Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMH'JRİYET 27 TEMMUZ 2004 S
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
'starbul
Sdırre
<oc£eiı
Çaiîkkae
Izmır
Mansa
Ayüın
Denırli
PE
Y
PE
Y
B
B
B
B
31
34
31
33
33
36
37
37
Sinop
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Eskışehır
Konya
Sıvas
PB
B
PB
PB
A
A
A
PB
27
28
26
26
35
33
34
32
Adana A 34
Zongjldak PB 27 Antalya A 32 Kars
Mersın
Dıyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkân
Van
A
A
A
A
A
B
B
32
39
39
36
36
31
28
Yurdun Kuzey kesım-
ler parçalı bulutlu. Doğu
Karadenız'ın ıç kesımîe-
n. Doğu Anaaolu nur
kuze/doğusu ıle akşam
saatlennûen sonra Mar-
mara'nın batısı ve Kuzey
Ege kıyılan sağanak ve
gok gurultulu sağanak
yağışlı, dığer yerler az
bulutlu ve açık geçecek
Hava sıcakîığr kıyı Ege
dışınaa tum yurtta ar-
tacak.
DIŞ MERKEZLER
Oslo
Helsınki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Parıs
Bonn
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
23
24
22
24
22
23
26
23
Miinih Y 22 Zürih
Berlın
Budapeşte
Madrıd
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
Y
Y
B
Y
Y
Y
Y
Y
21
21
35
22
23
27
31
33
Y 22
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bışkek
Tıflıs
Kahire
Sam
Y
B
B
B
B
B
Y
B
R
26
41
33
39
39
35
18
36
37
Taş*
Tafiran
Parçan bu utlj Bjlutlu ^ ÇoK bLıUt ı Yagrnuriu ? ~ \ SJ'J kar , Gokguruli
G U N C E L CITVEYT ARCAVÜREK
• Baştarafi 1. Sayfiada
laşlanacak bir dururn yok
Sorun açıkfığa kavuştu. Genel Müdür Karaman,
"inançlan gûçlü olan, hesabını asıl 'öteki dünya-
da' vereceğine •nansn bihsi" olduğunu ırdeleyen
Sabah'ın sorusuna v-erdiği yanıtta; bu dünyada da
suçsuzluğuna ınancdığını "neyi yapmamayı dü-
şündöğünü ve arna, <£>ir şey bulamadığını" söylü-
yor.
Üstelik faciaya eş;i ve çocuklarının tepkisi so-
rulduğunda, "Onlarat anlattık" diyor: "Bu kazanın
hızlandınlmış trenle ûJgili olmadığını söyledik."
Yanı şimdi; yapmaLması gereken birşeyler bu-
lamadığına, eşi ile çocuklarına asıl sorumlulann
kımler olduğunu (tab>ii makinist ve arkadaşlarını)
anlattığına ve hatta aileyi ikna ettiğine göre, ge-
nel müdürden istffasünı ıstemek biraz gayri ciddi
olmuyormu?
Mantığı biraz daha genışletelim; soruşturma
kurulları oluşturmanın, faciayı sürekii irdelemenin
âlemi yok. Işte genel müdür, işte ötekı dünya, iş-
te bu dünya, işte eşi \/e çocuklarının berat belge-
si... ötesi? Kaşımayın efendim, ka-şı-ma-yın!
Zira Başbakan beyefendiyi sinirlendireceksi-
niz. O sinirienince etrafı da sinirlenecek. Etrafı si-
nirlendi mi yalaka bürokratlar da... Beyfendi sinir-
lendi mi, bozuk çaldı mı memleket kaybediyor.
Haddinizi bilin, işte bu kadar!
- * • *
Bu ıktidarherdevircien, heriktıdardöneminden
farklı bir şeyler yapmanın peşinde. Biz yenilikçi-
yiz, geçmişte kalanlar eskı diye yatıp kalkıyor.
Kendilerinin söylediğn, kendilerinin inand/ğı bu
yargıyı elbette kanıtlamanın peşine düşecekler-
di, düştüler.
Başarılı olmanın iki yolu var; birincisi iktidara
gelir gelmez geçen iktidarları alabildiğine kötüle-
mek, her sorunu yüziine gözüne bulaştırdığını
söylemek... Ikincisi geçen hükümetin ele aldığı a-
ma başaramadığı böyyük projeleri yaşama geçir-
diğini savlamak ve eskî çalışmaları tozlu raflardan
indirmek...
Bu iktidarın her iki yöntemi kullanmak ve uygu-
lamakta fevkalade başarılı olduğunu son tren ka-
zası ortaya koyuyor.
Hızlı tren veya hızlandınlmış tren üzerine çalış-
maların 1970 yılında başladığını, 1977'de konuy-
la ilgili üç proje hazırlandığını, hatta yıllık yatırım
programlarına ödenek konulduğunu, Istanbul-
Ankara-lstanbul demıryolu hattının elektrifikas-
yon, sınyalizasyonu içirt harcamalar yapıldığını
Prof. Uras'tan öğrendik.
Bu hükümetten önceki dönemde Ankara-is-
tanbul arasında işletilecek hızlı tren için kaliteli hat
döşenmesi ve işletılmesi işi uluslararası ihaleye
çıkarılıyor, sonuç alınamıyor.
Hızlı tren projesi yatınca, hızlandınlmış tren gün-
deme geliyor. Ancak, bu projenin gerçekleşmesi
için; kalitesiz raylann değiştiri/mesi, keskin viraj-
ların yumuşatılması, hemzemın geçıtlerin kapa-
tılması, bu hazırlıkların lokomotif ve vagonların
savrulmasını önleyecek sistemle donatılması ge-
rekiyor.
• • •
İktidarın inançlan sağjlam kişileri kılit noktalara
getirmeyi amaçlayan temel politikası sayesinde
TCDD'ye atanan genel müdür; geçmişte ele alı-
nıp uygulamaya konulamayan projeleri arşivden
çıkardı ve... Buldum, buldum diye çıplak sokağa
fırlayan Arşimet hızıyla soluğu bakanıyla birlikte
"eskilerin başaramadıklannı başardığı savıyla ge-
çinen kudretlinin" yanında aldı.
Şıpın işi karar alındı. Tozlu dosyadaki önlemler
şıpın işi tezgâha konuldu. Ankara-lstanbul arası-
nı 4-5 saat arasına indirmeyi düşleyen geçmiş
başbakanların elini kolunu bağlayan teknik aç-
mazlar bir günde bir yana atıldı.
Hızlandınlmış tren projesini kaptığı gibi kendi-
ni meydanlara vuran "kudretli", dedi ki:
"10. Yıl Marşı okumakla Türkiye raylarla donan-
mıyor. Marşıoku, demirağlarla ör. Neyi ördün ya-
hu neyi? Ama bak, biz örüyoruz, öreceğiz inşal-
lah. Daha da devam edeceğiz."
"Kudretli": örmesine ördü ama demiryolu de-
ğil... Başına çorap ördü.
AÜ Açıköğretim Fakültesi
Internet üzerinden
eğitimgenişliyor
ESKİŞEHİR (Cum-
huriyet) -Anadolu Üni-
versitesi Açıköğretim
Fakültesi, öğrencilenne
yönelik yürüttüğü inter-
nete dayalı eğitim hiz-
metlenni geliştirmek
amacıyla yeni bir çalış-
ma başlattı. Projeyle, ın-
ternet üzerinden eğitim
hizmetlen daha fazla
dersi kapsayacak şekil-
de genişletiliyor.
Uygulamayla ilgili
bılgi veren Açıköğretim
Fakültesi DekanYardım-
cısı Doç. Dr. Mehmet
Emin Mutlu. "e-öğren-
me" hizmetlerinin önü-
müzdeki öğretim yılın-
da genişletileceğini be-
lirterek "Çaüşmalar e-
kitap, e-televizyon. e-
alıştırma, e-sınav ol-
mak üzere dört başlık
altında toplanacak.
Geçen yü 10 dersle baş-
layan açıköğretim alış-
tırma yazılımları uy-
gulaması, bu yıl 16 ye-
ni ders eklenerek 26'ya
çıkarüacak. Hedef kit-
lenin yüzde yetmişine
erişilmiş olacak" dedi.
Mutlu, uygulamada açı-
köğretim ders kitaplan-
nın kopyalannın inter-
netteyayımlandığını be-
lirterek "Öğrenciler ki-
taplarının ünitelerini
indirerek kullanabili-
vorlar" dedi.
'AB'ye girince egemenliginiz gider'
• İstanbul Haber Servisi - Ispanvol ekonomı
profesörü Gonzalo Escribano, "AB'ye giruıce
egemenliğinizin büyuk kısmından vazgeçeceksı-
niz'"dedi. istanbul Ecza Üretim Dağıtım Temin
Kooperatifi'nın düzenledığı "Avrupa Birlıği'nde
Eczacılık Uygulamalan-1" konulu toplantıda ko-
nuşan Escribano, AB'ye üye olmanın, AB antlaş-
•naianna taraf olmak anlamma geldığini anlattı.
Sangül, düzenlediği mitingJeri 'magazin' olarak değerlendiren Baykal'a tepki gösterdi:
Bizî anlayamazlarHaber Merkezi - CHP Genel
Başkanı Deniz Baykal'ın. Şişli
Belediye Başkanı Mustafa Sa-
ngül'ün yurdun çeşitlı illerinde
yaptığı mitinglen "magazin"
olarak değerlendirmesine San-
gül'den tepki geldi. Sangül.
"Magazinle halk hareketini
ayırt edemeyenler bizi anlaya-
mazlar" dedi.
CHP hden Denız Baykal'ın
Sabah gazetesı yazan Balçiçek
Pamir'e verdiği röportajında
Sangül'ün yurt gezilerine ıliş-
kin sorulan "magazin" olarak
değerlendirerek yanıtlamadı
'iurt geneiinde yaptığı mıtingle-
rin "magazin" olarak değerlen-
dirilmesine tepki gösteren Şiş-
li'nin CHP'li Belediye Başkaru
Mustafa Sangül, "sevgi ve gü-
ven içinde halkla kucaklaşma-
nın magazin sayılamayacağı-
nı" belırterek "Sajin Baykal'ın
böyle söylemiş olabileceğini
düşünmek bile istemiyorum.
Başarılı hizmetler vermek,
halkla bütünfeşmek. onun te-
veccühünü, güvenini kazan-
manın hiç de kolay olmadığını
en çok Sayın Baykal'ın biliyor
olması gerekir. Çönkü siyasef-
te başarılı olmak yoğuo bir e-
mek vermeyi gerektiriyor. Her
şeyden önce özellikle sosyal de-
mokratların emeğe saygılı ol-
ması gerekir.Yurdun her köşe-
sinde sevgi ve güven içinde
halkla kucaklaşmak ne za-
mandan beri magazin sayıla-
biliyor" dedi.
Küçümsenemez'
Mitınglerde meydanlan dol-
duranlann CHP bayrağını coş-
kuyla salladıklarına dikkat çe-
ken Sangül. "CHP'nin bayrak-
larının, Cumhuri\et Halk Par-
tisi'nin genel başkanlığını ya-
panlar için asla magazinsel bir
görüntü olarak nitelenerek
küçünsenemeyeceği"ni söyle-
dı. "Esas unufulmaması gere-
ken Mnstafa Sangül Cumhu-
riyet Halk Partili bir belediye
başkanıdır. Hem de parti ola-
rak başarısız bir dönem geçi-
riyor olmamıza rağmen yüzde
75'e varan bir oy oranı ile des-
teklenen partili bir belediye
başkanı için sö'ylenecek sözün
bu olmadığına inanıyorum"
diyen Sangül, çalışmalara de-
vam ederek CHP'ye güven ve
sevgısini yayacaklannı söyledi.
"Magazinle halk hareketini
ayırt edemeyenler bizi anlaya-
mazlar" dıyen Sangül, "KJm
ne söylerse söylesin ulusal bay-
rağımızı da Cumhuriyet Haİk
Partisi bayrağını da en yükse-
ğe çıkaracağız."
BakanJar Kurulu, bir heyet oluşturarak tren kazasının araştınlmasını kararlaştırdı
Uçlü soruşturma savunmasıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükü-
met, hızlandınlmış trenın geleceğıni, kazaya
ihşkin bilırkişi raporunun sonucuna bağladı.
Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, "Soruştur-
ma sonucunda karar alacağız" dedi.
Başbakan Tayyip Erdoğan başkanlığında
toplanan Bakanlar Kurulu, Pamukova'da ya-
şanan v e 37 kişinin ölümüyle sonuçlanan hız-
landınlmış tren faciasına ilişkin aynntılı de-
ğerlendirme yaptı. Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldınm, trenin, sefere başlamadan en az 5
ay önce her türlü hazırlığın yapıldığını sa\oı-
narak kazayla ilgili sorumluluğu yine makı-
nıstlere yükJedi. Yıldınm, bölgeden geçerken
hız limitlerinin aşıldığını kaydetti.
Erdoğan, projeye ıiişkın basında çıkan ha-
berlere sert tepki göstenrken iddialara açık-
lık getirilmesi için bağımsız kişilerden oluş-
turulan bir kurulun inceleme yapması gerek-
tiğini belirttı. Toplantuıın sonunda açıklama
yapan Çiçek, içinde Ulaştırma Bakanlığı ve
TCDD'den kimsenin olmadığı 4-5 kişilik ba-
ğımsız kurulun kaza alanında inceleme yap-
masının kararlaştınldığını bıldirdi.
Her türlü kolaylık gösterllecek'
Çiçek, projeve en büyük eleştiriyi getıren
uzmanlardan Prof. Dr. Aydın Erel'i kastede-
rek "Sanıyorum Ulaştırma Bakanı kendi-
sini de bu incelemeye çağıracaktır" dedi.
Yurtdışında konuyu ıncelemek isteyenlere de
her türlü kolay lığı göstereceklerini belirten
Çiçek. tren konusunda ilen teknolojiye sahip
olan Hollanda. Ispanya, Güney Kore'den uz-
manlan Türkiye'ye davet ettiklerini açıkladı.
Çiçek böylece cumhunyet savcılığının yanı
sıra yerli ve yabancı bağımsız kurullardan
oluşturulacak ekiplerle üç kanaldan soruştur-
ma yapılacağını ve kazanın nedenlennın tüm
boyutlanyla ortaya çıkanlacağını söyledi. De-
lillerin karartıldığı yönündekı iddialara da
tepki gösteren Çiçek, cumhunyet savcısının
aksi yönde açıklaması olduğunu, buna da her-
kesin ınanması gerektiğini söyledi. Adalet Ba-
kanı Çiçek. tazmınat ödeneceğıni, ancak ola-
yın yeni olması nedenıyle şu ana kadar böy-
le bir talep olmadığını kaydetti.
Çiçek, tren kazasına ilişkin yetkililerin is-
tifa edip etmeyeceği sorusuna, "Daha olay
aydınlanmadı, olay aydınlansın ondan son-
ra hep beraber buradayız" yamtını verdı.
Bölgedeki operasyonlarda kullanmak istediği iki fîlo için Ankara'dan "azanıi
esneklik" talep eden VVashington yönetiminc. bunun mümktin olmadığı iletildi.
ABDİncitiik'ten vazgeçmiyor
U Baştarafi 1. Sayfada
görüşmelerde anlaşmazhk ortaya çıktı.
Edinilen bilgilere göre ABD yönetimi, bir
süre önce Ankara 'ya getirdiği öneriyle In-
cirlik Üssü'ne F-16 savaş uçakJanndan
oluşan iki filo konuşlandırmayı istedi. AB-
D'li yetkililer, kriz bölgelerine daha etkıli
müdahale için bu iki filonun azami esnek-
liğe sahip olmasını her operasyon için si-
yasi karargerektirmeyecek biryetkinin ve-
rilmesıni istediler. Ankara'yı ziyaret eden
ABD'li yetldlilerin, Dışışleri Bakanlığı ve
Genelkurmay yetkilileri ile yaptıklan te-
maslarda konu aynntılı olarak tartışıldı.
Türk tarafı, F-16 filolannın ne rür
operasyonlarda kullanılacağını sorarken
ABD'li yetkililer bukonuda sınırlı bir
çerçeve sunmaktan kaçındı. Yapılan de-
ğerlendırmelerin ardmdan ABD'ye, ta-
lep edilen "azami esnekliğin" karşı-
lanmasının mümkün omıadığı. operas-
yoniara lojistik desteğin "siyasi karar"
gerektirdiği iletildi.
Diplomatik kaynakJar, VVashington ve
Ankara arasında încirlik konusunda yü-
rütülen temaslann gayn resmi niteliJcte
olduğunu belirtirken ABD yönetiminin
henüz "resmi bir talepte" bulunmadı-
ğını kaydettiler. Pentagon'un, Anka-
ra'run yanıtının ardmdan Incirlik'ten tü-
müyle vazgeçmediği. Ankara'nın kabul
edebileceği yeni bir öneri üzerinde ça-
lışmalarmı sürdürdüğü öğrenıldi.
Kusur yine makinistlerin
Bürokratiam
Bakangüvencesi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sakar-
ya Pamukova'da meydana gelen kazadan son-
ra hızlandınlmış tren projesine onay veren 24
kişilik Devlet DemırYollan personelini Ulaş-
tırma Bakanı Binali Yıldınm rahatlattı. Yıl-
dınm, DDY Genel Müdürlüğü'nde daire baş-
kanlan ve yardımcılanyla yaptığı toplantıda,
kaza kusurunu yine makinistlere çıkardı.
TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman
ise sadece bir başmüfettiş görevlendirdi.
TCDD Genel Müdürlüğü geçen hafta sonu-
nu olağanüstü çalışmayla geçirdi. Hafta sonu
boyunca trenlerde bulunan. hangi bölgede ne
kadarhızla gidileceğini belirleyen "livre def-
terleri" incelendi. Defterlerin incelenmesı-
nin ardından, "Hızlandınlmış ya da hızlan-
dınlmamış tren olsun kaza bölgesinde hız
limiti saatte 80 kifometredir. Bunun üstü-
ne çıkması normal değildir" düşüncesi oluş-
tu. Projeye, seferlere başlanmasından 39 gün
sonra onay veren komisyon üyelerinin ısim
isun basına yansıması üzerine personelin te-
dirgin olduğu dile getirildi. Bunun üzerine
Yıldınm, dün TCDD Genel Müdürlüğü'ne
geldi. Genel müdürlükteki daire başkanJan ve
daire başkan yardımcılanyla bir toplantı ya-
pan Yıldınm, personeli rahatlattı. Yıldınm,
"Projede teknik olarak bir kusur bulun-
madığını, kusurun makinistten kaynaklan-
dığını" toplantıda yıneledı.
Hükümet sözcüsü Cemil Çiçek'in dün ka-
za bölgesinde inceleme yapacak kişilerin ke-
sinlikle Ulaştımıa Bakaniığı veya TCDD'den
olmayacağını açıklamasına karşın farklı bir
gelişme de yaşandı. Karaman'ın görevlendir-
mesıyle kazayı kunımun başmüfettişlerinden
Bedir İnanç'ın soruşturması kararlaştınldı.
Almanya'da öğrencilerin köktendinci düşüncelere alet edilmemesi için adınılar atılıyor
Şeıdat propagandasına önlem
OSMAN ÇUTSAY
FRANKFURT - Almanya
kendi yüksekokul sistemi içinde
yetiştirdığı öğretmenJere, ilk ve
orta dereceli okullarda Islam din
dersı verdirmekte kararlı. Müns-
ter Ünıversitesi'nde 2004-2005
kış yanyıhndan itibaren Islam
dın dersi vermek üzere öğrenci
yetıştınleceği bildinldi. Ilk ve
orta dereceli okullarda Islam din
dersüıin Almanca verilmesınin
uzun birsüredır genel kabul gör-
düğüne ışaret edılirken bu giri-
şimin okul çağındaki çocukla-
nn köktendinci düşüncelere alet
edilmemesi yolunda somut bir
adım olduğu yorumlan yapıldı.
Münster Üniversitesi'nin de
bulunduğu Kuzey Ren Vestfal-
ya eyaletinde 282 bin Müslü-
man çocuk ve gencin öğrenım
gördüğüne dikkat çeken Eyalet
Okul ve Gençlık Bakanı üte
Schaefer. bu yeni adımın uyum
ve eşit haklar doğrultusunda
önemlı bir çıkış olduğunu sa-
vundu. Yoğun bir Türk nüfusun
yaşadığı eyaletin diğer eyaletle-
re bu alanda öncülük yapması
bekJenirken Ute Schaefer, bu
öğrenimin siyasal bir boyutu ol-
duğunun da altını çizdi. Kuzey
Ren Vestfalya Eyaîetı Okul ve
Gençlik Bakanı, "Devletin gö-
zetimi altındaki bu İslam ders-
leri. a> rıca genç insanlara ana-
yasanın temel değerleriyle
bağdaşmayan bir içerı'k sunul-
maması için de garanti anla-
mına geliyor" dedi.
Öğretmen adaylannın yetişti-
rileceği bölüm, Müslüman öğ-
rencılere açık olacak. Münster
Üniversitesı'nden yapılan bir
açıklamada, yeni bölümün izle-
yeceğı programla ilgili aynntıla-
nn bakanlıkla işbirliği içinde ha-
zırlanacağı. bu bölüme konten-
janı aşan sayida başvuru olduğu
takdirde. öğrencilerin not du-
rumlanna göre bir sıralama ya-
pılacağı bildinldi.
Yeni bölümün başkanlığına
Muhammad Sven Kalisch'ın
getirilmesinin tartışmalara ne-
den olduğu öğremldi. Türklerin
yabancılar içinde çoğunluğu
oluşturduğu bir eyaletin üniver-
sitesinde bölüm başkanlığının
Alman vatandaşı bir Türk ve
Müslümana aynlmasının daha
doğru olacağı ileri sürüldü.
GUNDEM MUSTAFA BALB.4
• Baştarafi 1. Sayfada
man Bayburt Kalesi bu yöndedir... Büyük ve yüı
sek bir dağ vardır. Dağın (Ağrı Dağı) öte yanına
ki günde geçmek zordur."
Yıl alan yolculuktan sonra Çin'e ulaşınca burad
yaptığı yolculuklarda da aynı zaman dilimini kullanı
"Yunnan'dan 5 günlük biryolculukyapılarak bat
ya doğruyolalınca Zardandam iline gelinır...15 gün
lük bir yolculuktan sonra Mien 'e vanlır..."
Roma'yı Roma yapan başlicı adımlann başındi
"yol" gelir. Hedeflenen yere güvenli biçimde ve er
kısa zaman diliminde ulaşmak, Roma'yı çağının jle
risine taşıyan unsurlardan biri olmuştu... Ulaşım ala-
nında dönemine göre çok büyük adımlar atan Rome
Imparatorluğu, Avrupa'nın içine uzanan ve sonunda
Roma'ya bağlanan pek çok yol yapmıştı. Türkçemiz-
deki "Heryol Roma" deyımi de buradan geliyor.
Peşrevi uzattık ama, yüzyıltmıza gelmeden önce bir
noktanın daha altını çızelim...
Bilim adamlarının üzerinde birleştikleri şöyle bir
bölümleme var:
Insanlık 3 büyük devrım yaşadı. Tarım devrimi, sa-
nayi devrimi, iletişim devrimi...
Tanm devrimi insanoğlunun karnını doyurması ve
varlığını sürdürmesi için dev bir adım olmuştu. Sa-
nayi devrimi, Marco Polo'nun gün kavramını saatle-
re indirdi. Gıdişe bakılırsa dakikalara da inecek. ile-
tişim devrimi deyince de akla ilk olarak iletişim araç-
ları geliyor ama, bunun ıçine ulaşım araçlannı da kat-
mayı tartışabıliriz.
Cehaletin en kötüsü
Türkler öyle ya da böyle tarım devrımine belli kat-
kılarda bulundular. Her şey bir yana, yoğurî yeter.
Sanayı devriminin ise deyim yerindeyse enayisi ol-
duk. Bu devrimi ıskaladık. Halen bunun sancılannı çe-
kiyoruz.
iletişim devriminin neresindeyiz?
Pamukova faciası bunun yanıtlanndan biri. Bir ola-
yı tek başına kocaman bir sürecın sorumlusu ilan
edemeyiz. Ancak bazen bir olay ciltler dolusu anla-
tıma bedel olabilir.
ilk gün de alt/nı çizmiştik, bugünkü siyasi iktidarın
bu olay karşısındakı tutumu, Türkiye'nin iletişim dev-
rimini de ıskalayacağını gösteriyor.
Hükümet üyelen varsa yoksa kazanın makinist ha-
tasından kaynaklandığını ispatlamaya çalışıyor. Bu-
nun için de olay yerindeki delillerden yasalara kadar
çiğnemedik şey bırakmadılar.
Sınır tanımaz bir densizlikle suren kadrolaşma ça-
lışmalan TCDD ve benzeri kurumlarda bürokratların
ağırlığını son derece azalttı. Gelinen noktada, bir ba-
kanın ortaya attığı proje için olumsuz görüş belirte-
cek bir üst düzey bürokrat bulmak adeta olanaksız.
Kazara böyle bir bürokrat çıkarsa, hak ettiği cezayı
alıyor!
Pamukova faciası, hükümetin bilim adamlarını da
kendine bağlı bürokrat yapma arayışına gırdiğıni or-
taya koyuyor. Bir grup bilim adamı ortaya attığın pro-
jeye karşı mı çıktı? Hemen kendine yakın, konuyla il-
gili olsun olmasın başında unvanı olan kişilerden bir
heyet kur, ne istiyorsan onaylatl
AKP'nin şöyle bir anlayışı var
Diyelim ki nükleer santral yapılacak. 10 kişilik bir
heyet kuruluyor. Ikisi konunun uzmanı, ikisi siyasetin
uzmanı, ikisi paranın uzmanı, ikisi ticaretin uzmanı,
ikisi de Başbakan'ın yakını. Konunun uzmanı iki kişi,
projenin sakıncalannı bir bir açıklıyor. Ama öteki se-
kiz kişi ne olursa olsun bir an önce işe başlamaktan
yana. Oylama yapılıyor. İki uzman hayır, ötekjler evet
oyu kullanıyor. AKP bunu kamuoyuna duyururken;
son derece demokratik bir degerlendirme yapıldığı-
nı, heyetin 8-2 evet dediğıni ilan ediyor.
Bunun adı cehalettir...
Cehaletin en tehlikelisi de hareket halinde ve yö-
netimde olandır!
ankcuma cumhuriyet.com.tr
Mükemmeliyet merkezi oluşuyor
NATO'ya terörle
savaş dersleri
SERTAÇ EŞ
ANKAR4 - NA-
TO'nun geçen yıl hazi-
ran ayında yaptığı Sa-
vunma Bakanlan Top-
lantısı'nda alınan karar-
lar doğrultusunda TSK,
Terörle Mücadele Mü-
kemmeliyet Merkezi
oluşturma yönünde ka-
rar aldı. Bu karar doğ-
rultusunda Genelkur-
may'da Harekât Baş-
kanlığı bünyesinde
merkez oluşturuldu ve
personel atamaları da
yapıldı.
Merkeze dokuz su-
bay, iki astsubay asli
olarak atandı. Genel-
kurmay Karargâ-
hı'ndan beş subay da
merkezde ıkiz görevli
olarak görevlendirildi.
Bu subaylar her iki gö-
re\lerini de eşgüdüm
halinde sürdürecekler.
Yaklaşık 20 yıl bölücü
terörle mücadele eden
Türkiye, süre içinde
müttefîklerinden bekle-
diği anlayışı ve desteği
bulamadı. 11 Eylül
2001'de ABD'de ger-
çeldeştirilen saldmlann
ardmdan dünya kamu-
oyunda ön sıralara çık-
masına karşın uluslara-
rası alanda terörle mü-
cadelede "anlayış bir-
liği" henüz sağlanama-
dı. Ülkeler, terörün or-
tak tanımını yapmakta
dahi zorlanırken Türki-
ye, uzun süre komşula-
nndan bölücü örgüte
sağlanan lojistik deste-
ğin kesilmesi konusun-
da olumlu adım bekle-
di. Türk yetkililer, terö-
re karşı ülkelerin sergi-
ledıği çifte standarttan
yakındı. Uluslararası
alanda teröre karşı or-
tak bir anlayışın oluş-
masını her zaman des-
tekleyen TSK, Terörle
Mücadele Mükemmeli-
yet Merkezi ıle bu alan-
da yeni bir açılım getir-
dı. TSK, bu merkez ara-
cılığıyla, Türkiye'yi he-
def alan bu tür faaliyet-
lere müttefiklerinden
ve diğer ülkelerden en
yüksek desteği sağla-
mayı amaçlıyor.
NATO toplantısında
alınan karar gereği
merkezi oluşturan ülke
bütün maddi giderlen
ni de kendısi karşıhyor.
Merkez aracılığıyla
NATO üyelerinin terör-
le mücadele deneyim-
lerini birbirlenyle pay-
laşmasının da hedef-
lendiği bildinldi. Ge-
nelkurmay, merkezle il-
gili her türlü altyapıyı
da hazırladı.