Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 10 EKİM 2005 PAZARTESİ
HABERLER
ansı OnursalBaşkanı MüşerrefHekimoğlugazeteciliğin kadın öncüsüydü
umhuriyet kızı anılıyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ANKA
Ajansı Onursal Başkaru ve Cumhuriyetin ilk
kadın gazetecilerinden MüşerrefHekünoğ-
lu bugün mezan başında düzenlenecek tö-
renle anılacak.
Hekimoğlu'nun ölümünün birinci yıl-
dönümü dolayısıyla düzenlenecek
olan tören Ankara Cebeci Asri
Mezarhğı'nda saat 13.30'da ger-
çekJeştirilecek. Hekimoğlu adına
düzenlenen basın ödülleri de bu
yıl "siyasal-sosyal yaşam, kültür-
sanat, eğitiın-sağnk" dallannda ve
"haber" alanında kadın haberci-
lere veriJecek. Ödüller bu hafta
içinde açıklanacak. Kazananlara
para ödülünün yanı sıra özel ola-
rak üretilen "Anka Kuşu" biçi-
mınde bir seramik eser veriJecek. Müşerref
Hekimoğlu, 1921 yılında Istanbul'da doğdu.
1948 yılında gazeteciliğe Hayat dergisinde Is-
tanbul'da başlayan Hekimoğlu, Yeni Sabah, Ak-
şam, Cumhuriyet gazetelerinde köşe yazan
olarak çalıştı. Hekimoğlu, 27 Mayıs 1960'tan
sonra gazeteciliğini Ankara'da sürdürdü.
Hekimoğlu, eşı KuvvetBaşanr'la birlikte Ön-
cü gazetesini çıkardı, 1972 yılında kurulan
ANKA Haber Ajansı'nın kuruculan arasında
yeraldı. .41tan Öymen'in milletvekili olması-
nın ardından 1977 yılında ajansın yönetim ku-
rulu başkanlığı ve genel müdürlüğü görevini
devralan Hekimoğlu, 2004 yüında ANKA'mn
onursal başkaru oldu. Hekimoğlu'nun "27Ma-
yıs'ın Romanı", "Başkent GünJeri", "Suna
Kan:ÖzŞarkısmıDuyuranKernan"ındaara-
lannda bulunduğu çok sayıda kitabı ve Al-
mancadan Türkçeye çevirileri bulunuyor. Sü-
rekli basın kartı sahibi olan Hekimoğlu, gaze-
temizde "Ankara ANKA" adlı köşesinde ve
Cumhuriyet Dergi'de yazı yazıyordu.
Hekimoğlu, Mımoza dergisinin Cumhuri-
yetin 75'inci yıl kutlamalan dolayısıyla yap-
tığı "75yılda 75 başanb kadın" anketinde "ga-
zetecilik mesleğinin kadın öncüsü" olarak ödü-
le layık görülmüştü. Hekimoğlu 83 yaşında ka-
raciğer ve kalp yetmezliği nedenleriyle yaşa-
ma gözlerini yummuştu.
Gazetecilikte temel işlevin "haber" ve
"bilgilendirme" olduğuna inanan, haberde
"dognıluk" ve "tarafsızhk" kaygısını her
şeyin önünde tutan Müşerref Hekimoğlu,
sorgulayıcı gazetecilıği yaşam biçimi hali-
ne geriren ve toplumdaki çeşitliliği anlamaya
çalışan bir çizgiyi sa\imdu.
Çileli amaonurlubir yaşam
Yaşamını adadığı dünya işçisınıfının birlik, savaşım vedayanışmagünü olan 1 Mayıs'ta doğan TİP
GenelBaşkanı Behice Boran memleket ö'zlemiyle 18yıl önce bugün BrükseVdeyaşamınıyitirmişti
SÖNMEZTARGAN
'Etrafina ışık tutan bir mücade-
le anıû' Behice Boran
Yukandakı bu betimleme, 10 Ekim
1987 yılında Belçika'nın başkenti
Brüksel'de yaşamını yitiren Türkiye
Işçi Partisi (TİP) Genel Başkaru Be-
hice Boran'ın, bir anma toplanüsın-
da konuşan Prof. Sadun Aren'e aıt.
Hem bilim ınsanı, hem bılimsel
sosyalist hem de birparti önderi olan
Boran, en kısa sözcüklerle ama en
derinlemesıne ancak bu denli anlatı-
labilirdi. Yaşamı fırtmalarla geçmiş;
cezaevleri, işkenceler, sürgünlergör-
müş, ama ınançlan uğruna savaşım
verdiği ılkelerden bir adım geri dur-
mamış bu insanın kendi yaşam fel-
sefesini özetleyen şu kısa tümce de
Boran'a üişkin: "Sosyalist doğulmaz,
sosyalist yaşanır."
Gerçekten de öyle. Insanlar yaşar-
ken sonradan kazandığı üıançlarla el-
bette doğmuyorlar. Bu inançlan ve
özellikleri polıtik yeğlemeleriyle, ya-
şamın öğrettiği birikimlerle elde edi-
yorlar. Ama hemen belirtmek gere-
kirse, çoğu ınsan da bu dönem savun-
duğu, uğrunda zorluklara, risklere
katlandığı düşünceleriyle de ölmü-
yor. Bugün şöyle bir çevrenize bakın...
Kimi insanlar dün ınandıklan duşün-
celeri, siyasal görüşlen savunuyorol-
malan şöyle dursun, bugün geçmiş-
lerinden adeta utanıyor durumdalar.
Kimi Türkiye aydınının, politikacısı-
nm, bilim insanı ve akademisyeni-
nin de bugün içmde yaşadığı açma-
rm ve çıkmazın kökeninde de sanı-
nm bu gerçek yatıyor. Maddi yaşam
koşullan değiştikçe daha güçlü esen
rüzgârlara göre yelken şişirmek...
SON NEFESİNE DECIN
1
Işte Behice Boran'ın temel özelli-
ği, onu ölmezliğe taşıyan değişmez
nitehği de "son nefesine değuT yaşa-
mmı anlamlandıran düşün ve görüş-
lerden asla ödün vermeden yaşamış
olmasmda aranmalıdır. Uzunyıllar bir-
likte aynı parti saflannda savaşım
vermiş, özeüikle 1975 yılında kuru-
lan 2. Türkiye Işçi Partisi'nde genel
sekreterlıkyapmış MhatSargm, onun
ölümünden sonra yazdığı "Son Ne-
fesineKadar" başlıklı yazının bir ye-
rinde bakın onun için ne diyor:"_ Ve
üzerinden Ud gün geçmeden Boran'ı
yitirdik (7 Ekim 1987 günü TİP ve
TKP'nin birieştiğini kamuoyunaaçık-
iayan Brüksel'deki basın toplanbsma
gönderme yapıhyor) Son ama son
nefesine kadar' bJrdeyimdkGereğin-
de kuflanıhr,flgkininbugün veya ge-
tecek için odüşünceye, o sevgiye, o ug-
raşa- naal bağh okhiğuveohnakta de-
vamedeceğJaoJaalmakistenirböyie-
ce. Behice Boran'da deyim, deyim ol-
maktan çıkmış; gerçeğin, en küçük
abard payı olmadan salt gerçeğin ifa-
desi olmuştur. Ona damgasmı vuran,
önce bu militan kişiliktir işte_"
İŞÇİ BAYRAMINDA DOĞDU
Bir bilim insanı olmanın da çok
ötesinde asıl savaşkan ve dövüşken
siyasal kimliği ile dosta düşmana ör-
nek olmuş bu insanın yaşam serüve-
nini kısaca birlikte arumsayalım. Be-
hice Boran, 1 Mayıs 1910 yılında
Bursa'da doğdu. Doğum günunün,
dünya ışçi sınıfının birlik, savaşım
ve dayanışma günü olan 1 Mayıs ol-
ması ne üginç bir tanhsel rastlann, de-
Bir bilim insanı olmanın da çok ötesinde asıl savaşkan ve dövüşken
siyasal kimliği ile dosta düşmana ömek olmuş Behice Boran, 1970 yı-
lında yapılan 4. Büyük Kongre'de TİP Genel Başkanlığı'na seçildi.
