25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 OCAK 2005 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kolcuoğlu, 39 kişinin yaşamını yitirdiği Pamukova'daki tren faciasının raporunu açıkladı Baro: Deliller karartddı• Cumhuriyet başsavcılığını soruşturma başlatmaya çağıran lstanbul Barosu Başkanı Kolcuoğlu, "Facia, tren personelinin disiplinsizlikleri sonucu değil, işletmenin yeni felsefesi doğrultusunda meydana geldi" dedi. lstanbul Haber Servisi - lstanbul Barosu Başkanı Kazım Kolcuoğlu, Pamukova'da meydana gclcn tren fa- ciasındadelillerin karartıldığını belir- terek cumhuriyet başsavcılığının ko- nuyla ilgili soruşturnıa başlatması ge- rektiğini söyledi. Tren personelinin, görevinde özenli ve başarılı olduğu- nu ifade eden Kolcuoğlu, kazanın "iş- letmenin yeni felsefesi" sonucu mey- dana geldiğini dıle getirdi. tstanbul Barosu'nun istemiyle, Sa- karya'nın Pamukova ilçesi Mekece mevkiinde meydana gelen tren faci- asına yönelik hazırlanan 280 sayfa- lık Bilirkişi Raponı, tstanbul Baro- su Başkanı Kazım Kolcuoğlu tara- fından açıklandı. Kolcuoğlu, 22 Temınuz 2004'te 39 kişinin yaşamını yitirdiği kaza- nın ardından TCDD ekipleri tara- fından yapılan çalışmalarla delille- rin karartıldığmın bu incelemelerde belgelendiğinin altını çizdi. D A V A L A R ETKİLENECEK Kolcuoğlu, raporun, tutuklu sanık makınist Fikret Kaı abıılul, tutuksuz sanıklartren şefi KöksalCoşkun, ma- kiııist Recep Sönmez'in Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davası ile TCDD Genel Müdürü Sü- leyman karaman'm davalarının sey- rini etkileyeceğini ifade ettı. Raporun acıklanmasının ardından, tren kaza- sıyla ilgili tazmınat davalarının arta- cağını belirten Kolcuoğlu, maddi gü- cü yeterli ohnayanlara hukuki destek verebileceklerıni sözlerine ekledi. Kazanın ertesi günü, yolun yeni- lenme çalışmalarının yapıldığı ve menfezlerin balast malzemeleriyle doldurulduğuna dikkat çekilen ra- porda, "Daha da önemlisi, bu sırada 2 numaralı vagon menfez çıkışı üze- rinde kalmış, vagonu çckccek zaman Açıklanan raporun davaların seyrini etkileyeceğini söyleyen Kolcuoğlu, tazminat davalarının da artacağına dikkat çekti. Kolcuoğlu, isteyenlere hukuki destek vereceklerini belirtti. (AA) bulunmamıştırw denildi. Kaza bölge- sinde ikı eğım değışıkliğı noktası bu- lunmasına karşın hıçbır eğım levha- sı bulunmadığı ifade edilen raporda, cğiınlerin beton elektrik direkleri üze- rıne sıyah boya ıle yazıldığına, bazı- larının ise ağaç dallan ile kapalı ol- duğuna yer verildi. Raporda özetle şöyle denildi: "Be- lirlenen saatte 140 kilometre azami hız, dahasonra 'Tren Lıvre Hızlannın Art- tırılması Emri' ile yüzde 10 arttınla- rak saatte 154 kilometre değerine yük- seltilnıiştir. Deneysel veriler, azami hı- zı saatte 140 kilometre olarak belirler- ken herhangi bir iyileştirmeyapmadan azami hızınfiilenarttınlması, işletme- nin yeni dönenı teknik güvenlik anla- yışına uygun düşmektedir." TîCARİ IŞLETME: TCDD Kazanın, tren personelinin disip- linsizlikleri, özensizlikleri sonucu de- ğıl, işletmenin yeni felsefesi doğrul- tusunda meydana geldiğı belırtilen raporda, kamu hizmeti vermesi gere- ken TCDD'nin, ticarı işletme olmak yönünde yeni bir felsefe gelıştirdıği görüşüne yer verildi. Bu felsefenın, teknik güvenlik azalmasına yol açtı- ğı ifade edilen raporda şöyle denildi: "İşletme felsefesini işaret eden en önemli belge, işletmenin 1996'da' Ye- niden Yapılanma Çalışması' kapsa- nunda, Amerikan Booz. Allen & Ha- milton Ltd. fırmasımn yapbrmış ol- duğu çalışma ve raporlardır." RAPORA TEPKI Rapora tepki gösteren Devlet Demir- yolları lşletmesi Genel Müdürlü- ğü'nden (TCDD) yapılan yazılı açık- lamada, 'kazanın meydana geldiği noktada, kazadan sonra, hiçbir onanm çalışması yapılmadığı, dolayısıyla de- lillcrin karartılmadığı" kaydedıldi. Prof. Dr. llkay toprağa verildi • tstanbul Haber Servisi - Geçen cuma günü yaşamını yitiren tstanbul Üniversitesi (ttî) Cer- rahpaşa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ertaç llkay (65), Şişli Camii'nde kılman öğle namazının ardından Zıncirlikuyu Mezarlı- ğı'nda toprağa verildi. llkay için ÎÜ'de de bir tö- ren düzenlendi. Törene tlkay'ın çalışma arka- daşları, dostlan ve ailesi katıldı. Sıvas'ta 1939 yılında doğan 1976 yılında bilirkişi olarak çalış- maya başladığı Adli Tıp Kurumu Gözlem Da- iresi'ne 1982 yılında 2. görevle uzman olarak tayin edilen îlkay, 1994-1996 yılları arasında aynı dairenin başkanı olarak görev yaptı. Eski bakan Faruk Sükan öldü • ANKARA (AA) - Eski bakanlardan Faruk Sükan dün Ankara'da hayatını kaybetti. Sü- kan içinbugün saat 10.30'da lçişleri Bakanlı- ğı önünde, daha sonra da TBMM önünde bir tören düzenlenecek. Sükan'ın cenazesi, tö- renlerin ardından Kocatepe Camii'nde kılı- nacak öğle namazını müteakip Cebeci Asri Mczarlığı'nda toprağa verilecek. Tarihi kümbet yıkıldı • tstanbul Haber Servisi - Kasımpaşa Ca- mii'nin avlusunda bulunan tarihi kümbet ve çeşmenin, belediye ekiplerinin çalışmaları sıra- smda tahrip oldu. Yurttaşlar, yıkımda tuğla ve sütunlardan oluşan molozların kümbetin içine doldurulduğunu belirterek kümbetin sonradan ekJenen sıva ve tuğlalar nedeniyle tarihi görün- tüsünün yok edildiğini savundu. Yıkımdan iki gün sonra Anıtlar Kurulu tarafından gönderilen görevlilerin, kümbete ait tuğla ve mermer par- çalarını molozlardan aynştırdığı belirtildi. İstanbul'da kar hazırlığı • tstanbul Haber Servisi - lstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadır Topbaş, karla mücadele amacıyla satın alınan 206 yeni aracı hizmete soktu. AKOM'da düzenlenen törende konuşan Topbaş, çarşamba günü meteorolojiden tstan- bul'a kar yağacağı yönünde bilgiler geldiğini belirterek AKOM'un gelişmeleri takip ettiğini ve durunıa göre uyanlannı yapacağını söyledi. Üniversiteye bağış • tstanbul Haber Servisi - Suna ve Inan Kıraç Vakfı, Boğaziçi Üniversitesi ve Boğaziçi Üni- versitesi Vakfı (BÜVAK) ile yaptığı işbirliği kapsamında Türkiye'de ilk kez kurulacak "Amiyotrofik Lateral Skleroz (ALS) ve Nörö- dejenerasyon Araştırma Laboratuvan" için üniversiteye 350 bin dolar bağışta bulundu. Vakıf tarafından sağlanan desteğin önemli bir bölümünün, lisansüstü öğrencilerine verilecek burslara, araştırma geliştirme, laboratuvar ekipmanı ve malzemesine ayrılacağı bıldirildi. Bağımlı, polislere saldırdı • İSTANBUL (AA) - Kâğıthane'de, uçucu madde bağımlısı bir kişinin bazı otomobillere zarar verdiği ihbarı üzerine olay yerine giden polis ekibi, Bülcnt O. (26) ile karşılaştı. Bü- lent O, kendisıni engellemeye çalışan polis memurlanna yanında bulunan bıçakla saldır- dı. Olayda, Gültepe Polis Merkezf nde görevli Başkomiser Ahmet Bozkurt ve polis memuru Mehmet Sarıoğlu yaralandı. Polis memurla- rından Halil lbrahim Tel de olay sırasında ya- şanan arbedede, arkadaşlannın silahlanndan çıkan bir kurşunla bacağından yaralandı. Bü- lent O. çıkarıîdığı mahkemece tutuklandı. 2kişiye49bin716YTL • ANKARA (AA) - On Numara Oyunu'nun bu haftaki çekilişinde 10 bilen 2 kişi, 49 bin 716'şar YTL kazandı. Şanslı numaraların 4, 12, 13, 17, 19, 20, 23, 25, 27, 32, 39,42,46, 47, 49, 51, 58, 59, 63, 64, 75 ve 77 olarak be- lirlendiği çekilışte, 9 bilenler 1023.30'ar, 8 bilenler 56.35'cr, 7 bilenler 6.15'er YTL, 6 bilenler 85'er, hiçbir numarayı doğru tahmin edemeyenler de 65'er YKr ikramiye kazandı. CHP, Bakan Çelik'in bir yakınının Konya'ya atanmasını Meclis gündemine taşıdı Akrabaya çifte görev Köpeğe kapalı devre ameliyat Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Veteriner Fakültesi'nde ilk defa trafik kazası sonucu yürüyemeyen bir köpeğe kapalı devre sistemiyle ameliyat yapıldı. YYÜ Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nihat Mert, fakültenin eğitim programını AB eğitim standartlarına çıkarmayı amaçladıklarını belirtti. Mert, "Bu sistemle öğrenciler sınıflardaki televizyonlarda yapılan ameliyatları aynı anda görebiliyor. Böylece öğrenciler dersleri daha iyi takip ederek operasyonların nasıl gerçekleştirildiğini canlı olarak görüyorlar" dedi. (AA) • Milli Eğitim Bakanı Çelik'in akrabası Mahfuz Bayar, Tatvan'da Belediye Başkan Yardımcısı olarak çalışırken Konya II Milli Eğitim Müdür Yardımcısı olarak görevlendirildi. CHP'li Atilla Kart, uygulamanm siyasi etikle bağdaşmadığmı söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su)-CHP Konya Milletvekili Atil- la Kart; Milli Eğitim Bakanı Hü- seyin Çelik'in akrabası Mahfiız Bayar'ın Tatvan Belediye Başkan Yardımcısı olarak görev yapar- ken Konya 11 Milli Eğitim Müdür Yardımcısı olarak atanmasını so- ru önergesiyle Meclis'e taşıdı. Kart, "kişisel amaçlarla kamu yetkisinin kötüye kuİlanıldıgınT söyledi. Kart, "MahfiızBayar'uı Ağustos-Eylül 2004 tarihlerinde Konya'da görevlendirildiğini, öz- lük haklannı Konya'dan aldığını, Konya'da çok kısa bir süre, 7-10 gün görevyapmış göründüğünü ve ardından da Tatvan Belediye Baş- kan Yardımcılığı görevini sürdür- düğünü öğrendiklerini" aktardı. Uygulamanın siyasi etikle bağ- daşmadığını kaydeden Kart, kişi- sel amaçlarla kamu yetkisinin kö- tüye kullanıldığını bildirdi. YASAL ı 600 bin öğrenci birleştirilmiş smıflarda okuyor! Eğitimin kanayan yarası ANKARA (ANKA)- Meclis'te soruşturma önergesine de konu olan "Akıllı Okullar" projesine ınıza atan Milli Eğitim Bakanlığı, Türk eğitim sisteminin en önemli yaralarından biri olan "birleştirilmiş suuf _ _ uygulamasına bir türlü son veremiyor. Türkiye'de 600 bine yakın öğrenci birleştirilmiş sınıflarda eğitim alıyor. Akıllı Okullar adı altında, asansöründen Osmanlı mimarisine dek çeşitli unsurları banndıran "modern" okullar yaptırmayı planlayan Milli Eğitim Bakanhğı'nın, 2003-2004 eğitim öğretim yılına ilişkın istatistiki verileri, birleştirilmiş sınıfuygulamasının Türkiye'nin istisnasız tüm illerinde uygulandığını ortaya koyuyor. Buna göre, Türkiye'de 16 bin 379 okulda süren birleştirilmiş sınıf uygulaması kapsamında 587 bin 379 öğrenci öğrenim görüyor. Bu öğrencilerden 238 bin 343'ü ıkı, 178 bin 6'sı üç, 18 bin 194'ü de 4 sınıf bir arada öğrenim görüyor. 5 sınıf bir arada eğitim gören öğrenci sayısı 152 bin 836'ya ulaşıyor. Veliler okul temizliyor Şanlıurfa'nın Siverek ilçesindeki bazı okullarda hizmetli açığı nedeniyle temizliği öğretmenler ve öğrenci velileri yapıyor. Cuma Ibiş Pansiyonlu llköğretim Okulu'nda hafta sonları bir araya gelen bazı öğrenci aileleri ve öğretmenlerin temizlik işlerini birlikte yürüttüğü bildirildi. llçe Kaymakamı Seddar Yavuz, bu yıl içerisinde hizmet satın alımı için girişimde bulunacaklarını belirtti. (AA) . CEREKCE NEDIR? Kart, Milli Eğitim Bakanı Çe- lik'e şu somları yöneltti: "Adı geçenin mesleki kıdemi ve cgitimi nedir? Hangi yöneticilikkademe- lerinden sonra il milli eğitim mü- dür yardımcılığı görevine getiril- miştir? Bu görev, Konya il milli eğitimin vveb sitesinde neden gö- rünmemektedir? Kamuoyundan «i/Jenilmck ve kamuoyu dencti- minden kaçuılmakistenen bir uy- gulamaveişlem mi sözkonusudur? Tatvan-Konya ve Konya-Tatvan yol harcırahı ödenmiş midir? Ödendiyse tutarı nedir? Adı geçen, Tatvan Belediye Başkan Yardım- cılığYnda hangiyasalgerekçeylegö- revini sürdürmektedir? Siyasi ni- teliği ağır basan bir görev yaptığı açık olan bir kişinin, Milli Eğitim Müdür Yardımcılığı gibi özel ko- numu olan bir göreve getirilmesi- nin 'idari uygulama ve takdiryet- kisi' kavranılaniçindekiaçıklama- sı ve gerekçesi nedir? Skandal niteliğindeki bu tip bir görevlendirme,temizsiyasetve as- gari eük kurallanyla bağdaşır mı? Adı geçenin ikili görev yapmasını zorunlu kılan hangi ilıtivaç ve tek- nik sebep vardır?" Kart, Çelik'e bu konuda nasıl bir işlem yapma- yı düşündüğünü sordu. Kart, Ce- lik'e "Bu haksız ve keyfi işlemin gelişiminden bizzat haberdar ol- mamanız söz konusu olamayaca- ğına göre, hukukun ve siyasi eti- ğin gereğini yapacak mısınız" so- rusunu da yöneltti. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ lyimserliğin Zemini (I) Arkadaşlarımla zaman zaman, "iyimserlik" ve "kötümserlik" konularını tartışırız. Ben, "kötüm- serlik" ve "karamsarlığın", "başarısızlığın" yarısı olduğuna inandığım için, bu düşünceye asla yer vermek istemem. Olaylar, en tatsız biçimleriyle gelişirlerse gelişsin, gene de iyimser olmak ve umutlu olmak için bir şeyler bulurum. Bu iyimserliğim, Amerikalıların, "VVİshfull thin- king" dedikleri ve bizde, "Görmek istediği gibi görmek", olarak değerlendirilmemeli. Böyle bir değerlendırme çok ucuz olur. Benim iyimserli- ğim, eskiden, "mukayese yöntemi" denilen ve günümüzde, "karşılaştırmalı yöntem" adı veri- len, toplumsal bilim yöntemlerini kullanmak ve gelişmeleri doğru değerlendirmekten geliyor. Fakat bu konunun ayrıntılarına girmeden ön- ce, toplumsal bilimin doğası üzerinde biraz dur- makta yarar görüyorum. Eğer bu köşenin çerçe- vesinde, bugünkü yazıma sığdıramazsam aynı konuya, daha sonra devam etmek niyetindeyim. öyle ya, yeni bir yıla girdik. Her şeyi iyimserlik süzgecinden geçirmek gerek... • • • Çok farklı "bilim" tanımları vardır. Gerçekten yüzlerce yıldır, bu alanda kalem oynatan sayısız bilim insanı, kendilerince birer tanım yapmışlar- dır. Yirminci Yüzyıl'a kadar, toplumsal bilimler pek bilim sayılmadığı için yapılan bilim tanımları, salt doğal bilimler konusunda dile getirilmiş. Toplumsal bilimlerin bir bilim olarak değerlendi- rilmesi, ancak geçen yüzyılda gerçekleşmiş. Ama kimi doğal bilimciler; toplumsal bilimleri, hâlâ bilimden saymazlar. Doğal bilim, genel olarak şöyle tanımlanır: "İn- sanın doğa ile mücadelesinde; doğadaki deği- şimi anlayabilmek, denetleyebilmek ve bu deği- şimin yasalannı bulabilmek için gihşilen her tür- lü çabaya, bilim denir". Bilim insanı bu çaba içindeyken bellli varsa- yımlar geliştirecek, kuşkucu olacak, olayları "se- bep-sonuç" ilişkisi içinde ele alacak; sürekli, "sınama-deneme" yapacak ve sonunda değişi- min yasasını bulacaktır. Bu sınama ve deneme- ler için, bir laboratuvara gereksinimi olacak ve sonunda bulduğu değişimin yasası; 'zaman" ve "mekâna" bağlı olmayacaktır. Yani, her zaman ve dünyanın her yerinde, aynı sebepler, aynı so- nuca yol açacaktır. • • • Doğal bilimciler, toplumsal bilimleri bilim say- mazlar ama, büyük bir haksızlık yaparlar. Zira doğal bilimci, nasıl "değişimi" anlamaya çabalı- yorsa toplumsal bilimci de aynı biçimde, değişi- mi anlamaya çabalar. Ancak, doğal bilimci do- ğadaki değişimi anlamaya çabalarken toplumsal bilimci, toplumdaki değişimi anlamaya çabalar. Toplumsal bilimci de varsayımlar üretir, kuşku- cudur ve sebep-sonuç ilişkisi içinde, sürekli sı- namalar yapar. Laboratuvar olarak, bizzat toplu- mu kullanır. Toplumdaki değişimi, "zaman" ve "mekân" içinde karşılaştırır. Fakat her zaman, aynı sebepler aynı sonuçları doğurmadığı için toplumsal bilimci, zaman ve mekândan bağım- sız yasalara ulaşamaz. Bunun yerine çoğu kez, gerçekleşen, "eğilim" ya da eski deyişle "tema- yüllere" ulaşır ki, bana sorarsanız bunun da çok değeri vardır. Kaldı ki, aynı ya da benzer sebeplerin, farklı zamanlarda ve farklı mekânlarda, farklı sonuçla- ra yol açmasının nedenlerini açıklamak da gene toplumsal bilimcinin işidir. Zaman ve mekân içinde karşılaştırmalar yap- mak zorunluluğu, toplumsal bilimler içinde, "fa- rih"\ önplana çıkartır. Zira, günümüzdeki olayları, değişmeleri ve gelişmeleri doğru değerlendire- bilmek için, bunların ardındaki sebepleri bilme- miz gerekir. Ve bu nedenle, toplumsal bilim ala- nında çalışan araştırmacıların, tarihten bağlarını kopartmamaları gerekir. • • • Tarih alanında çalışan araştırmacıları, iki grup içinde değerlendirebiliriz. Bunlardan bir bölümü; başta geçmişin "belgeleri" olmak üzere, tarihin birinci dereceden kaynaklarını gün ışığına çıka- ran, çok değerli araştırmacılardır. Bu nankör ve zahmetli işle uğraşanları, sanıyorum sevgili Ad- nan Ekşigil'in benzetmesiyle, "bilimin proletar- yası", olarak isimlendirebiliriz. Ikinci grup ise farklı bir toplumsal bilim alanın- da eğitim görmüş olmakla birlikte, işin "geçmi- şini" de anlamaya çabalayan toplumsal bilim in- sanlarıdır. Bunların işi daha kolaydır. Ve eğer geçmişi doğru değerlendirirlerse doğru analizler yapabilirler. • • • Benim "iyimserliğimin" kökeninde, geçmişi doğru değerlendirebilme çabası yatıyor ki, bunu bir sonrakı yazımda ele alacağım. Ünlversite Öğretim Üyeleri Derneai Yeni başkan Yeşildere Eğitim Servisi - Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği'nin Olağan Genel Kurulu'nda, Yönetim Kurulu Başkanlığına Prof. Dr. Tahsin Yeşildere seçildi. Genel Kurul'da yapılan seçimde, Yönetim Kurulu asil üyeliklerine, Prof. Dr. Yeşıldere'nin yanı sıra Prof. Dr. Nihal Saban, Yard. Doç. Ozan Erözden, Doç. Dr. Sermet Koç, Prof. Dr. Reşit Canbeyli Doç. Dr. HaldunGülalp, Doç. Dr. Fuat Ercan, Doç. Dr. Süleyman Özyalçın ve Prof. Dr. Gülhan Türkay getirildıler. Denetim Kurulu asil ve yedek üyeliklerine, Okutman 1. Refik Baysal, Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, Prof. Dr Mehmet Z. Saçlıoğlu, Prof. Dr. Feyza E. Krause, Prof. Dr. Hacer Ansal, Disiplin Kurulu asil ve yedek üyeliklerine ise Prof. Dr İJlkü Azrak, Prof Dr Aysel ÇeUkel, Prof. Dr. Burhan Şenatalar, Prof. Dr. Türkan Saylan, Prof. Dr. CengizArın, Prof. Dr. Coşkun Özdemir seçildiler.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear