14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 20 AĞUSTOS 2004 CUI OLAYLAR VE GORUŞLER AÇI MUMTAZ SOYSAL Olimpik Yaklaşım OLİMPİYATLARI derin düşüncelere kapılma- dan seyretmek zordur. Çünkü, önünüzdeki yanş- malar, yalnızca bireylerin değil, uluslann, devletle- rin, sistemlerin, dünyaya bakışların, felsefelerin, yaşam tarzlannın yanşmasıdır. Bunları, hiç olmazsa dört yılda bir, koskoca bir olimpiyat düşündürmezse başka ne düşündürebi- lir? Olimpiyatlardaki her şey, renkliliğin, heyecanın, seyir zevkinin yanında, toplumlann durumunu bir bütün olarak görmek bakımından o kadar açık, öğretici ve düşündürücü ki... Adamsendeciliğin ve palavranın boşluğuna kar- şı olimpik yaklaşımdaki çalışma ve disiplinin değeri. Sporun, koşuculuktan okçuluğa kadar "branş" denen tam 28 dalında, bireysel ya da kolektif ya- rışma, ölçüşme. Her birinin kurallan, ökpütleri, standartlan, "re- kor" denen aşılma dereceleri, özendirme hedef- leri belli. Her şeyin eşitlik, açıklık, karşılıklı saygı, doğru- luk ve dürüstlük çerçevesinde yürümesi gerekiyor. Bunlardaaldatmacalara, sahteciliklere başvurma- nın yaptınmları da çok ağır. Görünürde insan vücudunun biyolojik ve fizik olanaklanna bağlı gibi gözüken her şeyin, aslında akıl gücüyle, zekâyla, beceriyle, dolayısıyla çalış- ma ve disiplinle tamamlanması gerekiyor. Üstelikdünyaçapında, dünyaölçüsünde. Elbet- te ırklann, iklimlerin etkisinden doğan farklılıklar varve bunlar belli spordallarında kimilerine üstün- lük sağlıyor, kimileri için handikap. Ama, branşla- nn çokluğu, çeşitli üstünlük ve handikapların bü- yük ölçüde dengelenmesine yetiyor. Kimi yüksek atlamada başan sağlayan özelliklere sahip, kimi ma- ratonda ve halterde. Ylne de, asıl önemli olan, beslenme, yetişme, eğitim, çalışma ve disiplin bakımından toplumla- nn genel düzeyi, sosyal sistemlerin sağlamlığı, do- layısıyla insan kalitesini etkileyen bütün ulusal ko- şullardır. Gerçek bir "uluslar yanşması "d\r olimpiyat. Böyle olduğu için de, ciddiye alınması gerekir. Katılımıyla, hazırlanışlanyla, örgütlenişi ve yö- netim sorumluluğuyla. Şaklabanlığın, göz boyamanın, insanlan aptal yerine koymanın ve hele toplumların duygulanyla oynayıp ulusal kaynaklan kişisel hevesler için çar- çuretme peşinde koşmanın hiç yeri olmaması ge- reken olaylardır olimpiyatlar. Metin Toker sağ olsaydı, Istanbul'u apar topar "olimpiyat kentı : " yapma girişimindeki yanlışlan Ati- na vesilesiyle bir kez daha yazar, bu amaç için ya- sal kesintilerie sağlanan olanaklann kullanılış biçi- mini yine eleştirirdi. Bundan sonrası için, o olanak- lan daha verimli ve anlamlı biçimde kullanmak, bel- ki, yakın geçmişteki hataları telafi etmenin en akıl- cı yolu olabilir. Uluslar arasındaki yarışmayı her alanda kazan- manın da yolu akılcılıktan geçmez mi? Ne Oldu Sana Yurdum?.. îsmet Kemal KARADAYI Hukukçu U - m j y emleketin Birin- Im # 1 deHoptirinam" I ^ 1 1 adını taşıyordu I ^Li I AzizNesininki- -JL. v M taplanndan biri. Çağnşımlar içinde düşündüm: Aynı ülke- de "Üahi Komedya"lar mı oynanıyordu? "Kuzulann Sessizöği''ni firsat bilip orta- hktadolaşan "UtanmazAdam"lar mı var- dı? öyle bir ülkeye mi benzıyordu yur- dum?.. Hani, ulusal varlıkJan durmadan kemi- ren, halkm gereksinmelerini yerine geti- recek yerde onlan hortumlayan; kotacı, v aJancı, cinci, şeytancı, dayıeı, babacı, kö- şeci, kadrocu, kışkışçı ya da alkışçı; yan- daşını haksız kayıran, baskı yapan, baskın düzenleyen, politikayı kirleten, yabancı boyunduruklannı ve buyrukJannı kabul eden, mangalda kül bırakmayan, gizli an- laşmaJarla gözden kaçmaya çalışan, borç- tan ve NATO kafalılıktan vazgeçmeyen, başta hırsızlık nice suçlan saklamak için bir yerlerin ya da bir şeylerin ardına sığı- nan kişilerin çoğaldığı yenik ülkeiere... Ve şu sayılan, daha da sayılabilecek olan "aykın tipler", acaba tarih ne, Cumhuri- yetin yenilikçi, çağdaş ılkeleri ne; hukuk, tüze, demokrasi, özgürlük, eşitlik, emeğin değerlendirilmesi, hakça üleşım ne; özel- likle de uygarlık (yani "medeniyet"!) ve insanlık, ınsancalık ne, tam biliyor, herkes için tam uyguluyorlar mıydı? Onlar kim bilir, inançlan, bilim ve teknikleri kötüye kullanarak bugün de ilkçağlann, ortaçağ- lann geride kalmış, uyum dışına düşmüş yaşantılanna özlem mi duyuyor ve o ya- şantılan zorla getirmek mi istiyorlardı?.. Onlan orada bırakıp kendimize gele- lim, devletimizin yakın tarihini bir kez da- ha özetleyelim, tartışalım: Kurtuluş Savaşımız kolay mı kazanıldı? Hayır!.. Ulusal sınırlar (Misakı Milli) ko- lay rru çizildi? Hayır!.. li Kapitülasyon"!u \e "hasta" bir imparatorluktan yepyeni bir Cumhuriyet kolay mı çıkanldı, kurul- du. tanıtıldı? Devletin çağdaş anayasasıy- la birlikte "Devrim Yasalan", onlann her alanda uygulanması, aynı devletin "tam bağunsızhk" onuruna ulaştınhnası kolay mı oldu? Hayır, hayır, hayır!.. Bunlar bı- liniyor da, bilinmeyen ne° Aydınlanma ışığı mı? Laik ve sosyal hukuk de\ letı an- layışı mı? Yöntemde ve yönetimlerde uy- gulanması gereken "gerçek yolgösterid bi- lim'' mi? Türkiye Cumhuriyeti'nı. Ata- türk'ün deyişıyle "şeyhlerin, dervişlerin, meczuplarm"yönetemeyeceğı; "dindev- leti"nin hiçbir zaman kurulamayacağı mı?.. Son elli - elli beş yıllık yönetım yanlış- lıkJannın nedeni mı? Bence: Demokrası- yi uyguluyoruz diyerek. "ulvi dBn" çıkar- cı politikalara araç kılındı. bu konuda hal- kı aldatıcı gösteriler sergilendi... "Küçük Amerika" benzetilen \e "her mahallede milyoner" özentileriyle ülke yavaş yavaş "manda^Iara bırakıldı, sö- mürgen "amca"lara el açıldı... Gereken "reform"Ian yapmayan "ida- rei maslahatçüar", devnmin süreklilığini savsadılar, böylece ulusaldaki kazanç ve sınıf aynmı arttı... "Altı Ok" da içinde, Atatürk ilkeleri (Kemalızm), "harici bedhahlar"ın "emper- yaüst emeUer"ine kapılınarak neredeyse "çağdışı" sayıldı... Köy Enstirüleri. Hal- kevleri, meslek okullan kapatılıp yanşır- casına ımam hatıp okullan, Kuran kurs- lan açıldı; "Kimi tarikatiar iyidir" bile dendi, "Devrim Yasalan"ndan inanılmaz "ödünler verildi... Yargı erkinin. özerk üniversitelerin, MGK'nin, çağdaş ve ulusal kuruluşlann, kurumlann üzerine kanlı kansız süngü- lerle yüründü; dil, tarih, külrür, eğitim, sa- nat çalışmalan durduruldu ya da genye itil- di... Liberal uygulama. salt özelleştirme ile, paradan para kazanmakla, türbanla, ben- benlerle bir ruruldu, toplumsal yapı bozul- du... Durmadan alınan dış borçlarla yenı "Dü- jıın-u LT mumi>e"ler hortlatıldı, Yeni Dün- ya'lara ulusal çıkarlar açısından yaklaşıl- madı... Seçimlerin adaleti de, adaletin mül- kü de gerçek halk iradesini getırecek ya- salara yan çizildiği için gerçekleştirileme- di... Yurt topraklan ve büyük kuruluşlar, iş ve ışçi merkezleri. açık gizli açıJdan ka- parmak yolunda "Yapümsa ben yapüm- lar"la ona buna satıldı... "Yurtta ve dürryada banş"a uyulmadı, ABD, AB, IMF ıstekJen ve zorlamalan esas alındı, uluslararası anlaşmalaryurtveyurt- taş lehine olmadı... "Son sosyalist (yani Atatürkçü sol) de\- leti yıktik" ve "Hukukun aritmetigi yok, bize seksen >ıldır zulmettiler" gıbı sözle- rin kullanıldığı ülkede "sol iktidar" işba- şına getirilmedı, zaten "solgüçbirtiği ve bir- KkteBği'' de bir türlü gerçekleştınlemedi... Sonuç: Dünya halklan, uluslan, devlet- leriyle bir arada yaşıyoruz, yaşayacağız. Tüm bu oluşum çizgisine karşın yurdum için umutsuzluğa kapılmamalıyız... Ayn- ca sa\aşlann, açlıklann, baskı ve işkence- lerin sona ermesine çalışmalı; insan hak- lanna, yurttaş haklanna, emeğe, eşitliğe saygılı olmalı; gerçek demokrasilere, bi- lim çağı yöntem ve yönetimlenne ulaşma- lıyız... Bize Yakışıyor mu? Nusret ERTÜRK Ögretmen B ir süre önce yurdumu- za gelen Pakistan Devlet Başkanı Mö- şerref in eşi, kendisini karşı- layan bizim sıkmabaşlara unu- tamayacaklan bir ders veri- yordu. Sıkmabaşlann gözle- ri içine bakarak sesleniyor- du: "Kadınlann türban tak- ması gericiliktir." Anlayana... Aşağılanan, gen götürülen, karanlığa itilen, birilerinin çiftliği değil, Türkiye'dir. Tür- kiye'nin yüzünü karartmaya ne haklan var? Daha üç-beş yıl önce böy- le olacağını söyleyen olsay- dı, dünyada inanmazdık. Cumhuriyeti kuranlann, dev- rimleri yapanlann kemikleri sızhyor. Gerçek yurtseverle- rin yürekleri yanıyor. Pekı, bu ülkenin beyni durumunda- ki üniversitelerin, tüm bunlar- dan haberi yok mu? Sivil top- lum örgütleri neredeler? "Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler ülkesi ola- maz" diyen Atatiirk'ün yur- dunun görünümü, tarikatla- nn, tarikatçılann at oynattılt- lan bir ülke mi olacaktı? Ya o tstanbul Fatih'tekı, Iran'ı bile arkada bırakan, Genelkurmay'ı da rahatsız eden çağdışılann gövde gös- terisı?.. Bu konum bize yakışmı- yor. Yenmiz burası değil. Atatürk'ün aydınJığında bü- yümüş, Cumhuriyet eğitimi almış büyük çoğunluğumuz var. Bugün dağınık durulu- yorsa, böyle gideceği anla- mına gelmez. AB'ye girecekmişiz... Bu kafayla mı? PENCERE Kabahat ya da Suç Kimde?. Istanbul'un su altında kalmasının tadını medya çıkaı tı; birbirinden güzel fotoğraflarla "felaket" sergilendi; y, zılar da etkiliydi; hepimiz her şeyi biliyorduk; gizlisi sal lısı yoktu ki bu işin... • Ikinci Dünya Savaşı'ndan sonra nüfus patlaması.. Köyden kente göçün başlaması.. Tapulu ya da tapusuz arazide kondulaşma süreci.. Plansız yerieşimin salgınlaşması.. Iktidara geçen siyasal partilerin seçim kazanmak içi başıbozuk yerleşime göz yummalan.. Hukukun, yasalann çiğnenmesi.. Gecekondu mafyasının oluşması.. Oy uğruna her şeye göz yumulması.. Istanbul'da kanun dışı hemşeri mahalleleri, kondu bö/ geleri, dinci yerleşim birimleri, yağma düzeni.. Yasadışı yerleşimlerde cami yaptırma dernekleri.. Kondulardan apartmanlara geçiş süreci.. Kat sayılannın arttırılması.. Bileği güçlü olanın üste çıkması.. Zenginlerin şehrin merkezini, yoksullann çevreyi ya^' malayıp paylaşarak yeni bir yaşam modeli yaratmaları.'. Kamu düzeni, şehircilik, imar, yasa masa gibi kavram- ların güçlü güçsüz dalaşmasına dönüşmesi.. 12 Mart ve 12 Eylül gibi olağanüstü dönemlerde yok- sul kesimlerden solculuğun tasfiyesi.. Solculuğun yerini dinciliğin doldurması.. Istanbul'un en büyük kent olarak örnek oluşturup çığ- nndan çıkması.. Ve yağmurun yağması.. Sellerin ortalığı basması.. Altyapısız, tapusuz, plansız, programsız bir keşmekeş- te çığlık çığlığa imdat sesleri.. Ne var ki yapılacak hiçbir şeyin olmaması.. Allah'a emanet koca bir kent.. Sokak manzaralan.. İnsan görüntüleri... • Çok uzun sayılabilecek bir süreçte göz göre göre ya- şanan yağmacılık düzeniyle vardığımız bugünkü evlere şenlik sonuçta kimsenin kimseden şekvaya hakkı yok- tur... Herkes olanbiteni sineye çekecek... Bektaşi bir gün bakmış ki köylüler köy meydanında bir araya gelmişler, yola düzülüyoriar... Sormuş: - Nereye?.. - Yağmur duası için karşı tepeye.. Kalabalığa kanşan Baba Erenleryolda tarlasının yanın- dan geçerlerken elindekı sopayı toprağa daldınp başını göğe kaldırmış; yukarıdakini uyarmış: - Bizimki de burası!.. Yağmur duasmdan sonra birden gök boşanmış, orta- lığı seller kaplamış, Bektaşi dönerken görmüş ki tariasın- da ne var ne yok sular götürmüş, ne tohum ne filiz kal- mış, felaket mi felaket... Ellerini açıp yukarıya seslenmiş: - Kabahat sende değil, sana burayı gösteren peze- venkte!.. CEPAİLE & • • Aile arasında dakikaların, kontörlerin hesabı olmamalı... CepAile.-.Telsim'den bir ilk daha... CepAile abonesi olun, aile içinde doya doya haberleşin... Faturalı hatlarda dakikası sadece 18.000 TL'ye, kontörlü hatlarda 5 dakikası 1 kontore konuşup, bedavaya mesajlaşmak, özel servislerden ücretsiz yararlanmak için siz de hemen CepAile'ye katılın. Üstelik kontör yükledikçe hediye kontör kazanın, aile üyelerine kontör transfer edin. Ailenize özel ücretsiz servısler: At yartşı, Flas Haber Gunluk Fal. Dovız Bdgıien ve CepAjanda ozel servıslen 6 ay boyunca ucretsızdır INAyCep kullanıcisı olan CepAjle aboneten 500 kontör yukledıklennde 100 kontor, 1000 »rontof yuktedıMennde 250 kontör hediye kazanırtar CepAile'de SMSIer bedava, konuşmanın dakikası 18.000 TL ya da 5 dakikası 1 kontör... Ayrıntılı bilgi için TeJsim CepShop'lara, teJsim.com.tr'ye, 444 0 542 'ye bekliyoruz... > Bır a#l«*e en faria 10 abonelık yapılab«lır >Aitefcı bedava SMS ve ındınmiı goruçme promosyonu ıçtn faturaiı hatlarda 2 9O0 000 TL avlık sabıt ycret ve konîoriu hatlarda ayûa 1 defada efi az 100 kontor yufcleme koşulu bulunmakîad'f > CepAıle dt5J aramalar faturalı hatiarda Tetsım Içı Avantaj, kontörtu hatlarda CepFiash tarrfesı ıha ücr«ti*ndmJır > Transfer edıian kontorter atcüf kuilantm ve bekiefne suresm etkıiemez Tets*m ın dığer promosyonlanndan yararlandtrmaz > Aile ıçt aramalar CapAran profnosyonundan kontör kazandırmaz. Tum frvatlara KDV dahıt, Ö(V hanctır > Kampanyaya basvurular 02 08 2004/30 09 2004 tanhten arasında gerceklesecek d u p aile ıcı bedava SMS ve ındmmh gorusı ~>e promosyonu 3 1 1 2 2005 e dek gecerttdır
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear