Catalog

1—4 MART 20O4 PA2AR CUMHURİYET SAYFA 17 3 s Giineydoğu Vu se/ almış. Bunu aşanz... El ahnastn da! Tefe 0.212.512 05 05 Faks: 0.212,512 44 9?Etektronik posta: [email protected] - Tüccarların zarar etmesi yasakmış... "Basbakanı ömek alsınlar!" SavasBir ara 3. Dunya Savaşı'nın ne zaman çıkacağı merak edilirdi. ABD'nin saldınlan ile 11 EylülNewYorkve11 Mart Madrid terörleri 3. Dünya Savaşı'nın içinde olduğumuzu göstermiyor mu? Yasaklar Ankara'da Dr. Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştrma Hastanesi'nin doğumhane, ameliyathane ve & polikliniklerinde 1 türban, sıradan bir üniformaya dönüşmüş; başhekimliğe gelen "protokol" hastalannı erkek doktorlann muayene etmesi ve doğumhane içinde açılan özel odalara erkek doktortann girmesi yasaktanmış bulunuyor. Umutsuzlar Akrf Kökçe: "Seçmenlerin yüzde 47'si, hiçbir partinin kendilerini temsil etmediğini; yüzde 42'si de hiçbir partinin sorunlan çözemeyeceğini düşünüyormuş. Kararsızlardan sonra artık bir de umutsuzlar grubumuz var." merika'da rejimi değiştirmeye yönelik fa- aliyetler içinde olduğu savıyla hakkında dava açılınca ülke dışına kaçan bir papaz düşüniin... Mahkeme tarafından aranan bu papaz, dünyanın birçok ülkesinde örgütlenmiş veuluslararasıbirparatrafiğinideyönetiyorolsun... Ve örneğin Türkiye'de istanbul Universitesi ya da Ankara Universitesi bu papazın ne yüce bir kişi ol- duğunu vurgulamak amacıyla bir konferansdüzen- lesin, papazı onurlandırsın... Bu durumda Amerika ne yapar? Türkiye'ye nasıl bir tavır alır? Olsa ile bulsa bir araya gelse neler olsa diyerek konuyu değiştirelim ve sözü Ankara'daki dostlar- dan Mustafa YıJdınm'a bırakalım: "Abant Toplantısı bu yıl 19-20 Nisan'da John Hopkins Üniversitesi'nde yapılacak. Zaman gazetesinin VVashington'daki elemanı Ali Arslan ve Brooking Institute'de görevli ÖmerTaş- Abantçılarpınar'ın hazırlığını yaptığı toplantıya eski ABD An- kara Büyükelçisi ve Dışişleri Siyaset Planlama Müs- teşan Marc Grossman destek veriyor. 'Laiklik ve Demokrasi-Türkiye örneği' adı verilen toplantıda Diyanet Işleri Başkanlığı'ndan sorumlu Devlet Ba- kanı Mehmet Aydın ve ABD Savunma Bakanlığı Müsteşarı Paul Worfowitz'in birer konuşma yap- ması bekleniyor. Toplantıya aynca ABD'nin Ankara'daki eski bü- yükelçileri Morton Abromovvitz, Mark Parris, ABD Temsilciler Meclisi Personel Direktörü Alan Makovvski, Temsilci Robert Wexler, daha önce Merve Kavakçı ve Necmettin Erbakan'ı ağırlayan Hıristiyan Müslüman Anlayışı Merkezi Başkanı John Lee Esposito, John Hopkins Universitesi Arap işleri bölümü uzmanı Fuad Ajami ile George- town Universitesi Türk Araştırmalan yöneticisi Sab- ri Sayarı da katılıyor. Başbakan Danışmanı ve birzamanlar Moon ta- rikatının 'unification movement' gezileri programın- da Dünya Dinleri Gençlik Semineri katılımcısi Ah- met Davutoğlu. Bilgi Universitesi'nden Mete Tun- cay, TESEV Genel Direktörü Özdem Sanberk, İs- tanbul Bediüzzaman ve Dinlerarası Diyalog katılım- cılanndan ve VVashington Universitesi öğretim ele- manlarından Reşat Kasaba, Utah Universite- si'nden Hakan Yavuz, Sabancı Universitesi'nden Saidi Nursi yazan Şerif Mardin, Harvard Univer- sitesi'nden Cemal Kafadar, Nixon Center'dan Zeyno Baran ve Şahin Alpay'ın adı da katılımcı- lar arasında geçiyor. Organizasyon için yaklaşık 200 bin dolar harca- nacağı belirtiliyor." lyi organizasyonlar... Malum Sözlük: Hamaset, Marjinal vs "Malum Sözlük" çalışmasını sürdüren Ayşe Meral sözcüklerin, sözlük dışındakı anlamlannı açıklamaya devam ediyor: Hamaset: Ver Kurtulcu ve Sat Kurtulculann, ulusunun çıkarlannı savunanlan karalamak için sıkça kullandığı bir sözcük. örneğin Rauf Denktaş'ın söylemleri onlara göre hamasettir. Vatan savunması; ulusal çıkariar; ulusal değerler; ülke kaynakları; emekçinın, memurun, köylünün menfaatlan gibı konulan savunmak hamasettir. Marjinal: Uyanan ve ayağa kalkan Türkiye'nın, kendılerinden hesap sormasından korkan kökü dıştan bereketlilerin, meydanlan dolduran yüz binleri küçümsemek için kullandıkları söz. Uyanan Türkiye'yi marjinal bulanlar, unutmasınlar ki Mustafa Kemal de Samsun'a çıktığında yanında sadece 18 kişi vardı. Cumhuriyet kuoılduktan sonra ise marjinalleşenler 150'liklerdi. BOP (Büyük Ortadoğu Projesi): Yerli mi, yabancı mı tartışmalanna girmeden kısaltılmış ismine bakın: BOP; bop-steal: Amerikan tarzı... Türkiye Cumhuriyeti'nin üniter devlet yapısının bozulup Amerika güdümlü bir ülke yaratılmak istenmesi. Başkent Ankara'nın adı geçmezken Diyarbakır ve tstanbul'un yıldız başkent yapılması hayalleri. Enflasyonu Yendik. Medyanın manşetlerinden çığırtkanlığını yaptığı enflasyon canavarının, nasıl tuşa getirildiği belli olmayan masalı. Vatandaş hâlâ ekmek derdinde; Başbakan bile maaşıyla geçinemiyor. ÇED KÖŞESİ OKTAY EKİNCİ Sit alanlan ve adaylar... KİM KİME DUM DOIA BEHIÇ AK behicak " turk.net Artık her seçimde "kültür ve tabiat \urliklaruniz~ üzennden de oy pazarhğı yapılmasına alış- tık... Zaten laçkalaşmış imaroto- ritesinin daha da yok olmasıyla tırmanan talan yetmiyormuş gı- bi. adaylann çoğu da "kent ve çcvre suçundan oj' toplama" ya- nşındalar... Ülke, ulus ve hatta ınsanlık adına korunması gereken mira- sımız üzerindeki emlak rantı beklentilenne; "Sit yasaklanna son vereceğiz'' diyerek oy iste- yenler, adeta "koro" halındeler; **- Çr\i çakma yasaklan (yani yıkıp apartman yapmak) kalka- cak: koruma kurulu eziyeti bite- cck; inşaat haklan getecek-." Bu ortak söylem arasında. kı- mi "azmhkta" kalan adaylar da "seçflememek" pahasına duyar- lı yurttaşhk çabasındalar: "- Tarihsel ve doğal değerleri- miz bizim kinüiğinuzdir, gelece- ğünizdir_. Hem koruyacağız hem de yaşayıp yaşatacağız-.' 1 Benrgân poütika Aslında, Türkiye "varhkve ya- rm güvencesinT tümüyle gözden çıkarmadığı sürece, yanı sıra ulus- lararası kültür ve çevre sözleşme- lenndeki imzalannı da inkâr et- "koruyarakyaşamayı" gözeten, yanı, bu tarih ve çevre ülkesinin "çağdaş poütikacılanna^ yakı- şır bir seçim söylemi nasıl ola- bılir? Sorunun yanıtı zor ve karma- şık değil... Sitlerdeki imar lasıtiamasın- dan etküenenlere, korumayı da kolavlaşüracak ve bunu özendi- rici kamusal olanaklann sözleri verüerek_ Bunun için de belediyeyi yö- netirken o kentin tarihsel varlı- ğını da güvenceye almaya u a- day'" olanlann, halkın karşısına "korumayı destekleyen çözüm vaatleri" ile çıkmalan gerekı- yor... Olanaklar 'beküyor' Eğer bu konuyu biraz araştıra- bılirlerse, oy ısterken ömeğin di- yebılirler ki: *- Toplu Konut Fonu'ndan es- ki evierin mesken amaçh koru- ma projelerine de kredi sağlan- masını başlatacak TOKt tüzük değişiküğinin muüaka >ürürtüğe girmesi için mücadele edece- ğiz-" Ya da aynı amaçla şu sözü de verebilirler: "- Ornıan Bakanlığı'nın eski ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACI kamilmasaraci ı mynet.com 'Yıkabm' dhenler mi kazanacak; •kurtaralıın" divenler mi?.. medikçe. ne sitler kalkar, ne de bu tarih ve yaşam zenginlıklen yasal inşaat alanına dönüşebılir... Ne var ki siyasilerin de çoğu bunu bilse bile, toplumu aynı ko- nuda bilgisiz bırakmak ve bi- linçsiz bhnak da oy toplamak için eşsiz bir olanak... Halka "imar talanı" umudu vererek seçümek. ardından ya- sal engeller aşılamayınca kaçak yapılaşmaya göz yummak. der- ken imar aflanyla a\TU sözleri yerine getirmek, neredeyse 50 yıllık "bezirgân politikacılıgın" en çok ustalaştığı alan değil mi° Bunedenle "Sitiervetarih ko- runmalıdır" diyen azınhktaki "uygar" adaylann temel açma- zı da işte burada..."Yağma>"a de- vam"cılar. eninde sonunda bir yolunu bulup bunu sağlıyorlar... "Yağmavıdurduracağız'' diyen- lenn ıse akıbetı, galıba bu se- çimlerde ne yazık ki görülecek... AnadohTya yakışam! Pekı. bu konuda hem kültürel ve doğal mirastan yana hem de evlerin yaşaülmasına da ahşap tahsisini öngören 21.06.2001 ta- rihli resmi tebUğinin arok uygu- laaması için harekete geçece- ğhn-." Hatta, yine >ıllardır dile geti- rilen birkaynağı da yeniden gün- deme getirebilirler: "- MiBi Pi>"ango georlerinden belli bir paym da eski e% sahiple- ri için onannı kredisi fonuna ak- tardmasını sağla^-acağırru." Ve daha buna benzer başka olanaklann da şu seçim söylem- lerinde yer alması dunımunda, Türkiye artık bambaşka bir "ol- gunluğa" kavuşmaz mı? Tarihı ve doğayı gözden çıka- ran değil, gelecek kuşaklar ıçın de korumayı savunan ve çözüm olanaklanna kafa yoran adayla- nn ülkesi olmak, hiç de zor de- gü... Yeter ki geçmişimizin ve çev- remızin "biz" olduğunu artık fark eden bir sıyasetı benimse- yebilelim... oekinci" cumhuriyet.com.tr H A R B İ SEMİH POROY semihporoya yahoo.com HAYAT EPİK TtYATROSU MISTAFABÎLG MARMARİS KAYM/AKAMLISr YAPTl&I FtŞLEME CALISMA5ININ tLK RAPORUNU &ONDERMÎ5 EFENDİAA.. r t i t t ı tLK SIRADAKİ KİSİ : -EMEKLt BtR SENERAL -RESfM yAPMAYA MERAKLI. -ABD YANLISr BÎRÎSÎDÎR eERESlNİ ARZ EDERİZ DİYORLAR... i I t I î t \ î İ TARİHTE BLGUN MÜMTAZ ARIKA\ 14 Mart ınctc.mumtaz-arikan. com SEMSİYE MAK/NESİ 1929"DA BU6UM, BEKi.ıN'/N KALA&ALIK. SEMT- LE&NE OTOMATİK. ŞEMSİYE MAKİMBLEfZİ YER- LEŞrrRİCMEYE BAŞLAND/. B/Q ÖZEL KURU- HtŞ TrtRAPfNDAA/ YAPtLAM MAtaNELEE, SO PEA//e{pp£ıvwe) /L£ çAc/frycx VE ŞEMSI- Y£ VER'YoetHJ. Bu ÇEMStYELEJS 8>R. VBYA BİRICAÇ tiEZ MUJLLAN/LASlLİyOIS, y^Slf ıcAĞtrmM yAP/cprğ/ /ç/u UZUM ÖMÜRLÛ OLAAUYORDU. AHCAK, AKll SAĞAAlAKLAfZ İÇ.IN çat: yAfSA&u OLAN BU ŞEMSIYE MAK/NELERİNIN yAlCIN GELEC£KT£ 7ÜM AI/K.UPA t/£ AMEfclKA tCEMTTJEIZJNE PE yERLEŞTİG.İLME£İ 8E/CLEMİYO/ZOU. Sotda, Berlm'e. kahu/crn şe*nsıye. makj- ne.ter-ind.en t>iı~i görü/üyor. PANO DENİZ KAVUKÇUOĞLU Türkiye'de Muhtar Olmak Birkaç gündür İstanbul dışındayım, güncel geliş- melerı gazetelerden çok televızyonlardan ve ınter- netteki haber sitelerinden ızliyorum. Televizyonlar- da değil ama, internet sitelerindeki iç haberierde "fışleme" konusu bir süredır ilk sıraları alıyor. Cuma günü "S/anef"teokudum, "Beyoğlu ilçesinde muh- tarlıklan dolaşan enmiyet görevlileri, muhtartara 'azınlıklar' ve mahalledeki 'marjinal' grvplara ilişkin sorular yöneltiyor, yanlannda getirdikleri bir soru formunu doldurmalannı istiyoriar"m\ş. Haberi okuyunca acıdım muhtarlara. öyle ya, tam yerel seçimler öncesinde adamcağızlar işi gücü bı- rakıpfişlemeformlan dolduracaklar. Biryandan em- niyet görevlilerinın baskısı, öte yandan seçilme te- laşı, ne değın zor bir durumda olduklannı düşüne- biliyorum mmuhtarlann. Onlann yerinde olmak is- temezdim doğrusu. Basına yansıyan haberierden edindiğimiz bilgile- re göre yanıtlanması gereken sorular hiç de kolay değil. Ne bileyim, sözgelimı Asmalımescıt muhtan sokak sokak mahallesinde oturan "Ku Klux Klan °la- n saptayacak. öyle, "Bizim burada onlardan yok!" deyıp kafadan atmak yok, çünkü doldurulacak formlar sonuçta resmi belgeler ve belli bir resmiyet istiyor. "Sözgelimi" derken örneği Asmalımescıt'ten vermem bir rastlantı değil, çünkü bu mahallede bir süredır çok sayıda ressam ve heykeltıraş yaşıyor ve bunların bir bölümü "tuhaf" giysılerle dolaşıyortar. Kara Kuvvetleri Komutanhğı'nın "Ku Klux Klan"\a- ra ilgisi hep bir muamma olarak kalmaya aday ol- makla bırlıkte Asmalımescıt'te mukim söz konusu sanatçıların bir yanlış algılama sonucu bu katego- ride değerlendirilmeleri gibi bir olasılığı da göz ardı etmemekgerekıyor. "Ku Klux Klan" sanılmalan için yalnızca külahlan eksık olan bu dostlarımızın yanlış fişlenmelerıni önlemek için Asmalımescıt muhtarı- nın mutlaka özel bir eğıtımden geçırilmesı gereki- yor. Ben, halihazırdaki görünümlerıyle Asmalımes- citli ressam ve heykeltıraşlann doğrudan doğruya "marjinal tipler" kategorısine alınmalannı öneriyor ve bu mahallenın saygıdeğer muhtannı uyanyorum. Bir uyarım da Beyoğlu ilçesinde faaliyet gösteren büfecı, meyhanecı ve lokantacıları ilişkin... Fişleme sonjlarını kaleme alan merkezin, yurttaşlan değer- lendirirken "Amerikan yandaşiığı" sının nerede baş- layıp nerede bitıyor, bunu bilmiyorum. Tek bildiğim, Arnerikalıların ünlü savaş gemisi Missouri'nin 1946 yılındakı İstanbul ziyaretiyle büfe, meyhane ve lo- kanta mönülerindeki "Russalatası"nınyerini "Ame- rikan sa/a(ası"na bıraktığıdır. Dolayısıyta, emniyet görevlilennin muhtarlarafişlemeformları bırakırken, onlara "Amerikan salatası"n\n bir "yandaşlık" kanı- tı olarak değeriendirihp değeriendınlmediğine iiışkin aydınlatıcı bilgi vermelen gerekmez mi? Doğal ki, bu bilgılendirmenın, Amerikan salatası satanlar kadar Amerikan salatası yiyenler, Amerikan sandviçi tüke- tenler, Amerikan pantolonu giyenler ve Amerikan gazozu içenlere ilişkin oiarak da geçerlı olduğunu bir not olarak düşüyorum buraya. Ben pek katılmasam da patatesin Almanları, ayakkabının italyanlan, şarabın Fransızlan simgele^ diğine dair ortak bir kanı var toplumumuzda. rtal- yan ayakkabısı gıyen bir şarap severın patatessiz sofradan kalkmadığına da tanık olabiliyoruz zaman zaman. Şimdı bu rtalyan ayakkabısıyla dolaşan pa- tates ve şarap severter AB yandaşı olarak mı kabul edileceklerV Diyelım öyle, pekı ya bunlar aynı za- manda da Amerikan gazozu içiyoriarsa ne olacak? Dedim ya, muhtarlarımızın ışı zor. Belki "tuhaf" giysılerle dolaşanları "marjinal", siyah giysilerle so- kakta kedi kovalayanlan "satanist", Istiklal Cadde- si'nde yeniden açılan Markiz Pastanesi'ne girip çı- kanları "sosyetik tip" olarak kolayca fışleyebilirier. Ama adam dışarıya karşı "mazbut" bir yaşam sü-, rüyorsa, ulu orta Amerikan salatası yiyip Amerikan gazozu içmıyorsa, patatesten uzakduruyor, italyan ayakkabısı giymıyorsa, muhtarlar bunun ABD mi, yoksa AB mi yandaşı olduğunu nasıl anlayacaklar? Yazımın başlığı "Türkiye'de muhtarolmak". Muh- tarlık gerçekten zor bir görev, iyi de ne olmak kolay ki bu ülkede? En iyisi biz bu soruşturmayı beyana tabi kılalım. Hepımize soru formlan dağıtılsın, dol- durup gerekli yere verelim. Işin çivısi bu denli çık- tıktan sonra yalan söyleyecek değiliz ya! (e-posta: dkavukcuoglucı superonline.com) (Faks:0212-234 68 73) BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 SOLDANSAĞA: 1/Bodrumil- çesi yakının- da, kumsalıy- la tanınmış turistik bir yöre. 2/ Kimi hastalıklarda yüzde, eller- de ve ayak- larda görülen şiş... Katar'uı başkenti. 3/ Gümüş üstü- ne özel bir biçimde kurşunla işlenen si- yah nakış... Temiz. 4/Bir işteki engelle- ri yenme karan... Japonya'da kullanıl- mış eski bir hacim ölçüsü. 5/ Meksi- ka'ya özgü rrusu-ek- 8 meği... Hattatlann 9 kâğıt cilalamakta kullandıklan özel bileşim. 6L Şöhret... Haykınş, bağırma. 7/Kısa yazı... Elinâ; ayağma çabuk, atık. 8/Ayak direme... Kısa bacak-; lı bir köpek cinsi. 9/ Denizli ilinde. kaphcasıyli tanınmış bir belde. * YUKARTOAN AŞAĞIYA: * 1/Büyük savaş davulu... Pantolon ya da etek üz&» rine gi^ilen kadm giysisi. 2/Sürey\ı aDuru'nun biC fihni... Elcvator bölgelerinde yetişen bir meyvÇ ağacı. 3/ Binalann önlerinde, üstü örtülü ve önü- açık yer... Azerbaycan ve Kars yöresinde yaygııt' telli bir çalgı. 4/ Iri yan, güçlü kuv\'etli ve erkek-* si kadın... Uzaklık işareti. 5/Boru sesi... "Doğai 11 - — midelerden nur topu ihtilaller" (F.N. Çamlı-Ü bel). 6/Neodun elementinin simgesi... Çiftçilik-^ te, toprağı işleyerek ürüne ortak olankimse. 7/Po— lislenn kullandığı sopa... Toplu olarak oynananT. bir halk oyunu. 8/ Sarma, kuşatma... Kâr, menfa-^ at. 9/ Borulan döndürmeden eklemeyi sağlaya» 1 bağlantıparçası... Engel. Z