Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 4 OCAK 2005 SALI
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul
Edirne
Kocaelı
Çanakkale
Izmir
Manisa
Aydın
Denizli
K
PB
Y
PB
PB
PB
Y
Y
6
6
7
7
10
8
10
7
Sinop Y 8
Zonguldak Y 6 Antalya
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Eskişehır
Konya
Sıvas
Y
Y
Y
K
K
K
K
9
9
9
3
1
3
-1
Y 14 Kars
Adana
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkârı
Van
Y
Y
Y
Y
Y
Y
K
K
13
13
7
11
9
8
0
4
K -4
Butun bolgelerımız par
çalı çok bulutlu, Marma-
ra'nın batısı ve kıyı Ege
dışında kalan tum bolge
lerımız yağışlı geçecek
Yağışlar Doğu Karadenız
kıyıları, Akdenız ıle Gu-
neydoğu Anadolu'da
yağmur ve sağanak, Ba-
tı ve orta Karadenız kıyı-
larında Karla kanşık yağ-
mur, yağış alan dığer ke-
sımlerde onemlı bır değı-
şıklık olmayacak
DIŞ MERKEZLER
Oslo
Helsınkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Parıs
Bonn
HB
K
Y
Y
Y
PB
PB
PB
6
1
9
13
9
8
4
6
Münıh PB 4 Zürıh
Berlın
Budapeşte
Madrıd
Vıyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
Y
Y
PB
PB
Y
K
B
Y
ö
7
10
6
6
1
12
10
PB 3 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflıs
Kahıre
K
Y
PB
Y
PB
Y
PB
PB
-1
7
-12
12
8
co
-4
19
Y 12
QAç,k Parçalı bulutlu Sıslı B u l u t l u t Çok bulutlu Yağmurlu 3 Kariı
GUNCEL CUNEYT ARCAYUREK
• Baştarafı 1. Sayfada
lara ne ölçüde dik durduğu ortada.
Dışardaki yaltaklanmayı içeride başarı diye sa-
tan manzara başarı ise, bu başarının böylesinde
hikmet aramak gereksiz.
Gerçekleri halkımıza anlatmak için canını dişi-
ne takanlar, verilen ödünleri, yeni dayatmaları ne
ölçüde açıklarsa açıklasınlar; duyarsız, tepkisiz
medya söylenenleri duymazlıktan, görmezlikten
gelmekte kararlı.
Dik duruyormuş! Zarar-yarar dengesinde ikti-
dara avuç açmış bir medya, dış baskılara doksan
derece eğilen bir iktidarı elbette dik duruyor diye
satacak.
Çarpıcı eleştiri işsizlikle mi ilgili? Işsizlik soru-
nu dünya sorunuymuş. Dünyanın çözemediği so-
runu bizden çözmemizi istemeyin demeye geti-
riyor. llk kez işsizliğin nüfusun yüzde 10'u oldu-
ğunu kabul eder görünüyor, ama bir başka amaç-
la.
Iktidara geldiklerinde yüzde 10 olan işsizliği
yüzde 9.5'lere indirmişler! Yılda beş yüz bin kişi-
ye iş sağlıyorlarmış... Iki yılda iki milyon. Iki yıl son-
ra dört, altı yıl sonra altı milyon işsiz işe kavuş-
muş ve böylece 60 milyonluk Türkiye'nin yüzde
10'u, 6 milyonu işsizlikten kurtulacak.
Efendiler sayesinde ülke herkese iş ve aş cen-
netine dönüyor.
Bu kez dünyayı utandıracak bir reform mu dev-
rim mi artık medyamız ne ad takarsa işte onu ba-
şarmış olacak!
• ••
"Dünyaya kapalı değil dünyaya açık bir Türkiye
kuruyoruz" diyor son meydan nutuklarında.
Dünyaya açık bir Türkiye nasıl sağlanacak? O
kolayyy!
Rumlara verirsin Kıbrıs'ı, satarsın KKTC'yi- Kı-
ta sahanlığı haklarından ödünler vererek Ege'yi
Yunanistan'a bağışlarsın. Ruhban okulunu açar,
ekümenikliği kabul edersin.
Kuzey Irak'ta Kürt devletini tanır, Türkmenlerin
ezilmesi pahasına Kerkük'ü Kürtlere verirsin.
Güneydoğu'yagelince... Hafif hafiftezgâhako-
nulan oyunlar geliştikçe bir iki nutukla karşı çıkar
gibi görünürsün ve lakin... Gitti gider.
Bunları yapmanın bir bedeli olacak. O da AB
gölgesinde, ABD uşaklarının desteğinde başkan-
lık sistemini Türkiye'ye kabul ettirmek ve Çanka-
ya'daki koltuğu tahta çevirerek bütün dünyaya
açılmak!
Efendiler, efendiden aldıkları buyrukla hareke-
te geçtiler.
Kamuoyunu başkanlığa alıştırma turları başla-
dı. Başkanlık sistemini yalaka basın esnafı tartış-
maya açtı. Sıra öteki holdinglerde. Başkan oldu
mu, saydığımız "kolaylıkları" sağlayarak Türkiye-
mizi dünyaya açacak!
• *•
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer seçim
sisteminde değişiklik yapılarak barajm yüzde
10'un altına İnmesindeki zorunluluğa işaret etti ya;
AKR bu uyarıyı hemen kendi planlarıyla karıştırıp
kokteyle dönüştürdü.
Başkanlık sistemi olmadan baraj indirilirse fe-
laket olurmuş. Nasıl? Irili ufaklı bütün partilerTB-
MM'ye girer, istikrar bozulurmuş.
Bu tezi kim savunuyor? Çok partili çok katılım-
cı demokrasiye gönül verdiğini söyleyen günü-
müzün iktidar sahipleri...
Neleryapılması gerekiyormuş? Barajı indirmek
yerine anayasa değiştirilip 100 adet Türkiye mil-
letvekilliği seçim sistemine oturtulmalıymış.
Nasıl olacakmış? Yüzde 10'luk baraj koruna-
cak, barajı aşan partiler450 milletvekilliğini pay-
laşacak ve 100 Türkiye milletvekili için baraj ko-
şulu aranmayacak, her parti oy oranına göre mil-
letvekili çıkaracak.
Yüzde 4 oy alan dört, yüzde 2 alan iki... Enyük-
sek oyu AKP alacağı için Türkiye milletvekilliği-
nin çoğu AKP'ye...
Parti de parti ha! Sezer'in çıkışına karşı bütün
olasılıkları içeren çalışmalar yapıyorlarmış. Öne
sürdükleri öneriler 'B' planıymış. Sıkıştılar mı çı-
karırlar 'C planını!
• ••
Türkiye'yi dünyaya açıyor ama neden eşi Emi-
ne Hanım'la kızlarının başlarını dünyaya açmı-
yor?
Yeni iş reformuna tepkl
Almanya
J
da
protesto gösterileri
BERLİN (Cumhuriyet) - Almanya'da yeni
yılla birlikte uygulanmaya başlanan yeni iş
piyasası reformlan "Hartz 4", birçok kentte
düzenlenen gösterilerle protesto edildi. Pro-
testo gösterileri, başta başkent Berlin olmak
üzere Köln, Bremen, Hamburg, Braunschwe-
ig, Lüneburg, Stuttgart'ın yanı sıra 20 kentte
yapıldı. Hamburg'da yaklaşık 100 gösterici
Çalışma Ajansı'nı işgal etti. Berlin'deki pro-
testo gösterileri sırasında göstericiler ve polis
arasında küçük çaplı çatışma çıktı. Alman-
ya'nın 81 kent ve kasabasında planlanan pro-
testo gösterilerine katılımın beklenenin çok
altmda olduğu belirtildi. "Işsizlik Parası 2"
olarak adlandırılan yeni uygulamayla işsizler
daha az para alacak ve "ahîak dışı" olmayan
bütün işleri kabul etmek zorunda olacak. Ye-
ni yasanın uygulamaya konmasıyla ortaya
çıkması muhtemel sorunlar nedeniyle Çalış-
ma Ajansları'nda yığılmalar olması bekleni-
yor. Ote yandan, 2004 yılının Aralık ayı ra-
kamlanna göre Almanya'da yaklaşık 4.43
milyon işsizin olduğu açıklandı. Alman haber
ajansı DPA'nın haberine göre, aralık ayındaki
işsiz sayısı, bir önceki aya göre 175 bin arttı.
Işsizlik oranına rağmen iş piyasasındaki kötü
gidişin duracağına dair bazı işaretlerin oldu-
ğu da kaydedildi.
\ Sulu kar ı Gok gurultulü
Dışişleri Bakanı, banş sürecine Türkiye'nin katkılannı görüşeceklerini söyledi
Gül'ün ilk durağı KudüsANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dışiş-
leri Bakanı Abdullah Gül, İsrail ve Filistin
ziyaretine büyük önem verdiğini belırterek
"Her iki tarafla da iyi ilişkiler içinde olan
Türkiye olarak barış sürecine katkı yap-
mak bize düşen en büyük görev" dedi.
Dışişleri Bakanı olarak Israil'e ilk zıyare-
tini gerçekleştiren Abdullah Gül, programın-
da yaptığı düzenlemelerle ince mesajlar ver-
di. İlk olarak Kudüs'e giden Gül, burada Fi-
lıstin'den sorumlu olan Kudüs Başkonsolos-
luğu'nu ziyaret etti. İsrail tarafımn akşam ye-
meği önerisine karşın aynı saatlerde Kudüs
Başkonsolosluğu'nda olmayı tercih eden Gül,
burada Türk Kültür Merkczi'ni ziyaret etti.
El Halil'deki Türk subay ve polis görevlile-
riyle de görüşen Gül, Kudüs'te açılması plan-
lanan Türk şehitliği hakkında da bilgi aldı.
Gül'ün İsrail ve Filıstin'e iki yıldır yapmayı
planladığı ziyaret, İsrail tarafımn Arafat ile
görüşülmesine ızin vermemesı nedeniyle er-
telenmişti. Bakan Gül, Israil'dekı resmi te-
maslanna bu sabah Haremüşşerıf'i ziyaret et-
tikten sonra başlayacak.
'Yeni bir iklim ortaya çıktı'
Gül, temasları öncesınde yaptığı açıklama-
da, ilk ziyaretin önemine dikkat çekerek Or-
tadoğu banş süreciyle ilgili Türkiye'nin kat-
kılannın neler olabileceğinın ele ahnacağını
kaydetti. "Sürece ilişkin yeni bir iklimin or-
taya çıktığını" ifade eden Gül, "Bu olunılu
iklim iyi neticelerle sonuçlanabilir. Türki-
ye olarak barış sürecine katkı yapmak,
Türkiye'nin üzerine düşcn en büyük görev-
dir" diye konuştu. Temaslarında bu konunun
öncelikli olacağını belirten Gül, ayrıca diğer
siyasi ve ekonomik konulann ele ahnacağını
kaydetti. Filistin'e çarşamba günü yapacağı
ziyaretin Filistin başkanlık seçimleri öncesin-
de olmasının da ayn önem taşıdığını söyleyen
Gül, "Seçimlere katkı sağlamak Türki-
ye'nin önemli görevlerinden biridir. Ilükü-
metimiz bununla ilgili çeşitli hazırlıklar
yapmıştır" dcdi. Seçimin şeffaf, demokratik
ve başanlı geçmesini beklediklerini ıfade e-
den Gül, seçimler için Türkiye'den de millet-
vekili, diplomat ve akademisyenlerden oluşan
gözlemcilergideceğini kaydetti. Gül, seçimin
Filistinlileri banş sürecinde çok daha güçlü
kılacağına olan inancını dıle getirdi.
Süphell araç kontrol edildi
Tel Aviv'de, Türkiye'nin Tel Aviv Büyükel-
çisı Feridun Sinirlioğlu, Israil'in Ankara Bü-
yükelçısı Pinhas Avivi tarafından karşılanan
Gül Kudüs'egeçerekTürkiye'nin Kudüs Baş-
konsolosluğu'nu ziyaret etti. Başkonsolusluk
binası önündeki bir şüpheli aracın kontrolü
nedeniyle binaya yanm saat bekledikten son-
ra giren Gül, burada yaptığı açıklamada, böl-
geyı zıyaretinin banşa katkı açısından önem-
li bir ziyaret olmasını ümıt ettiğinı kaydetti.
Özcan Çınar
tstanbul Sarıyer'deki bir evde işlenen cinayetlerin duyulmasının ar-
dından olay yerine gelen kurbanların yakınları sinir krizi geçirdi. Po-
lis, cinayetlerin ardındaki kişi ya da kişilerin belirlenmesi ve kaçırıl-
dıkları öne sürülen üç kardeşin bulunması için çalışma başlattı. Çınar
ailesine ait olduğu belirtilen araçlar da aranıyor. (Fotoğraflar: AA)
Sanyefde kuşkulu dnayet
Derya Çınar
İstanbul Haber Servisi -
Sanyer'deki bir evde Şamil
Çınar, eşi Satı Çınar, çiftın
üniversite öğrencisi kızları
Derya Çınar (22) ve 3 ya-
şındaki yeğenleri E.Y. ölü
olarak bulundu. Evde bulu-
nan Yılmaz (30), Özcan (26)
ve Muşar Çınar (24) adlı
kardeşlerin de kaçırıldrığı
öne sürüldü.
Tarabya Cumhuriyet Ma-
hallesi Okul Sokak 24 numa-
radaki binanın 2. katında ya-
şayan Çınar ailesinden 4 ki-
şınin öldürülmesiyle ilgili
olarak Sarıyer Cumhuriyet
Savcıhğı inceleme başlattı.
Evde, yaklaşık 8 adet boş ko-
van ele geçırıldıği, kullanılan
tabancanın da 7.65 milimet-
re çapında olduğu tespit edil-
di. Evin kapı ve camlarında
zorlama görülmediği belirle-
nirken, cinayetin gece saatle-
rinde işlenmiş olabileceği
üzerinde duruluyor.
'Ticari anlaşmazlık'
Toplu cinayetin, evın kar-
şısındaki kahvehanede otu-
ran ve sabah olmasına karşın
ışıkların yandığını, evin
önünde araçların bulunmadı-
ğını fark eden Çınar ailesin-
den bır kişinin, zıle basarak
yanıt alamaması üzerine po-
lise haber vermesiyle ortaya
çıktığı bildirildi. Polis yetki-
lileri, toplu cinayetin siyasi
bir yönü bulunmasının zayıf
olduğunu belirterek, kaçırıl-
dıklan iddia edilen Yılmaz
(30), Özcan (26) ve Muşar
Çınar (24) kardeşlerin, Mah-
mutpaşa'da daha çok mont
üretimi üzerinde çalışan iş-
yerlerının olduğunu, olayın
da buradaki ticari bir anlaş-
mazlık sonucu gerçekleşebı-
leceğı ihtimali üzerinde dur-
duklannı kaydettıler.
Kaçırıldıklan öne sürülen
kardeşlere ulaşılması, Çınar
ailesine ait olduğu belirtilen
34 UL 9843 plakalı mınibüs
ile 34 UP 9843 plakalı oto-
mobilin bulunması ve faille-
rin yakalanması amacıyla
başlatılan çalışmalar sürüyor.
Bulgaristan'da yakalandı
'Demirel
polise rüşvet
önerdi'
SOFYA/ANKARA/tSTANBUL
(Cumhuriyet) - Sahibi olduğu Ege-
bank'ın ıçini boşaltarak bankayı 1 milyar
200 milyon dolar zarara uğratmak suçun-
dan yargılanan Yahya Murat Demirel,
yakalandığı Bulgaristan'da polise 100 bin
Euro rüşvet teklif etti.
Hakkında yurtdışına çıkış yasağı bulu-
nan Demirel ile Esenler, yılbaşı gecesı
"RızaTerzioğlu" adlı balıkçı teknesiyle
Karadeniz üzerınden Bulgaristan'a kaçtı.
Burgaz Limam'na saat 22.30 sıralarında
giren tekneye Bulgar polisi ve Interpol ta-
rafindan ortak operasyon düzenlendi. Tek-
nede bulunan Demirel'in serbest kalmak
için sınır polısine önce 40 bin, daha son-
ra da 100 bin Euro rüşvet teklif ettiği, an-
cak polisin bu rüşveti geri çevirdiği bildi-
rildi. Demirel ve eşi Ayşegül Esenler'in
üzerinde 25 bin dolar ve 29 bin Euro na-
kit para da ele geçirildi. Murat Demirel ve
eşiyle birlikte teknede bulunan Zafer Arı-
kan adlı bir Türk yurttaşı da gözaltına
ahndı. Demireller, Türkiye'ye iade için
tutuklandılar.
Burgaz Soruşturma Servisi'den biryet-
kılı, Demirel, Esenler ve Ankan'ın 4 gün
içinde Türkiye'ye iade edıleceklerini söy-
ledi. Operasyon sırasında polıslere 100
bin euro rüşvet teklif edildiğinide doğru-
layan yetkıli, rüşvet suçlamasıyla dava
açılabıleceğinidebildirdi. Demirel'inkul-
landığı "RızaTerzioğlu" adlı balıkçı tek-
nesinin kaptanı ve üç tayfası hakkında ise
insan kaçakçılığı yapmak ve sınır kanu-
nuna muhalefet suçlamalarıyla dava açı-
lacağı açıklandı.
İstanbul Cumhuriyet Savcıhğı ise dün
Yahya Murat Demirel hakkında, TMSF
tebhgat görevhsi Ahmet Ocak'ın hürri-
yetıni tahdit ettiği gerekçesiyle 5 yıla ka-
dar hapis cezası istemiyle dava açtı.
Hükümetten önemli kararlar
EBRU TOKTAR
• Doğrudan gelir desteği artık üreticilere verilecek. Teknolojiyi
kullanan çiftçiye daha çok destek verilecek. Yeni mazot desteği
yolda. Elektrik ve sulama borçları yeniden yapılandırılacak.
Pamuk destek fiyatları açıklanacak. Gübre desteği yapılacak.
lir Desteği ödemelerinin tarla sahiplen-
ne değil, mahsulünü belgeleyen çiftçi-
ye verilmesi kararlaştınldı.
Toplantıda alınan diğer önemli karar-
lar da şöyle:
• Tanm üretimınde teknolojik ola-
nakları değerlendiren çiftçilere daha
fazla Doğrudan Gelir Desteği ödemesi
yapılacak. Örneğin sertifikalı tohumluk
kullanan ya da toprak tahlili yaptıran
çiftçi daha fazla desteklenecek.
• Çiftçilere mazot desteği yapılacak.
2003 yılında çiftçilere 500 dekara kadar
olan araziler için dekar başına 3.9 mil-
yon lira olan mazot desteğinden farklı
bırmodel uygulanacak. "Benzinlikler-
den indirimli mazot verilmesi", arada-
ki farkın daha sonra akaryakıt istasyon-
larına aktarılması gibi seçenekler üze-
rinde duruldu.
^ Pamuk destekleme fiyatları Erdo-
ğan tarafından açıklanacak.
ı/ Elektrik sulama borçlan yeniden
yapılandırılacak. Faizlerin silinınesi ya
da borçta indirime gidilmesi gibi seçe-
nekler üzerinde duruluyor.
• Gübre fiyatlan desteklenecek.
ANKARA - Uygulanan tanm politi-
kası nedeniyle muhalefetin eleştiri ok-
larına hedef olan ve son günlerde sesi-
ni yükselten çiftçilere sus payı vermek
isteyen hükümet, çözüm arayışına gir-
di. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın tali-
matı çerçevesinde dün bir araya gelen
bakanlar, "doğrudan gelir desteğini
2005 yılından itibaren toprak sahip-
lerine değil, üreticiye vermeyi, çiftçi-
ye gübre ve mazot desteği yapmayı,
pamuk destekleme fiyatlarını açıkla-
mayı, elektrik sulama borçlarını yeni-
den yapılandırmayı kararlaştırdı.
Çiftçilerin artan eleştirilerinden rahat-
sız olan Erdoğan'ın talebi üzerine dün
Başbakanlık'ta tanm toplantısı yapıldı.
Toplantıya; Başbakan Yardımcısı Ab-
düllatif Şener, Tanm ve Köyişleri Ba-
kanı Sami Güçlü, Devlet Bakanı Ali
Babacan, Başbakanhk Müstcşarı
Ömer Dinçer, Hazine Müsteşarı tbra-
him Çanakçı, Maliye Bakanlığı Müs-
teşan Hasan Basri Aktan katıldı.
2005 yılından itibaren Doğrudan Ge-
6. Teknik Kongre
'Tanm kesimi
cezalandınldı'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Mü-
hendıs ve Mimar Odafarı Birliği (TMMOB)
Zıraat Mühendısleri Odası'nca (ZMO) Milli
Kütüphane Toplantı Salonu'nda "6. Teknik
Kongre" düzenlendi. Kongrede hükümete
eleştiriler yöneltildi. CHP lideri Deniz Baykal,
Türk tanmını tanmcıların değil, maliyeciler ve
Hazinecilerin yönlendırdiğini söyledi. Baykal,
AB üyeliğimn tanm alanında desteğin sağlana-
cağı, sorunların çözümünü kolaylaştıracağı yö-
nünde Türkiye'de bir beklenti olduğunu, ancak
6 Ekım AB Komisyonu Raporu ve 17 Aralık
AB Konsey Kararı ile bu beklentinin çok ciddi
şekilde şaştığını anlattı. Tarımın çok sancılı
olduğunu belirten Baykal, bu kesimin cezalan-
dınldığını ifade etti. DYP lideri Mehmet Ağar
da "Yıllardan beri bu toprakları alınteriyle
sulayan insanların bu derece hakir görüldü-
ğü bir dönem olmamıştır" dedi. Tanm ve
Köyişleri Bakanlığı Müsteşan Haşim Öğüt,
bakanlık tarafından "tarım stratejisi belgesi"
hazırlandığını bildirdi
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı I. Sayfada
geldi. Gezi güzergâhı, Türkiye'nin AB süreci dışın-
daki bir başka konumunu ortaya koyuyordu.
Türkiye hem AB'nin genişleme planı içinde görü-
nen hem de ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi (BOP)
kapsamında yer alan tek ülke. Aynı durum NATO
açısından da geçerli. Türkiye hem BOP ve hem NA-
TO zemininde ABD'nin muhatabı olan tek ülke...
Bu bağlamda, AB sürecinin gölgesinde kalan
Türk-Amerikan ilişkileri ister istemez hem sorunlu
hem zorunlu görünüyor. Iki sıcak durum var:
1- Kıbrıs'ta ABD, AB'nin yapmadığını yapar da
KKTC limanlarına selam verir mi diye umut ediyo-
ruz...
2- Irak'ta terör örgütüne göz kırpmaktan göz aç-
tırmama politikasına geçer mi diye bekliyoruz...
Armitage'ın dünkü dizi temaslarından ilk çıkan so-
nuçlara göre, her iki konuda da umut verici gelişme
yok. ABD kendi istemleri için "hemen karar" istiyor,
Türkiye'nin istemleri için "Birbakalım" diyor!
Kıbrıs'ta hükümet bütün kartlarını açarak oynadı-
ğı için gözler Türkiye tarafında değil. Türkiye, iste-
neni verdi, daha ne ıstenirse verecek, eğilimini güç-
lendirdi. Rumlarsa baskı altında olmak bir yana, Tür-
kiye'ye yönelik baskıların artmasını bekliyorlar. Bu or-
tamda orta yolu Ingiltere bulabilir. 2005'in ilk yarısın-
da AB dönem başkanlığını yapacak olan Lüksem-
burg için Kıbrıs gibi bır sorun lüks... Burkacak yeri-
ni de bulması zor. Ama 2005'in ikinci yarısında dö-
nem başkanlığını alacak olan Ingiltere bir hazırlık ya-
pıyor olabilir.
Terör örgütünün Kuzey Irak'taki faaliyetlerini dik-
katle izlemekte olan ABD, konuya salt kendi güven-
liği açısından bakıyor ve Türkiye'ye şunu söylüyor:
"Arkadaş, bunlarbizim kuvvetlerimiz için tehdit de-
ğil. Burada durmalanndan hoşnut değilsen bir af çı-
kar, topraklarına çağır. Bu iş çözülsün!"
Durum bu zeminde d-emirlenmiş duruyor.
Kuzeydeki güvenlik!
ABD'nin Türkiye'den istediklerine gelince...
Armitage'ın Kuzey Irak'taki gruplara özel bir gü-
vence verdiğine, onlara Başkan Bush'un bir mektu-
bunu ilettiğine ilişkin haberleryalanlandı. Bunlarya-
lanlansa da yalanlanmasa da görünen gerçek şu:
ABD, Irak'ın en güvenli bölgesi olarak kuzeyi görü-
yor. Birliklerini de usul usul kuzeye kaydırıyor. Kerkük
yakınlarında büyük bir üssün altyapısını tamamladı.
Kuzey Irak'taki gruplarda ABD'nin bu duygularını kö-
reltmemek için elinden geleni yapıyor!
Görünen bu...
Kuzey Irak'ın gerçek anlamda güvenli bir bölge
olması için Kürt grupların dışındaki kesimlerin iyice
sindirilmesi gerekiyor. Son dönemde Musul ve çev-
resinde sürdürülmekte olan operasyonların özünde
bu yatıyor. İşte böyle bir ortamda Armitage geldi, An-
kara'dan şunu istedi:
Arkadaş, Irak'ta 30 Ocak'ta seçimlerın yapılması
için öncelikle güvenlik, bir de yeterli katılım gereki-
yor. Sünni gruplar katılmamaktan yana. Senin onlar
üzerinde belli bir ağırlığın var. Bunu göster!
Armitage'ın buna bağlı ikinci istemi de şöyle özet-
lenebilir:
Arkadaş, sen Irak'a komşu ülkeler zirvesine üye-
sin. Dışişleri Bakanı, Ortadoğu gezisınin bir ayağını
bu çerçevede yapıyor. Gül, öteki ülkelere de bu yön-
de etki yapsın.
Yorum için biraz erken, ama endişemiz şu:
Türkiye, 9O'lı yıllar boyunca Kuzey Irak'ın merke-
zi otoriteden uzak, hatta otoritesiz kalması için işlev
üstlendi. Bu zaman diliminde ABD, burada istediği
gibi yapılandı, istediği gibi yapılandırdı. Şımdi de I-
rak'ta Amerikan işgalinin yerleşmesı için Türkiye'den
işlev isteniyor.
Işgalin parçası olmaktan kurtulduk, dileriztaşero-
nu olmaya kalkmayız!
ankcum(<< cumhuriyet.com.tr
Sendikal haklar ihlal ediliyor'
Grev ertelemelerine
ILO tepkigösterdi
ANKARA (AA) -
Uluslararası Çalışma
Örgütü (ILO), geçen yıl-
larda 3 kez grevi ertele-
nen Kristal-lş'in başvu-
rusu üzerine verdiğı ka-
rarda, "cam grevinin,
milli güvenliği tehdit
ettiğine ilişkin yeterli
gerekçe bulunmadığı,
grev ertelemesinin,
sendikal hak ihlali ol-
duğunu" belirttı.
Kristal-tş'in grev erte-
lemeleri ve Paşabahçe
Eskişehir fabrikasındaki
işten çıkarmalarla ilgili
başvurusunu gündemıne
alan ILO Sendika Öz-
gürlüğü Komitesi, hükü-
metten de aldığı açıkla-
manın ardından karara
vardı. Komitenin karan,
ILO Yönetim Kuru-
lu'nca onaylanarak ya-
yımlandı, aynca Kristal-
lş'e gönderildi.
Kararda, "hüküme-
tin, işten çıkarmanın
sendikamn işyeri yetki-
sini önlemeyi amaçla-
dığına ilişkin Kristal-
İş'in iddiaları konu-
sunda herhangi bir yo-
rum yapmadığı" kay-
dedilerek hükümetten,
"sendikal ayrımcılık
olaylarının yaşandığı
Türkiye'de, işçileri sen-
dikal ayrımcılığın her
türüne karşı koruya-
cak yasal değişiklikleri
yapması" istendi. Ka-
rarda, "Hükümet, Eski-
şehir Paşabahçe fabri-
kasında yaşanan işten
çıkarmaların soruştu-
rulmasını ve eğer sen-
dikal nedenlerle işten
çıkarıldıkları saptanır-
sa işçilerin herhangi
bir ücret kayıpları ol-
maksızın işlerine geri
dönmelerini sağlamah-
dır" denildi.
"Cam grevinin milli
güvenliği tehdit ettiği-
ne ilişkin yeterli gerek-
çe bulunmadığı, bu ne-
denle grev ertelenme-
nin sendikal hak ihlali
olduğu" belirtilen ka-
rarda, "cam, lastik ve
belediye hizmetleri gibi
ulusal güvenlik ve genel
sağlıkla ilgisi olmayan
alanlarda pek çok tek-
rarı olan erteleme uy-
gulamalarının, grev
hakkını önleyici nite-
likte ve ILO sözleşme-
lerine aykırı olduğu"
ifade edildi. Kararda,
scndikaların, toplusöz-
leşme yapabilmesi için
aıanan işyeri barajının da
sendikal özgürlüğe aykı-
rı olduğu kaydedildi.