ğil mi? Kendi sözüyle sosyalist do-
ğulmazdı, ama daha doğduğu gün
doğum tarihiyle bir iletiyi daha baş-
tan vermiş oluyordu. Kırım'dan Tür-
kiye 'ye göç eden bir ailenin ilk kız
çocuğu olan Boran; ilk, orta ve lise
öğreniminı Istanbul'da tamamladı.
Daha sonra kazandığı bir burs saye-
sinde ABD'ye giderek Michigan Üni-
versitesi'nde sosyoloji eğitimi aldı.
1939 yılında Türkiye'ye döndüğün-
de kısa bir süre ortaeğitün kurumla-
nnda Ingilizce öğretmenliği yaparken
görüyoruz kendisinı. Daha sonra An-
kara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğ-
rafya Fakültesi'nde sosyoloji doçen-
ti olarak göreve başladı. Amerika'da
tanıştığı Marksist düşüncelen bura-
da daha da olgunlaştı ve Nafl Çakır-
han'ın önermesiyle 1944 yılında Tür-
kiye Komünist Partisi'ne girdi. Si-
yasal tutumu nedeniyle 1948 yılında
PertevNaiBBoratav ve Niyazi Berkes
ile birlikte üniversiteden ılışıkleri ke-
sildi. 1946 yılında çevumen Nevzat
Harko ile evlenen Boran, tek çocuğu
olan Dursun'u cezaevi koşullannda
dünyaya getırdi.
Dızelenm Melih Cevdet Anday'ın
yazdığı ve Ruhi Su'nun türküleştir-
diği Ninni başlıklı yapıtın "Merha-
ba/Dursun bebek/Merhaba-." nağ-
meleriyle başlaması, cezaevinde dün-
yaya gelen bu çocuğun trajik öykü-
südür aslrnda...
İLK VE EN ÖNEMLİ ÇIK1SI
Boran'ın siyasal yaşamındaki ilk v e
en önemli çıkışı 1950 yılında kuru-
lan TürkBanşSeverlerCemiyeti'nde
başlar. Bu cemiyetin hem kurucu üye-
liğıni hem de başkanlığını yapan Bo-
ran, Adnan Menderes hukümetinin
TBMM'nin onayını almadan Kore'ye
asker gönderme karannı şiddetle eleş-
tirmiş ve buna karşı çıkışlannı Mec-
hs'e çektıklen bir telgrafla da belge-
lemişti. Bu tutumlan nedeniyle ar-
kadaşlanyla birlikte tutuklanmış ve
15 aya mahkûm olmuşru.
27 Mayıs askersel devnmirun bir
hukuk beratı olan 61 Anayasası'nın
getirdiği özgürlük ortamında 1961
yılının Şubat ayında 12 sendikacı ta-
rafından kurulan TlP'e Mehmet Ali
Aj-bar'ın sonradan genel başkan ola-
rak gelmesiyle bu partide önemli ge-
Iişmeler olduğuna tanık oluyoruz.
Özellıkle 1962"den sonra bu parti;
aydınlann, bıhm insanlannın, aka-
demisyenlerin, toplumun değişik ke-
sımlerinden duyarlı ve önemli isün-
lerin çekim merkezı ohnava başlar. Iş-
te böyle bir değişim ortamrnda 1962
yılında Boran'ın da TfP'e girdiğini
görmekteyiz. Bu parti içinde hızla
>ükselen Boran, 1964>ıhndamerkez
>
r
ürütme kuruluna, 1965 yıhndaki ge-
nel seçimlerde de Urfa milletveküi ola-
rak TBMM'ye girer. 1970 yılında ya-
pılan 4. Büyük Kongre'de de TİP Ge-
nel Başkanlığı'na seçilir.
70'liyıllara damgasmı vurdu
Behice Boran'ın Türk sol siyasal ya-
şamına damgasını vıırduğu yıllar ise
70'liydlardır. 1971 askersel darbesiy-
le Anayasa Mahkemesi tarafındân
kapanan TİP davası nedeniyle 15 yıl
hapse mahkûm edilen Boran, 1974 yı-
lında BükntEcevit afüyla özgürlüğü-
nekaMişurka\-usmaz 1 Mayıs 1975'te
ellı arkadaşıyla birlikte tarihe 2. TÎP
olarak geçecek olan Türkiye Işçi Par-
tisi'ni yeniden kurarak başına geçer.
Arnkyeni savsözü *BagnnsEfck-De-
mokrasî-Sos>ahzm"du". Ve bu yolda
ağtr ama inançlı ve kararlı bir biçim-
de yürümeyi sürdürür.
Ancak 1970'li yıllar Türkiye'de siyasal kargasaların
da yoğun bir biçimde yaşandığı yıllardır. Siyasal cina-
yetlerin hızının artmasına koşut olarak Mılliyetçi Cep-
he (MC) hükümetlennin uygulamalanyla Türkiye hız-
la anti-demokratik bir ortama sürüklenmektedir. Işte
TİP böylesi bir ortamda "Güncel görev demokratikJeş-
medir", "Mflüyetçi Cephe düşürülmeh'dir", "Yerel yö-
netimkr demokratikleşmelidir", "Örgüthı birleşik güç
yenihnez" gıbı eylemlen Behice Boran"ın önderliğinde
gerçekleştirır. UÎuslararası ölçekte ise 1973 yılında Şi-
li 'de faşist general Pinochettarafındân bir darbeyle dev-
rilen ve öldürülen Marksist başka.-. SalvadorAlknde'ye
arkalanmayı amaçlayan "Şffiileda-
yamşma geceleri" düzenlenir. Bu
gecelerde konuşmalanyla dikkatle-
ri çeken Boran, adeta hınçla sıkıl-
mış bir yumruk gıbıdir.
12 Eylül 1980 askersel devırme-
sı Türkiye'deki tüm siyasal partile-
rin varhğına son verdi. Bu uygula-
malardan en büyük yara alaıilar da
yıne sol kesimdı. Cezaevleri, işken-
celer, darağaçlan günlük yaşamın
adeta aynlmaz bir parçası durumu-
na gehniştı. Böylesi günlerin tozu
-ri« r. ı n
J _. dumanı içinde Behice Boran vurt-
TİP Başkan. Boran duruşmada. d l ş m a ç ı k t l B
elçıkanın başkenti
Brüksel'e yerleşerek siyasal savaşrmrnı zorunlu sürgün
yıllannda da sürdürdü. Özellıkle TurgutÖzal siyasal erk-
lerine karşı kararlı ve tutarlı bir muhalefetın yurtdışın-
daki önemli sözcülerınden biri oldu. Banşa verdiği öne-
mı daha bir vurgular olmuştu. Bir dergiye verdiği açık-
lamada ~~ Banş ve silahsızlanma Türkrye'de birinci de-
recede önem verilmesi gereken konulardır. Sanki silah-
sızlanma ve dünya banşı konulan 35 vıldır NATO üyesi
(söyleşi 1987 yıhnda Yaruı dergisinde vapılmış) ve top-
raklannda Amerikan üsleri barındıran Türkiyeyi pek
fazla ilgüendirme/mişgibi bir hava var. Kamuoyu bu ko-
nuda yeterince uyanlnuş değiL."
DERS ÇIKARILMALI
Son
nefesine dek
sosyalistleri
birleştirmek
için uğraştı
Behice Boran'ın yurtdışında yo-
ğunlaştığı konulann içinde farkh
kulvarlarda yürüyen bilimsel-sos-
yalist partileri bır çatı altında bir-
leştirmek özel bir öneme sahipti.
Hatta geçmişte zaman zaman karşı
karşıya gelmiş TİP ve TKP'nin bir-
leştinhnesi konusunda her iki alan-
da da sabırlı bir çaba saıf edilıyor-
du. Bu konuda istenen sona hızla
vanlıyordu. Ama ne yazık ki bu ça-
lışmaların odağında olan Boran,
yorgun ve hastaydı. TlP-TKP bir-
leşmesi bir basın toplantısıyla Bo-
ran tarafından kamuoyuna açıkla-
nacaktı. Bu toplantıya katıhnası
ciddi riskler taşıyordu. Pinochet fa-
şızminden kaçıp Belçika'ya sığı-
nan Şilili doktoru birkaç gündür
çektiği göğüs ağrılan nedeniyle bu
toplantıya katılma ıstemiyle dire-
nen Boran'a "Siz intihar ediyorsu-
nuz" yanıtını vermişti. Ama Boran
kararlıydı ve 7 Ekim 1987 günü bu
toplantıya katılarak TİP ve
TKP'nin Türkiye Birleşik Komü-
nist Partisi (TBKP) adıyla bir çatı
alrında birieştiğini, bu yeni oluşu-
mun da ilk ve kurucu genel başkanı
olarak dünya kamuoyuna açıkladı.
CÖREVDEN KAÇMADI
Türkiye bilimsel sosyalizm devin-
mesinin gündeminı yıllarca işgal
etmış bir örgütlenme ve tartışmaya
böylece son noktayı koyarken as-
lında kendi fiziksel varhğına da
son noktayı koymakta olduğunun
bilincindeydi. Ama yaşamı boyun-
ca kendine ilke edindiği siyasal
etık ve örgütsel disiplin ona her
türlü koşulda görevden kaçmamayı
öğretmişti. Bu, yaşamına mal olsa
bile... Nitekim basuı toplanhsından
iki gün sonra 10 Ekim 1987 günü
yaşama gözlerini yumdu. Bır yığın
engellemeye karşın eski bir millet-
vekilı ohnası sıfatıyla, cenazesi
Türkıye'ye getirilerek TBMM
önünde yapılan bir törenden sonra
Istanbul Zincırlikuyu Mezarh-
ğı'nda toprağa verildi. Solda; belir-
sizhğm, umutsuzlugun ve dagınık-
lığın egemen olduğu bugünkü siya-
sal ortamda Behice Boran'ı anma-
nın ötesinde, onun savaşım gelene-
ğrnden dersler çıkarmak daha an-
lamh olmaz mı? Nitekim, TKP Ge-
nel Sekreteri sonradan TBKP Ge-
nel Sekreteri Ha>dar Kutiu (Nabi
Yağa) onun için yazdığı bır yazıda
bu gerçeğı ne denli açık bir biçim-
de Mirguluyor. "PoKtik yaşannnı
boydan boya işçi sınıfinın, toplumun
kurtuluşuna; banş, bağunsızhk, de-
mokrasi ve sosyalizme adanuş bir
büyük önderi anmak demek, onun
düşünce ve pratiğmden dersler çı-
karmak demektir~"
Bozdoğan Su Kemeri'ne pankart asan ESP üye-
si 2 kişi gözaîtına alındı. (ÖZLEM GÜVEMÜ)
Yeni TMY tasarısını protesto
Pankart asmaya
iki gözaltı
IstanbulHaberServisi-Avrupa Birhği'ne (AB)
uyum kapsamında yasalaşması beklenen terörle
mücadele yasa (TMY) tasansı protesto edildi. Un-
kapanı'ndakı Bozdoğan Su Kemen'ne "TMYta-
sansı çöpe; söz, ejlem, örgütlenme özgürlüğü'' ya-
zılı pankart asan Ezilenlerin Sosyalist Platformu
(ESP) üyesı 2 kışı gözaîtına ahndı. Demokratik Hak-
lar Platformu (DHP), üye-
len de yapüklan basın açık-
lamasında TMY'nin en
ufak hak arama mücadele-
sini dahı "terör" kapsamı-
na alacağıru savundu. Ba-
kanlar Kurulu 'nda bu haf-
ta görüşülmesi beklenen
yeni TMY hazırlıklannı
protesto etmek isteyen 2
ESP'li dün öğle saatlerin-
de Unkapanı'ndakı Boz-
doğan Su Kemen'ne tır-
mandı. Burada
U
TMY ta-
sansı çöpe; söz, eylem, ör-
gütfenmeözgürlüğü" yazı-
lı pankart açıp slogan atan
2 eylemcı gözaîtına alındı.
Galatasaray Postanesı
önünde toplanan DHP üye-
leri de "AB'ye karşıyız, çünkü, özgür bir halk ola-
rak bağımsız bir ülkede yasamak istiyoruz" pan-
kartı açtı. Platform adına yapılan açıklamada
"TerörleMücadele \'asası'nındevTİmci,demokrat
güçlerin üzerindeki baskı>ı daha da arttırma>ı
hedefJemesi bir >ana, en ufak hak arama mücade-
lesini dahi 'terör' kapsanuna ahnaktadır" denildi.
DHP üyeleri, Galatasa-
ray Postanesi önünde
yasayı protesto etti.
(TARKAN TEMUR)
KAMPANYADAHEDEF 1 MİLYON
Silah karşıtı
500 bin fotoğraf
İZ\ÜR(AA) -Sılah ncareunın önlenmesi ve ulus-
lararası standartlara bağlanması amacıyla 9 Ekim
2003 tanhınde dün\agenelinde başlahlan ve ha-
len 50'den fazla ülkede sürdürülen Silah Deneti-
mi Kampanyasfna, şu ana kadar 500 bın kışının
fotoğraflanyla katıldığı bıldirildi.
UÎuslararası Af Örgütü, UÎuslararası Hafıf Si-
lahlar Eylem Ağı ve Ingiltere merkezli uluslara-
rası düzeyde yoksullukla mücadele eden Oxfam'ın
işbirliğiyle düzenlenen Silah Denetimı Kampan-
yası'yla ilgilı gelişmeleri aktarmak amacıyla UÎus-
lararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Izmir Grubu
tarafındân bır basuı toplantısı dü-
zenlendı. tzmır Grubu Koordina-
törü OziemAlüparmak, Kaya Pres-
tıge Oteh'nde düzenlenen toplantıda
yaptığı konuşmada, Afrika, Asya, Orta-
doğu ile Latın Amerıka üUcelerinın her yıl si-
lahlar için ortalama 22 mılyar dolar harcamada
bulunduğunu söyledi. Silahlann yılda yaklaşık
yanm milyon kışuıin ölümüne neden olduğunu dı-
İe getirenAltıparmak. "Bizler,insanlannsflahb şd-
det tehdidinekarşıçok daha güvenlikiçindeohna-
sı için etkin bir silah denetimi cağnsmda bulunu-
yoruz"dedi. Bir milyon kışınin kendi vüzlerinin
bulunduğu fotoğraflanyla katılmasırun hedeflen-
diği kampanya kapsamnıda şu ana kadar 500 bin
kişiye ulaşıldığını kaydeden Altıparmak, söz ko-
nusu çalışmarun gelecek yıl BM'nin düzenleye-
ceğı hafıf silahlan gözden geçirme konferansına
kadar süreceğinı anlattı.
ÖLÜMÜNÜN 18. YILDÖNÜMÜ
Behice Boran
mezan başında anıldı
Istanbul Haber Servisi - Türkiye'de sosya-
lizmin sa\unuculanndan, Türkiye İşçi Partisi
(TlP) Genel Başkanı Behice Boran, ölümü-
nün 18. yıldönümünde dün Zincirlilaıyu'daki
mezan başında anıldı.
Boran'ın mezan başında saat 13.30 sırala-
nnda toplanan eski TlP'liler, sosyalist genç-
ler, mezan karanfillerle donattı. Saygı duruşu
ve alkışlarla başlayan anma töreninde bir ko-
nuşma yapan TTP genel sekreterlerinden ve es-
ki Türkiye Birleşik Komünist Partisi (TBKP)
Genel Başkanı Nihat Sargm, Boran'm yaşa-
mını bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm sa-
vaşına adadığını vurgulayarak "Behice Bo-
ran'm mücadelesini yaşatmak, onun anılannı
taze tutmak hepimize düşen görevdir" dedi.
Ruhı Su Kültür ve Sanat Vakfı Başkanı Sı-
dıka Su, dostu Boran'ın kendisine göndenj|i-
ği mektuplardan örnekler verdi.