22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
25 MAYIS 2004 SALI CUMHURİYET SAYFA CJJVUI!N UİVJJ. ekonomi(5 cumhuriyet.com.tr 13 Son günlerde hükümetin ekonomi politikalanna yönelik eleştiriler, iş dünyasından da destek gördü: İş dünyasında kaygı artıyorHACER BOYAaOĞLU ANKARA - TOBB Başkanı Rifat HisarcıkboğJu'nun ekonomi politı- kalarındaki son duruma ilişkin eleştirileri, iş âleminden de destek gördü. Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkanı Zafer Ersoy, Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan'ın konuşmasının dahi son ıki aydır değişmediğıni vurgularken; TOBB Sanayi Odalan Konseyi Başkanı Kemal Çolakoğlu ve ASO Başkanı Zafer Çağlayan ekonomı- dekı en ciddı sorunun ışsizlik oldu- ğuna dikkat çekti. TOBB'nin hafta sonunda ger- çekJeştınlen 59. genel kurulunda, TOBB Başkanı Hısarcıklıoğlu; hü- kümetin son dönemde birbiriyle • ASO Başkanı Zafer Çağlayan, işsizliğin hâlâ sorun olduğunu ve ekonomideki kınlganlığın devam ettiğini dile getirirken TOBB Sanayi Odalan Konseyi Başkanı Kemal Çolakoğlu, AKP'nin 18 ayı geride bıraktığını, eleştirilerin de buna göre yapıldığını vurguladı. çelişen açıklamalar yaptığıru ve ge- reken adımlan atmadığı eleştirisi- nı yaptı. Oda başkanlan, Hisarcık- lıoğlu"nun görüşlerine katıldıkJan- nı belirtirken: ekonomideki son du- rumu da şöyle değerlendirdiler: ASO Başkanı Zafer Çağlayan: Son 15 güne kadar makro ekono- mik göstergelerde bir düzelme du- rumu vardı. ancak bu durum son 15 gündür ortadan kalktı. Şu anda en büyük sorun faizlerin yukan çıkması. Faizler arttığuıda üretim ve yatınm olmuyor. Yatınm ortamı iyileştirilmeden, Türki- ye'nin en önemli sorunu olan işsiz- lik çözülemez. İTO Başkanı Mehnıet Yıldınm: îktidarla geçen 18 ay, hükümetin özgün ekonomi politikalan olmadı- ğını ortaya koydu. Tamamen IMF'nin politikalan uygulanıyor. Yatınmlar yapılmıyor, ekonomide sürekli istıkrarsızlık durumu görü- lüyor. Bu iktidardan beklenti, radikal önlemler alıp ekonomiye yön ver- mesiydi. Ancak bu gerçekleşmedi. bundan sonra da gerçekleşeceğüıi sanmıyorum. TOBB Sanayi Odalan Konseyi Başkanı Kemal Çolakoğlu: TOBB'nin geçen yıl yapılan genel kurulunda, daha iyimser mesajlar venlmişti. Bunun nedenı de o dö- nemde iktidann 6 aylık olması. Şımdi ise karşımızda 1.5 yıllık bir ıktidar var. Genel kurulda, başkan tarafindan yapılan konuşmada da bu gerçek- ler dikkate ahnarak yapıldı. Ben başkanın konuşmasına katılıyo- rum. Yapısal değişikliklere ıhtiyaç var. îstihdam en önemli sorun. Ha- len iç pıyasalarda olumlu gelişme görülmüyor. Sosyal güvenlikte kara delikle- nn kapatılması gerekiyor. Ekono- mide kınlganlık ise devam ediyor. 800 milyon dolar Zorlu y dan îsmil'e devyatmm ANKARA (ANKA)- Zorlu Enerji Grubu, Israil'de 800 milyon dolarlık enerji santrah anlaşmalanna imza atıyor. Zorlu Ener- ji 'den yapılan açıklamada, Zorlu Holding Zorlu Endüstn- Başkanı Ahmet yel ve Enerjı Te- NazifZorhı. sisleri Inşaat Tı- caret AŞ'nin, Israil'de üstlendiği anahtar teslımi üç enerji santrah projesiyle 400 milyon dolar gelir sağlayacak müteahhitlik hizmet- leri gerçekleştireceği belirtildi. Grubun diğer şirketi Zorlu O and M Enerji Tesislen Işletme ve Bakım Hızmetleri'nin de tesis- lerin uzun dönem işletme ve ba- kım hizmetlenni üstleneceği kaydedildi. Uzun dönem işletme ve bakım hızmetlenyle birlikte projenin 800 milyon dolann üze- rinde bir büyüklüğe ulaşacağı bildirildi. Ikisi Güney, biri ise Kuzey îsrail'de inşa edilecek te- sısler ıçın İsraıllı enerji şirketle- riyle gerçekleştirilecek anlaşma- lann niyet mektubu bugün An- kara'da ımzalanacak. Israıl Büyükelçihği'nden ya- pılan açıklamada da santralın Aşkelon dakı Eylat-Aşkelon bo- ru hattı sitesinde inşa edileceği behrtılerek "20O7'de işlemeye başlayacak olan santral doğalgaz- la çalışacak. Bu proje İsrail'de özel sektör tarafindan gerçekleş- tirilecek ilk ve en büyük enerji santrah projesi olacak" denildi. Her güne 175 ihale Günlükharcama 36 trilyon lira Ekonomi Servisi - Devletin gün- de ortalama 175 ıhale yaparak yak- laşık 36 trilyon liralık mal ve hiz- met alımı gerçekJeştirdiga belirlen- di. Kamu îhale Kurumu'nun (KİK) açıkladığı yılın ilk dört ayı- na ilişkin ihale istatistiklerine gö- re, ocak-nisan döneminde mal, hizmet alımlan ve yapım ışleri için ihale usullenne göre 3.8 katrilyon, doğrudan temin yöntemiyle de 459 trilyon lira olmak üzere toplam 4.3 katrilyon liralık kamu harcaması yapıldı. Bu dönemde yapılan iha- le sayısında Milli Eğitım Bakanlı- ğı 4 bin 325'le ilk sırada yer aldı. Bu kurumu 3 bin 613 ihaleyle Sağhk Bakanhğı, 2 bin 939 ihaley- le yerel yönetımler ızledi. Parasal büyüklüğüne bakıldığında ise ilk sırada 851 trilyon lirayla yerel yö- netımler aldı. Bu dönemde iha le- lere ilişkin hakkında en çok şikâ- yet yapılan kurumlar sıralamasın- da Sağhk Bakanhğı, 102 başvu- ruyla birincı oldu. Kamu ihaleleri- ne katıhna yasa ğı devam eden kı- şi sayısı da 1635'e ulaştı. Borcun sürekli arttığını söyleyen Aygün'den Erdoğan'a yanıt: IMF ile ne işimiz var?• Bugün iç ve dış borç miktannm 290 milyar dolara çıktığına dikkat çeken ATO Başkanı Sinan Aygün, "Borçlanarak devam ediliyorsa ekonominin nesi düzlüğe çıkmış" dedi. Ekonomi Servisi - Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün. "Ekono- mi düzlüğe çıküysa L\İF ile ne işimiz var? IMF gitsin o zaman, biz kendi- miz milli politika uygulayahm" dedı. Özelhkle geçen hafta'sonu TOBB Genel Kurulunda ekonomiye ilişkin yapılan eleştınlere oldukça sert ya- nıtlarlar veren Başbakan Recep Tay- yip Erdoğan'a ve ekonomi yöneti- mine eleştiriler devam ediyor. ATO Başkanı Aygün, Türkiye'nin 1945 yıhndan itibaren Uluslararası Para Fonu (IMF) ile ılişkilerinin sürdüğü- nü ancak yalnız borç miktannın art- tığım dile getırerek, 'ekonominin ga- yet rayında gittiğini' vurgula- yan Erdoğan'a. ekonominin nesinın düzlüğe çıktığını sordu. Müstakıl Sanayici ve Işa- damlan Derneği'ni (MÜSÎ- AD) zıyaret eden Aygün, Türkiye'nin 1945'den beri en ağır krizle 2001'de tanıştığmı ifade ederek, "O günkü hata neydi? Tür- Idye 2001'de her şeyi yapmıştı. IMF'nin söylemiş olduğiu programla- n yerine getirmişti" diye konuştu. Türkiye'nin 1999'da programa başlamadan bir hafta önceki toplam iç ve dış borcunun 145 milyar dolar olduğunu belirten Aygün, bugünkü hesapla 5 yıl sonra borcun 700 mil- yar dolara çıkacağını savunarak şöy- le konuştu: "Bugün iç ve dış borcu 290 milyar dolara çıknuşür. 2001 kri- zindeki borcumuz 200 milyar dolar- dL Şimdi 300 milyar dolara gidiyor. Yine akünı ermiyor. Başbakan, di- ğer bakan açıklama yapryor (Türki- ye ekonomisi sıkınnyı atlattı, düzlüğe çıkü) diye. Düzlüğe çıküysa IMF ile ne işimiz var? IMF gitsin o zaman biz kendimiz milli politika uygulayahm." IMF programlanyla bir yere gıdıl- mediğinin altını çizen Aygün, "IMF'yle bir yere gidilmiyor. Bunu reddedenler, Malezya, Güney Kore ve Rusya... EVIF'yi ülkesinden kovan ül- keler rahat etmişler, ama 89 ülke IMF ile program uygulamaktan dolayı çöknıüş vaziyette. Şuna akhm ermi- yor niçin IMF Türkiye'nin ekonomi- sini düzehmek istesin, niye Türkiye'ye yardımcı olsun?" dedi. Babacan'a eleştiri ^ — ^ Aygün, son 20 yılda hükü- metlerin faizle para al- dıklan gün "Türldye kurtukhı''diye bü- yük bir sevinç içine girdiğini sa\oınarak. "Bunlardan bi- rini birkaç gün önce yaşadık. Ali Babacan çok mut- lu vaziyette'Dün- ya Bankasfna gol attık, bir milyar dolar para aldık' di- yor. Aldığm para faizi olan para, se- \inilecekbir şey değil. Bu, gazete- lere çıkıp, güJer yüzle poz verîlecek bir durum de- ğil" şeklinde konuştu. TOBByİ harekete geçiren tablo ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ekonomide iş dünyasını tedirgin eden gelişmelerin başında. cari açık gelıyor. Cari açüc, 2004'te öngörülmeyen bir artış eğilimine gırdi. Döviz ve faizlerde son dönemde yaşanan artış, kaygılan artınrken iş dünyası AKP'nin vaatleri arasında bulunan yapısal reformlann yapılmamasından da rahatsız. Son dönemde, dikkatlen ekonomiye çeviren gehşmeler şöyle sıralanıyor: Cari açik: Yıhn ilk 3 ayında can açık 5 milyar 131 milyon dolara ulaştı. Bu rakam, hükümetin yıl sonunda öngördüğü 7 milyar 626 milyon dolarlık cari açık hedefinin de "gerçekkşebilir olmaktan" uzak olduğunu gösteriyor. Cari açık rakamındaki yükseliş, yeni bir krizin "öncüsü" olarak da görülüyor. DÖVİZ Ve faiZ: Yaklaşık 1 aydu" piyasalarda yaşanan dalgalanma, TL karşısında dövizin yüzde 15 oranında değer kazanmasına neden oldu. Dolar, halen piyasalarda 1 milyon 540 seviyesinde ışlem görüyor. Faizler de yüzde 30 seviyesine kadar çıktı. Borç StOkU: Borç stokunda yaşanan artış da, sıkıntı veren gelişmeler arasmda görülüyor. 30 Nisan 2004 tarihi ıtibanyla. konsolıde bütçe borç stoku 205 milyar dolar oldu. Bu rakamın 62.3 milyar dolannı dış borç stoku; 206.2 katrilyon lirasını ise iç borç oluşturuyor. 2003 yıh nisan ayında ise, konsolıde bütçe borç stoku 165.6 milyar dolardı. Bu rakamın 107.5 milyar dolannı iç piyasalara olan borç, 58.2 milyar dolannı da dış borç oluşturuyordu. Yapısal reformiar: AKP'nin seçim beyannamesınde bulunan. IMF'yle uygulanan programm da koşullan arasında bulunan birçok yapısal düzenleme gerçekleştirihnedi. İş dünyasının yapılmamasından rahatsızlık duyduğu yapısal reformiar; özelleştirmelerin başanyla tamamlanamaması, sosyal güvenlik reformunun gerçekleştirilememesi, eneriideki yüksek maliyetlerin düşürülememesi ve kapsamlı bir vergı reformunun yaşama geçirilememesi olarak sıralanıyor. İŞÇİNİNEVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Böl ve Yönet Gıdadan özel havayolu bilet ücretlerine kadar pek çok mal ve hizmette fiyatlar artıyor Yeni zaııı dalgası kapıda ÖFKIerin fon büyüklüğü 4 katına çıkacak İslami bankacılık doludizgin ANKARA (ANKA) - Kamuoyunda "tslami ban- kacılık" olarak bilinen Özel Finans Kurumları, (ÖFK) mali sektördekı ağırhğını önümüzdeki üç yıhn sonunda ıki katına çı- karmavT hedefliyor. Özel Finans Kurumlan Birliğı'nin hazırladığı ra- pora göre halen sayılan 5 olan bu kuruluşlann 2003 sonu itibanyla 4 katrilyon lira olan fon hacminin 2007 sonunda 15 katrilyo- na, finans sektörü içinde- ki ağırhğının da yüzde 2.6'dan yüzde 5'e yüksel- tilmesi öngörülüyor. Özel finans kurumlarının sis- temdekı payı 2000 yılına kadar yüzde l'in altında bulunuyordu. Hazırlık ça- hşmalan süren yeni ban- kacılık yasa tasansı kap- samında faaliyet esaslan yeniden düzenlenerek, "kaûhm bankaahğı'' ola- rak tanımlanması öngörü- len bu kuruluşlann, top- lam şube sayısı 2003 sonu itibanyla 188'e ulaştı. Ra- porda, birikimlerin altın ya da dö\TZ yerine, banka ve özel finans kurumlanna çekilebihnesi için halkın bilinçlendirümesi gerekti- ğine işaret edilerek cami- lerde de cuma hutbelerin- de konunun sıkça dile ge- tirilmesi istendi. Raporda, aynca Türkiye Bankalar Birliği ve Özel Finans Ku- rumlan Birliği "nin halkı bu konuda bilinçlendir- mek için medyayı etkin bi- çimde kullanması gerekti- ği ifade edildi. FATMA KOŞAR Petrol fiyatlanndaki artış ve Türkiye'de akaryakıta yapılan yüzde 5 'lik zam çok sayıda mal ve hizmette fiyat artışlannı gün- deme Gıda toptancıla nna göre akaryakıtta yüzde 5 oranındaki zammın gıdadaki yansıması en az yüzde 10 fiyat artışı anla- mına gelirken şehırlerarası ulaşımda da ücret ayarlama- lan yapılıyor. Taksi ve müıibüs esnafı bir süre daha dayandıktan sonra yeniden bir maliyet hesabı yapmaya hazırla- nırken, ha\ayolunu tercih eden yolcu sayısmın yüz- de 250 oranında arttığı ha- vayollannda bılet ücretle- ri 1 Haziran'da yeniden düzenlenecek. Otobüs şirketleri de özel havayolu şirketle- rinin uçuş yap- tığı iller dışın- daki hatlara yüzde 10 ile yüzde 20 arasında zam yapmaya hazırlanıyor. Şe- hırlerarası otobüs şirketle- rinin de bılet fiyatlarında yapacağı artış yine 1 Hazi- ran'da geçerli olacak. Türkiye Özel Havayolla- n Işletmeleri Der- 7 ^ neği Başkanı ve Onur Air Koordi- natörü Şahabettin Bolukçu, akaryakıta gelen zammın kendilerini etkile- memesiyle beraber petrol fiyatlanndaki artışın ma- lıyetleri yüzde 60 ora- nında arttırdığını be- lırterek "Biz petro- lün varin" için 27- 28 dolar soiyesi- ne göre hesap yapûk. Bilet ücretleri belir- lenirken dolar kunı da 1 milyon 330 bin lira idL Şu anda petrol 40 dolar civa- nnda. dolar kunı 1 milyon 550. Bu da kullandığımız yakıtın lit- -^~~~^ resinin 470 bin B- radan 750 bin liraya çıkması anlamına geliyor" diye konuştu. Bu gelişmelerin bilet fi- yatlanna yansımasuıın ka- çınılmaz olduğunu kayde- den Bolukçu, "Zam oranı yüzde 60 olmayacakür, ola- bildiğince düşük tutacağız. Petroldeki genşmeleri izfiyo- ruz. Ancak 1 Haziran'da ar- üş olacak" bilgisini verdi. Uluslararası Anadolu ve Trakya Otobüsçüler Der- neği Icra Kurulu Başkanı Recai Delibaşoğlu da şehir- lerarası bilet fiyatlannda i yüzde 20'yi geçmeyecek biçimde artış öngörüldü- ğünü belirtti. Istanbul Gıda Toptancı- lan Derneği Başkanı Gü- nay KotiL akaryakıt zamla- n naklıye ücretlerini arttır- dığı içm gıdaya daha yük- sek oranlı zamlar geldiğini belirterek ortalama yüzde 10 olması beklenen fiyat artışının ürüne göre deği- şebileceğıni de ifade etti. Öte yandan beyaz eşya ürünlerinde de yüzde 5-6 oranında fiyat artışı olma- sı bekleniyor. Firmalara göre, yapılması planlanan zam yüzde 10'u geçmez. Dün sabah, ABD kaynaklı son Kıbrıs'a ilişkin ha- berleri dinlerken acı acı gülümsernekten kendimi ala- madım. Bizim "verkurtulculann" ağırlıklı gerekçele- ri olan, "AB ile bütünleşme"den bugünlerde nerede ise hiç söz edemediklerini anımsadım. Başbakan Erdoğan'dan Kıbrıs Başbakanı Talat'a uzanan ge- niş bir yelpazede, "evet" oylarının Türkiye ve Kuzey K/brıs'ı AB'ye sihirli bir yapıştırıcı gibi yakınlaştıraca- ğı savlanıyordu... Annan Planı, okus pokus, yüksek evet oyları.. der- ken, bugün hem Türkiye hem de Kuzey Kıbrıs'ta, AB'ye birkaç ay öncesinden daha uzak, ABD'ye çok daha yakın düşmüş konumdayız. Kişisel paranoyam olmasını dilerim, ancak ABD, AB kaynaklı gelişmelerin bütününden edindiğım ız- lenim, Annan Planı oylaması sonrası tabloda, Lefko- şa sının, ABD-AB gizli çatışmaları, aynı zamanda uz- laşmalannın, yeni bir iktidar paylaşım sının olarak belitiendi. Bana göre ABD, AB'ye; "Birieşik Kıbns yok. Güneyi sizin, Kuzey'i benim iktidar denetim alanım içinde olacak.." anlamında bir şeyler dedi... Talat'ın başbakan muamelesi görmesi, Denktaş'ın muhatap alınmayacağının ilanı, kimi ekonomik des- tek, ABD dayatması yıllardır uygulanmış katı ambar- goların gevşetilmesi olarak algılanabilecek açıkla- malar söz konusu örneğin. Kıbns'taki sonucu biraz dikkatle gözlemlersek, ABD-AB ilişkileri dengelerin- de, Balkanlar poltikalannda yaşanan benzerleriyie de ilişkilendirebiliriz. Parçalanan Yugoslavya'nın Hır- vatistan, Slovenya devletçiklerinin AB iktidar alanın- da yer bulmalannın ardından, Bosna ve Kosova'da, ABD'nin bir biçimde ağıriığını koyup devreye girme- si ve paramparça edilmiş bölgeye üsler ağırlıklı yer- leşmesi... Vurgulama katı, çirkin kaçacak, üstelik Türkiye'nin çıkarian açısından bence olabilecek en olumsuz çiz- gi, ama bizı çok daha yakından ilgilendiren Türkiye dış politikasındaki gelişmelere ilişkin kaygılanmı şöy- le özetleyebiliyorum: "Türkiye'yi en çok AB'ye ya- kınlaştıran iktidar görüntüsündekı Erdoğan Hükü- meti'nin, aslında adım adım yaptıklannın bütünü, eskisinden çok daha bağımlı, ABD 'nin kucağında bir Türkiye oluyor." Erdoğan Hükümeti, "AB'ye uyum" gerekçesini, aslında bir tek siyasal Islamın önünü kesen, asker ağıriığını ortadan kaldıran yasal deği- şimler için kullandı. YÖK hamlesi ile bile bile AB'den, olmazsa olmaz ilkelerinden sapmada en küçük bir sakınca görmüyor. Tam da bu aşamada, ABD kaynaklı Türkiye'ye iliş- kin çok çarpıcı önenler gündemde.. önce ABD'nin hâlâ Türkiye'nin AB üyeliği çabalarmı destekleyece- ği açıklanıyor. Ardından alternatifler geliyor. Hani şu ünlü BOP projesi ile de tam uyum içinde, Türkiye için AB üyeliği dışında, çok yönlü bölgesel ittifak olası- lıkları sayılıyor. Bu arada ABD için birçok yeni üssün gündeme gelmesi ilginç bir rastlantı değil mi? Çar- pıcı bir başka boyut, uyumlu(!) Başbakan Erdoğan ile yapılacak anlaşmalarda parlamentonun karariar çarkının dışında tutulması çabası. Gerekçesı elbet- te geriye dönen tezkere. Alenı olarak Türkiye'deki parlamenter demokratik düzenin olmazsa olmaz ılkelerinin işletilmemesi, çiğ- nenmesınin yollan aranıyor. NATO zirvesinde Türki- ye'ye biçilmek istenen yeni roller üzerine kaygılan- mız gün gün artryor... ABD'nin kucak açtığı, sahiplendiği, desteklediği, kurtarmak, demokratikleştirmek istediği ülkelerve ik- tidariarın halleri ortada.. El atılıp da demokrasinin getirildiği, geliştırildiği, ekonomik, sosyal gelişmele- rin yaşanabildiği bir tek ülke örneği yok. Irk ve din ekseninde aynşmalar, parçalanmalar, geriye gidişler, insan haklan, toplumsal gelişmişlıkten geriye doğru kayıplann arkası gelmiyor. Birçoğu kanlı ıç hesaplaş- malann pençesinde, halklan acılar içinde kıvranıyor. Hoş yakından bakıldığında bu konuda demokra- tik ilkelerte yola çıkmış gözüken AB'nin de karnesi hiç pariak değil. Birinci kuşak üye ülkeler için demok- rasi, sosyal gelişmişlik getirdiği tamam da, ikinci ku- şak üyeliklerde işler sarpa sanyor. AB; bölmeden, bi- rinci kuşak üyelerin çıkariannı ön planda tutmadan, ikinci kuşak üyeliklerı kabul etmiyor. Parçalanan bir tek Yugoslavya değil.. Çekoslovakyada ortada. Üs- telik Türkiye yokuşa sürülürken en çok büyüklüğü gerekçe yapılmıyor mu? "Hani küreselleşme sınırtann kalkması, dünyanın bütünleşmesiydı?" ABD, AB ülkelerinin zengin Ku- zey cephesi çıkarian için, yoksul Güney'de "Böl, par- çala, yönet" mi geçerli?.. soner@cumhuriyet.com.tr Perinçek: 300 milyon Euro kayıp İP'den Dentirkaya'ya dokndıncılık suçlaması Istanbul Haber Servisi - Işçi Partisı (ÎP) liden Doğu Perinçek, Istanbul Sanayı Odası (ÎSO)Baş- kanvekıli ve TOBB Yö- netim Kurulu üyesi Ha- ül Denürkav'a'nın, Baş- bakan Tayyip Erdoğan ile olan ılişkısini kulla- narak gurbetçılerin 300 milyon Euro'sunu dolan- dırdığını ileri sürdü. Perinçek, partisinin il merkezinde. gurbetçiler- le birlikte düzenlediği basın toplantısında, De- mirkaya'nın, Ahnan- ya'da bir ofis açarak 'Şüzde40pay dağıtacağı iddiasıjia" gurbetçilerin paralannı toplayarak, bu paralarla AKP'nin seçim giderlerini karşıladığını iddia etti. Halil Demırka- ya'nm kardeşı Haüt De- mirkava'nın Tekirdağ Yenıce'deAKP'denbele- diye başkan adayı oldu- ğunu anımsatan Perin- çek. "Demirkaya Gmbh şirketinde göze ilk çar- paru Demirkay^a'nın Baş- bakan ile çektirümis, sa- minıi fotoğraflandır. Şir- ketin broşürlerinde debu fotoğraflar yer almakta- dır. Yani Demirkava, Er- doğan'la olan Uişkisini kullanarak gurbetçiler- den para toplamışür. Bu nedenle Başbakan da sa- nık konumundadır" de- di. Perinçek. belgeleri, TBMM Yolsuzluk Ko- misyonu Başkanı Azmi Ateş'e göndereceklerini söyledi. Ulusal Kanal'ın avııkatı Emcet Olcaytu da Demirkaya'nın iki oğ- lu ve kardeşi ile birlikte Şişli Aslıye Hukuk Mah- kemesi'nde dolandıncı- lık suçundan yargılan- masının sürdüğünü be- lirtti. Almanya'da çalı- şan gurbetçi Muhammet Demirci de genel seçim- lerden önce ve sonra dö- nenıin başbakanı Abdul- lah Gül'ü ve sonrasında Erdoğan'ı durumdanha- berdar ettiklerini anlattı. Demirkaya'nın şirketine 1.5 milyon mark yatırdı- ğını söyleyen Demirci, Almanya'daki pek çok Türk'ün, anaparanın al- tındaki ödemelere razı ol- masına karşın paralannı alamadıgını ifade etti. _
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear