22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 29 EYLÜL 2004 ÇARŞAMBA 8 HABERLERİN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edirne Kocaeli Çanakkale Izmır Manisa Aydın Denizli PB PB PB Y PB PB B B 29 27 30 27 33 36 37 37 Sınop PB 25 Adana B 35 Zonguldak PB 29 Antalya Samsun Trabzon Gıresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas PB B PB PB PB B PB 32 25 25 31 33 31 30 B 36 Kars Mersın Dıyarbakır Şanlıurfa Mardın Siirt Hakkâri Van B A A A A B B 32 36 38 32 35 28 22 PB 25 Yurdun kuzey ve bat kesım- len parçalı bulutlu. Trakya ıle Kuzey Ege kıyılan sağanak ve gok guruftulu sağanak yağtşlı, dığer yerief az bulut- lu ve açık geçecek. Hava st- caklığı Trakya'da bıraz aza- lacak, dığer yerierde onem- lı bır değışıklık olmayacak Ruzgâr yurdun kuzey ke- sımlennde guney ve batı, guney kesımlennde kuzey ve batı yonlerden hafif ara sıra orta kuvvette esecek DIS MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y Y PB Y Y Y PB Y 14 13 13 18 16 16 21 17 Münih Y 19 Zürih Berlın Budapeşte Madrıd Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Y PB B Y PB Y PB Y 1b 20 30 21 19 19 23 28 Y 19 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tiflis Kahıre Y B PB B B B B B 14 31 20 31 30 24 18 35 A 38 Taşkent 'Tafıran : SlSl k Çok bulutlu • Yagmurtu Karl' Sulu kar Gok gurultulu G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK I Baştarafı 1. Sayfada revini biat ve itaat isteyen bir şeyhlik sanıyor". Bu görüşü kanıtlamak için gerilere gitmeden Kızılcahamam'daki güya partinin gelecek yıllar izleyeceği engin politikalan saptamak için yapı- lan toplantıya gözleri çevirmek yeterli. "Biat ve itaat" isteyen şeyhlen toplantıya gelırken ayakta, avuçları patlayıncaya kadar bakanı millet- vekilı alkışlıyor. llk günkü eleştiriler "bakan beyefen- dilerin milletvekili telefonlanna yanıt vermemesin- den, dönüp aramamalanndan öteye" gitmiyor. Bol kepçe parti içi demokrasi bu olsa gerek. A- ma gerçek parti içi demokrasiden söz eden bir milletvekili, Ertuğrul Yalçınbayır, "Bupartide 'fır- çalı demokrasi' var" deyince; o dakikaya kadar eleştirileri yanıtsız bırakan RTE, birden celalleni- yor. Vay efendim, "Sen liderine hakaret eden ko- nuşma yaptın" diye ayaklanıyor. "Fırçalı demok- rasinin adresi benim. Seninle yüz yüze konuşaca- ğız" diye Yalçınbayır'ın üstüne varıyor. • • • Iki bakan, biri Ulaştırma Bakanı (Binali Yıldırım) iki kazadan malul. Diğeri Çevre Bakanı (Osman Pepe) TCY'de çevreyi iki yıl boyunca kirletmeye izin veren maddeyle. Partide tık yok. Kamuoyuna, sağduyuya, mantığa göre, iki ba- kanın istifa etmeleri gerekiyor, ama ne başbakan ne de bakanlar istifayı akıllarının ucundan geçir- miyor. Biat ve itaatin yanı sıra Kasımpaşalılık da var ya serde, bizimki şayet hükümette değişiklik yapar- sa ahde vefadan, kardeşlikten, arkadaşlıktan söz ederek, "Biz belediyeden beri 'Birlikte yürüdük bu yollarda' diyerek bu iki bakanı koltuklannda mu- hafaza" edebilir. • • • Parti içinde dizginler hâlâ RTE'nin elinde. Mu- halefet açısından şanslı. CHP lideri Deniz Baykal, iktidarın zina-imar- çevre konularında üç hata yaptığının altını çiziyor. Lakin, bir sıkıntısı var; bu konularda "doğrusunu yapma şansını biz 'mutabakatla' onlann eline ver- miştik" diyor. Böylesi bir muhalefet Ingiltere gıbi demokrasi- nin beşiği sayılan bir ülkeye ne geldi ne de geçti. Bizdeki muhalefet kendini sakat yollarda yürü- yen bu iktidarı doğru yola yönlendirmekle görev- li sayıyor. Hükümetin dün masaya oturduğu memur sen- dikalarına -düne kadar- arka çıkan tek sözcük, cümle söylemeyen bir muhalefet. örneğin memur sendikalarının iktidarın kamu- oyunu aldatmaya çalıştığını içeren açıklamalarını ele alarak neden muhalefet görevini düne kadar yerine getirmedi? Dün bir basın toplantısıyla ze- vahiri kurtarmaya çalışıyor. Yoksulluk sınırı 1.5 milyara dayanmış; sokağa dökülen memurların zam isteklerini "Ne hakla?" diye karşılayan bu Başbakan'a neden yüklenmi- yor? Muhalefet partisi; Başbakan'ın sendikaların ta- leplerini saptırarak, memurların "önce yüzde 163, sonrayüzde 164, son olarakyüzde 168zam" iste- diklerini söylemesine neden ve niçin sessiz kaldı? Şu örneği verse yine yol gösterme görevini ye- rine getirmiş olacak: Bre insafsız; gerçek dışı zam yüzdelerini söylerken memura verdiğin 200 bin (rakamla 200.000) kira yardımına yüzde 1000 zam yapsan iki milyon lirayı ancak bulacağını neden hesaplamazsın? Oysa, hesap kitap ortada; hükümetin savladı- ğı gibi memurlar 72 katrilyon istemiyor, sadece 15 katrilyonla "her türlü, ama her türiü gereksinme- lerini karşılayacaklarını" söylüyorlar. Daha basite indirgemek gerekirse; en düşük ma- aşın 840 milyon, kira yardımının 154 milyon, herço- cuk için 38 milyon, çalışmayan eş için 96 milyon li- ra istiyorlar. Hükümet mi? Yüzde 8 zam, maaşlarda 48 mil- yon artış! Ağanın eli tutulmaz dedikleri bu olsa ge- rek! Sendikaların daha güçlü muhalefet yaptıklarını söylesek başımız ağrımaz! Hükümetin 75 katrilyon aldatmacasıEkonomi Senisi - Hükümetin, ka- mu çalışanlannın taleplerinın karşı- lanması durumunda bütçeye yükünün yüzde 168"ibulacağıaçıklamalannın gerçekleri yansıtmadığı ortaya çıktı. 2004 yılı bütçesinden kamu çalışan- lanna 28 katrilyon liralık ödenek ayı- ran hükümetin 2005 yılı için ayırma- yı planladığı ödenek ise 30 katrilyon liralık personel harcaması ve 4 katril- yon liralık sosyal güvenlik kurumla- nna yapılacak prim ödemeleriyle bir- likte 34 katnlyon liraya çıkıyor. 2005 yılı hedefleri çerçevesinde hükümet aynca 9 katrilyon liralık personel gi- derlerinı ilgilendiren diğer kalemler Yüzde 11den fazla zam yapılabilir Hükümetin "kaynak yok" yönündeki açık- lamalannın gerçekleri yansıtmadığına düc- kat çeken Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Aziz Konukman, "2004 yılı birmeden faiz dışı fazla hedefî aşılarak 2.5 katrilyon li- ralık fazla verildi. Sadece bu rakamla me- murlara yüzde ll'den fazla zam yapılabi- lir" diye konuştu. IMF Direktörler Kuru- lu'nun 'faiz dışı fazlada olumlu sapma ol- ması durumunda tasarruf yapın' uyansı- na değinen Konukman, "Bütün mesele, si- yasi iradenin nasıl tercih yapacağı" dedi. için ödenek ayırmayı planlıyor. Böy- lece hükümetin 2005 yılı kamu çalı- şanlan için öngördüğü ödenek tutarı 43 katrilyon liraya çıkıyor. Memurların 29 katrilyon liralık ta- leple masaya oturduğunu savunan AKP yönetimi, gelecek seneye ilişkin 43 katrilyon liralık ödenek hedefini de dahil ederek yaptığı hesapla, me- murlann toplu görüşme taleplennin bütçeye yükünün 75 katrilyon lira ci- vannda olduğunu iddia ediyor. Taleplerinin hükümet tarafindan bi- linçli olarak abartıldığını savunan sendikalar ise hükümetin yıllık yük hesabıyla sendikalann yıllık yük he- sabı arasında büyük farklar bulundu- ğuna dikkat çekiyor. Zira AKP yöne- timi 2005 yılı bütçe hedeflerinin üze- rine, sendikanın talebini üstelik ken- di metotlanyla hesaplayarak eklıyor. Türkiye Kamu-Sen tarafindan yapı- lan araştırmaya göre ise kamu çalı- şanlannın taleplennin karşılanması Hükümetin önerisi yüzde 8.2 Memur maaşında uzlaşmayok ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümet ile sendikalar, toplu görüşmelenn üçüncü turunda da uz- laşamadı. Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Memurlara 2005 yılında yüzde 8.2 oranında zam ya- pılması önerisini getirdi. Sendikalar, hükümetin öne- nsini reddederken toplu görüşmelerin bugün de de- vam etmesi kararlaştınldı. Memur sendikalan ile Ka- mu îşveren Kurulu'nun sürdürdüğü toplu görüşmeler dün Şahin'in başkanlığında yaklaşık 9.5 saat sürdü. Zorlu pazarlık sürecinde, önce memurlann çalışma koşullan, özlük ve sosyal haklan görüşüldü. Hükü- met, mali konulan gündemin en alt sırasına aldı. KESK ve Kamu Sen, hükümetin 2005 yılında me- murlara yapılacak zamma ilişkin önerisini bir an önce ortaya koymasını istedi. Şahm, memurlara 2005 yılın- da yüzde 8.2 oranında zam yapabileceklerini belirtti. Şahin, 8.2 oranındaki zammın bütçeye yüzde 3.3 kat- rilyon yük getireceğini, ekonomınin dengeleri açısın- dan yürütülen programdan taviz veremeyeceklerini \iırguladı. Bunun üzerine araya giren KESK Başkanı Sami Evren, Şahin'e "Vîcdanen rahat mısınız" di- ye sordu. Şahin ise "Elimizdeki imkânlar bu" yanı- tını verdi. EvTen, "Artık piyasalar, borsacılar, IMF eminim ki rahatlamıştır" yorumunu yaptı. Sendika- lar. hükümetin bu önerisini kabul etmedi. Toplu gö- rüşmelere bugün de devam edilerek mali ve özlük haklar konusunda nihai sonuca vanlması kararlaştınl- dı. EvTen AKP hükümetine güvenmediklerini belirte- rek memurlann sosyal ve demokratik haklan konu- sunda da anlaşma sağlanamadığını kaydetti. Hükü- met, sendikalann bazı özlük haklanna ilişkin taleple- rine ise yeşil ışık yaktı. Bakanlar Kurulu'na götürül- mesi beklenen öneriler şöyle: U 657 sayüı yasanın 4- b maddesine tabi sözleşmeli personel kadroya ahn- sın. Bir memur kendi tercihi dışında 1 yıl içinde 2 aydan fazla geçici görevlendirilmesin. Disipün ce- zalannın silinme süresi 6 yıldan 3 yıla indirilsin. Bir memurun işlediği suça birden fazla ceza veril- mesin. Eşi SSK ya da Bağ-Kur'a tabi devlet me- murlarının atanmasına kolaylık getirilsin. Vekâle- ten atamalar 2 ay ile sınıriandırılsın. Bu sürenin sonunda asli atamaları yapılsın. Memuriyetten atı- lan. ancak mahkeme kararı ile göreve iadesi ka- rarlaştırılan memurlar işe başlatılsın." Katbıuıı sorunu geçim. B Baştarafı 1. Sayfada Tanla, muhafazakâr, geleneksel ve medorn kadrnlann belli konularda benzerlik ve farklılıklanm ortaya çıkarabilmeyi amaçladıklannı kaydetti. Türk kadınının yaşam biçimi, değerleri, sosyal çevre, özgürlük- ler, kamu yönetimi ile din-inanç gibi konulardaki yaklaşmı ve ge- lecekle ilgili düşüncelerini ortaya koymayı amaçlayan çahşmadaki bazı saptamalar şöyle: ^ Kadınlar Atatürk'ün kurdu- ğu laik ve çağdaş Türkiye Cum- huriyetfnin modernleşme ideolo- jisine sahip çıkıyor. ^ Kadınlar değerleri, kimlik- leri, bedenleri ve aile köklerinin devamı konularında çok hassas. Sorun kaduılar adma konuşan si- yasetçiler ile dini kendisine göre yorumlayarak erkek egemenliği- ni savunan erkeklerin yaklaşımla- nndan kaynaklanıyor. • Türk kadınlannın en önemli sorunu geçim sılontısı. Boş vakit- lerini en fazla televizyon seyrede- rek geçiren kadınlar, yerli dizi se- viyor. • Örtünmenin nedenleri eği- timsizlik ve yoksulluk ile aile ve çevre. • Türbanlı, başörtülü ve başı açık kadınlar bugün Türkiye'nin en önemli sorununun terör oldu- ğu konusunda hemfikir. Sadece çarşaf giyen kadınlar "türbanı" listenin başına çıkardı. Başı açık kesim AKP iktidan- nm türban sonmunu çözemeye- ceğini belirtirken muhafazakâr- lar bu konuda umutlu olduklarmı söyledi. Başörtülü kesimde tam bir kanaat yok. \/ Dünyada ve Türkiye'de terö- rün kaynağının radikal dinci ör- gütler olduğunu muhafazakâr ka- dınlar şiddetle reddederken ba- şörtülü kadınlar bu görüşe karşı dengeli yaklaşmı sergiliyor. • Çarşaf giyenler dışındaki ka- dınların büyük bir kısmı Türki- ye'nin çağdaş hukuk kurallanyla yönetihnesini ıstiyor. Bu oran tür- banlı kadınlarda bile yüzde 60 Tarla başlıyor. Yahıız çarşaf gi- yen kadınlann yüzde 41.5'i Tür- kiye'nin dini kurallarla yönetil- mesini istiyor. Bu istek toplam içinde yüzde 10-12 düzeyinde bu- lunuyor. • Muhafazakâr kesim daha az Milli Piyango bileti alıyor. - Tüm kadınlar kişisel bakıma önem veriyor. Kara çarşafin için- de bulunmasına karşın yüzde 8.4'lük bir kesim modayı takip ederken yüzde 40"a yakın bir ke- sim de takı kullanıyor. Takı kullanma ahşkanlığı kara çarşaflı kadınlar arasında da yay- gın. Türbanlı kesimde de makyaj ahşkanlığı hatın sayılır bir oran- da. Kara çarşaf giyen kadınlann yüzde 9.4'nün de bakımına önem vererek makyaj yapması dikkat çekiyor. 'Tarikatlar kapatılsın' • Derneklerle en fazla ilişkide olan kesim çarşaf kullananlar. Katı muhafazarkârlann sadece dörtte biri dini cemaatlerle bağ- lantılı görünürken, bu oran tür- banlı kesimde yüzde 5'ler düze- yinde. Kadınlann dini cemaat ve tari- katlara katılmalarında mahzur görmemeleri, Cumhuriyetin te- mel değerlerine aykın bir durumu sergiliyor. Bununla birlikte çar- şaf giyenlerin yüzde 5.6'sının ve türbanlıların yüzde 14.7'sinin "tarikatların faaliyetleri dur- durulsun" demesi ilginç bir so- nuç olarak görülüyor. • Katı muhafazakârlann sınır- lı bir yüzdesi dışmda imam-hatip liseleri tercih edilen okullar ara- sında bir ağırlık oluşturmuyor. Çarşaf kullananlann yüzde 4O'ı, türbanlılann ise yüzde 45 'i Kuran kursuna gitmemiş. • Düzenli gazete okuma ahş- kanlığı oranı başı açık kadınlarda bir hayli yüksek bir oran iken, on- lan sırasıyla türbanlı, çarşaflı ve başörtülü kadınlar izliyor. Çarşaf- lı, türbanlı ve başörtülü kadınla- nn yandan fazlası hiç radyo din- lemiyor. Kadınlann yüzde 83.4'ü inter- net kullanmıyor. Dubleyol mağdurlanyol kestiy ° ^ 2 2004\Tİınınilkbaharaylann- da başlayan duble yol çabşmaları sırasında su borulannın patlaması sonucu 6 aydır su- ı suz kalan köylüler sonunda isyan etti. D-100 karayolunun Çaydurt kesiminde eÜerinde , ı sopalarla yolu çift yönlii ulaşuna kapatarak eylem yapan köylüler, olay yerine gelen po- | lis ve jandarma ekiplerine zor anlar yaşattılar. Karayollan görevlilerinin kullandığı iş : makinelerine ellerindeki sopalarla saldıran köylüler, jandarma ekipleri tarafindan güç- ' ı lüklesakinleştirildLYetkililer tarafindan ikna edilen köylüler, eyleme son verdiler. (AA) ! I [ "_ | CHP: Başbakan içeride kaplan, dışanda kuzu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP, insanca yaşana- cak ücret artışı isteyen kamu ça- hşanlannı "Sen ne hakla yüz- de 160 zam istiyorsun" diye azarlayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a sert tepki gösterdi. CHP Grup Başkanve- kih Haluk Koç, Erdoğan'ın, bir yandan "fakir fukara" edebi- yatı yaparken, öbür yandan zam isteyen memurlan azarladığına dikkat çekerek " Başbakan içe- ride kaplan, dışanda kuzu" dedi. Koç, dün düzenlediği ba- sın toplantısında hükümetle üçüncü kez toplu görüşme ma- sasına oturan memur sendikala- rının talepleri karşısında, hükü- metin tutumunu eleştirdi. Tür- kiye'de en fakir kesim ile en zengin kesim arasındaki gelir uçurumunun hızla büyüdüğünü belirten Koç, ekonomide pem- be tablolar çizen hükümetin, ka- mu çalışanlannın zam istemi karşısında "tablo pembe de- ğil" söylemini benimsediğine dikkat çekti. Memurlann zam istediğini, SSK emeklilennın hâlâ 300 milyon liralık farkı beklediğini, çiftçinin aç olduğunu belirten Koç, Erdoğan'ın bir dönem di- line doladıgı "hortum edebi- yatı" içinde boğulduğunu söyledi. Erdoğan'dan batık bankalann 37 milyar dolarhk borcunu tahsil etmesini isteyen Koç, "Gücün yetiyorsa, cesa- retin varsa, çıkar ilişkin yok- sa, 55 trilyon lirayı (37 milyar dolar) tahsil et, memura ver Recep Bey" diye konuştu. Yurt- taşın asgari kazancı elde etmek için çırpınırken, Erdoğan'ın "sırça köşkten izlediğini" be- lirten Koç, "Recep Bey, 6.5 milyar lirahk başbakan ma- aşıyla geçinemediğini, onun için ticaret yaptığını söylüyor. Başbakan'ın kira gideri yok, çocuklarının eğitim masrafı yok. O yüzden fakir fukara guraba lafı ağzına yakışmı- yor" dedi. Koç, halkın "salta- nat düğünlerini" yakından iz- lediğine dikkat çekerek "AKP bu nedenle çok çabuk yaşlanı- yor" diye konuştu. bütçeye ek olarak 22 katrilyon lira ge- tiriyor. Ote yandan 2003 'te personel gider- lerine 28 katrilyon lira aktaran hükü- met, faiz harcamalan için 65 katrilyon lira ödedi. Personel giderlerinin mil- li gelır içindeki payı son 5 yılda yüz- de 9'u hiç geçemezken faiz ödemele- n için bütçeden aktanlan kaynakların mılli gelire oranı yüzde 14'ün altına hiç düşmedi. Bu yılın ilk 8 ayı itibanyla da büt- çeden 19 katnlyon lıra personel har- camalanna gıderken faiz ödemeleri- ne 40 katnlyon liranın üzerinde para harcandı. Alman Büyükelçiliği 'Islam uzmanı'kriziANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Dışişleri Bakanlığı, Istan- bul Milletvekili Emin Şirin'in soru önergesi üzerine Almanya Büyükelçiliği'ne gönderdiği no- tayla görevli bir diplomatın kar- vizıtinde neden "Islam uzma- nı" yazdığını sordu. Dışişle- ri'nin uyansının ardmdan, An- kara'da îkinci Kâtip sıfatıyla görevlendirilmiş olan Türk kö- kenli Abnan dıplomat Serap O- cak'ın kartviziti değiştirildi. Dı- şişleri Bakanı Abdullah Gül, Emin Şirin'in soru önergesine verdiği yanıtta, Ahnanya Büyü- kelçiliği'ne uyanda bulunularak "Serap Ocak'm, Diplomatik tlişkiler Hakkında Viyana Sözleşmesi hükümleri uyarın- ca, düzenlenmiş bulunan kim- lik kartında yer alan tkinci Kâtip sıfatım kullanması ge- rektiğinin" iletildiğini bildirdi. Gül, "Islam uzmanı" unvanı için ise "Söz konusu unvan, olağan diplomatik ilişkilerin temelini oluşturan Diplomatik tlişkiler Hakkında Viyana Sözleşmesi ile Konsolosluk tlişkileri Hakkında Viyana Sözleşmesi'nde öngörülmedi- ğinden, Bakanlığımca da ta- nınmamaktadır" ifadesini kul- landı. 11 Eylül olaylan sonra- smda Ahnan Dışişleri Bakanı Joschka Fischer'in talimaOyla Ahnanya ve Müslüman ülkeler arasmda kültürel diyaloğun güçlendirilmesi amacıyla genel müdürlük düzeyinde birim oluş- turulduğu bilgisini de veren Ba- kan Gül, bu kapsamda çalışan diplomat ve uzmanlann, bulun- duklan ülkelerdeki toplumsal gebşme ve değişimleri izlemek, rapor etmek, sivil toplum kuru- luşlanyla temasa geçmek, ortak projeler üretmekle yükümlü ol- duklarmı söyledi. CHP Istanbul eski Milletvekili CHP eski Grup Başkanvekili illi Eğitim ve Içişleri eski Bakanı NECDET UGUR'kaybetmenin üzüntüsü içindeyiz. Siyasetin saygın ve seçkin temsilcilerinden Uğur'a rahmet, ailesi ve CHP'lilere başsağlığı ve sabır dileriz. CHP GENEL BAŞKANLIĞI u
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear