Catalog

SAYFA CUMHURİYET 26 AĞUSTOS 2004 PERŞEM HABERLER DUNYA KENTIISTANBUL CIRKINLIK ANITINA DONUSTU inlerce yıllık bir küKür dokusuna sahip Istanbul, bilim insanlan, şehir plancılan ve uzmanlann uyanlanna karşın, siyaset ve rantçı anlayış nedeniyfe yağmalanarak her geçen gün çirkinleştiriliyor.Yıllardır süren kaçak ya da kılıfına uydurufmuş yapılaşmayla yağmalanan Istanbul'un tarihi dokusu tahrip ediliyor. Siyasiler, yagmacı setmaye, arazi mafyası ve 12 Eylül dönemindeki yasal düzenlemelerin yol açtığı tahribat bütün uyanlara karşın sürüyor. imar aflan, orman yasasındaki değişiklikler, yeşil alanlann nüfuzlu kişilere açılması, sit alanlan ve su havzalannın yapılaşmaya açılması kenti tanınmaz hale getirdi. Iki köprünün kuzey ormanlannda yaptığı büyük tahribata karşın otomotiv sektörünün pompalamasıyla 3. köprü sürekli gündeme getirilerek arta kalan ormanlar da yok edilmeye çalışılıyor. Şiddetii her yağmura teslim olup mahalleleri su altında kalan, olası bir depremde binlerce kayıp vereceği belirtilmesine karşın kalıcı hiçbir önlem alınmayan, Istanbul'un açık hava müzesi niteliğindeki tarihi yanmadasında "kültür ve sanat festivali" düzenleyen anlayış, kenti her geçen gün çirkinleştiriyor. Birinci ve ikinci köprülerin çözüm olmadığının görülmesine karşın 3. köprü sürekJi gündemde tutuluyor, dünyanın hiçbir büyük kentinde görülmeyen, gûnde 82 semt pazan kurularak 12 saat açık tutuluyor. m pu -«*•» Mimarlar Odası, 'yeşil alan olacak' diye alınan yertere yapılan fabrikalan örnek gösterdi Kamulaştırmayamercek| stanbul'da geçen hafta yaşanan selin I ardından gündeme gelen I kamulaştırma büyüteç altına aiındı. Mimarlar Odası geçmiş dönemlerde kamulaşt/rılan atanlardan örnekler vererek imar Yasa Tasansı'nın "tehlikeli bölge" ilan edilen arazilerin belediye tarafından kamulaştırılarak "istenen kişiye satışına" ilişkin düzenleme içerdiğini vurguladı. ÖZGÜRERBAŞ M imarlar Odası, afet bölgesini ve kamulaştırma çalışmasını takibe aldı. Mimarlar Odası Istanbul Şu- besi Afet Komitesi, Büyükşehir Belediye- si'nin kamulaştırma karan ve su baskını ya- şanan bölge hakkında bir rapor yazmaya ha- zırlanıyor. Komite üyesi mimar Mücella Ya- pıcı, yaşanan sorunlann 5O'lerden başlayarak ekonomik, siyasi rant ile cehaletin üst üste binmesınden ka\7iaklandığını belırterek, "Her depremde her yağmurda, o dönemin kalkın- ma modeünin ceremesini çekiyor, bedetini ödü- yoruz" dedi. Yapıcı aynca. kamulaştırmayla başlayan projenin uluslararası sermayenin gü- dümünde olmasından korktuklannı da kaydet- ti. Büyükşehir Belediye Başkanı KadirTop- baş'ın "Bölgenin afet böigesi kapsanuna aiın- ması için Bakanlar Kurulu karan çıkanlma- sını isteyeceğjz" açıklamasını da değerlendı- ren Yapıcı. bu durumda uygulamanın Kamu- laştırma Yasasrnın 27'inci maddesine göreya- pılacağmı ve yurttaşlann buna ıtiraz hakkı bulunmadığını söyledi. YöNETIME GÜVEN YOK İmar Yasa Tasansı'nın "tehlikefa' böJge" ilan edilen arazilerin belediye tarafından kamulaş- tınlarak "istenen kişiye saüşına" ilişkin düzen- leme içerdiğini de vurgulayan Yapıcı, "Bu bölgeyi afet böigesi ilan edecekse, etsin devlet Ancak daha önce yeşil alan olması için kamu- laşünlan yerlerde faahyet gösteren fabrikalar var. bunlar niye burada bu açıklansın" dedı. Bölgede konuştuklan yurttaşlann, kamulaş- tırma karanna uygun hareket edilmeyeceği- ne ilişkin kayguannı hakb bıılduğunu ifade eden Yapıcı, Kâğıthane deresinin yeşil alan yapü- mak için kamulaştınldığını, ancak daha son- ra buraya nikâh dairesi yapıldığın anlattı. Yapıcı şunlan söyledi: "Yaşanacakyerlerde- ğil arük buralar. Binalann durumu çok kötü ve üsteliksu altında kaldığı için en ufak bir olay- da yıkılabilir. Ancak insanlar yaşam alanlan- nı koruyor, insanca yaşamaya uymayan evie- rine büe sahip çıkmak zorunda kalıyor, çün- kü deviete güven kalmamış." SULTANAHMET FESTİVALİNE ESNAF PROTESTOSU - tstanbul Haber Servisi - Eminönü Bele- diyesi 'nce bu yıl birincisi düzenlenen "Sul- tanahmet Küttür ve Turizm Festivali" tari- hi doku ve kültürel değerlere yakışmadığı gerekçesiyle ilçedeki işyeri sahipleri tara- fından protesto edildi. Eminönü ilçesinde işyeri bulunan yüzler- ce esnaf, açtıklan imza kampanyasında, festivalin yinelenmemesini istedi. Eminö- nü Belediye Başkanlığı'na yazılan ve yüz- lerce işyeri sahibinin imzası bulunan di- lekçede, festivalin bölgeye yarardan çok zarar getirdiği vurgulanarak taşıdığı tarihi doku ve kültürel değerlerle gurur duyan Sultanahmet'e hiç yakışmadığını belirttiler. Dilekçede, festivalin bölgenin tarihi doku- suna uygun olması istenerek özetle şu gö- rüşlere yer venldr • Lavabosubıleolmayanstandlardagı- da ürünleri gayri sıhhi hazırlanıp sahlıyor. • Bölge dokusuna uymayan, son dere- ce çirkin standlar açılmış. • Son derece önemli meydan trafiğe ka- patılarak bütün programlar aksatıldı. ^ Geç saatlere kadar yapılan yüksek ses- li müzik yayını nedenıyle bölge insanı ve bölgede konuklayan tunstier, konuklanmız rahatsızlar. Geçen hafta yaşanan se- lin ardından zarar gören bölgelerie ilgili kamu- laştırma çalışmalan başladı. Canını zor kurtaran yurttaşlar şimdi de mallannın derdine düştü. Felç olan trafik arapsaçına dönüyor Semtdeğil dertpazarı DERE YATACINA İSTASYON Alibeyköy ve çevresinde yaphkJan araştır- mada ilk anda göze çarpan aksaklıklan da di- le getiren Yapıcı, Karadolap'a yakın bir yer- de dere yatağının kapatılarak üzerine benzin istasyonu yapıldığım söyledi. "Burası ruh- satlı mıdır, ruhsatiıysa bunu kim nasıl vermiş beffi değü" diyen Yapıcı tespıt edilen aksak- lıklara şunlan örhek gösterdi: • AlibeykÖy'ün üst taraflanndaki fabrika- lar bütün atıklarını derelere veriyor. • Ali- beyköy deresiyle Küçükköy deresinin buluş- tuğu yerde eğim ters yapılmış. Bunun çaresi ise derenin yukan akmasıdır. Aynca dere ıs- lah edilirken yola göre yüksek yapılmış ve daraltılmış. • Belediye 2 metre su baskını yaşanmış bölgede. kaldınma dükkân yapıyor ve bunlann aralannda trafo var. Yani burada hem su hem de elektrik var! • Haliç'ten çı- kanlan çamurlar taşocaklannın üstüne dol- durulmuş. En küçük depremde ya da kuvvet- li bir yağmurda bu çamur inecek • Dere ya- tağında 7 katlı bina var ve selde bu bina dere yatağına 30 santimetre gömülmüş. Bu bina na- sıl oluyor da burada bulunuyor belli değil. Köprü güzergâhındaki arsa fivatları fırladı Rantiyerıin iştalıı kabardı • IstanbulHaberServisi-Sanyer-Ana- dolu Kavağı arasında yapılması düşü- nülen 3. boğaz köprüsü, bölgedeld ar- sa fiyatlannda artışa neden oldu. Ba- yındırlık ve Iskân Bakanhgı ile Kara- yollan yetkililerinin "arsa spekülatör- leri"yle sıkıntı yasanmaması ıçın kop- rü inşasının tam yerini açıklamamala- nna karşın Sanyer ve Anadolu Kava- ğı'nda arazi sahipleri satışlan durdur- du, fiyatlar metrekare başına 20-30 dolar arttı. Uzmanlann, bilim adamlannın ve yurttaşlann, "kentin yaşanı alanlan- mn yok edfleceğT nedeniyle karşı çık- tıgı 3. köprü için altı alternatif belirle- nirken kesinleşmiş bir güzergâh bu- lunmuyor. Alternatif güzergâhlann, Nakkastepe-Ortaköy, Vaniköy-Arna- vutköy, Çubuklu-Yeniköy, Beykoz-Ki- reçburnu, Yuşatepesi-Rumelikavağı ve Garipçe-Poyrazköy hatlanndan oluş- tuğu bilinirken buradaki arsa fiyatla- nnda artış göze çarpıyor. TURYAP Sa- nyer Temsilcisi Pefeı Denizer, güzer- gâhın henüz açıklanmamasına karşın, Sanyer'de bulunan Uskumruköy, An- köy ve Zekeriyaköy'deki arsa satışla- nnda hareketlilik olduğunu belirtti. Anköy'de Istanbul Teknik Üniversite- si'ne (tTÜ) ait bir kooperatifbuhındu- ğunu anımsatan Denizer, Koç Üniver- sitesi'nden gelip buradan geçecek bir 3. köpriiye üniversite yönehmleri ta- rafindan sıcak bakıldığını ifade ettı. Zekeriyaköy'den geçişin, beklentiler arasında olduğunu vurgulayan Denizer, bölgedekı arsa satışlannın. sahipleri tarafindan durdurulduğunu, artan tale- bin ancak fiyatlar yükseldikten sonra karşılanabileceğine dikkat çekti. Ge- çen aylarda, arazilerin metrekaresinin Zekeriyaköy'de 60-80 dolar, Uskum- ruköy ve Anköy'de 50-60 dolardan ahcı bulduğuna dikkat çeken Denizer, 3. köprünün yapılmasının gündeme getirildikten sonra bu fîyatlann 20 ile 30 dolar arasında arttığmı söyledi. EVRİM KAYA H aftanın her günü Istanbul'un pek çokmahalleveso- kağında kurulan "semt pa- zarlan", kentin yıllardır çö- züme kavuşturulamayan tra- fik sorununu daha da içinden çıkılmaz hale genriyor. Istan- bul'da, 242'si Avrupa, 114'ü de Anadolu yakasında olmak üzere bir haftada toplam 356 semt pazan kuruluyor, bu pa- zarlarda yaklaşık 100 büı ki- şi fiili olarak çahşıyor. Pazar- lann kurulduğu bine yakın sokak ve caddeye ise ambu- Ians, itfaiye gibi acil hizmet araç- lan dahi giremi- yor,yurttaşlarbu günlerde özel araçlannı park edecek yer bu- lamıyor. Istan- bul Büyüksehir Belediyesi Ula- şım Dairesi Baş- kanı Doç Dr. RafetBozdoğan. semt pazarlan- nın yapılandınl- masının ilçe be- lediyelerinin so- rumluluğunda olduğunu anımsatarak "Be- lediye başkanlanmıza ısrarh ve ta>siyeli bir şeldlde ana ar- teıier ile ara sokaklara pazar kurutanaması trafiği etkile- meyecek uygun alanlar bu- lunmasını iletiyoruz" dedi. Umum Pazarcı ve Esnaflar Odalan yöneticileri, ilçe be- lediyeleri ile sorunun çözüme ilişkin her türlü işbirliğine ha- zu- olduklannı belirtirken, il- çe belediye yetkilileri de çö- züme ilişkin çalışmalar yap- tıklannı ancak pazar esnafi- nın tepkileriyle karşılaştıkla- nnı söylediler. Rafet Bozdoğan, pazarlann ulaşunı büyük oranda aksat- tığını ve çözüm için yeni alan- stanbul'da, 242'si Avrupa, 114'üde Anadolu Yakası'da olmak üzere bir haftada toplam 356 semt pazan kuruluyor. Trafiği felç eden, ambulans ve itfaiyeye yol vermeyen semt pazarlan acil çözüm bekliyor. lann bulunması gerektiğini ifade etti. Bozdoğan, yıllardır aynı alanlara kurulan pazar- lann, yerleşim yerlerinin art- masıyla birlikte sorun haline geldiğını belirterek "Kalıcı çözüm için yeni alanlar bu- lunması gerek. Ozellikle tra- fiğin yoğun seyrettiği cadde- lerde bulunan pazar yerieri- nin bir an önce taşuıması için i^ffi birimlerlegörüşmekrimiz sürüyor'' diye konuştu. Istanbul Umum Pazarcı ve Seyyar Esnaflar Odası Genel Sekreteri ZekiAta da her tür- lü işbirliğine açık olduklan- nı ifade ederek "Sorunun far- kındayız. Bunun için biz de gere- kenönlemleriaiı- yoruzfakatmev- cut alanlar ibti- yaakarşdanuyor, yeni alanlann gösterflmesigere- ldyt)r" dedi. Kü- çükyalı-Tuzla bölgesuıde kuru- lan pazarlarda trafik sorunu ya- şanmadığına dik- kat çeken Kartal Umum Pazarcı ve Seyyar Esnaf- lar Odası Genel Sekreteri Hüsamettin Günaş- 0 ise çözüm için pazarlann başlangıç ve bıtış noktalanna levhalaryerleştirdiklerini, es- nafı ayırt etmek ve tezgâhla- nn dışan taşmasını engelle- mek içinse esnafa önlükler giydirdiklerini söyledi. Gü- naşü, belediye ekiplerinin me- sai bitiminde pazar yerlerini terk etmesiyle birlikte kaçak tezgâhlann pazar alanlanna geldiğini ve caddelere tastığı- nı belirtti. "Alanlanmızuı alt- yapısı yok. Belediyeler, bu so- runlara çözüm üretmekyeri- ne ceza uygulamasına gidi- yor" diyen Günaştı, konuyla ilgili tüm birimleri işbirliği- ne çağırdı. SALI ORHAN BURSALI Yazarımız yıllık izninin bir bölümünü kullanacağından yazılarına ara vermiştir. GÖRÜŞ SONMEZ TARGAN TariNnRontaniaştrtnas (KüçükAnılarda BüyükSırlar Bir toplumu kökünden koparmanın en iyi ve e kolay yolu, tarihinden uzaklaştırmaktır. Kabul e mek gerekirse, biz de toplum olarak tarihten pe hoşlanmayız. Oysa ki tarihle ilgilenmek, okuyup araştırmak, ir sanın salt köklerine inmekle de sınırlı bir uğraşı de ğildir. Içinde yaşadığımız çağın siyasal ve toplurr sal olaylarını kavramada ve yorumlamada, hatt ileride yaşanması olası olayları önceden sezinle mede, önceden edinilmiş tarih bilinci, insana reh berlik eder. Geçmişte ve günümüzde ne değin başanlı y c netici, devlet adamı ve politikacı varsa, hepsiniı temelinde köklü bir tarih bilincine sahip olduğ gerçeği yatar. Çünkü geleceği net bir biçimde gö rebilmek, atılım ve tasanmlannı buna göre yönlen dirmek, geçmişin de son derece iyi bı/inmesiyle ola sıdır. Türkiye'nin yüz yıllık tarihine de şöyie bir göz atar sak, nice olumlu ve olumsuz olguların iç içe geç miş halkalar biçiminde bir zincir oluşturduğum görürüz. örneğin 1910'larda yaşanan Balkan boz gunu, tarihimizde ne denlı acı bir sayfaysa, Çanak kale Savaşlan da o denli yiğitlikler içeren, destan sı bir başandır. Ve bu başarının süzgecinden geç miş kadroların önderliğinde de Kurtuluş Savaç kazanılmıştır. Hemen belirtmek gerekirse; tarihi, tannlar deği insanlar yapar. Bu gerçeğin altını çizmemizin v< önemle vurgulamamızın nedeni, Çanakkale Savaş ları'nın en yoğun yaşandığı Gelibolu yöresinde, ir tica yuvalannın son yıllarda sergilemeye çalıştık lan çarpıtılmış ve bilimselliğinden kopartılmış b tarih yorumudur. Güya Çanakkale'de kazanıla utkuyu, başta Mustafa Kemal olmak üzere, Ana dolu insanı değil, Tann tarafından savaş alanlan na sürülmüş, başı sanklı, üzerlen cüppeli sanj (hayalet)imamlar "başarmış". Çanakkale'den be ni arayıp uyaran bir dostumun anlattıklan gerçek se, son yıllarda Gelibolu'yu gezmeye gelenler ara sında kafalan bu hurafelerle doldurulmuş bin' ce türbanlı ve saka/lı insan, giderek yoğunluk ka zanmaktaymış. Gericiliğin ve dinsel bağnazlığın Türkiye'de gel diği son durumu görebilmek için Gelibolu'da ser gilenen bu resmi çok iyi görmemiz gerek. Siyas* erki ele geçirmenın de ö'tesinde kafalan örümce bağlamış bu irtica yuvalarının, toplumsal yaşamn tüm alanlarında nasıl egemenlik kurmak istedik lerini bilmemiz gerekir. Çünkü ozellikle son yirmi yıldır izlenen politika larsonucunda, tarihinden ve kökünden kopanlmı çok geniş bir toplum kesimi yaratıldı. Toplumsa ulusal ve hiçbir insanlık değerıne duyariı olmaya ve salt kendi çıkan ve geleceğini düşünen bu ben cil kuşaktan boş kalan tüm alanlara, şimdi irtica cı etkinlikleriyle girilmek isteniyor. özetle, tarih bir roman kalıbı içinde sunularal- okuriarın ilgisi çekilebilir. Elimde, bir çırpıda okuduğum bir kitap, bu ama cı başanylagerçekleştirmiş. Nurten Arslan'ın ka leme aldığı ve Mavi Kuş Yayınlan'nda henüz birin ci kitabı çıkan "Küçük Anılarta Büyük Sırlar" ad yapıt, 1881-1915 Türkiyesi'nde yaşanan tüm ta rihsel olayları özünden ve gerçekliğinden hiç am hiç koparmadan bir roman biçiminde hazırlanmış On cilt olarak tamamlanacak bu birinci biyog rafik romanda, kitabın baş kahramanı Mustafa Ke mal. Ve bu kitapta, öylesine bir Atatürk'le tanışı yorsunuz ki, yürekliliği, zekâsı ve kahramanlık'g rının yanı sıra, tüm aşkları, dostlan ve zevkleı, S bizlerden bir insanı görüyorsunuz karşınızda. Kitap da bir yılda dört baskı yapmış, ancak ar kasının geleceğini, uyduruk konularla baskı rekoı lannı kıran kitapları yakalayacağını umuyorum. Bu güzel ürünü için Nurten Arslan'ı kutluyorurr Türk bilim adamlannın basarıs Gıdakın i'rj'ım posası koruyacah KAYSERİ(AA)-Bir grup Türk bilim adamı, gıda maddelerinde kulla- nılan kimyasal koruyucu- lann yerini üzüm posası özünün alabileceğıni or- taya koydu. Erciyes Üniversitesı Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölü- mü'nde görevh' Dr. Os- man Sağdıç, halk arasın- da üzüm çekirdeğinin çok faydalı olduğu yö- nünde inanış olduğunu, bu inanışın bılimsel da- yanağımn olup olmadı- ğını beürlemek için araş- ürma yaptıklannı anlat- tı. Kaliteli üzüm cinsle- rinin değerlendirilmesi ile ilgili araştırmalarının ilginç sonuçlar ortaya koyduğunu belirten Sağ- dıç, gıdalann bozulma- ması için kimyasal ko- nıyucular kullanıldığmı ve bunlann limıti aşıldı- ğında insan sağlığuıa za- rar verdiğini kaydettı. Sağdıç, şu bilgileri ver- di: "Sirke, şarap veya pekmez üretiminin ar- dından aök haline gelen üzümün kabuk veçekiı deklerinden oluşan pc sasmm özütünü çıkarr*' Bu özütün gtdalarda t -c zulma>a yol açan baktı rilere karşı konjyuculı ğunu testettik. Üzüm ç< kirdeğinde bulunan f* noKkmaddesiofanak üa reözütün konıvncuöze Kğiolduğunu kamdadıl Böylece üzüm posasmı gıdalann korunmasıiçi kuUanüan nitrat, nitri benzoik asitve sarbotia gibi kimyasal maddelı rin yerine kullanılabfleo ğuıi ortava ko\ duk." Üzüm posasının kon yucu kimyasal maddek yerine kullanılabilmes nin çok yönlü faydala beraberinde getireceğ ni ifade eden Sa| dıç.u Kun\-asalmaddel( ünıiüer aşıldığuıda k^ı serojen etkiye neden t maktadır. Yerine kulb nılacak üzüm posası L> insan sağbğını dakoruy. cak" dedi. Sağdıç ve a kadaşlannın yaptığı ç; lışma Nevv York Time gazetesinde yayımland