02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 10 EKİM 2005 PAZARTESİ HABERLER ansı OnursalBaşkanı MüşerrefHekimoğlugazeteciliğin kadın öncüsüydü umhuriyet kızı anılıyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANKA Ajansı Onursal Başkaru ve Cumhuriyetin ilk kadın gazetecilerinden MüşerrefHekünoğ- lu bugün mezan başında düzenlenecek tö- renle anılacak. Hekimoğlu'nun ölümünün birinci yıl- dönümü dolayısıyla düzenlenecek olan tören Ankara Cebeci Asri Mezarhğı'nda saat 13.30'da ger- çekJeştirilecek. Hekimoğlu adına düzenlenen basın ödülleri de bu yıl "siyasal-sosyal yaşam, kültür- sanat, eğitiın-sağnk" dallannda ve "haber" alanında kadın haberci- lere veriJecek. Ödüller bu hafta içinde açıklanacak. Kazananlara para ödülünün yanı sıra özel ola- rak üretilen "Anka Kuşu" biçi- mınde bir seramik eser veriJecek. Müşerref Hekimoğlu, 1921 yılında Istanbul'da doğdu. 1948 yılında gazeteciliğe Hayat dergisinde Is- tanbul'da başlayan Hekimoğlu, Yeni Sabah, Ak- şam, Cumhuriyet gazetelerinde köşe yazan olarak çalıştı. Hekimoğlu, 27 Mayıs 1960'tan sonra gazeteciliğini Ankara'da sürdürdü. Hekimoğlu, eşı KuvvetBaşanr'la birlikte Ön- cü gazetesini çıkardı, 1972 yılında kurulan ANKA Haber Ajansı'nın kuruculan arasında yeraldı. .41tan Öymen'in milletvekili olması- nın ardından 1977 yılında ajansın yönetim ku- rulu başkanlığı ve genel müdürlüğü görevini devralan Hekimoğlu, 2004 yüında ANKA'mn onursal başkaru oldu. Hekimoğlu'nun "27Ma- yıs'ın Romanı", "Başkent GünJeri", "Suna Kan:ÖzŞarkısmıDuyuranKernan"ındaara- lannda bulunduğu çok sayıda kitabı ve Al- mancadan Türkçeye çevirileri bulunuyor. Sü- rekli basın kartı sahibi olan Hekimoğlu, gaze- temizde "Ankara ANKA" adlı köşesinde ve Cumhuriyet Dergi'de yazı yazıyordu. Hekimoğlu, Mımoza dergisinin Cumhuri- yetin 75'inci yıl kutlamalan dolayısıyla yap- tığı "75yılda 75 başanb kadın" anketinde "ga- zetecilik mesleğinin kadın öncüsü" olarak ödü- le layık görülmüştü. Hekimoğlu 83 yaşında ka- raciğer ve kalp yetmezliği nedenleriyle yaşa- ma gözlerini yummuştu. Gazetecilikte temel işlevin "haber" ve "bilgilendirme" olduğuna inanan, haberde "dognıluk" ve "tarafsızhk" kaygısını her şeyin önünde tutan Müşerref Hekimoğlu, sorgulayıcı gazetecilıği yaşam biçimi hali- ne geriren ve toplumdaki çeşitliliği anlamaya çalışan bir çizgiyi sa\imdu. Çileli amaonurlubir yaşam Yaşamını adadığı dünya işçisınıfının birlik, savaşım vedayanışmagünü olan 1 Mayıs'ta doğan TİP GenelBaşkanı Behice Boran memleket ö'zlemiyle 18yıl önce bugün BrükseVdeyaşamınıyitirmişti SÖNMEZTARGAN 'Etrafina ışık tutan bir mücade- le anıû' Behice Boran Yukandakı bu betimleme, 10 Ekim 1987 yılında Belçika'nın başkenti Brüksel'de yaşamını yitiren Türkiye Işçi Partisi (TİP) Genel Başkaru Be- hice Boran'ın, bir anma toplanüsın- da konuşan Prof. Sadun Aren'e aıt. Hem bilim ınsanı, hem bılimsel sosyalist hem de birparti önderi olan Boran, en kısa sözcüklerle ama en derinlemesıne ancak bu denli anlatı- labilirdi. Yaşamı fırtmalarla geçmiş; cezaevleri, işkenceler, sürgünlergör- müş, ama ınançlan uğruna savaşım verdiği ılkelerden bir adım geri dur- mamış bu insanın kendi yaşam fel- sefesini özetleyen şu kısa tümce de Boran'a üişkin: "Sosyalist doğulmaz, sosyalist yaşanır." Gerçekten de öyle. Insanlar yaşar- ken sonradan kazandığı üıançlarla el- bette doğmuyorlar. Bu inançlan ve özellikleri polıtik yeğlemeleriyle, ya- şamın öğrettiği birikimlerle elde edi- yorlar. Ama hemen belirtmek gere- kirse, çoğu ınsan da bu dönem savun- duğu, uğrunda zorluklara, risklere katlandığı düşünceleriyle de ölmü- yor. Bugün şöyle bir çevrenize bakın... Kimi insanlar dün ınandıklan duşün- celeri, siyasal görüşlen savunuyorol- malan şöyle dursun, bugün geçmiş- lerinden adeta utanıyor durumdalar. Kimi Türkiye aydınının, politikacısı- nm, bilim insanı ve akademisyeni- nin de bugün içmde yaşadığı açma- rm ve çıkmazın kökeninde de sanı- nm bu gerçek yatıyor. Maddi yaşam koşullan değiştikçe daha güçlü esen rüzgârlara göre yelken şişirmek... SON NEFESİNE DECIN 1 Işte Behice Boran'ın temel özelli- ği, onu ölmezliğe taşıyan değişmez nitehği de "son nefesine değuT yaşa- mmı anlamlandıran düşün ve görüş- lerden asla ödün vermeden yaşamış olmasmda aranmalıdır. Uzunyıllar bir- likte aynı parti saflannda savaşım vermiş, özeüikle 1975 yılında kuru- lan 2. Türkiye Işçi Partisi'nde genel sekreterlıkyapmış MhatSargm, onun ölümünden sonra yazdığı "Son Ne- fesineKadar" başlıklı yazının bir ye- rinde bakın onun için ne diyor:"_ Ve üzerinden Ud gün geçmeden Boran'ı yitirdik (7 Ekim 1987 günü TİP ve TKP'nin birieştiğini kamuoyunaaçık- iayan Brüksel'deki basın toplanbsma gönderme yapıhyor) Son ama son nefesine kadar' bJrdeyimdkGereğin- de kuflanıhr,flgkininbugün veya ge- tecek için odüşünceye, o sevgiye, o ug- raşa- naal bağh okhiğuveohnakta de- vamedeceğJaoJaalmakistenirböyie- ce. Behice Boran'da deyim, deyim ol- maktan çıkmış; gerçeğin, en küçük abard payı olmadan salt gerçeğin ifa- desi olmuştur. Ona damgasmı vuran, önce bu militan kişiliktir işte_" İŞÇİ BAYRAMINDA DOĞDU Bir bilim insanı olmanın da çok ötesinde asıl savaşkan ve dövüşken siyasal kimliği ile dosta düşmana ör- nek olmuş bu insanın yaşam serüve- nini kısaca birlikte arumsayalım. Be- hice Boran, 1 Mayıs 1910 yılında Bursa'da doğdu. Doğum günunün, dünya ışçi sınıfının birlik, savaşım ve dayanışma günü olan 1 Mayıs ol- ması ne üginç bir tanhsel rastlann, de- Bir bilim insanı olmanın da çok ötesinde asıl savaşkan ve dövüşken siyasal kimliği ile dosta düşmana ömek olmuş Behice Boran, 1970 yı- lında yapılan 4. Büyük Kongre'de TİP Genel Başkanlığı'na seçildi. ğil mi? Kendi sözüyle sosyalist do- ğulmazdı, ama daha doğduğu gün doğum tarihiyle bir iletiyi daha baş- tan vermiş oluyordu. Kırım'dan Tür- kiye 'ye göç eden bir ailenin ilk kız çocuğu olan Boran; ilk, orta ve lise öğreniminı Istanbul'da tamamladı. Daha sonra kazandığı bir burs saye- sinde ABD'ye giderek Michigan Üni- versitesi'nde sosyoloji eğitimi aldı. 1939 yılında Türkiye'ye döndüğün- de kısa bir süre ortaeğitün kurumla- nnda Ingilizce öğretmenliği yaparken görüyoruz kendisinı. Daha sonra An- kara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğ- rafya Fakültesi'nde sosyoloji doçen- ti olarak göreve başladı. Amerika'da tanıştığı Marksist düşüncelen bura- da daha da olgunlaştı ve Nafl Çakır- han'ın önermesiyle 1944 yılında Tür- kiye Komünist Partisi'ne girdi. Si- yasal tutumu nedeniyle 1948 yılında PertevNaiBBoratav ve Niyazi Berkes ile birlikte üniversiteden ılışıkleri ke- sildi. 1946 yılında çevumen Nevzat Harko ile evlenen Boran, tek çocuğu olan Dursun'u cezaevi koşullannda dünyaya getırdi. Dızelenm Melih Cevdet Anday'ın yazdığı ve Ruhi Su'nun türküleştir- diği Ninni başlıklı yapıtın "Merha- ba/Dursun bebek/Merhaba-." nağ- meleriyle başlaması, cezaevinde dün- yaya gelen bu çocuğun trajik öykü- südür aslrnda... İLK VE EN ÖNEMLİ ÇIK1SI Boran'ın siyasal yaşamındaki ilk v e en önemli çıkışı 1950 yılında kuru- lan TürkBanşSeverlerCemiyeti'nde başlar. Bu cemiyetin hem kurucu üye- liğıni hem de başkanlığını yapan Bo- ran, Adnan Menderes hukümetinin TBMM'nin onayını almadan Kore'ye asker gönderme karannı şiddetle eleş- tirmiş ve buna karşı çıkışlannı Mec- hs'e çektıklen bir telgrafla da belge- lemişti. Bu tutumlan nedeniyle ar- kadaşlanyla birlikte tutuklanmış ve 15 aya mahkûm olmuşru. 27 Mayıs askersel devnmirun bir hukuk beratı olan 61 Anayasası'nın getirdiği özgürlük ortamında 1961 yılının Şubat ayında 12 sendikacı ta- rafından kurulan TlP'e Mehmet Ali Aj-bar'ın sonradan genel başkan ola- rak gelmesiyle bu partide önemli ge- Iişmeler olduğuna tanık oluyoruz. Özellıkle 1962"den sonra bu parti; aydınlann, bıhm insanlannın, aka- demisyenlerin, toplumun değişik ke- sımlerinden duyarlı ve önemli isün- lerin çekim merkezı ohnava başlar. Iş- te böyle bir değişim ortamrnda 1962 yılında Boran'ın da TfP'e girdiğini görmekteyiz. Bu parti içinde hızla >ükselen Boran, 1964>ıhndamerkez > r ürütme kuruluna, 1965 yıhndaki ge- nel seçimlerde de Urfa milletveküi ola- rak TBMM'ye girer. 1970 yılında ya- pılan 4. Büyük Kongre'de de TİP Ge- nel Başkanlığı'na seçilir. 70'liyıllara damgasmı vurdu Behice Boran'ın Türk sol siyasal ya- şamına damgasını vıırduğu yıllar ise 70'liydlardır. 1971 askersel darbesiy- le Anayasa Mahkemesi tarafındân kapanan TİP davası nedeniyle 15 yıl hapse mahkûm edilen Boran, 1974 yı- lında BükntEcevit afüyla özgürlüğü- nekaMişurka\-usmaz 1 Mayıs 1975'te ellı arkadaşıyla birlikte tarihe 2. TÎP olarak geçecek olan Türkiye Işçi Par- tisi'ni yeniden kurarak başına geçer. Arnkyeni savsözü *BagnnsEfck-De- mokrasî-Sos>ahzm"du". Ve bu yolda ağtr ama inançlı ve kararlı bir biçim- de yürümeyi sürdürür. Ancak 1970'li yıllar Türkiye'de siyasal kargasaların da yoğun bir biçimde yaşandığı yıllardır. Siyasal cina- yetlerin hızının artmasına koşut olarak Mılliyetçi Cep- he (MC) hükümetlennin uygulamalanyla Türkiye hız- la anti-demokratik bir ortama sürüklenmektedir. Işte TİP böylesi bir ortamda "Güncel görev demokratikJeş- medir", "Mflüyetçi Cephe düşürülmeh'dir", "Yerel yö- netimkr demokratikleşmelidir", "Örgüthı birleşik güç yenihnez" gıbı eylemlen Behice Boran"ın önderliğinde gerçekleştirır. UÎuslararası ölçekte ise 1973 yılında Şi- li 'de faşist general Pinochettarafındân bir darbeyle dev- rilen ve öldürülen Marksist başka.-. SalvadorAlknde'ye arkalanmayı amaçlayan "Şffiileda- yamşma geceleri" düzenlenir. Bu gecelerde konuşmalanyla dikkatle- ri çeken Boran, adeta hınçla sıkıl- mış bir yumruk gıbıdir. 12 Eylül 1980 askersel devırme- sı Türkiye'deki tüm siyasal partile- rin varhğına son verdi. Bu uygula- malardan en büyük yara alaıilar da yıne sol kesimdı. Cezaevleri, işken- celer, darağaçlan günlük yaşamın adeta aynlmaz bir parçası durumu- na gehniştı. Böylesi günlerin tozu -ri« r. ı n J _. dumanı içinde Behice Boran vurt- TİP Başkan. Boran duruşmada. d l ş m a ç ı k t l B elçıkanın başkenti Brüksel'e yerleşerek siyasal savaşrmrnı zorunlu sürgün yıllannda da sürdürdü. Özellıkle TurgutÖzal siyasal erk- lerine karşı kararlı ve tutarlı bir muhalefetın yurtdışın- daki önemli sözcülerınden biri oldu. Banşa verdiği öne- mı daha bir vurgular olmuştu. Bir dergiye verdiği açık- lamada ~~ Banş ve silahsızlanma Türkrye'de birinci de- recede önem verilmesi gereken konulardır. Sanki silah- sızlanma ve dünya banşı konulan 35 vıldır NATO üyesi (söyleşi 1987 yıhnda Yaruı dergisinde vapılmış) ve top- raklannda Amerikan üsleri barındıran Türkiyeyi pek fazla ilgüendirme/mişgibi bir hava var. Kamuoyu bu ko- nuda yeterince uyanlnuş değiL." DERS ÇIKARILMALI Son nefesine dek sosyalistleri birleştirmek için uğraştı Behice Boran'ın yurtdışında yo- ğunlaştığı konulann içinde farkh kulvarlarda yürüyen bilimsel-sos- yalist partileri bır çatı altında bir- leştirmek özel bir öneme sahipti. Hatta geçmişte zaman zaman karşı karşıya gelmiş TİP ve TKP'nin bir- leştinhnesi konusunda her iki alan- da da sabırlı bir çaba saıf edilıyor- du. Bu konuda istenen sona hızla vanlıyordu. Ama ne yazık ki bu ça- lışmaların odağında olan Boran, yorgun ve hastaydı. TlP-TKP bir- leşmesi bir basın toplantısıyla Bo- ran tarafından kamuoyuna açıkla- nacaktı. Bu toplantıya katıhnası ciddi riskler taşıyordu. Pinochet fa- şızminden kaçıp Belçika'ya sığı- nan Şilili doktoru birkaç gündür çektiği göğüs ağrılan nedeniyle bu toplantıya katılma ıstemiyle dire- nen Boran'a "Siz intihar ediyorsu- nuz" yanıtını vermişti. Ama Boran kararlıydı ve 7 Ekim 1987 günü bu toplantıya katılarak TİP ve TKP'nin Türkiye Birleşik Komü- nist Partisi (TBKP) adıyla bir çatı alrında birieştiğini, bu yeni oluşu- mun da ilk ve kurucu genel başkanı olarak dünya kamuoyuna açıkladı. CÖREVDEN KAÇMADI Türkiye bilimsel sosyalizm devin- mesinin gündeminı yıllarca işgal etmış bir örgütlenme ve tartışmaya böylece son noktayı koyarken as- lında kendi fiziksel varhğına da son noktayı koymakta olduğunun bilincindeydi. Ama yaşamı boyun- ca kendine ilke edindiği siyasal etık ve örgütsel disiplin ona her türlü koşulda görevden kaçmamayı öğretmişti. Bu, yaşamına mal olsa bile... Nitekim basuı toplanhsından iki gün sonra 10 Ekim 1987 günü yaşama gözlerini yumdu. Bır yığın engellemeye karşın eski bir millet- vekilı ohnası sıfatıyla, cenazesi Türkıye'ye getirilerek TBMM önünde yapılan bir törenden sonra Istanbul Zincırlikuyu Mezarh- ğı'nda toprağa verildi. Solda; belir- sizhğm, umutsuzlugun ve dagınık- lığın egemen olduğu bugünkü siya- sal ortamda Behice Boran'ı anma- nın ötesinde, onun savaşım gelene- ğrnden dersler çıkarmak daha an- lamh olmaz mı? Nitekim, TKP Ge- nel Sekreteri sonradan TBKP Ge- nel Sekreteri Ha>dar Kutiu (Nabi Yağa) onun için yazdığı bır yazıda bu gerçeğı ne denli açık bir biçim- de Mirguluyor. "PoKtik yaşannnı boydan boya işçi sınıfinın, toplumun kurtuluşuna; banş, bağunsızhk, de- mokrasi ve sosyalizme adanuş bir büyük önderi anmak demek, onun düşünce ve pratiğmden dersler çı- karmak demektir~" Bozdoğan Su Kemeri'ne pankart asan ESP üye- si 2 kişi gözaîtına alındı. (ÖZLEM GÜVEMÜ) Yeni TMY tasarısını protesto Pankart asmaya iki gözaltı IstanbulHaberServisi-Avrupa Birhği'ne (AB) uyum kapsamında yasalaşması beklenen terörle mücadele yasa (TMY) tasansı protesto edildi. Un- kapanı'ndakı Bozdoğan Su Kemen'ne "TMYta- sansı çöpe; söz, ejlem, örgütlenme özgürlüğü'' ya- zılı pankart asan Ezilenlerin Sosyalist Platformu (ESP) üyesı 2 kışı gözaîtına ahndı. Demokratik Hak- lar Platformu (DHP), üye- len de yapüklan basın açık- lamasında TMY'nin en ufak hak arama mücadele- sini dahı "terör" kapsamı- na alacağıru savundu. Ba- kanlar Kurulu 'nda bu haf- ta görüşülmesi beklenen yeni TMY hazırlıklannı protesto etmek isteyen 2 ESP'li dün öğle saatlerin- de Unkapanı'ndakı Boz- doğan Su Kemen'ne tır- mandı. Burada U TMY ta- sansı çöpe; söz, eylem, ör- gütfenmeözgürlüğü" yazı- lı pankart açıp slogan atan 2 eylemcı gözaîtına alındı. Galatasaray Postanesı önünde toplanan DHP üye- leri de "AB'ye karşıyız, çünkü, özgür bir halk ola- rak bağımsız bir ülkede yasamak istiyoruz" pan- kartı açtı. Platform adına yapılan açıklamada "TerörleMücadele \'asası'nındevTİmci,demokrat güçlerin üzerindeki baskı>ı daha da arttırma>ı hedefJemesi bir >ana, en ufak hak arama mücade- lesini dahi 'terör' kapsanuna ahnaktadır" denildi. DHP üyeleri, Galatasa- ray Postanesi önünde yasayı protesto etti. (TARKAN TEMUR) KAMPANYADAHEDEF 1 MİLYON Silah karşıtı 500 bin fotoğraf İZ\ÜR(AA) -Sılah ncareunın önlenmesi ve ulus- lararası standartlara bağlanması amacıyla 9 Ekim 2003 tanhınde dün\agenelinde başlahlan ve ha- len 50'den fazla ülkede sürdürülen Silah Deneti- mi Kampanyasfna, şu ana kadar 500 bın kışının fotoğraflanyla katıldığı bıldirildi. UÎuslararası Af Örgütü, UÎuslararası Hafıf Si- lahlar Eylem Ağı ve Ingiltere merkezli uluslara- rası düzeyde yoksullukla mücadele eden Oxfam'ın işbirliğiyle düzenlenen Silah Denetimı Kampan- yası'yla ilgilı gelişmeleri aktarmak amacıyla UÎus- lararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Izmir Grubu tarafındân bır basuı toplantısı dü- zenlendı. tzmır Grubu Koordina- törü OziemAlüparmak, Kaya Pres- tıge Oteh'nde düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, Afrika, Asya, Orta- doğu ile Latın Amerıka üUcelerinın her yıl si- lahlar için ortalama 22 mılyar dolar harcamada bulunduğunu söyledi. Silahlann yılda yaklaşık yanm milyon kışuıin ölümüne neden olduğunu dı- İe getirenAltıparmak. "Bizler,insanlannsflahb şd- det tehdidinekarşıçok daha güvenlikiçindeohna- sı için etkin bir silah denetimi cağnsmda bulunu- yoruz"dedi. Bir milyon kışınin kendi vüzlerinin bulunduğu fotoğraflanyla katılmasırun hedeflen- diği kampanya kapsamnıda şu ana kadar 500 bin kişiye ulaşıldığını kaydeden Altıparmak, söz ko- nusu çalışmarun gelecek yıl BM'nin düzenleye- ceğı hafıf silahlan gözden geçirme konferansına kadar süreceğinı anlattı. ÖLÜMÜNÜN 18. YILDÖNÜMÜ Behice Boran mezan başında anıldı Istanbul Haber Servisi - Türkiye'de sosya- lizmin sa\unuculanndan, Türkiye İşçi Partisi (TlP) Genel Başkanı Behice Boran, ölümü- nün 18. yıldönümünde dün Zincirlilaıyu'daki mezan başında anıldı. Boran'ın mezan başında saat 13.30 sırala- nnda toplanan eski TlP'liler, sosyalist genç- ler, mezan karanfillerle donattı. Saygı duruşu ve alkışlarla başlayan anma töreninde bir ko- nuşma yapan TTP genel sekreterlerinden ve es- ki Türkiye Birleşik Komünist Partisi (TBKP) Genel Başkanı Nihat Sargm, Boran'm yaşa- mını bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm sa- vaşına adadığını vurgulayarak "Behice Bo- ran'm mücadelesini yaşatmak, onun anılannı taze tutmak hepimize düşen görevdir" dedi. Ruhı Su Kültür ve Sanat Vakfı Başkanı Sı- dıka Su, dostu Boran'ın kendisine göndenj|i- ği mektuplardan örnekler verdi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear