02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
7EKİM2005CUMA CUMHURİYET SAYFA İJxl!5 H A r i r j i i l J K K dishab(Şcumhuriyet.com.tr 11 Meclis Başkanı Hristofyas, Türkiye'nin her adımında karşısında 'Ada'yı bulacağını söyledi RumlardanKıbns tehdidiLEFKOŞA (Cumhuriyet)- Gü- ney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) Meclis Başkanı AKEL Genel Sekreteri Dimitris Hris- tofyas, Avrupa Birliği (AB) mü- zakere sürecinde "Türkiye her adımında Kıbns'ı karşısında bu- Jacak" tehdidinde bulundu. AKEL'in yayın organı Harav- gi gazetesine göre Türkiye'nin AB sürecinde ilerlemek için "Kıbns konusundaki tavnnı de- ğiştirmesi gerektiğini" savunan Hristofyas, "AB-Türkiye müza- kere çerçevesinin kuraDan, Kıb- ns'a (Rum tarafina), her adımın- da Türkiye'nin karşısına çıkma olanağı veriyor. Bu nedenle bu olanağın, Ankara'nın Kıbns so- nınundaki tavnm değiştirmesi • Güney Kıbns Rum Yönetimi Meclis Başkanı Dimitris Hristofyas, Türkiye'nin Avrupa Birliği sürecinde ilerlemek için Kıbns konusundaki tutumunu değiştirmesi gerektiğini savundu. yönünde değertendirmenin yofla- naranmalT dedi. "Rum siyasi üderlerinin, hep beraber oturup yalnızca Türkî- ye'yi süaştmnak için değiL Anka- ra'nın Kıbns sorunundaki tav- nnı değiştirmesi için de bu olana- ğı değeriendirmesi ve incelemesi gerektiğini'' ifade eden Hristof- yas, Kıbns Rum halkının isteği, beklentileri ve çıkarlannın cid- di şekilde dikkate alınması gerek- tiğini kaydetti. Dimitris Hristofyas, Türkiye'yi, "siyasi, kültüreL toplumsaL eko- nomik açıdan zor bir ülke" ola- rak niteledi ve "Türldye'nin iiye- HktafebininAB içinde pekçok tep- kive itirazla bu nedenle karşılan- dığını" sa\oındu. 'Çerçeve belge bağlayıcı' Rum siyasi liderliğinin "birHk içinde ve neredeyse oy bhüğiyle Türkiye'nin AB'yeyönettşmi des- teklediğini'' kaydeden Hristof- yas, "Çünkü hepimiz, Türki- ye'nin üyeiiğe muhtemel ileıieyi- şinin, Kıbns'ın süreciyk ve siya- si sorununun çözümüyle de flgili olan kununsal taahhütleri yeri- ne getirmekzorunda bırakacağı- nıdüşündük"dedi. "AB'ninkar- şı deklarasyonu ve müzakere çer- çeve belgesinin bağlayıcı olduğu- nu" belirten Hristofyas şöyle de- vam etti: "AB'nin Türkiye'nin deklaras- yonuna karşı açıklaması, müza- kere çerçevesi de temeiinde bağ- layıcıdır ve Ankara'yı, Avrupa Parlamentosu'nun çok kaü bir istasyon haline getirmek istediği 2006 istasyonuyia takip edikcek olan yükünılülükleriniyerinege- JOOST LAGENDIJK 'En büyük engel Kıbns' ELÇİN POYRAZLAR BRÜKSEL - Türkiye- AB Karma Parlamentosu Eşbaşkanı Joost Lagendijk Türkiye'nin muzakere sürecindeki en büyük engelin Kıbns sorunu olacağını söyledi. Brüksel'de dün Türk basınına açıklamada bulunan Lagendijk, Türkiye'nin müzakerelerde ancak bir noktaya kadar ilerleyebileceğini, bir süre sonra Kıbns sorununun Türkiye'nin önüne tekrar geleceğıni ifade etti.Kıbns sorununun AB'yi ele geçirdiğını ifade eden Lagendijk, adada çözüm olmadan Güney Kıbns'ın üye olmasını AB'nuı bir hatası olarak niteledi. Bu yüzden AB'nin bu süreçte sıkıntı çektiğinı belirten Lagendijk, pek çok üye ülkenın Kıbns sorunundan kurtulmak istediğini söyledi. Lagendijk, "AB'de Kıbns konusunda kimse kendini ateşe atmak istemiyor" şeklınde konuştu. Lagendijk aynca AB baskısı olmaksızın Güney Kıbns'uı çözüme yönelik adım atmayacağına inandığuıı ifade etti. AB'nin genişleme korkusu Öte yandan, Avrupa Birliği'nin Türkiye ile müzakerelere başlayacak olmasının yankılan sürerken tngiliz Financial Times gazetesi, AB'nin genişlemeden çekinmemesi gerektığıni vurguladı. Muzakere çerçeve belgesinin her satınnın, üyelerin İstanbul Boğazı'yla birleşme konusundaki tereddütlerini ortaya koyduğu kaydedilen makalede, Hırvatistan'ın da "dikenli telin altından sürece sızmayı başardığı" belirtildi. "Avrupa'yı genişleme korkusunun sardığV belirtilen yazıda, "bunun aulaşüabilir ancak yine de kötü bir fikir olduğu" \nrgulandi. Makalede. "AB genişlemesinin hayatın bir gerçeği olduğu" kaydedildi. UMP Türkiye'yi ideyecek • PARİS(AA)-Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, ıktidardaki Halk Hareketi Birliği'nden (UMP) Türkiye'nin üyeliğine karşı çıkan bir grup millervekilini önceki gün cumhurbaşkanlığı sarayında kabul etti. UMP'li Yveis Bur ve Richard Mallie'nin başkanlık ettiği grup, Türkiye'yi gündeme getırdı. Görüşmede, Mallıe Türkiye ile sürdürülecek muzakere sürecini izlemek içm parlamenter heyetı oluşturulması teklifinı sundu. Chirac da muzakere süreci konusunda parlamenterlerin sürekli bılgilendinleceği sözü verdi. Belçika'da genel grev • BRÜKSEL (AA)- Belçika'da sosyalist FGTB sendıkası, bugün için 24 saatlik genel grev karan aldı. Hükümetin erken emeklilik yaşını 58'den 60'a çıkarmak istemesinden ve çeşitlı sosyal sigorta sorunlarından kaynaklanan uzlaşmazlığa çözümün gecikmesi üzerine greve giden FGTB, Hınstiyan demokrat sendıka CSC'den destek alamadı. Liberal sendıka CGSLB ise üyelennı grev lcnniKiınHa serhfît hıralrti tngiltere Başbakanı Blair'le görüşen Irak Devlet Başkanı Talabani, çokuluslu gücün yakm zamanda çekflmesinin felaket olacağmı söyledL (Fotoğraf: AP) Blair, Tahran h suçladı Dış Habeıier Servisi - Ingiltere Başba- kanı Tony Blair, yeni Irak'ta demokrasi yönünde önemli adımlar atıldığuıı söy- ledi. Blair, ülkesini ziyaret eden Irak Dev- let Başkanı Celal Talabani ile yaklaşık bir saat süren görüşmesınin ardından düzen- lenen basm toplantısuıda, Irak yönetimi istediği müddetçe bu ülkede kalarak on- lara yardnn edeceklerini söyledi. Talabani de çokuluslu gücün demok- rasınin yerleştirilmesine ve terorizmin alt edilmesine çalışılan Irak'tan yakm za- manda çekilmesınin felaket olacağını savundu. Blair, son zamanlarda Irak'ta tngiliz askeri ve diğer çokuluslu güce yönelik saldınlarda yeni bir patlayıcının kulla- nıldığmı, bu patlayıcının yapısuun Iran- lı unsurlar ya da Hizbullah'tan kuşku duyulmasına yol açtığını söyledi. Adı açıklanmayan bir tngiliz yetkili, tngiliz askerlerine yönelik son dönem- lerdeki saldınlarda zırh delıci patlayıcı- lann ve kullanımı uzmanlık isteyen kı- zılötesi kontrol mekanizmalannm yer aldığını savunmuş, bu teknolojinin kay- nağmm tran olduğunu söylemişti. tran, suçlamalan reddediyor. tirmekle karşı karşıya getiriyor. Müzakere çerçevesinde, AB'nin Türkiye'ye yönelik bir dizi çok katı şartı yer alryor. Müzakere çerçevesinin son halini, Annan Planı'nın Kıbnsh Rumlar tara- findan reddedilmesinden sonra aknğını unutmamahyız, Bu neden- le dış siyasi güçlerin el atbğı, Tür- kiye'nin beraat ettirilnıesini gö- ğüslememiz gerekir. Türkiye'nin üyeük müzakerelerinin başlan- gıcında tngiltere Dışişleri Baka- nı'nın yapüğı konuşma 'hem na- lma, hem mıhına' vuruyor. Ör- güüerin işleyişine değinilrvor ve pratikkonulara gnühor. Umanm hepimiz, Kıbns sorununu seçim- ler ışığı altmdaki seçimler öncesi çaûşmalardan uzak tutanz." IBRIS SORUNU Gül başka Borell başka adres verdi LEFKOŞA (AA) - Avrupa Parlamentosu Başkanı Josep Borrefl, Rum tarafının Avrupa Bırliği'ne (AB) üye ohnasıyla Kıbns sorununun bir AB sorunu haline geldiğini ileri sürdü. Borell, bununla biriikte, çözümün BM çatısı altında bulunacağmı belirtti. Lefkoşada ara bölgedeki Ledra Palas Otel'de düzenlediği basm toplantısında KKTC ve Güney Kıbns'ta yaptığı temaslan değerlendiren Borrell, AB'nin, çözüm sürecının bütününde hazır bulunacağmı kaydetti. Borrell, KKTC'ye uygulanan izolasyon konusunda AB'nin sorumluğunu görmezden gelerek "Bu, iki toplum arasında diyalog >olu> la aşümahdır" dedi. CNN Türk'te "Eğrisi Doğnısu" programına katılan Dışışlen Bakanı AbduOah Gül, AB'yi KKTC'ye uygulanan izolasyonlara ılişkin eleştirirken "KKTC ile inşkiye geçecek başka ülkeler" bulunduğunu söyledi. Gül, "Ya BM çaösı altında kapsamlı bir çözüm olacaknr ya da Kıbns Türkieri bağmısızhklannı güçlendirerek durumlannı sağlamlaşümor olacaklardır. Rumlar bunun ikisinden birini tercih edecektir" BIÇAK SIRTI EROL MANISALI 3 Ekim ve Stravv'un Itirafı 3 Ekim belgesinde ilgimı çeken birkaç konu var. Bunlan sizinle paylaşmak istiyorum. 1)Türkiye'nin üye yapılmasında "AB 'nin hazmetme kapasitesigöz önüne alınıp değerlendirilecektir" ifadesı. Yani Türkiye, Kopenhag kriterteri ve diğer konularda üstü- ne düşen her şeyı yerine getirmış olsa da; AB "Seni hazmetmem çok zor, bu nedenle tam üye ya- pamıyonım" diyebilecektir. AB'nin eline böyle bir koz en baştan ve- riliyor. Üstelik hiçbir nesnel ölçü konmadan. örnegin; a) "Seksen milyon Müslüman nüfusu hazmedemiyorum" diye- bilir. b) "Zaten sosyal sonınlanm, iş- sizlik sorunlarım var; üstüne 80 milyon insan ekleyip bu yükü ta- şımak istemiyorum" diyebilir. c) Türkiye'nin içinde ve çevre- sinde dünya kadar sosyal, siyasi, dini ve askeri sorun var; AB, Tür- kiye'yi iÇİne alarak bu sorunların kendi üzerine yığılmasını istemiyor diyebilir. Bunlara benzer yüzlerce "haz- medememe nedeni" üretmek mümkündür. "Hazım konusu"' 17 Aralık 2004 belgesinde bulunma- yan, 3 Ekim belgesine konmuş olağanüstü bir buluş olarak nite- lenmelidir. AB içinde, "Içerialınma- dan, özel statü en baştan kabul edilsin" ifadesini koymak isteyen- ler, bu ifade ile eşanlama gelebi- lecek sonuca ulaşmışlar. 2) "Ucuaçıklık", "Üyelikgüven- cesiyoktur", "Sonuçeldeedilemez ise gelinen noktada düğüm atılır" ifadeleri 17 Aralık 20O4 belgesin- de de yer alan "normal dışı" birze- min oluşturuyor. Bu unsurlar "haz- medememe" konusu ile biriikte ele alındığında, "üyelik dışı özel statünün" bütün altyapısı, 3 Ekim belgesı ile tamamlanmış oluyor. 3) 6. maddede 1963 Ankara An- laşması, 1970 Katma Protokolü ve 1995 Gümrük Biriiği anlaşma- lanna atıfta bulunularak bunlar, "bir bütün halinde, Türkiye'nin yüküm- lülükleri" olarak değerlendiriliyor. Hükümet bu maddeyi kabul ede- rek anayasal bir hata yapmıştır a) Gümrük Bıriiği Ankara Anlaş- ması ve Katma Prokokol'ün "ta- mamlayıcı parçası - mütemmim cüz'tTdeğildirÇ)- b) Gümrük Birliği'nin uygulanma- sı, müzakerelerde bir koşul olma- malıydı, çünkü hiçbir aday için Gümrük Biriiği yoktu. c) Gümrük Birliği'nin "görüşme- ler süresince dehnleştirilmesi", özel statünün (*) altyapısını kaçı- nılmaz olarak hazıriayacaktır. 3 Ekim 2005 belgesini 6 Mart 1995 ve 17 Aralık 2004 belgeleri ile biriikte ele alıp değeriendiımek gerekir. Bu üç temel parça yan ya- na konduğunda çıkan resim şudur 1) Müzakerelerde ipler tama- men karşı tarafın elindedir. AB ku- rumlan bir bütün olarak veya her bir AB üyesı ayn ayn, "Türkiye üze- rinde dengesiz ve sınırsız" bas- kı, oyalama ve müeyyide uygula- ma olanağına sahip hale geliyor. 17 Aralık 2004 ve 3 Ekim 2005 belgeterine yerteştirilen birçok mad- de, a) bazen AB kurumlannın; b) bazen AB üyelerinin; c) bazen de BM ve Uluslarara- sı Adalet Divanı gibi kurumlannın Türkiye üze- rinde baskı yapma olanağını sağ- lıyor. 2) 3 Ekim belgesi 6. maddesi- ne, "Türkiye'nin açıkekonomi (re- kabetçi) ve liberal ekonomi" uy- gulaması koşullan yerieştirilmiştir. Gümrük Birliği'nin üzerine 17 Ara- lık ve 3 Ekim belgelerinin AB tara- fina sağladığı ek denetim ve yön- lendirme unsuriarı da eklenince "ekonomi tamamen AB'nin gü- dümüne sokulmuş oluyor". Bir yandan sonu olmayan bir biçim- de uzayıp giden "ucu açık" görüş- meler; öte yandan ekonominin AB şirketlerinin ve kurumlannın fiili gü- dümünegırmesi, "özel statüyü da- ha ilan etmeden uygulamaya so- kacaktır". 3) A B 6 Mart 1995, 17 Aralık 2004 ve 3 Ekim 2005 belgeleri ile "Türkiye'den alabileceklerinin tû- münü sağlamıştır". Şimdi bu tek yanlı zemini, kendi lehine kullana- rak Türkiye üzerinde egemenliği- ni her alanda gerçekleştirme ola- nağına sahip konuma gelmiştir. Hiçbir "hazımsızlık sorunu" ya- şamasına gerek kalmayacaktır. En başta değindiğim üç nokta, 3 Ekim belgesindeki çarpıklıkla- nn sadece küçük bir bölümünü oluşturuyor. llerideki yazılanmda diğerierine de kuşkusuz değinece- ğim. Ve Stravv'un ttirafı Bu arada Dışişleri Bakanı Stravv, 3 Ekim'in AB için ne anlam taşıdı- ğını itiraf etmış. Rumlara, "Itiraz edersenız KKTC ortadan kaldın- lamaz ve Türk askeri adadan zor gider" demiş. Kısacası, 3 Ekim belgesi ile "Türkiye'yi bekleme odasına hapsedip elini kolunu bağlayamazsak ne Kıbns'ı ne de diğer ödünleri alabılihz" demiş. Işte Stravv bu cümlesi ile 3 Ekim belgesinin AB açısından ne anlam taşıdığını bütün çıplaklığı ile itiraf etmiş: Türkiye'yi bekleme odasın- da iğfale devam belgesi... Işin ilginç yanı başka bir Ingiliz, Komisyon üyesi Sir Leon Britton 1995'te hazırladığı Türkiye Rapo- ru'nda, "Türkiye Gümrük Birliği'ne sokulamaz ise Kıbns konusunda amacımıza ulaşamayız" demişti (**). Ne tesadüf, 3 Ekim belgesine nereden ve nasıl sinsi sinsi gelin- diğini medyada yer alan raporiar ve sözler bile anlatmaya yetiyor, ta- bii anlayanlarıçin... (*) Dr. KemaJ Başlar "ErolMani- salı ve öğrencileri", Bilgi Yayıne- vi, 2005. H "• Sessiz Darbe", 2004, Der Yayınlan. www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali ÖÇÖLYAKLIYA^ FENİLKETONURİLİYE j glutensiz nişastalı konştm •cemoz SOOge V NBBB"^ "Sağlıklı Ekmek" www.ihe.com.tr Tüketicl Hattı 0800 211 10 49 İstanbul Halk Ekmek'ten ekonomik, sağlıklı, düşük proteinli glutensiz karışım ve ekmek. -J~- İ S T A N B U L B Ü Y Ü K Ş E H İ R B E L E D İ Y E S İ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear