23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 29 EYLÜL 2004 ÇARŞAMBA 14 KULTUR kultur(5 cumhuriyet.com.tr Faster Pussycat! Kill! Kill! (1965) jT)uss Meyer'in, J\. kendine özgü biçemi, abartılı anlatımı, parlak yaratıcılığı, 50'lerin tutucu Amerika'sında böylesine cesur filmler çekmesiyle, yaptığı sinema zaman içinde yeniden düşünülmeyi hakediyor. Beyond The ValleyOf The Dolls (1970) 82 yaşmda ölen Russ Meyer Amerikan Yeraltı Sineması'nın önemli isimlerindendi fiknlerin ilginçyönetmeniASLISELÇUK 24 bin dolara çektiği, sinema ta- rihine ilk soft porno olarak geçen "The Imnıoral Mr. Teas" (Ahlak- sız Bay Teas / 1959) füminden 1 milyon doların üstünde kazanan, Amerikan Yeraltı Sineması'nın önemli adlanndan yönetmen, se- narıst, yapımcı, kurgucu, kamera- man Russeü Albion Meyer, 82 ya- şında yaşamını yitirdi. 21 Mayıs 1922'de Kaliforniya, Oakland'da bir polisle hemşirenin oğlu olarak dün- yaya gelen Russ Meyer, daha 12 ya- şındayken, 8 mm'lik kamerasıyla amatör filmler çekmeye giriştı. 15'indeyse ulusal Eastman-Kodak yanşmasında ikinci oldu. Ikinci Dünya Savaşf nda savaş kamera- manlığı yapan Meyer, savaş bitin- ce ilgi çeken bir pazar olan çıplak fotoğraflar yayımlayan dergilerde serbest fotoğrafçı olarak çalışma- ya başladı. Bu dergilerin en ünlü- sü de Playboy'du. 50'lerin sonunda erotik, soft por- no filmler çekmeye girişen Me- yer, çevrede "Çıplaklar Krah" ola- rakünlendi. "EveAndTheHandy- man" (Ha\^va ve Becenkli Adam 61), "The tmmoral West and How It VVas Lost" (Ahlaksız Batı Nasıl Kaybetti, 62), "HeavenlyBodies" (Tannsal Bedenler 63), "Fanny Hill: Memoirs Of A VYoman Of Pleasure" (Fanny Hill: Bir Zevk Kadınının Anılan 64), "Faster Pussycat! KU1! Kill!" (Çabuk Ke- dıcik, Öldür, Öldür / 65), "Mon- do Topless" (Üstsüzler Dünyası / 68) vb. fılmlerinde cinsel açlık çe- ken kadın rollerini, karikatürü an- dıran, abartılı iri göğüslü kadınla- ra oynattı. Erotlk slnemanın kültlerl Şiddeti, cinsel sapkınlıklan mi- zahla harmanlayarak senaryolan- nı yazdı. yönetti, görüntüledi, kur- guladı, yapımcıhğını üstlendi. Par- lak, cilalanmış bir yaratıcılıkla çıp- laklığı ve cinselliği gizemli bir kış- kırncılıkla örterek görüntüleyen, di- yaloglarına özentili ucuz entelek- tüel konuşmalar katan Meyer, ken- dine özgü bir dünya yaratmıştı. Çalışmalan giderek erotik sine- manın kült filmleri arasında yer aldı, ticari açıdan da her zaman başanlı oldular. Filmlerinin afişle- riyse "tri göğüsler öldürücü olabi- lir" sloganlanyla doluydu, bu tür kadınlar onun saplantısıydı. Ilkel entrikalarla, alaycı açık saçık ko- nuşmalarla süslü yapımlan cinsel- liği zekice sömürdü. Hollywood'ca aşağılanan, hor görülen, sıradan bir zanaatkâr sayılan sinemacının "Vıxen" (Dişi Tilki / 68) filmınm şaşırtıcı başansırun ardrndan 20th Century Fox şirketi büyük bir iş- tah ve istekle ona Hoüyvvood'un ka- pılannı açtı. 76 bin dolara mal olan "Vfasen" yönetmene 6 milyon do- lar getirince 20th Century Fox, Meyer'in yine şiddet ve seks içe- ren "Beyond The Valley Of The Dolls" (Bebekler Vadisinin Öte- sinde 70) ve "The Seven Minu- tes" (Yedi Dakika 71) filmlerinin yapımcıhğını üstlendi. Pornonun öncüsü 1989'da 16. Uluslararası Mos- kova Film Festivali'nde "Amerikan Sinemasında Cinsellik" başlığı al- tında Meyer'in filmleri göstenldı ve büyük ilgiyle karşılandı. 1996'da kendisiyle yapılan bir söyleşide yönetmen, fîlmlerini "Kötü,çirkin şeylerin karşısında duran güzelük- ler.tutkulu vapıtlar" olarak tanım- ladı. "Vixen" ve senaryosunu film eleştirmeni Roger Ebert'la birlik- te yazdığı "SupervKens" (Süper Di- şi Tilkiler/ 75) filmlennm gözka- maştıran gişe başarısının ardından eleştirmenlerce de yarancdığı onay- lanan sinemacı, çalışmalanndaki başansında o iri göğüslü görkem- li kadınlann büyük payı olduğunu hiçbir zaman yadsımadı. Hayran- lannın çoğunluğunun kadınlar ol- duğunu da belirtti. Kadın izleyici- nin gözünde kıncı olmaktan hep çe- kindiğinden hiçbir zaman hard por- nografıye yönelmediğini de vurgu- layan Meyer, sinemasını şöyle açık- lamıştı: "Erotik filmlerim pornonun ön- cüsü olarak algüanabüir. Ama ben hiçbir zaman hard porno çekme- dim. Filmlerim kışkırtıadırlar, gül- dürmek, eğlendirmek içindiıier. Her şeyden önce ikiyüzlülüğe yö- nelmiş ince birer alaydııiar." Russ Meyer'in adı her ne kadar Ame- rikan Yeraltı Sineması'nın içinde anılsa da kendine özgü biçemi, abartılı anlatımı, parlak yaratıcı- lığı, 50'lerin tutucu Amerika'sın- da böylesine cesur filmler çekme- siyle, yaptığı sinema zaman için- de yeniden düşünülmeyi hakedi- yor. Akademi İKSEV 18 Ekim'de çalışmalanna başlıyor Sanat eğitiminde atılım HİCRAN ÖZDAMAR tZMÎR - Sanat eğitiminde "sivil hareket" başlıyor. Izmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfi (ÎK- SEV), müzik ve sahne sanatlannda her yaştan gence kapılannı açarak eğirim vermeyi amaç- lıyor. Amatör sanatçılarla profesyonel sanatçı- lan buluşturarak kalıplan yıkmayı amaçlayan ÎKSEV, "Akademi IKSEV b'aşlığıyla* 18 Ekim'de geleceğin sanatçılannı yetiştirmek için çalışmalara başlıyor. "Sanata dokunmak" isteyenleri bir araya ge- tirmek istediklerinı belirten Akademi İKSEV kuruculanndan Prof. Dr. ErsinOnay, müzik ve sahne sanatlan alanında çağdaş, yenılıkçi, öz- gün sanatçılaryetiştırmeyi amaçladıklannı kay- dediyor. Akademi tKSEV'in "her dalda; her yaş, her gereksinim, her düzey için eğJtim" il- kesini benimseyerek yola çıktığmı vurgulayan Onay, devlet ya da özel kurumlardan farklı ola- rak bir sivil hareket başlattıklannı söylüyor. Plrlştlna'nın desteğlyle gerçekleştl Sanatta gençlere gelişim olanaklan sunan serbest bir kültür organı olarak hizmet verme- yi planladıklannı belirten Onay, "Akademi İK- SEV, amatörfer. sanatçı- öğrencilerve kendi ala- nında uzman profesyonel sanatçüan. sanat dost- larmı bir araya getirerek birükte sanat yapacak- lan, sahne paylaşaeaklan. projeler üretecekle- ri bir platfonn oluşturmayı amaçhyor. Sanatçt- larla izieyiciler arasmdaki hendegi kapatmayı isthoruz. Okulöncesinden başlayarak ilk, orta ve yükseköğretiın çağmdaki çocuk ve gençlere, sanat dallannda nıesleki öğrenim, sanaûn bir dahyla ilgilennıek isteyenlere de amatör eğitinı olanağı sağlanacak" dıyor. Eski tzmir Büyükşehır Belediye Başkanı Ah- met Piriştina'nın, restore edilen sayaç atölye- sını ÎKSEV'e tahsis ermesiyle kurumun yerle- şik bir alana kavuştuğunu anlatan Onay, bunun projenın yaşama geçirilmesinde büyük katkı- sı olduğunu kaydediyor. 18 Ekim'de başlaya- cak programın, müzik ve sahne sanatlanna ye- tenekli ve bu alanlarda kariyeryapmak isteyen, öğrenimlerinı herhangi bir eğirim kurumunda sürdüren çocuk ve gençler için açıldığını söy- lüyor. Öğrencilerin yetenek, düzey, kabul sınav- lanyla alındığını belirten Onay, 120 öğrenci- leri bulunduğunu, en küçük öğrencilerinin 4 ya- şında, en büyük öğrencilerinin de 64 yaşmda olduğunu açıklıyor. Öğrencilere, piyano. diğer çalgılar, koro-şan, bestecılik, klasik bale ve modern dans dalla- nnda eğıtim vereceklerini kaydeden Onay, eği- tım çahşmalarının bütünleyici, birleştirici bir ışlevi olacağıru belirtiyor. Eğitimlerin ardın- dan amatör koro, orkestra, oda müziği, tıyatro ve dans topluluklan oluşturulacağını dile geti- ren Onay, Akademi ÎKSEV bünyesinde, Tür- kiye'nin müzik ve sahne sanatlan alanında ya- şanan sorunlann ele alınacağı bir "sanat kon- seyi" kurulacağım da belirtiyor. İlk olarak Mehmet Cüleryüz'ün sergisi konuk olacak Yeni bir galeri: X-ist Kültür Servisi - Sanat dünyasma yeni bir soluk getirmeyi amaçlayan X-ist, yann Ga- leri X-ist'in kapılannı sanatseverlere açı- yor. Galeri ilk oîarak MehmetGüleryüz'ün 'Erkekler' adh sergisine ev sahipliği yapa- cak. 30 Ekim'e kadar sürecek olan sergide, sanatçınm yağlıboya, ve kraft kâğıt üzeri- ne akrilik yapıtlan ile desenlerinin sunul- duğu en yeni yapıtlannı görmek mümkün olacak. Güleryüz, 'Erkekler' adlı sergisinde 'er- kekegemen' bakışınhâkimolduğubirtop- lumu sorgulayan çahşmalara imza atıyor. Sanatçı, egemen olan erkeğin aym zaman- da nasıl tutsak da olabildiğini sorguluyor. Nişantaşı'nda açılacak olan Galeri X-ist, daha önce Karşı Sanat Çalışmalan'nm da yöneticiliğini yapmış olan Kerimcan Gü- leryüz ve koleksiyoner Daryo Beskinazi ta- rafmdan kuruldu. Sanatın gelecekteki ya- ratıcılannı keşfetmeyi, sanatçılann ortak pay- Galerinin iki kurucusu Kerimcan Güleryüz ile Derya Beskinazi. dası olmayı hedefleyen X-ist'in genç ku- ruculan, bir diğer amaçlannı da "'Türkiye'de koleksiyonerlik bilincinin yaygınlaştınlma- sını sağlamak" olarak anlatıyor. (0 212 291 77 84) Festival kapsarrunda Semaver Kumpanya da alan gösterisiyle küçük izle>ici> le buluşacak. ÇocuUara 'minifest'Kültür Servisi - Istanbul Kültür ve Sanat Vakfi'nın geçen yıl ilk kez düzenlediği çocuk şenliği 'minifest', bu yıl da 8 - 10 Ekim tarihleri arasında Maslak Parkorman'da gerçekleşecek. 'minifest', üç gün boyunca 10.00 ile 17.00 saatleri arasında her yaştan çocuğa çeşitli sanat dallanyla iç içe olma firsatı sunacak. Istanbul Kültür ve Sanat Vakfı tarafindan Aygaz, Iş Bankası, Renault ve Turkcell"in destekleriyle gerçekleştirilecek olan 'minifest'in medya sponsorlan ise Jetix (Çocuklar için televizyon kanalı FoxKids'in yeni adı) ve Miço dergisi. 'Minifest' boyunca çocuklar Parkorman'ın değişik alanlanna yayılmış olan atölye çahşmalanna katılarak sanatın birçok dahyla tanışabilecekler. Her gün farklı bir atölye çalışmasına katılabilecek olan çocuklar, arkeoloji atölyesi 'Kazahm Bulahm', beden atölyesi 'Renklerk Dans', cam atölyesi, çalgı yapım atölyesi 'Yapalun Çalaİım', doğa- tiyatro- müzik atölyesi 'Oyuna Davet', el becerisi atölyesi 'Bir Şehir Yapahm', el sanatlan atölyesi 'Rengârenk', hareket tiyatrosu ve doğaçlama atölyesi 'Oyun KurahnT, • Minifest el sanatlanndan dansa, tiyatrodan müziğe, arkeolojiden mime birçok etldnliği çocuklarla buluşturacak. Üç gün boyunca 10.00 ile 17.00 saatleri arasında her yaştan çocuğa çeşitli sanat dallanyla iç içe olma firsatı sunacak. illüzyon atölyesi 'Sihirii Eller', 'Kendin Kendini Çal', masal drama atölyesi 'Masaldan Oyuna', modern dans atölyesi 'Dans Edeünı, pandomim atölyesi 'Mini MiniMim', sirk atölyesi •Adiejos Sirk Okulu', WWF Doğal Hayatı Koruma Derneği'nin 'Doğa Oyunian'1 çalışmalanndan istediklerini seçebilecekler. Küçük konuklar a>nca, basketbol atölyesinde spor yapabilecek, 'DoğadaBirGün' programıyla doğayı keşfedebılecek ve Rahmi Koç Müzesi tarafindan hazırlanan 'Mini Müze'yi gezebılecekler. Çocuklara yönelik sahne gösterileri kapsamında ise 'minifest'in Açık Sahne"sinde 'Slicky Familj', Cimcim, illüzyonist Lee Alex ve Tugay Başar'ın gösterileri, Büyülü Sahne'de de 'Konuşan Taş' ve 'Bebek Fü" tıyatro oyunian ile 'Renklerle Dans' göstensi sahnelenecek. Aynca alan gösterilerinde Les Oiseaus De Luxe, Anatole Sokak OjTmculan ve Semaver Kumpanya çocuklarla buluşacak. 'minifest' için Istanbul Kültür ve Sanat Vakfi'nın Milli Eğirim Bakanlığı U Milli Eğıtim Müdürlüğü ve Beyoğlu Belediye Başkanhğı ile gerçekleştirdiği işbirliği doğrultusunda saptanan pilot okullardan toplam 1000 öğrenci de 'minifest'in konuğu olacak. Geçen yıl üç günde toplam 11 bini aşkın konuğun katıldığı etkinliğin, geleceğin sanat dostlan için her yıl daha da geliştirilerek yinelenmesi hedefleniyor. minifest biletleri 8-9-10 Ekım tarihlerinde Parkorman girişinden sağlanabilecek. Bu yılki bilet fiyatlan büyükler için 7.5 milyon lira, 3-12 yaş çocuklar için 5 milyon lira olarak belirlendi. 0-2 yaş çocuklar için giriş yine ücretsiz olacak. Çocuklar minifest programındaki tüm atölye çalışmalan ve gösterilere ücretsiz olarak katılabilecekler. Biletlerini önceden almak isteyenler 30 Eylül'den itibaren ÎKSV'ye ve Beyoğlu Emek Sineması Filmekimi gişesine baş\Tirabilecekler. (Bilgi için: 0 212 334 07 40/334 07 82) DEFNE GÖLGESİ TURGAY FİŞEKÇİ Bazığ-Harpufta Fırsat buldukça yurdun çeşitli yeıierinden gelen çağrılara uyarak yola düşüyorum. Bir araya geldiğim insanlaria şiirin iyileştirici aydınlığında ülkenin, dünya- nın, insanın sorunlannı paylaşıp bugüne, geleceğe bakıyoruz. 23-25 Eylül günlerinde yapılan 12. HazarŞiirAk- şamlan'na katılmak için Elazığ'a çağnldığımda, tutu- culuğuyla ünlü bu kentimize biraz da çekinerek git- tim. Anadolu'nun en eski yerteşim yerlerinden Harput'u, yapılan dev barajlarla üç yanı sularta çevrilmiş bu top- raklan görmek istedim. Tahir Abacı'nın Harput-Elazığ Türküleri (Pan Yayın- cılık) adlı incelemesini okuduktan sonra bu yörenin halk müziğiyle klasik Türk müziğinin birtür bileşimi olan öz- gün müziğine de ilgi duymuştum. Taş Devri'nden bu yanayerleşim alanı olan Harput, Anadolu'da kurulmuş bütün uygariıklann izlerini taşı- masıyla açık birtarih müzesi özelliği taşıyor. lö 3. yüz- yıla, Urartulara dek giden ünlü kalesi, 12. yüzyıldan, Artuklu Beyliği döneminden kalma camileri, ayakta ka- labilmiş özgün taş evleriyle bulunmaz bir tarih sahne- si. Ancak bu son derece önemli tarihsel alanın hâlâ sit alanı içine alınmamış olması, kent içinde ve çevre- sinde yeni yapılaşmalann senbestçe sürüyor olması akıl alır gibi değil. Harput Kalesi önünde kurulan sahnede Kültür ve Turizm Bakanlığı Elazığ Devlet Klasik Türk Müziği Ko- rosu'nun 'Bir Nağme, Bir Şiir' adlı dinletisinde sah- neye çıkan, Harput müziği geleneğinin yaşayan son temsilcilerinden Paşa Demirbağ'ı dinlemek, unutul- maz bir anı olarak kalacak içimde. Fırat Üniversitesi'nin yayımladığı, Yeni Türk Edebi- yatı Ana Bilim Dalı öğretim üyelerinden Tarık Öz- can'ın Şiirin Kıyısında Bir Ömür Nurvllah Ataç kitabı da benim için Elazığ günlerinın güzel bir armağanı ol- du. Aynı bölümde Oktay Rifat, llhan Berk, Cemal Süreya, Ataol Behramoğlu üzerine yapılmış tezle- rin yayımlanmayı beklediğini de öğrendim. Kız Meslek Lisesi'ndeki söyleşimizde, karşımda o denli pınl pınl ışıyan gencecik yüzlerle karşılaştım ki, geleceğe olan güvenim pekişti. Hazar Şiir Akşamlan, şiirden çok müzik program- lanyla başanlı geçtı bence. Harput Kalesi'ndeki din- letinin yanı sıra, kapanış töreninde de Elazığ Musiki Konservatuvarı Harput Korosu ile Kültür ve Turizm Bakanlığı Türk Dünyası Müzik Topluluğu güzel ımüzik- leriyle dinleyenleri mutlu etti. Şiir programlannda ise günümüz şiirini yansıtabile- cek bir çeşitlilik yoktu ne yazık ki. Azerbaycan, Kınm, Kırgızistan, Bulgaristan, Yunanistan, Makedonya, Ko- sova, Amavutluk'tan Türkçe yazan şairlerin çağnlma- sı olumlu bir çeşitlilik yaratsa da Türkiye'den çağnlan- lann büyük çoğunluğunun çağdaş şiirin uzağında, manzume düzeyinde ürün verenler olması, şenliğin şi- ir düzeyinin düşüklüğüne yol açtı. Gelecek yıllarda Hazar Şiir Akşamlan'nın daha ni- telikli bir şenlik olması ısteniyorsa, günümüz şiirinin bü- tün eğilimlerinın dengeli bir biçimde temsil edilmesı- ne özen gösterilmesini dilerim. Elazığ, Urfa ve Kerkük'ten de geçen tarihsel Bağ- datYolu'nun üzerinde bulunuyor. Konuksever, sıcak- kanlı insanlannın Urfa ve Kerkük ağızlannı andıran ko- nuşmalan, saygı ve hoşgörü dolu davranış biçimleri, kentlerine gelenleri özenle ağırlamalan, kültürie insan sıcaklığının harmanlandığı güzel günler armağan etti bizlere. Uçak yolculuğunun iyi bir yanı da insanın ülkesini bir uçtan bir uca yukarıdan izleyebilmesi. Eskişe- hir'den Elazığ'a dek bin kilometreye yakın bir alanda neredeyse hiç ormanlık alan görememek iç acrtıcı gel- di bana. Keban Barajı yapılalı yıllar olmasına karşın Elazığ çev- resi de tümüyle çıplak dağlaria kaplı. Barajlar yalnız- ca elektirik elde etmek için mi yapılır? Bu sulann bi- razı da çevrenin ağaçlandınlması için kullanılamaz mı? turgaya fisekci.com Ismet Kür'e Saygı Etkinliği • Kültür Servisi - Türkiye Yazarlar Sendikası (TSY) tsmet Kür'ün yaşamını ve yapıtlannı genç kuşaklarla paylaşmak amacıyla bugün 14.30'da, Istanbul Orhan Kemal Kütüphanesi 'Ismet Kür'e Saygı' Etkinliği yapıyor. Kütüphane müdıresı Ayten Şan'ın konuşmasıyla açılacak etkinlik bir panelle sürecek. TYS Genel Sekreteri Gülsüm Cengiz'in yöneteceği panelin konuşmacılan şair ve yazar Güngör Gençay, şair ve yazar Sennur Sezer, ÇtKEDAD Başkanı Dr. Necdet Neydım, Çocuk Yayınlan Derneği Başkanı Nur îçözü ve Hukukçu Turhan Dogu. Etkinhk, Ismet Kür'ün izleyicilerle söyleşisiyle son bulacak. K U L T U R # Ç I Z I K K A M İ L M A S A R A C I
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear