25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
17 EKİM 2005 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ BASIN Angela Merkel'in ilk kadın ve doğulu başbakan olduğu Almanya'da hükümetin geleceğini parlak görmeyenler var Bukoalisyonbaşansızolur• Bakanların farklı partilerden ol- ması yakın gelecekte Alman siya- setinde büyük sorunlar yaşanaca- ğının sinyallerini şimdiden veri- yor. Örneğin SPD'li bir dışişleri bakammn CDU lideri Angela Merkel'in verdiği sözü tutarak ABD'yle Irak savaşı konusunda belirli ölçüde bozulan ilişkileri iyileştirebileceğini ummak pek akıllıca gelmiyor insana. A lmanya'da düzenlenen genel seçimle- rin üzerinden iiç hafta geçtı. Ancak hükümetin kurulması için geçen bu uzun zaman dün olup bitenin önemuıi unut- turmamalı. Merkez sağ parti Huistiyan Demok- ratlar Birliği'nin (CDU) Başkanı Angela Mer- kel sadece Avrupa'nın nüflıs ve ekonomik an- lamdaki en büyük ülkesini yönetecek ük ka- dın olmakla kalmadı. Aynı zamanda Birleşmış Almanya'nın ilk "doğulu" başbakanı olma unvamnı da yakaladı. Bu iki unvan da kutla- maya değer şeyler. Hem kadın-erkek eşitliği adına kutlamaya değer. Hem de ülkenin tan- hine korkunç bir unsur olarak damgasını vu- ran Almanlann "kafalardaki duvar" diye de nitelediği duvann "gerçekten" yıkıldığının göstergesi olduğu içm. Ancak bunlann dışında ortada kutlanacak bir şey yok gibı görünüyor. Seçım günü olan 18 Eylül'de sandık başlannda yapılan anket so- nucu açıklandığı anda aritmetik olarak orta- ya rezil bir sonuç çıkacağı belli oldu. CDU ve Bavyeralı ortağı CSU Almanya'nın Federal Parlamentosu Bundestag'da Başba- kan GerhardSchröder'in Sosyal Demokrat Par- tisi'nden (SPD) sadece dört koltuk daha faz- la kazanması iki büyük parti için de doğal müttefikleriyle ikili koalisyon kurma yolunu Geçen hafta İstanbul'da AKP'nin iftar yemeğine kanlarakBaşbakan Tayyip Erdoğan'la biraraya gelenTiirkhenin ABüyeiiğinm öndegeien destekçilerinden Alnıama Başbakanı Gerhard Schröder koltuğunu Türfcrye karşırı Merkel'e bırakıyor. Ancak Hıristiyan Demokradar'ın tek başına iktidar olamaması ve Schröder'in partisi SPD'nin kabinede daha fazla bakanbğa sahip olması Türkiye'nin kaygüannı azaltmaya yetecek bir unsur olarak değeriendirilivor. (AP) tıkadı. SPD'nin Yeşiller'le, Hıristiyan Demok- ratlar'ın da Hür Demokratlar'la (FDP) koalis- yon kurması -parlamentodaki yeterli çoğun- luğu sağlayamayacaklanndan- olanaksız ha- le geldi. Marjinaller kazançlı çıktı Doğunun eski komünistlerinin kurduğu ye- ni sol partinin topladığı oy merkez partilere göre marjinallerin bu seçimden daha kazanç- lı çıktığını gösterdi. lkiden fazla ortaklı koalis- yon düşünceleri de liderler ve partiler arasın- daki kesin siyasi ve kişilik farklan nedeniyle sonuçsuz kaldı. Siyasi gözlemciler de en ola- sı çözümün iki büyük partinin koalisyona git- mesi konusunda birleşti ki bu 2'nci Dünya Savaşı sonrası Ahnanya'da ikinci kez meyda- na gelecek bir durum olacaktı. Sonuçta oldu. Ve. böyle farklı söylemde partilerin bir araya geldiği, büyük bir koalis- yon oluşturmanın da sıkı pazarlık gerektirdi- ği tezi bir kez daha kanıtlandı. Bu pazarhğın en göze çarpan yanı seçime başbakan sıfatıy- la giren Schröder'in liderlikte kalma ısrann- dan vazgeçmesi oldu. Ancak Schröder'in başbakanlıktan vazgeç- mesinin faturası CDU'ya ağır oldu. Sosyal Demokratlar Hıristiyan Demokratlar'dan da- ha fazla bakanlık aldı. Tabii bakanlann fark- lı partilerden olması yakın gelecekte Alman siyasetınde büyük sorunlar yaşanacağının sin- yallenni şimdiden veriyor. SPD'li bir dışışlen bakanının Angela Mer- kel'in verdiği sözü tutarak ABD'yle Irak sa- vaşı konusunda belirli ölçüde bozulan ilişki- leri iyileştirebileceğini ummak pek akıllıca gehnıyor insana. Merak edllen noktalar Tabıi Türkiye'nin AvTupa Birliği üyeliği ko- nusundaki fıkır aynlığı da var ama bu sorun şimdılik çözülmüş gibi görünüyor. Tabii CDU'nun Bavyeralı ortağı CSU'nun Edmund Rusya'da halk okulunu kendi koruyor OLGAROMANOVA E ğer kaçırdıysanız anımsa- talım. Hükümet bir ay bo- yunca " Beslan'dayaşanan trajedinin tekrarlanmasına izin vermeyeceğiz" sloganıylaülke ça- pmda bir terörle mücadele kam- panyası yürütrü. Kampanyanın odak noktası "Te- rorizmsiz bir gelecek, Terorizmin geleceğj yok" başlıklı bir forum- du. Bu forumda Devlet Başkam \Tadimir Putin'in Kuzey Kafkas- lar danışmanı Aslanbek Aslakanov hararetli bir konuşma yaptı. Aslakanov, terorizmle müca- deleye katıhnayan bürokrat ve sa- botajcılardanbahsetti. Ve, onlann okullarda da bulunduğunu söyle- di. Ona göre okul yönetimleri dev- let ve halkın tabii Orenburg'un bir istısna ol- ması da söz konusu değil. Başka kent ve kasabalar da gerekli do- nanıma sahip olmayan, alarm sis- temi bulunmayan okullarla dolu. Peki ama o zaman güvenlik büt- çesinde terorizmle savaş için top- lanan o kadar para nereye gidiyor? Ödenek glzll tutuluyor 2004 yılında Beslan trajedisi- nin yaşanmasmm hemen ardın- dan 2005 bütçesinin okullann gü- venliğini sağlamak için 3 milyar ruble gibi rekor bir rakamı içere- ceği açıklandı. 2006'da ise terör- le mücadele programı için harca- nan para beş katına çıkacak. Neden Orenburg gibi büyük bir kent bu paranın bir bölümü- ^ T-, , c • ne sahip değil o • Beslan facıasının z a m a n V B unun Üzerinden bir yill aşkin nedenıni öğren- süre geçti. Ancak m e k mümkün Dnetimin büyük vaatlerde konusunda gö- bulunduğu Rusya'da bİTÇok 1 ^ ayrılan revlerinıyaprru- okul hala alarm SİStemİ ve ödeneği'gızli güvenlik için gerekli diğer t ^al ^n b ı r ko " malzeme ve altyapıya sahip değil. Bazı bölgelerde halkokullan korumak için özel fon oluşturuyor. karşı karşıya ol- duğu en büyük sorun olan tero- da ideolojisine sı- fırkrediverme- yi öğreten özel dersler konul- ması gerektiği- ni de sözlerine ekledi. Ama bunlardan başka bir kü- çük sorun da var. Yuva ve okulla- rımızın ihtiyacı olan güvenliği sağlamak! Orenburg'da halkı gü- venlik işini kendi eliyle yürütme karan verdi. Vali yardımcısı Ludmila Mar- çenko Itar-Tass ajansına, valiliğin açtığı bir hesaba bir ay süreyle halk, bazı kurumlar ve işyerleri- nin para yatırdığını ve güvenlik için gerekli malzemeleri satın almak ve alarm sistemleri kurmak ama- cıyla 1.33 milyon ruble toplandı- ğını açıkladı. Başka deyişle hal- kın kendi okulunu, kendi çocuk- lannı kendisinin koruyacağını... Bir dakika. Bu, Orenburg'daki okullann şu anda alarm sistemle- ri olmadığı anlamına geliyor. Ve, nu. Denetleme kurulu teroriz- me açılan sava- şa aktanlan ka- mu fonlarına ilişkin denetle- meleri yeni ta- mamladı. Kurulun sessizliğinden paranın gerekli yerlere harcandı- ğı sonucuna varabilirsiniz: Bir ay süreyle sadece ülke ça- pında kampanya yürütmek ve ders programında konunun önemini anlatan, teröre taviz vermeyen zih- niyeti yaymayı amaçlayan değişik- likler yaparak. Bunlar güzel şey- ler ancak soruna kalıcı ve köklü bir çözüm getirebilecek şeyler ol- duğunu kimse savunamaz. Umit edebileceğimiz tek şey. terörle mücadele fonunun tama- mının bu kampanya ve benzeri özünde sorunu halletmekten uzak işler için harcanmış olmaması... (The Moscotv Tımes, 12 Ekim, Rusya) Balakot'ta dağıtılan ve her akşam yüzkrce kişinin akın ettiği iftar yemeğinde kaplan doldurma görevi Filistinli çocuklara verifiyor. (AP) Çözüm bir yıl içinde gelmeli YOEL MARCUS F ilistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas ve İsra- il Başbakanı Ariel Şaron'un buluşmasının ta- til dönemi sonrasına ertelenmesi iyi oldu. îki taraf. serbest bırakılacak tutuklulann sayısı ve ben- zeri şeyler hakkında kararlannı vermeye çalışırken, kaçınlan bir fırsat anımsanabilir. ABD Başkanı George Bush iki yıl önce bir Filistin delegasyonuna Allah'ın ken- disine "George, Filistinlilere bir devlet ver" dediğini söylemıştı. Filistin devleti konusu ve sorunun çö- zümü iki halkın liderlerine bağlı. Ya- ser Arafat burada işbirliği yapmıyor- du çünkü banş anlaşması imzalamak istemiyordu. Ama şimdi ipler iki de- neyimli insanm elinde. iki liderin özel bir görüşme için biraraya gelmeleri planlandı. Danış- man, avukat, not tutan kızlar olmadan. Bu görüşmede detaylara girmeden önce banş sü- recinin sonunda hangi noktada olmak istediklerinin kararmı vermeliler. Başka deyişle konuşmaya en son- da söyleyeceklen sözlerden başlamalılar. Bu özel görüşmelerinde birbirlerine nasıl yardım- cı olabileceklerini de kararlaştırmalılar. Şaron, halkının büyük bölümünün taviz vermeye ve Büyük tsrail düşünden geri adım atmaya hazır ol- duğunu söyleyerek katkı yapabilir. Şaron'un söyleyeceklerl... • Halkları, Filistin Devlet Başkanı Abbas ve Israil Başbakanı Şaron'a çözüm bulmalan için bir ı uzun süre kredi vermez. Kahve ve kurabiyelerin önündeki konuşmada Ariel Şaron bir anda daha samimi konuşma- ya başlayabilir. Ve, Mahmut Abbas'a dönerek "Si- zimasum kadın \eçocuklan öldürmüş tutuklulan serbest bırakarak güçlen- diremeyiz. Hamas'm seçimlere katü- nıasını kabul edeme>iz. Bu Irak'ın El Kaide'yi hükümete dahil etnıesi gibi olur" dıyebılır. "Bana senden neler öğrenebüeceğimi göster ben desana de- mokratik bir ülkenin nasıl yönetebile- ceğini göstereyim, bu işin kurallannı anlatayun" di- ye de\am eder. İki lıdenn de anlaşmak için buluşacaklan sahneyi terk etmek için en çok bir yıl kredileri var. Halklan- nın onlara yıllardır süren soruna çözüm bulmalan için daha uzun zaman tanıyacaklannı sanmasınlar. (Haaretz, Israil, 14 Ekim) Stoiberi'nin ekonomi bakanlığı yaptığı bir ka- binede maliye bakanhğını üstlenecek bir SPDTiyle nasıl" çalışacağı da merak konusu. Seçim öncesinde Merkel, katmadeğer vergi- süıi yüzde 2 arttıracaklarını açıklamıştı. Bu ar- tış işsizük sigortası primlerinde yüzde 2Tik dü- şüş sağlayacaktı. SPD ise bunun sosyal güvenlik kriterleri açısından değerlendirildiğinde hakça bir dü- zenleme olmayacağını savundu seçim kampanyası boyunca. Seçimden, SPD'nin sadece 1 puan önünde çıkan Merkel, bu sonucu cesur ve olgun bir tavırla karşıladı. Yapabileceği en iyi şey Al- manya'nın en büyük sorunlanna -5 milyon işsiz ki bu rakam çalışan kesimin yüzde 1 l'ini oluşturuyor, bu yıl yüzde l'in altına düşen büyüme hızındaki kötü gidiş ve artan borçlar- çözüm üretecek bir koalisyon için seçenek üretmekti. Optımistler bu hükümetin felce uğrayaca- ğı, başansız olacağı kaygılannın abartıldığını sert bir tavırla ve ısrarla savunuyorlar. Savaş sonrasında yerel yönetimlere venlen yetkılerin arttınhnası merkezi yönetimin zayıfolduğu an- lamuıa geliyor. Yüklü miktarda ihracata dayalı olan iş dün- yası küreselleşmenin baskılanna uyum sağ- lamak zorunda. Bazıları yeni yapılan bir kamuoyu araştırmasına göre, halkın yüzde 63 'ünün desteğine sahip olan hükümetin eyalet- lerin ve devletin yetkilen arasındaki dengeyi kurabilecek tek yol olduğunu savunuyor. Almanya'nm bölünmüş seçmeni bölünmüş bir hükümet oluşturdu. Avrupa'nın bu hükümete ilişkin büyük hayalleri, umutları ol- mayacaktır. Söylenecek en iyi şey hükümetin bir süre sonra çökeceğini savunan pesimist- lenn haksız olduklannın ortaya çıkmasırun çok güzel bir sürpriz olacağıdır. (The Guardian, 11 Ekim, îngihere) TürMye bufUmi görmüştü Cumartesi günü yaşanan depremin yarattığı korkunç tablo gözlerimizin önündeyken ortada kesin olarak söylenecek tek bir şey var: Binalar ülkenin deprem kuşağında olduğu göz önüne alınarak ınşa edilseydi ölü sayısı çok daha az olurdu. Kamu binalan kapsamında olan birçok okul, hastane, resmi bina da diğer ev ve işyerleriyle birlikte enkaz yığınına dönüştü. Görünen o ki, binalar düşük kaliteli malzemeyle yapılmış ve bunlan denetlemekle yükümlü olan makamlar da işlerini yapmamışlar. Bu sadece birkaç makamı ve bölgeyi değil bütün ülkeyi ilgilendıren bir sorun. Yapı denetleme otoriteleri ayda yılda bir çalışıyorlar, o zaman da müteahhitlerin her tür yasadışı işi yapmalanna göz yumuyorlar. Ihmalln övüsü Bunun en çarpıcı örneği Islamabad'da başlangıçta izin verilmeyen ancak inşaat aşamasında Başkent Yapılaşma Dairesi'nin fazladan bir grup dairenin daha eklenmesine izin verilen bir binanın yerle bir olmasıydı. Daire sayısının imar planına aykın olarak arttınldığı binada kötü malzeme kullanılmasına da göz yumulmuştu. Karaçi'de de imar planına uygun olarak yapılan binalann sayısı plana aykın olarak yapılanlardan çok daha fazla. Bundan sonra hükümetin acilen yapması gereken şey tüm binalann incelenmesini ve haklannda birer depreme dayanıklılık raporunun hazırlanmasını sağlamak. Ve, dayanıklı olmayanlan da derhal yıkmaktır. Bundan sonra yapılan inşaatlara da iyi malzeme kullanılmasını sağlamak ve depreme dayanıklı olarak inşa edilmelerini garanti altına almaktır. Aksi takdirde hiçbir binaya ruhsat verümemesi gerekir. Olenleri geri getirmek mümkün değil. Şimdi umut edebileceğimiz tek şey depremden ders alabilmek. Cumartesi günkü depremin inşaat sektörünün denetlenmesinin sağlanmasının önünü açacak bir unsur oluşturması. (Dann, 12 Çkim, Pakistan)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear