25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
T EKİM 2004 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER imam hatip mezunlarına öncelik Belediye bursundan kötii kokularçıktyor BURSA (Cumhuriyet) - AKP'li Bursa Büyük- şehirBeledıyesi'run 1500ünıversite öğrencisine vereceğı burs, tartışma yarattı. Burs alacaklann listesinde yurtdışında okuyan öğrencilerin bu- lunduğu ve tarikatlara yakınlığıyla bilinen ders- hanelere gidenler ile imam hatip mezunlanna öncelik verildiğı iddia edildi. Bursa Büyükşehir Belediyesfnin ayhk 75 milyon liralık bursunu ala- bilmek ıçin 7 bin 676 öğrencı başvurdu. Bu öğ- rencilerden 1500"ü daha önceden belırlenen şart- lan taşıdığı gerekçesiyle listeye alındı. Ancak Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Bursa Şubesi Başkanı Lütfü Kırayoğlu, bursla- nn dağıtılmasıyla ilgili kendilerine çok sayıda şi- kâyet ulaştığuu belirtti. Yaptıklan ıncelemeler so- nucunda öğrencilerin belirlenmesinde burs yö- netmeliğine aykın davranıldığını belirledikleri- ni anlatan Kırayoğlu, şöyle konuştu: "AKP, iktidara gelir gebnez burslarla ilgili dü- zenleme yapü ve iinhersitelerie diğer çağdaş ku- rumlann önünü ükayacak karariar aJdı. AKP'li Bursa Büyükşehir Beledryesi bursvereceğiniilan ediğiöğrencierkı mezun olduklan vegittüderi ders- haneleri de açıklamahdır. Yurtdjşında eğitim gö- ren öğrencüere burs verildiği ileri sürülüyor." Bursa Büyükşehir Belediyesı yetkilileri, lis- telerle ilgili ıtirazlar üzenne yaptıklan açıkla- mada. "Bu isimJer listeve sehven yazümış. Ke- sin üste 22 Eldm'de neüeşecek. O zaman düzel- tifir" dediler. SÖZÇİZGMN Turhan Selçuk AKARYAKITA YÎNE ZAM. (BASINDAN) YURTTAŞ - ANLAŞILAN BUNUN MAKAMI AU\FRANGATURKA.. İş bulmak için büyük kente gelen kadınlann yüzde 87'si okuma yazma bilmiyor, yoksulluk da cabası Göçün vurduğuyaşamlar Hint püzgârı • DtYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Hint müziği yapan Rus müzisyenlerden kurulu Nirmal Naad topluluğu önceki akşam Di- yarbakırhlarla buluştu. Klasik Hint müziği ve danslanndan örnekler sergileyen topluluğun Sanat Soka- ğı'ndaİti konserine Diyarbakırh sa- natseverler yoğun ilgi gösterdi. Konser öncesinde grup hakkında bilgi veren tercüman Zülal Pavel, çeşitli meslek dallanndan kişiler- den oluşan grubun 1999'dan bu yana Hint müziği yaptığım belirtti. Teknoloji konferansı • ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Ülke Politikalan Vakfi, yann "Türkiye'nin teknoloji politikasın- da hedefleri var mı? Vizyon 2023 çalışma ve sonuçlan" konulu kon- ferans düzenleyecek. Vakfin Çan- kaya Abdullah Cevdet Sokak 20*8 numarada bulunan merkezinde gerçekleştırilecek konferansa Dr. Haluk Geray katılacak. Balıkçılar gözatonda • SOFYA (AA) - Bulgaristan sahil güvenlik ekıpleri, karasulannı ıhlal ettiklen gerekçesiyle iki Türk ba- lıkçı teknesine ateş açtı. "Serkan" ve "Korsan 1" adlı balıkçı tekne- lerinin 6 mürettebatıyla birlikte Burgaz Limanı'na getirildiği ve mürettebatının gözaltına alındığı bildirildi. Burgaz Sınır Polisi Mü- dürü Vanö Ivanov, bahkçılara kaç- maya çalıştıklan için ateş açmak zorunda kaldıklanm söyledi. HÎLALKÖSE "•"stanbul'un Maltepe ilçesinin Jlbazı mahallelerinde yapılan araştırmada kadınlann yüzde 87 si- nin okuma yazma bilmediği ortaya çıktı. Maltepe Üniversitesi'nin yü- rüttüğü araşhrma, köyden kente gö- çün özellikle kadınlar için ağır so- nuçlar doğurduğunu ortaya koyu- yor. Türkiye'nin bir mahalle üze- rinden ifadesı niteliğindeki araştır- mada işsizlik ve yoksulluğun bo- yutlanna dikkat çekildı. AîLELER 4 KİŞİLİK Maltepe Cniversitesi tarafindan yapılan. "BaşıbüyükveBüyükbak- kalköy Sosyo-Ekonomik ve Külrü- rel Çevre AraştirmasT tamamlan- dı. Başıbüyük Mahallesi"nde 342 kişiyle yapdan yüz yüze görüşme so- nucu kadınlann yüzde 87'sinin oku- ma yazma bilmediği ortaya çıktı. Genel olarak 4 kişılık ailelerin yay- gın olduğu mahallede, görüşülen kadınlar aile reısı olarak eşlennı bil- Türkiye'nin bir mahalle üzerinden portresi niteliğindeki araştırmaya göre köyden kente göç en fazla kadınlan etkiliyor. Maltepe'de 342 kişiyle yapılan yüz yüze görüşmelerden ürkütücü sonuçlar çıktı. Yurttaşlar eğitim hizmetlerinden yoksun. dirirken, erkekler ise önceliği çocuk- lanna ya da evdeki diğer büyüğe veriyor. Ailelerde alışverişi genel- likle kadınlar yapıyor. Yalnızca yi- yecek alışverişi yapabilen kadınlar, diğer ihtiyaçlannı mümkün olduğu kadar az ve öncelikli olarak çocuk- lan gözeterek karşılayabiliyor. Istanbul'a çoğunlukla iş bulmak için göç eden ailelerin bir bölümü, "Mümkün olsa da memleketimize dönsek" diyor. Bölge, ekonomik açıdan nispeten uygun olması ne- deniyle yerleşim alanı olarak tercih edilirken. göç ise son yıllarda kat- lanarak artıyor. Mahalle sakinleri- nın yüzde 23 'ü oturduklan semtten memnun olmadıklannı belirtirken, semtte bir lisenin bulunmaması ise bu memnuniyetsizliğin en önemli nedenini oluşturuyor. Bir liseye ye- tecek kadar öğrenci bulunduğunu söyleyen yurttaşlar, öğrencilerin ulaşım araçlan kısıtlı olan mahal- leden başka yerlere gitmelerinin kendilerine maddi anlamda yük ol- duğunu söylüyor. Aynca devlet hiz- metlerinin yetersizliğinden de ya- kınan yurttaşlann bir diğer şikâye- tı ise doğalgazm ohnaması. SiCORTASIZ YAŞAM Cep telefonu kullarucılann sayısı- nın oldukça fazla olduğu mahallede, bilgisayar kullanımı ise yüzde 10 ora- nında. Mahallelerdeki görüşmeler 24 ailede hiç kimsenin çahşmadığıru or- taya çıkanrken, çalışanlann yüzde 42'si ise sigortasız işçi konumunda. Hanelerin toplam aylık gelirleri ko- nusunda ancak 260 kişiden yanıt alı- nan araştırmaya göre, ailelerin yüz- de 43 'ü ayhk 200-500 milyon lira ile geçinıyor. Mahallede büyük çoğun- luk nazara v e kadere inanıyor. 'TüRKİYENİN RESMİ' Proje yürütücüsü Dr. Tohınay Ko- lonkaya, araştırmayla, üniversite- nin Maltepe'ye ne gibi faydalannın olabileceğıni göreceklerini ıfade et- tı. Projenın 2003 yıhnın Kasım ayın- da başladığmı anlatan Kolonkaya, "Yüzde 10'luk örneklemle çalışük. BaşıbüyükMahaDesi'neTürkiye'nin her yerinden göç var. Sonuçlan ül- ke geneKne yansıtmamız bu neden- le mümkün" diye konuştu. Mahalle sakınlennin ekonomik ve öğrenim durumlarmın oldukça düşük olduğunu ifade eden Kolon- kaya, şöyle konuştu: "Kadınlarçahşmamaktadır. Hep- sinin sıkmolan var ve bunlan dile ge- tirirken sanki bir kurtancı anyor- lar. Aile reisleri erkek ve çoculdar meslek seçmede özgür bırakıhyor.'' Evren, Uzlaştırma Kurulu'nun karanna uyulmaması halinde yargıya başvuracaklarını söyledi KESKHen 'talepler zincirT • WASHINGTON(AA)-ABD Tanm Bakanlığı, dünyada ilk kez s ı tı r ""^ Şe n na "" tasının bütünüyle Çikanldığını j, hk Müsteşan Jo- seph Jen, gen ha- ritasıyla deh dana gibi sığır hasta- lıklannın önlenmesi, iyi besi hay- \-ani yetiştirilmesi ve mandıra ürünlerinin iyileştirilmesinde önemli yol ahnacağını söyledi. 5 ktşiye 210 mityar • ANKARA (AA) - Şans Topu çe- kilişinde kazanan üst kolon numa- ralan, "9, 18,20,22, 24" alt kolon numarası "12" olarak belirlenir- ken, 5 arn 1 bilen 5 kişi 210 milyar 751 milyon 650 biner Hra kazandı. Çekilişte, 5 bilenler 981 milyon 650 biner, 4 artı 1 bilenler 133 milyon 950 biner, 4 bilenler 9 mil- yon 100 biner, 3 arü 1 bilenler 6 miryon 300 biner, 3 bilenler 1 mil- yon 300 biner, 2 artı 1 bilenler 2 milyon 250 biner, 1 artı 1 bilenler 1 milyon 150 biner lira kazandılar. "Çalışma yaşanunın demokratikleştirilmesini istryoruz". "GrevlL toplusözleşmeli, özgürlükçü \e demokra- tik sendika yasası istiyoruz" yazuı dövizler taşı>^n KESK üyeleri 'talepler zinciri" oluşturdu. (Fotoğraf: AA) EK KONTENJAN İÇİN SON CÜN ÇYDD'YE DERSHANE DESTEĞİ ANKARA (AA) - De\ let ve vakıf üniversiteleri ile KKTC ve yurtdışmdaki üniversitelerin önlisans ve lisans programlanndaki boş kontenjanlar için başvurular yann sona erecek. Ek yerleşrirmeye başvurabilmek için, adaylann2004-OSS'yegirmiş ve kazanmak için belirlenen puan barajlannı aşmış ohnalan gerekiyor. Aynca, adaylann 2004 genel yerleştirme sırasmda Açıköğretim Fakültesi'rün kontenjansız programlan hariç, herhangi bir yükseköğretim programına yerleştirihnemiş ohnalan şartı aranıyor. İstanbul Haber Servisi - Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin (ÇYDD) Ingilizce Dil Eğitimi kurslannı başanyla tamamlayan 10 öğrencisme, 3 dershane ücretsiz olarak ileri düzeyde Ingilizce eğitimi verecek. ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan, dershane yönericileri, öğrenci ve öğretmenlerle dernek merkezinde düzenlediği tanışma toplantısında yaptığı konuşmada, ilk müracaatlar sonucunda DiUco, British Council ve English Fast'in çeşitli fakültelerde okuyan ve maddi desteğe ihtiyacı olan başanh 10 öğrenciye ücretsiz dil eğitimi vermeyi kabul ettiğini belirtti. Kızılay Meydanı'nda bir araya gelen KESK üyeleri, toplu görüşme sürecinde hükümetten isteklerini dile getirdikleri dövizlerle 'talepler zinciri' oluşturdu. ANKARA (Cumhurhet Bürosu) - Kamu Emekçileri Sendikalan Konfederasyonu'nun (KESK) Kızılay Meydanı'nda gerçekleştirdi- ği "talepler zmdri" eyleminde konuşan, KESK Genel Başkanı Sami Evren, hüküme- tin Uzlaştırma Kurulu'nun kararlanna uyma- sı gerektığinı belirtti. KESK üyeleri, toplu görüşme sürecinde hükümetten isteklerini dile getirdikleri döviz- lerle Kızılay'da "talepler zmciri" oluşturdu. Burada bir açıklama yapan KESK Genel Başkanı Sami Evren, hükümetin yüzde 10 zamda ısrar etmesinin etik olmadığını söyle- di. Hükümetin Uzlaştırma Kurulu'nun karar- lannı reddederek jiizde 10 zamda ısrar ettiği- ni belirten Evren, hükümetin kurulun karan- na uymaması halinde yargı yoluna başvura- caklarını bildirdi. Açıklamanın ardından gruptakiler tek kişi- hk sıra oluşturarak, üzerlerinde "Sendika de- P toplusödeşme", -Çahşma yaşanunın de- mokratikleştirilnıesini isnjttruz", "Grevii, toplusözleşmeli, özgürlükçü ve demokratik bir sendika yasası isthoruz" yazılı dövizlerle yürüyüşe geçtıler. Zaman zaman da IMF ve Başbakan aleyhnıe slogan atarak Yüksel Caddesi'nde yürüyen grubun önü barikat ku- ran çevik ku\"\et polisi tarafindan kesildi. Grubun Güvenpark tarafina geçmesinin valilik karanna göre yasak olduğunu belirten emniyet yetkılilen, memurlardan yürüyüş gü- zergâhlannı değıştırmelerini ıstedı. Karşılıklı pazarlık sırasında zaman zaman gerginlik ya- şanırken yaklaşık 45 dakıka süren görüşme- lerin ardından grubun Zafer Çarşısı önüne kadar polis kordonunda yürümelerine izin verildi. Eylem daha sonra olaysız sona erdi. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Ozgürlüklerin Sınırı Başta geçen yazım olmak üzere, çok sayıdaki yazımda; "ulusal /racte"nin ve "ulus egemenliği- nin" sınırsız olmadığını, çoğunluk karşısmdaki azınlığın özgürlüğünü tehdit eden ya da bu öz- gürlüğe tecavüz eden bir "egemenlik anlayışı- nın", demokraside yeri olmadığını vurgulamış- tım. Işte bu nedenle, "Bir demokrasi içinde hal- kın çoğunluğu ne isterse o yapılır", gibisinden; "Halkın çoğunluğu isterse, bir Islam şeriatı dü- zenine geçilir" gibisinden görüşlerin, hiçbir de- ğeri yoktur. Belki, söyleyenin yoğun alkış alma- sına ve bir anlık mutluluğuna yol açar ama, bu düşünceyi yaşama geçirmek istediğiniz an, kı- yamet kopar... Evet, ulusal iradenin bile sınırı vardır. Zaten 1960 öncesindeki; "çoğunluk istediğini yapar" anlayışı, 1961 Anayasası'nda bazı tepkilere yol açmış ve ulus iradesine, bazı "ortaklar" getiril- miştir. Ulus iradesinin, "yasalar çerçevesinde" kullanılabileceği dile getirilerek; başta Anayasa Mahkemesi olmak üzere, ulusal iradeye sınırla- yıcı kurumlar oluşturulmuştur. 1982 Anayasası da bir "tepki anayasası" ola- rak kaleme alındı. Bu kez tepki, 1961 Anayasa- sı'nın getirdiği "özgürlüklere" ve "özgüriük orta- mına"yö\. Fakat bu anayasa; 1961 Anayasa- sı'ndaki, ulusal iradenin "istismarına" duyulan tepkinin oluşturduğu "ortaklık kurumlanna" do- kunmadı. ••• Doğrusu istenirse; egemenliğin kayıtsız ve şartsız ulusa ait olması, demokrasi açısından ıdealdir. Fakat böylesine bir yapı, kolayca suiis- timal edilebilir ve demokrasi, bir "çoğunluk bas- kısına" ya da eski tabiriyle, bir "çoğunluk tahak- kümüne" dönüşebilir. Ve işte bu nedenle yasa koyucu, salt Türkiye'de değil, dünyanın pek çok demokrasisınde. bu türden suiistimallere engel olacak kimi düzenlemeler yapmışlardır. Zaten düşünce özgürlüğü hariç olmak üzere, özgürlükler de "sınırsız" değildır. Ve bu özgür- lüklere dayanan demokrasi içindeki egemenlik hakkının da, bir sınırı olması kaçınılmazdır. Bireysel olarak özgürlüğü, şöyle tanımlarız: "Bireysel özgüriük, başkalarının özgürlüğüne tecavüz etmeksizin ya da bu özgürlüklere tehdit oluşturmaksızın, bireyin istediği her şeyi yap- masıdır." Bu tanım, herkesin kafasındaki tanım- dır ve böyle yaygın tanımların genellikle yanlış olmasına karşın, doğru bir tanımdır. Ve dikkat edilirse, burada bir sınıriama vardır: "Başkalan." Toplumsal ve siyasal özgürlükler de, benzer bir biçimde tanımlanır: "Toplumsal ve siyasal özgürlükler; bır topluluğun, başka topluluklann özgüriüklehne tecavüz etmeksizin ya da tehdit oluşturmaksızın, istediği gibi yaşamasıdır." Ve dikkat edilirse, burada da aynı sınıriama vardır "Başkalan." Ve özgürtükler nasıl "başkalannın özgürlükle- riyle" sınırtıysa, ulus içindeki çoğunluk egemen- liği de "başkalannın egemenliği" ile sınıriıdır. • • • Bu anlayışa karşı çıkanlar, "Ya bizim egemen- lik hakkımız", derier; "Bizim istediğimiz gibi ya- şamamıza neden izin verilmiyor?" Burada, devletlerin "kuruluş felsefelerine" ba- kılması gerekir. Devlet adını verdiğimiz kurum, sonuç olarak bir "örgütlenmeden" oluşur. Fakat rastlantılann sonucunda oluşan bir örgütlenme değildir. Devlet, tarihin belli bir kınlma noktasın- da, "ortak umutları ve ortak beklentileri olan" insanların, büyük zorluklarla ve kimi zaman, kan ve gözyaşıyla oluşturdukları örgütlerdir. Ve bu "kuruculann" ortak umut ve beklentileri, o dev- letlerin "kuruluş felsefesini" oluşturur ve bunu hiçbir biçimde değiştiremezsiniz. Demokratik bir rejimde, çoğunluk adına bunu değiştirmenin; ne "yasal" bir gerekçesi olabilir, ne de "etik" (ahlâ- ki) bir gerekçesi. Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesi, üç temele dayanır. Bunlar; "halk egemenliği", "çağdaşlık" ve "laiklik"\\r. Belki binlerce kez vur- guladığım gibi, "Türkiye Cumhuriyet, halk ege- menliğine dayanan, laik ve çağdaş bir cumhuri- yettir". Bu anlayışı değiştirmek, hiçbir biçimde mümkün değildir. ••• Düşünce özgürlüğü, sınırsız bir özgüriük ol- mak zorundadır. Bu konuyu da bu sütunda bin- lerce kez ele aldım. Fakat bugün için yerim kal- madı. Ancak şu kadarını söyleyeyim ki; herkesin düşüncesi kendisi için en doğru düşüncedir. Benim bir düşünceyi kendimce değerlendirebil- mek ıçin; her şeyden önce, o düşünceyi bilmem gerekir. Yani okumam, tartışmam vb. gerekir. Eğer bir düşünceyi bilmezsem: nasıl değertendi- rebilirim? Bu konuda söyleyecek çok şey var... Kimya ödülleri de açıklandı 'ProteinyıkrnıV Nobel kazandı STOCKHOLM (AA) - Nobel Kimya Ödülü'nü. Israilli Aaron Ciechanover ile Avram Hershko ve Amerikalı Irwin Rose aldı. Üç araştırmacının, 80'li yıllann başmda "hücrenin en önemli çe\Timlerinden birini'', başka bir deyişle proteinlerin çözühnesini (yıkımını) keşfettikleri çahşmadan dolayı ödüle değer bulundular. Isveç Kraliyet Bilimler Akademisi, bilün dünyasmm, daha önce esas itibanyla proteinlerin nasıl oluştuğuyla ilgilendiğini, bu bilim adamlanrun ise proteinlerin "ölüm öpücüğünü" bulduklarnıı belirtti. Akademinin açıklamasma göre proteinlerin çözühne süreci; özellikle hücre bölünmesi, DNA onanmı, yeni proteinlerin kalite kontrolü ve bağışıklık sisteminde "yönetici rol" oynuyor. Odülü kazanan Ciechanover (57) ve Hershko (67) Israil'deki Hayfa Enstitüsü'nde, Amerikalı Rose (78) Kaliforniya Üniversitesi'nde çalışıyor. Üç bilim adamı. 1.1 milyon Euro'luk ödüllerini 10 Aralık'ta alacaklar. Nobel Edebiyat Ödülü bugün, Banş Ödülü yann, Ekonomi Ödülü de pazartesi günü sahiplorini bulacak
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear