22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMH'JRİYET 27 TEMMUZ 2004 S 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE 'starbul Sdırre <oc£eiı Çaiîkkae Izmır Mansa Ayüın Denırli PE Y PE Y B B B B 31 34 31 33 33 36 37 37 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskışehır Konya Sıvas PB B PB PB A A A PB 27 28 26 26 35 33 34 32 Adana A 34 Zongjldak PB 27 Antalya A 32 Kars Mersın Dıyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkân Van A A A A A B B 32 39 39 36 36 31 28 Yurdun Kuzey kesım- ler parçalı bulutlu. Doğu Karadenız'ın ıç kesımîe- n. Doğu Anaaolu nur kuze/doğusu ıle akşam saatlennûen sonra Mar- mara'nın batısı ve Kuzey Ege kıyılan sağanak ve gok gurultulu sağanak yağışlı, dığer yerler az bulutlu ve açık geçecek Hava sıcakîığr kıyı Ege dışınaa tum yurtta ar- tacak. DIŞ MERKEZLER Oslo Helsınki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn PB PB PB PB PB PB PB PB 23 24 22 24 22 23 26 23 Miinih Y 22 Zürih Berlın Budapeşte Madrıd Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Y Y B Y Y Y Y Y 21 21 35 22 23 27 31 33 Y 22 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tıflıs Kahire Sam Y B B B B B Y B R 26 41 33 39 39 35 18 36 37 Taş* Tafiran Parçan bu utlj Bjlutlu ^ ÇoK bLıUt ı Yagrnuriu ? ~ \ SJ'J kar , Gokguruli G U N C E L CITVEYT ARCAVÜREK • Baştarafi 1. Sayfiada laşlanacak bir dururn yok Sorun açıkfığa kavuştu. Genel Müdür Karaman, "inançlan gûçlü olan, hesabını asıl 'öteki dünya- da' vereceğine •nansn bihsi" olduğunu ırdeleyen Sabah'ın sorusuna v-erdiği yanıtta; bu dünyada da suçsuzluğuna ınancdığını "neyi yapmamayı dü- şündöğünü ve arna, <£>ir şey bulamadığını" söylü- yor. Üstelik faciaya eş;i ve çocuklarının tepkisi so- rulduğunda, "Onlarat anlattık" diyor: "Bu kazanın hızlandınlmış trenle ûJgili olmadığını söyledik." Yanı şimdi; yapmaLması gereken birşeyler bu- lamadığına, eşi ile çocuklarına asıl sorumlulann kımler olduğunu (tab>ii makinist ve arkadaşlarını) anlattığına ve hatta aileyi ikna ettiğine göre, ge- nel müdürden istffasünı ıstemek biraz gayri ciddi olmuyormu? Mantığı biraz daha genışletelim; soruşturma kurulları oluşturmanın, faciayı sürekii irdelemenin âlemi yok. Işte genel müdür, işte ötekı dünya, iş- te bu dünya, işte eşi \/e çocuklarının berat belge- si... ötesi? Kaşımayın efendim, ka-şı-ma-yın! Zira Başbakan beyefendiyi sinirlendireceksi- niz. O sinirienince etrafı da sinirlenecek. Etrafı si- nirlendi mi yalaka bürokratlar da... Beyfendi sinir- lendi mi, bozuk çaldı mı memleket kaybediyor. Haddinizi bilin, işte bu kadar! - * • * Bu ıktidarherdevircien, heriktıdardöneminden farklı bir şeyler yapmanın peşinde. Biz yenilikçi- yiz, geçmişte kalanlar eskı diye yatıp kalkıyor. Kendilerinin söylediğn, kendilerinin inand/ğı bu yargıyı elbette kanıtlamanın peşine düşecekler- di, düştüler. Başarılı olmanın iki yolu var; birincisi iktidara gelir gelmez geçen iktidarları alabildiğine kötüle- mek, her sorunu yüziine gözüne bulaştırdığını söylemek... Ikincisi geçen hükümetin ele aldığı a- ma başaramadığı böyyük projeleri yaşama geçir- diğini savlamak ve eskî çalışmaları tozlu raflardan indirmek... Bu iktidarın her iki yöntemi kullanmak ve uygu- lamakta fevkalade başarılı olduğunu son tren ka- zası ortaya koyuyor. Hızlı tren veya hızlandınlmış tren üzerine çalış- maların 1970 yılında başladığını, 1977'de konuy- la ilgili üç proje hazırlandığını, hatta yıllık yatırım programlarına ödenek konulduğunu, Istanbul- Ankara-lstanbul demıryolu hattının elektrifikas- yon, sınyalizasyonu içirt harcamalar yapıldığını Prof. Uras'tan öğrendik. Bu hükümetten önceki dönemde Ankara-is- tanbul arasında işletilecek hızlı tren için kaliteli hat döşenmesi ve işletılmesi işi uluslararası ihaleye çıkarılıyor, sonuç alınamıyor. Hızlı tren projesi yatınca, hızlandınlmış tren gün- deme geliyor. Ancak, bu projenin gerçekleşmesi için; kalitesiz raylann değiştiri/mesi, keskin viraj- ların yumuşatılması, hemzemın geçıtlerin kapa- tılması, bu hazırlıkların lokomotif ve vagonların savrulmasını önleyecek sistemle donatılması ge- rekiyor. • • • İktidarın inançlan sağjlam kişileri kılit noktalara getirmeyi amaçlayan temel politikası sayesinde TCDD'ye atanan genel müdür; geçmişte ele alı- nıp uygulamaya konulamayan projeleri arşivden çıkardı ve... Buldum, buldum diye çıplak sokağa fırlayan Arşimet hızıyla soluğu bakanıyla birlikte "eskilerin başaramadıklannı başardığı savıyla ge- çinen kudretlinin" yanında aldı. Şıpın işi karar alındı. Tozlu dosyadaki önlemler şıpın işi tezgâha konuldu. Ankara-lstanbul arası- nı 4-5 saat arasına indirmeyi düşleyen geçmiş başbakanların elini kolunu bağlayan teknik aç- mazlar bir günde bir yana atıldı. Hızlandınlmış tren projesini kaptığı gibi kendi- ni meydanlara vuran "kudretli", dedi ki: "10. Yıl Marşı okumakla Türkiye raylarla donan- mıyor. Marşıoku, demirağlarla ör. Neyi ördün ya- hu neyi? Ama bak, biz örüyoruz, öreceğiz inşal- lah. Daha da devam edeceğiz." "Kudretli": örmesine ördü ama demiryolu de- ğil... Başına çorap ördü. AÜ Açıköğretim Fakültesi Internet üzerinden eğitimgenişliyor ESKİŞEHİR (Cum- huriyet) -Anadolu Üni- versitesi Açıköğretim Fakültesi, öğrencilenne yönelik yürüttüğü inter- nete dayalı eğitim hiz- metlenni geliştirmek amacıyla yeni bir çalış- ma başlattı. Projeyle, ın- ternet üzerinden eğitim hizmetlen daha fazla dersi kapsayacak şekil- de genişletiliyor. Uygulamayla ilgili bılgi veren Açıköğretim Fakültesi DekanYardım- cısı Doç. Dr. Mehmet Emin Mutlu. "e-öğren- me" hizmetlerinin önü- müzdeki öğretim yılın- da genişletileceğini be- lirterek "Çaüşmalar e- kitap, e-televizyon. e- alıştırma, e-sınav ol- mak üzere dört başlık altında toplanacak. Geçen yü 10 dersle baş- layan açıköğretim alış- tırma yazılımları uy- gulaması, bu yıl 16 ye- ni ders eklenerek 26'ya çıkarüacak. Hedef kit- lenin yüzde yetmişine erişilmiş olacak" dedi. Mutlu, uygulamada açı- köğretim ders kitaplan- nın kopyalannın inter- netteyayımlandığını be- lirterek "Öğrenciler ki- taplarının ünitelerini indirerek kullanabili- vorlar" dedi. 'AB'ye girince egemenliginiz gider' • İstanbul Haber Servisi - Ispanvol ekonomı profesörü Gonzalo Escribano, "AB'ye giruıce egemenliğinizin büyuk kısmından vazgeçeceksı- niz'"dedi. istanbul Ecza Üretim Dağıtım Temin Kooperatifi'nın düzenledığı "Avrupa Birlıği'nde Eczacılık Uygulamalan-1" konulu toplantıda ko- nuşan Escribano, AB'ye üye olmanın, AB antlaş- •naianna taraf olmak anlamma geldığini anlattı. Sangül, düzenlediği mitingJeri 'magazin' olarak değerlendiren Baykal'a tepki gösterdi: Bizî anlayamazlarHaber Merkezi - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın. Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sa- ngül'ün yurdun çeşitlı illerinde yaptığı mitinglen "magazin" olarak değerlendirmesine San- gül'den tepki geldi. Sangül. "Magazinle halk hareketini ayırt edemeyenler bizi anlaya- mazlar" dedi. CHP hden Denız Baykal'ın Sabah gazetesı yazan Balçiçek Pamir'e verdiği röportajında Sangül'ün yurt gezilerine ıliş- kin sorulan "magazin" olarak değerlendirerek yanıtlamadı 'iurt geneiinde yaptığı mıtingle- rin "magazin" olarak değerlen- dirilmesine tepki gösteren Şiş- li'nin CHP'li Belediye Başkaru Mustafa Sangül, "sevgi ve gü- ven içinde halkla kucaklaşma- nın magazin sayılamayacağı- nı" belırterek "Sajin Baykal'ın böyle söylemiş olabileceğini düşünmek bile istemiyorum. Başarılı hizmetler vermek, halkla bütünfeşmek. onun te- veccühünü, güvenini kazan- manın hiç de kolay olmadığını en çok Sayın Baykal'ın biliyor olması gerekir. Çönkü siyasef- te başarılı olmak yoğuo bir e- mek vermeyi gerektiriyor. Her şeyden önce özellikle sosyal de- mokratların emeğe saygılı ol- ması gerekir.Yurdun her köşe- sinde sevgi ve güven içinde halkla kucaklaşmak ne za- mandan beri magazin sayıla- biliyor" dedi. Küçümsenemez' Mitınglerde meydanlan dol- duranlann CHP bayrağını coş- kuyla salladıklarına dikkat çe- ken Sangül. "CHP'nin bayrak- larının, Cumhuri\et Halk Par- tisi'nin genel başkanlığını ya- panlar için asla magazinsel bir görüntü olarak nitelenerek küçünsenemeyeceği"ni söyle- dı. "Esas unufulmaması gere- ken Mnstafa Sangül Cumhu- riyet Halk Partili bir belediye başkanıdır. Hem de parti ola- rak başarısız bir dönem geçi- riyor olmamıza rağmen yüzde 75'e varan bir oy oranı ile des- teklenen partili bir belediye başkanı için sö'ylenecek sözün bu olmadığına inanıyorum" diyen Sangül, çalışmalara de- vam ederek CHP'ye güven ve sevgısini yayacaklannı söyledi. "Magazinle halk hareketini ayırt edemeyenler bizi anlaya- mazlar" dıyen Sangül, "KJm ne söylerse söylesin ulusal bay- rağımızı da Cumhuriyet Haİk Partisi bayrağını da en yükse- ğe çıkaracağız." BakanJar Kurulu, bir heyet oluşturarak tren kazasının araştınlmasını kararlaştırdı Uçlü soruşturma savunmasıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükü- met, hızlandınlmış trenın geleceğıni, kazaya ihşkin bilırkişi raporunun sonucuna bağladı. Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, "Soruştur- ma sonucunda karar alacağız" dedi. Başbakan Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu, Pamukova'da ya- şanan v e 37 kişinin ölümüyle sonuçlanan hız- landınlmış tren faciasına ilişkin aynntılı de- ğerlendirme yaptı. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldınm, trenin, sefere başlamadan en az 5 ay önce her türlü hazırlığın yapıldığını sa\oı- narak kazayla ilgili sorumluluğu yine makı- nıstlere yükJedi. Yıldınm, bölgeden geçerken hız limitlerinin aşıldığını kaydetti. Erdoğan, projeye ıiişkın basında çıkan ha- berlere sert tepki göstenrken iddialara açık- lık getirilmesi için bağımsız kişilerden oluş- turulan bir kurulun inceleme yapması gerek- tiğini belirttı. Toplantuıın sonunda açıklama yapan Çiçek, içinde Ulaştırma Bakanlığı ve TCDD'den kimsenin olmadığı 4-5 kişilik ba- ğımsız kurulun kaza alanında inceleme yap- masının kararlaştınldığını bıldirdi. Her türlü kolaylık gösterllecek' Çiçek, projeve en büyük eleştiriyi getıren uzmanlardan Prof. Dr. Aydın Erel'i kastede- rek "Sanıyorum Ulaştırma Bakanı kendi- sini de bu incelemeye çağıracaktır" dedi. Yurtdışında konuyu ıncelemek isteyenlere de her türlü kolay lığı göstereceklerini belirten Çiçek. tren konusunda ilen teknolojiye sahip olan Hollanda. Ispanya, Güney Kore'den uz- manlan Türkiye'ye davet ettiklerini açıkladı. Çiçek böylece cumhunyet savcılığının yanı sıra yerli ve yabancı bağımsız kurullardan oluşturulacak ekiplerle üç kanaldan soruştur- ma yapılacağını ve kazanın nedenlennın tüm boyutlanyla ortaya çıkanlacağını söyledi. De- lillerin karartıldığı yönündekı iddialara da tepki gösteren Çiçek, cumhunyet savcısının aksi yönde açıklaması olduğunu, buna da her- kesin ınanması gerektiğini söyledi. Adalet Ba- kanı Çiçek. tazmınat ödeneceğıni, ancak ola- yın yeni olması nedenıyle şu ana kadar böy- le bir talep olmadığını kaydetti. Çiçek, tren kazasına ilişkin yetkililerin is- tifa edip etmeyeceği sorusuna, "Daha olay aydınlanmadı, olay aydınlansın ondan son- ra hep beraber buradayız" yamtını verdı. Bölgedeki operasyonlarda kullanmak istediği iki fîlo için Ankara'dan "azanıi esneklik" talep eden VVashington yönetiminc. bunun mümktin olmadığı iletildi. ABDİncitiik'ten vazgeçmiyor U Baştarafi 1. Sayfada görüşmelerde anlaşmazhk ortaya çıktı. Edinilen bilgilere göre ABD yönetimi, bir süre önce Ankara 'ya getirdiği öneriyle In- cirlik Üssü'ne F-16 savaş uçakJanndan oluşan iki filo konuşlandırmayı istedi. AB- D'li yetkililer, kriz bölgelerine daha etkıli müdahale için bu iki filonun azami esnek- liğe sahip olmasını her operasyon için si- yasi karargerektirmeyecek biryetkinin ve- rilmesıni istediler. Ankara'yı ziyaret eden ABD'li yetldlilerin, Dışışleri Bakanlığı ve Genelkurmay yetkilileri ile yaptıklan te- maslarda konu aynntılı olarak tartışıldı. Türk tarafı, F-16 filolannın ne rür operasyonlarda kullanılacağını sorarken ABD'li yetkililer bukonuda sınırlı bir çerçeve sunmaktan kaçındı. Yapılan de- ğerlendırmelerin ardmdan ABD'ye, ta- lep edilen "azami esnekliğin" karşı- lanmasının mümkün omıadığı. operas- yoniara lojistik desteğin "siyasi karar" gerektirdiği iletildi. Diplomatik kaynakJar, VVashington ve Ankara arasında încirlik konusunda yü- rütülen temaslann gayn resmi niteliJcte olduğunu belirtirken ABD yönetiminin henüz "resmi bir talepte" bulunmadı- ğını kaydettiler. Pentagon'un, Anka- ra'run yanıtının ardmdan Incirlik'ten tü- müyle vazgeçmediği. Ankara'nın kabul edebileceği yeni bir öneri üzerinde ça- lışmalarmı sürdürdüğü öğrenıldi. Kusur yine makinistlerin Bürokratiam Bakangüvencesi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sakar- ya Pamukova'da meydana gelen kazadan son- ra hızlandınlmış tren projesine onay veren 24 kişilik Devlet DemırYollan personelini Ulaş- tırma Bakanı Binali Yıldınm rahatlattı. Yıl- dınm, DDY Genel Müdürlüğü'nde daire baş- kanlan ve yardımcılanyla yaptığı toplantıda, kaza kusurunu yine makinistlere çıkardı. TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman ise sadece bir başmüfettiş görevlendirdi. TCDD Genel Müdürlüğü geçen hafta sonu- nu olağanüstü çalışmayla geçirdi. Hafta sonu boyunca trenlerde bulunan. hangi bölgede ne kadarhızla gidileceğini belirleyen "livre def- terleri" incelendi. Defterlerin incelenmesı- nin ardından, "Hızlandınlmış ya da hızlan- dınlmamış tren olsun kaza bölgesinde hız limiti saatte 80 kifometredir. Bunun üstü- ne çıkması normal değildir" düşüncesi oluş- tu. Projeye, seferlere başlanmasından 39 gün sonra onay veren komisyon üyelerinin ısim isun basına yansıması üzerine personelin te- dirgin olduğu dile getirildi. Bunun üzerine Yıldınm, dün TCDD Genel Müdürlüğü'ne geldi. Genel müdürlükteki daire başkanJan ve daire başkan yardımcılanyla bir toplantı ya- pan Yıldınm, personeli rahatlattı. Yıldınm, "Projede teknik olarak bir kusur bulun- madığını, kusurun makinistten kaynaklan- dığını" toplantıda yıneledı. Hükümet sözcüsü Cemil Çiçek'in dün ka- za bölgesinde inceleme yapacak kişilerin ke- sinlikle Ulaştımıa Bakaniığı veya TCDD'den olmayacağını açıklamasına karşın farklı bir gelişme de yaşandı. Karaman'ın görevlendir- mesıyle kazayı kunımun başmüfettişlerinden Bedir İnanç'ın soruşturması kararlaştınldı. Almanya'da öğrencilerin köktendinci düşüncelere alet edilmemesi için adınılar atılıyor Şeıdat propagandasına önlem OSMAN ÇUTSAY FRANKFURT - Almanya kendi yüksekokul sistemi içinde yetiştirdığı öğretmenJere, ilk ve orta dereceli okullarda Islam din dersı verdirmekte kararlı. Müns- ter Ünıversitesi'nde 2004-2005 kış yanyıhndan itibaren Islam dın dersi vermek üzere öğrenci yetıştınleceği bildinldi. Ilk ve orta dereceli okullarda Islam din dersüıin Almanca verilmesınin uzun birsüredır genel kabul gör- düğüne ışaret edılirken bu giri- şimin okul çağındaki çocukla- nn köktendinci düşüncelere alet edilmemesi yolunda somut bir adım olduğu yorumlan yapıldı. Münster Üniversitesi'nin de bulunduğu Kuzey Ren Vestfal- ya eyaletinde 282 bin Müslü- man çocuk ve gencin öğrenım gördüğüne dikkat çeken Eyalet Okul ve Gençlık Bakanı üte Schaefer. bu yeni adımın uyum ve eşit haklar doğrultusunda önemlı bir çıkış olduğunu sa- vundu. Yoğun bir Türk nüfusun yaşadığı eyaletin diğer eyaletle- re bu alanda öncülük yapması bekJenirken Ute Schaefer, bu öğrenimin siyasal bir boyutu ol- duğunun da altını çizdi. Kuzey Ren Vestfalya Eyaîetı Okul ve Gençlik Bakanı, "Devletin gö- zetimi altındaki bu İslam ders- leri. a> rıca genç insanlara ana- yasanın temel değerleriyle bağdaşmayan bir içerı'k sunul- maması için de garanti anla- mına geliyor" dedi. Öğretmen adaylannın yetişti- rileceği bölüm, Müslüman öğ- rencılere açık olacak. Münster Üniversitesı'nden yapılan bir açıklamada, yeni bölümün izle- yeceğı programla ilgili aynntıla- nn bakanlıkla işbirliği içinde ha- zırlanacağı. bu bölüme konten- janı aşan sayida başvuru olduğu takdirde. öğrencilerin not du- rumlanna göre bir sıralama ya- pılacağı bildinldi. Yeni bölümün başkanlığına Muhammad Sven Kalisch'ın getirilmesinin tartışmalara ne- den olduğu öğremldi. Türklerin yabancılar içinde çoğunluğu oluşturduğu bir eyaletin üniver- sitesinde bölüm başkanlığının Alman vatandaşı bir Türk ve Müslümana aynlmasının daha doğru olacağı ileri sürüldü. GUNDEM MUSTAFA BALB.4 • Baştarafi 1. Sayfada man Bayburt Kalesi bu yöndedir... Büyük ve yüı sek bir dağ vardır. Dağın (Ağrı Dağı) öte yanına ki günde geçmek zordur." Yıl alan yolculuktan sonra Çin'e ulaşınca burad yaptığı yolculuklarda da aynı zaman dilimini kullanı "Yunnan'dan 5 günlük biryolculukyapılarak bat ya doğruyolalınca Zardandam iline gelinır...15 gün lük bir yolculuktan sonra Mien 'e vanlır..." Roma'yı Roma yapan başlicı adımlann başındi "yol" gelir. Hedeflenen yere güvenli biçimde ve er kısa zaman diliminde ulaşmak, Roma'yı çağının jle risine taşıyan unsurlardan biri olmuştu... Ulaşım ala- nında dönemine göre çok büyük adımlar atan Rome Imparatorluğu, Avrupa'nın içine uzanan ve sonunda Roma'ya bağlanan pek çok yol yapmıştı. Türkçemiz- deki "Heryol Roma" deyımi de buradan geliyor. Peşrevi uzattık ama, yüzyıltmıza gelmeden önce bir noktanın daha altını çızelim... Bilim adamlarının üzerinde birleştikleri şöyle bir bölümleme var: Insanlık 3 büyük devrım yaşadı. Tarım devrimi, sa- nayi devrimi, iletişim devrimi... Tanm devrimi insanoğlunun karnını doyurması ve varlığını sürdürmesi için dev bir adım olmuştu. Sa- nayi devrimi, Marco Polo'nun gün kavramını saatle- re indirdi. Gıdişe bakılırsa dakikalara da inecek. ile- tişim devrimi deyince de akla ilk olarak iletişim araç- ları geliyor ama, bunun ıçine ulaşım araçlannı da kat- mayı tartışabıliriz. Cehaletin en kötüsü Türkler öyle ya da böyle tarım devrımine belli kat- kılarda bulundular. Her şey bir yana, yoğurî yeter. Sanayı devriminin ise deyim yerindeyse enayisi ol- duk. Bu devrimi ıskaladık. Halen bunun sancılannı çe- kiyoruz. iletişim devriminin neresindeyiz? Pamukova faciası bunun yanıtlanndan biri. Bir ola- yı tek başına kocaman bir sürecın sorumlusu ilan edemeyiz. Ancak bazen bir olay ciltler dolusu anla- tıma bedel olabilir. ilk gün de alt/nı çizmiştik, bugünkü siyasi iktidarın bu olay karşısındakı tutumu, Türkiye'nin iletişim dev- rimini de ıskalayacağını gösteriyor. Hükümet üyelen varsa yoksa kazanın makinist ha- tasından kaynaklandığını ispatlamaya çalışıyor. Bu- nun için de olay yerindeki delillerden yasalara kadar çiğnemedik şey bırakmadılar. Sınır tanımaz bir densizlikle suren kadrolaşma ça- lışmalan TCDD ve benzeri kurumlarda bürokratların ağırlığını son derece azalttı. Gelinen noktada, bir ba- kanın ortaya attığı proje için olumsuz görüş belirte- cek bir üst düzey bürokrat bulmak adeta olanaksız. Kazara böyle bir bürokrat çıkarsa, hak ettiği cezayı alıyor! Pamukova faciası, hükümetin bilim adamlarını da kendine bağlı bürokrat yapma arayışına gırdiğıni or- taya koyuyor. Bir grup bilim adamı ortaya attığın pro- jeye karşı mı çıktı? Hemen kendine yakın, konuyla il- gili olsun olmasın başında unvanı olan kişilerden bir heyet kur, ne istiyorsan onaylatl AKP'nin şöyle bir anlayışı var Diyelim ki nükleer santral yapılacak. 10 kişilik bir heyet kuruluyor. Ikisi konunun uzmanı, ikisi siyasetin uzmanı, ikisi paranın uzmanı, ikisi ticaretin uzmanı, ikisi de Başbakan'ın yakını. Konunun uzmanı iki kişi, projenin sakıncalannı bir bir açıklıyor. Ama öteki se- kiz kişi ne olursa olsun bir an önce işe başlamaktan yana. Oylama yapılıyor. İki uzman hayır, ötekjler evet oyu kullanıyor. AKP bunu kamuoyuna duyururken; son derece demokratik bir degerlendirme yapıldığı- nı, heyetin 8-2 evet dediğıni ilan ediyor. Bunun adı cehalettir... Cehaletin en tehlikelisi de hareket halinde ve yö- netimde olandır! ankcuma cumhuriyet.com.tr Mükemmeliyet merkezi oluşuyor NATO'ya terörle savaş dersleri SERTAÇ EŞ ANKAR4 - NA- TO'nun geçen yıl hazi- ran ayında yaptığı Sa- vunma Bakanlan Top- lantısı'nda alınan karar- lar doğrultusunda TSK, Terörle Mücadele Mü- kemmeliyet Merkezi oluşturma yönünde ka- rar aldı. Bu karar doğ- rultusunda Genelkur- may'da Harekât Baş- kanlığı bünyesinde merkez oluşturuldu ve personel atamaları da yapıldı. Merkeze dokuz su- bay, iki astsubay asli olarak atandı. Genel- kurmay Karargâ- hı'ndan beş subay da merkezde ıkiz görevli olarak görevlendirildi. Bu subaylar her iki gö- re\lerini de eşgüdüm halinde sürdürecekler. Yaklaşık 20 yıl bölücü terörle mücadele eden Türkiye, süre içinde müttefîklerinden bekle- diği anlayışı ve desteği bulamadı. 11 Eylül 2001'de ABD'de ger- çeldeştirilen saldmlann ardmdan dünya kamu- oyunda ön sıralara çık- masına karşın uluslara- rası alanda terörle mü- cadelede "anlayış bir- liği" henüz sağlanama- dı. Ülkeler, terörün or- tak tanımını yapmakta dahi zorlanırken Türki- ye, uzun süre komşula- nndan bölücü örgüte sağlanan lojistik deste- ğin kesilmesi konusun- da olumlu adım bekle- di. Türk yetkililer, terö- re karşı ülkelerin sergi- ledıği çifte standarttan yakındı. Uluslararası alanda teröre karşı or- tak bir anlayışın oluş- masını her zaman des- tekleyen TSK, Terörle Mücadele Mükemmeli- yet Merkezi ıle bu alan- da yeni bir açılım getir- dı. TSK, bu merkez ara- cılığıyla, Türkiye'yi he- def alan bu tür faaliyet- lere müttefiklerinden ve diğer ülkelerden en yüksek desteği sağla- mayı amaçlıyor. NATO toplantısında alınan karar gereği merkezi oluşturan ülke bütün maddi giderlen ni de kendısi karşıhyor. Merkez aracılığıyla NATO üyelerinin terör- le mücadele deneyim- lerini birbirlenyle pay- laşmasının da hedef- lendiği bildinldi. Ge- nelkurmay, merkezle il- gili her türlü altyapıyı da hazırladı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear