25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 17 EKİM 2005 PA2ARTESİ HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul PB 19 Sinop Y 21 Adana Edırne PB 21 Samsun B 30 Y 21 Kocaelı PB 18 Trabzon Y 20 Çanakkale Izmir PB 18 Giresun Y 20 PB 23 Ankara PB 20 Manisa Aydın PB 23 Eskişehir Y 17 PB 25 Konya PB 20 Denızli PB 23 Sıvas PB 21 Zonguldak PB 17 Antalya PB 29 Kars Mersin Dıyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van B B B B B B B 30 31 31 29 31 26 22 PB 20 ^ Yurdun kuzey. Iç ve batı kesımlen parçalı ve çok bulutlu, Marmara, Batı Karadenız Orta ve doğu Karadenız kıyılan. Iç Anadolu'nun kuzey- batısııleAfyon Kutahya ve Çonjm çevrelefı sa- ğanak ve gokgurultulu sağanak yağışlı. dığer yerier az bulutlu ve açık geçecek Hava sıcakiığı yundun batı kesımlenn- de bıraz artacak DIŞ MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn Y PB Y Y Y PB Y PB 14 14 16 17 19 22 22 18 Münıh B 18 Berlın Budapeşte Madrıd Viyana Belgrad Sofya Roma Atına Zürıh B PB Y PB PB Y Y Y PR 1/ 16 21 16 16 14 22 22 18 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tıflis Kahire Şam PB PB B PB PB PB PB B B 1ö 27 11 23 22 18 17 31 31 cf23P a r ç a l 1 bulutlu Sıslı , Bulutlu t ÇOK Dtılutlu > Yagmurlu Sulu kar ı Gok gürüftulü AÇI MUMTAZ SOYSAL Türkmen Kırımı NİHAYET muratlarına erdiler: Amerikalılar, geçen gün oylattıkları yeni "Anayasa"yla Irak'ın bölünüşü- ne doğru en önemli adımı attırmış oldular. Görünürde bütünlük sözleri ederek. Her ikisi de "petrol alanlan" olan güneyin Şii bölgesi ile kuzeyin Kürt bölgesi, bıri Ingiliz öbürü de Amerikan şemsi- yesi altında, kendi bağımsızlıkları için gerekeni ya- pacaklardır artık. Orta, Sünni Araplara bırakıldı. Sevr'le Türklere bı- rakılması düşünülen Orta Anadolu ile kuzeyindeki Orta Karadeniz kıyısını anımsatırcasına. Türkmenler böyle bir haritada bile yok. Irak Türk- men Cephesi'nin Türkiye Temsilcisi Ahmet Murat- lı, olacak olanları on gün önce bir mektupla gözler önüne serdiği halde, resmi makamlarda kimsenin kılı kıpırdamadı. Murath'nın uzun ama berrak ve duru mektubu şöyle özetlenebilir 1) Türkmenler Irak'ın asli unsurlanndan olmalan- na karşın, o devletin kuruluşundan beri hak ettikle- ri ilgiyi ve saygınlığı görmediler; kendilerine ulusla- rarası ve "bölgesel" destek verilmedi. 2) Kürtler, Irak'ın bütünlüğüne hep inanmış olan Türkmenlerden farklı olarak, uluslararası örgütlerin ve uzaktaki devletlerin desteğinden yararlandılar. 3) Amerika'yla Ingiltere'nin müdahalesinden en kârlı çıkan gruplar Kürtler'le Şiiler oldu. özellikle Kürtler, ABD'nin en güvenilir müttefiki olarak, "ana- yasa" başta olmak üzere her konuda ödüllendirildi- ler. Sünniler de, hiç değilse Saddam'dan kalma ra- dikal tutumlarını sürdürüp yeni düzende varlıklarını bir ölçüde kabul ettirdiler. 4) Olanlar, Türkmenlere oldu. Yeni "anayasa"nın mimarları olan Şiiler, Kürtler ve Amerikalılar onları yok saydı. Kürtler kuzeydeki kazanımlarını Türk- menlerte paylaşmak ıstemiyor. Hatta, Kerkük'tegö- rüldüğü gibi, nüfus ve mülkiyet yapısıyla oynayarak Türkmenleri.iyice azınlık durumuna düşürmek pe- şindeler. Üstelik, bir kısmı Talabani, bir kısmı da Barzani yanlısı 11 "kukla" Türkmen partisi kurdu- rarak toplumu bölmeyi amaçlamaktalar. 5) ABD, PKK konusunu Irak'a "cumhurbaşkam" yaptırdığıTalabani'ye havale etti. "Anayasa"ya konan "Siyasi sığınmacı kaçtığı ülkeye iade edilemez" ve "Hiçbir Iraklı yabancı makamlara teslim edilemez" hükümleri bu "hava/e"nin nerelere varacağını göster- mekte. PKK'nin, "Irak Demokratik Çözûm Partisi" adıyla siyasal bir örgüt bile kurmasına göz yumuldu. 6) Telafer, kanayan bir yaradır; Türkiye'nin Ova- köy'de tasarladığı sınır kapısı açılıncaya kadar ora- sı da elden çıkma tehlikesiyle karşı karşıya. Irak'taki bu süreç karşısında sessiz kalan Türk- menler intihan seçmiş olabilirler; ama Türkiye'nin çiğnenen çıkarları karşısında Ankara'nın böyle bir tercihi olabilir mi? Ne var ki, başkalarına "sermaye ırkçılan" diyen "sermaye dilencileri"mn gözü Kör- fez'dekı Arap şeyhleri ile Brüksel'deki Avrupa ko- damanlanndan başka hiç kimseyi ve hiçbir sürecı görmemekte. Patlamanın nedeni bombaİstanbul Haber Servisi - Maslak'taki OPET akaryakıt istasyonunda önceki gün meydana gelen patlamaya, bir araca yerleştirilen bom- banın neden olduğu belirlendi. Edinilen bilgi- ye göre, incelemeler sonucu patlamanm, bir araca yerleştirilen bombanın uzaktan kuman- da ile infilak ettirilmesiyle gerçekleştiği anla- şıldı. Patlayıcı maddenin türü haklanda ınce- lemelerin sürdüğünü belirten emniyet yetkili- leri, patlama srrasmda parçalanan aracın ça- lıntı kaydına rastlanmadığmı bildirdi. Yetkili, olaya ilişkin soruşturmanın çok yönlü olarak sürdürüldüğünü kaydetti. Yaralanan l'i ağır 5 kişinin tedavilerinin ise sürdüğü ögrenildi. Evlerin altından boru hattına tünelkazdüar ANKARA (ANKA) - TBMM Akaryakıt Ka- çakçılığı Araştırma Komisyonu'nun, TBMM Genel Kurulu'nda bu ay içeresinde görüşülme- si beklenen raporunda ilginç gerçekler ortaya çıktı. Raporda, Batman-Dörtyol Ham Petrol Boru hattTnın, Batman içindeki bölümünün yasal olmayan şekilde yerleşım bölgesininin al- rında kalmış olduğu tespitine yer verilirken, is- kâna açılan boru hattı güzergahında büyük oranda akaryakıt hırsızlığı yapıldığı bilgisine yer verildi. Güzergâh üzerindeki evlerin altın- dan tünel kazarak boru hattına ulaşan hırsızla- nn, boru hattına kelepçe takmak suretiyle pet- rolün çalınması için gerekli bağlantıyı yaptıkla- nna yer verilen raporda, boru hattı güzergâhı- nın iskâna açılmasının hırsızhk amacıyla faali- yet gösteren kişiler açısından büyük ölçüde ka- muflaj olanağı sağladığı dile getirildi. Raporda, Batman'da en kısa sürece boru hattı güzerga- hında değişiklik yapılarak boru hattının iskân bölgesi dışına alınması gerektiği vurgulandı. Unakıtan hastaneye kaldınldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, dün akşam aniden Hacettepe Üniversitesi'ne kaldınldı. Önce böbrek yetmezliği olduğu söylenen Unakı- tan 'ın bağırsak enfeksiyonuna bağlı su kaybı yaşadığı anlaşıldı. Hacettepe Üniversitesi Hastanesi'nden yapılan yazılı açıklamada, Unakıtan'ın, kısa bir süre için hastanede bu- ^ lunduğu, durumunun iyi olduğu bildirildi. Hazine alacaklannın uzlaşma sistemiyle tahsilinde beklenen sonuca ulaşılamadı Kıırumlar borç ödemiyor EMTNE KAPLAN ANKARA - Sayıştay'ın Hazi- ne'nin 2004 yılı işlemlerine iliş- kin raporunda, Hazine alacakla- nnın uzlaşma sistemi ile tahsil edilmesi formülünde bugüne ka- dar beklenen sonucunun elde edi- lemediği vurgulandı. Rapora gö- re, bugüne kadar uzlaşma yoluy- la borçlan yeniden yapılandınlan 25 kurumdan yalnızca 13'ü öde- mesini sürdürüyor. Uzlaşması ip- tal edilen kuruluşlar arasındaAn- kara Büyükşehir Belediyesi, AS- Kl, EGO Genel Müdürlüğü ile Devlet Demiryollan bulunuyor. Belediyeler başta olmak üzere kamu kurum ve kuruluşlannm borçlannın yeniden yapılandınl- masuıı öngören uzlaşma formü- lü için 13 Arahk 2002 yılında 43 kuruluş davet edildi. Bu kuruluş- lardan 25'i ile uzlaşma sağlarur- ken, uzlaşması bugüne kadar so- runsuz devam eden 13 kuruluş bulunuyor. Uzlaşma koşullanna uymayan kuruluşlar arasında Alanya Belediyesi, Ankara Bü- yükşehir Belediyesi, ASKİ, EGO Genel Müdürlüğü, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Izmir Büyükşehir Belediye Baş- kanlığı ve Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolan bulunuyor. Raporda, "Hazine aiacak yöne- timi için olumlu bir gelişme ola- rak değerlendirilebilecek olan önceki uzlaşma müessesesin- den bugüne kadar beklenen so- nucun elde edildiği söylene- mez" değerlendirmesı yer aldı. AKP hükümeti, uzlaşma for- mülünden beklenen sonuç alına- mamasına karşın Büyükşehir Be- lediyesi Yasası ve Belediye Yasa- sı ile bu sistemin kapsamını ge- nişletti. Belediyelere bağlı kuru- luşlar ile sermayesinin yüzde 50 sinden fazlası bunlara ait şir- ketlerin borçlanndan 31 Aralık 2004 tarihi itibariyle vadesı geç- miş olanlar uzlaşma kapsamına alındı. Daha önce uzlaşma sağ- lanmış kuruluşlar, uzlaşması de- vam eden borçlan ile yargı organ- lan tarafindan verilmiş olan geçi- ci veya nihai kararlar nedeniyle uzlaşması iptal edilememiş borç- lan için de uzlaşma talebinde bu- lunabilecek. Raporda, uzlaşma kapsamına girebilecek 19 yerel yönetim kuruluşu bulunduğuna dikkat çekilerek, bunlardan 31 Aralık 2004 tarihi itibariyle Ha- zine 'ye olan vadesi geçmiş borç- larımn toplamının 9.9 katrilyon liraya ulaştığı vurgulandı. Hazi- ne'ye en fazla vadesi geçmiş bor- cu bulunan belediyenin 4.3 katril- yon lira ile Kocaeli Büyükşehir Belediyesi olduğu belirtildi. VEKİLLERE MEKTUP Aygün:Kart borçlannda faiz düşürülmeü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Si- nan Aygün, hükümetin hazırladığı Kredi Kartı Yasa Tasansı'nın TBMM'de görü- şülmesi öncesi milletvekillen birer mek- tup gönderdi. ATO'dan yapılan yazılı açık- lamaya göre mekrupta, "Kredi kartı kri- zinin çözümü için ilk adım, sorunlu kre- di kartı borçlannın faiz düşürülerek taksitler halinde ödenmesi, ikinci adım da faizlere sınır getirilmesidir" denildi. Sorunun temelinde bankalann uygula- dığı faizlerin yüksekliği olduğunu ifade e- den Aygün, bankalann bu konudaki tavır- lannın ülkenin ekonomik gerçekleriyle bağdaşmadığım ve etik olarak da doğru olmadığını belirtti. Aygün, mekrupta şun- lan kaydetti: "Kredi kartlanndaki yûk- sek faizlere 'dur' deme zamanı geİmiş, geçmektedir. Çaresiz vatandaşların za- fiyetinden istifade ederek onlan ödeye- meyecekleri büyük borç altına sokan, evindeki tencereye üstündeki elbiseye kadar vannı yoğunu kaybetmesine yol açan bu zihniyet her gün onlarca yaşa- mı söndürmektedir." Hükümetin kredi kartı sorununa çözüm için taslak hazırladığım anımsatanAygün, "Aneak asıl sorun olan faiz ayağı halle- dilmezse hükümetin hazırlamış olduğu tasarı havada kalacak ve sorunun çözü- müne yardımcı olmayacaktır. Bu ger- çek çok iyi değerlendirilmelidir" ifade- sine yerverdi. Aygün şunlan kaydetti: "Bu noktada önerimiz şudur: Tüketici kre- dilerine uygulanan faiz oranları. eşit ya da yüzde birkaç puan fa/lasıyla kredi kartlanna da uygulansın. Bu olmazsa devlet borçlanma faizleri baz alınsın. Bu faizlerin örneğin yüzde 30 fazlası uy- gulansın. Faizier bu oranı geçmesin." Bankalann kara listesinde yer alan tüke- ticilerin sayısımn 650 bini aştığmı belirten Aygün, "2001 krizinde borcunu ödeye- meyenlerin sayısı 111 bin kişiyken bu rakam, 2005 yılının ilk 7 ayı itibariyle 133 bin kişivi buldu. 186 miİiet\ekilinin kartı iptal edildi. Bu yılın eylül ayında ödenmeyen borçlar geçen yılın aynı dö- nemine göre yüzde 157 artarak 1.2 kat- rilyon liraya ulaşmış durumda" dedi. Oğuz Şeren toprağa verildi Önceki gün yaşamını yiriren gazetemiz eski yazıişleri müdürlerinden. Türkiye Gazete- ciler Cemiyeti (TGC) Üyesi ve Basın Şeref Kartı sahibi Oğuz Şeren, toprağa verildi. Şeren'in cenazesine ağabeyi ulusal kaleci ve spor yazanTurgay Şeren, Şişlj Belediye Başkanı Mustafa SarıgüJ, Türkiye Gazete- ciler Cemiyeti Başkanı Orhan Erinç, Gala- tasaray Kulübü Başkanı Özhan Canaydın, Beşiktaş Kulübü eski başkanlanndan Sü leyman Seba ve çok sayıda yurttaş katıldı. Şeren'in cenazesi Şişli Teşvikiye Camü'nde ı kılınan öğle namazının ardından Zincirli- ; kuyu Mezarhğı'nda toprağa verildi. Gaze- teciliiğe 1952 yıbnda tstanbul Ekspres'te başlayan Şeren, AP ve Cumhuriyet Dış ha- berler Servisi'nde ki görevlerinin ardından Tercüman ve Günaydın gazetelerinde sayfa sekreterliği, Ulusal Basın Ajansı'nın genel yayın yönetmenliğini de yaptı. Irak'taki anayasa referandumunda ilk sonuçlar alınıyor Şiilerden 6 evet9 Sünniler'den 6 hayır9 Dış Haberler Servisi - I- rak'ta önceki gün yapılan ana- yasa referandumuyla ilgili oy sayımı sürerken, açüdanan ilk sonuçlar anayasanın kabul edileceğini gösteriyor. ABD Dışişleri Bakanı Condoleez- za Rice, Irak'taki yeni anaya- samn büyük olasılıkla kabul edildiğini belirtti. Irak'ta referandumla ilgili ilk sonuçlar gelmeye başladı. Şiilerin yoğun olduğu Kerbe- la, Basra ve Necefgibi kentler- de anayasaya yüzde 95 oranın- da 'evet' oyu verildiği bildiril- di. Kerbela Seçim Komisyonu Başkam Sefa el Musevi, Ker- bela'da 440 bin kişinin oy kul- landığını ve yüzde 95 "evet" oyu verildıgini açıkladı. Ker- bela'da oylamaya katılım ora- nı ise yüzde 60 oldu. Irak hü- kümetindeki en büyük Şii par- tisi olan Irak tslam Devrimi Yüksek Konseyi yetkililerin- den Heysem el Hüseyni ise Bağdat. Basra ve Necef te "evet" orammn yüzde 90 ol- duğunu söyledi. El Hüseyni, her eyaletin tek tek dökümünü ise vermedi. Sünnilerin yoğun olduğu Tikrit'te ise 'hayır' oy- lan çoğunlukta. Tikrit'teki se- çim yetkililerinden Salih Fe- rah ise kentte "43.571" hayır oyu çıktığmı, bunun yüzde 96'lık bir oran olduğunu söy- ledi. Ferah, Selahaddin eyale- tinde. yüzde 65 "hayır" oyu çıktığım söyledi. Rice sonuçtan emin ABD Dışişleri Bakanı Rice, referandumda anayasa taslağı- nın "muhtemelen onaylandı- ğı" söyledi. Rice, Irak'ta özel- likle Sünni çoğunluğun yaşa- dığı bölgelerde referanduma >ıiksek katılım oranına dikka- ti çekerek, genel görüşün, Iraklılann yeni anayasayı muhtemelen onayladığı yö- nünde olduğunu kaydetti. TAHRAN BÜYÜKELÇİLİĞI: SPEKÜLASYON İngiltere: İran'daki patlamalarla ilgimiz yok Dış Haberler Servisi - Iran'da önceki gün meydana gelen patla- malarda ölü sayısı 5'e yükseldi. tran Içişleri Bakanı Mustafa Purmuhammedi, Ahvaz'da meydana gelen patlamaların, cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önceki patlamalann devamı ol- duğunu söyledi. ingiltere"nin Tahran Büyükelçiliği ise patla- malarla Ingiltere'nin ilgisi oldu- ğuna ihşkin iddialan yalanladı. tran'daki bazı gazeteler, tngil- tere'nin patlamalarla ilişkisi ol- duğunu iddia etmişlerdi. Tahran yönetimi de, Ingiltere'yi, Huzis- tan bölgesindeki aynlıkçı Arap terör örgütlerine yardım etmekle suçluyor. Iran makamlannın bu olaylarda yabancı parmağı oldu- ğunu açıkladıklannı ifade eden Purmuhammedi, "Bu gibi olay- lar genelde dış kaynaklı. Ben bu patlamaların öncekilerin deva- mı olduğunu düşünüyorum. Önceki patlayıcı maddeler de İran'a Irak sınırından sokul- muştu" dedi. Gönüllü milis teş- kilatı komutanı Muhammed Hi- cazi de, "Patlamalar tngilizce konuşuyor. Ülkemizin özel şart- lara sahip olması nedeniyle tran düşmanlan kriz çıkarmak istiyorlar. Bu yöntemler yaşlı sömürgeci gücün (İngiltere) si- yasetidir" dedi. Ingiltere'nin Tahran Büyükel- çiliği'nden yapılan açıklamada ise Ingiliz istihbarat elemanlan- nın Huzistan bölgesindeki olayla- ra kanştığı yönünde sürekli spe- külasyon yapıldığı ifade edildi. Açıklamada, "Patlamalarda Londra yönetiminin parmağı olduğu yönündeki bütün iddi- aların reddedildiği" belirtdi. TBB'DEN BAŞSAVCI KAÇAN'A SERT TEPKÎ 'Başsavcılık soyut suçlama makamı değil' ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Türkiye Barolar Birliği (TBB) ve baro başkanlan. Van Cumhunyet Başsavcısı Kemal Kaçan'ın avukatlara yönelik söz- lerine tepki gösterdi. TBB ve ba- ro başkanlan, Kaçan'ı kınarken "Cumhuriyet başsavcüığı sojnt suçlamada bulunma, hakaret etme makamı değildir" açıkla- masını yaptı. Baro başkanlan, Ankara'da yaptıklan toplantı sonrası Ka- çan'ın avukatlara yönelik beyan- lanna karşı ortak bir bildiri ya- yımladı. Cumhuriyet başsavcıh- ğınrn soyut suçlamada bulunma ve hakaret etme makamı olmadı- ğı vurgulanan bildiride. "Tam bağımsız olması için tüm çaba- mızı ortaya koyduğumuzyargı- nın savunma unsuru 53 bin avukat olarak uğradığımız bu saldınyı nefretle kınıyoruz" de- nildi. Av'ukatlann, yargı bağım- sızlığına, gerçek hukuk devletine ve eksiksiz demokrasiye olan inançlan doğrultusunda çabalan- nı sürdürdüğüne işaret edilen bil- diride, "Bir savunmayı savun- makzorunda kalmanın sıkıntı- sını, her düzeydeki insanımızın büincinde savunma kavramı- nın oluşmamasının güçlükleri- ni yaşıyoruz" ifadelerine yer ve- rildi. Kaçan'ın davranışının yaşa- nan sıkıntılann ulaştığı vahim bo- yuru ortaya koyduğuna dikkat çe- kilen bildiride, şöyle denildi: "Meslektaşlarımıza yapılan saldırı ile ilgili idari, hukuki ve cezai girişimlerin takipçisi ola- cağız. 21 Ekim'de Van Baro- su'na yapacağımız ziyarette kaygılanmızı bir kez daha ka- muoyuna açıklayacağız." GUNDEM MUSTAFA BALBAY I Baştaraft 1. Sayfada Ancak Prof. Aşkın'a ilişkin suçlamaların başlan- gıcına, sürecine baktığımızda bir dizi karanlık olay görüyoruz. AKP'ci basının Prof. Aşkın'ın tutuklan- masına düzdüğü övgüler genel görünümün net bir fotoğrafı. Bunu geçelim, sürece gelelim... Prof. Aşkın, Van'da rektör olarak göreve başla- dıktan sonra büyük kentlerdeki öğretim üyeleriyle de temas kurup onların belli sürelerle Van'a gelme- sini sağladı. Bu, Van'da kurulan genel siyasi düze- netersti. Rektör, üniversitenin her şeyden önce bir bilim yuvası olduğunu, başka yuvalanmalara izin vermeyeceğinı ortaya koyunca, siyasi kökü Van'- da olanlar ayağa kalktı ve bütün güçlerini kullanıp rektörü yıldırmaya çalıştı. İlk aşamada yöneltilen suçlamalardan ikisi: 1- Rektör, gereğinden fazla makam aracı kulla- nıyor. 2- Üniversitenin bahçesine Hıristiyanlığı çağrış- tıran heykeller dikiyor. • • • Baktılar ki, bunlarla rektörü affedersiniz, işl yürüt- mek mümkün değil. Bu kez tarihi eser kaçakçılığı yaptığını ispatlamaya çalıştılar. 14 Temmuz 2005 günü, rektör yurtdışındayken evini basıp saatlerce aradılar. Televizyonda evi kuşatma görüntülerine bakarken bir teröristin evini bastılar sandım. Me- ğer, evde olmayan rektörün evini basmışlar. O da tam olarak turturulamayınca ihaleye fesat karıştır- ma suçu öne çıkanldı. Oysa Ankara'da ihaleyi yön- lendirmek "vatan pazarfaması!" Her neyse, bu da aynca irdelenecek bir konu... Rektörle ilgili soruşturmalar sürerken Van Cum- huriyet Başsavcısı Kemal Kaçan bir basın toplan- tısı düzenleyip elindeki bilgilerı aktardı. Hazırlık so- ruşturmasının gizliliği ilkesi ihlal edildi. Gündemdekı suçlama şu: 1998'deki 25 milyon dolarlık cihaz alımında usul- süzlük. Rektör, bu olayla ilgili saatlerce sorgulandı. Savcılık "tutuklanması" istemiyle mahkemeye sevk etti. Mahkeme de "delilleri karartabileceği" gerek- çesiyle tutuklama kararı aldı. • • • Başta da vurguladık, Prof. Aşkın'ın suçlu oldu- ğuna ilişkin belge duyurulduğunda ilk yayımlayan biz olacağız. Ama bir rektörü yıllar önceki ıhalenin belgelerini karartabileceği gerekçesiyte tutuklamak hangi hukuka yakışır? Bu aşamadan sonrasını Van adliyesindeki işleyışe bırakıp AKP'nin üniversitelere bakışına geçelim... AKP iktidarı, diş geçiremediği rektörieri susturmak ve görevinden uzakJaştırmak için kamuoyunun has- sas olduğunu düşündüğü bir suçlama yöntemi seçti: Yolsuzluk! Bir üniversitenin işleyişi içinde ısrarla usulsüz iş- lem arayan bir kişi öyle ya da böyle bir evrak bulur. Şimdi bu tür evraklar "büyük yolsuzluk belgeleri" olarak dosyalanıyor. Başbakanlık, üniversitelere öğretim elemanı atanmasını kontrol etmek için Danıştay'ın da "ol- maz" dediği usuller çıkarıyor. ÖSYM'yi Maliye'ye bağlamak için yöntemler ha- zırlanıyor. Rektörieri dize getirmek için onurlarıyla oynanıyor... AKP'nin eğitime bakışı, Türkiye'yi AB'ye değil, ortaçağa götürür! ankcumtrt cumhuriyet.com.tr 'Türkiye'de 900 bin kişi aç' U Baştarafı 1. Sayfada şekilde nasıl üreteceğini düşündüğü dile getirdi. Yetkin, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: "Toplumun yetersiz beslenen büyük bir bölü- mü, tükettiği gıdalarda yalnızca ucuzluk kri- teri arıyor. Bu durum, gıda piyasasında her türlü kaçak ve sahte ürüne avantaj sağlıyor. Yağ olmayan yağ, bal olmayan bal, bozuk ya da hastalıklı et, hormonla şişirilmiş gıdalar yiyoruz. IMF politikalannın sonucu 20 nıil- yondan fazla insanımız beslenemiyor, ucuz ne bulursa karnını onunla dolduruyor." Yetkin, Türkiye'de yıllardır kanayan bir yara olan gıda denetimi konusunun yetki açısından çözüme ka- vuşturulmuşken, 2004 yılında yürürlüğe giren 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu ile kargaşa döneminin başladığım savundu. Sanatçıların ismi satdığa çıkanldı • Baştarafı 1. Sayfada satışa çıkardığı sanatçılar ve söz konusu isimler için belirlediği muhammen bedeller şöyle: Haluk Levent 100 bin YTL - Hatice 40 bin YTL - Altay 30 bin YTL - Güçlü Soydem 30 bin YTL - Suat Suna 30 bin YTL - Nuray Ha- fiftaş 20 büı YTL - Onur Sankaya 20 bin YTL - Elif Karlı 15 bin YTL - Asü Hiinel 10 bin YTL - Deniz Erdoğan 10 bin YTL - Ertuğrul Polat 10 bin YTL - Hamiyet 10 bin YTL - Ka- dir Demirel 10 bin YTL - Servet Kocakaya 10 bin YTL - Kim Bunlar 5 bin YTL - Mehmet Öndül 5 bin YTL - Nanu 5 bin YTL - Tezhan 5 bin YTL - Turgay Başyayla 5 bin YTL - Yu- suf Harputlu 5 bin YTL . TMSF her bir marka- mn satışı için 5 dakikalık süre ayırdığı açık ar- tırmalann 15.45'te tamamlanması planlanıyor. Açık artırmada verilen bedeller belirlenen yak- laşık değerin yüzde 75'inden az olur ya da hiç alıcı çıkmazsa ikinci satış 1 Kasun 2005 tari- hinde gerçekleştirilecek. ikinci satışta da alıcı çıkmadığı takdirde söz konusu markalar 6 ay içinde pazarlık usulüyle satışa çıkanlacak. iha- leye katılmak isteyen yatınmcılar 5 bin YTL te- minat bedeli yatırmak zorunda kalacak.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear