14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
25 HAZİRAN 2004 CUMA CUMHURİYET SAYFA dishab(5 cumhuriyet.com.tr 11 ABD'nin isteklerinin Türkiye'yi ciddi tehlikelerle karşı karşıya bırakacağı uyansı yapılıyor Kapitülasyonlardan farksızANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - >Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi (SBF) ögretim üyesi Doç. Dr. Çağn Erhan, ABD'nin üsler ko- «ausunda Ankara'dan isteklerinin, Tür- idye'yi çok ciddi tehlikelerle karşı Icarşıya bırakabileceği uyansuıda bu- fl-undu. Istanbul Üniversitesi Stratejik ^Araştırmalar Merkezi Yönetim Ku- n ı l u üyesi Doç. Dr. YasarHacısalihog- I u da GeorgeBush'unyeni önerile- r i için "BunlariarümüyleBüyükOr- tadoğu Projesi içinde Türkiye'yiaske- r i bir merkez haline getirerekÂBD is- Cek ve çıkarlan doğrultusunda kuJ- •anmak amaçlanıyor" dedi. SBF öğretim üyesi Doç. Dr. Erhan, /VBD'nin ikili bir anlaşmayla, NA- TO'ya bağlı olmayacak ve Türkiye'de siyasi karar süreçlerinden etkilenme- yecek şekilde üsleri kullanmak iste- diğinin anlaşıldığını belirterek "Bu • ABD'nin NATO'ya bağlı olmayacak ve Türkiye'de siyasi karar süreçlerinden etkilenmeyecek şekilde üsleri kullanmak istediğinin anlaşıldığını belirten Doç. Dr. Erhan'a göre böyle bir anlaşma "kapitülasyon anlaşmasından farklı olmaz". Doç. Dr. Hacısalihoğlu da "Türkiye, BOP'un askeri merkezi yapılmak isteniyor" diyor. Türkiye'ııin egemenliğiyle bağdaş- maz. Böyle bir anlaşma yapılamaz. Yapıbrsa kapitülasyon anlaşmasın- dan farkh olmaz" diye konuştu. Çok ciddi bir tehlike... Birleşmiş Milletler'in (BM) yap- hğı "sakürganhk" tarifine göre, top- raklannı saldın için kullandıran ül- kenin de "saldırgan iüke" statüsün- de olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Erhan şunlan kaydetti: "Türkiye, ABD'nin istediği şekilde üslerin kuDanımına bin verirse,hiç bek- lemediği anda, haberi olmadan bü- yük tehtikeleriçerisine girebilir. ABD uçaklannm bu üsleri kuDanarak kom- şu bir ülkede operasyon düzenleme- si, Türkiye'yi de saldırgan ülke ile ay- m konuma sokacaktir. 1960'byıllar- da Türkiye'den kalkan ABD'nin 1-2 casus uçağı Rusya üzerinde casusluk vapmak isterken düşürüldü. Mosko- va, bunun üzerine Türkiye'ye sert bir nota verdL Bu şunu gösteriyor: Tür- kiye, eğer ABD'ye YVashington'ın is- tediği şekilde yeni üsler tahsis ederse, buradan yapılacak olan her hareket- ten sorumlu olacaktu*. Ancak bu ha- rekeüeri kontrol edemeyecektir. Bu çok ciddi bir tehlike.'' tÜ Stratejik Araştırmalar Merkezi Yönetim Kurulu üyesi Hacısalihoğ- lu da Bush'un yeni üsler ve askerko- nuşlanmasını içeren önerilerinin ABD ile mevcut Savunma Ekonomik tş- birliği Anlaşması (SEtA) çerçevesi- ne sokulamayacağını belirtti. Film başa sanldı Hacısalihoğlu şöyle konuştu: "As- hnda bu öneriler, filmin başa sanl- masıdır. 1 Mart tezkere sürecindeki taleplerin aynısıdır, hatta daha da boyutlanmış biçimidir. Nasıl 0 süreç- te Meclis'in onayina başvurulduysa, bugün de Meclis'in onayı olmaksn zm yabancı askerlerin Türkiye'de konuşlanması mümkün değüdir." Bush'un önerilerinin de kabul edi- lebilir istekler olmadığını dile getire- ren Hacısalihoğlu, şu görüşleri sa- vundu: "Bu öneriler, Türkiye'yi ta- mamen BüyükOrtadoğu Projesi için- de askeri bir merkez haline getirerek ABD çıkarlan doğrultusunda Türki- ye topraklannın kullanılmasıdır. Tür- kiye'yi askeri açıdan bir nuzrak ucu haline getirmektir. İki ucu vardır bu mızrağın. bir ucu da Türkiye'ye ba- tacakür. Bu öneriler, Türkiye'nin ge- leceği açısından egemenliğinin ehn- den ahnması ve bölgede yeni düşman- hldar kazanmasma neden olacak, Tür- kiye'nin kendi sınırlan içerisindeki bütünlüğünü koruyabilme iradesini kaybetmesine yol açacaktu-." " Istanbul (Sabiha Gökçen Havaalanı) ^ GAP Bölgesı Planlanan Bakû-Ceyhan Bofu Hattı TBMM tarafından reddedilen 1 Mart 2003 tezkeresi öncesi ABD, 60 bin ABD askeri- nin Mersin, îskenderun ve Taşucu limanlanndan Türkiye ye giriş yapmasını, ağır teçhizatın ts- kenderun-Nusaybin demiryolu hatîıyla taşınmasım, Irak 'a kuzeyden açılacak cephenin Türki- ye 'nin Irak sınınndan başlamasını öngörmüştü. ABD ayrıca Istanbul Boğazı 'nın her ikiyakasın- da bulunan Çorlu ve Sabiha Gökçen havaalanları ile Afyon ve Konya, Gaziantep, Diyarbakır ve Batman havaalanlarını kullanmak istemişti. ABD Başkanı Bush un veni önerileri ise Batman-Nu- Bush'unyeni önerüeri, 1 Mart 2003 Irak tezkeresi öncesindeki istemlerle örtüşüyor ve onlan boyuûandınyor... saybin-Mardm üçgeni içinde büyük bir üs kurulması- nı ve Suriye ile Irak sınırlannın kesiştiği noktamn hemen kuzeyinde bulunan bu bölgeye 18 bin Amerikan askennin yerleştirilmesını öngörüyor. Bush un veni önerileri, 1 Mart 2003 tezkeresin- denfarklı olarak Samsun ve Trabzon limanlarının üs olarak kullanımını, Trakya da yeni bir üssün açılmasım, Çanakkale ve îstanbul boğazlanndan Amerikan gemilerinin sınırsız geçişini, ayrıca îskenderun Limanı nın da Amerikan askeri gemi ve askerlehnin kullammına verilmesini içeriyor. Washington']n hedefi yenî anlaşma 1980 tarihli SEİA'nın 'eskidiğini' düşünen ABD, tehdit noktalarma yakın coğrafi özellikleriyle önemli rol vermeyi öngördüğü Türkiye'ye yeni bir düzenlemeyle konuşlanmak istiyor ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - ABD, 29 Mayıs 1980'de imzala- nan Savunma ve Ekono- mik Işbirliği Anlaşma- sı'nın (SEİA) ''eskidiği- ni'' ve bugünün gerekle- rine yanıt verebilecek bir nitelikte olmadıgıru dü- şünüyor. ABD Büyükel- çisi Eric Edelman'ın "SEİA'nın gözden geçi- rimesinifetemiyonız''de- mesine karşın Washing- ton yönetiminin, her iki ülkenin güvenlik gerek- sinimlerine uygun bir ye- ni düzenlemenin yapıl- ması gerektiği düşünce- sinde olduğu bildiriliyor. SEİA, ABD'nin Türki- ye'nin savunması ve Türk Silahh Kuvvetleri 'nin mo- dernizasyonuna katkıda bulunmasuıı, iki ülkenin savunma sanayii alanın- da işbirliği yapmasını ön- görüyor. Buna karşılık ABD'nin Türkiye'nin ekonomik kalkınmasına destek vermesini ve eko- nomik alanda ayncalıklı bir statü kazanmasını içe- riyor. Soğuk Savaş'ın sür- dügü yıllarda yapılan ve Türkiye 'deki Amerikan askeri biriüderi ve asker- lerinin statüsünü de ta- nımlayan anlaşmanın met- kıi ve 1987 yılında yapılan eldn içeriği açıklanmıyor. Ancak her iki tarafın da anlaşmadan, farklı ne- denlerden de olsa mem- nun olmadığı biliniyor. Türkiye, ABD'nin daha çok "savunnıa" ile ilgili kısmıyla ilgilendiğini, "ekonomik" alandaki yü- kümlülükJerini yerine ge- tirmediğini düşünüyor. ABD ise anlaşmanın 24 yıl önce imzalandığı- nı ve bu sürede hem dün- yanın hem de tehdidin ni- teliğinin değiştiğini ve bu- na uygun askeri yöntem- ler geliştirilmesi gerekti- ğini öngörüyor. ABD Bü- yükelçisi Edehnan, geçen günlerde basınla sohbe- tinde "ABD'nin SEİA'nın gözden geçirilmesiniya da SEİA'ya yeni ekler yapd- masını planlamadığını" kaydetmışti. Edebnan'dan sinyal Ancak Edelman da an- laşmanın yapıldığı dö- nemle bugün arasında bü- yük değişiklikler olduğu- nu belirtmiş, anlaşmanın bunlann gerisinde kaldı- ğı mesajını vermişti. ABD Dışişleri Bakan Yardımcı- sı Lincoln Bloomfîek) de Ankara'ya yaptığı ziya- ret sırasında anlaşmanın değiştirilmesine ilişkin bir görüş belirtmemiş, ancak tncirlik Üssü'nün gele- cekteki statüsünün iki ül- ke yetkilileri arasında ya- pılacak "stratejik diyalo- ğun" sonuçlanna bağlı ol- duğunu iletmişti. ABD'li yetkilinin bu ifadeleri, Washington yönetiminin Türkiye ile ilişkilerde kul- lanılan "stratejik ortak- hk" nitelendirmesine ek tanımlar getirme arayışın- da olduğu değerlendirme- lerine neden olmuştu. Bushjestini Dublin'de yapacak NATO Genel Sekreteri, dün Brüksel'de basının sorulannı >anrtladı. (Fotoğraf: REUTERS) Doruğungündemi mektup ELÇİN POYRAZLAR BRÜKSEL-NATO Genel Sekreteri Jaap de Hoop Scheffer. îstanbul doruğunda Irak Geçici Hükümet Başbakanı Iyad Allavi'nin mektubunun ele alınacağını açıkladı. Allavi'nin NATO'dan Irak ordusuna eğitım \e teknik destek talep ettiğı mektupla ilgili yanıtın üye ülkeler tarafından tartışıldığını açıklayan NATO Genel Sekreteri, "Irak'a kapıyı kapamamaflyız" dedi. Jaap de Hoop Scheffer, dün Brüksel'de düzenlediği basrn toplantısında, mekruba verilecek yanıtın tstanbul doruğunda netleşeceğini açıkladı. Scheffer, mekruba olumlu yanıt veribnesini umduğunu sözlerine ekledi. ABD yönetiminin de Istanbul doruğunda, NATO'nun Irak'ta daha etkin bir rol oynaması için baskı yapması bekleniyor. tttifakın Avrupalı üyeleri Almanya ve Fransa, tak'ta NATO şemsiyesi altındaki bir uluslararası güce karşı çıkıyor. Plana Türkıye de sıcak bakmıyor. • ABD Başkanı Bush, îrlanda'da yapılacak AB doruğunda Türkiye'ye aralıkta tarih verilmesini isteyecek. SERKAN DEMİRTAŞ ANKARA - ABD Başkanı George Bush, Türkiye'nin beklediği "jesti", 25-26 Hazi- ran'da gerçekleştirilecek ABD-Avrupa Bir- liği (AB) doruğunda yapacak. Ancak bu jest, KKTC'ye uygulanan izolasyonun kı- nhnası için açıklanacak paketi değil Tür- kiye'nin AB ile ilişkilerini kapsayacak. Bush, Dublin'deki zirvenin ardından 26 Ha- ziran gecesi Ankara'ya gelecek. Bush, Cumhurbaşkanı AhmetNecdetSe- zer ve Başbakan Recep Tay^ip Erdoğan ile 27 Haziran'da bir araya geldikten sonra NA- TO zirvesinin yapılacağı Istanbul'a geçe- cek. ABD ile görüşmelerde Kıbns ve Tür- kiye-AB ilişkileri de yer alacak. Bush'un An- kara dan bir gün önce Dublin'e gifmesi bu açıdan önem taşıyor. Bush. AB Dönem Baş- kanı trlanda'nın Başbakanı Bertie Ahern ile görüşmesinde. Türkiye'yi de gündeme getirecek. Türkiye'nin ÂB ölçütlerinin kar- şılanması yönünde çok olumlu adımlar at- rığını, Kıbns'ta yapıcı tavır izlediğini anım- satması beklenen Bush'un, "AB'nin bu adımlara olumlu yanıt vermesi gerektiğini, >ıl sonundaki zirvede üyelik müzakereleri- ne geçibnesi karannın alınmasını bekledik- lerini" iletebıleceği kaydediliyor. Böylece Bush'un Türkiye'ye gelmeden, beklenen jesti yapmış olacağı belirtiliyor. Ancak ABD'nin Ankara ziyaretinde KKTC'ye yö- nelik açılım paketini açıklaması beklenmi- yor. ABD'li kaynaklar, paketin Bush'un zi- yaretinde gündeme gelmesinin gerçekçi ol- mayacağını, bazı adımlann atılabilmesi için Amerikan yasalannda düzenlemeler yapıl- ması gerektiğini ifade edıyorlar. BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI AB'nin Yeni v Komşular Politikası' ve Türkiye Avrupa Birliği, 1 Mayıs 2004'te 15 üyeden 25 üye- ye genişlemesinin hemen ardından 12 Mayıs 20041e yeni stratejisini belirleyen bırrapor yayımladı (Stra- tegy, paper, 12.05.2004). Bu belge ile 25 ülkeli ye- ni AB olarak "AB çevresine iktisadi, siyasi ve as- keri olarak nasıl yaklaştığının sinyallerini" verdi. - Rusya, Ukrayna ve Beyaz Rusya ile ilişkileri, - Kuzey Afrika ve Akdeniz bölgesine yeni yakla- şımı, - Kafkasya ve Ortadoğu'ya yönelik "komşuluk ilişkileri". Avrupa Komşuluk Politikası (European Neighbor- hood Policy) olarak tercüme edilse bile, Avrupa Kom- şular Politikası demek daha uygun düşer. Avrupa Komisyonu'nun bu "Strateji Raporu" yazılı ifadelerin verdiği ipuçlan bakımından şu özel- likleri gösterrnektedir: 1) Avrupa Birliği 15 ülkeden 25 ülkeye çıkmış ve "has Avrupalılar" olarak yükünü doldurmuştur. Çok önceden belirlendiği ve taahhüt edildiği üze- re 2007 yılında Bulgaristan ve Romanya da içeri alınacaktır. Hırvatistan'ın da alelacele 2007'ye ye- tiştirilmesi için prosedür bile bozularak hızlı dav- ranılmaktadır. Şimdi ikinci halka, yani 28 ülkenin komşulan ile ilişkilerinin ne olacagının politikaları belirieniyor. 2) Bu politikalar içerik olarak ticari, iktisadi, si- yasi ve askeri öğelerden oluşuyor. AB'nin "çekim alanı içine alınmış" ikinci halka ülkeler söz konu- sudur. Bu ülkeler AB'nin içine alınmayacaklar, "AB'nin nüfuzalanı, etkialanı, denetim alanı için- de tutulacaklar veya tutulmaya çalışılacaklardır". 3) Bu amaca yönelik olarak kendileri ile "yeni or- taklıkanlaşmalan"^ yapılacaktır. Bu anlaşmalarson yıllarda yürütülmekte olan, AB'nin Barselona Sü- reci'nin ve Doğu Avrupa ve Ortadoğu ülkeleri ile yapılmış ikili anlaşmalann devamı niteliğindedir. İkinci halka ülkeler (komşular) ile yapılacak an- laşmalann adı bile yeni stratejide belirienmiş; Av- rupa Komşuluk Anlaşmalan (European Neighbor- hood Agreements) adı verilmiş, her şey planlı bir biçimde yürüyor. Avrupa Birleşik Devletleri, Yeni Ro- ma Imparatorluğu'nun inşası için emin adımlarta ilerliyor. 4) AB bu yeni stratejisi ile "ikinci halka"nm ku- rumlaşmasının altyapısını hazırlıyor. Hırvatistan'ın da alınması ile 28 ülkeden oluşacak Avrupa Birle- şik Devletleri'nin etrafında iktisadi, ticari, siyasi ve askeri olarak yeni bir kuşak öngörülüyor. Kendi şirketlerinin yoğun faaliyeti içine sokulmuş, AB'nin ticari kurallannı gönüllü olarak uygulama- ya başlamış; siyasi ve askeri olarak etki alanı içi- ne alınmış bir kuşak bu. Tabii Rusya, Beyaz Rusya ve Ukrayna için bu pla- nın yürümesi çok zor, hatta imkânsız. Üstelik Rus- ya doğalgaz ile AB ülkelerini kendine bağlamış durumda, denge var. AB şimdilik, "Ukrayna'yıko- parmaya" çalışıyor. Diğer yandan Ermenistan ve Gürcistan da; Kaf- kasya bölgesindeki "olası üyeler" olarak değerlen- diriliyor. Hıristiyan AB'nin Kafkasya'daki kollan ola- rak tabii. Strateji Raporu'nda Doğu Avrupa ülke- lerinin ve Kafkasya'nın yanında Fas, Tunus, Ürdün, Israil ve Filistin yönetimi (devleti değil) adı geçen- ler arasında. AB'nin bu ülkelerle MEDA çerçeve- sinde ve ikili anlaşmalarla zaten ilişkisi bulunuyor. AB'nin Türkiye modeli AB yeni komşuluk stratejisi ile, 28 ülkeli Avrupa Birleşik Devletleri çevresinde Türkiye modelini uy- gulamak amacında. İçine almayacağı bu ülkeler- le anlaşmalar yaparak onlan "kendi etki alanı içi- ne çekerek" denetimi attında tutmak istiyor. Kısa- cası, arka bahçeleri haline getirmek istiyor. ABD'nin (ve Ingiltere'nin) kaba ve silahh sömürgeciliğine karşı, AB, denetimini (ve sömürgeciliğini) kadife bir eldivenle sağlamak istiyor. Yeni komşular politika- sı ile, "Yeni Komşuluk Anlaşmalan" yapılarak Av- rupa Birleşik Devletleri merkezli bir alan kurulmak isteniyor. Yine de bu kuşakta adlan geçen ülkeler Türki- ye'den biraz daha şanslı konumdadır. Onlara öne- rilen anlaşmalarda, "Açıktan açığa, kunımsal ola- rak, gümrük birliği gibi tek yanlı bağlayan anlaş- malaryok". İkili anlaşmalar adı altında kapılar ara- lanacak, AB'nin kurallan gönüllü olarak uygulana- cak ve bu ülkeler doğal koşullar altında AB'nin ar- ka bahçeleri durumuna sokulacaktır. Plan bu. Türkiye en kötü konumdaki ülke. Bugün üyelik görüşmeleri ve tarihi ile oyalanan, görüşmelere başlandıktan sonra da bekleme odasında yıllar yı- lı tutularak "özel statüye" itilecek olan bir ülke ko- numunda. özel statü AB'nin (ve ABD'nin), Türkiye'nin çö- zülmesine ve parçalanmasına yönelik politikaîan da beraberinde getiriyor. Kuşaktaki Yugoslavya'nın 199O'lı yıllarda parçalanmasının ardından 2000'li ve 2010'lu yıllarda Türkiye'nin de bu süreç içine sokulması öngörülüyor. llgilenenlereduyurulur... Kendimizi aldatmayı hâ- lâ sürdürecek miyiz? www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali Cumhuriyetîn haberi Dışişleri ve elçilikten çelişkili açıklamalar ANKAR4(Cumhurijırt Bürosu) - Dışişleri Bakanı AbduOahGül ve ABD Bü- yükelçiliği, ABD'nin yeni askeri yapılanması kapsa- mnıda Türk topraklann- dan yararlanmaya dönük istemleri konusunda "çe- Kşkh'e" düştü. Dışişleri Bakanhğı'ndan aynlışı sırasında gazeteci- lerin sorulannı yanıtlayan Bakan Gül. "ABD'den ne bir talep geldi ne de bir ön girişim \Bpıjdı" dedi. Gül ün "Ön girişim ya- pdmadı" demesine karşın ABD Dışişleri Bakan Yar- dımcısı lincoln Bloomfi- dd, geçen hafta Dışişleri Bakanlığı'nda yaptığı gö- rüşmelerde askeri yapılan- maya ve Türkiye'den is- temlere ilişkin bazı düşün- celergetirdiğini açıklamış- tı. Genelkurmay 2. Başka- nı Orgeneral ÜkerBaşbuğ da ABD'nin bazı istemle- ri olduğunu belirtmişti. Bu açıklamalann ardından Gül de ABD'nin Türkiye ile paylaşımlan olduğunu be- lirtmişti. Ancak Gül dün yaptığı açıklamalarla çe- lişkiye düştü. Gül dünkü açıklamasında, "Bu konu- ya iMşkin görüşlerimiz, ce- vabonız,bütünbunlanara- mızdaki anlaşma çerçeve- sinde değerlendiririz, ba- kanz ona göre karar veri- riz" diye konuştu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear