22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1T7 KASIM 2O5 PE3ŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER TüKETlCl HAKLARI DERNEĞ1 Ileld'haram aynmı iiîsanhaklannaayhrı' ANKLRA (CnmhuriyetBürosu)-Tüketicı Hak- !an Dere ö Gerel Başkanı TurhanÇakar TSE'nin hazırlacğı "helal gıda" standardını eleştirerekgı- Jalan "HaRıarınr dıye sıruflandırmanın hem bi- limsel grçeklere hem de tüketici ve insan hakJa- nııa aykn oldufunu söyledi. Ç"akaıdüzenledığı basın toplantısında, "helalgı- da" konısunda •'yeşil sermayeye bağn birçok fîr- maıun" aaliyetlerinı arttırdığını söyledi. 5179 sa- yılı GıdiYasası gereğince, gıdanın içınde yer alan niaddelein enJcette belirtilmesinin zorunlu oldu- ğunu kadeden Cakar, düzenleme yapılarak gıda ıçine koıulan maddelerin elde edildiklen ham- maddelein belirtilmesinin tüketicuıin seçme hak- kını kulLnmasıu sağlayacağını ifade etti. 'ScttCUNLA NE KAOAR HELAL OLUR' ÜzeruJe *hehl gıda" etıketi bulunacak gıdala- nn tüketriye ulaşana kadar birçok aşamadan ge- çeceğineışaret eden Çakar, "Örnegin, depolarda üzerimkfârelern cirit atüğı gıdalar ne kadar he- lal? Hela. haram noktasına «etindiğinde birçok so- run var Türfciye'de-. Aynı kesımin rtiketichi soya- rakekieetiği panlar. verçi kaçakian ne kadarheJal olacaktr Bunlann altuıdan kalkamazlar" diye konuştu. 7a kar, helal gıdanın liderlığine soyunan firmalara yıllardır genetiği değiştirilmiş gıda it- halatı yajtığına dikkat çekti. SÖZÇİZGİNİN Turhan Selçuk - SAYIN BAKAN SENİ ÇOK SEVİYORUM. Acılıbabahukuk savaşında îmam HatipLisesi 'nde okurken intihar eden 15yaşındakiD.K'nin babası, oğlunun tecavüze uğradığını iddia ederek okulyöneticileri hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu SEYFETIİNMETE KOAH 3. ötöm nedeni • tstanbul Haber Servisi - Dünya KO- AH Günü erkınhklen kapsamında yurt genelinJe yurttaşlara ücretsiz akciğer testleri yapıldı. Dünya KOAH Günü Türkıye Koordinatörü Prof. Dr. Ali Kocabaş. kronik akciğer hastahğı olan KOAHin. Türkiye'de 3. ölüm nedeni olduğunu belirterek, buna kar- şın 5 milyon hastanın 4.5 milyonunun hastalığını bılmedığını bildirdi. Prof. Dr. Kocabaş. 'Kronik Obstriiktif Ak- \ ciğer Hastalığf nın (KOAH), akciğer- lerde harabnete yol açtığını ve yaşa- mı tehdit ettığini vurguladı. ÇORUM-Samsun'un Vezirköp- rii Ilçesi tmam Hatip Lisesi'nde okuyan ve bir süre önce kendisini iple asarak yasamına son veren 15 yaşındaki D.K.'nin babası, oğluna teca\"üz edıldiğini iddıa ederek okul yönetıcjleri hakkında suç duyuru- sunda bulundu. Çorum'un Kargı ilçesınde yaşa- yan HüseyinKökner, oğlunu 2004 - 2005 eğıtim-öğretim yılında Ve- zirköprü Anadolu Imam Hatip Li- sesi'ne kaydetördiğıni söyledi. Bir süre sonra oğlunu telefonla aradı- ğını, ancak bir türlü görüşemedi- ğını anlatan baba Kökner, "Deüa- larca okul yönetjcilerini aradım. Oğtumu görmek için okula gelece- ğimi söyleyince okul yöneticilerin- den bir kişi, oğlumun top oynar- ken düşerek kafasından yaralan- dığuu vebu nedenlegörüşemeyece- ğimi söyiedT dıye konuştu. 'BIR DAHA CITMEM1 Bunun üzenne iyice merakJan- dığını ve Vezirköprü'ye gıderek oğluylagörüştüğünü belirten Kök- ner, "Oğhım lasa süretiğineonu kö- ye getirmemi istedi. Bir süre bura- da kakta.Geridönmevaktigeldigın- de kesinlikle bir daha o okula git- mekeceğini söyledi'' dedi. Birgece sabaha karşı yatak odasında oğlu- nun kendini iple asarak yaşamına son verdiğini anlatan baba Kök- ner, yeniden Vezirköprü'ye giderek D.K.'nin okuldaki durumunu araş- tırdığını söyledi. Bazı okul yöneticileri ve oğlunun sınıfarkadaşlanyla görüşen Hüse- yin Kökner, dehşet verici şüphele- re kapıldığını ifade etti. Oğlunun fiili livataya maruz kaldıgını öne süren Kökner, Vezirköprü Cum- huriyet Başsavcıhğı'na suç duyu- rusunda bulundu. Baba Kökner, suç duyurusunda, okula gittiğinde okul müdürünü oğluna zorla para verirken gördü- ğünü, kafasından yaralanmasına karşın oğluyla uzun süre göriiştü- rülmediğini ve iki okul yetkilisinin de konuyla ilgüi çelişkili ifadeler verdiğini iddia etti. Kökner, "Oğhımla her zaman arkadaş gjbiydim. Her derdini ba- na anlaürdL Ancak okula kaydını vapordıktan sonra hep suskun kal- dL Okuldayapuğıni arastirmalara göreoğlumun tecavüze uğradığı yö- nünde şüpheieredüıdûn" diye ko- nuştu. Kökner, oğlunun ölüm ne- deninin belirlenmesi için cesedinin mezardan çıkanlmasını ve fiili li- vata olayının araştınlmasını istedi. Polise göre silahlann çıkış noktası, Saddam Hüseyin'in talan edilen cephanelikleri Çetenin silahları Irak'tan I İstanbuJ Haber Servisi - "Burhan Fe- lek Basın Hızmet Ödülü" ve "Basm Şeref Kartı" sahıbı gazeteci Selçuk Çandarlı (87), yaşamını yıtırdi. Türki- ye Gazetecıler Cemıyeti'nın kıdemli üyelerinden Çandarlı'nın cenazesi. bu- gün Erenköy Galip Paşa Camısi'nde kılınacak ıkindi namazının ardından Sahrayıcedit Mezarhğı'nda toprağa verilecek. Gazetecihğe 1936 yılında Son Posta gazetesınde başlayan Çan- darlı, Tan. Memleket. Yedigün dergisi, Hürnyet gazetesi ve Hayat dergısinde çevirmen, yazar. sayfa sekreteri ve yazıişleri müdürü olarak çalıştı. Ekinci'ye YTÜ ödülü | İstanbuJ Haber Servisi - Mimarlar Odası Genel Başkanı ve gazetemiz yazan Oktay Ekinci, mimarlık değer- İerinın ve çevrenin korunması yolun- da yaptığı çalışmalar nedeniyle Yıldız Teknik Universıtesi (YTÜ) Rektörlü- ğü'nce, "YTÜ Ödülü"ne değer göriil- dü. Ekinci YTÜ ile Alman Goethe Enstitüsü işbirliğinde gerçekleştirilen •'Eko-Teknolojiler Sempozyıımu" kapsamında önceki gün düzenlenen kutlama oturumunda ödülünü aldı. Zanh Y.C. ile kendisineyardım ettiği beürtilen HJC, 'kasten adam öldurmek' \e "bu suça iştirak' suçlamasıjla çıkanldıklan mahkemece tutuklanarak cezaevine konuldular. (AA) Kalaycıdnayetindetutuklama Öcnek kampanya | İstanbul Haber Senisi - Doğa Okulla- n, Pakistan'da meydana gelen deprem- Je zarar gören çocuklara yardım için kampanya başlattı. Kampanya çerçeve- sinde Doğa Okullan'nda okiıyan 2500 oğrenci bırer resim yaptı ve bu resim- ler tçerenköy Carefour. Natural Festi- va, Çengelköy Maxı City. Maltepe Park Carefour, Akmerkez ve Bakırköy Town Center alışveriş merkezlerinde sergilenmeye başladı. Sergilerden elde edilecek gelır depremden zarar gören Pakıstanlı çocuklara gönderilecek. İstanbul Haber Servisi - istanbul Üniver- sitesi (ÎÜ) Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Göksel Kalaycı'nın katil zanlısı Y.C. ile kendisine yardım ettiği iddıa edilen H.K. tutuklandı. Asayiş Şube Müdürlüğü'ndeld işlemle- rinden sonra güvenlik önlemleri altında Fatih Adliyesi'ne sevk edilen Y.C. \ e H.K. savcıhkça sorgulandılar. Zanlılar savcılık sorgulannın ardından "kasten adam öl- diinnek" ve "bu suça iştirak'*ten dolayı tu- tuklanmalan ıstemiyle mahkemeye sevk edildiler. Savcılık sorgulannda haklann- daki suçlamalan reddeden Y.C. ve H.K. Fa- tih 2. Sulh Ceza Mankemesi'nce tutukla- narak Bayrampaşa Cezaevi'ne gönderildı. Y.C.'nin avnkatı Zekerrya Çetin, müvek- kilinin suçsuz olduğunu ve bir komploya kurban gittiğini ileri sürerek tutukJama ka- ranna ıtiraz edeceklerinı bildirdi. SON CÖRÜSME H.K. ILE Bu arada Y.C.'nin cep telefonunun olay sırasında kapalı olduğunun anlaşıldığmı be- hrten emniyetyetkililen, olaydan 1 saat son- ra cep telefonunu Sanyer'de açan şüphe- lınin ılk olarak kendisiyle birlikte adîiye- ye gönderilen H.K.'yi aradığının tespit edildığini bildirdiler. Aksaray'da yapılan bir baskında 1 adet el bombası ile 33 adet 9 mılimetre çaplı mermi ve 27 adet de av tüfeği fişeğı ele geçirildiğini ve H.K.'nin gözaltına alındığını belirten yetkililer, Prof. Dr. Kalaycı'nın öldürülmesi olayında kul- lanılan tabancanın da 9 milımetre çaplı olduğuna dikkat çektiler. ECE\tTKILIÇ tstanbul'da mafya arasındaki çatışmalar- dan sonra düzenlenen operasyonda Saral- lar'dan ele geçırilen Kalaşnikof, suikast sila- hı Uzi ve el bombalannın Kuzey Irak'tan alın- dığı belirlendi. Polise göre, silahlann çıkış noktası ise Saddam Hüseyin'in talan edilen cephanelikleri. Sedat Şahin çetesi ile Türldye'nin en bü- yük mafya kökenJi ailelerinden Sarallar ara- sındaki çatışmalarda bugüne dek 9 kişi öldü- rüldü. Çok sayıda kişi de yaralandı. Hüseyin Saral'ın îtalya'da öldürülmesiyle başlayan çatışmalarda ÜmitSaral ve YakupSaral'ın ara- lannda bulunduğu 30'u aşkın kişi gözaltına aluıdı. Bu kişilerin ev ve iş yerlerinden 6 Ka- laşnikof ve 5 el bombası ve çok sayıda taban- ca ele geçirildi. Mafyanın da uzun namlulu silah kullanmaya başlaması üzerine polis, bu süahlarla ilgili detaylı araştırma yaptı. Silah- lar üzerinde yapılan ıncelemelerde, birçoğu- nun çatışmalarda kullanıldığı belirlendi. HüCRE TİPİ ÖRGÜTLENME Araştırmanm sonucunda silahlann geldiği adresin Irak olduğu tespit edildi. Sarallar'ın silahlan Kuzey Irak'tan aldığı ortaya çıktı. Üst düzey bir emniyet yetkilisi, Irak'ın iş- galinden sonra Saddam Hüseyin dönemine ait çok sayıda cephaneliğin talan edeldiğini be- lirterek, bu silahJann da o cephaneliğe ait ol- duğunu söyledi. Bu silahlann Kürt gruplar ta- rafindan Kuzey Irak'ta "yokpahasına sabldı- ğmı" ifade eden yetkili. " Türkhe'deki maf- ya da arûk çatışmalarda uzun namlulu silah kuUanıyor. Bu silahlara ulaşmanm en kolay yolu da Irak. Buraya ahcıgöndertn suçörgüt- leri silahlan ucuza alrvor. Silahlar TIR'lann özel bölmelerine saklanarak Tûrldye'ye so- kıüuyor" dedi. Sedat Şahin çetesine yönelik saldınlar dü- zenleyen Sarallar'ın "hücre''ler şeklinde ör- gütlendiğini belirten emniyet yetkihsi, bu ne- denle yakalanmalannın çok zor olduğunu söyledi. Yetkili şöyle devam etti: "SaraHar'uı örgütlenme şekli Hizbullah ve İBDA/C gibi terör örgüflerivie benzeriik gösteriyor. Ayn- ca Sarallar çok kalabalık. Bu nedeıile adam- laruı çoğu birbirini tanumyor. Ancak gözalö- na ahnan kişilerin evlem taümadannı aynıad- resten aküklannı tespit ettik." ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ İkinci Sınıf İnsan Olmak (2) Geçen yazımda, Fransa'da başımızdan geçen ve üç polisin yabancılara reva gördüğü muame- leyi ve bunun kaçınılmaz bir sonucu olarak, ora- larda yaşayan yabancı gençleıin isyan etmeleri- nin doğal olduğunu anlatmaya çalışmıştım. Bu- gün, Almanya'da başımdan geçen bir olayı ve Almanya'da yaşayan kimi vatandaşlanmızın, na- sıl kendilerini aldattıkian konusundaki görüşleri- mi sizlerie paylaşmak istiyorum. Bundan yıllarca önceydi. AJmanya, günümüz Fransa'sı kadar bilinçsiz olmayan Almanya, özellikle "ikinci kuşak" ve "üçüncü kuşak" ya- bancılar için, çözüm yollan anyor ve bu konuda ciddi bir arayış içınde bulunuyordu. O günün Almanya'sında, (bugün olduğu gibi ve diğer Avrupa ülkelerinde olduğu gibi), çok farklı türden yabancılar yaşamaktaydı. Sadece Türkiye'den gidenler arasında bile, farklı etnik kökenden gelenler ve farklı toplumsal düzeyde olanlar arasında, çok ciddi farklılıklar vardı. An- cak artık bu ınsanların, "konuk" olmadığı belli olmuştu. Eskiden, "Gastarbeiter - Konuk işçi" olarak isimlendirilmekten hiç gocunmayan bu insanlar, artık "Gastarbeiter" olmadıklannı, "Mit- bürger - Birlikte vatandaş" olduklannı iddia edi- yorlardı. Hemen hiçbirinin geri dönmeye niyeti yoktu. Almanya geri dönenlere çok cazip koşul- lar sunuyor ama ikna edici olamıyorlardı. • • • Alman devletinin konuya çok akılcı bir biçim- de yaklaşmasına karşın; sıradan Alman vatan- daşı, aynı rahatlık ve rasyonellik içinde değildi. özellikle Doğu-Batı birleşmesinden sonra, yıkıl- maz sanılan ekonomik yapı sarsılınca ve hiç alışmadıkları bir enflasyon ve işsizlik oranıyla karşılaşınca, bunun sorumlusu olarak başta Türkler olmak üzere yabancılan görmeye başla- mışlardı. Zaten ekonominin alarm vermesi, Almanya'da sağ siyaseti güçlendirmiş ve geleneksel olarak Hrtler'in kimi torunlan, meydanlara çıkmıştı. Oy- saki o konuk işçılerin Almanya'nın refahında cid- di payları vardı ve nüfusu azalan Almanya'da, belli bir uyum sağlanabilirse, bu dinamik nüfus- tan yararlanılması da mümkündü. Zaten Alman- ya da "eritme" politikalarından vazgeçmeye, "uyum" politikalan üretmeye çabalıyordu. • • • Münih'te yüksek eğitimli bir arkadaşımla bu konulan çok tartışıyordum. Her ne kadar üstün meziyetleri olursa olsun; bir yabancının, Alman- ların gözünde hep yabancı olacağını ve asla kendileriyle eşit görmeyeceklerini savunuyor- dum. Arkadaşım, eğer Almanların "kalitesinde" olursanız, size de eşit davranacaklannı ve içleri- ne sindireceklerini iddia etmekteydı. Eşi Alman olan ve bir Alman fırmasında çok 1yi bir pozis- yonda olan arkadaşımın bu görüşünün, belli dü- zeyde Almanlar tarafından paylaşılabileceğini, fakat sokaktaki Almanın asla böyle düşünmeye- ceğini dile getiriyordum. Tabii birbirimizi ikna etmemiz söz konusu değildi. • • • Almanya'dan ayrılırken, Avusturya'nın Salz- burg kentine geçecek ve oradan vasıtaya bine- cektim. Arkadaşım ve eşi de Avusturya'ya gide- cekleri için, beni Salzburg'da bırakarak devam etmek istediler. Arabaya bindik. Konu gene aynı konu: Eşitlik var mı yok mu? Münih-Salzburg arasında, yaklaşık 100 kilo- metrelik üçlü bir Autobahn vardır. Her gün, hele hafta sonlarında; onbınlerce, hatta yüzbinlerce araba karşılıklı gider gelir. Şimdi o da kalmadı ama; o- zamanlar, pasaport kontrolü falan yapıl- maz, pasaportun kapağına bakan gümrük me- murlan, "geç" işareti yaparlardı. O gün de öyle oluyordu. Ne zaman ki bizim pasaportlarımızdaki ay-yıldızı gördüler; "geç" işareti değil, "kenara çek" işaretini yaptılar. Ara- balar yanımızdan vızır vızır geçerken, bizler kontrol edildik ve kaçakçı olmadığımıza güven- diler ki devam izni verdiler. Üstelik arabamız Alman plakalı idi. Içerde, arabanın sahibi durumunda bir Alman hanım oturuyordu. Ama kurtarmadı. "Şöyle buyrun" dediler... • • • Umarım şimdi oralardaki insanlanmız daha iyi durumdadır. Atalarımız, "Vatanı olmayan insan büyümez" derler. Ama devir çok değişti. Eğer insanlığa bir katkı yapılabilirse, vatansız insan da büyür. Bir ayağı Türkiye'de olan geniş bir krtlenin, Av- rupa'daki varlığı, Türkiye açısından bir kazançtır. Bunlan dışlamamamız gerekir... EiMİNÖNÜ HALK EĞİTİM MERKEZİ SAHNE SANATLARIKURSU lAralık 2005-lHaziran 2006 Tübe SAR.A.N ünı ILR\> niKroUö. HıretaUb. FtfuKSlUR >(?nALiÇ DrtjıGİ"NGÖR PMTGİKEMEK BEDEMMİZ SAĞUĞIMIZ OYUNCLINUK BEDENİ HAREKETLAB (TemelTeknıkl OYL"NCLLÜK MODERN DANS BME LAB. (Duıamık; Denge) G«iuMcMniE\ DnuUi. ScnuDEMİRU AtraERSÖZ NjdirS4JUB\C4X 4.k«ra SC\ •* KONUK SANATÇILARLA Program dışı çalışmalar •• EHEM ÇOCUKIAR Halk Oyunlan Kursu • Dündar tNCESL ile kursij'erlerin kültür sanat labanlı yaptıklan bireysel ve grupsal araştırmalar program dışı belırlenecek semınerlerde tartışılarak oluşan ürunler kutlamalarda sergılenecektır • Kursıyerlenn devamlan oranında kanlım belgesı venlecektır. ve Tanıtım . 25 Kasım 2005 Saat: 13.00'teyapılacaktır. Müracaat : Emınönü Halk Eğitım Merkezı Müdürlüfü Bab-ı Âlı Cad \ o 37 Cagaloğlu - İSTANBLT Telefon GSM e-posta 0 212-519 39 47 0 532 20100 52 dncesufSvahoocom *KAYA İLHAN * SUNA KAN KAraLARIYLA EĞÎTÎME DEVAM
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear