Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
29 EYLÛL 2004 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
ABDÜLCANBAZ TURHAN SELÇUK
DÜRÜSİ
TA3IATLT
İSTA.V3ÜL
A3DCILCA5BAZ'
HAHÎKJıAD2
KACSRALAHI
KISIM
TESMİIİ
BÎHDSN*
Hizan'da trafik
faciası: 9 ölü
• BİTLİS(AA)-Bıtlıs'ın
Hızan ilçesınde meydana
gelen trafik kazasında 9 kişi
öldü Alınan bilgiye göre,
Akbıyık köyü yalönlannda
Sıddık Korkmaz
yönetimındeki minibüs
uçuruma vuvarlandı Ilk
belirlemelere göre,
minibüste bulunan 9 kişinın
öldüğü, çok sayıda kişinın
yaralandığı belirtildi.
3 bin 500 vekif
imam atandı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - 3 bin 500 vekiİ
imamın ataması, Diyanet
Işleri Başkanı Ali
Bardakoğlu ıle Başkan
Yardımcısı Mehmet Şevki
Aydın ve daire
başkanlannın katılımıyla
Diyanet Işleri Başkanlığı
Toplantı Salonu'nda
yapıldı. Bardakoğlu.
diyanet içinde her işın
adaletli olması gerektiğini
belirtti
Bombalı gece
• Haber Merkezi - Izmir'in
Alsancak semtmdeki HSBC
Bank şubesine konulan ses
bombasınm patlaması
sonucu güvenlık görevlisi
yaralandı. Ankara'da Türk-
Amenkan Derneğı binası
ile Tanm ve Köyişleri
Bakanlığı Teşkılatlandırma
ve DestekJeme Genel
Müdürlüğıi 'nün bulundugu
bina arasına konan ses
bombasının patlaması
sonucu maddi hasar
meydana geldi. İstanbul'da
Çamlıca ve Göztepe'deki
bır bankanın yakınlanna
konan ses bombası patladı.
Umaç düğün için
evden ayrılmış
• Haber Merkezi-
Çeçerustan'da Rus güçleri
tarafından öldürülen 5
Çeçen direruşçıden bıri
olduğu ıddıa edılen
Malarvalı Hasan Umaç"ın
babası Halıs Umaç, oğlunun
Gazı Üniversitesi'nden
mezun olduğunu ve 25 gün
önce bır düğüne gitmek ıçin
evden a)nldığını arüattı.
Umaç. "Oğlumun
öldürüldüğünü
televizyondan duyduk"
dedı Hasan Umaç'ın
Malatya Emniyet
Müdürlüğü'nden aldığı
pasaportunun süresini
geçen yıl uzattığı öğrenildi.
Bu gece
Berat Kandili
• ANKARA (AA)-
"Ramazan ayırun
habercısi" Berat Kandili.
bu gece kutlanacak.
Diyanet Işleri Başkanı Ali
Bardakoğlu, yayımladığı
mesajda. "sağliklı bir
toplum olabılmek için
kişısel çıkarlan bır kenara
bırakjp karşılıklı
ilişkılerde doğruluk, adalet
ve samimiyetin esas
ahnması, anlaşmazlıkların
çatışmaya gıtmeden
çözülmesi, yapılan
bıreysel hatalann da
afFedılmesi" gerektiğini
belirtti.
CHP'nin asırlık çınan Necdet Uğur son yolculuğuna bugün uğurlanıyor
Solun 'sağduyu'suyctuMtYASEİLKMJR
Türk siyaset tarihinin duayenJerinden
Necdet Uğur (81), Teşvikiye Camiinde
kılınacak öğle namazıyla büiikte son
yolcuJuğuna uğurlanıyor.
Uğur'u bir cümle ile tanımlamak ge-
rekirse. *siyasetteetiği,zerafetivesağdu-
yuyu temsÛ eden nadir poiitikacüardan
biriydi" denebilir. Ancak Necdet Ugur'u
tarnma bahtına erişmış olanlar için bu ta-
nrmlama elbette yetersiz kalacakür. Zi-
ra Necdet Uğur, sahıp olduğu sağduyu,
zarafet ve ınceliğinin yanı sıra ülke so-
runlanna ciddıyetle kafa yoran, siyaseten
geldiği görevlerde partizanca davran-
maktan özenle kaçınan, sıyaset adamı
olmaktan çok devlet adamı olmaya özen
gösteren biri olarak tanındı.
1980 sonrasında kendini emekliye ayı-
ran Necdet Uğur, siyaset yapmanın bir
partide görev almaktan ibaret olmadığı-
nınbilincıylehareketetti. Olağanüstü dö-
nemlerde önemli mevkilerde görev alan
ve görevleri sırasuıda üzeruıe leke sıç-
ratmamış bıri olarak siyasete gırdi.
6 -7 Eylül olaylannda Istanbul Emni-
yet Müdürü olan Necdet Uğur, Yassıada
dunışmalannın en önemli tanıkJanndan
biriydi. 61 ihtilalı sonrasında 8 ay süre
ile Istanbul Beledıye Başkanlığı görevi-
ni sürdürdü. CHP'nin etkili olduğu o
günlerde, partiye şirin görünme çabası
içinde olmadı. Belediye seçimlerinde
görevinı Haşim tşcan a devrederek özel
sektöre geçtı. Unılever'in genel müdür-
lüğünü yapan Necdet Uğur, CHP'den ge-
len il başkanlığı teklifinı kabul ederek
aktif politıkaya atıldı. Uğur'un bu gö-
revi kabul ediş öyküsünü Orhan Birgit,
şöyle anlatıyor:
*Ali Sohtonk'intstifosryiaboşalanflbaş-
kanlığı görevine Necdet Uğur'u düşün-
duk.Bununaltyapısınıda hazniadık. Nec-
det Uğur'a öneriyi ben götürdüm. O sı-
rada Unilever'in genel müdürlüğünü ya-
pan Uğur, doğrusu iyi kazanıyordu. İl
başkanhğı teklifini ilettikten sonra eşine
seslenerek "Ferhunde Hanım biraz gelir
Necdet Uğur (en solda), tsmet İnönü'ye en yakın isünlerden biriydi Yassıada duruşmalaruıda 6-7 Eylül olaylannı anlatö.
misiniz?' dedi. Oğretmen emeklisi olan
FerhundeHanımgehp yanmuza oturdu.
Uğur kansına dönerek, Bak Ferhunde,
il başkanlığı görevını kabul edersem
ikimizin emekJi maaşıyla geçinmek zo-
runda kalacağız. OğJumuz Aydın, artık
eti haftada bir yiyebilecek. Sen anne ola-
rak buna razı mısın?' diye sordu. Fer-
hunde Hanım karan kendisüıe bırakü.
Özel sektörde kalsavdı belki servet sahi-
bi olacakken, siyasete girerek her zaman
maaşıvla geçinen biri oldu."
1969 seçimlerinde milJetvekili ola-
rak parlamentoya giren Uğur, tsmettnö-
nü'ye en yakın birkaç isımden biri oldu.
1963 'ten itibaren CHP içinde ayak ses-
leri duyulmaya başlayan Bülent Ecevitve
arkadaşlanna karşı İsmet Paşa'run tav-
nnı sertleştirmesi ve parti içı hukuk ku-
rallanrun çiğnenmesı karşısmda tavır al-
Yakın dosttı Ahmet isvan, uğur'u anlatıyor
CHP içinde en yakın dostlanndan biri olan eski Istanbul Belediye Başkani
Ahmet İsvan, Necdet Uğur'u şu duygularla anıyor: "Sryasette tanıdığmı en
onurlu ve en yetenekli isünlerden biriydL Siyasette auşüagelmiş kaypaklık ve
ciddivetsizlikten uzakû. Siyaseti gerektiği kadar ciddiye alır ve geregini onuria
yerine getirirdi Çevresinde bulunan herkese önem verir ve sadık bir dost
olarak katkıda bulunurdu. Belediye başkanı olduğum andan itibaren bütün
bilgisini birikimini ve kisisd veteneklerini unutamayacağun kadar dostça
hi/metime sunmuştu. tsmet Paşa ile olan olağanüstü ilişkisinde hem o büyük
insana saygıh hem de partinin alttan gelen ivmesine sadık kalnuş, bu iUşküıin
CHP'nin ve ülkenin yaranna hizmet etmesine neden olmuştur."
maktan kaçınmadı.
12Mart'tansonraBülentEcevit'in is-
tifası ile boşalan genel sekterlik koltuğu
için yapılan seçimde ŞerefBakşık a kar-
şı Ismet Paşa'mn adayı olarak yanştı.
Bu seçimi kaybeden Uğur, 'Ismet Pa-
şa'ya " Ecevit geliyor, arük bunu kabul
et" demesine karşın kurultayda Inönü'ye
oy vererek siyaset etiğine ihanet etme-
di.O yüzden Ecevit, uzun süre Uğur'a
mesafeli davrandı. Necdet Uğur'un en
önemli özelliklerinden binsi de gençle-
re verdiği önemdı. CHP Gençlik Kolla-
n'na özel bir önem verir, CHP içindeki
kimi arkada^lan gibi gençlik kollan üye-
lerini parti içi yanşta kullanmak yerine
onlara sommluJuklarvererek partinin ve
ülkenin yaranna çahşmaya teşvik eder-
di. Siyasetten emekli olduktan sonra bi-
le artık orta yaşı bulmuş gençlik kolJan
üyeleri ile evinde toplantılar yapar, on-
larla ülke ve parti sorunlannı tartışır, bir
konu ortaya atarak onlan konuşturur ve
kendisı dinlemeyi yeğlerdi.
Meclis'te kabul edilen tasan, töre cinayetlerine yaptınmlar konusunda açmazlar içeriyor
Feodalite ceza yasasını zorluyor• Töre cinayetlerinin
'kasten adam öldürme'
suçu kapsamına
alınması Doğu'nun
gerçeklerini
değiştirmeyecek. Aile
meclisleri yasayı
delmek için artık çok
daha küçük çocuklan
infaz amacıyla
görevlendirecek, töre
dışına çıkan kadın
intihara zorlanacak.
MEHMET FARAÇ
TBMM'de kabul edilen ve
kasten adam öldürenlere ağırlaş-
tınlmış müebbet hapis uygula-
nacağına ilişkin yeni Türk Ce-
za Yasasf nın töre ile ilgili bö-
lümlen aşiret gerçekleri ve ka-
nunlanna uzak kalıyor... Feodal
yapılarda namus uğruna kan akı-
tanlar ne kadar hapıs cezası ala-
caklanm hesaplamıyor... Onlar.
hem toplumda hem de cezaev-
lerinde onurlu bir eylemin cel-
latlan olarak amlacakJanru bi-
liyor, aşiret kızlan tarafından
koca olarak tercih edilecekleri-
Mehmet Tamer, Sevda Gök'ü l rfada SüJe> manive Meydanı'nda herkesin gözü önünde öldürmüstü.
nin övüncünü de yaşıyor... Ya-
sanın, töre meclislerini dağıta-
bileceği beklenrisi ise aşiret bas-
kısını yırtmaya çalışan kadınlar
için bir umut olarak öne çıkıyor...
Töre olgusu, Güneydoğu'da
kadm cinayetlerınde vahşi yön-
temler uygulanmasıyla bırlikte
son yıllarda gündemden düş-
müyor... Kadın örgütlerinin ça-
balanyla namus cinayeti ışle-
yenlere artık ağırlaştınlmış mü-
ebbet hapis verileceğine ilışbn
tasannrn TBMM'den geçmesi
ilk görüşte bir kazanım olarak
düşünülüyor... Oysa feodahtenin
canü tuttuğu aşiret yasalan, Türk
Ceza Yasasf ndan çok daha ka-
rı ve keskin uygulanıyor... Bu
uygulamalar sırasında ne kurba-
na ne de tetikçiye kimse acıyor...
Her töre cinayetinin gerisinde
canı alınmış bir kadın ve sorum-
luluk yüklenmış bır erkek duru-
yor...
Yeni yasada aşiret yaşamının
dayattığı gerçeklergöz ardı edı-
liyor... Töre uğruna cinayet ış-
lemeyi göze alan hıçbir feodal
erkeğin cezae\inde ne kadar ya-
tabıleceği konusunda ciddi en-
dişeler yaşamadığı unutuluyor...
Oysa genellikle aşiret meclisle-
rince yönlendirilen bu insanlar,
feodalitenin kanlı filmlerinde
soylu bir geleneğin kötü adamı
olarak görevlendirildiklerini bi-
liyor... Ellenne silah verildiğin-
de, namuslanm temizleyecek-
lerinin getirdiği onuria hareket
ediyor, aşiret içinde ona şöhret
getirecek kanh gömleği gıymek-
ten çekinmiyor...
Bu insanJariçin 5 yıl hapis ya
da müebbet ceza almak çok fark
etmiyor... Onlar cezaevlennde
ayncalıkJı suçlular olarak el üs-
tünde tutuluyor. Olayın çarpık
yanı bu insanJar birer katil ol-
maktan çok ağır ve soylu bir yü-
kümlülüğü taşıyan bireyler ola-
raktoplumda da saygı görüyor...
Törenin çarpıklığı bu tablo
içinde kadını da içine çekiyor...
Töre uğruna cinayet işleyenler
kimi zaman aşiretlerin en güzel
kızlannı kendilerine eş olarak
alabiliyor...
Töre cinayetlerinde küçük ço-
cuklann görev lendiriliyor olma-
sı ise yeni yasada uygulanacak
yaptrrîmlar açısından bir açmaz
olarak duruyor. Yasaya göre 12
yaşını doldurmamış çocuklann
cezai sorumluluğu bulunmuyor.
Yasa, 15 yaşını doldurmamış,
işlediği fiili algılama yeteneği
olanlan, suç ağırlaştrnlmış mü-
ebbet hapis gerektirdiğinde 9
yıldan 12 yıla kadar, 15 yaşrm
doldurmuş, 18 yaşını doldur-
mamış olanlan ise 14 yıldan 20
yıla kadar hapisle cezalandır-
mayı öngörüyor...
Kadınlann kaza süsü verile-
rekya da intihara zorlanarak öl-
dürülmesi ise yasanın etkin uy-
gulanması konusunda sıknıtılar
içeriyor. Gende töre cinayetle-
ri konusunda kararlar alan aşi-
ret meclislennin bu yasadan na-
sıl etkileneceğı kalıyor... Yeni
TCY, çocuklan ya da gençleri tö-
re cinayetlerine teşvik eden aşi-
ret meclislerinı pasifize edebi-
leceği, harta dağıtabileceği ko-
nusunda umutlar içeriyor.
DUZYAZI
ORHAN BİRGİT
Çelişkiler İçinde...
Kızılcahamam toplantısı iki Tayyip Erdoğan'la
karşı karşıya olduğumuzu ortaya koyuyor. AKP
milletvekillerinin doğrultusundan bakarsanız, on-
lar da iki ayn Erdoğan ile yaşamak zorundalar. Bi-
rinci Erdoğan, kürsüye elinde ya da önündeki ya-
zılı metinle çıkan genel başkandır. Çoğunlukla ön-
ceden okuduğunu hıfzetmiş olduğu anlaşılır bir
rahatlıkla, ya kendisinin ya da danışmanlannın yaz-
dıklarını yüksek sesle yineleyen hatip. Vurgularına
da dikkat ederek konuşuyor.
örneğin Kızılcahamam toplantıs/nı açarken yap-
tığı konuşmada, "Demokrasiden kastımız, top-
lumun belti aralıklarla sandık başına gittiği bir
düzen değildir. Demokrasi, kamu yarannın yu-
kandan dayatmalannın söz konusu olmadığı
bir rejimdir" diyor Sayın Başbakan.
O konuşmasında başka konulara da değıniyor.
Elindeki T cetveli ile toplumu şekillendiren, bu-
yurgan, halktan kopuk bir yönetim anlayışına
yer kalmadığını söylüyor. "Demokrasi özgür
tartışmayı esas alan bir düzendir" diyor. Oteki
Erdoğan'ı da tanıyorsunuz. Bedenlerinin kendile-
rine ait olduğunu söyleyerek zina tartışmasında AKP
iktidannı eleştiren kadınlan haşlayan, işçilerin, me-
murlann geçinmek ıçin istedikleri ücret artışlanna
buyurgan yanıtlar veren de aynı kişi değil mi?
Yukarıdan dayatmalann demokrasiyle bağ-
daşmayacağı gibi bırdoğruyu söyleyen de o. Brük-
sel dönüşünde Meclis'in ikinci çalışma dönemi
için başkanlığına Bülent Arınç'ı empoze eden de
yine o.
TBMM başkanlannın, özellikle 1961 Anayasa-
sı'ndan sonra, elbette çoğunluk partisi milletvekil-
lerinden birisi olması gibi bir gelenek bizim paria-
mento yaşamımıza yerleşmiştir. Ama "başkan"\n
, çoğunluk partisi grubunun adayı olarak empoze
edilmesinden özenle kaçınılmıştır. Oysa Sayın Er-
doğan, çoğunluk partisinin grup başkanıdır. Bu
şapkayı başında taşıdığı sürece açık açık kendi ada-
yının Bülent Arınç olduğunu söylemesi yakışık al-
mayan bir dayatma olarak siyasal tarihimizdeki
kötü örnekler arasında yer alacaktır. Kızılcaha-
mam toplantısının, milletvekillerinin yeni çalışma
dönemi için özellikle TBMM ve grup yönetimlerin-
de kimleri görmek istediklerinin belirienme ama-
cıyla düzenlendiği bildirilmişti...
Fırçalı demokrasi!
Toplantıda bu amaca ters yönlendirme yapılma-
sından şikâyetlerini sıralayan ve kendisi de TBMM
Başkanlığı için adaylığı söz konusu edilen isimler-
den birisi olan Ertugrul Yalçınbayır, "Meclis baş-
kan adayının Bülent Annç olarak deklare edil-
mesinin içtüzük ve demokrasiyle bağdaşmadı-
ğını" söylüyor. Erdoğan'ın buyurgan tutumundan
şikâyet ediyor. Yalçınbayır, demokrasi havariliğine
soyunan genel başkana "Biz özgürce fikirlerimi-
zi söylediğimiz zaman siz fırça atryorsunuz" de-
diği için, Adana Milletvekili Abdullah Torun'un ay-
nlıkçılık ve bölücülük suçlamalan ile karşılaşıyor.
Yalçınbayır bunun üzerine kendisini savunmak is-
tiyor. Ama, demokrasinin en basit kurallanndan bi-
risini, savunma hakkını kullanmasına Erdoğan ta-
rafından yeşil ışık yakılmıyor. tlginçtir, AKP'nin ilk ge-
nel sekreterine bu hakkı tanımayan genel başkan,
içindeki "ukde"y\ de çıkartıyor. "Siz liderinize ha-
karet eden konuşmalar yaptınız. Ben size mü-
dahale etmedim. Oturun dinleyin. Sizinle ayn-
ca konuşacağım" diye adeta azarlıyor eski baş-
bakan yardımcısını. Psikanalistlerin uzmanlık ala-
nına girdiğimi bilerek yine de söylemeliyim. Bir ki-
şinin kendisini, liderolarak tanıtması sadece demok-
rasi ile bağdaşmamakla kalmaz. Kişilik sorununun
da yaşandığını açığa vurur.
Adeta devlet benim der gibi...
Ansiklopediler, lider sözcüğünün "kararyetkisi-
ni elinde bulunduran, emir veren, yönlendiren ki-
şi" anlamında kullanıldığını yazarlar. Bir toplumda
elbette bu kimlikle seslenilen kişiler vardır. Ama dik-
kat edıniz. Hiçbir sağduyu sahibi kişi, şayet anla-
mını iyi biliyorsa, ben liderinizjm diye ortaya çık-
maz. Hele demokrasi konusunda elindeki yazılı
metinden onca tümceyi ardı ardına sıralamış ise.
Sayın Erdoğan'ın, eski başbakan yardımcısı ile
tam bir yol ayırımına geldiğini ortaya koyan o söz-
leri ani bir çıkışla söylediği görülüyor.
Ama bilinç altında yatan "lideriniz benim" der-
ken Recep Tayyip Erdoğan, iktidar partisinde ka-
rar yetkisinin tabanda değil, kendisinde olduğunu
söylemektedir. Emirleri ben veririm. Ben yönlen-
diririm demektedir. Adeta, devlet benim diyen
Fransa Kralı 16. Lui'yi çağrıştırmaktadır. AB kapı-
sında bir Türkiye'nin başbakanının demokrasiyi
hangi ölçüfer ve ölçütlerde içine sindirdiğini Kızıl-
cahamam toplantıları bir kez daha tarihin belge-
leri arasına geçirecek.
Necdet Uğur için
Eski yol arkadaşlan birer, ikişer göçüyor. Sevgi-
li Necdet Uğur, o yol arkadaşlan içinde kişiliği ve
engin birikimi ile öne çıkan az rastlanır siyaset ve
devlet adamları arasındaydı.
ÇaJkantılı birdönemin Millı Eğitim Bakanlığı'nı ba-
şarıylayaptı. CHP içinde il başkanı, milletvekili, par-
ti grup başkanvekili olarak hep toparlayıcı oldu. Her
bakımdan açıkalınlıydı. Kendisini politikaya iteleyen-
ler arasında olmanın mutluluğunu bugün daha yakın-
dan özümsüyorum. Tann'nın rahmeti onunla olsun.
Faks: 0 216 3028208 obirgitfae-kolay.net
insan Hakları Derneği
Başbakan^ın zina
sözlerîne tepki
Istanbul Haber Servi-
si - ÎHD Istanbul Şube-
si üyelen. Başbakan Ta>-
yip Erdoğan'ın zina tar-
ûşmalan sırasında taşınan
bazı pankartlann üzerin-
deki ifadeleri 'ahlaksız"
olarak nitelemesine tep-
ki gösterdiler.
Galatasaray Postane-
si'nden Erdoğan'a bir
mektup gönderen IHD
Istanbul Şube Başkanı
Eren Keskin, "Pankart-
lardaki yazılan ahlaksız
olarak nitelendirmeniz,
erkek egemen sisteme
karşı tavruu açıklayan-
lan marjinal gruplarola-
rak betirtmeniz, tüm ka-
dmlarayöndikhakaretv«
yok sayma düşüncesini
içermektedir" dedi.
Kadmlar daha sonra
ellerindekı mektupları
"Deviet eBni bedenimiz-
den çek" sloganlanyla
Erdoğan'a postaladılar.