23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 7 EKİM 2005 CUMA SAGLIK Avrupa'da heryıl 500 bindenfazla can almasına rağmenpek bilinmeyen VTE sinsicegelişiyor ftımaliölümle sonuçlaruyorŞULEKÖKTÜRK FARİS - Avrupa'da her yıl 500 binden fazla kişinin ölümüne yo] açan venöz tromboembolizm (VTE), mevcut tedavi yöntemleriy- le ölüm nedeni olmaktan çıkıyor. An- cak, sinsi gelişen hastalık, halk arasın- da çok fazla bılinmedıği, doktorlar ta- rafindan da ihmal edildiği ıçin, tehdit unsuru olmaya devam ediyor. Sanofi Aventis tarafindan Paris 'te gerçekleş- tirilen, "Avrupa'da \TE Riskine Kar- şjİnisiyatiF1 sempozyumunda, venöz tromboembolizm riski, yapılan araş- tırmalar ve hastalığı önleme yöntem- leri tartışıldı. Sempozyumda sunulan, "VTE Avrupa Etkilerini Değerlendir- • özellikte bacak toplardamarlannm hastalığı olan VTE, ameliyat geçirenlerde, kanser hastalığı olanlarda, hastanede uzun süre hareketsiz olarakyatanlarda, diğer kalp hastalıklan nedeniyle hareketliliği kısıtlananlarda, yaşlılarda ve obezite sorunu olanlarda görüliiyor. 20'li yaşlarda da ortaya çıkabilen VTE nedeniyle, toplardamarlarda oluşan kan pıhtısımn, akciğetierdeki damarı tıkaması sonucu gelişen Akciğer Embolisi (AE) öliime neden oluyor. meGnıbu" (VITAE) çahşmasına gö- re, Avrupa'da her yıl 1.5 milyon kişi VTE'den etkileniyor. VTE sonucu 543 bin 500 kişi ölürken 435 bin AE, 684 bin kişide "Derin Ven Trombozisr, yani derin toplardamarlarda pıhtılaş- ma gelişmiş. Sanofi Aventis tarafindan destek- lenen ve Fransa, Almanya, ttalya, Is- panya, Isveç, Ingiltere ve ABD'den 13 doktorun, klinik, epidemiyoloji ve otopsi sonuçlan değeriendirilerek yap- tığı VITAE'ye göre VTE, her yıl, gö- ğiis, prostat İcanseri, AIDS, trafik ka- zalan toplamından daha fazla insan öl- dürüyor. Sempozyumda araştırmayı sunan Londra Gusy's King's ve St. Thomas Tıp Fakültesi (GTK) Cerra- hi Bölümü'den Prof. Dr. AlesandrCo- hen, hastalığın toplumda çok fazla bi- linmediğine ve doktorlar tarafindan ihmal edildiğine dikkat çekti. Ispanya Granada Üniversitesi Tıp Fa- kültesi Genel Cerrahi Bölümü'nden Prof. Dr. Juan Arcelus da, hastalığın sinsi sessiz ilerlediğini belirterek, VTE sorununu yaşayanlann yüzde 80'inin belirti vermediğini vurguladı. Arcelus, AE'lerin ise yüzde 70'inin ölümle so- nuçlandığını söyledi. Fransa Hotel- Dieu Üniversitesi Hastanesi'nden Prof. Dr. MichekMeyer Samama da hasta- lığın, mevcut tedavi yöntemleri ve alı- nacak önlemlerle tehdit unsuru ol- maktan kolayca çıkanlabileceğini vur- gulayarak "ÖnJem için, ameüyat olan hastalaraenkısazanıanda hareketka- zandınlmah,ldşjııuıkendisiyerineeg- zersizyapöran vekasian çabşaran me- kanik yöntemler kullanılmalı ya da kanı sulandıncı farmakok»jik ajanlar kuDanılmair dedi. Dr. Marie Sevestre de kendi geliş- tirdiği, doplar ve ultrasonun birleşimi olan dublex-scanner isimh' aletle, VTE riskinin erken dönemde teşhis edile- bileceğini söyledi. ALZHEIMER KONGRESÎ Tedavi yöntemleri umut verici'Istanbul Haber Servisi -Türkıye Alzheımer Der- neği Başkanı Prof. Dr. Murat Emre, alzheimer tedavisinde umut verici gelişmeler yaşandığuu be- lirterek hastalığın oluşum mekanizmasına yönelik bir ilaç ve aşı geliştirme çalışmalannın devam et- tiğini söyledi. 21'inci Dünya Alzhe- imer Kongresi. Lütfi Kır- dar Kongre ve Sergi Sa- rayı'nda geçen hafta ger- çekleştirildi. Türkiye'nin ilk kez ev sahipliğı yaptı- & u KültürlerinK£sişünin- detdKöprü" temalı kong- re, alzheimerhastalan, ya- lanlan ve çalışan persone- li bir araya getirdı. Kong- re başkanhğını yapan Tür- kiye Alzheimer Derneği Başkanı Prof. Emre kong- re ve alzheimer hastalığı ile ilgili sorulanmızı ya- nıtladı. Emre, tedavi çalış- malan ile ilgili şu bilgile- ri verdi: "Alzheimer has- talannın beyninde biriken 'amiloid' isimlibirpnote- in vardır. Bunun birikme- sini engeUemeye yönelik Kanserde erken tanı önemli IstanbulHaberSer- visi - Kanserin erken dönemde yakalanma- sı için kendi kendine muayene ve tarama testleri büyük önem taşıyor. Birçok kan- > ser türünü erken tanı konulduğunda orta- dan kaldırmanın mümkün olduğunu vurgulayan Acıba- dem Hastanesi Koz- yatağı Şubesi'nden Onkolojı uananı Dr. KerimKaban. "Ak- ciğer, kaknbağırsak, prostat, memekanse- ri gibi sık rastlanan birçok kanserin üste- sindengekbttmekiçin erken tanı esas" dedi. olarak getiştirilenbir ila- cın hayvan deneyleri ta- mamlanrtı, insanlar üze- rinde deneniyor. Hastab- ğm oiuşma mekanizması- na etki edecek umut veri- ci bir çahşma,ancakhenüz deney aşamasında." Yak- laşık 5 yıl önce alzheimer aşısı çalışmalanna da baş- landığım anımsatan Prof. Emre. "Ük aşı çahşmala- n, hastalann,yüzde5'inin beyninde oluşan iltihap- lannıa şeklinde bir yan et- ki nedeniyie durduruldu. Ancak, iİtihaplanmanın nedenini çözmek amacıy- la çahşmalar devam edi- yor" dıye konuştu. Alzheimerin bunama nedenleri arasında ilk sı- rayı aldığını da ifade eden Emre, hastalığın belirti- lerini, "özeflüdeyakınza- mana ait yaşananlan hiç oünamışgjbihaüriayama- ma, eşya kayıplan, kişilik değişiİdigi, konuşma, algı- lama ve gönnede bozuk- luk, hayaller, hezeyanlar, uyku sorunlan, bazen hi- peraktivite" şeklinde sı- raladı. Emre, hastalıktan korunmanın sihirli bir for- mülü olmadığını, ancak kalp için iyi olanın beyin için de iyi olacağını belir- terek "Yüksek tansiyon. kolesteroL şeker düzeyle- rinizi düşürün, kilo verin, doymuş yağlardan uzak durun. Yapılan 3 büyük çahşma da zihinsel aktivi- tenin alzheimeriönlediği- nigösterdi" dedi. 2010'da Türkiye'de yanm milyon hasta Alzheimer hastalannın sayısı artıyor. Türkiye'de 2000'de 380 bin civann- da tahmin edilen hasta sa- yısı 2010'da 480 bin kişi- ye ulaşacak. ABD'de 2000 için tahmin edilen hasta sayısı 4 milyon iken 2050'de sayının 15 milyo- na ulaşacağı hesaplanı- yor. Genel olarak 65 ya- şm üzerindeki kişilerin yüzde 10'unda alzheimer hastahğı görülüyor. 85 ya- şından sonra ise bu oran yüzde 50"ye yükseliyor. A vrupa Birliği'nin maddi desteği ile yürüttüğü engellile- re yönelik Insanca Ya- şam, Engelsiz Iş ve Istih- dam, Yeni Umutlar ve Kadıköy Engelliler Daya- nışma Merkezi işbiıiiği ile düzenlenen "Kadıköy Engelli Günleri" konulu sempozyum bugün sona eriyor. Kadıköy Belediye- si Evlendirme Daire- si'nde gerçekleştirilen etkinliğe, Fransa, Alman- ya, Isveç ve Romanya başta olmak üzere çok sayıda yabancı uzman, sanatçı, sivil toplum ku- ruluşlan ve gönüllüleri katılıyor. Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, katılımcılara teşekkür plaketi verdi. Büyük sıkıntılaryaşadıklarına dikkat çeken engelliler: Toplum bizidışlıyor Engelliler 'engeF istemiyor SİBELBAHÇETEPE Türkiye'nin yüzde lO'unun engelli olduğunu belirten uz- manlar, engellüerin toplum- da büyük sıkıntılar yaşadıkla- rına dikkat çekerek "Bu in- sanlareğitnnlerini özelsmıflar- da almahlar. A\nca sağfak SO- runlannda da önceu'k onlara verilmeBdir" dediler. Kadıköy Belediyesi 'nce dü- zenlenen "EngelliGünleri" sem- pozyumunda engellılenn yaşadık- lan sorunlar, talepleri ve engel- liler yasası tartışıldı. Fiziksel ve zihinsel engelli Naz Ece Sangüzmen'nin (16) annesi Alev Sangüzmenkızının engelli doğ- masını başlangıçta kabulleneme- diğini belirterek, "Ben hemsjrey- dim. Hamileliğim sırasında sık sık kontrollere gittim. Çocuğu- mun gelişiminde herhangi bir anormalikv'oknLDoğumum 8'in- ciayda gerçekleşti. Doktorlar,se- Sangüzmen ailesi Yusuf Acar zaryeneabnalangerekirkenahna- dılar ve 5 dakikalık beyninin ok- sijensiz kalması çocuğumun en- gelli olmasma yol açü" dedi. Toplumda engelli yurttaşlara karşı farklı bakışlann olduğunu söyleyen Akv S., "Devtetten en- geüilere yardım eti uzatmasını bekliyoruz. Eğitim ve sağukta önemli sorunlaryaşıyoruz. Bu a- kınülann bir an önce sonaerme- sini istiyoruz" diye konuştu. Bedensel engelli Ümit Ansoy (32), 27 yaşında omurilik açık- Ümit Ansoy G. Tükenmez lığı rahatsızlığmdan dolayı kas- larında zayıflama meydana gel- diğini ve tekerlekli sandalyeye mahkûm olduğunu belirterek. "Hastahğım sırasında uygulanan yanhş ilaç tedavisi yüzünden te- kerlekli sandalyeye mahkûm ol- dum" dedi. Özellüde iş bulma konusunda engellilerin büyük sıkıntılan ol- duğunu vurgulayan Ansoy, şöy- le devam etti: "Universite mezu- nuyum. Tekerlekli sandalyedeol- duğumiçin dtşançıkbgımda yar- dun almadan gezmem müm- kün değü. Toplumda tünı dü- zenlemeler, yollar, apartman- lar, alış\eriş merkezJeri engel- siz insanlar için \npılnus. En- gelliler hiçbir alanda düşünül- müvor. Engelli oiduğum için de uzun süre işsiz kaldun." Spastik YusufAcar'ın (20) annesi AsiyeAcar da toplum- da engelli insanlann dışlandı- ğından şikâyet ederek "Oğhı- mun zekâ problemi yok. Sadece hayatının her anuıda birinin yar- dımına ihtiy^cı bulunuyor. Eğiti- mini devam ettirip bilgisayar mü- hendisi olmaktstiyor.Bizonu oku- la götürürken senis ve bakıcısı- nın olmasuu, bunun da deviet ta- rafindan karşılanmasuu istiyo- ruz.Buçocuktarözeleğitimveba- kun almah" dedi. Görme engelli Gökhan Tü- kenmez (22) de engelliler için okullarda özel sınıfların olması- nı istediğıni dile getirdi. UYGULAMADAN SSK'LÎLER YARARLANAMIYOR ÎSTANBUL'DAKİ OKULLARA OBEZÎTE UYAR1SI Diyabetlilere ücretşizgrip aşısı Öğrencilere tarhana ve elma tstanbul Haber Servisi - Türkiye Dıyabet Vakfı Başkanı Prof. Dr. Temel Yılmaz, SSK hanç Bağ-Kur, Emekli Sandığı ve yeşil kartlılann diyabet hastası olduğunu raporla belirtmeleri halin- de, eczaneden aldıklan grip aşısının bedelini devletten alabile- İ ceklerini söyledi. The Marmara Otel'de "şeker hastasuıa grip aşısı desteği'' konulu basın toplantısında konuşan Yılmaz, dünyadaki birçok ülkede 65 yaş üstü kışilere ve risk grubun- g« daki hastalara ücretşiz olarak grip aşısı yapıldığını söyledi. Yılmaz, Türkiye'de yaklaşık 5 milyon kişinin diyabet (şeker) hastası olduğunu vurgulayarak "Ülkemizde de SSK hariç Bağ-Kur, Emekli Sandığı ve yeşil kartular, diyabet hastası ol- duğunu kanıüarsa eczaneden aldığı grip aşısının bedelini devletten alabitanekte. Ancak birçok hastamız bunu bilnıiyor" dedi. tstanbul Haber Servisi - Istanbul 11 Milli Eğitim Müdürlüğü, öğ- rencilere bılınçlı, düzenlı ve sağlıklı beslenme alışkanhgı kazandır- mak, erişkin yaşlarda obez olmalarının önüne geçmek ama- cıyla, bir çalışma başlattı. Iç Hastalıklan Uzmanı Doktor Leyla Onay tarafından hazırlanan "beslenme ve obezite'' konulu bılgilendirme mektubu Istanbul'daki okullara göndenldi. Dr. Onay, sağlıklı gıdalan şöy- le özetledı: "Ayran, süt ve taze sıkümış meyve suyu. Elma, kepek ekmekle yapılnuş tosüar. fçine taze seb- ze, maydanoz, peynir, layma konulmuş ve ince yufka ile yapılnuş gözleme. Az yağh kızartılnuş köfte. Karbonhidrat, yeşülik özetle vitamin. Tosdar kesinnkle domates ve yeşillikk sunul- mah. Sebzelerie zenginleştirilmiş tarhana çorbasL" Prof. Dr. COŞKUN ÖZDEMİR I ki ünlü ve değerli sanatçımız NurseB tdiz ve llhan Şeşen yıllar önce nedense sağlıkla ilgi- li bir TV programına aracılık ettiler. Hatta su- nuculuk yaptılar. Konu akupunkturla kas hasta- lıklarının tedavisi ıdı. Akupunktur Derneği baş- kanı olarak takdim edilen bir meslektaşımız bu uygulama ile kashastalannı iyileştirdiğini ilen sü- rüyor ve örnekler veriyordu. Doğaldır ki kaçınıl- maz bir şekilde tıp bilim insanlan bu programı hayTetle, şaşkınlıkla dinlediler. Benim gibi kas has- talıklan ile uzun yıllardır uğraşan nörologlar ise şaşkınlıklanna öfke \e bzgnıkk katmaktan ken- dılerini alamadılar. Akupunktur bilimsel temeli olan bir dal ve uygulama. Birçok ülkede aku- punktur enstitüleri var. Bilim çe\Telerince onay gören çeşitli klinik uygulamalan söz konusu. Akupunkturla genetik hastalıklann tedavisi Ama akupunkturun genetik kaynaklı bir hastalı- ğı iyileştireceğını beklemek bılım dışı ve mantık dışıdır. Bu üd değerli sanatçıyı hemen aradım. Nur- seli Idiz'e ulaşamadım. llhan Şeşen beni çok na- zikçe ve anlayışla karşıladı. Ona sorunu ıyıce an- latabıldim. Çapa Tıp Fakültesi 'ne geldi ve be- nımle bir röportaj yaptı. Maalesef akupunkturun kas hastalıklan içın kullanımı süregelıyor. Şımdı burada onlara sade- ce birkaç örnek vermek ıshyorum. Kas hastahldannın çok çeşıtlı olduğunu. bun- lann tümünün bir tedavi yöntemi ile iyıleşeceğı- ni duşünmenın akıl dışı olduğunu eklemelıyim. Izmır'de spıral müsküleratrofı (SMA) tanılı bır kas hastası çocuğa göstenşü bır tıp merkezi tara- findan 8 ayda iyileştireceğız vaadi ile onlarca de- fa akupunktur yapılıyor. Bu tedavi, Çin'den getı- nlen, bacaklarda yanıklara yol açan purolarla tak- vıye ediliyor. Akupunktur tedavisi biryıl sürüyor. Bu tedavi içın milyarlarca para ödenıyor. Çocuk 2004 yılında kaybedüıyor. B. C. duchenne hastası, 2 yıl akupunktur yapı- lıyor, hiçbir sonuç yok. L L (13-K) 8 ay akupunktur tedavisi uygulanı- yor, değişen bir şey yok. T. B. Duchenne'ı ıvıleştırme vaadiyle 7-8 yıl akupunkturtedavisı. Çocuk akranlan gibi 12 yaş- lannda yürüme yeteneğını kaybedıyor. B. C. Duchenne, 7 ay akupuntur tedavisi, hiç- bir sonuç yok. Böylece çok sayıda hasta akupunktur tedavisi görüyor. îstanbul'dan başka ıllerimizde ve Istan- bul'da Çamlıca'dan başka daha birçok tıp merke- zinde de bu tedavi uygulanıyor. Kendimi tanıtma- dan telefon edip bu akupunkturcularla konuşuyo- rum. Bana da umut vermeyi sürdürüyorlar, ama kimliğımı açıklayınca bundan vazgeçiyorlar. Konunun çok ilginç yanı şu: Uzun yıllardır üzerinde dünyannı en ünlü merkezlerinin çalıştı- ğı ve bazı önemli adımlann atüdığı, ama henüz tedavi asamasına gehnemeyen bu genetikhastahk- lar için birilerinin, biz bunu tedavi ediyoruz, demesı çok ama çok büyük bir iddia. Ashnda on- iara tıp Nobel ödülünüz nerede diye sormak lazım. Program yapımcılannın ya da gazetelerde yayın yapan sağlık muhabirlerinin böyle bir büyük id- diayı tahkık etmek ihtiyacım duymamalan çok şaşırtıcı ve bilime güven açısından umut kıncı. BİRBAKIMA SERVER TANtLLt TUYAP Kitap Fuarı Açılıyor. Yann, Istanbul Kitap Fuan açılıyor. TÜYAP, Istanbullulara, her sonbahar bu sevinci yaşatır: Bu yılki heyecan, 8-16 Ekim günleri boyun- ca yaşanacak. Şu rakama takılıyorum: istanbul'da 24. Kitap Fuan. Kurumlarda rakamın birikimi, kökleşmenin işaretidir. 24 yıl önce salınan kökler, bu yıl daha da derinlerdedir. Olayın bir başka boyutu da var: TÜYAP, yalnız Istanbul'la yetinmedi; bır tarihten başlayarak, Iz- mir'e uzandı, sonra Bursa ile kucaklaştı. TÜYAP Kitap Fuan, deneyimlerin gücüyle, gelecek yıl Kon- ya'ya gideceğiz. Kitap fuarian, yanına sanat fuarlan da aldı. Her yıl fuartar, belli bir temanın çevresinde dö- nenir Bu yıl alınan tema, "Avrupa 'daki Türkiye, Tür- kiye'deki Avrupa". Bu yıl Beylikdüzü'nde ufkumuz daha da geniş- tir. • Okurlara şimdiden tavsiye edeceğimiz kitaplar var. Başta da, bir felsefi eser. AfşarTimuçin'in içimizdeki Deprem adlı çalış- masından söz edeceğiz. Bulut Yayınlan'ndan çıkan eser, Timuçin'in de- nemelerini bir araya getiriyor; kitapta, yazann 140 dolayında denemesini görüyoruz. AfşarTimuçin, felsefecıliğiyle, kültürümüzdeön sırada bir yerdedir. Onun, Felsefe Bir Sevinçtir ile Gerçekçi Düşüncenin Kaynaklan 'nı ve üç ciltlik Dü- şünce Tarihi'ri\ de unutabilir miyiz? Ama Timuçin'in bir özelliği, bir elinin de edebi- yatta, özellikle şiirde olmasıdır: Nâzım Hikmet'in Şiiri, onun gücünü ortaya koyar. öte yandan, şa- irdin yazdıklan, Fransızca, ispanyolca, Rusça, Bul- garca gibi dillerde okunuyor. Ashnda, felsefe ile şiir birbirini tamamlar. "Deneme" dediğimiz tür de, felsefe ile edebiya- tın ortak ülkesidir: Şımdı, yeni eserde, kaleme al- dığı denemeler, şaşırtıcı bir zenginlik içindedir; güncele olduğu kadar evrensele açılıyor. Yazann, "Gönül Gözüyle" işleyen kalemi, önümüze bir baş- ka yaklaşım ve bir başka tad ülkesı açmaktadır. "Bütünsel birbakışın" ferahlığına da ihtiyacımız vardı... • Kaş'a gittiğimde elime bir kitap tutuşturuldu: Devrim Bize Yakışırdı. Zeki Kırdemir'in yazdığı eser, "Dam'dan Dar'a 78'lilerin öyküsü". Ozan Yayınlar'da çıkmış; ge- çen yıldan bu yıla üç baskı yapması, kitabın ilgi gör- müş olmasının ışareti. "Tuz-tarih kardeşim Ze- ki'nin yazdıklan, otuz iki kısım tekmili birden bi- zim mahallenin asi ve aksi düşbazlarının hikâye- leri." "Kalbimin kardeşi Zeki 'nin yazdıklan Hayat Bil- gisi ile Hayal Bilgisi arasında yaşanan bir tarihin izdüşümleri." Yazar, kitabın yazılmasını da şöyle açıklıyon "ön- celikle 'unutturulmak' istenen, 'yit |k ' sayılan 78 kuşağını unutturmamak, bizleri yok sayanlara; 'Biz buradayız ve hâlâ ayaktayız' demek için." Kitap, bunu hak etmek için çok meziyete sahip. Eser, hepsi de "gözü kara genç kız ve delikanlı- lar"m. Kitap, öncelikle o dönem cezaevlerinde ya- şanan olaylann, mahkemelerin, duruşmalann "tra- jikomik özef'i. Kendini okutturan, ama okumak gereken bir eser... • Geçen ay, "12 Eylül"\e yeniden karşılaştık. Bu takvimden gelen bir "kader"\. Önemli olan, 12 Ey- lül'le her karşılaşmamızda, onu sıradan bir tekrar değil, 12 Eylül Olayı'nın "dehnlikler"ine inip onu daha da ortaya koymak! özellikle içerisinden geç- tiğimiz çözülüş ve dağılış süreci, bunu daha da ge- rekli kılıyor. Her zaman titiz olmuş olan, Muzaffer llhan Erdost Onur Yayınlan'nda çıkan 12 Eylül Tur- /ra'Van'nda bunu yapıyor. Okurlara, kitapta "Sivil" Işgale "Ak" Tezkere bö- lümünü (s. 9-41) özellikle tavsiye ederim. Eserde- ki öteki bölümler de okurlan mutlaka çekecektir... Erdost'un, bu eserin hemen arkasından çıkan Ku- şatılmış Ülke ve Kuşatılmış Yazılar'ında, birbirin- den ilginç yazılar yer alıyor. . Okurtar, Saidi Nursi öğretisi ve Bilimin Islam- laştınlması (s. 56-74); Yabancılara ToprakSatışı ve Anayasa Mahkemesi Karan (s. 31 - 33); Avrupa Bir- Iiği ve Aleviler (s. 34-55); Gönüldeşim Nâzım (s. 87-102); Soykınm'ın öteki Gerçeği (s. 112-137) bö- lümleri, kitabı ilk ele alışta okunmalı düşüncesin- deyim. Erdost'un bu son ıkı eseri, birbirini tamamlayan çalışmalardır; biriikte okunmalıdır. Bu iki eserin arkasını da bekleyecektir okurlar... KULTUR • SANAT ALTUNIZADE CAPtTOlSreCTBUM 14 65133 30 r 00--330-16 10-1850-21 40-00 15
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear