Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 3 EKİM 2004 RAZAF
8 HABERLERlN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul PB 25 Sınop Y 23
Edirne PB 26 Samsun Y 20
Kocaelı PB 24 Trabzon Y 21
Çanakkale PB 24 Giresun Y 22
Izmır B 26 Ankara PB 25
Manisa
Aydın
J3 29 Eskışehır PB 23
PB 25B 31 Konya
Denızli B 31 Sıvas Y 24
Zonguldak Y 20 Antalya B 31 Kars
Adana
Mersin
Dıyarbakır
Şanlıurfa
Mardın
Sıırt
Hakkâri
Van
B
B
A
A
A
A
B
PB
30
27
32
32
30
31
24
20
Y 21
Yjrdun kuzey ve ıç
kesımlen parçaJı bulutlu
Iç Anadolu'nun kuzey
doğusu, Batı Karadenız
kıyılan Orta ve Doğu
Karadenız ıle Doğt Ana-
dolu'nun kuzeyı sağa-
nak yağışlı. dıger yerler
az bulutlu geçecek Ha-
va sıcakljğı tum yurtta
azalacak Ruzgâr kuzey
ve batıdan hafif, yer yer
orta yağış anmda yer
yer kuvvetlıce esecek.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsınkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Parıs
Bonn
Y
Y
PB
Y
Y
Y
PB
Y
10
12
13
17
17
17
20
18
Münıh Y 18 Zürıh
Berlin
Budapeşte
Madrıd
VTyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
Y
PB
PB
Y
Y
PB
PB
B
16
18
32
19
19
22
24
28
Y 18 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bışkek
Tiflis
Kahire
PB
B
B
B
Y
PB
Y
A
11
32
25
29
25
28
11
32
B 34
Tahran
0 Açık Parçalı i Sıslı Bulutlu ^ Çok bulutlu . Vağmur'u Suıu kar k Gok gurütojlu
* *
G U N C E L CÜINEYT ARCAYtREK
• Baştarafı 1. Sayfada
adını "ABD'ye derin eleştiri" ile duyurdu.
Yetinmedi. -Basında okuduğumuza göre- Bir-
(eşmiş Milletler'in ve IMF'nin de "yenidenyapılan-
masını" gerekli, hatta zorunlu görmeye başladı.
AB'ye akıl öğretiyor: Türkiye'nin üyelıği tartış-
malannı AB'nin yeni anayasası açısından sakın-
calı buluyor.
Bu adam kendisini dünyayı çekip çevirecek öl-
çekte akıl hocası sanıyor olmalı ki:
"Türkiye'ye tarih verilmeli ki" diyor, gündem-
den düşsün. Avrupa Anayasası'na ilişkin referan-
dumlar Türkiye'nin sıcak gündem maddesi olma-
ya devam ettiği bir ortamda yapılmasın!
Bu arada lütfedip "Hükümete de önemli uyan-
larım var" demeye gelen bir üslup içinde:
Derviş'i zinadan daha fazla Başbakan'ın "Av-
rupa bizim içişlerimize kanşamaz" demesi tedir-
gin ediyor(muş). Ne demekmiş içişlerimize kan-
şamaz. Elbette "onlarda"içişlerimize karışabilir,
biz de "onların" içişlerine karışabilirmişiz.
• • •
Bitir şu Kemal Derviş lafını diyenler -biliyorum-
giderek çoğalıyor. Derviş anlatıldıkça bitmiyor ki...
Içimizdevedışımızda AB'ye tam üyeliğimizle il-
gili müzakerelerin en az 10, fazlasıyla 15 yıl son-
ra gerçekleşeceği tartışılırken Derviş Brüksel'de
başkanlığında hazırtanan bir raporla dünya ve Türk
kamuoyunun önüne çıktı. 10 yıldan neredeyse
vazgeçip 15 yılı sindırmeye başladığımız sırada:
Türkiye dinamik nüfus yapısını, sıkı maliye po-
litikası ve yapısal reformlarla destekleyip içgücü-
nü geliştirebilırse.. (bu şayet'li açılıştan sonra)
AB'nin hayat standartlanna ancak 20 yılda (ula-
şacağımızı da değil) yaklaşacağımızı ilan ettı.
Derviş "2004, müzakere başlarsa 2005 artı 20
eşittir202S" diye ortaya çıkıyor.
Bir fatıh bu Derviş. Once Amerika'da bizi AB-
D'ye benzeteceğini açıkça ilan ederek Türkiye'de
(IMF rampasından) ABD hesabına çalıştı. Şimdi
ilim irfan satarak Avrupa'yı fethetmeye çalışıyor.
Kim (ABD) hesabına mı?
• • •
Ya içimizdeki diğerleri, geçen haftanın yıldızla-
n: Milli Gazete ile Vakit'in aynı telden yayınlarına.
AKP'yi TCY'de köy ve mahallelerde Kuran öğre-
nimini yasakladığı için dinci kamuoylarına jurnal
etmelerine...
Alman Dışişlerı Bakanı Fischer moderleşme
konusunda bizımkinin Atatürk ün yolunda yürü-
düğünü söylerken her doğru haberin, yorumun
kendinden menkul olduğunu öne süren içimizden
birinin, "bizimkinin adını demokrasi hamlesinde
Atatürk'ten sonraki haneye yazdıracağını" ilaaan
eylemesine...
...Milletvekillerinin gazını almaktan öteye geç-
meyen, beş paralık değerde sonuç vermeyen Kı-
zılcahamam'da konuşan RTE'nin; yüz bulama-
dıklarından yakınan AKP grubuna, bakanlan hır-
palamadan bazen -o da herzaman değilarada bir-
silkelemelehni" salık vermesıne ne demeli?
Dr. Kemal Satır yaşasaydı "Allah derim" diye
yanıtlardı. Çaresizlikten!
'Hükümet
sürüldeniyor9
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Hükü-
metin, Kıbns Rum Kesı-
mi'ni "Kıbns" adı altın-
da Gümrük Birliği'ne
dahii etmesi tepki yarat-
tı. DSP lideri Zeki Se-
zer, Türkiye Cumhunye-
ti'nin hiçbir hükümeti-
nin AKP iktidan kadar
"beceriksiz, basiretsiz
ve teslimiyetçı" olmadı-
ğını bildirdi. CHPHatay
Milletvekili înal Batu
da tüm ödünlerin Türki-
ye tarafından verildiğini
veAB'nin hiçbir sözünü
tutmadığını vurgulaya-
rak "Hükümet ise sü-
rüklenip gidiyor" dedi.
DSP Genel Başkanı
Sezer, dün yaptığı açık-
lamada, îstanbul'da ya-
pılacakAB-ÎKÖDışişle-
ri Bakanlan Ortak Foru-
mu'nun KKTC'nin
"Kıbns Türk Devleti"
adıyla toplantıya katıla-
cak olması nedeniyle ip-
tal edilmesiyle başlayan
gelışmelerin, hükümetin
ulusal konularda ne ka-
dar acz içinde olduğunu
gösterdiğini kaydetti.
Hükûmetin kendi yap-
tıklannın bile arkasında
duramadığını anlatan
Sezer, şu görüşleri dile
getirdi:
"O kadar ki AB'nin
çok sevdiği Annan Pla-
nı'nda da öngörüldüğü
haJde,KKTC'den Kıb-
ns Türk Devleti diye
söz edilmesini dahi sağ-
layamamıştır.AKP hü-
kümeti, bunu sağlaya-
mamakla kalmamış.
hiçbir diplotnatik giri-
şimde bulunmadan, ay-
nı gün ve saatlerde
Kıbns Rum Kesimi'ni
'Kıbns' adı altında
Gümrük Birliği'ne da-
hil ettiğini açıkJamıştır.
Türkiye Cumhuriye-
ti'nin hiçbir hükümeti.
bu hükümet kadar hiç-
bir ilişkisinde bu kadar
beceriksiz, bu kadar
basiretsiz, bu kadar
teslimiyetçi olmamıştır.
Türkiye ne yazık ki bu
denli yeteneksiz bir hü-
kümet tarafından yö-
netilmektedir."
CHP'lı Batu da riim
ödünlerin Türkiye tara-
fından verildiğine işaret
ederek "Karşı taraf bı-
rakın anlayış göster-
mek, verilmiş sözleri
bile tutmuyor. AB'nin
Kıbns konusundaki
haksızuklan, çifte stan-
dartları, koskoca bir
cildi doldurur. Refe-
randum sonrası verilen
sözlerin hiçbirini tut-
madılar" dedi. Müzake-
re tarihi yaklaştıkça
AB'nin ısteklerinin de-
vam edeceğini anlatan
Batu, şöyle konuştu:
"Şimdi gümrük birliği,
arkasından belki diplo-
matik tanıma talebi ya
da Annan Plam'nın
Rumlar lehine değişti-
rilmiş şeklini kabul et-
memiz talebinde bulu-
nacaklar. 17 Arauk ta-
rihi yaklaştıkça bu şan-
tajlar devam edip gide-
cek. Hükümet ise sü-
rükJenip gidiyor. Kıb-
ns diyerek güya Kıbns
Cumhuriyeri unvanını
kullanmamakla vazi-
yeri kurtarmaya çalışı-
yorlar.V'erici olan taraf
hep biz, haksız talep-
lerde bulunan da hep
karşı taraf. Hiçbir şey
vermeden her istedik-
lerini kabul ettirme yo-
lunu seçti Avrupaü
dostlanmız."
Rumlara yeni bir ödün daha• Baştarafi 1. Sayfada
smın isteneceği öğrenildi.
AB-ÎKÖ Forumu'nda Kuzey
Kıbns'ın "Kıbns Türk Devle-
ti" adıyla temsili ısranndan vaz-
geçmeyen ve forumu iptal eden
Ankara, Gümrük Birliği (GB)
konusunda ise AB'nin talebine
uydu. AB'nin Kuzey Kıbns'a yö-
nelik hiçbir açılım sözünü yerine
getirmemesine, Türkiye'nin üye-
lik müzakerelerine hangi koşul-
larda geçeceğinin belirsiz olma-
sına karşın Hükümet, Güney
Kıbns'ı AB ile Gümrük Birli-
ği'ne dahil etti. Dışişleri Bakanı
Abdullah Gül, daha önce yaptı-
ğı açıklamalarda, "Önceliğiıniz
Kuzey Kıbns'a izolasyonun
kalkması. bundan sonra Güm-
rük BirliğTnde gelişme olabi-
lir" demişti.
Hükûmetin Güney Kıbns ka-
rannın. AB Komisyonu'nun 6
Ekim'de açıklanacak Ilerleme
Raporu'nun hemen öncesinde
gelînesi dikkat çekti. Diplomatik
kaynaklar, AB raporunun tasla-
ğında bu konunun yer aldığını,
atılan adımm bu ifadeyi değiştir-
meye dönük olduğunu kaydetti-
ler. AB üyesi ülkeler, haziran
ayında gerçekleştinlen AB Zir-
\esi'nde Türkiye'den, 1 Mayıs'ta
bırlığe katıian 10 yeni uyeyi
Gümrük Birliği kapsamına alma-
sı çağnsında buiunmuşlardı.
Hükûmetin hatası
Edinilen bılgilere göre AB ile
Türkiye arasında soruna neden
olan Güney Kıbns ile Gümrük
Birliği sorunu, pratik bir çözüm-
le geçiştirilebilecekken hükûme-
tin yaptığı hata nedeniyle büyü-
dü. 1 Mayıs'ta gerçekleşen AB
genişlemesinin ardından Bakan-
lar Kurulu 12 Mayıs'ta aldığı ka-
rarla, yeni üyeleri GB kapsamına
aldı. Bu yapılırken Güney Kıbns
dışanda tutularak 9 üyenin aduıa
tek tek yer verildi. Böylece Kıb-
ns Rum tarafinın eline büyük bir
koz verilmiş oldu. Yetkililer, bu
yapılmamış olsaydı, Türkiye'nin
"yeni AB üyesi ülkeler" diye-
rek ve Güney Kıbns'ın adı ifade
edilmeden konuyu çözmüş ola-
bileceğini kaydediyorlar.
Bakanlar Kurulu'nun dün Res-
mi Gazete'de yayımlanan yeni
karannda, 15 AB üyesi ve 9 yeni
üye ıle birlikte "Kıbns" adı da
yer aldı. Burada, Rumlann tüm
Kıbns'ı temsil iddiasını taşıyan
ve Türkiye tarafindan tanınma-
yan "Kıbns Cumhuriyeti" ye-
rine, yalnız "Kıbns" ifadesiyle
yetinilmesi dikkat çekti. Resmi
Gazete'de, karann geriye dönük
olarak 1 Mayıs 2004'ten itıbaren
geçerli olduğu da ifade edıldi.
Böylece 12 Mayıs'ta alınan ilk
karann hatalı olduğu da kabul
edilmiş oldu.
Bakanlar Kurulu karannda,
Güney Kıbns'ın Gümrük Birli-
ği'ne dahil edilmesme ılışkin hiç-
bir koşula yer verilmezken Dışiş-
leri Bakanlığı açıklamasında ko-
nuya açıklık getınldi.
Türkiye'nın 1996 yılından bu
yana AB ile Gümrük Birliği ıliş-
kisi ve buna bağlı karşılıklı hu-
kuksal yükiimlülüklenn bulun-
duğu kaydedilen açıklamada. ka-
rann yalnız bu çerçeve ile sınırlı
olduğuna işaret edildi. Dışişleri
Bakanlığı, Güney Kıbns'ın 1
Mayıs'ta gerçekleşen tek yanlı
Verheugen açıkkonuştu
Erdoğan:
'Ucu açık
tarih
olmaz'
BERLİN (AA) -
Başbakan Recep Tay-
yip Erdoğan, Türki-
ye'nin kabul ettiği tek
müzakere hedefinin
AB 'ye tam üyelik oldu-
ğunu söyledi.
Erdoğan, Alman Der
Spiegel dergisine yap-
tığı açıklamada, Türki-
ye'nin "sonucu açık"
müzakere anlayışuu
kabul etmeyeceğini
kaydetti. Erdoğan AB
ile müzakerelerin 5, 7
ya da 10 yıl sürmesi ko-
nusunda tartışabilecek-
lerini, ancak Türki-
ye'nin sonuçta tam üye
olup olmaması gerekti-
ği konusunda tartışa-
mayacaklannı söyledi.
'Türkiye 'nin, mpordaki herşeyi kabul etmesi
kolay olmayacak Her üye ülke istediği
zaman müzakereleri durdurabilir'
Dış Haberier Servisi
AB'nin genışlemeden sorumlu
komisyon üyesi Günter Verhe-
ugen, "hazıriadıklan raporun,
bazı gözlemcilerin beklentile-
rinden daha fazla eleştirel ola-
cağını" belırterek "Türki-
ye'nin, raporda yazdığımız
her şeyi kabul etmesi kolay ol-
mayacak" dedi. Verheugen,
Bild am Sonntag gazetesine
yaptığı açıklamada, Türkiye ile
üyelik müzakerelerine başlan-
masını önerip önermeyecekleri
sorusunu ce\apsız bıraktı. Ver-
heugen, müzakerelere başlan-
ması durumunda. bunun "sonu-
cu açık bir süreç" olacağını,
"Türkiye'nin en erken 2015
yılında üye olabüeceğini" be-
İirtti. Verheugen şunlan söyledi:
"Sonuçta Türkiye'nin üyeli-
ği konusunda Avrupa Parla-
mentosu ve üye ülkeîerin par-
lamentoları karar verecek.
Her üye ülke istediği zaman
müzakereleri durdurabilir.
Ancak Türkiye tarafından
reddedilme olarak algılanabi-
lecek her karar, Türkiye'deki
reform sürecinin sonu anlamı-
na gelebtlir. Tüm bölge istik-
rar kaybına uğrayabilir. Uzun
vadede Avrupa'nın güvenliği
bile tehlikeye girebüir."
'Kriterler tam değil'
AB Onak Savunma ve Dış
PolitikaYüksekTemsilcisı Javi-
er Solana ise Bild gazetesine
yaptığı açıklamada, "Türki-
ye'nin henüz tüm kriterleri
yerine getirmediğini" belırte-
rek "Hiçbir şekilde işkence ya-
pılmaması. azınlıkların hak-
larından istedikleri gibi fay-
dalanabilmeleri ve basının öz-
gürce haber verebilmesi gere-
kir" dedi. Solana, Türkiye'nin
üyeliğiyle A\Tupa'nın güvenli-
ğinin artacağını vurgulayarak
"Türkiye'nin çok bü>ük aske-
ri giicüyleA\Tupa ülkelerinin
kriz böigelerine yapacağı mü-
dahalelere önemli katkı sağla-
vabilir" dedi
AB üyeliğine karşı açıkladığı gö-
rüş ve tutumunu aynen muhafa-
za ettiğini vurgularken "îç mev-
zuatımızdaki tadilat, herhangi
bir şekilde Güney Kıbns Rum
Yönetimi'nin (GKRY1 tanındı-
ğı anlamına gelmemektedir"
denildi. Açıklamada şu görüşle-
re yer verildi:
"GKRY de AB'yle imzaladı-
ğı Kafılım Antlaşması hüküm-
leri uyannca, ülkemizden gön-
derilen mallan Gümrük Birli-
ği kapsamında kabul etmek yü-
kümlülüğü altındadır. Nitekim
GKRY de Türkiye'den gidecek
mallara ilişkin tüm kısıtlama-
lan, 11 Aralık 1998 tarihinde
çıkardığı bir Kararname'yle
kaldırmış bulunmaktadır.
GKRY'nin, 1 Mayıs 2004ten
iribaren ülkemizden giden mal-
lann Gümrük Birliği çerçeve-
sinde serbest dolaşımını kabul
ettiği,AB Komisyonu'nca tara-
fımıza yazılı olarak teyit edil-
mişrir.
Türkiye, Kuzey Kıbns Türk
Cumhuriyeti 'yle(KKTC) ara-
sındaki özel ilişkilere ve bun-
lardan kaynaklanan yükümlü-
lüklerine bağlı kalmayı sürdü-
recektir."
Diplomatik kaynaklar, Anka-
ra'nın Güney Kıbns'ı Gümrük
Birliği kapsamına almasına kar-
şın ticarete fiılen hemen olanak
vermeyi duşünmediğüıı kaydedi-
yorlar. Yetkililer, AB'nin Kuzey
Kıbns'la ticaret engellerini söz
vermesine karşın kaldırmadığı-
nı, bunun hiçbir yasal zemini bu-
lunmadığını işaret ederek Anka-
ra'nın bu çerçevede gerçekleşti-
rilecek adımlara göre hareket
edeceğini ifade ediyorlar.
Edinilen bilgilere göreAB üye-
si ülkelenn daimi temsilcilerinin
Brüksel 'de yaptıklan son toplan-
tıda, Kuzey Kıbns'a mali yardım
tüzüğü kabul edildi. Ancak bu-
nun koşullanmn ne olduğu Türk
tarafına henüz iletilmedi. Kıbns
Türk tarafinın asıl bekientisi
olan, dogrudan ticarete ilişkin tü-
züğün ise kabul edılmesi çok dü-
şük bir olasılık olarak görülüyor.
AB'ye çağrı yinelendi
Dışişleri Bakanlığı yaptığı
açıklamada, AB 'nin Kuzey Kıb-
ns'a yönelik açüım sözlerine kar-
şın hiçbir adım atmamasını bir
kez daha eleştirdi. Açıklamada şu
görüşlere yer verildi:
"AB, Kıbns Türklerinin tec-
ridinin giderilmesine yönelik
olarak verdiği taahhütleri nıa-
alesef hâlâ yerine getirmemiş-
tir. 7 Temmuz 2004 tarihinde
açıkladığı mali yarduna ve dog-
rudan ticarete dair tüzük tas-
laklanyla,AB Komisyonu üze-
rine düşen sorumluluğu yerine
getirmiştir. Türkiye, Komisyo-
nun çabalarını takdirle karşila-
maktadır. Ancak, bunlar üye
ülkeler tarafından henüz olum-
lu birer ilk adım olmaktan öte-
ye götürülememiştir. AB Dışiş-
İeri Bakanlan'nın 26 \isan
2004 tarihinde 15'ler düzeyin-
de aldıklan siyasi karan, 25'Ier
düzeyinde hayata geçirmeleri
beklenmektedir. Türkiye, çö-
zünı yönündeki iradesini açık-
ça sergilemiş olan Kıbns Türk
tarafinın hiçbir şekilde hak et-
mediği kısıtlamalarla karşı
karşıya bırakılmasına son
verilmesinin zamanı geldiğini
bir kez daha vurgulamak is-
temektedir."
Alman halkında Türkiye kuşkusu
OS1VL4N ÇLTSAY
FRANKFURT - Almanya'mn
küçük komşusu Avusturya'da
son haftalarda Türkiye'ninAvru-
pa Birliği (AB) üyeliğine karşı
esen sert rüzgârlann, Alman hü-
kümeti veAlman Sosyal Demok-
rat Parrisi (SPD) üzerinde de et-
kili olmaya başladı.
Alman Sosyal Demokrat poli-
tikacı ve AB Komisyonu'nun
Genişlemeden Sorumlu Komise-
ri Günter Verheugen'in bir ga-
zeteye yaptığı "Rapor bekle-
nenden sert olacaktır" açıkla-
nıası, "Alman kamuoyunun si-
yasetçilere etkisi olarak" yo-
rumlandı.
Avusturya'da son haftalarda
yapılan kamuoyu araştırmalann-
da halkın Türkiye'nin AB üyeli-
ğine kuşkuyla baktığııun saptan-
ması, muhafazakâr Avusturya
hükümetini zor durumda bırakır-
ken Sosyal Demokratlan da
(SPÖ) yeni durum değerlendir-
melen yapmak ve eski tutumla-
nndan uzaklaşmak zorunda bı-
raktı. Geçen ıkı haftada, özellik-
le SPÖ'nün Meclıs Grubu Baş-
kanı konumundaki etkili ısmi Jo-
sef Cap, art arda yaptığı açıkla-
malarda Türkiye'nin hem siyasi
hem de ekonomik gerekçelerle
AB üyeliği için gerekli olgunlu-
ğa ulaşamadığını ileri sürmüştü.
Ozellikle tabanın ağır baskısı al-
tında bu tür açıklamalar yaptığı
belirlenen polıtikacılar arasına
SPÖ Genel Başkanı Alfred Gu-
senbauer de katıldı ve "Türki-
ye yıllarca oyalandı.Ama bu da
böyle başarısız bir stratejinin
devam ettirilmesi için bir ge-
rekçe oluşturamaz" dedi.
SPÖ'den sonra SPD
Avusturya'daki taban baskısı-
nın bir başka versiyonuna Al-
manya'da rastlandı. "Çok fazla
Ankara yanlısı olduğu için" gı-
derek artan oranda eleştirilen
Başbakan Gerhard Schrö-
der'ın, sadece parti tabanından
değil, meclisteki milletvekille-
rinden de tepki aldığı ve bu bas-
kının 6 Ekim yaklaştıkça yoğun-
luğunu arttırdığı bildirildi. Bu
arada, çok sayıda Sosyal Demok-
rat miller\ekilinin de, tabanın
Türkiye kuşkulannı paylaştığı,
ancak bu eleştirilerini açıkça di-
le getirmekten kaçındığı gözlen-
di. Der Spiegel dergisinin ınter-
netteki haber sitesinde, Sosyal
Demokrat milletvekillerinin,
Türkiye'nin üyeliğiyle ilgili kuş-
kulannı 12 Ekim'de yapılacak
Meclis Grubu toplantısında açık-
ça dile getirecekleri ıleri sürüldü.
SPD Meclis Grubu Iç Politika
Sözcüsü DieterVViefelspütz, ta-
banda Türkiye'ye karşı ciddi
kuşkular olduğuna dikkat çeker-
ken Federal Meclis Iktisat Ko-
misyonu'nun SPD'li Başkanı
RainerVV'endl, "İşin gerçeği şu:
Tabanımızın büyük bölümü
Türkiye'yi istemiyor" dedi.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
2013'e kadar olan bütçemiziyaptık" diyorlar.
Bize ne kadar uzak geliyor!
insan ömrü için 9-10 yıl uzun ama, ülkeler için
küçük birçizgi... 2013'ün bize çok uzak gelmesi-
nin birnedeni de uzun vadeli planlara, gelecek ön-
görülerine olan uzaklığımız...
Bütün kötü senaryoları da dikkate alarak Türki-
ye'nin 5,10, 20 yıllık hedefler çizebilmesi gereki-
yor. Kimilerine hayal gibi görünse de önümüzde
çok çetin engeller olsa da Türkiye için en iyi ne-
dir, onu kurgulamaya çalışmalıyız.
20 yıllık bir yol çizsek...
Bu yolun içinde AB'nin olacağı görünüyor. Za-
ten şu anda 200'ü aşkın AB kurumuna üyeyiz.
Tam üyelik desiyasal, sosyal bir karar olacak. Bü-
yük olasılıkla önümüzdeki 20 yıllık dilimde AB bir-
kaç sınıflı bir katar olacak. Türkiye'ye orta gerisi
bir bölümde yer ayıracaklar. Türkiye'nin bu süre-
ce "bölgesindeki en gelişmiş ortaklığa yakın dur-
ma" bağlamında yaklaşıp özgüvenini yitirmeden
en iyi ortaklık biçimini araması gerekiyor.
AB çizgısi sürerken bir merkez ülke olarak öte-
ki seçeneklerimizi de her birini kendi ufku içinde
geliştırsek...
AB'nin hemen altındaki Balkan ülkeleriyle ha-
len sürmekte olan Güneydoğu Avrupa Devlet
Başkanları Zirvelerinı daha verimli hale getirsek.
Geçen gün Makedonya Büyükelçisi, "Sizin için 40
milyon dolar büyük para değil, ama bizde bu ka-
dariıkyatınm yapsanız, hemen öne çıkarstntz" di-
yordu. Atatürk'ün Balkan Paktı mirasını geliştirip
21. yüzyıla taşısak. Bu ülkeler de AB'yi hedefle-
yebilir. O ayn yürür, bölgesel işbirliği ayn. Edime'yi
Balkan ülkeleriyle işbiriiğinin başkenti yapsak...
Zonguldak, Karadeniz başkentimiz!
Karadenız Ekonomik Işbirliği'nin kurucuların-
danız. Türk gibi başladık, arkasın/ da Türk gibi
getirdik. Sürüncemede bıraktık. 11 ülkeyi birara-
ya getiren bu projeyi canlandırsak. Karadeniz'i
Asya ile Avrupa'yı denizden bağlayan havuz ha-
line getirsek.
Ukrayna, Romanya, Bulgaristan gibi yüzü AB'ye
dönük ülkelerle AB ve Balkan banşıklığınm yanı
sıra Karadeniz'den de kucaklaşsak.
Zonguldak'ı Karadeniz başkenti ilan edip bu ili-
mizin yeraltı, yerüstü, deniz, kara hertürlü olana-
ğını ülkesel, bölgesel kullansak...
1990ların başından beri Türkçe Konuşan Ülke-
ler Devlet Başkanları Zirvesı yapıyoruz. En büyük
katkıyı yine biz koyuyoruz. Kazakistan, Özbekis-
tan, Kırgızistan, Türkmenistan, Azerbaycan dev-
letlerinden çoğu en üst düzeyde katılıyor. Karşı-
lıklı nutuk, herkes birbirinin elbisesini giyiyor, o
kadar... Ülkeîerin tümü Türk, ortak resmi dil ise
Rusça!
Bunu hem enerji kaynakları hem ortak yatırım-
lar kapsamında genişletsek, sadece kardeşliği
paylaşmak yerine kârdeş de olsak...
frabzon'u, Asya'nın Karadeniz'e ve oradan Av-
rupa'ya açılan kapısı yapsak. Trabzon'u Avrasya
başkenti olarak planlasak...
16 kıyıdaş ülke bir araya gelerekAkdeniz Oyun-
lan'nı organize ediyor. 1976'da da Izmır'de yapıl-
dı. Sanki Akdeniz ülkeleri sadece spor olsun di-
ye bir araya gelirmiş gibi bir havaoluştu. Bunu kır-
sak. Akdeniz'i de Afrika ile Avrasya'yı birleştiren
bir yap/ya dönüştürsek...
Izmir'i, Akdeniz başkenti gibi planlayıp bölge-
nin ekonomi ve turizm-kültür merkezi haline ge-
tirsek...
55 ülkeli 1.5 milyar nüfuslu Islam Konferansı
örgütü (İKÖ); 25 ülkeli, 400 milyon nüfuslu AB'yle
buluşacaktı. Bunu Türkiye başaracaktı, olmadı.
İKÖ'nün neden dünya dengelerini yakalayamadı-
ğını bu ülkeleri kırmadan sorgulasak ve bu gücün
Batı'ya dönük motoru olmayı planlasak...
Hem Israil'le hem Filistin'le konuşabilen ender
ülkelerdeniz. Gaziantep'i Ortadoğu başkentimiz
olarak planlasak...
Yerimiz hayallerimiz kadar geniş değil... Şimdi-
lık burada keselim. Unutmayalım:
Bir şeyi gerçekleştirmek için önce hayalini kur-
mak gerekir...
ankcum ' cumhuriyet.com.tr
Chirac'ın açıklamalarına tepki
'Sinirler
bozuluyor'
LONDRA (ANKA)
- Fransa Cumhurbaşka-
m Jacques Chirac'ın,
Türkiye 'nin üyeliği için
referandum yapılacağı
yaklaşımını benimse-
mesi sonrasında, bazı
Avrupalı liderlerin Tür-
kiye'nin önüne engeller
çıİcarma girişımlennın
Türkiye'de sinirlen boz-
duğu yorumu yapıldı.
İngiliz Financial Ti-
mes gazetesi konuya
ilişkin yazısında, "Tür-
kiye'nin sinirleri, AB
üyeliği yolunda bazı
Avrupau liderlerin, di-
ğer ülkelere uygulan-
mayan engeller çıkar-
ma girişimlerini gö-
rünce giderek bozulu-
yor" denıldı. Gazetede,
Fransa"da mayıs ayında
AB 'ye üye olan 10 ülke-
nin hiçbiri için referan-
dum yapılmadığı da
anımsatıldı.
The Independent,
Chirac'ın, 2007"de
AB'ye üye olması bek-
lenen Romanya, Bulga-
ristan ve Hırvatistan
için referandum yapıl-
mayacağım ancak Tür-
kiye için yapılacağını
açıklamasının, Türkiye
üzerinde devam eden
tartışmalan bulandırdı-
ğı yorumunu yaptı.
Chirac'ın bu girişimi-
nin, Türkiye'nin üyeli-
ğiyle AB'nin yeni ana-
yasasımn sorunlannı
birbirinden ayırma
amacı güttüğü savunul-
du.
Bir diğer ingiliz gaze-
tesi The Guardian ise
Chirac'ın açıklaması-
nın, Fransa'daki yetiş-
kınler arasında düzenle-
nen ve çoğunluğun Tür-
kiye'nin üyeliğine karşı
olduğunu ortaya çıka-
ran kamuoyu araştırma-
sının ardından geldiği-
ne dikkat çekti.