02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
10 EKİM 2005 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA OTOMOBİL otomobil(5 cumhuriyet.com.tr Dünyanm önde gelen markası hakkmda Türkiye'de bilinenler, bilinmeyenden az Jaguar: Prestijin sembolü Birçok insanın gıpta ile baktıgı hat- ta gördüklerinden birbirlerine işa- ret ederek gösterdikleri marjinal bir marka... Ingilizlerin soyluluğa verdi- ği önemi çizgilerinden yansıtarak ilgi- yi hep üzerine toplayan bir otomobil. Bu markayı I985'ten bu yana Türki- ye'ye taşıyan ise Jaguar Türkiye Ge- nel Distribütörü Ortaklar Otomotiv. Ortaklar Otomotiv Genel Müdür Yar- dımcısı Oral Güven ile Jaguar'ı ko- nuştuk. Bu yıl Jaguar distribütörlüğünde 20. yılıru kutlayan Ortaklar Otomotiv'in Genel Müdür Yardımcısı Oral Güven, yılda yaklaşık 150 otomobil sattıkla- nnı ve bunun da hedefleri doğrultusun- da yeterli bir rakam olduğunu söyle- di. Türkiye'de pahalı olduğu düşünü- len Jaguar'ın aslında kendi klasmaru içinde normal fıyatlara sahip olduğu- nu ifade eden Güven, "Marka strate- jisi açısuıdan tamüm ve neklam yolun- da büvük harcamalaryapdmıyor. Çün- kü Jaguar'ı zaten büen biliyor, tanryan tanıyor. Hedefkitkmiz de markayı ta- nryaa, özgüveni ve eğitim seviyesi yük- sek olan, kariyer sahibi kişilerden olu- şuyor" dedi. Güven, söz konusu stra- tejinın markanın özelliği gereği sürdü- rüldüğünü belirterek şunlan söyledi: • Jaguar'ın Türkiye Genel Distribütörü Ortaklar Otomotiv'in Genel Müdür Yardımcısı Oral Güven, Jaguar'ın son dönemde hatlannda yaptığı küçük değişiklikleri ise "Aslına sadık kalarak modernleştirme" olarak niteledi. "Türki- ye'de şu anda SUV seg- menti denilen 4x4 araçlara yoğun U- gi var. İnsanlar güvenli olduğunu da düşünerek bu tip araçlara \öneliyor. Ancak aracın yüksekligi arrakça risk- lerin arttiğı da bilinmelL Avnıpa'da ise SUV'a olan Ugi azalmakta. Çünkü sar- fiyatve bunun doğurduğuçevreseloluın- suztuklan göz ardı etmiyortar. Aslında Türkiye'de tercihleri doğrultusunda maddi açıdanJaguar'a ulaşacakçok sa- yıda insan var. Ama sokakta adun ba- şı Jaguar görülmemesi markanın özel- tiğini koruyor. Otomobilde son dönem- de yapılan çizgiseldeğişiklikleriise 'As- lına sadık kalarak modernleştirme' ola- rak nitekyebiliriz." Jaguar'ın yedek parça ve bakım mas- raflan gibı konularda insanlann yan- lış bir düşünceye sahip olduğunu an- latan Güven, "Biz, bir müşterimizoto- mobil almak için geldiğinde önceükle bu konudaki şüphekrini gidermekzo- runda kalryoruz. Markanın prestiji in- sanlarda neyazıkki böyle bir bakış açı- sı getiştirh or. Bu nederile de gelen müş- terimize, otomobilin 100 bin kilomet- reye kadar olan bakım çizelgesüıive fi- yatlannıgösteriyoruz. Veinsanlar fiyat- lan gördüğündelüks segmentteki diğer ithal arabalarla bir farkı olmadığuu görüyorlar" dedi. Saüş sonrası üst dûzey hizmet Ortaklar Otomotiv olarak satış son- rası hizmet konusunda çok dikkatli ve titiz davrandıklannı belirten Güven, bu sayede kendini ayncalıklı hisseden Jaguar sahiplerinin yakın çevrelerinin de etkilendiğini ve otomobil almak için kendilerine başvurdukJannı ifade etti. Güven, "Saüş Sonrası Hizmet bi- rimimi7in başına konusunda son dere- ce deneyimli bir tngiMz müdür görev- lendirdik. Bu sayede sıkıntı yaşayan müşterilerimiz kolayhkla üst düzey bir muhatap buluyor ve sıkınülannın çö- zümünü sağlayabfliyorlar. Bureklanıan- lamında yapdacakmalrvedere göre çok daha verimli ve müşteriyi kollayan bir tavir" dedi. Bir Jaguar sahibinin 3 yıl boyunca sınırsız kilometre garantisi üe servis hiz- metini evinde alabildiğini anlatan Gü- ven şunlan söyledi: "Müşterimiz otomobilinin servis zama- nı geldiğinde bizi anyorve biz aracı evden ya da işyerinden alıp bakımmı yapbk- tan sonra aldığımızyereücretsiz olarak teslim ediyoruz. Aynca Türkiye'de ya da Avrupa'daaraçla ügfli kaza dahil bir sorun yaşadığınızda "Avrupa Yol Yar- dımı" sistemi çerçevesinde otel, uçak, kiralık otomobil gibi hizmetler size üc- retsiz sağlanryor.Tüm bunlarveotomo- billerûı üst düzey standart- lan da markanın prestiji- nin yıllardır korunmasuu sağhyor." 3.6 MlLYON ARAÇ SATILDI 'Nissanl80Planı' başarıya ulaştı Nissan Motor Co. Ltd., 1 Ekım 2004 ve 30 Eylül 2005 tarihleri arasında satılan 3 mil- yon 671 bin adet araç satışı ile Nissan 180 pla- nırun başan ile gerçekleştiğini açıkladı. Nissan bu satış adedi ile 2001 yılında yaptığı satışın toplam 1 milyon adet üzerinde satış gerçekleş- tirmiş oldu. Frontier Navara Pick-up 307 bin adet araç satışı ile toplam satışa model bazmda en çok destek veren araç olurken, Navara'yı 305 bin adet ile AJtima Sedan ve 258 bin adet ile Micra/March takip etti. Nissan ba- yi zincirinin son halkası geçen gün- lerde Isparta'da açıldı. Nissan Ge- nel Müdür Yardımcısı İlkim San- caktaroğhı açılışta yaptığı konuşma- da, Isparta'nın bölge için son derece önemli olduğunu kay- dederek, Nissan'ın yeni açılan showroom ile birlikte 44 noktada satış ve 39 noktada servis hizmeti vermekte olduğunu ifade etti. JÜRGEN ZtEGLER GÖREVDE Mercedes-Benz Türk'eyeni başkan Mercedes-Benz Türk'ün yeni Direktörler Kurulu Başkanı Jürgen Ziegler, görevi Dr. 1111 Bec- ker'den devraldı. Öncekı akşam düzenlenen toplantıda verilen bilgi- ye göre, 1 Şubat 2000 tarihinden bu yana Direktörler Kurulu Baş- kanlığı görevinı sürdüren Till Bec- ker, DaimlerChrysler AG, Kuzeydogu Asya Ülke- lerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı olarak Çin'e atandı. 1980 yılında o zamanki adıyla Daimler Benz AG'ye giren Ziegler, şirketin çeşitli bölümle- rinde göre\f aldıktan sonra 1995 yılında Mercedes- Benz India Ltd'ye geçti. Ziegler, 2000 yılında Mer- cedes-Benz India'nın Başkanlığı'na yükseldi. 2002 yıhnda DaimlerChrysler'in Stuttgart'taki merkezine dönerek şirketin otomobil stratejilerini belirleyen bölümünün yönetimini üstlenen Ziegler, bu yılın başında Çin'de Beijing Benz-Daim- lerChrysler Automotive Ltd. başkanlığı'na atandı. Modus, kompakt boyutlanna karşın sunduğu geniş iç hacimle dikkat çekiyor Küçük dev otomobileçen yıl Cenevre Otomo- bil Fuan'nda Renault'nun küçük kabinde büyük fonksi- yonellik beklentisiyle tanıttığı Modus, Ispanya'daki Vallado- lid fabrikasında üretüiyor. Mo- dus, 1.2 litre 75 HP, 1,4 litre 98 HP ve 1.6 litre 112 HP'lik benzinli, 1.5 litre 68 ve 1.5 litre 86 HP'lik iki turbo dizel motorla üretiliyor. Türki- ye'de 1.4 ve 1.6 litrelik motorlar- la satılan otomobilin anah- tar teslim fiyatlan 23 bın950YTL'den başlıyor. "Bü- yümek mi niye ki" sloga- nıyla Tür- kiye pazanna sunulan Modus 'un 1.6 lit- re 16V BVA Dynamıque sürümünü test ettik. Dış görünümüyle hemen dikkat çeken Modus'u gemş iç hacmi fonksi- yonel koltuklan ve performansıyla olduk- ça memnun edicı bulduk. Renault-Nissan ışbirliğiyle geliştiri- len B platformunun Renault tarafindan ilk kullanıldığı otomobil olan Modus, güncel Clio'dan daha uzun. Renault Baş Tasanması PatrickLeQuemenfnin "Her açıdanbir Renault olduğunu beffi etmek" ilkesine uygun görünen Modus, olduk- ça sevimli bir ön yüze sahip. Modus geniş açılan kapılan, iç mekâ- nının genişliğı ve fonksiyonelhğiyle dik- kat çekiyor. Kabinde tavan yüksekliği ve diz mesafeleri oldukça ferah hisset- tiriyor. Yüksek oturma pozisyonuyla Scenic'ten aşağı kalmayan otomobilde ön camın geniş açısı sürücüye iyi bir gö- rüş açısı sunarken, yolculuk keyfıni art- tınyor. Bu ferahlıkta test aracımızın cam tavanlı olması da etkili oldu. Ön kısım- da hareketli, arkada sabıt olmaküzere iki parçadan oluşan cam tavanın toplam ala- nı 3.62 metrekareyi buluyor. Modus'un değişken yapılı koltuklan büyük kolaylık sunuyor. Ön yolcu kol- tuğunun sırt bölümü uzun eşyalann yük- lenmesini kolaylaştırmak için öne yatı- nlabiliyor. Arka koltuklann yanlara doğ- ru açılmasıyla oturma kapasitesini iki- den üçe çıkartmak mümkün oluyor. 198 litrelik bagaj kullanım hacmini az bulan- lar ise arka koltuklan 60'ar mm. kade- meli olarak ileri kaydırarak 226,248 ve 274 litreye genişletilebiliyor. Modus'un en güçlü motor seçeneği, La- guna, Megane ve Clio versiyonlanna güç veren 1.6 litrelik motorla oluşturul- muş. Otomobil sakin hareket edip rahat bir şekilde hızlanıyor. Titreşim, gürültü yok. Motorun ürettiği güç Proactive oto- matik şanzıman üzerinden aktanlıyor. Vites değişimleri biraz sarsıntılı. Sis- temde karda yapılacak kalkışlan ve iniş- leri kolaylaştırmak için kış kullanımı se- çimi yer alıyor. Modus genel sürüş özellikleriyle gü- ven veren bir otomobil. Yüksek oturma pozisyonu \e geniş görüş açılanyla da hakimiyet hıssini güçlendiriyor. Koltuk ayarlan, ayna ayarlan sorunsuz. Ön kon- solun konumu iyi. Göstergelerin yeri alı- şılmadık olsa da görüş açısında ve rahat okunuyor. ManeNTalardakiyumuşaklığıy- la kullanımı kolaylaştıran elektro hidro- lik direksiyonun tepkileri net, yüksek hızlardaki sertligi güvenh hissettiriyor. Dördüncü yaşını kutlayan sosyal sorumluluk projesi 'Sokakta Ilk Adımlar' yeni eğitim yılını Denizli'de açtı Renault 130 bin öğrenciye ulaşacak Renault'nun ilk kez 2002-2003 eğitim yılında yaşama geçirdiği "Sokakta Ük Adımlar" yol güvenliği eğitim projesi, dört yaşına girdi. Istanbul, Ankara, Izmir, Bursa, Antalya, Gaziantep, Balıkesir, Van, Diyarbakır ve Samsun geçen yıl proje uygulama illeri ara- sında yer almıştı. Projeye bu yıl eklenen Denizli'yle birlikte, Adana ve Edime'nin de kapsama alınması hedefleniyor. Böylece 2005-2006 eğitim yılı sonunda, toplam 13 ilde yaklaşık 130 bin ilköğretim okulu öğ- rencisi, yol güvenliği eğitimi ahnış olacak. Renault, "Sokakta İlk Adnnlar" yol gü- venliği eğitim projesinin dördüncü yüını, pro- jeye bu yıl katılan Denizli'de bir tanıtım toplantıyla başlattı. Denizli MEB Eğitim Araçlan Merke- zi'nde düzenlenen törende konuşan Rena- ult Mais Genel Müdürü Ibrahim Aybar, "YıDardır Türkiye'deki yol güvenliği soru- nuna kafa yoran biri olarak, ulaşüğun so- nuç şu : İnsan ve eğitim! Sorunun da, çö- zümün de temeli burada. Her şey insanda başlıyor ve insanda biüyor. İnsana ne ka- dar çok yaünm yaparsanız, o denU doğru, yararü sonuçlar abyorsunuz. İnsana yapı- lan en değerîi yatınmın da eğitim olduğu- nu bizterbiüyoruz. Bugün de bu nedenk bu- radayız"dedi. Özel eğitim konferanslan Proje çerçevesinde Renault her ilde, dö- nem başmda öğretmenlere özel eğitim kon- feranslan düzenliyor. Yine proje kapsamın- da pilot okullardaki öğretmen ve öğrencile- re özenle hazırlanmış eğitim setleri armağan ediliyor. Renault Sokakta Ilk Adımlar Eğitim Seri'nde birer öğretmen ve öğrenci kitabı, bir eğitim VCD'si, bir öğrenci gazetesi, trafik ve yol işaretlen afişi ile öğrenci motivasyonunu arttıncı bir öğrenci diploması yer alıyor. Rolls Royce 'Yeni Phantom 'u tanıttı Motosiklette ilk ikinci elpazan Borusan Oto İstinye, kuDanılmış motosiklet ahcı ve saöcılannı kendi tesislerinde buhıştu- ruyor. 11 Eylül'de hizmete giren Borusan Oto İs- tinye KuUaıulmış Motosikkt Pazan, pazargün- leri saat 11:00 -17:00 arasında motosikletseverte- ri bekliyor. Türkiye'nin ilk kullanılmış motosiklet pazan olan alanda motosikletseverier hiçbir üc- ret, komisyon ve kira ödemeden motosikletlerini müşterilere sunabiliyor. Tüm markalara açık olan pazar motor hacmi 500 cc üstü motosikletler sergilenebiliyor. Pazarda aynca yeni BMW moto- sildet modelİeri ile deneme sürüşü yapdabflıyor. O cak 2003 'te tanıtımı vapı- lan "YeniPhantom"Tür- kiye 'de de görücüye çıktı. Geçen hafta yapılan tanıtım toplantısında Tiirk otomobîlse- verlerle buluşan "Yeni Phan- tom " çtgileri, performans, kon- for ve teknolojik özelliklerivle büyükbeğeni topladı. BMWGro- up 'un markayı satın almasıyla sonuçlanan ve 28 Temmuz 1998'debaşla- van 'Pro- ject Rolls-Royce' operasyonu sonucu doğan Yeni Phantom 'un her yanında izleri bulunan kla- sik tasarım özellikleri 21. yüz- yılm mühendislik teknolojisi ile birleşmiş. Gövde tasarımında uzun kaput ile aks mesafesi, kı- sa ön ve uzun arka çıkıntılar, güçlü bir C-sütunu dikkat çeki- yor. Rolls-Rovce için üretilen 6.75 litrelik VI2 motor çokyük- sekgüç ve tork üretiyor. Dikkat çeken rakamlar arasında 5.7 sa- niyelik 0-100 knvs hızlanması ve 100 km'de 11.0 litreyakıt tü- ketimi bulunuyor. Araç, azami 453 beygirlik güç üretiyor. Honda 'dan çarpıcı ve akılcıyenilîlderJapon Otomobil ve motosik- U let üreticisi Honda yenilikle- rini sürdürüyor. Daha iyi birya- şam ve ileri teknoloji slogamy- la tasariadığı yeni ürünleri ar- ka arkaya kullanıcıların beğeni- sine sunuvor. Honda 'nın Fransa 'da tamttı- ğı hava yastıklı Goldwings bü- yük ilgiçekti. Çarpışma anında şişen hava yastığı sürücünün baş ve göğüs kısmım konıyor. Japon otomotiv de\inin "İVon- derful Openhearted Wagon- W0W" (Harika Sınırsız Va- gon) konsepti çerçevesinde ta- sarlanan otomobilinde ise kö- peklerin içine girebileceği ve sa- hiplerinin kolaycagözlerini üze- rinde tutabilecekleri bir bölme bulunuyor. Özellikle hayvanse- ver sürücüierin, çarpışma sıra- sında köpeklerin dışarıfırlama riski uyarısı üzerine tasarlanan aracın, köpek sahibi sürücüie- rin ilgisini çekmesi bekleniyor. GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ İfade Özgürliiğii ŞrodmiAkiaraDüştii... Türk Ceza Yasası'nın (TCY) "Türklüğü, Cumhuri- yeti, Devletin kurum ve organlannı aşağılama" baş- lıklı 301 'inci maddesi öngörülere uygun olarak gün- demin baş köşesine oturdu. özellikle de Avrupa Biriiği'ne üyelik müzakereleri- nin başlatıldığı tarihle örtüşen gelişmeler karşısında yasanın sahibi Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) söz- cüleri ile hükümetin Dışişleri Bakanı "ifade özgürlü- ğüne ilişkin eksikliklerin giderileceğini" söylemek zo- runda kaldılar. Oysa bu eksiklikler bilnmeyen bir şey değildi. ön- cekileri bir yana bırakırsak son öneriler 14 Mart 2005 günü Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) tarafindan Adalet Bakanlığı'na iletilmişti. Sorunun ilk kez öğreniliyor olduğunu yansrtan açik- lamalar karşısında, TGC'nin "5237sayıh\asanın30rro- cimaddesi kanun mrtninden çıkanlmabdır" önerisiyle son bulan değerlendirmesini bir kez daha biraz kısalta- rak anımsatmayı yararlı görüyorum. • • • Maddenin birinci fıkrasında, Türklüğü, Cumhuri- yeti veya Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni alenen aşa- ğılamak, suç olarak tanımlanmıştır. Maddede geçen Türklük deyiminden maksat, dün- yanm neresinde yaşarsa yaşasınlarTürklere has müş- terek kültürün ortaya çıkardığı ortak varlık anlaşılır. Bu varlık Türk milleti kavramından geniştir ve Türkiye dı- şında yaşayan ve aynı kültürün iştirakçileri olan top- lumlan da kapsar. Cumhuriyet deyiminden, Türkiye Cumhuriyeti Devleti anlaşılmalıdır. Suçun maddi unsuru aşağılamaktır. Bu aşağılama- nın alenen gerçekleşmesi gerekir. Aşağılamak, suçun konusunu oluşturan değerlere duyulan saygınlığı azaltmaya yönelik davranışlardan ibarettir. Maddenin ikinci fıkrasında, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni, devletin yargı organlannı, askeri veya em- niyet teşkilatını alenen aşağılamak, ayrı bir suç ola- rak tanımlanmıştır. Bu hüküm karşısında, ömeğin iktidann tahkir ve tez- yifi halinde fiilin hükümete yönelik bulunduğu husu- sunda duraksanmayacak işaret ve alametler varsa, filin hükümete yönelik olduğu kabul edilecektir. Üçüncü fıkrada bu suçun konusu, işlendiği yer ve faili bakımından daha ağır cezayı gerektiren bir nite- likli hali kabul edilmiştir. Buna göre, Türklüğü aşağı- lamanın yabancı bir ülkede bir Türk vatandaşı tara- ftndan işlenmesi halinde, ceza arttınlacaktır. Türk Ceza Kanunu 159'uncu maddedeki birinci de- ğişiklik 6.2.2002 kabul tarihli 4744 sayılı yasayla ya- pılmış ve cezalar indirilmiştir. Ceza bir yıldan üç yıla olarak değişmiştir. İkinci değişiklik 4771 sayılı yasayla yapılmıştır. TCK'nin 159'uncu maddesine "Birinci fıkrada sayı- lan organlan veya kurumlan tahkir ve tezyifkastı bu- lunmaksızın, sadece eleştirmek maksadıyla yapılan yazılı, sözlü veya görüntülü düşünce açıklamalan ce- zayı gerektirmez" şeklinde son bir fıkra eklenmiştir. Böyle bir son fıkranın maddeye eklenme gerekçe- si ise komisyon raporunda ve madde gerekçesinde şöyle açıklanmıştır: "Birinci fıkrada belirtilen organ- lan ve kurumları tahkir ve tezyif kastı bulunmaksızın sadeceyazılı, sözlü veya görüntülü olarakeleştirmek amacıyla yapılan düşünce açıklamalannın cezayı ge- rektirmeyeceği hükme bağlanmıştır. Böylece düşün- ce ve ifade özgüriüğü kapsamında kalan ve eleştiri niteliğini taşıyan düşünce açıklamalannın cezalandı- nlmaması öngörülmüştür." Bu fıkranın eklenmesine gerek yoktu. Zaten mah- kemeler anılan gerekçeyle beraat karan veriyor veya mahkûmiyet kararlannda eleştiri sınırtannın aşıldığı- nı kabul ediyorlardı. Ancak bu maddeyle ilgili tartış- malar sırasında açıklanan görüşlere göre yasa koyu- cu; 159'uncu maddenin uygulanması sırasında ifa- de özgüıiüğünün dikkate alınmasını sağlamak için uy- gulayıcılara yol göstermeyi amaçlamıştır. Yine Üçüncü Uyum Yasası (4771) ile maddeye ek- lenen son fıkra yeniden değiştirilmiştir. önceki düzen- lemeye göre; sadece yazılı, sözlü ve görüntülü ola- rak yapılan düşünce açıklamalan ve eleştiriler ceza- yı gerektirmiyordu. Ancak son değişiklikle maddenin son fıkrasında yer alan düzenleme; eleştiri maksadıy- la yapılan "her türiü düşünce açıklamasının" cezayı gerektirmeyeceği şekline dönüştürülmüştür. Üç kez değiştirilen 159'uncu maddenin aslındade- ğişmesi gereken birinci fırkasıdır. Yapılan değişiklik- leıie anayasal kuruluşlan tahkir ve tezyif suçunun ce- zası "biryıldan altı aya kadar hapis" oterak değişti- rilmiştir. Yasada ise Türklüğü, Cumhuriyeti veya TBMM'yi alenen aşağılayan kişiye bir yıldan üç yıla kadar ha- pis, hükümeti, devletin yargı organlannı, askeri veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi ise 6 aydan iki yıla kadar hapisle cezalandırılabilecektir. Cezalar önceki düzenlemeye göre değiştınlmiş ve arttınlmış- tır. Sadece bakanlıklar ve kuruluşular için "manevişah- siyet" kavramı madde metninden çıkanlmış, tahkir ve tezyif fiili yerine "alenen aşağılama" getirilmiştir. 159'uncu maddeye eklenen son fıkradaki "eleşti- ri maksadıyla yapılan 'her türlü düşünce açıklanma- sının' cezayı gerektirmeyeceği" şeklindöki düzenle- me çıkanlaraktasannın 302'inci maddesine konulma- mıştır. Ancak Meclis'te yapılan öneriler ve değişiklik teklifleriyle madde metnine (4) fıkaı olarak "Eleştiriama- cıyla yapılan düşünce açıklamalan suç oluştunrıaz" şeklinde ekleme yapılmıştır. Gerekçe ise aynen şöyledir Eleştiri hakkı anayasamızda güvence atına alınan ifade özgürlüğünün doğal bir parçası olup, kişilerin bu hakkı kulanmaları sonucu ortaya koyduklan dü- şüncelerin suç oluşturmayacağı açıktır. Yargıtay ve Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi'nin ka- rarlannda da belirtildiği üzere ağır, sert veya incitici nitelikli de olsa, eleştiri hakkı kullanıldığında kişiye yaptınm uygulanamayacağı, çoğulcu demokrasinin vazgeçilmez bir gereğidir. Kuşkusuz ki, eleştiri hakkının kullanıldığı bütün hal- lerde suç oluşmayacağı; diğer bir deyişle, söz konu- su hakkın sadece bu maddedeki suçlar yönünden de- ğil, tüm suçlar için geçerii olduğu açıktır. Nitekim, tasarının 26'ncı maddesinde de "hakkını kullanan kimseye ceza verilemeyeceği" öngörülerek eleştiri hakkı da dahil olmak üzere bu konuda genel bir hüküm bulunmaktadır Ancak, 30.07.2003 tarihli ve 4963 sayılı kanunla, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 159'uncu madde- sine eklenen son fıkrasına, tasanda yer verilmeme- sinin yanlış anlamalara ve uygulamalara neden ola- bileceği düşünülerek maddeye bu hususun dördün- cü fıkra olarak açıkça yazılması gerekmiştir. oerinc(« cumhuriyet.com.tr.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear