Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
7EKİM2004PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
dishab@cumhuriyet.com.tr 11
Türkiye'ye diğer Avrupa Birliği adaylanndan farklı davranılması hükümeti rahatsız etti
Çekmceir kabulANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Ankara, AB Komisyonu'nun üyelik
müzakereleri sürecini "kaü şartiara"
bağlamasını çekincelerle birlikte
kabul etti. Tavsiye belgesinde
"müzakerelerin ucu açık bir süreç
oldnğunu" vurgulayan ve
"müzakerelerin askıya alınabilmesi"
hükmünü getıren AB Komısyonu,
2005 yılında Türkiye için yeni bir "ev
ödevieri'' listesi olan Katılım
Ortakbğı Belgesi (KOB)
oluşturulacağını da büdirdi. AB'nin
yeni KOB ile siyası kriterler alanında
daha üeri beldentileri iletmesi
mümkün. AB Komisyonu'nun
tavsiye belgesinde müzakerelerin
başlatılması önermesinin ardından,
• Tavsiyede Ankara'nın rahatsızlığına neden olan ve aynmcılık olarak değerlendirilen
konular şöyle: Mûzakerelerin ucunun açık olmasının belirtilmesi, mûzakerelerin askıya
alınabileceğinin tavsiyeye girmesi, mûzakerelerin hızınm siyasi kriterler alanında
ilerlemeye endekslenmesi, müzakerelerden önce tarama sürecinin gündeme getirilmesi,
kişilerin serbest dolaşnnı gibi konularda kalıcı önlemlerin dile getirilmesi.
Türkiye'nin önüne çıkan ilk engel
Kıbns oldu. Tavsiyeye göre, Türkiye
ile mûzakerelerin yürütülmesi 25
üyeden oluşan Hükümetler Arası
Konferans'a (HAK) bağlanacak.
Kıbns'ı tanıma baskısı
Kararlann "oy birliği'' ile alınacağı
HAK'ın 25 üyesinden biri olan
Rumlann yönetimindeki "Kıbns
Cumhuriyeti'', Türkiye tarafından
tanınmıyor. AB'nin bu yolla Türkiye
üzerinde Kıbns'ın tanınması
baskısım arttırması bekleniyor. AB
Komisyonu'nun Türkiye Temsilcisi
Büyükelçi Hans Jörg Kretschmer,
dün gazetecilerin sorulannı
yanıtlarken. "Kıbns
Cumhuriyeti'nin" masada olacağının
altıru çizerken, konunun komisyon
değil siyasiler düzeyinde
çözümlenmesi gerektiğine işaret etti.
Büyükelçi Kretschmer, azınlıklar
konusunda da Türkiye'den
uluslararası standartlar yönünde adım
atmasını beklediklerini kaydetti.
Kültürel haklar çerçevesinde anadilde
öğretim ve yayın konusunda atılan
adımlann ilerletilmesini istediklerini
belirten Kretschmer, bu yönde yeni
KOB'da unsurlar olabileceğini, ancak
bu konuda spekülasyon yapmak
istemediğini söyledi. AB raporunda,
Kürt kökenli yurttaşlar ve AJeviler de
azınlık olarak görülüyor. Diplomatik
kaynaklar, Ankara'nın tavsiye
belgesine ilişkin önemli
çekincelerini, "Müzakerelerin
ucunun açık olmasının beürtilmesL,
mûzakerelerin askıya alınabileceğinin
tavsiyeye girmesi, mûzakerelerin
hızının siyasi kriterler alanında
ilerlemeye endekslenmesi,
müzakerelerden önce tarama
sürecinin gündeme getirilmesi,
kişilerin serbest dolaşırru, yapısal
fonlar gibi konularda kahcı
önlemlerin dile getirihnesi" olarak
sıralıyorlar. Bunlar, Türkiye'ye öteki
adaylardan farklı davranılrnası olarak
değerlendiriliyor.
Başbakan konuşmasında AB Komisyon raporunun ve tavsiyesinin 'olumlu /&/*#'olduğunu belirtti
Erdoğan dengeli bulduDış Haberler Senisi - Başba-
kan Recep Tavyip Erdoğan, Av-
rupa Birliği (AB) Komisyo-
nu'nun Türkiye ile ilgili değer-
lendirme ve analizlerinı gene-
li itibanyla dengeli bulduklan-
nı söyledi.
Erdoğan, Fransa'nın Strasbo-
urg kentinde düzenlediği basın
toplantısında. Aralık 2002 de
Kopenhag Zirvesi'nde kendine
verilen görev gereğince AB Ko-
misyonu'nun Türkiye ile ilgili üç
adet önemli belge yayımladığı-
nı söyledi.
Bunlardan tavsiye belgesinin,
Türkiye'nin Kopenhag siyasi
kriterlerini, mûzakerelerin açıl-
ması için yeterli ölçüde karşıla-
dığını tespitle üye ülkelere bu
yönde açık, net bir öneri sundu-
ğunu belirten Erdoğan, şunlan
kaydetti. "Anılan belge, müza-
kere sürecinin geneiesasveusuJ-
lerini ortaya koymaktadır. tler-
lemeraporu, 1999yıhndan bu ya-
na ülkemizce hem siyasi hem
ekonomik hem de müktesebat
başhklannda kaydedilen geliş-
meleri ve eksiktikleri analiz et-
mektedir. £tld değeriendirmesi
iseTürkiye AB'ye tam üye oldu-
ğunda >apacağı katkılar ve AB
bakımından doğuracağı sonuç-
lan ele almaktadır. Komisyonun
değeriendirme ve anaftderini ge-
neü itibanyla dengeli buluyo-
ruz."
Erdoğan, Avrupa Konseyi Par-
lamenterler Meclisi'nde
(AKPM) yaptığı konuşmada ise
A. B katılım
görüşmelerinin,
2005 yılının ilk
yansında
başlamasıyla
uzun zamandır
yürünenbir
yolun son
dönemecine
girmeyi temenni
ettiklerini
belirten Erdoğan,
"Türkiye'nin
üyeliği kısa
sürede
gerçekleşmez.
Türkiye, bu
süreci makul bir
zaman diliminde
tamamlamayı
ümit etmektedir"
dedi.
AB katılım görüşmelerinin, 2005
yılının ilk yansında başlama-
sıyla, uzun zamandır yürünen
bir yolun son dönemecine gir-
meyi temenni ettiklerini belirte-
rek "Türkrve'nin üyeliği, kısa
sürede gerçekleşmeyecektir. Tür-
kiye, bu süreci makul bir zaman
diliminde tamamlamayı ümit et-
mektedir ve üstüne düşeni ya-
pacakür" dedi.
Erdoğan, AKP iktidara gel-
dikten kısa bir süre sonra, Dışiş-
leri Bakam ve Başbakan Yar-
dımcısı AbduBah Gül'ün Başba-
kan olduğu 2003 yılmın ocak
ayında bu meclise hitap ettiğı-
ni ve hükümetin reform vaatle-
rini ortaya koyduğunu anımsat-
tı. Başbakan. aradan kısa süre
geçmesine rağmen. bu vaatlerin
neredeyse tümünün gerçekleş-
tirilmesinden duyduğu memnu-
niyeti dile getirdi.
Lrdoğan, AKPM'nin, reform
programını takdir ederek, Tür-
kiye için denetim sürecinin bü-
yük çoğunlukla sona erdirilme-
sini memnuniyetle karşıladık-
lannı söyledi. Reformlar ara-
sında. konsey üyelerinın çoğun-
luğunun taraf olduğu Uluslara-
rası Ceza Drvam'na, Türkiye'nin
de taraf olmasıru saglayacak ya-
sal değjşiklikJerinver aldığını an-
latan Erdoğan, "Iç hazırhklan-
nı tamamlamış olarak, Türki-
ye'nin yakın bir gelecekte,Roma
Statüsü'nü onaylayarakUhısla-
rarası Ceza Drvam'na taraf ola-
cağuu ilan edrvürum" dedi.
'Son dönemece giretim'
Erdoğan, bugünün, Türki-
ye 'nin, AB 'ye katılım süreci ba-
kımından özel önem taşıyan bir
tarih olduğunu söyledi. Komis-
yon raporunun ve tavsiyesinin
"olumlu tonunun" birliğin si-
yasi liderlerinin ortaya koyaca-
ğı güçlü siyasi iradeyle karşılık
bulacağına inandığını dile geti-
ren Erdoğan, "Katihmmüzake-
relerinin 2005'in ilk yansında
başlamasıyla uzunzamandır yü-
rünen bir yolun son dönemeci-
ne girmeyi temenni ediyoruz"
dedi. Erdoğan, "Türkiye'nin
üyeliği, kısa süredegerçekleşme-
yecektir. Türkiye bu süreci ma-
kulbirzaman ditimindetamam-
lamayı ümit etmektedir. Türki-
ye bu amaçla üstüne düşeni ya-
pacakbr" diye konuştu.
Erdoğan, uluslararası toplu-
mun, Kıbns Türklerinin tabi ol-
duğu siyasi, ekonomik, sosyal
ve kültürel tecridi kesin biçün-
de sona erdirmesinin ve onlar-
ca yıldır uygulanan haksız eko-
nomik ambargonun kaldınlma-
suun zamanının geldiğini kay-
detti.
AŞBAK.4N 'BENÎŞOKE ETTÎNlZ' DEDÎ
Cemtt Çiçek:Mesajorduya
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Avrupa Birliği Komisyonu'nun "mü-
zakereyi askıya alma koşulu" hükümet-
te "orchıya dönük mesaj" olarak de-
ğerlendirildi. Hükümet Sözcüsü Cemfl
Çiçek. rapordaki ifadeyi "demokratik
sürecin askıya ahnması,darbe yapdma-
sı gibi olağanüstü haller olarak algıla-
dığuıT belırtırken "Bunu Türkiye'de
demokrasinin kökleşmesi açısmdan da
önemsiyorum" dedi.
"Bir ta\ siye karanverümesibizim açı-
mızdan sürprizdeğfl" diyen Çiçek, ra-
porun soğukkanlılıkla değerlendinl-
mesi gerektiğini, abartılı sevinme ve-
ya abartılı kötülemenin doğru olmadı-
|ını söyledi. Raporu yazanlann da si-
yaset adamı olduğunu ve iç kamuoy-
iannın beklentilerüıi dengelemek zo-
runda kaldıklaraıı belirten Çiçek, şun-
lan söyledi:
"Ohnasıgerekenle olan arasmdaki ay-
nmı da iyi koymaroız gerekir. Acaba
Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak,
bugün açıklanandan daha fazlasmı el-
de edebilmek için bizim bir eksiktiği-
niz oldu mu, olmadı mı? Ona da bir
takmak lazım.
Müzakerelerdeki zorluğu görmek
için kâhin ohnaya, çok üeri görüşlü ol-
nayada gerekyok. Müzakere süreçle-
rinin başlamasıyla birlikte 31 bölüm,
31 ayn konu,31 ayn alandabinkrce say-
falık dokümamn içselleştirihnesi söz
Lonusu. Bu bir çeviriden ibaret değfl,
kir tercüme değU, devlet icraan. Yap-
• Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, müzakerenin askıya
alınma koşulu için "AB'nin amentüsünün şartlan var;
demokrasi, insan haklan ve hukukun üstünlüğü. Diyelim ki
demokratik süreç askıya alındı, darbe oldu... Böyle
olağanüstü haller olarak algılıyorum" dedi.
oJdanmız, yapmamız gerekenkr kar-
şısmda onda birdir. Bu devlet projesi-
dir, sadece hükümetin mesefcsi değil-
dir."
CemiJ Çiçek, Türkiye'ye uygulamay-
la ilgili koşullar getirilmesinin aynm-
cılık olup olmadığına ilişkin soruya
"Temenni ederdik ki bunlann hiçbiri
ounasaydL Biz olabildiğince müzakere
sürecinin kayıtsız şartsız geçmesini ar-
zu ederiz,Ama herdönemin kendinegö-
re şartlan var. Eksikliklerin önemli \as-
nu uygulama\1a alakalı. Biz de zaten
hükümet olarakağuiığı o tarafa verdik"
yanıtını verdi.
12 Eylül hanrlatması
Çiçek, müzakerelere ara verecek ge-
üşmelerden neyin kastedildiği sonılun-
ca şu değerlendirmeyi yaptı: "Ük ba-
kışta şö>1e anladım: AB'nin amentüsü-
nün şartian var; demokrasi, insan hak-
lan ve hukukun üstünlüğü. Zaten bun-
lardan birinde bir şey meydana geldiği
takdirde... Diyelim kidemokratik süreç
askrya aündı, darbe oldu, daha çok ola-
ğanüstü haDerdeortaya çıkabflecek ko-
nular olarak algılıyorum. Ya da böyle
okhığunu tahmin edn»rum, böyleobna-
smı terdh edryorum. Zaten Avrupa Kon-
sevi'nde de 12 Eylül sonunda Türki-
ye'nin yeri askıya alınmıştL Bunu, tam
tersi, Türkiye'de demokrasinin kökleş-
mesi açısmdan da önemsrvorum."
Cemil Çiçek, müzakerelere ne za-
man başlanacağı konusunda "Makulu
konuşuyoruz. 2005'in başlannda hiç ol-
mazsa ükçevTeği gibiolabflirse bizim ba-
kunımızdan faydalı olur" beklentisini
dile getirdi.
Şahin: Bu ilk merhale
Başbakan Yardımcısı Mehmet Ah"
Şahin,
u
Bu ilk merhaleydi, ilk virajdı.
Bundan sonra kesldn viraj 17 Arauk'ta.
Keskin virajı da inşallah döneriz ve zor-
lu bir müzakere dönemini başlatmış
oluruz. Zaten birçokbakundan AB'ye
girmiş vazijetteyiz'' görüşünü dile ge-
tirdi. Başbakan Yardımcısı Abdüllaüf
Şener de gazetecilerin sorusuna "Edin-
diğim ilk izlenim olumlu görünmekte-
dir. Mûzakerelerin başlaması için ye-
terliiçeriğe sahiptir. Şimdi 17 Aralık sü-
reci var. 17 Aralık'ta da olumlu sonuç
çıkarsa Türkive AB'ye girme yolunda
Önemli bir noktaya gehniş olâcaknr"
yamtını verdi. ,_
İLERLEME RAPORU'NA UZMAN YORUMU:
Dönüm noktasıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
AB îlerleme Raporu'nu yorumlayan
ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü
Başkanı Prof. Dr. AtillaEralp, AB nin
Hırvatistan ve Türkiye için yepyeni
bir model öngördüğünü kaydetti.
Eralp, tasviye karannın verilmesinin,
Türkiye ile AB ilişkileri açısmdan bir
dönüm noktası olduğunu söyledi.
Eralp, AB Konseyi'ne Türkiye ile
müzakerelere başlanması için tavsi-
ye karan alan, ancak bazı yeni kural-
lar getiren AB îlerleme
Raporu'nu yorumladı.
AB Komisyonu'nun al-
dığı tavsiye karannm çok
önemli bir açılım oldu-
ğunu vurgulayan Eralp.
"Bu karar, Türkiye ve
AB iüşkilerinde yeni bir
dönüm noktası. Bu ne-
denJe Türkiye'de negatif
havaya girilmemesi la-
zun" dedi. "
Eralp. Türkiye'nin nüfusu, farklı
kültürel yapısı ve coğrafi konumu ne-
deniyle diğer aday ülkelerden farklı
olduğunu da anlattı. Bu nedenle ko-
nuya olumsuz yaklaşılmamasını iste-
yen Eralp, AB 'nin getirdiği yeni me-
kanizmayı da değerlendirdi.
Daha önceki 10 aday ülkeye yasal
reformlann uygunlama sürecine da-
yalı bir denetleme yapılmadığına işa-
ret eden Eralp, Türkiye'nin yaşadığı
şanssızlığı şöyle anlattı:
"Avrupa'da genişleme sürecine yö-
• AB
Komisyonu'nun,
Birlik'te görülen
olumsuz hava
içinde olumlu
bir adım attığı
belirtiliyor.
netik kamuovunda büyük bir tepki
de var. Bir yandan bu olumsuz hava
devam ederken diğer yandan da AB
Anayasası vereferandumtarüşmala-
n yapıhyor. Türkiye ile ilgili rapor, bu
tartişmalarm tam ortasına düştü. Bu
nedenle AB Komisyonu olumsuz bn*
ortam içinde olumlu bir çüaş yapü.
Ama AB, bu tartışmalann eşiğüıde
bundan sonraki gelişme süreciiçin de
yeni bir mekanizma geUştirdi Türki-
ye ve Hn-vatistan için öngörülen bu
yeni mekanizma. ilerie-
me raporianna da yan-
sıtüdı. Buna göre, Türki-
yeiçin sıkı bir denetleme
veizlemesürecitanımla-
mvor.
Bu süreçte Türkiye'de
insan haklan vedemok-
ratikleşmegibi konular-
da sorun çıkügında mü-
zakereler aslaya ahna-
cak. Bu kural ilk kez ya-
zıh hale getirUryor. tşcilerin serbest do-
laşnnı ve göç konusunda kahcı kısrt-
lamalar da getirihyor. Diğer aday ül-
kelere ise üye ohnalanndan sonra 5-
7 yıl ile sınırlı serbest dolaşım kısıtla-
ması getirüryordu. Aynca daha önce-
ki adayülkeJerie müzakerelere başlan-
dığında, bunun başarılı ohnası garan-
ti gibiv di. O) sa ilk defa Türkiye için
ucu açık bir süreç getiriliyor. Bu dü-
zerdemelerin AB'deki Türkiye karşı-
ö çevrelerin endişelerini tatmin etme-
ye dönül; olduğunu dûşünüyorum."
CHP lideri Baykal:
Hükümet
sorumlu
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Muhalefet partileri, AB'nin
Türkiye tlerleme Raporu'na
"temldıüi" yaklaştı. CHP Genel
Başkanı DenizBaykal, AB'nin
Türkiye ile müzakere sürecıni
koşulsuz başlatması gerektiğini
belirtu-ken tersi durumda
Türkiye'ye haksızlık edileceğini
söyledi. Baykal, dün grup
toplantısında yaptığı konuşmada,
AB konusunda Türkiye'nin büyük
bir haksızlığa uğradığını
görmekten kaygı duyduklannı
söyledi. Baykal, koşullann 2 ay
önce ifade edilenlerin tamamen
dışında olduğunu, buna da
hükümetin yaz aylannda çıkardığı
krizin neden olduğunu sa\oındu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı
Onur Oymen de Îlerleme
Raporu'nun Türkiye'nin
beklentilerinin çok gerisinde
olduğunu belirtti.
Geri hükümler içeriyor
Serbest dolaşım haklona kısıtlama
getirilebihnesi ve müzakere
sürecinin askıya alınabilmesi gibi
koşullara tepki gösteren Öymen,
"Raporun. diğer ülkelere
uygulananlardan daha geri bazı
hükümler içerdiğini görüyoruz.
Hükümete çağnmız şu;
17 Arahk'a kadar bunu
iyileştirmeye çaiışm, sakuıcalan
gidermeye çahşm" dıye konuştu.
Rapora ilk bakışta "olumsuz"
denemeyeceğini belirten DYP
Genel Başkan Yardımcısı ve
emekli Büvoikelçi Nüzhet
Kandenür ise "İnsan haklan,
demokrasi gibi konularda
Kopenhag kriterlerinden geriye
düşülürse üyeüğin askıya
abnacağuıdan söz ediliyor.
Ancak \'erheugen'in Avrupa
Paıiamentosu önündeki konuşması
dikkate ahndığmda menfi bir rapor
olmadığ] görüKiyor'' diye konuştu.
Profesör Saylan:
Reformlar
bizim için
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Sivil toplum örgütleri, AB
Komisyonu'nun Türkiye ile ilgili
karannı değerlendirdi. Çağdaş
Yaşamı Destekleme Derneği
Genel Başkanı Prof. Dr. Tûrkan
Saylan da Türkiye'nin reformlan
kendisi için yapması gerektiğini
söyledi. Demokratikleşme
yönünde değişhrilen yasalann
uygulanması durumunda
gÖrüşmelerin süreceğini kaydeden
Saylan, "Ama, ikiyüzlülük edersek
kendi kendinıia de aldarmış
oluruz. Ikiyüzhî ohnadan insan
haklarnun sadece kendimiz için
değfl herkes için gerekli olduğunu,
hukukun her şevin üstünde
olduğunu kabul edersek o zaman
Türkiye bir yerlere gelecek_
AB ister bizi alsın ister almasm"
diye konuştu.
'Yasalar u\ gnJanmah'
Saylan. Türkiye'nin insan haklan
karnesinin iyi olmadığını
belirterek "Bizün toplum olarak,
sivil toplum örgütleri ve devlet
olarak yasalann uygulannıasın]
sağlamamız gerekiyor** dedi.
Atatürkçü Düşünce Derneği
(ADD) Genel Başkanı Erruğrul
Kazancı ise AB Komisyonu'nun
ilerleme raporunda Türkiye ile
müzakerelere başlanmasına
"koşuUu evet" denihnesinin
yeni bir oyalama yöntemi
olduğunu söyledi.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı
Özdemir Özok da Türkiye'nin
bütün iyi niyetlı yaklaşımlanna
karşın AB'nin koşullu bir karar
almasını
u
kabul edemediguıi"
söyledi. Özok, "Ben vine de gen^
kitklerin AB'ye girmek koşuluyla
değfl ama haUamızuı avdınlık
geleceği için çağdaş değerlere
yönlenmesini, hiç kesmti
yapmadan sürdürmesini
düivonım" dedi. r» *