şanlıurfa Mardin Siırt Hakkâri Van Y PB PB PB PB B B 23 18 18 17 17 9 9 PB Yurdun batı ve ıç kesımlen parçalı bu- lutlu, Marmara, Ege, Batı Akdemz. Doğu Akdenız'ın kıyı ke- sımleri ıle öğle saat- lerınden ıtibaren Ba- tı Karadeniz'ın batısı ile Iç Anadolu'nun batısı yağışlı, dtğer yerier az bulutlu geçecek. DIŞ MERKEZLER Oslo Helsınki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn PB K K PB Y Y Y Y 1 2 1 5 9 6 6 6 Münih Berlın Budapeşte Madrıd Vjyana Belgrad Sofya Roma Atına Y Y PB Y Y Y Y Y 4 7 14 6 7 13 17 23 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tıflıs Kahıre Y PB B B Y PB B Y 6 22 1 16 13 12 3 21 5 Zürih Y 5 Şam PB 18 Q:Açık Parçalı bütutlu ! Sısıı Bulutlu t Çok bulutlu * Yağmuflu Kartı ', Gö« gûrültvjlu GÜNCELCÜNEYT ARCAYUREK I Başlarafı 1. Sayfada "Gerilimlerin ortadan kalkması için toplumsal ve kurumlararası mutabakata" gerek duyulduğunu söylerken; gerilimlerin kaynağında yer aldığının ayırdında değil galiba. Üstelik Meclis Başkanı, Dı- şişteri Bakanı'yla el ele vererek kışkırttığı türban ge- rilimini uluslararası arenaya aktarmaya girişıyor. Batı ülkelerinden sürekli olarak Islam-Hıristiyan- Musevi dinleri üzerinde kıyaslamalar yapması... AİHM Başkanı'ni'arayarak yargtyı siyasallaştırma- larından söz açması... din kurallannın devlet kural- larının önüne geçemeyeceğini savunan mahkeme kararlarını geçersiz sayması... "...mahkemeden inancı gereği başım örtenlere saygı göstermesini" istemesi... nihayet baklayı ağzından çıkararak için- deki duygulan dişarıya taşıran bir vurgulama yap- ması; "Mahkemenin bu konuda (türban konusun- da) söz söylemeye hakkı yoktur. Söz söyleme hak- kı din ulemasınındır" demesi takıyye gereği laikli- ğı kullandığının kanıtı değil mi? "Amacını aşan bir ifade" diyerek bu gerçeği -medya ve toplum olarak- geçiştirecek miyiz? • • • AİHM kararı RTE'yi can evinden vurdu. Artık el- malarla armutları birbirine kanştınyor. AlHM'nin türban kararının din açısından değil, Türkiye'nin devlet ve hukuk yapısından karara bağladığını kabul etmek istemiyor. Mahkeme türbanın "dinen caiz olup olmadığına" karar vemniş değil. Laikdevletin kamu alanında di- nı simgeleri kullanmasına karar verme yetkisini saptıyor. RTE söylemlerini kabul ettirebilmeye çalışırken Avrupa'daki din ve vicdan özgürlüğünü de kendi- ne göre yorumluyor ve "geleneksel örtünmeye - herhalde mahkeme karanyla- müsaade edilmesi- ni" istiyor. Dini siyasallaştıran FfTE'nin AlHM'nin yanı sıra bir de "Din Ulemalan Mahkemesi" kurulmasını önermediğine şükretmeli. • • * Ülkeyi cehenneme çevirmenin provaları her ge- çen gün yeni bir aşamadan geçiyor. Şemdinli olaylarının açıklığa kavuşturulması, ört- bas edilmemesi, sağdan sola hemen her çevrenin ortak hedefi. Yargıya intikal eden olaylar üzerine konuşmak is- temeyen KK Komutanı Orgeneral Yaşar Büyüka- nıt'ın ısrar üzerine söylediMerine göz atalım: "Şem- dinli'de ne o/du? Van'da ne oldu? Yüksekova'da ne oldu? Bunlan iyi değeriendirin" dıyor. Kim iyi değerlendirecek? Medyada, paıtilerde ve kurulacağı söytenen araştırma komisyonunda "de- ğertendirme "yapılırken madalyonun öteki yüzüne bakılacakmı? Saygı Öztürk, genç bir gazeteci. Olaylann içe- riğine bakarken ilgili hemen her yetkili çevrenin görüşlerini alıyor. Şemdinli'yı irdeleyen önceki gün- kü şu yazısında madalyonun öteki yüzüne ışık tu- tuyor. "... PKK 20 yıldırgerçekleştiremediği' ku rtarıIm ış ilçe' oluşturma çabasını, şimdi provokasyonlarta, güvenlik güçieri yerden yere vurvlarak, görev ya- pamaz hale getirilerek gerçekleştiımenin çabası içinde. Bu konuda da önemli mesafeler alındı. 'Devlet olayı aydınlatsın' adı altında devlete ha- karetleryağdınlıyor. İlçe girişinde çoluk çocuk PKK adına yol kontrolü yapıyor. Gûndüze de geceye de PKK'liler hâkim olmaya çabalıyor, halkı yönlendiri- yor. Arkalannda Ankara'nın kararlı bir desteğini bu- lamayan Hakkâri'deki görevliler ise 'aman olay ol- masın 1 anlayışıyla hareket edip yaşananlan gör- mezden geliyor. Kimse, istihbarat timinin Şemdinli'ye cumhuriyet savcısının, ll Jandarma Komutanlığı 'nın resmi ona- yıy/a gittiğinin farkmda değil. Kimse Almanya'dan gelen paketin ne olduğunun üzehnde dunvuyor. Kimse, uzman çavuş T.Ç'n/n rahatsız olan eşini Van'a götürdüğü, dönüşünde eşinin saçlanndan sürûklenmeye çalışıldığını bilmiyor. Şemdinli'de Atatiirkbüstleri kınlır, bayrağımız yakılır, görevliler pasifıze edilir, gece yanlanna kadar PKK lehine gösteriler yapılırken, sağduyulu vatandaşlann 'Bu devlet nerede?' seslerini duyan olmuyor mu?" Araştırma komisyonu; bakalım, madalyonun Öteki yüzündeki bu gerçekleri duyacak ve yansı- tacak mı? Vtyana'da camiye bomba • VİYANA (AA) - Avusturya'nın başkenti Viya- na'da çoğunlukla Türklerin yaşadığı ve bir de cami- nin bulunduğu binanın girişine bomba konduğu, in- fılak eden bombanın maddi hasara yol açuğı, can ~ kaybı olmadığı bildirildi. Pohs müdürii Walter Ffla- dik, "olay yerinde bulunan metal, kablo ve pil parça- lanrun polis laboratuvannda incelenmesinden sonra bombanın cinsi konusunda kesin bilgi sahibi olabile- ceklerini" söyledi. Binada çok sayıdaTürk'ün ika- met ettiğini ve binanın alt katuıda "îslam Kültür Merkezleri" adlı cemiyete ait caminin yanı sıra bir de Türk marketi bulunduğu bildirildi. Boşnak Haüovîç beraat etti B LAHEY (AA) - Bosna ordusunun eski genelkur- may başkanı Sefer Haliloviç, Lahey'de yargılandığı uluslararası mahkemede beraat etti. Haliloviç'i Bos- na savaşında 1993'te Hırvat sivillerin katledümesin- de sorumluluğu olduğu gerekçesiyle yargılayan mahkemenin başkanı yargıç Liu Daqun, "tddia ma- kamı Haliloviç'in sorumluluğunu kanıtlayamadı" dedi. Savcılaı. Haüloviç için 10 yıl hapis isteminde bulunmuştu. General Haliloviç, 9 Eylül 1993'te Gra- boviça'da 33 Bosnalı Hırvafın, 14 Eylül 1993'te de Uzdol'da 28 siville bir savaş esirinin öldürülmesinde sorumluluğu olduğu iddiasıyla yargılaruyordu. 3kişiye156f şarbinYTl • ANKARA (AA)- Sanş Topu'nun bu haftaki çekilişinde kazanan üst kolon numaralan, " 10,12, 13, 31, 32" alt kolon numarası '"11" olarak belirle- nirken 5 artı 1 bilen 3 kişi 156 bin 911 YTL 65'er YKr, 5 bilenler 1873 YTL 5'er YKr, 4 artı 1 bilenler 253 YTL 80'er YKr, 4 bilenler 19 YTL 5'er YKr. 3 artı 1 bilenler 9 YTL 55'er YKr, 3 bilenler 2 YTL 30 YKr, 2 artı 1 bilenler 2 YTL 65'er YKr, 1 artı 1 bilenler ise 1 YTL 35'er YKr ikramiye kazandılar. Bakanından Erdoğan'a destek Başbakanı eleştiren CHP'lilere sert çıkan Çelik, 'İnancım gereği türban takıyorum diyenin yaptığını tartışmak, size düşmez' dedi. Sanay'a göre ise türban kamuda da serbest olmalı AVk'AR A (Pıımhıırivpt Rii- ! __T3~ " HT"*ZIZ."T" ~ • « nnnlar vncaklavahilir nmsANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Başbakan Tayyip Erdo- ğan'ın, türban konusunda "din ulemasr'm referans göstermesi, TBMM Genel Kurulu'nda sert tartışmalara neden oldu. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in Erdoğan'ın sözlerinin "tefsire gerek olmayacak kadar açık" olduğunu belirterek, CHP'lilere "înancım gereği yapıyorum di- yen insanın yaptığının dinde olup olmadığını tartışmak, si- ze düşmez'" dedi. AKPliEy^p Sanay ise yaptığı açıklamada türbanın kamu dahil serbest ol- ması gerektiğini ileri sürdü. TBMM Genel Kurulu'nda gündem dışı söz alan CHP Ma- nisa Milletvekili Ufuk Özkan taşımah eğitim sistemini eleşti- rirken, AKP'nin "kadrolaşma- yı iyi başaran bir anlayışla eği- timi çorbaya çevirdiğini" söy- ledi. Eleştirileri yanıtlamak için kürsüye gelen Bakan Çelik, Er- ERDOĞAN'ATEPKl Mumcu: Perukiu demokrat • Baştarafı 1. Sayfada Mumcu, partisinin grup top- lantısında yaptığı değerlendir- mede şunlan söyledi: "Başbakan keramet buyur- muş, ulemaya sormak lazım. diye. Ulemaya sorulacak bir şey yok. Başörtüsü caiz mi di- ye mi soracaksın? llema 1400 senedir söyleyeceği sözü söy- lüyor. Anlamadın mı? Ulema- ya sormak çok vahim bir laf, devletin düzeni, anayasal dü- zen konusunda hiçbir sadaka- ti bulunmadığının kanıtı. l le- mayla işimiz yok, burası hu- kuk devleti. TBMM'ye yasa getirirsiniz, desteğimiz hazır. Ama CHP ile olmazsa olmaz- mış. O zaman CHP ile seçim ittifakına gidin. Ulemaya ne sorulacak, perukla gitmeleri- nin caiz olup olmadığı mı? Başbakan bir Bakanlar Ku- rulu toplantısında. peruk ta- kıp gitsinler, demişti. Bunu in- kâr mı edecek? Sözüm ona muhafazakâr demokrat, ama bu maskesinin arkasında bir perukiu demokrat var." YARCITAYDA ULEMA1 DEĞERLENDİRMESİ ANK\RA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Tayyip Erdo- ğan'ınAlHM'nın türban karanyla ilgili olarak söz söyleme hak- kının "din ulemasında" olduğuna ilişkin açıklamalan, Yargıtay Başsavcılığı'nı da harekete geçirdi.Yargıtay Cumhuriyet Başsav- cısı Nuri Ok, dün akşam saatlerinde siyasi partiler bürosu sav- cılanyla "olağan dışı" bir toplantı yaptı. Yaklaşık 3 saat süren toplantıda, Erdoğan'ın açıklamalannın da gündeme geldiği öğ- renildi. Ancak, Ok. özel kalem müdürii aracıhğıyla "bu konu- da açıklama yapmayacakları" mesajıru üetti. Siyasipartiler bü- rosu görevlilerince Erdoğan'ın basına yansıyan konuya ilişkin açıklamalannın tamamı da AKP'nin sicil dosyasına eklendi. doğan'ın "ulema" açıklamasıy- la ilgili eleştirilere de yanıt ver- di. Erdoğan'ın sözlerinin son de- rece açık olduğunu belirterek, " Yapılan. dini inançlardan do- layi yapılıyorsa. tesettür dinin emrine göreyse buna inanır ve- ya inanmazsmız. Niçin 5 vakit namaz kıhyorsunuz" diyenÇe- lik'in sözlerini CHP'lileMira ka- paklanna \Tirarak protesto etti. CHP'lilerin protestolan arasında "tsterseniz Islam dininden de- ğil, Hıristiyan dininden örnek vereyim" diyerek konuşmasını sürdüren Çelik, şu görüşleri sa- vıondu: "Laik devletin tammı, ' devletin icraatlanna dini esasla- n kanştırmayan' devlettir. Bu, Hıristiyan, ateist, Budist olur, şu veya bu dm olabilir. Sihler başlarına sarık sarıyor. Ka- nunlar yasaklayabilir ama 'inancımız gereği takanz' demiş ve takmışlar. Başbakan'ın söy- lediği de bu... Oyle kabul et- mek zorundasınız. Hâkim, hu- kuk kararlanyla bunu yasak- layanıazsınız. Türkiye Cum- huriyeti'nin, demokratik, laik, sosyal, hukuk devletinin sahi- bi biziz. Hiç kimsenin uyarısı- na ihtiyacımız yok." Ankara Milletvekili Eyüp Sa- nay, türban konusunu bir adım daha ileri götürerek kamuda da türban serbestliği olması gerek- tiğini söyledi. Sanay, üniversi- telerin yanı sıra kamu kurumla- nnda da çalışanlara türban ser- bestliği getirilmesi gerektiğini ileri sürerek, "Her yerde,yapı- lan işe zarar verilmediği süre- ce kıyafet sınırlaması olma- malıdır. tsteyen başörtüsüyle isteyen başı açık, isteyen mini etek, isteyen maksi etek ile ça- bşabilmelidir" dedi. LEVENT GENCELLİ BURSA - AKP'li belediyeler kamusal alanda türban yasağını kadın meclislerinde deliyor. Bur- sa Osmangazi Belediyesi bünyesinde oluşturu- lan, kentin yerel kadın meclisinin başkanlığına turbanlı Serna Sönmez seçildi. AKP"li Osman- gazi Belediye Başkanı Recep Altepe turbanlı kadmlann bulunduğu mecliste konuşma yaptı. Bursa'nın ilk yerel kadın meclisi, 28 Şubat sü- recinde birçok türban eylemine katılan eski Maz- lum-Der Başkanı Osmangazi Yerel Gündem 21 Sekreteri Rıfat Bakan'ın çabalanyla oluşturul- du. Belediyenin çağnsı üzerine toplantıya katı- KOPENHAG/LONDRA (ANKA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'm DammaTka ziyareti sırasında yaşanan kriz, Danimarka basmında yankı bul- du. Danimarka basını, "Başba- kan Erdoğan, basın toplantı- sından öfke içinde çekip gitti" yorumunu yaptı. Dammarka'da yayımlanan Copenhagen Post gazetesi, "Türk Başbakanı kapıyı vu- rup çıktı" başlıklı haberinde, "Türk Başbakanı Erdoğan, bir Kürt gazetecisini gördük- ten sonra Kopenhag'da Dani- markalı meslektaşı ile ortak basın toplantısından öfke için- de çekip gitti" diye yazdı. "Ba- sın özgürlüğü, Başbakan Er- doğan'ın Danimarka ziyareti- nin odağı haline geldi" ifadesi- ni kullanan gazete, Erdoğan" ın ük olarak bir Danimarkah gaze- tede Hazreti Muhammed ın karikatürünü yayımlama karan- nı eleştirdiğinı, bunun ardmdan Roj TV muhabirini gördükten sonra Başbakan'ın öflce içinde çıktığını kaydetti. Gazete, Tür- kiye'nin Danimarka hükümetin- den karikatürü yayımlayan ga- zeteye karşı adım atmasını iste- yen Müslüman ülkelerden biri olduğunu belirtti. Buna karşın Danimarka Başbakanı Rasmus- senin "ifade özgürlüğünün Müslümanların hassasiyetle- rinden daha önemli olduğunu ECEVİT, MED TV'Yİ DIŞARIÇIKARM1ŞTI TAN: ROJ TV KONUSUNU İZLEYECEĞİZ ANKARA (ANKA) - Baş- bakan Tayyip Erdoğan'ın Roj TV konusunda yaşadığı sorunun benzeri Bülent Ece- vit'in başbakan olduğu dö- nemde tspanya'da yaşanmış- tı.O dönem, seyahatten bir sü- re önce bölgeye gıden Dışiş- leri ve Başbakanlık güvenlik görevlileri, içeride MED TV muhabirlerinin bulunduğunu belirtmiş, Ecevit'in ekibinin Ispanyol polisi ile görüşmesi sonucu MED TV temsücileri dışan alınmıştı. Uzmanlar, bu tür önemli kişilerin gerçekleş- tirdiği uluslararası ziyaretler öncesinde Dışişleri ve Başba- kanlık güvenlik birimlerinden gruplann önceden o ülkeye gittiğini ve güvenlik birimle- ri ile işbirliği yaptığını belir- tiyor. Bu tür toplantılarda sa- londa hangi gazetecilerin ola- cağmın, kimin fotoğraf maki- nesi kimin kamera getirece- ğinin bile 2-3 gün öncesinden belli olduğunu belirten uz- manlar, Danimarka'da Erdo- ğan'ın konu hakkında bilgi- lendirilmiş olması gerektiği- ni, bunun atlanması halinde kritik bir hata yapılmış ola- cağını kaydediyor. AN1C\R.\ (Cumhuriyet Bürosu) - Dışişleri Bakanlı- ğı Sözcüsü Namık Tan. Da- nimarka'nın Roj TV konu- sunda almasını bekledikleri önlemlerin, terorizmle müca- dele alanında uluslararası iş- birliğinin gereği olduğunu söyledi. Tan, haftalık basın toplantısında, Danimarka'dan yaym yapan Roj TV ile ilgili soru üzerine, "Danimar- ka'dan bu konudald tavnnı netleşfirmesini ve önlemle- ri bir an önce almasını bek- liyoruz. Bu konuyu kararb- bkla takip edeceğiz" dedi. Tan, Türkiye'nin Kopenhag Büyükelçiliği'nin, Danimar- ka Emniyet Teşkilatı'na ge- rekb bilgi ve belgeyi içeren kapsamlı dosyayı ilettiğini, Danimarka Emniyeti'nin so- ruşturmasuıın devam ettiğini söyledi. Tan, Danimarka'nın Ankara Büyükelçisi'nin ba- kanlığa çağnlıp çağnlmadı- ğının sorulması üzenne de "Sayısız defa kendilerine gerek Ankara'da gerekse Danimarka'da aktanlmış- tır. Bundan sonra da bu ko- nuyu kararulıkla takibe de- vam edeceğiz" dedi. Bursa Osmangazi Belediyesi'nin il yerel kadın meclisine turbanlı başkan seçildi. AKP'li belediye başkanı,Atatürk fotoğrafı olmayan salonda konuştu. ADD, üyelerini meclisten çekme kararı aldı. Belediye meclisine turbanlı başkan lan Atatürkçü Düşünce derneği (ADD) Bursa Şubesi adma katılan Tülin Köksal, meclis salo- nunda Atatürk resminin olmamasma, çok sayı- da AB ve Osmangazi Belediyesi flaması olma- sma karşuı soluk renkli 2 Türk bayrağınm asıl- masına tepki gösterdi. Altepe ise "Salonun dü- zenlemesini böyle bulduk" dedi. ADD Bursa Şube Başkanı Lütfü Kırayoğlu, toplantıda Ata- türk ilke ve devrimlerine aykın bir tabloyla kar- şılaştıklanm belirterek "Türban yasağım ka- mu binası olan Osmangazi Belediye Meclis Toplantı Salonu kullanılarak delindiğini gö- rünce üyelerimizi Osmangazi Kadın Meeli- si'nden çekme kararı aldık" diye konuştu. Dış basın, ziyarete 'ifade özgürlüğü tartışmaları'nın damga vurduğuyorumunuyaptı 'Erdoğan öfke içerisinde çekip gitti' söylediği"ni kaydeden gazete, "Türkiye, halen AB'ye girmek için yeterince demokratik ol- duğu konusunda AvTupa ülke- lerini ikna etmeye çahşıyor" diye yazdı. tngiliz yayın kurumu BBC de krizi değerlendirdi. BBC. "Tür- kiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın temaslanna ifade özgürlüğü konusundald tartış- malar damga vurdu" yorumu- nu yaptı. G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada tirmiştik: Van-dalizm! O gün bir ölçüde ağır olabileceğini düşündüğü- müz bu yaklaşım, bugün hafif bir anlatım olarak ka- lıyor. Yargının kendi ıçindeki işleyişini ayrı tutalım, AKP'liler Van'da olanlan adeta alkışlamış, "Yargıya kanşmayın, bırakmyargı işiniyapsın" naraları atmış- tı. Oysa AKP ıktidannın temsücileri en azından za- man zaman yaptıklan gibi tarafsızmış gibi görüne- bilirlerdi. Van olaylan, Genel Sekreter Yardımcısı Enver Ar- palı'nın intiharıyla daha trajik bir hal alırken aynı çevrelerin bu durumda bile insani olmayan tutumu- nu sürdürdüğünü görüyoruz. Arpalı'nın ölümünden sonra apar topar iddiana- me hazırlanıyor. 9 kişı hakkında "çete" suçundan dava açıldığı duyuruluyor, ama Rektör Aşkın dışm- dakılerin adı yok. Üyeleri meçhul bir çete olayıyla mı karşı karşıya- yız! • • • Şemdinli olaylanna salt bu ilçenin çerçevesinden bakarsak parçah bulmacadaki görüntüyü ortaya çı- karamayız. Güneydoğu'dan aylardır terör haberle- ri geliyor. Yola mayın döşeme, tacız ateşı, bombah saldırı, çatışma haberleri birbirini kovalıyor. Böyle bir ortamda CHP, 19 Eylül günü terörün görüşüimesi için TBMM'yi toplamak istedi. AKP'liler karşı çıktı. Gerekçeleri şuydu: - 3 Ekim'de müzakereler başlayacak, AB'ye ayıp olmasın! Meclis, AKP'siz de toplanma sayısına ulaşınca AKP'liler genel kurula girdiler ve terörün Meclis'te görüşülmemesinı sağladılar. Gelinen noktanın bizce özeti şu: Güneydoğu'daki olaylar Kuzey Irak'tan yönlendi- riliyor. Barzani hareketi, arkasına ABD'nin açık-ka- palı bütün desteğini aldı, bölgesel bir kalkışmanın altyapısını hazırlıyor. Böyle bir ortamda Ankara, olayların dışında kalmayı yeğleyince de bölgesel kurallar oluşuyor! AKP, olayların üzerine gidileceğini, nereye kadar uzanırsa oraya kadar uzanılacağını söylüyor. AKP, olayların sadece araştıncısı değil, aynı zamandaso- oımlusudur. Van'da çete imal etmeye çalışanlar, Şemdinli'de toplumsal barışın ortasına atmak üzere bomba ımal edenleri görmezden gelmeye çalışıyorlar. AKP'nin iktidan devraldığı dönemdeki Türkiye'nin toplumsal banşıyla bugünkü durumu karşılaştırma- yı bir başka yazıya bırakalım... • * • Türban olayında Annç, Erdoğan ve Gül demeç yanşına girdı: En etkili sözü kım söyleyecek? Gül, "Neyapacağımızı görürsünüz" diyerek AB'a altından sopa gösterdi. Annç, AİHM'nin kararlarının herkesi bağlamaya- cağmı söyleyerek derin bir hukuk değerlendirmesi yaptı. Tabana filmin devamı var mesajı verdi. Erdoğan °/ş/ din ulemalan çözecek" diyerek iki- sinin de önüne geçti. Şimdi Annç'tan bunu geride bırakacak bir demeç bekliyoruz! Van'da açın yargının önünü, Şemdinli'de bırakın yargıyı, ne yaparsayapsın, türbandayargı bu işe ka- rışamaz! Hukuku bir yana bıraktık, AKP'de başı çekenle- rin demeç yanşıyla olaylara yorum getirmeye çalı- şıyoruz. Bu iktidar Türkiye'nin düzenini bozdu... Çözüm, AKP'ye dur diyecek partilere, kuruluşla- ra omuz verip öncelikle bu iktidardan kurtulmakta! ankcum a cumhuriyet.com.tr ABD'NÎN İSTANBUL BAŞKONSOLOSU 'Politikamaçla dini sembolkuttanûamaz* tstanbul Haber Servisi - ABD'nin îstanbul Baş- konsolosu Deborah K. Jones, politik amaç olarak kullanılmadığı sürece dini sembollerin insanlann kişisel tercihleri olduğunu belirtti. Kadın Girişimciler Derneği'nin "Ortado- ğu'da Kadımn Statüsüne Yönelik İzlenim- ler ve Geçmiş Deneyimler" konulu aylık top- lantısmda konuşan Başkonsolos Jones, bir so- ru üzerine, her ülkenin dini yaşamasının fark- lı olduğunu söyledi. Jones şunlan söyledi: "Mesela Endonezya, tran ya da Türkiye İs— lamı birbirinden farklı yaşıyor. Bu, Hıristi- yanlık açısından da geçerli. Birçok farklı mezhep var. Her mezhebin, ülkenin ya da kültürün dini uygulaması değişebiliyor. Po- litik amaç olarak kullanılmadığı sürece di- ni semboller ya da o dini yaşanıa biçimi, in- sanlann kişisel tercihleri ve haklarıdır." ÎNSAN HAKLARIİZLEME ÖRGÜTÜ 'AÎHM, kadınlann haklannı reddetâ' NEW YORK (AA) - tnsan Haklan Izleme Örgü- tü, AÎHM'nin türban konusunda aldığı karan eleştirerek bu karann Türkiye'de binlerce ka- dınm yükseköğrenim ve profesyonel hayata katüma hakkını reddettiğini iddia etti. Merke- zi Nevv York'ta bulunan Insan Haklan Izleme Örgütü'nden yapılan açıklamada, AÎHM Bü- yük Dairesi'nin Leyla Şahin'in temyiz dava- sında verdiği karara değinilerek dava sahibi Şahin'in türbanını çıkarmayı reddettiği için eğitimine yurtdışında devam etmek zorunda kaldığına dikkat çekildi. Türk hükümetlerinin 196O'lı yıllardan beri üniversitelerde türban yasağı uyguladığını belirten tnsan Haklan tz- leme Örgütü, açıklamasında, 1997'denbu ya- na bu uygulamanın yoğunlaştığını kaydetti.